agaclar.net

Geri Dön   agaclar.net > Doğaya ve Yaşamınıza Sahip Çıkın > Daha İyi Bir Yaşam İçin
(https)




Beğeni Düzeni3Beğeniler
  • 1 Gönderen malina
  • 1 Gönderen köknar
  • 1 Gönderen xenkebikec

Cevapla
 
Bookmark and Share Dış Bağlantılar Konu Araçları Mod Seç
Eski 26-06-2010, 10:29   #1
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 22-03-2009
Şehir: izmir
Mesajlar: 850
Eski Boyalar ve Zamane Boyaları...

Bildiğiniz gibi ülkemiz de ve dünya nın çoğu yerinde inşaatlar bitirilip boyanmadan kullanılıyor. AVM lerin otoparklarına dikkat ettiyseniz sadece yön ve trafik kuralı boyaları hariç bir boyama göremezsiniz.

Bu masraftan kaçmak değil aslında. Şahıs binaların da ise tamamen masraftan kaçmak.

Bazı firmalar önce Hindistan, Bangladeş, Tayvan gibi ülkelerden başlayarak boyama kampanyası düzenliyor.

Ve sloganları da grinin kasvetinden kurtulup dünyanızı renklendirin.

İyi güzel de bu daha fazla kimyasal, daha fazla kirlilik demek değil mi ?


Su bazlı boyalar dahil tümü zehirli atık bırakarak üretilmiyor mu ?

Peki o zaman binalarımızı boyamadan pis, bakımsız, çirkin mi bırakalım ?

Kesinlikle hayır.

Şundan 20 yıl öncesine kadar bu boya kartelleri sözüm ona modern boyaları hayatımıza sokmadan önce kireç içerisine katılan doğal boyalar ile hayatımızı renklendir miyormuyduk?

Şimdi sadece tek fark kalıyor zehir ile aramız da. Modern boyalar bir kaç yıl dayanabiliyor. Kireç boyalar ise her yıl yenilenmek zorun da.

Sırf üşengeçlik için zehir solumaya değer mi?

Çivit, safran, meyan, ceviz kabuğu gibi doğal renklendiriciler kullanmak daha mı zor ?

Tamam gri beton renginden kurtulalım ama, boya kartellerinin kasalarını biraz daha doldurmak için de zehir solumayalım.


Düzenleyen balbay : 03-07-2010 saat 01:37
balbay Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 03-07-2010, 10:50   #2
agaclar.net
 
malina's Avatar
 
Giriş Tarihi: 03-04-2004
Şehir: İstanbul
Mesajlar: 37,246
Galeri: 88
Rica edelim:
  • Hangi doğal boyalar, hangi ortamlar (iç mekan, dış mekan, çocuk oda ve malzemeleri...) için uygundur?
  • Doğal boyalar nasıl ve hangi malzemelerden üretilmektedir?
  • Doğal boyaların renkleri, sentetik boyalar kadar çeşitli midir?
  • Her doğal boya zararsız mıdır?
  • Her yerde kolayca bulunup, uygulanabiliyorlar mı?
  • Neden, doğal boyaların tarihi bu kadar eskiyken çok büyük oranda kullanımdan kalkmışlardır?

pria beğendi.
malina Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 03-07-2010, 11:58   #3
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 22-03-2009
Şehir: izmir
Mesajlar: 850
Benim bahsetmek istediğim konu bu değildi. Bu konu ile ilgili teknik bilgi vermek isteyen varsa memnuniyetle okuruz.

Ben farklı bir konuya temas etmek istemiştim ama ana teması ortadan kalktı artık.

balbay Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 03-07-2010, 12:10   #4
agaclar.net
 
malina's Avatar
 
Giriş Tarihi: 03-04-2004
Şehir: İstanbul
Mesajlar: 37,246
Galeri: 88
Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi balbay Mesajı Göster
Bildiğiniz gibi ülkemiz de ve dünya nın çoğu yerinde inşaatlar bitirilip boyanmadan kullanılıyor. AVM lerin otoparklarına dikkat ettiyseniz sadece yön ve trafik kuralı boyaları hariç bir boyama göremezsiniz.

Bu masraftan kaçmak değil aslında. Şahıs binaların da ise tamamen masraftan kaçmak.

Bazı firmalar önce Hindistan, Bangladeş, Tayvan gibi ülkelerden başlayarak boyama kampanyası düzenliyor.

Ve sloganları da grinin kasvetinden kurtulup dünyanızı renklendirin.

İyi güzel de bu daha fazla kimyasal, daha fazla kirlilik demek değil mi ?


Su bazlı boyalar dahil tümü zehirli atık bırakarak üretilmiyor mu ?

Peki o zaman binalarımızı boyamadan pis, bakımsız, çirkin mi bırakalım ?

Kesinlikle hayır.

Şundan 20 yıl öncesine kadar bu boya kartelleri sözüm ona modern boyaları hayatımıza sokmadan önce kireç içerisine katılan doğal boyalar ile hayatımızı renklendir miyormuyduk?

Şimdi sadece tek fark kalıyor zehir ile aramız da. Modern boyalar bir kaç yıl dayanabiliyor. Kireç boyalar ise her yıl yenilenmek zorun da.

Sırf üşengeçlik için zehir solumaya değer mi?

Çivit, safran, meyan, ceviz kabuğu gibi doğal renklendiriciler kullanmak daha mı zor ?

Tamam gri beton renginden kurtulalım ama, boya kartellerinin kasalarını biraz daha doldurmak için de zehir solumayalım.
Yazdığım sorular, bu metne uygun değil mi?

Bu soruların da cevaplarını bilmemiz gerekmiyor mu? Katılım yok diye tepki gösteriyorsun sonra da soru mu beğenmiyorsun?

malina Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 03-07-2010, 12:12   #5
agaclar.net
 
malina's Avatar
 
Giriş Tarihi: 03-04-2004
Şehir: İstanbul
Mesajlar: 37,246
Galeri: 88
Boyalar konusunda hiç bilgim yok, boya firmalarını koruyor gibi bir anlam çıkmasını hiç istemem
Soru sormak zorunda kalmış durumdayım

malina Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 03-07-2010, 13:33   #6
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 22-03-2009
Şehir: izmir
Mesajlar: 850
http://www.boyadanismani.com/bb2.asp

Tüm teknik bilgi burada mevcut. emeğe saygı için kopyalamak yerine ling vermek istedim.

balbay Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 03-07-2010, 13:38   #7
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 22-03-2009
Şehir: izmir
Mesajlar: 850
Bu da doğal boyanın makalesi, kaynak en alt satır da belirtilmiştir.

DOĞAL boya deyince dışarıdaki tüketicinin aklına hemen halı kilim boyamakta kullanılan "kökboyaları" gelir. Oysa fiyatı daha pahalı olan ve ihraç özelliği bulunan doğal boyaların da Anadolu'da tükenmez kaynakları var.

Bugün genel sınıflandırma dikkate alındığında doğal boyalar 3 temel gruba ayrılıyor: Bunların başında "bitkisel kaynaklı" olanlar var. Sonra "hayvansal menşeli olanlar" ve "mikroorganizmalardan elde edilenler" geliyor.

Doğal boyar maddelerin yaklaşık 25 adedi gıda ve kozmetik endüstrisinde kullanılabilecek özelliklere sahip. Sıkı denetim altında üretilen boyaların " Gıda Kodeksi" nden onay alması ön koşul.

Hammadde kaynağı itibariyle boya bitkilerini kültüre alıp yetiştirmek veya doğadan elde etmek mümkün. Sonraki aşama ise bunları "sınaproseslerden" geçirip standartlara uygun gıda ve kozmetik boyası haline getirmek.

ÇOĞUNUN ANAVATANI ANADOLU
Gıda boyalarının insan organizmasında olumsuzluğa yol açmaması ve alerjik özellikler içermemesi lazım. Kozmetik ve ilaç boyaları da gıdalara konmayan, ancak gıda boyaları kadar yüksek standart özellikler taşıyan bir başka grup.

Bunların içinde en pahalı olanı "safran boyası!" Değerli bir bitki olan safranın anayurdu ise Anadolu ve İran! "Sülfat" ve "nitrat" asitleriyle muamele edilen "safran" ın boyar maddesinden çok değerli sarı, kırmızı ve mavi renkler elde ediliyor. Uzunca bir prosesten sonra "gıdaya uygun" hale gelen boya, standartlara özel ambalajlarda ticarete sunuluyor.
Safran boyasının sarı cinsi ancak özel gıdalarda kullanılıyor. Pahalı olması nedeniyle daha ucuz formları da var. Yine Anadolu'da kolaylıkla yetişebilen "yabani safran" (safflower) hem sarı hem de turuncu renkler veriyor. Ancak sarı rengin ticari değeri çok düşük... Aynı cins boyalar "turmeric" olarak anılan "kurkumin" den de elde edilebiliyor.

Birçok gıdaya renk maddesi olarak katılan "klorofil" in ana maddesi de yine Anadolu. En iyi klorofil kaynağı ise bildiğimiz ısırgan otu. Isırgan otundan elde edilen mavi siyah tondaki yeşil renk, değerli mamullerin formülüne giriyor. (Bu boyanın önemli bir ihraç ürünü olduğunu da bu arada kaydedelim.) Klorofilden çıkarılan sarı bazlı tonlar ise özellikle kozmetikte tercih ediliyor.

Halk arasında "havacıva" olarak adlandırılan bir diğer boya ise
"alkana tinctoria" bitkisinin köklerinden elde ediliyor. Bu bitkinin anavatanı da Anadolu! Akdeniz Bölgesi'nde yetişen yayvan çalı
"hodangiller" familyasına ait. Çok sayıda yerel adı var. Özellikle
"diş suları" ve "kozmetikte" flüoresan mavi renkler elde etmek için kullanılıyor.

GIDA VE KOZMETİK İÇİN BİREBİR
"İndigo kırmızısı" adıyla meşhur olan rengin kaynağı da keza Anadolu'da kültürü yapılabilecek bir başka bitki türünde gizli.
Yabani formları sıcak bölgelerimizde var. "İndigo" nun sentetik formları ise kozmetikte ihtiyatla kullanılıyor.

"Kökboyası" olarak da tanınan bir başka bitki "rubai" ise Akdeniz bölgesinde yetişiyor ve çok amaçlı kullanılıyor.

Gıda sanayinden çok kozmetik ve tekstilde kullanılan formu ise "kızılkök boyası" adını almış. Kültürü yapılabilen bir diğer bitki ise "fustic" adını taşıyor ve kadife çiçeğinin bir üyesinden elde ediliyor. Anadolu'da rahatlıkla yetiştirilebilir.

Yine gıda sanayinde çokça kullanılan "karotin" ise havucun renk maddesi. Peynir ve yağlarda kullanılan "karotin" (betakaroten)
aynı zamanda "besin takviyesi" ve "antioksidan" olarak da büyük ticari öneme sahip.

Siyah havuçta bulunan doğal pigmentler de oldukça pahalı maddeler arasında. Siyah havuç (kırmızı havuç da deniyor) en çok İç Anadolu Bölgesi'nde yetişiyor. Yoğun yetiştiricilik yapan kent ise Ereğli . Siyah havuçtan elde edilen boya "antosiyaninler" sınıfına giriyor ve çok değerli bir madde.

Benzer boya türü bol miktarda kırmızı pancarda da var. Bu tür boyalar doğal materyalden kimyasal olarak sentezlenerek elde ediliyor. Sentezleme dilinde bu grup boyalara "karotenoid bazlı doğal boyalar" deniyor.

"Antosiyanin sınıfı boyalar" ın bir diğer kaynağı ise üzüm küspesi . Şarap ve sirke fabrikası artıklarından değerli "antosiyanin bazlı" kırmızı, mor ve mavi renkleri elde etmek mümkün.

Diğer boya kaynakları ise kuru soğan kabukları, şerbetçiotu, atkestanesi ve çay . Tüm bu bitkiler Anadolu'da yetişiyor ve artıklarından maalesef yararlanılmıyor. Örneğin, çaydan elde edilen boyar maddeler gıda sanayinde hayli ilgi görmeye aday. Meyve suyu konsantreleri de değerli birer gıda boyası kaynağı.

Bitkisel boyalar genellikle ekstraksiyon (özütleme) yoluyla elde ediliyor. Şekerin kavrulmasıyla elde edilen "karamel"
isimli boyaya ise bilimsel çevrelerden bazı itirazlar var.


kaynak:Nur Demirok

balbay Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 03-07-2010, 14:11   #8
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 10-03-2009
Şehir: Balıkesir
Mesajlar: 907
Galeri: 43
Düzleme yapılmış bir duvarda plastik ya da saten boya varsa o boyanın üzerine kireç kullanılabilir mi acaba?

pria beğendi.
köknar Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 19-07-2010, 12:40   #9
Ağaç Dostu
 
xenkebikec's Avatar
 
Giriş Tarihi: 26-04-2010
Şehir: Kocaeli
Mesajlar: 154
Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi köknar Mesajı Göster
Düzleme yapılmış bir duvarda plastik ya da saten boya varsa o boyanın üzerine kireç kullanılabilir mi acaba?

Boya konusu hoş ve güzel bir konu aslında çoğu insanın aklına gelmeyen bir etkisizleştirme gibi boya denince kimyasal boyalar artık doğal olmuşlar.

Özellikle saten ve pürüzsüz duvarlarda kireç kullanımının mümkün olmayacağını düşünüyorum. Aslında bir boyacı bu konuya uğrasada bize güzel bir bilgi verse.

pria beğendi.
xenkebikec Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 20-01-2011, 09:47   #10
Ağaç Dostu
 
Oğuz Karsan's Avatar
 
Giriş Tarihi: 04-12-2006
Şehir: İstanbul
Mesajlar: 1,085
Galeri: 181
Merhaba.

Kimya ve boya sanayi çok gelişti. Ama yine de eski kilimlerin ve arada sırada karşımıza çıkan eski, ahşap evlerin renkleri farklı güzelliklerde.

Balıkesir ve Çanakkale yöresindeki köyleri çok dolaştım. Panayırlardan ve yöresel pazarlarda çok kilimler gördüm ve satın aldım. Her biri farklı desen ve renklerde. Boyaları emsalsiz.

Renklerin doğadaki ağaç kabuklarından ve bazı ağaçların meyvelerinden yapıldığını öğrendim. Ama bu eski boyaları üreten kişiler, sırlarıyla birlikte yok olmuşlar. Eskiden ustalığı öğretince kendi değerlerinin kaybolacağını düşünmüş olmalılar ki meslek inceliklerini yanında çalışanlara öğretmemişler.

Çanakkale, Ayvacıkta ve Balıkesir, Sındırgıda hala bikaç ustanın olduğu söyleniyor.

Saygılar

Oğuz Karsan Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 20-01-2011, 10:46   #11
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 22-11-2010
Şehir: İstanbul-Balıkesir
Mesajlar: 1,734
Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi Oğuz Karsan Mesajı Göster
Merhaba.

Kimya ve boya sanayi çok gelişti. Ama yine de eski kilimlerin ve arada sırada karşımıza çıkan eski, ahşap evlerin renkleri farklı güzelliklerde.

Balıkesir ve Çanakkale yöresindeki köyleri çok dolaştım. Panayırlardan ve yöresel pazarlarda çok kilimler gördüm ve satın aldım. Her biri farklı desen ve renklerde. Boyaları emsalsiz.

Renklerin doğadaki ağaç kabuklarından ve bazı ağaçların meyvelerinden yapıldığını öğrendim. Ama bu eski boyaları üreten kişiler, sırlarıyla birlikte yok olmuşlar. Eskiden ustalığı öğretince kendi değerlerinin kaybolacağını düşünmüş olmalılar ki meslek inceliklerini yanında çalışanlara öğretmemişler.

Çanakkale, Ayvacıkta ve Balıkesir, Sındırgıda hala bikaç ustanın olduğu söyleniyor.

Saygılar
Bence bu boya ustaları sırlarını gelişi güzel anlatmak formülünü açıklamak yerine çırak yetiştirerek öğretmeyi düşünmüşlerdir. Bu zamanda da el emeği isteyen işlerin çoğunluğunda iş öğrenmek isteyen çırak bulmak pek mümkün değil bana göre. Yoksa neden öğretmek istemesinler

furkan yıldız Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 16-02-2011, 15:52   #12
Ağaç Dostu
 
Oğuz Karsan's Avatar
 
Giriş Tarihi: 04-12-2006
Şehir: İstanbul
Mesajlar: 1,085
Galeri: 181
Merhaba.

Sn. furkan yıldız,

Hepsi olmasa bile, çoğu ustanın çırak yetiştirmemiş olduğu muhakkak. Çünkü, sanat yavaş yavaş ölmüş. Aynı boyayı yapabilen çıraklar olsaydı şu anda iyi para kaznabilirlerdi.

Daha doğrusu sanatın ve el işçiliğinin her türü zayıfladı ve çoğu da yok oldu. Kalaycılık, Semercilik, Kilimcilik, Çanak, Çömlekçilik, vs. her yörede bazı işler yok oldu gitti. Sebebi belki gençlerin o işlere olan ilgisizliği de olabilir ama sonuçta kazanılabilecek işlerdi o yok olanların çoğu.

Saygılar

Oğuz Karsan Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Cevapla


Gönderme Kuralları
Yeni konu gönderemezsiniz
Konulara yanıt veremezsiniz
Ek dosya yükleyemezsiniz
Kendi gönderilerinizi düzenleyemezsiniz

BB code Açık
Smilies Açık
[IMG] Kodu Açık
HTML Kodu Kapalı
Trackbacks are Açık
Pingbacks are Açık
Refbacks are Açık


Forum saati Türkiye saatine göredir. GMT +2. Şu an saat: 14:24.
(Türkiye için GMT +2 seçilmelidir.)


Forum vBulletin Version 3.8.5 Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
Search Engine Optimization by vBSEO 3.6.0
agaclar.net © 2004 - 2024