17-09-2008, 18:52 | #1 |
Ağaç Dostu
|
2/B Arazileri satılmasın imza kampanyası
TEMA 2/B kapsamındaki orman arazilerinin satılmaması için imza kampanyası başlattı. Hayrettin Karaca '' Verin bana bir milyon imza, sattırmam '' diyor. Aşağıdaki adresten, imza kampanyasına katılabilirsiniz. http://www.tema.org.tr/2B/ |
18-09-2008, 09:48 | #7 |
Ağaç Dostu
|
Çözümsüzlük kime yarıyor ? Merak ettiniz mi ?
Merhaba, Sn. Arkadaşlar çok güzel söylemişsiniz. Satılmasın. Peki çözüme nasıl ulaşacaksınız? İstanbulda birçok yerleşim yeri devlet veya orman arazisi. Peki bu işgal edilen yerleri geri alabiliyormusunuz? Hayır. Yirmi yıldır bütün partiler başa geldi sayılır. Devletin, Hazinenin veya ormanın arazilerini işgalden kurtarmak için ne yapabildiler? Hiçbirşey peki bu yirmi yılda işgal devam etmiş mi? Evet etmiş. Bu gerçekler karşısında hala 2/B arazileri satılmasın demek, işgalcilerin işine yarar. başka kimsenin işine yaramaz. Sonra bir düşünün işgale uğrayan arazlerin içinde sadece gecekondu yapılaN araziler yok. Belediye binası yapılan, işyerleri yapılan, tarla olan, zeytinlik olan yüzbinlerce dönüm arazi var. Birsürü çeşidi olan işgale karşı, arazileri geri alma planı da işlemediğine göre(oy kaybetme kaygısıyla hiçbir hükümet üstlerine gidemiyor) , bari işgalcilerden bu arazilerin bedelini almak daha akıllıca olmaz mı? Yoksa, hangi güç bu arazileri geri alabilip talanı önleyebilecekse buyursun gelsin. Ben de yanlarındayım. Ama Tema gibi sadece sattırmam deyip yıllarca çözüm sunamayan fikirlere kulak asmam. Saygılar. |
18-09-2008, 10:09 | #8 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 16-05-2007
Şehir: YALOVA
Mesajlar: 4,833
|
Önce talan bir dursun çözümü mutlaka buluruz. Bir sayfamızda sanırım ormanlarımızla ilgili çözüm önerileri var. Bir plan hazırlayalım şeklinde bir sayfa sizinde yazınızı hatırlıyorum orada. Todor teşekkürler. Çok kalabalıklaşıyoruz çok. Haydi anadolu nerdesin diyesi geliyor insanın. Bende varım. |
18-09-2008, 10:39 | #9 |
Ağaç Dostu
|
Tema Vakfının, 2/B arazileriyle ilgili çözüm yollarını anlatan bir proram NTV de vardı. Fakat İşim olduğu için programı dinleyemedim. Aşağıda Yiğit Bulut'un arazi vurgunuyla ilgili çarpıcı bir yorumu var.http://haber.gazetevatan.com/haberde...ryid=4&wid=150 |
18-09-2008, 15:12 | #10 |
Ağaç Dostu
|
Yeşil Türkiye Ormancılar Derneği üyesi olarak 2/B konu olunca tema vakfının imza kampanyasına katılarak hemen imzaladım.Bu konuda daha duyarlı olmamız gerektiğine inanıyorum.Daha yeşil bir Türkiye görmek dileği ile selamlar. |
18-09-2008, 16:31 | #11 |
Ağaç Dostu
|
2/B işini daha gerçekçi düşünelim.
Merhaba, Sn. Arzu Kasapoğlu, Yiğit Bulut'un yazısı 2/B ler ile ilgili problemin yaratacağı neticeleri tam anlamıyla ortaya koymuş. Çok güzel ama yeterli değil. Çözüm ne ? Şimdiye kadar 15 den fazla hükümet ve bu hükümetlerde yer alan bir o kadar parti gördüm. Hiçbiri kırsal kesimden şehirlere gelen veya kendi bulunduğu şehir veya ilçede devlet veya orman arazisinden rant sağlayanları cezalandırabilen ne parti ne proje gördüm. Seçim zamanlarında daha da hız kazanan devlet arazisinden pay kapma ve rant sağlama işi hiç azalmadı. Sebebi doğal olarak insanların hırsı. İlk başta arazinizin yanına gelip derme çatma naylonların içinde yaşayan kişilere acıyıp yardım ediyorsunuz. Eski eşyalarınızı onlara veriyor ve yaşamalarını destekliyorsunuz. Bazılarının hanımı evinize temizliğe geliyor. Hiç giymediğiniz giysilerinizi hediye ediyorsunuz. Yağmurdan, kardan korunmalarına yardımcı oluyorsunuz. Ama 10 yıl içinde 2 veya üç seçim döneminde, ilk önce belediyenin yıktığı derme çatma gecekondusu, ikinci seçimde iki katlı bina oluveriyor. Üçüncü seçim döneminde ise tapu tahsisi belgesi alanlar artık yerlerini müteahhide verip birkaç kat ranta bile ulaşabiliyorlar. Biz de bakakalıyoruz. Ve kira ödemeye devam edip, ev sahibi olabilmek için, bir yerlerden fedakarlık yapıp girdiğimiz kooperatifin taksitlerini ödemeye çalışıyoruz. Eğer doğru telafuzu istiyorsanız evet ben de bu salaklardan biriyim.Yıllarca kanunlara uydum, güvendim, çalıştım. İşte adalet 1957 İstanbul, Şişli doğumluyum. Mecidiyeköyde bulunan Beytem Hanın önlerinde uçurtma uçururken, köylerinden geip gecekondu yapanlar kazandı. Ben ise eğitimime devam edip okudum 15 yıl okudum. Beş seçim dönemi sayılır. Kaç gecekondu yapabileceğimi siz hesaplayın. Öğrencilerime, yıllarca kanunlara uyulması gerektiğini ve doğruluğu öğretmeye çalıştım. Yılların birikimini Çanakkale, Bayramiçte arazi alarak değerlendirdim. Orman idaresi tapudan aldığım ve almadan önce orman ile bir ilgisinin olup olmadığını ormana sorduğum halde 6 yıl sonra arazime dava açtı. Sonrası malum tapum iptal edildi. Birileri devletin arazisine sahip olurken ben devletin kapı gibi tapusuyla aldığım arazimi devlete kaptırdım. Bunları niye yazıyorum anladınız mı? 2/B lerin satılmaması, eğer problemi ortadan kaldıramayacaksanız çözüm değil. Yenileri olacaktır. İnsanlar boş durmuyor. Onun için akılcı ve adil çözüm bulmalısınız yoksa karşı çıkmak boşa olur. Yenilerini önleyemediğiniz gibi devlet arazisinden yıllardır faydalanıp nemalananları ödüllendirmiş olursunuz. Kendiniz gibi doğruluktan yana olanları da cezalandırırsınız. Çünkü 2/B arazileri devletin yani milletin yani hepimizin. Bir daha düşünün derim. Ayrıca 2/B yapılan sahalar sadece bu tip işgalcilerden oluşmuyor. Mesela Edremit Körfezinde ve daha birçok yerde bayırlarda yetiştirilmiş Zeytin Ağaçları sahipli 3573 sayılı Zeytinciliğin ıslahı hakkında kanun ile ve başka yasalar ile korunmuş başka haklar var. Kıyılardaki arazilerde bir sürü problemler var. Kısaca bu problem bazı kişilerin aksettirdiği kadar kolayca reddedilecek ve ertelenecek bir mesele değil. Lütfen bu konuda gerçekleri araştırın. Bir daha gerçekçi olarak düşünün ve eğer yine karşı çıkmak istiyorsanız çıkınız. Saygılar |
18-09-2008, 17:35 | #12 |
agaclar.net
|
HAY BAŞINIZA 2B ARAZİLERİ KADAR… İzlemişsinizdir; geçtiğimiz günlerde önce TOBB Başkanı; “2 B tekrarlansın 100 milyar dolar gelir!” açıklamasını yaptı. Hemen ardında da Ankara Ticaret Odası Başkanı “2B’leri satın !” buyruğunu verdi. Bu açıklamalar, doğal olarak, “bayram değil seyran değil, eniştem beni niye öptü” deyişini akla getirmiş olabilir. Oysa, bu durum, süreci izleyenler için hiç de şaşırtıcı değil. Çünkü, siyasal iktidar, öteden beri “2 B” konusunu yeniden gündeme getireceklerini her fırsatta belirtiyordu. Öyle anlaşılıyor ki, bu kez yeni ortaklar da bulmuş kendisine; şimdilik onlara açıklama yaptırıyor. Meraklanmayın, çok yakında kamuoyunda kısaca “2 B arazileri” olarak anılan kamu arazilerinin işgalcilere satılmasına yönelik hukuksal düzenlemeleri TBMM’nin gündemine getirecek. Anımsanacağı gibi, siyasal iktidar, 2003 yılında, akıl almaz bir gözü karalıkla “2 B arazilerini” işgalcilerine satmak için anayasada değişiklik yapmaya kalkışmış, ancak, başta Sayın Cumhurbaşkanımız olmak üzere, yurtsever kamuoyunun yoğun tepkisi nedeniyle amacına ulaşamamıştı. Amaç her türlü kamusal varlığı satıp savmak !.. Özellikle 1980’li yıllardan bu yana hemen hemen tüm siyasal iktidarlar bu ilkeyi kendilerine baş tacı etti, ediyor. AKP iktidarı, doğrusu bu alanda da pek başarılı (!) Kamusal olan her şeyi ne pahasına olursa olsun satmaya çalışıyor ve ne yazık ki satabiliyor da. 2003 yılında, üç-beş ay içinde gerçekleştirdikleri çok sayıda yasal düzenlemeyle, bu doğrultuda gerçekten de akıl almaz işler yaptılar. Özellikle, 3 Temmuz 2003 tarihinde çıkardıkları 4916 sayılı yasa, siyasal iktidarın kamusal varsıllıklarımıza yöneliminin boyutlarını çok açık biçimde ortaya koyuyordu. Amacı; “...Hazineye ait taşınmazların daha kısa bir sürede ekonomiye kazandırılması” olarak açıklanan bu yasa, ne yazık ki kamuoyunda hemen hemen hiç tartışılmadı. Oysa bu Yasayla, başta;
Tümü tek amacı gözetiyordu bu düzenlemelerin. Yasayla, sözgelimi;
Görüldüğü gibi, siyasal iktidar, 4916 sayılı yasayla ülkemizin kırsalındaki tüm kamusal varlıklar satılığa çıkarmış; işgalcilerine de “bedelli af” getirmiştir. “2 B sorununu” çözümleyecek hiçbir şey yapılmadı ! “2 B sorununu” gündeme getirileli neredeyse iki yıl oldu. Siyasal iktidar bu süre içinde, 4916 sayılı yasanın yanı sıra orman yasasında da pek çok değişiklik yaptı. Ancak, “2 B sorununun” çözümlenmesine yönelik tek bir adım bile atmadı. Aksine, uygun koşulları kollamakla yetindi. Öyle ki, “2 B arazilerinin” işgalcilere, ilgili Bakanın deyişiyle kayıt dışı para sahiplerine, yerli ve yabancı büyük inşaat firmalarına satılması için gerekli olan alt yapısal koşullar bile yerine getirilmedi. Sözgelimi, bu arazilerin;
Oysa, saçma sapan tartışmalarla geçirilen zaman içinde bu belirsizlikler büyük ölçüde giderilebilir ve sorun, sonunda satışı da gerektirecek bile olsa belki bir ölçüde çözümlenebilirdi. Dahası, orman sınırlarını belirleme çalışmaları bile büyük ölçüde bitirilebilirdi. Ama, bunların bile hiçbiri yapılmadı. Çünkü, dertleri sorunu kalıcı ve kamuya yararlı biçimde çözümlemek olmadı hiçbir zaman. Satmak, satmak, satmak; tek dertleri bu oldu; ne pahasına olursa olsun satmak ! Ancak, artık ormanı görmenin zamanı geldi ! “2 B arazilerini” satılması, gerçekte, 4916 sayılı yasayla yapılmak istenenlerin bir boyutu; bütünün bir parçasıydı. Ancak, bu bütün, yani orman çoğunlukla görülemedi. Görülemeyince de “2 B arazilerini” sattırmamakla sınırlı bir savaşım vermekle, yani tek ağaca sahip çıkmakla yetinildi. Böyle de olsa, gerçekte, iyi de bir sınav verildi: Yurttaşlarımız, yetmişi aşkın kuruluşun oluşturduğu Ormanlarımıza Sahip Çıkalım Birliği aracılığıyla gerçekten de övgüye değer bir kararlılıkla satışa karşı durdu. Ancak, şimdi, ormanı da görmenin zamanı geldi. TOBB ve ATO Başkanlarının açıklamaları bunu zorunlu kılıyor çünkü. Yakında, “2B arazilerinin”, ekolojik, ekonomik ve toplumsal bedeli ne olursa olsun haraç mezat satılmasına yönelik benzer açıklamalar başkaları tarafından da yapılacak; işbirlikçi TV kanalları ve gazetelerde bu doğrultuda programlara, haberlere, yazılara sıkça yer verilecek; bilim adamı kılıklı insancıklar ortaya çıkarılıp değerleri kendinden menkul “fikirlerini” topluma sunma fırsatları bulacaklar. Diyecekler ki; <<Artık bu duruma gelmiş yerler için yapılacak bir şey yok; bakınız, buraları orman mı, değil ve bundan sonra yeniden ormana da dönüştürülemez zaten. Ne yani, buraları işgal edenler işgallerini hiçbir bedel ödemeden sürdürsünler mi? Satalım ve parasıyla da hem yeni ormanlar yetiştirelim hem de yoksul orman köylümüzün kalkındırılmasında kullanalım vs vs>> Bu türden aldatmacalarla nereye değin başarılı olabilecekler, göreceğiz. Ancak, bilinmelidir ki; satılmak istenen yerler, gerçekte Sultanbeyli vb yerleşmelerdeki “2 B arazileri” değil; daha çok büyük yerleşmelerin yakınlarındaki, henüz yapılaşmamış, yerleşilmemiş Hazine arazileri. Satışlar sırasında buralarda herhangi bir sorun yaşanmayacak çünkü. Yine bilinmelidir ki, hedeflenen satın alıcılar da “2 B arazilerinde” yerleşmiş ve/veya tarım yapan dar gelirliler ve yoksul orman köylüleri değil; site yapımcısı yerli ve yabancı büyük inşaat firmaları. Para onlar da çünkü. Bu gerçekler artık görülmeli ve gereği de ona göre yapılmalı. Yapılması gerekenlerin ne olduğu ise belli; Ormanlarımıza Sahip Çıkalım Birliği, önceki yıl bunları ayrıntılı olarak açıkladı. Bu aşamada, artık, yapılması gerekenlerin yapılmasına yönelik gönül, akıl, güç birliği nasıl gerçekleştirilebileceği sorusunun yanıtlanması gerekiyor. Deyiş yerindeyse, “havanda su dövmek” zamanı geçti artık. Yücel ÇAĞLAR www.kirsalcevre.org.tr |
19-09-2008, 00:08 | #13 | ||
Ağaç Dostu
|
Alıntı:
Bu tehdit gibi mesajınıza bir anlam veremedim. Bu sayfa da herkes benzeri şeyleri yazmışken beni hedef almanızın amacı nedir? Burada kimse hak sahiplerinin madur olsun demiyor. Fakat çıkarılmak istenen yasanın amacı sizin durumunuzdakileri korumak veya bir çözüm bulmak değil, orman arazilerinin birilerine peşkeş çekilmek istenmesidir. Alıntı:
http://turkiyea.blogspot.com/2008/03/2b-arazileri.html |
||
20-09-2008, 18:13 | #15 |
Ağaç Dostu
|
2/B'ler satılmasın peki ne yapılsın?
Merhaba, Sn. Arzu Kasapoğlu, Ben sizi hedef almadım. Eğer öyle algıladınız ise cidden özür dilerim. Sadece yazımın başlarında sizin yazmış olduğunuz ve Yiğit Bulut'un yazısını eklediğiniz için bir anlamda, karşı çıkıldığı ancak çözümün önerilmediği bir yazı olduğu için cevap yazmış oldum. "Bir daha gerçekçi olarak düşünün ve eğer yine karşı çıkmak istiyorsanız çıkınız " bu lafımdan tehdit olgusunu nasıl çıkarabildiniz? Ayrıca yazımın son iki paragrafında hep aynı şeyi vurgulamaya çalıştım. 2/B arazileri devletin, ormanın, yani hepimizin sahibi olduğumuz araziler. Yücel Çağlar'ın yazısı çok güzel ancak yazısında çözüm önerilmemiş. Sadece 2/B lerin satışa çıkarılmaması gerektiği ve başka sorunlara gebe olacağı çok güzel bir biçimde vurgulanmış. Vatandaşların oldu bittiye getirilmmemesi için ok faydalı bir yazı. Ama çözüm nasıl olmalı o yok. Ben ise çözüm istiyorum. Her teklife karşı çıkmanın bir yararı olmadığını yaşayarak öğrendik. Zaten başımıza gelenler bu yüzden değil mi? Ben herkesin gerçekçi olmasını istiyorum. Tabi tasarının karşı çıkılacak bir sürü yönü de var ama sadece karşı çıkarak çözüme ulaşamayız. Bu konuda çok yararlı fikirleri olan Sn. Yücel Çağlar gibi kişilerin bu konu üzerinde düşünmesi gerektiğine de inanıyorum. Belki çözüm bu şekilde bulunabilir. Teklifimi yineliyorum. Bir daha düşünelim ve gerçekçi çözümler üretelim yoksa karşı çıkarak işgalcilerin ekmeğine yağ sürüyoruz diye düşünüyorum. Belki çözüm bulmak kolay olmayabilir. Ama bulmak zorundayız. Yoksa 2/B ler işgalden kurtulamaz. Bir öneri: İlk önce 2/B lerin sorumlularını araştırıp onları basında ifşa edelim ki tekrar böyle şeylere gözyummaya cesaret edilmesin. Saygılar |
21-09-2008, 04:07 | #16 |
Ağaç Dostu
|
2B arazileri için ağaçlandırma başvurusu yaptığım yetkilinin bana verdiği cevap: ''Resmiyette size bu arazileri ağaçlandırma adı altında veremiyoruz, ama siz ağaçlandırın devlet nasıl olsa birgün bu arazileri işkal edenlere verecek''. |
21-09-2008, 15:41 | #17 | |
Ağaç Dostu
|
Alıntı:
Sn.Karsan yaşadınız, Sn.Enigma'nın muhattap olduğu bu yetkilinin ifadesine göre; resmiyette bile gözükmeyen kişilere bile bu araziler verilecekse sizin resmi tapulu olduğu halde elinizden orman diye alınan araziniz de bir gün size verilecek demektir. |
|
22-09-2008, 00:00 | #18 |
Ağaç Dostu
|
Çok merak ediyorum.oğuz beyle ben bu siteye üye olmadan önce kiminle didişiyordunuz |
22-09-2008, 12:49 | #19 |
Ağaç Dostu
|
Merhaba, Sn. Eskimo, Verdiğiniz habere üzüleyim mi? sevineyim mi? bilemiyorum. Önemli olan Devletin yani milletin yani hepimizin sahibi olduğumuz ve gelecekte de inşallah çocuklarımızın ve torunlarımızın bekçiliğini yapacağı araziler, kaybolmasın, işgal edilmesin veya 3 kuruş paraya satılmasın. Vatan toprağını korumak cesaret işidir. Hepimizin bildiği veya kalbinin derinliklerinde sakladığı bir gerçeği tekrar hatırlatayım. Dedelerimiz, Ninelerimiz, Çanakkale'de canları pahasına niye savaştılar?, öleceklerini bildikleri halde neden kaçmadılarsa biz de bize canları uğruna emanet edilen toprakları korumak ve bizden sonrakilere teslim etmeliyiz. Bize emanet edilen bu kutsal toprakları savunacağımızda, bir İngilizin, İtalyanın, Yunanın veya bir işgalcinin işgal etmesi arasında fark görmem. Mühim olan, işgalin bir cephede durdurulması ve tekrarlanmaması için önlemlerin alınmasıdır. Biraz geri çekilip cephe kurAmazsanız, saldırıları durduramayabilirsiniz. Benim yöntemim biraz geri çekilip bir daha böyle işgallerin olmaması için, gerekli yasal zemini hazırlamaktır. Yoksa askerlerimizin koruması gereken çizgiyi asla bulamayabiliriz.. Artık kimsenin yıkmaya cesaret edemediği kadar kaçak yapının yapılmasına göz yumulmuşken şimdi belki bir anlamda çözüm getirebilecek olan 2/B yasasına karşı çıkmamamız lazım geldiğini benimsiyorum. Yeni cephe oluşturmamız için bence bu gerekli. Çıkarılmak istenen kanunun yanlış ve düzeltilecek tarafları elbette olabilir. Bize düşen görevin çıkarılacak kanunun adil olmasını sağlayabilmektir. Yapabileceksek işgalcilerden buraları işgal etmenin bedelini alıp hazinenin kasasına koyalım ki bütün vatandaşlar yararlanabilsin. Eğer yasaya karşı çıkarsak, şimdiye kadar olduğu gibi sadece işgalcilerin işine yarayacak. Ayrıca işgali önleyip kaçak inşaatları yıkabilecek bir güç varsa arkasındayım. Esasında hepimiz belki aynı şeyi istiyoruz, sadece yöntemlerimiz farklı. Yasaya karşı çıkanların öneri getirmediğini izliyorum daha yapıcı öneriler getirin ki yasaya koydurabilelim. Yoksa çözümsüzlük sürüp gidecek. Sayın enigma_6643 bu yaptığımızı bir didişme olarak algılama. Yeni fikirler ve sonuca ulaşacak çözümler için bu tartışmaların gerekli olduğuna inanıyorum. Saygılar |
|
|