agaclar.net

Geri Dön   agaclar.net > Doğa ve yaşama dair her şey > Çocuklara ve Genç Arkadaşlara Özel
(https)




Beğeni Düzeni15Beğeniler

Cevapla
 
Bookmark and Share Dış Bağlantılar Konu Araçları Mod Seç
Eski 08-02-2006, 16:33   #1
agaclar.net
 
malina's Avatar
 
Giriş Tarihi: 03-04-2004
Şehir: İstanbul
Mesajlar: 37,246
Galeri: 88
Baby TV için neler düşünüyorsunuz?

Bu konuyu konuşmaya başladık ama buradakileri daha çok ilgilendiriyor sanırım.

malina Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 08-02-2006, 17:38   #2
ağaç dostu
 
Giriş Tarihi: 10-01-2006
Şehir: Tekirdağ
Mesajlar: 2,589
Galeri: 2
Okudum ve yeni haberim oldu.
Önce şaka ya da hayal zannettim ama anladığım kadarıyla gerçek.
Hekim bir arkadaşımın başına geldi. Çocuğu çok erken TV seyretmeye başladığı için yavaş yavaş dışarıya olan ilgisi azaldı, iletişim kurmamaya başladı. Sonra TV'den uzaklaştırınca aşırı tepki verme (hırçınlaşma, ağlama, saldırı) de başladı. Bu çocuğun düşünülebileceğin tersine konuşmayı da geç öğrendiğini hatırlıyorum. Neredeyse otistik olduğunu düşünmeye başlayacaklardı.
Sonuç olarak böyle kanallara sonuna kadar karşıyım.
Bir konuya dikkat! Çocuğu zeka gelişimi için müzik ve bol uyran şart. Bunun için yeni doğan bebeğin odasını çeşitli renklerde 3 boyutlu şekillerle donatabilirsiniz ve müzik dinletebilirisiniz. Özellikle Bach ve Mozart'ın çocuklara faydası bilimsel bir gerçek.

arsakay Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 08-02-2006, 17:56   #3
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 25-07-2004
Şehir: Adana
Mesajlar: 3,563
Galeri: 270
Alıntı:
Neredeyse otistik olduğunu düşünmeye başlayacaklardı.
bunu konuştuğum doktor da söyledi bana
otizm en çok televizyon bağımlısı çocuklarda görülüyormuş
tabi ben doktora gribim için gitmiştim
neden bana çocuklardan bahsettiyse

backyard Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 08-02-2006, 18:05   #4
agaclar.net
 
malina's Avatar
 
Giriş Tarihi: 03-04-2004
Şehir: İstanbul
Mesajlar: 37,246
Galeri: 88
Kanal kapatmaya gücümüz yetmez ama aileleri bu konuda bilgilendirici yazılar eklemeleri sağlamak için bir kampanya başlatabiliriz.

malina Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 08-02-2006, 20:01   #5
doğasever
 
Giriş Tarihi: 16-12-2005
Şehir: bodrum muğla
Mesajlar: 380
denge!!
hiç seyretmezse çok güzel şeylerde var eğitici kaçırır....çok seyrederse felaket..günde maksimum 2 saat olabilir..ama benim şahsi tercihim genelde iyi çocuk filmleri...aslan kral gibi... ama 3 yaşına kadar denmesine rağmen bazı programları belgesel niteliğinde ve ingilizce olduğu için leylaya açtım 4 ü geçti ama 1 saattir izliyor.. hooppp leyloş son saaat!!
ama açıkcası 2.5 yaşından evvel hiç izletmedim ..zaten evde sadece film izlenir tv kültürümüz yok..

karakedi Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 08-02-2006, 20:02   #6
doğasever
 
Giriş Tarihi: 16-12-2005
Şehir: bodrum muğla
Mesajlar: 380
jetix ve jetix playi bir izledim anında yassak hemşerim dedim...inanılmazlar...

karakedi Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 08-02-2006, 23:08   #7
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 02-04-2005
Mesajlar: 1,017
Galeri: 108
Bizde, televizyon günboyu açıktır, hiç kapanmaz.. Kumanda da çocuklardadır..
Ancak, bütün oyuncaklar da aynı odadadır..
Büşra büyüdü artık.. Burak, 0-3 yaş grubundan.. Gözlemlediğim şeyleri paylaşabilirim..
Mesela, Büşra 2 yaşındayken normal konuşuyordu.. 3 Yaşına gelmeden, Türk filmi seyredip, duygulanıp ağladığını biliyorum..
Burak, 17 aylık.. Ablasına göre daha geç konuşacak galiba.. Futbol seyretmeyi, teletabileri seyretmekten daha çok sevdiği kesin...
Ancak, tv'nin alternatifine mesela oyuncaklara ulaşabilen çocuk, ilgisini çekmeyen proğramı seyretmek yerine, oyun oynamayı seçiyor..

Asıl önemli olan, çocuğa seyrettiği şeyler hakkında doğru bilgiyi verebilmek..

Büşra'ya, sihir diye birşey olmadığını anlatmak için saatlerce konuştum ben.. İnandıramadığımda ise, son çare olarak dağıttığı oyuncaklarını toplaması için 5 dk. süre verdim, "ister sihir yap istersen çalış, geri döndüğümde ortalıkta bulduğum oyuncak çöpe gider" dedim ve çıktım odadan.. Döndüğümde oda toplanmıştı..

Baby Tv... Bunu tasvip etmiyorum.. Çocuk, gerçek dünyayı öğrenmeli.. Bu dünyada yaşanan gerçekleri ne kadar anlatsanız anlamayabilir.. Çizgi filmi seyrettiği ekrandan duyduğu şeylere anında inanır.. Normal tv seyredip, sorular sorsun.. Büşra'nın bana sorduğu sorular içinde beni en çok üzen soru.. Korkusu gözlerinden okunuyordu ve "Baba, Amerika bize de saldırır mı ?" dedi..
Baby TV'de pembe gözlük takılan çocuk, bu gerçeklerle karşılaştığında ne olur sizce ???

Otistik olmak... Siyah beyaz tv ile büyümüş olan bizim yaşıtlarımızın, yıllar sonra pc karşısında saatlerce kaldıktan sonra olduğu kadar değildir inanın...

Şunu da söylemiyorum, yanlış anlaşılmasın.. TV karşısına geçip, gözünü ayırmadan saatlerce seyreden çocuklar da duydum.. Bu, çocuğun değil, ebeveynin suçudur...

Cihangir Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 09-02-2006, 00:54   #8
Ağaç Dostu
 
TaFLaN's Avatar
 
Giriş Tarihi: 13-01-2006
Şehir: ANTALYA
Mesajlar: 656
Galeri: 12
Hiç aklıma gelmezdi reklamların bu kadar ilgi çekici olabileceği. Bizimki henüz 2 yaşında olmasına rağmen ben bildim bileli reklam hastası Reklamsız kolay kolayda bir şey yediremiyorsunuz.

TaFLaN Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 09-02-2006, 01:02   #9
Ağaç Dostu
 
TaFLaN's Avatar
 
Giriş Tarihi: 13-01-2006
Şehir: ANTALYA
Mesajlar: 656
Galeri: 12
http://www.annecocuk.com/

http://kampanya.annecocuk.com/index.php?id=1

Yukarıdaki sitede;

'' Şiddet ve Korku içeren çizgi filmleri İSTEMİYORUZ ''
başlığı altında bir kampanya var. İncelemenizi tavsiye ederim.

TaFLaN Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 09-02-2006, 01:25   #10
ağaç dostu
 
Giriş Tarihi: 10-01-2006
Şehir: Tekirdağ
Mesajlar: 2,589
Galeri: 2
Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi ant28
Hiç aklıma gelmezdi reklamların bu kadar ilgi çekici olabileceği. Bizimki henüz 2 yaşında olmasına rağmen ben bildim bileli reklam hastası Reklamsız kolay kolayda bir şey yediremiyorsunuz.
Yazınızı okuyunca hatırladım. Arkadaşımın çocuğundaki bağımlılık ve sorunlarda böyle başlamıştı. Lütfen çok ama çok dikkatli olun. Yavaş yavaş TV'den uzaklaştırırsanız (en azından reklemlardan) çok iyi yaparsınız diye düşünüyorum.

arsakay Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 09-02-2006, 01:48   #11
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 02-04-2005
Mesajlar: 1,017
Galeri: 108
Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi arsakay
Yazınızı okuyunca hatırladım. Arkadaşımın çocuğundaki bağımlılık ve sorunlarda böyle başlamıştı. Lütfen çok ama çok dikkatli olun. Yavaş yavaş TV'den uzaklaştırırsanız (en azından reklemlardan) çok iyi yaparsınız diye düşünüyorum.
Reklamlardaki hızlı renk geçişleri gözlere de zararlı bence..

Cihangir Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 09-02-2006, 01:56   #12
ağaç dostu
 
Giriş Tarihi: 10-01-2006
Şehir: Tekirdağ
Mesajlar: 2,589
Galeri: 2
Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi Cihangir
Reklamlardaki hızlı renk geçişleri gözlere de zararlı bence..
Doğru ve daha önemlisi bazı renk patlamaları epilepsiyi (sara hastalığı) tetikliyor.

arsakay Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 09-02-2006, 08:34   #13
doğasever
 
Giriş Tarihi: 16-12-2005
Şehir: bodrum muğla
Mesajlar: 380
normal tv normal mi yani ciho??. korku pompalıyor..evet dünyada felaketler var ve biz alışığız amaben 10 yaşından evvel bilmelerini eğer savaş çıkıp gerçektende birileri bize saldırmamışsa çok gereksiz buluyorum..belgesellerin bile bazıları öyle...aslında enerjisinde saldırganlık o an için olmayan bir takım hayvanları bile kendi kahramanlıklarını ön plana çıkarmak için o an için saldırganmış gibi sunulduğu zirvalar gördüm..normal olan doğal olanla aynı olaydı hiç kimse bana neden saçlarını boyamıyorsun ki normal değil demezdi.doğal olan her zaman hormal değil ve tam tersi..düşünceler 2 ana duygudan doğar..sevgi ve korku..diğer tüm duygular bu ikisinin çeşitlemesidir..korkuyu tanırsa üretir ve realitesine çeker..sevgiyi tanırsa ki tv de hiç yok demiyorum ama az düşünce yapısı ona uyumlanarak realitesinde sevgi yaratmasına yol açar..boşverin hastalıkları,ki asla boşvermeyin, asıl zihnini kirletmeyin..ben özellikle reklam seyrettirmiyorum..çizgi filmleri vcd olarak alıp kendim seyredip sonra onaylarsam ona sunuyorum..tekkıstasım sebep sonuç öğretmesini isterim iyinin içindeki kötüyü kötüdeki iyiyi görmesini isterim..dengeyi bilmesini isterim..gibi bana has önemi olan konulardır..issizda bunu korumak kolay ve bunu o 7 yaşına gelene kadar özellikle sıkı tutacağım..harddisk programının değişmezliği açısından bu böyle...deneyselevet ama sonuca inanıyorum..benimkızım hayvanı ölünce perişan olmaz dönüştüğünü bilir..perişan olmamızı destekleyen eski eğitim bile egosaldı..doğa en iyitv dir..içinden herşeyi öğrenir..aslan kralı çok tutuyorum..bütün öğretmek istediklerimi destekliyor..ama uçan kahramanları değil...**** tuhaf yaratıkları..

karakedi Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 13-02-2006, 22:45   #14
Ağaç Dostu
 
tuana's Avatar
 
Giriş Tarihi: 06-12-2005
Mesajlar: 197
Galeri: 18
Bir aile mutfakta yemek yemektedirler.Baba birden yükselip tavanda uçmaya başlar.Bu sıradışı olay karşısında evdeki 3 yaşındaki küçük kızın tepkisi şudur:"aaa baba uçuyor" der ve güler.Ancak annenin bu durumda uçan kocasını kabullenmesi için aylarca psıkolojık destek görmesi gerekir..sonuç..küçük kız henüz yaşamı tanımlamamıştır.anne ise yaşamı tanımlamıştır.bu örnek sofının dünyasında vardı..tam olmayabilir ama mesaj buydu.çocuklar henüz evreni tanımlamamıslardır.o yüzden t.v burada verdiği dolaylı mesajlarla(sen değersizsin sen basitsin)ve onlarca mesajı ile evreni tanımlama adına ciddi anlamda zararlar verir...ancak belgesel ve evren dekı hayatla örtüsen yayınlar olabilir.bir de çocugu cam fanus içinde yetiştirmemek lazım..o zaman asıl tanımlama sürecinde sorun yaşıyor.sokaktakı çocugu t.v den izletme sıcak aile ortamında tanımlanan evren adına kolaydır.
ancak tvnin verdiği mesajlar çogu zaman kütürel olarak kayıd edilir ve bireyin karakter gelişimini ciddi oranda etkiler.tanımlanmıs evren oturana kadar evrenle örtüsen yayınlar,evren tanımlandıktan sonra(çocuk mesajları okuyup engelleyebiliyorsa)o zaman t.v serbest secime sunulmalıdır.çocuk zaten mesajları evrensel ahlak ya da insan olus ölçeğinde değerlendireceğinden seçimi de dolayısı ile poızitif olacaktır.benim öğrencilerim şu an tv okumayı öğrendiler.şov programlarındaki mesajları dolaylı olanlar dahil okuyabiliyorlar.evreni okumaktır tv yi de okumanın bir üst perdesi.hepsi kapsamlı bir uyanıştan geçer.D.CÜCELOĞLU BUNA gözlemleyen bilinç der.bence bu daha kapsamlı bir uyanış.bilinç sanki bir konuda olan uyanış gibi.sonuç olarakyeni içinde var oldukları mavi gezegeni onlara "al işte evren bu "diyen yaklasımlardan en başta uyanmamış kendimizden korumalıyız. çocukları.Onlara yeni varoldukları bu komplex oyunu iyi tanıtmak sanırım görevimiz.haydi çocuklar akvaryumdaki balıkları izlemeye.haydi ormanı dinlemeyesevgimle tuana..

tuana Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 13-02-2006, 23:22   #15
ağaç dostu
 
Giriş Tarihi: 10-01-2006
Şehir: Tekirdağ
Mesajlar: 2,589
Galeri: 2
Merhaba Tuana,
uzun süreden beri yazılarınızı dikkatle okuyorum ve idealist yaklaşımınızı
gerçekten takdir ediyorum ancak yazınızda merak ettiğim ve anlayamadığım yerler var.
"...ancak belgesel ve evren dekı hayatla örtüsen yayınlar olabilir.bir de çocugu cam fanus içinde yetiştirmemek lazım.." diyorsunuz. Cam fanus kısmına katılmakla birlikte hangi yaş grubundan, hangi belgesellerden ve hangi evrenle örtüşen yayınlar? Okuyanlara faydalı olmak için bunları açmak gerekir diye düşünüyorum. Örneğin doğa belgesellerini ele alalım. Kocaman bir jip, üzerinde kameralı bir adam ve yanında avlanan bir aslan!!! Evrenle örtüşme nerede kaldı? Belki de yeni evren bu. (Bu örnek ciddi bir tartışma konusudur. kısaca belirteyim doğadaki hiçbir vahşi aslan böyle bir durumda avlanmaz)
tanımlanmıs evren oturana kadar evrenle örtüsen yayınlar,evren tanımlandıktan sonra(çocuk mesajları okuyup engelleyebiliyorsa)o zaman t.v serbest secime sunulmalıdır.çocuk zaten mesajları evrensel ahlak ya da insan olus ölçeğinde değerlendireceğinden seçimi de dolayısı ile poızitif olacaktır.benim öğrencilerim şu an tv okumayı öğrendiler.şov programlarındaki mesajları dolaylı olanlar dahil okuyabiliyorlar.
İddianız gerçekten büyük! Bırakalım bir çocuğu bir insan evreni ne zaman tanımlar? Öğrencileriniz kaç yaşındalar ve onlara bunu nasıl öğrettiniz biraz daha açar mısınız?
Maksadım polemik yaratmak kesinlikle değil ama yüksek iddialar bende merak uyandırıyor.
Çalışmalarınızda başarılar ve saygılar.

arsakay Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 13-02-2006, 23:58   #16
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 02-04-2005
Mesajlar: 1,017
Galeri: 108
Alıntı:
benim öğrencilerim şu an tv okumayı öğrendiler.şov programlarındaki mesajları dolaylı olanlar dahil okuyabiliyorlar.
Bunu nasıl anladığınızı merak ettim..

Ayrıca, bütün yazılarınızda evrenden bahsediyorsunuz..
Çocuklara bunu nasıl anlatabiliyorsunuz ki? Zor olmuyor mu ?

Cihangir Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 14-02-2006, 00:01   #17
Ağaç Dostu
 
tuana's Avatar
 
Giriş Tarihi: 06-12-2005
Mesajlar: 197
Galeri: 18
teşekkür ederim bu ince uyarı için.evrenle örtüşme anlamında çocugun dışarıda var olan tüm kavgası ile gerçekliği ile var olan evrenden bahsediyorum.t.v her iki anlamda da zaman zaman uç noktalardan mesajlar veriyor.örneğin sihirli annem dizisinde bireyin varoluşu ile asla bağdaşmayacak olan görüntüler var(ayrıca bu görüntüler evrende "bunlarda var "mesajı verip balkondan bacadan atlayan çocuklara neden oluyor)diğer uç nokta ise bireyi basit ve işe yaramaz olduğuna zamanla ikna eden dolaylı mesajlardır.üst düzey bir yaşamı anlatan reklamlar,gerçeklıkle bağı olmayan korku filmleri,ve alışıla gelmiş sov programlarında ki ahlakın gereksizliği mesajı özellikle evreni tanımlamamış çocuklarda karakter anlamında olumsuz gelişmelere neden olduğu kanısındayım.aslında dediğim gibi t.v gözlemleyen bilince ulaşmış insanlar için çok tehlikeli görünmüyor.öğrencilerim 10 yaşındalar.onlara somut bir sekilde empati kurmayı ve çevredeki mesajları görmeleri için dramatisasyon yaptım..çabaladım.bir çok derste buna farklı yollardan değindim.örneğin bir sunucu beden diliyle mesajlar verir.bu mesajlar basit gibi görünse de kültürel anlamda kişiliğe yerleşir.yetişkinler evreni tanımlamıştır.çocuklar genel gecer bilgiler olustuktan sonra eğer yeni bir olay ile karsılasmıyorlarsa o zaman evren tanımlanmıstır.ancak ben afrıkayı gezmemiş bir yetişkinin ılk aslan gördüğünde aaa aslan demesini tanımlanmamıs evren olarak görmüyorum.aslında bu konu biraz da uyuşma ve henüz uyumamış olmayla ilgili.kanımca uyuşma evreni olduğu gibi kabul etmekten öte sorgulamamaktan gelir.ölçü olarak kendine sağlam bir dayanak seçmiş olan çocuk **** birey bu yayınlar bizim ahlakımızı ve gelişmemizi olumsuz etkiliyor cümlesini çok rahat kurabilir.sevgimle tuana

tuana Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 14-02-2006, 00:39   #18
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 02-04-2005
Mesajlar: 1,017
Galeri: 108
TV yayınlarının çocuk gelişimine, çocuğun karakterine olumsuz etkilerinden bahsediyorsunuz sanırım... Yani, sihir diye bir şey olmadığından, bir insanın uçamayacağından v.s. Benim anladığım bu.. Sizin bahsettiğiniz "evren"i, ne siz tam olarak anlayacaksınız ve anlatabileceksiniz, ne öğrencileriniz tam olarak anlayacak, ne de biz.. Sahi, siz öğrencilerinize bu konuları hangi derste anlatıyorsunuz merak ettim.. Eğitimci olan sizsiniz, daha iyi bilirsiniz ama, ilköğretim 3. sınıf öğrencisi için, sizin bahsettiğiniz bu konular biraz ağır değil mi ?

Ben bir romanı okumaya başladıktan sonra, iki bilemediniz üç kez eline alan birisiyim..
Sizin yazılarınızı okurken yoruluyorum.. Nedenini malina yazmıştı bir ara.. Bir de ben hatırlatayım dedim..

Cihangir Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 14-02-2006, 00:42   #19
Ağaç Dostu
 
tuana's Avatar
 
Giriş Tarihi: 06-12-2005
Mesajlar: 197
Galeri: 18
sayın cihangir abim benim inandığım bir yaklasım var.çok karmasık olmamakla birlikte eğer çocugun dünyasına uygun bir sekle sokulabilecek nitelikte bir konuysa bunu verebiliyorsunuz.örneğin ilk aklıma gelen tesadüf kavramı.bu soyut bir kavram.evrenin ve içinde olan tüm dönüşümlerin ve yaratılışın tesadüf eseri olmadığını hepimiz biliyoruz.bunu"yarın sınıfa geldik ve tüm eşyaların yer değiştirdiğini gördük,ayrıca tüm duvarlarda rengarenk boyanmış bunun kendiliğinden tesadüf ederi oldugunu söyleyebilir misiniz şeklinde bir somutlaştırmayla bunu anlatabilirsiniz.nasıl anladım?bunu anlattıktan sonra"öğretmenim bir kalem bile kendi kendine kalkıp bir harf yazamıyor nasıl olurda koskoca evren tesadüf eseri olur,kendiğliğinden olur"diye bir yanıt almam sizce öğrencilerimin bu kavramı ve buna benzer kavramları öğrendiklerine dair yeterli bir dönüt olur mu?ne öğrttirsen öğret sınıf öğrertmeni şaklabandır sınıftasayın cihangir abime saygımla.çocugunuzun da gözlerinden öpüyorum

tuana Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 14-02-2006, 01:07   #20
Ağaç Dostu
 
tuana's Avatar
 
Giriş Tarihi: 06-12-2005
Mesajlar: 197
Galeri: 18
bu yazdıklarım konusunda bilgili olduğum iddasını taşımıyorum.cihangir abimin yazdığı""Sizin bahsettiğiniz "evren"i, ne siz tam olarak anlayacaksınız ve anlatabileceksiniz, ne öğrencileriniz tam olarak anlayacak""evet evreni tam olarak anladığımı söylemedim zaten.ama sezdiğim bir sey var.üzülerek yazıyorum sanki tüm samimiyetimle yazmış oldugum bu paylaşımlara inceden de olsa bir inanılmıyormuş havası sezdim cihangir abi..eğer yanlıs anladıysam şimdiden özür diliyorum..sevgimle tuana..

tuana Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 14-02-2006, 01:21   #21
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 02-04-2005
Mesajlar: 1,017
Galeri: 108
Ben, senin anlatmaya çalıştığın konunun çoook derin bir konu olduğundan, böylesine derin bir konuyu anlatmak için kullandığın "yazı" denen aracı ne derece etkin kullandığından bahsediyordum..
Yoksa, kime ve neye inanacağıma çoktan karar vermiş, bu konuda da çok yol almış birisiyim.
Beni tanımıyorsun, yanlış anlaman da normal.. Benim için sorun değil..

Cihangir Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 14-02-2006, 01:28   #22
Ağaç Dostu
 
tuana's Avatar
 
Giriş Tarihi: 06-12-2005
Mesajlar: 197
Galeri: 18
Ciho abi sen çok yaşa Anlaşılmak güzel. Teşekkür ederim anlayışınız için.. Evet haklısınız. Sanırım kara kedi de ben de aynı şeyi yapıyoruz. Noktalamaya sınıfımda önem veririm ama burada sanırım büyük harfi yazmak veya boşluk bırakmak zor geliyor

tuana Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 14-02-2006, 02:55   #23
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 02-04-2005
Mesajlar: 1,017
Galeri: 108
Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi Cihangir
Yoksa, kime ve neye inanacağıma çoktan karar vermiş, bu konuda da çok yol almış birisiyim.
Mesela..
Ben, insanların ürettiği herşeyin bir örneğinin aslında doğada varolduğuna inanırım.. Bunun en son aşamasında ise, insanın bilerek ya da bilmeyerek kendisini taklit ettiğini ve bilgisayarı icat ettiğini düşünürüm..
Yetişkin birine, çeşitli proğramlar yüklenmiş, virüsler buşlaşmış, hardisc kapasitesi yetersiz, ram'i düşük ve dolu bir pc gibi bakarım..
Bir çocuk ise, yüksek harddisc kapasiteli, ram'i yüksek, sadece temel bazı proğramların çalıştığı, virüs bulaşmamış bir pc gibidir..
Bir bilgi yükleneceği zaman, diğeri gibi "hafızada yer kalmadı, eskilerden bazı dosyaları silmeniz gerekiyor" gibi bir uyarı vermez..

Büşra... 2 yaşındayken..
"Büşra, bak babacığım ne güzel bir hav hav"
"Babaaaa !"
"Ne ??"
"O bir köpek.."
"Haklısın kızım, o bir köpek"

Aynı Büşra...
"Baba, köpeğe bak ne kadar büyük !"
"O bir at kızım"
"At ne baba ?"
-----------------------------------

Burak... 17 aylık.. Elinde oyuncak cep telefonu..
"Anneanne'ni ara bakalım oğlum"
"Annenee"
"Babaanne'ni de ara bakalım"
"Bababaa"

Benim oğlum dil ile ilgili mantık yürütmeye mi başlamış yoksa ? Demek ki yüklenmiş bazı temel proğramlar, zamanı geldikce çalışmaya başlıyor..
Ben, oğlumun "Bababaa" dediğini duyunca, "bir iki haftaya kadar konuşacak" demiştim.. Burak şimdi konuşmaya başladı.. Neden ? Çünkü ilgili proğram çalışıyor artık..
-----------------------------------

Biz elbette bir bilgisayarın işletim sisteminden bahsetmiyoruz.. Olabildiğince doğru bilgi girmeye, yanlışları düzeltmeye çalışıyoruz.. Virüs bulaşmasını engellemeye, antivirüs proğramları kurmaya çalışıyoruz..

Çok mu karmaşık oldu ?

karakedi neler diyecek çok merak ediyorum..

Cihangir Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 14-02-2006, 03:07   #24
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 02-04-2005
Mesajlar: 1,017
Galeri: 108
Bu arada.. Söylemeden geçemedim..
Topiğinizi bölmek istemediğim için buraya yazıyorum..

Çocuklar için yazdığınız masallara verdiğiniz emeği takdir etmekle beraber, çocuklar için ağır bir dil kullandığınızı düşünüyorum..
Bu masalları hangi yaş grubuna yazıyoruz ?
Mesela 2-4 yaş grubu çocukların "mu ne ?" dönemleri vardır.. Bu dönemdeki çocuğa sizin masalınızı okurken kaç tane "mu ne?" sorusu geleceğini düşündünüz mü hiç ?

Cihangir Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 14-02-2006, 10:35   #25
doğasever
 
Giriş Tarihi: 16-12-2005
Şehir: bodrum muğla
Mesajlar: 380
o ikinci masal içinse walla aslında o bize..ben onu herhangi bir çocuğa yazmadım.i.ikincisine ben hazır değildim..ruhen hazır değilim.ilki ilkokul seviyisinde...uygundur..leyla sıkılmadan dinledi empati kurdu..
demişin karakedi ne dicek? ne desin?.
Allah!!derim..
evreni anlatamazsın söyleyeceğin her algılayış sana mahsustur anca yaşarsın.
ben hiç eğitim almamış hiç bir haltıda bilmeyen biri olarak sadece empati kurmaya ve sezgisel eğitimci ve eğitimci katılımcı en çokda asıl öğrenci olmaya çalışıyorum leyla ile.. 7 yaşında leyla benden çıktığında, tuana gibi bir öğretmene denk düşmese bile, kendini bana açık olması ve ifade edebilmesi reddedilmemişliği ile kapanmayışı sayesinde kavrayışı arttırılacak ama .asıl tüm bu bahsedilenlerden bihaber eğitim yerlerinin de olma nedenleri var ve çocuğum bunu da okuyabilir.
benimki bütünün mükemmelliğini görebiliyor.
olması gerekeni anlama ve öğrenme yolunu beğeniyor.
ben bu sürece fazla karışmıyorum birşeyler araştırmama da gerek yok.
.empati ve doğru niyet doğru soru ve zihinsel odaklanma işe yarıyor.
herkes kar taneleri kadar benzer ve eşsizdir. o kadar da yol vardır demekki..

karakedi Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 14-02-2006, 10:39   #26
doğasever
 
Giriş Tarihi: 16-12-2005
Şehir: bodrum muğla
Mesajlar: 380
tuana neden mi iyi eğitimci bana göre?.
çünkü sevgi dolu...sevgi yeterlidir..gerisi çocuğun seçimidir.

karakedi Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 14-02-2006, 10:40   #27
doğasever
 
Giriş Tarihi: 16-12-2005
Şehir: bodrum muğla
Mesajlar: 380
varsın noktalamayı öğrenmesin...

karakedi Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 14-02-2006, 11:18   #28
ağaç dostu
 
Giriş Tarihi: 10-01-2006
Şehir: Tekirdağ
Mesajlar: 2,589
Galeri: 2
Geceden sabaha ne çok sohbet olmuş!

Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi tuana
...evet evreni tam olarak anladığımı söylemedim zaten.ama sezdiğim bir sey var.üzülerek yazıyorum sanki tüm samimiyetimle yazmış oldugum bu paylaşımlara inceden de olsa bir inanılmıyormuş havası sezdim ...
Yazdığınız paylaşımlarala ilgili olarak inanıp inanmamak gibi bir sorun olduğunu düşünmüyorum. Konuya bu şekilde bakmak hata olur.
Kullandığınız dil sol kulağı sağ elle enseden göstermek gibi geliyor bana. Açıkçası okurken dağılıyorum. Yazdığınız paragrafın hangi cümlesine yanıt vereceğimi şaşırıyorum. Yazarken ne kadar basite indirgerseniz o kadar anlaşılır olur.
Sevginiz ve enerjiniz tükenmesin.

arsakay Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 14-02-2006, 11:21   #29
ağaç dostu
 
Giriş Tarihi: 10-01-2006
Şehir: Tekirdağ
Mesajlar: 2,589
Galeri: 2
Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi Cihangir
Mesela..
Ben, insanların ürettiği herşeyin bir örneğinin aslında doğada varolduğuna inanırım.. Bunun en son aşamasında ise, insanın bilerek ya da bilmeyerek kendisini taklit ettiğini ve bilgisayarı icat ettiğini düşünürüm..
İlk defa karşılaştığım orjinal bir yaklaşım.
Üzerinde düşünüp tartışmaya değer gerçekten.

arsakay Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 14-02-2006, 11:35   #30
Ağaç Dostu
 
Sevelim's Avatar
 
Giriş Tarihi: 16-04-2005
Şehir: Egede şirin ve küçük bir sahil kasabası
Mesajlar: 935
Galeri: 147
Siz ne kadar engellerseniz engelleyin, çocuklar bilmesini istemediğimiz şeyleri bir şekilde öğrenirler. Öğrenmeseler iyi olur mu derseniz yanıtım hem evet hem hayır. Bir anne olarak çocuğa her şeyi biz öğretemeyiz. İnsanın doğasına aykırı bu.

Diyelim ki TV seyretmesini engellediniz. Bu sefer arkadaşlarından öğrenecek. Hem de doğal halini değil de yorum katılmış halini.

Küçük yaşlarda kötülükleri, olumsuzlukları öğrenmeseler iyi olur ama tümüyle engelleyemezsiniz. Kötüyü dışarda görmezse içindeki kötü açığa çıkar ki bu daha kötü bir olay.

Şimdi hepiniz gözlerinizi açıp çocukların içinde kötü yoktur dediğinizi duyar gibiyim. Ama çocuklar her ne kadar masum da olsa bir o kadar da acımasız olabilir. Sadece gözleyin ve kendi gözlerinizle görün.

Buyrun size çarpıcı bir örnek: Gözlük takan bir arkadaşına yetişkin biri "dörtgöz" demez çünkü onun incineceğini düşünür. Ama bir çocuk arkadaşının çok üzüleceğini bile bile hatta onu özellikle üzmek için bunu defalarca tekrarlar.

Sevelim Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Cevapla


Gönderme Kuralları
Yeni konu gönderemezsiniz
Konulara yanıt veremezsiniz
Ek dosya yükleyemezsiniz
Kendi gönderilerinizi düzenleyemezsiniz

BB code Açık
Smilies Açık
[IMG] Kodu Açık
HTML Kodu Kapalı
Trackbacks are Açık
Pingbacks are Açık
Refbacks are Açık


Forum saati Türkiye saatine göredir. GMT +2. Şu an saat: 14:44.
(Türkiye için GMT +2 seçilmelidir.)


Forum vBulletin Version 3.8.5 Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
Search Engine Optimization by vBSEO 3.6.0
agaclar.net © 2004 - 2024