Arazide gerekli eczalar
 

Bir araziye uzun süreli çıktığımızda ya da yerleşim kurduğumuzda bize gerekli olan eczalar nelerdir?
Sadece kendimiz için değil de barındırdığımız hayvanlar için de (örneğin köpeklerimizin yaralanması zehirlenmesi gibi durumlarda da) el altında neler bulundurmalıyız?

Yine bu başlık altında, eczalar haricinde yüzyıllardır kullanılagelen doğal iyileştirme yöntemlerini de yazarsak faydalı olur diye düşünüyorum.

Benim bir bildiğim; arı sokmalarında ve kene sokmalarında, hayvanın soktuğu yere killi çamur sıvanırmış. Çamur kururken derideki sıvıyı ve içteki iğneyi geri çekermiş.

Şehir dışında yaşadığım için muhakkak bulundurduğum ilk yardım malzemeleri yaralanmaya karşı oksijenli su, tentürdiyot, yara bandı; burkulma, incinme için esnek bandaj, bileklik, dizlik vb. (bileklik, dizlik gibi malzemeleri koruma amaçlıda kullanıyorum. Bunlar Carrefour, Metro veya tıbbi malzemeler satan yerlerde bulunuyor); böcek sokması için amonyak (incir sütü kullananlar var, kaşıntıyı alıyormuş); ağrı kesicidir.

Böcek sokmasına karşı allerjim var. Isırıldığım zaman amonyak sürersem, zehir kana daha yavaş karıştırdığı için gösterdiğim reaksiyon daha az oluyor. Arı sokması ve örümcek ısırması içın kullanıyorum.

Köpeklerde durmayan kanama varsa soğuk kompres uygulaması, zehirlenme şüphesi varsa yoğurt yedirme ilk alınacak tedbirler diye biliyorum.

Bu konuda doktor ve veteriner arkadaşlar daha doğru bilgi verebilir.

Acil durumlar için (umarım gerekmez) en kısa sürede ulaşabileceğiniz birden fazla doktor, veteriner adres ve telefonlarını kolay erişebilecek bir yerde bulundurmak, adres ve telefon bilgilerini belli periyodlarla güncellemek iyi bir uygulamadır. Bu adreslere ulaşım için alternatif yolları bilmek, arada bir bunları kullanmakta herhangi bir sorunla karşılaşıldığında esneklik sağlar.

Merhabalar,
Sayın uzum. Arazide gerekli ilaçları sayar iken, incir sütü kullananlar var dediğiniz için, uyarmaktan kendimi alamadım. Geçen hafta sonu bahçede yabani incirlerde budama ve temizlik işlemi yaptık. Köylülerden bu iş için yardıma gelenlerin hepsi uzun kollu gömlekler ile ve eldiven ile çalıştılar. Ben de yardım ettim ancak üzerimde kısa kollu bir giysi vardı ve eldiven de kullanmadım. Kesilen incir ağaçlarının dallarının bir kısmını da ben, ama sürüyerek ama kucaklayarak toplama yerine götürdüm.
Pazar günü her iki kolum kızardı. P.Tesi günü cilt doktoruna gitmek zorunda kaldım çünkü kolum kızarmanın yanında su da toplamaya başlamıştı. Doktor otlarla uğraştınızmı diye sordu evet dedim, alerjik bir durum oluşmuş dedi ve 2 pomat ile bir adet hap verdi. Ancak kollarımdaki su kabarcıkları geçmek bir yana bir fındık büyüklüğüne erişti ve kaşıntı ile ızdırabım artmaya devam etti. Tekrar başka bir doktora gittim ve kollarımı görünce ilk dediği, siz incir ağacı ile uğraşmıssınız ve incir alerjisi olmuşsunuz dedi. Beni epey korkuttu, bundan böyle incir ağacının yanından geçmeyeceksiniz dedi, yiyeceğiniz inciri dahi başkası soyacak dedi. Halbuki ben incir ağacına dahi çıkıp incir yiyebilen biri idim ama bu defa ki hatam incirin sütü değmiş kollarım ile güneş altında futursuzca saatlerce çalışmam idi ve belki yaşımın ilerlemiş olması sebebi ile çok kişi tarafından da bilindiğini yeni öğrendiğim bir alerjiyi tetiklemiş oldum. Kıssadan hisseye gelir isem;
1) İncir sütünü kullanacak kişinin bu alerjiye cok dikkat etmesi, varsa alternatifi onu hiç kullanmaması,
2) Özendiğimiz bu yaşama uyum sağlamak için, göz önündeki tecrübelileri takip etmek, onlar ne giyiyor ise onu giymek ve ne yiyip içiyorlar ise onları yiyip içmek akıllıca davranış diye kesin bir kanaata vardım. Tüm uzun kollu kot gömleklerimi bahçedeki yaz giyeceğim olarak devreye sokmuş bulunmaktayım.
Hoşçakalınız.

Sevgili Hosseda bizim de budamamız gereken "erkek"incir ağacımız var.Köylü arkadaşlarımız sonbaharda ,bitki yapraklarını döküp uykuya geçtikten sonra yapalım demişlerdi, belki de bir sebebi de budur.

Antihistaminik, antialerjik pomadları da mutlaka yanınıza alınız dostlar.

Kaşıntı durumunda hemen müdahale açısından.

Merhaba incir alerjisi konusunda benimde baya tecrübem oldu. 2007 yılında Bahçemizdeki incir ağacını budarken eldiven kullanmama rağmen bileklerimden başlayıp iki elime yayılan kızarıklık ve kabarcıklar 15 gün bana uykusuz geceler geçirmeme neden oldu. Losyon ve hap olarak bir çok antihistaminik kullanmama rağmen uzun süre kaşıntılı ağrılı lezyonlar devam etti.
Aradan 2 sene geçti yine aynı şey oldu. Çok dikkat ettim eldiven ve uzun kollu giysi kullandım. Üstelik ağacın yaprağı ve sütü de yoktu. Bileklerimden başladı gene kızarıklıklar ve kabarcıklar. "Hoşseda" arkadaşımızın da dediği gibi bu yaşıma kadar incirle hiç bir problemim olmadı. Sütüde değerdi elime, ağacada çıkardım. Sanırım budamaya karşı bir savunma mekanizmaları var :)

Biz sürekli tarlaya, pikniğe giderken yanımızda kuru soğan götürürüz. Yaz ve kız. Çocuk çamdan allerji mi oldu hemen keseriz,suyunu kızarık yerlere süreriz. Sivrisinek mi ısırdı, örümcek mi soktu, suyunu hemen etkilenen yere süreriz. Bir gün kızımı güneş kremi allerji yaptı, hemen sürdük, 20 dakikaya kalmadı düzeldi. Ben soğanı bir sitede okumuştum. Denedik, çok olumlu sonuç verdi. Ama size önerim şudur : soğan kullanırsanız kırmızı kabuklu yani acısı bol olan soğanları kullanın.

Sivrisinek kaşıntılarını yoğun tuzlu su solüsyonu ile halledebilirsiniz. Kaşıntıyı engeller.Bir miktar suya çözülmeyecek hale gelene kadar tuz ekleyin, bu çözeltiyi sürün. Eve dönene kadar idare edersiniz.

kanamalarda ve acı duyulduğu zaman ilk uyguladığım doğada bol bol bulunan böğürtlen yaprağı. Kesinlikle kanamayı çok çabuk kesip ağrı hissinide minimuma indiriyor. Çocuklarım düşüp dudaklarını **** kafalarını yaraladıkları zaman hemen bir iki yaprak çiğneyip üzerine bastırıyorum. sonra çocuklar hiç birşey yokmuş gibi oyuna devam ediyorlar.

Sivrisinek sokmalarında karbonatlı suyu unutmayalım.

Kocakarı ilacı diye küçümsenen Geleneksel tıbbi yöntemleri de öğrenmek lazım. Bahçenin bir köşesini de mutlaka tıbbi bitkilere ayırmak gerekli.

İlkyardım bilgisi hayat kurtaracaktır. Aslında şehirlerde yaşaynaların da mutlaka öğrenmesi gerekli ama ihmal ediyoruz işte. Çiftliğimi kurmadan önce öğreneceklerimin başında geliyor.

Basit tıbbi bilgileri de öğrenmek kolay aslında.

Ateş nasıl düşürülür. ( hap yoksa alkollü suya batırılmış bez uygulamak o da yoksa sirkeli su o da yoksa soğuk su)
Tansiyon nasıl ölçülür( tabi mekanik ya da dijital tansiyon cihazı da listeye eklenmeli)
Yükselen-alçalan tansiyonun çaresi ( düşerse tuzlu ayran, yükselirse limonlu su vs.)

Doğrudan tıbbi durum değil ama sinek-böcek için mutlaka cibinlik kullanmak vs.

Tabii bir diğer önemli konu da; yaşadığımız bölgede en azından bir sağlık ocağı kurulması için( yoksa yani) yöre halkını da organize edip idareye baskı uygulamak:))

Bisiklet turlarımda amonyağı yanımdan eksik etmemeye çalışırım. Turlarım sırasında beni arada sırada arılar sokar. Amonyak çok iyi gelir. Amonyağı her zaman yanınızda bulundurmanızı önemle tavsiye ederim. Birde ne olur ne olmaz diye allerji hapı.

Doğal maddeler her insanın bünyesinde farklı etkiler yapıyor demekki..

Kişisel bir gözlemimi anlatayım..
Ağustos sonlarında köydeydim..
İncir sütünün siğillere iyi geldiğini bilir ve inanırım..

Ama, incir sütünün kaşıntıyı durdurduğuna tanık oldum..

İki yıl önce denizde geçirdiğim sürelerin sonunda,kulaklarımda iltihaplanma belirtisi nedeniyle Devlet hastanesine gitmiştim..Doktor, benden önceki hastanın kulağından çıkardığı aleti hiç sterilize etmeden benim kulağıma sokmuştu..Sonradan çok kızdım buna, neden müdahale etmedim diye..
İşte o günden bu yana özellikle günün belli saatlerinde ve geceleri her iki kulağımda da bayağı şiddetli sürekli, nöbetler halinde tekrarlayan inatçı kaşıntılar olmaya başlamıştı..
Herhalde kulağıma sokulan aletten mantar gibi birşey bulaşmıştı..

Köyde bir deneyeyim dedim ve 5 gün üstüste, günde iki defa incir sütünü bol bol, yedire yedire kulaklarımdaki o kaşınan bölgelere sürdüm..Ayrıca hergün dalından, özellkle sütlü, tam olgunlaşmamış incirlerden yedim..Oldum olası incirin kabuğunu soymam..

İnanılır gibi değil, hala inanamıyorum..O gün bugün kaşıntı olayı bitti..
Belki böyle bilinçsizce birşeyi yapmamam gerekirdi ama sonuçtan çok çok memnunum..
Tesadüf mü bu etki bilemiyorum..
Başkaları için allerjen olan incir sütü benim bünyemde farklı reaksiyon mu yaptı, bilemiyorum..Ama..sonuç ortada..Çok mutluyum..15 günden beri kurtuldum bu kaşıntı probleminden..

Oysa bazı insanlar incir sütüne çok duyarlı..Örneğin, eşim, birkaç yeni olgunlaşmaya başlamış, azıcık sütlü inciri kabuğunu soyarak bile yese, hemen dilinde damağında kızartılar oluşur..

..........

Benim tesadüfen ulaştığım sonuca dair bu üniversite araştırmasında bilgiler var..Kaşıntı ve kulakla ilgili birçok probleme iyi geldiği belirtilmiş:

http://maycalistaylari.comu.edu.tr/k..._incirsutu.pdf

benim arabamda ve bahçemde iki sihirli yardımcım var.
1- kantoron yağı (antiseptik,yanık tedavisi, açık yara iyileşitirici.....)
2- isveç şurubu. (antiseptik, böcek-arı sokmaları, zehirlenme, burkulma v.......)
acil tedavilerde bana yetiyor.

yıllardır incir budar,meyva toplarım aşı yaparım ama allerji olmadım.sanırım bünyeden bünyeye fark vardır.