agaclar.net

agaclar.net (http://www.agaclar.net/forum/)
-   Buralardan Çekip Gitmek (Ev yapımları) (http://www.agaclar.net/forum/buralardan-cekip-gitmek-ev-yapimlari/)
-   -   Şömine Yapımı (http://www.agaclar.net/forum/buralardan-cekip-gitmek-ev-yapimlari/18033.htm)

Todor 03-01-2007 15:44

Şömine Yapımı
 
Şömine konusunda teknoloji artık çok ilerlemiş. Ben geçen sene tespit ettim. Az odunla çok ısınmak mümkün. Üstelik görsel olarak oldukça güzeller. Yanlardan veya alttan aldığı soğuk havayı baca borusunun etrafından geçirerek yukardan klima gibi üflüyor. Ve bu hareket için hsadece ısınan havanın yükselmesi kullanıyor. Benim gördüğüm, iki katlı bir mağzayı çok güzel ısıtıyordu. Sadece hazne fiyatı 1000€ civarında olduğu için şimdilik erteledim. İleride bu tip bir kazan veya soba almayı düşünüyorum. Kazan alırsam giydirmesini kendim yaparım.

http://www.sominemagical.com/
http://www.somineonline.com/index.ph...ddetail&id=149

Mahmut Leventoğlu 03-01-2007 16:19

Bizim kullandığımız Diplomat marka ithal bir şömine.Alttan ve üstten havalandırmalı ,Yanmaz cam çerçeveli hep dekoratif hem pratik.Becerebilirsem fotografını koyayım. Todor yalnız basit ve pratik bir sistem daha var. Şöminenin iç duvarına su ısıtıcı konularak devridaim motoru ile kalörifer gibi kullanarak Radyatörlerde ısıtılabiliniyor. Başdeğirmen tesislerinde görmüştüm.Onlar bütün restoranı onunla ısıtıyorlardı. Bende evi yaparken bütün yatay boruları hazırladım döşedim fakat sonra vazgeçtik(Geçici olarak)

malina 03-01-2007 16:58

Eski kars mimarisinde ısınma:

Alıntı:

Peç ismi verilen şömine biçiminde yeni bir ısıtma sistemi burada uygulanmıştır. Bu sistemde Peçlerin içerisinde yakılan kömürlerin çıkardığı sıcaklık iç mekan duvarlarından geçirilen borularla yapıların tümünü ısıtmıştır.

Kışların soğuk ve uzun geçtiği Kars’ta Peçlerin yanı sıra daha değişik ısıtma sistemleri de geliştirilmiştir. Odaları birbirinden ayıran duvarların köşesine yarım daire biçimli ve çıkıntılı “galanka” denilen büyük bir soba yerleştirilmiştir. Altı demir döküm olan ve yüksekliği tavana kadar ulaşan, yukarıya doğru daralan ve boruya dönüşen sobalarla evler ısıtılmıştır.
Kaynak

malina 03-01-2007 17:05

Alıntı:

hem ekmek pişirilen hem yemek yapılan hem de ısınılan pilita adı verilen fırınlı sobalara dönüştürüldü. Bu pilitalara bugün yeni bir fonksiyon daha eklenmiştir. Artık mutfak ve banyodaki sıcak su ihtiyacı da bu pilitalardan karşılanmaktadır, bunlara şofben görevi de verilmiştir
Kaynak

Todor 03-01-2007 17:36

Alıntı:

Orijinal Mesaj Sahibi Mahmut Leventoğlu (Mesaj 63907)
Şöminenin iç duvarına su ısıtıcı konularak devridaim motoru ile kalörifer gibi kullanarak Radyatörlerde ısıtılabiliniyor. Başdeğirmen tesislerinde görmüştüm.Onlar bütün restoranı onunla ısıtıyorlardı.

Başdeğirmen'de ben de dikkat etmiştim o sisteme. Bacadan kaçacak ısıyı mümkün olduğunca değerlendirmek çok mantıklı tabii. Ben şu anda tuğlalı soba kullanıyorum, çok rahatım. Evim küçük olduğu için bütün odalar rahatça ısınıyor.

Şömine sisteminin şöyle bir dezavantajı var;
Bütün özelliği her tarafının kapalı olması ve aleve ulaşacak havayı kontrol edebilmeniz. Böylece az yakıtla çok ısı alabiliyorsunuz. Alev çok temiz ve mavi oluyor. Aynı araba karbüratörlerindeki gibi, fazla veya az hava girerse yanma yeterince verimli olmuyor.
Eğer önündeki camı iptal ederseniz, normal bir ocaktan farkı kalmıyor. Es kaza camı kırılırsa, ilk fırsatta yerine takmanız lazım ki aynı verim devam etsin. Kazanlarda ithal olduğu için aynı model camı temin etmek mesele oluyormuş. O zamanda 1000€'luk kazanın hiç bir espirisi kalmıyor. Benim gibi evde hareketli köpekleriniz varsa, bu tip şeyleri düşünmek kaçınılmaz oluyor.:)

Mahmut Leventoğlu 03-01-2007 17:51

Camları yedekledimde ahhh gözünü seveyim kuzinenin ve tuğlalı sobanın. Hakikaten üstüne tanımam . Çatı katına Kuzine kurdum, orta kata ise kovalı soba.
Çatı katına çıkışta bir ara kapı yaptım ısı kontrolü için çok faydalı oldu. Fakat en güzel ısınma ve keyif aldığımız yer çatı katı. Hem manzara,hem kuzine,hem teras balkon, hemde en iyi ısınan yer. Bu sene çatı arasında minik bir mutfak yapacağım aşağı iniş çıkış zor oluyor diye :)))

KUMRU 05-01-2007 00:12

Biz şömineyi İzmit-Gölcük yolu arasında ,Görkem Şömineye yaptırdık.Camlı , baca içten örüldü , üzeri gazbeton , sıvanın üstüne de dekoratif olsun diye ince mineral boya ile boyandı. Isınan havayı yukarıdan odaya veriyor.Biz çok memnunuz.Baca her türlü havada çok iyi çekiyor.Hazne , şömine , baca , işçilik vs. herşey dahil(boya hariç) iki sene önce yaklaşık 1.800-YTL'ye maloldu.
Odun yakıyoruz, ama arada yapı marketlerde satılan hazır şömine yakıtından da yaktığımız oluyor.Isı verimliliği konusunda bir fark anlayamadım , ancak görsel olarak odun alevi gibi güçlü bir alev vermiyor.Avantajı bir tanesi yaklaşık iki saat idare ettiğinden , film seyrederken habire kalkıp odun atmak gerekmiyor.

Mahmut Leventoğlu 14-01-2007 16:50

Yozgat Şahmuratlı köyünde uygulanan güneş enerjisi ile ısınma,köy fırını ve pişirme uygulamalarını, www.gefsgp.net sitesine girerek yaptıkları ve hayata geçirdikleri projelere bir bakın isterseniz sevgili dostlar. Ben köy fırını projesi araştırırken rastladım.

hosseda 05-02-2010 23:45

Sayın todor,

Şömineyi yapabildinizmi.
Araştırma halindeyim evin ısınma sistemi hakkında, ondan soruyorum.

Todor 05-02-2010 23:48

Hayır, henüz yapamadım. Çok pahallılar, sıra bir türlü oralara gelemiyor.:)

hosseda 05-02-2010 23:58

Ama konuyla hala alakalısınız sanırım.
Sizin bahsettiğiniz şömineyi bende inceledim. Bulunduğu yere sıcak hava üflemek sureti ile ısıtma sağlamakta. Ancak odalara bu ısı yayılırmı konusunda net bilgi alamadım. Bahsettiğiniz şöminelerin, evin diğer bölümlerine döşenen kalorifer boru ve peteklerine sıcak su sağlayanları da var ancak aşırı pahalı. Salona geleneksel bir ocak yapmak var ama ısınmaya yararı az olur denmekte, boşa odun yakmak olurmuş.

Isınma işini iyi bir kuzine alıp halletmek en akıllı yol gibi görünmeye başladı.

kazim polat 06-02-2010 00:06

Ben her ikisini de düşünüyorum sayın Hosseda. Isıtması ve fonksiyonelliği için kuzine, görselliği ve ateşle uğraşma hazzı için köy ocağı.

MeyveliTepe 06-02-2010 00:19

Şimdilerde çok şık ve çok fonksiyonel kuzineler var. Fiyatları epey pahalı ama güzel bir kır evine de yakışır doğrusu. Şömine yaptıracaksanız ısı odalı, döküm hazneli olmasına dikkat ediniz. Şömine maliyetinin yarısı, aslında şöminenin kendisiyle hiç alakalı olmayan, önündeki mermer, granit vb. giydirme içindir. İşin bu kısmında ucuz ama şık başka bir şey de düşünebilirsiniz. Evinizi yapan taş ustanız ek bir para almadan bile evinizle uyumlu bir giydirme yapabilir. Bu şekilde yapılmış bir şömine ısıtma anlamında işlevseldir. Isı odası olmayan eski ocak tipi şöminelerde enerjinin %85'i bacadan kaçar. Isı odasıyla enerjinin %85'ini ev içine yayılan ısıya dönüştürebilirsiniz.

Köy ocağından mümkünse kaçınmanızı tavsiye ederim. Kontrolsüz, ya da az kontrollü baca sistemiyle evinizin içindeki ısıyı da kaçırma riskiniz vardır.

kazim polat 06-02-2010 00:38

Uyarılarınız için çok teşekkürler Meyvelitepe, göz önünde bulunduracağım.
Ev içindeki ısıyı kaçırmaması için ocağın üst kısmında mekanik bir düzenek düşünüyordum ama, yanma anında bacadan kaçacak %85lik bir kayıp, çok büyük. Sanırım bu zevk biraz ertelenebilir.
Bahsettiğiniz kuzineleri biliyorum, ama dediğiniz gibi oldukça pahalılar. Ben şimdilik öğretmen arkadaşımın ev hediyesi olarak söz verdiği, kovalı, iki gözlü klasik kuzineyle idare etme yolunu seçeyim. :)

hosseda 06-02-2010 11:39

Isınma en mühim konulardan bir tanesi ev yapımında.

Aşamalar yaklaştıkça bunu kendiliğinden algılamakta insan. İyi ve hesaplı ısınmanın ön şartı, ısının evde iyi muhafazası. Yani taban ve tavan izalasyonu ile doğramaları doğru yapmak.

Köy ocağından vazgeçtim desem yalan olmaz. Bu sabah telefon ile konuştuğum şömineci beni ikna etti. net alanım 50 m2 kadar kalacak, odalar da kesin ısınır hazneli şömine ile dedi. Bu durumda hem ısınıp, hemde ateş keyfini yaşamak mümkün olacak. Bütçe meselesi bunlar tabii. Aslında gürül gürül yanan bir soba veya döküm bir kuzineden de aynı keyfin alınacağına eminim. Çocukluğumda yaldız boyalı sobamızın yanına sarman kedimizle sıkıştığımızdaki mutluluk hala canlı.

Yerden ısınma sistemi de çok akıllıca bir çözüm. Bu sistemde ısı kaynağı olacak kombilerin zaman saati de varmış. Yani ayarla saati ve çalışmaya başla şu gün şu saatte de, sıcacık eve git. Ama herkes ağız birliği etmişcesine romatizma tehlikesi var dedi. Fiyat aldığım firma ise gayet güzel izah etti. Yüksek ısı ile ayarlı sistemlerde bu zamanında yaşanmış, ancak artık kurulan sistemlerde ısı düşük derecelerde ayarlanmakta imiş ve hiçbir zararı olmazmış. Yerleri kayrak taşla döşeyeceğim. Bu seçenek bana en uyanı olacakdı ama hem pahalı bir sistem hem de kafam karışmış halde.

Hoşçakalın.

MeyveliTepe 06-02-2010 13:04

Alıntı:

Yerden ısınma sistemi de çok akıllıca bir çözüm. Bu sistemde ısı kaynağı olacak kombilerin zaman saati de varmış. Yani ayarla saati ve çalışmaya başla şu gün şu saatte de, sıcacık eve git. Ama herkes ağız birliği etmişcesine romatizma tehlikesi var dedi. Fiyat aldığım firma ise gayet güzel izah etti. Yüksek ısı ile ayarlı sistemlerde bu zamanında yaşanmış, ancak artık kurulan sistemlerde ısı düşük derecelerde ayarlanmakta imiş ve hiçbir zararı olmazmış. Yerleri kayrak taşla döşeyeceğim. Bu seçenek bana en uyanı olacakdı ama hem pahalı bir sistem hem de kafam karışmış halde.
Bu konu çok önemli. Gerçekten de yerden ısıtma kalorifer sisteminde potansiyel olarak en az %50 enerji tasarrufu olur. Herhangi bir sağlık sorunu olmadığı gibi, başka hiç bir ısıtma sisteminin vermeyeceği konfor elde edilir.

Ancak şartları var. Bu şartlar yerine getirilmediği takdirde hem sağlık problemlerine yol açar hem de beklendiği kadar enerji tasarrufu elde edilmez.

Yerden ısıtma, prensip olarak önce binayı ısıtır. Bu yüzden yavaş ısınır ve yavaş soğur. Bina, beton ve taş aksamdan ısı kaybediyor ise binayı ısıtabilmek mümkün olmaz. Bina ısınmadığı için de bina içindeki hava da ısınmaz. Bu durumda ev sahibi, yerden ısıtma borularına 40 derece yerine 80-90 derece su göndermeye başlar. Bunun sonucunda da başta astım olmak üzere pek çok rahatsızlık tetiklenir. Daha da fazla enerji harcanması da doğal bir sonuç olur.

O halde, daha ev proje halindeyken binanın nasıl ısıtılacağı en detayıyla planlanmalı, projenin tamamı buna göre şekillenmelidir. Bir binanın (katı madde olarak) ısı kaybetme şekli, sıcak katı maddenin soğuk katı maddeye temasıyla olur. Şayet bu maddelerden birinin ısı geçirgenlik direnci yüksek değil ise, kurulan bu köprüden ısı, bir borudan suyun akması gibi akar gider. Bunu şöyle somutlaştırabiliriz. Binanın (dikkat edin binanın diyorum, bina içindeki havanın değil), en çok ısı kaybetme şekli temel ve diğer toprağa değen yüzeylerden olur. İkinci olarak duvarların dış yüzeylerinden ve çatıdan olur.

Bu sebeple, binanın temel dahil toprağa değen yüzeyleri, yeterli kalınlıkta, dayanıklı ve yüksek basma dayanımlı, yüksek ısı geçirgenlik direncine (ya da düşük ısı iletim katsayısına) sahip bir malzeme ile iğne ucu kadar bile bir boşluk bırakmadan izole edilmelidir. İkinci olarak çatı ve duvarlar dış yüzeylerinden izole edilmelidir.

Bizim Meyvelitepe'deki evimiz bu tarz bir ev. Binayı ısıtıyoruz ama, binanın yapısını, yüklendiği ısı enerjisini hiç bir şekilde bırakmayacak şekilde planladım. Bu sebeple ısıtmanın sürekliliği de gerekmiyor (biraz tembel işi). Üzerinden iki yıl zaman geçtiği için artık çok rahat konuşabileceğim ölçümlerim ve rakamlarım da var. Söz gelimi, bu aralar dışarıda ısı 0-3 dereceyken evin 20-22 dereceye ısınması yerden ısıtma sistemiyle, sisteme 40-45 derece su göndererek 8-10 saat sürüyor. O noktadan itibaren sistem tamamen kapatılsa bile ev içindeki ısının 2 derece kaybetmesi 24 saat sürüyor. Bu yüzden, ev içindeki bir termostatın kontrol ettiği sistem, bu havalarda bile günde sadece iki kez, birer saat boyunca devreye girip yerden ısıtma borularında su dolaştırma ihtiyacı duyuyor. Isıtma sistemine giden sıcak suyun sağlanması ise ayrı bir olay. O da koşullara göre ayrıca planlanmalı.

Taş evler, inşaat ve malzeme tarzı olarak bu gibi bir izolasyon yapmaya müsait değildir. Bu yüzen ısıtma sistemi binayı ısıtmayı değil, içindeki havayı ısıtmaya ve ısınmış havanın mümkün mertebe muhafazasına odaklanmalıdır. Hava, binaya göre çok düşük yoğunluktadır. Hızlı ısıtılabilir ama ısıtmanın sürekliliğini gerektirir. Isıtılmış havanın muhafazasındaki prensipler de binaya göre farklılaşır. Bu durumda çatı birinci derecede önem kazanır. Odalarda zemin ve tavan kaplamalarına ve pencerelere dikkat etmelidir. Ev içindeki ısıtma merkezi ile evin içindeki doğal hava sirkülasyonunu özel olarak gözden geçirmek gerekir. Özellikle kuzine, soba gibi tek bir merkez söz konusu ise buna özel zaman harcamakta fayda var.

Hem döşemelerin (ki döşeme altında mutlaka iyi bir izolasyon malzemesi (xps, poliüretan, mantar vb.kullanılmalı) hem de tavan kaplamasının ahşap olması, pencere camlarının ultra-s standardında olması çok avantaj sağlar. Taş evde, şayet iç duvarlara sıva yapacaksanız mutlaka sıva altına da izolasyon yapın (yoğuşma problemlerini çözerek tabii).

Bu konuda yazılabilir daha pek çok şey var. Fakat yeni bir ev yaparken üzerinde en çok çalışılması gereken konulardan biridir. Hata yapıldığında düzeltilmesi ya çok zor ya da imkansızdır. Burada amaç, en az enerjiyle, en az iş gücüyle (sobaya odun atmak gibi), en konforlu ısıtmayı, evinizin mimari şartları ve inşaat tekniğinde, en ucuza nasıl yaparsınız? Kolay olmayan bir problem. Tek çözüm yoktur ve iyinin daima daha iyisi vardır :)

MeyveliTepe 06-02-2010 14:01

Şömine yapacaklara bir tavsiye daha. Yanma sırasında açığa çıkacak enerjiden maksimum yararlanmak için bacayı iyi planlayınız. Isı odasının zemin kat tavanına kadar olması uygundur. Buradan 25 santim çapında çelik baca borusunun etrafında fazla boşluk bırakmadan geçecek kadar delik bırakmalı, üst katta uygun çapta baca tuğlası ile hiç kıvrımsız çatı üstüne çıkmalı. Baca tuğlasının çapı mümkünse çelik baca borusunun sıfır boşlukla içine girebileceği çapta olmalı (önceden deneyin). Baca tuğlaları örülürken iç tarafta harç çıkıntısı olmamasına özel dikkat etmeli, aksi halde çelik borunun rahat geçmesini engeller. Bu kontrolü ustaya bırakmayıp kendiniz başında durup kontrol ederseniz faydasını görürsünüz. Bacanın üst katta nereden geçtiği de çok önemli. Bacanın ısısından yararlanmak istiyorsanız, üst kattaki odalara ısı yayabilecek bir yerden geçmesini planlayabilirsiniz. İlle de bir duvara bitişik olması gerekmiyor. Hatta hiç bir duvara temas etmeden çıkmasını sağlayabiliyorsanız ideal olur.

Devamında, bu şekilde yaptığınız bacayı sıvadıktan sonra alüminyum plaka ile kaplatın. Plaka en az 2 mm kalınlığında olsun. Kaplama sırasında alüminyum plaka ile sıva arasında boşluk kalmasın, tam otursun. Böylece, şömine yanarken üst katınızı gayet güzel ısıtacak bir kalorifere de sahip olmuş olursunuz.

Isı odasından üst kata veya başka bir odaya hava borusu ile sıcak hava nakletmeyi düşünmeyin. Böyle yaparsanız ısı odası işlevini yitirir, doğal hava sirkülasyonu bozulur.

hosseda 06-02-2010 18:17

Sayın Meyveli Tepe,

Yararlı açıklamalarınız için teşekkür ediyorum. Bloğunuzu da okudum. Rehberliğiniz çok mühim.
Sağolun.

hosseda 24-02-2010 00:13

Sayın Meyveli Tepe,

Size konuya hakimiyetiniz sebebi ile bir soru sormak istiyorum :

Uygun bir duvara geleneksel bir ocak yapılsa ve ocağın üstünde de yeni tip şöminelerdeki ısı odası yaratılsa ısı kaybı gene çok büyük olacakmıdır. Yani hazne olmayacak, ısı odası içinden çelik boru yükselecek gene bacaya doğru.

Sebep ne derseniz, hazneli şömineler genelde cam kapaklı. Şöyle genişce bir ocakda yanacak gürül gürül odunun keyfi eksik kalacak gibi geliyor. Ocağın taş döşeli tabanına bir sacayak koyup üzerine bir bakır kap koyabilmeli arada insan, arada da bir kaç parça sucuk cız bız edebilmeli. Demek istiyorum ki köy evi yapıyorsam eğer, ocağı da bildiğimiz köy evinin ocağı olmalı ama odunları da havaya yakmamalı evi de ısıtabilmeli.

Teşekkürler.

hosseda 24-02-2010 09:41

Merhabalar,

Yukarıdaki fikrimi geliştirmeye başladım.

Sabah gelirken yolum üstünde bulunan bir soba, ocak imalatçısına uğradım. Hazır davlumbazlar var galvaniz saçtan. Ama ben ömürlük bir şey olsun istiyorum deyince 10 mm kadar krom çelik malzemeden istediğim ölçüde davlumbaz yapabileceklerini söylediler. Yere basması için istersem yanlardan levha şeklinde ayak inecekler, istersem köşebent ayak koyacaklar. Hatta sadece önü açık üç tarafı kapalı bir ayakla da inebiliriz yere dedi usta. Sen iste ben yapayım abi dedi. İstersem çelik boruyu dahi imal edebilecekler.

Kafamda iskeleti şekillendirdim. Bahçeye gidince hafta sonu usta ile konuşacağım, ısı odasından şömineler kadar olmasada onlara yakın verim alabileceğime kanaat getirirsem ocağa dönüş yapabileceğim.

Ben bu seçeneğin olabileceğine inanıyorum. Mevcut şöminelerde bu talebe cevap vermesi için asansörlü şöminede mevcut. Ön cam kapak istenildiğinde yukarıya doğru kalkmakta bir zincir marifeti ile. Ama o şöminelerde de yerden yararlanmak kısıtlı. Şöyle geniş bir ocak gibi değil. İstersem kuru fasulye dahi pişirebilmeliyim odun ateşi üzerinde, sacayağına koyacağım dışı kapkara olmuş toprak çömlekde.

Hoşçakalın.

Akif 24-02-2010 09:45

Anadolu'da ki köy kahvehanelerinde kullanılan turbo soba ismi ile anılan bir soba türü var. Soba çift kazan ve bir adet elektrikle çalışan fandan oluşuyor. Kömür **** odun iç kazanda yanıyor ve sobanın arkasında bulunan elektrikli fan iç kazanla dış kazan arasında ki ısınan havayı ortama üflüyor ve ortalama 200 metrekarelik bir ortamı çok rahatlıkla ısıtılıyor. Fakat bu sistemin bir dezavantajı var. Sobaya yakın masalara kimseler oturmuyor.

Geçtiğimiz günlerden internette ki satış sitelerinden birinde resmini görmüştüm ama şuan bulamıyorum. Bulursam resmini de gönderirim.

MeyveliTepe 24-02-2010 13:06

Alıntı:

Orijinal Mesaj Sahibi hosseda (Mesaj 584536)
Sayın Meyveli Tepe,

Size konuya hakimiyetiniz sebebi ile bir soru sormak istiyorum :

Uygun bir duvara geleneksel bir ocak yapılsa ve ocağın üstünde de yeni tip şöminelerdeki ısı odası yaratılsa ısı kaybı gene çok büyük olacakmıdır. Yani hazne olmayacak, ısı odası içinden çelik boru yükselecek gene bacaya doğru.

Sebep ne derseniz, hazneli şömineler genelde cam kapaklı. Şöyle genişce bir ocakda yanacak gürül gürül odunun keyfi eksik kalacak gibi geliyor. Ocağın taş döşeli tabanına bir sacayak koyup üzerine bir bakır kap koyabilmeli arada insan, arada da bir kaç parça sucuk cız bız edebilmeli. Demek istiyorum ki köy evi yapıyorsam eğer, ocağı da bildiğimiz köy evinin ocağı olmalı ama odunları da havaya yakmamalı evi de ısıtabilmeli.

Teşekkürler.

Sn.Hosseda, siz yanıtı bulmuşsunuz zaten. Asansörlü kapaklı şömineler var. İkinci olarak yaptırdığım şömine öyle. Kapak açık olarak yakabiliyorsunuz. Onun baca ve hava sistemi, içeriye duman salmadan açık kapak yakabilmenizi sağlıyor. Kestane, şişte sucuk vs. işe yarıyor. İstanbulda bir firma yerli olarak bu hazneyi imal ediyor. isterseniz özel mesajla firma bilgisini de veririm.

Köy ocağında ısı odası yapabilmek için içine duman geçmeyen ve oda içindeki havayı içinden geçirerek sirkülasyon sağlayan bir ortam yaratmanız gerekli. Bunun için mutlaka ateşin yandığı ortamdan ısınan ama duman almayan bir şey yapmanız lazım. Hazır hazneler bunu sağlıyor zaten.

Zeytinci 24-02-2010 13:11

Geleneksel ocağın ısısından yararlanma şu şekilde arttırılabilinir sanıyorum.

Yanma olan alt bölümü eskisi gibi. Üzerinde yemek de pişirilir, kebap da yapılır ve çay da demlenir vs.

Davlunbaz ve baca borusu çelik sactan olmalı. Hem iyi çekmesi hem de iyi ısı iletimi için.

Malum taş veya tuğla/seramik bacaların ısı iletimi az.

Çelik baca borusu dışında üzerinde hava menfezleri olan ikinci bir çelik baca borusu olmalı. İki çelik baca burusu arsındaki hava ısınır, yükselir ve de alt menfezlerden girip ısınarak üst menfezlerden oda içine döner.

Katılan var mıdır?

MeyveliTepe 24-02-2010 13:18

Haznenin aynını ve hemen hemen aynı mekanizmayı yarı çelik, yarı taştan, sızdırmaz olarak inşaa ederseniz olur tabii. Baca ve hava oranlarına çok dikkat etmek gerek. Düzgün olmazsa ya fazla çekişle ısı verimi alamazsınız ya da duman geri teper.

Zeytinci 24-02-2010 13:48

Hava emişinin iyi olması için 4x 6 birim/tek yüzey açıklık olduğunu duymuştum.
Yani 60 cm genişlik için 40 cm yerden yükseklik. Bilmem ne derece doğru.

MeyveliTepe 24-02-2010 13:56

Ateşin ilk yanma zamanında, ateşin yandığı yerdeki ısının yükselip belli bir derecede sabitlenmesi ve rejime girmesi durumunda baca çekiş gücü değişken olmalı. Hazır hazneler belli bir arge ve deneme sürecinden geçtiği için ayar mekanizmaları hesaplıdır. Aynı hesabı kendi imal ettiğimiz bir haznede tutturabilmek biraz güç olabilir. Hata olduğu taktirde de düzeltmesi kolay olmayabilir. Fakat isteyen biraz kafa patlatıp, hesap kitap yapıp benzer mantıkta tüm imalatı kendisi de yapabilir tabii.

hosseda 24-02-2010 14:43

Benim bulmam gereken şeyin " açık hazne " olduğunu tesbit etmiş bulunmaktayım.

Bu hazneler galiba tedavülden kalkmış ama araştırmaktayım. Gelişmeleri aktaracağım.

Sayın Meyveli Tepe, Asansörlü olanını hep açık kullanmak isteseniz, ısı yönünden randıman çok mu düşer ?

merakli 24-02-2010 17:08

2 Eklenti(ler)
Size basit bir şömine modeli ve ölçülerini gönderiyorum. Umarım yardımcı olur. Yakın zamanda şömine yaptıran biri olarak tavsiyem duman tahliyesi için kullanılacak çelik boru mutlaka L sınıfı olmalı. Bir de ben alt kattaki hazır hazneden yaptırdığım şöminenin ısı odasından üst kata menfez verdim. Ama randıman bana göre gayet iyi.

MeyveliTepe 24-02-2010 17:20

Alıntı:

Orijinal Mesaj Sahibi hosseda (Mesaj 584802)
Benim bulmam gereken şeyin " açık hazne " olduğunu tesbit etmiş bulunmaktayım.

Bu hazneler galiba tedavülden kalkmış ama araştırmaktayım. Gelişmeleri aktaracağım.

Sayın Meyveli Tepe, Asansörlü olanını hep açık kullanmak isteseniz, ısı yönünden randıman çok mu düşer ?

Hayır, Şömine açık kapak yanabilecek şekilde tasarlandığı için randıman düşmez. Sistem yine hazneli, ısı odalı olduğu için kapak açık yanarken de bir randıman problemi olmaz. Rejime girmiş böyle bir şöminede aksine ışınım ile yayılan ısı daha fazla olur.

hosseda 24-02-2010 18:06

Sanırım meselem çözüldü.

Şömine işi yapan bir firma sahibi ile " açık hazne " hususunda konuşurken isteğimi anlattım. Bana istediğiniz sistemi daha kolay bir yol ile yapıyoruz ve 50 m2 lik alanda hiç ısınma sorununuz olmaz dendi.

Gidip göreceğim ama telefonda aktarılan şu :

Saçtan bir davlumbaz ancak bu davlumbazın arkasında bir sac tabaka daha olacakmış. Yani çift cidarlı. İki cidar arasındaki boşluk ısı odası vazifesi görmekte imiş ve bu ısı odası vazifesi gören boşlukta ısıtılan hava, gene boru ve menfezlerle istenilen bölümlere verilmekte imiş. Ayrıca isterseniz davlumbazın içini ateş tuğlası ile de örebiliriz dediler.

Profesyonelce çalışan bir firmadan bu garantiyi almak güzel tabii. Üstelik rakamda çok daha aşağılarda oluşacakmış, hazneli ve ısı odalı şöminelere göre.

Zeytinci 24-02-2010 21:31

Alıntı:

Orijinal Mesaj Sahibi merakli (Mesaj 584886)
Size basit bir şömine modeli ve ölçülerini gönderiyorum. Ama randıman bana göre gayet iyi.

Sn. Merakli,

Verdiğiniz örneği beğendim. Teknik ölçülerin olması gayet güzel. Sistem dışarıdan taze havayı alıp yanıyor. Böylece içerideki havanın oksijeni size kalıyor.

1 metre genişlik ve 55 cm yüksekliğe sahip ağız açıklığı ideal. Bu iyi çalışıyor ve denenmiş olmalı ki ciddi çizim yapılmış. Ayrıca geniş bir evi ısıtacak kapasiteye sahip olmalı, baca çapı ve ağız genişliği düşünüldüğünde.

Çizimde ısı odasını göremedim ama ben bu davlumbazın dışına dekoratif bakır işleme'den çift cidar yaratma düşünüyorum. baca borusunu sıcak tutarsak çekişi iyi olur diye düşünüyorum.
Ayrıca bacayı da paslanmaz sac'tan. L sınıfı malzeme nedir anlamadım.

Bu bilgiyi bir almanca dergi vs. kaynaktan mı aldınız?

Bu şömine aklıma yattı ve geliştirilebilir.

Sizin üst kata menfezle üfleme aldım memnunum dediğinizi biraz daha açarmısınız? Siz bu verdiğiniz örneği mi yaptınız/yaptırdınız?:confused:

merakli 25-02-2010 10:34

Sayın Zeytinci;

Çizim almanca şömine hesplarının anlatıldığı bir kitaptan. Yapılması oldukça basit gibi gerçekten. Ama baca ve duvar arasındaki yalıtıma özen göstermek gerek. Bu şömine klasik tipte ısı odası yok. İstenirse geliştirilebilir belki.

Benim yaptırdığım şöminede hazır çelik döküm hazne kullandım. Hazneyi yaklaşık 90*140 gibi ısı odası içine oturtum, ısı odasını üst kat döeşemeye kadar yükselttim. Isı odası dumandan bağımsız, hazır haznelerde çelik boru ile dumanı bacaya veriyorsunuz. Önceki mesajlarıda anlatıldığı gibi. Ben ısı odasından 10'luk flexi çelik boru ile (borunun yalıtımını yaparak) üst kat odanın duvarına uzattım. Bu bağlantının bir kısmı duvarın dışından geçmek zorunda kaldı.

Isı odası ile ilgili önemli konu ısı odasının içerden yalıtımının yapılması. Ben bunun için aliminyum folyo kaplı 120 yoğunluklu, 5cm kalınlığında taşyünü kullandım. Folyo, ısının yansıtılması için çok önemli, taşyünü de yanmazlık açısından gerekli. Camyünü kullanmak bu açıdan yeterli olmayabilir.

Duman tahliyesi için kullanılacak çelik boru da L316 sınıfı olmalı, çünkü bu sınıf çelik korozyona (paslanmaya) daha dayanıklı, yüksek sıcaklık değişiminde daha az tepkili, genleşme oranı daha düşük. Normal paslanmaz sac aldığınızda bu zamanla ısıya da bağlı olarak koroze olabilir. Baca için içi pürüzsüz fleksi olanları varmış, ama ben tek cidarlı fleksi bulabildim onu kullandım.

Hazır haznelere bu boruların bağlanmasında sızdırmazlık için de işlem yapılması gerekiyor. Sadece boru bağlantı yerine bilezik takmak yeterli olmuyor. Isıya dayanıklı seramik yününden fitiller var. Ama ben bunları da bulamadığım için sıcağa dayanıklı silikon aldım. Üzerinde 350 dereceye kadar dayanıklı yazıyordu. Kullandım. İlk yakmada silikonun fazlası eridi ve aktı, ortalığı epey bir duman sardı. Ama daha sonra şömineyi kullandığımızda sorun olmadı.

Tavsiyem hazneli ısı odalı şömine yaptıracaklar, şöminenin yan kaplamalarını yapmadan ve ısı odasının mekanda kalan kısmını kapamadan önce mutlaka birkaç kere şömineyi yakıp denesinler. Bir de hazır haznelerin ısıtma değerleri belli, mekanın büyüklüğüne göre hazne büyüklüğü seçilebiliyor.

merakli 25-02-2010 12:14

1 Eklenti(ler)
Isı odası mantığını açık şöminede uygulamaya yönelik olarak bir taslak çizim kitapta verilmiş. Çizimde gösterilmemiş ama ocak ile baca bağlantısını unutmamak gerek, hava akışını sağlamak için tek bir bağlantı yerine arası boşluklu birkaç bağlantı düşünülebilir.

Zeytinci 25-02-2010 12:23

Sn. Merakli,

Resim geleneksel tarz şömine. Alevi ve odun çıtırsını duyuyorsun. Benim de istediğim tarz bu. Mermer, cam, hazne kısacası modern tarz bana hitap etmiyor.

Isınma da ihtiyac olduğuna göre bu basit ve geleneksel tarzı çaktırmadan:p ısı odalı izoleli şekilde geliştirmeli.

Yanma bölümündeki dik duranlar sanıyorum odunları pozisyonllamak için kılavuz demirler.

Dışarıdan gelen hava bu demirlerin sağından ve solundan yanma bölümüne ulaşıyor.

Davlunbaz izoleli gibi görünmüyor.

Davlunbaz içinde 120 mm mesafede olan düz plaka galiba çekiş için? Bunu tam çözemedim. Sabitlenmiş (ayarlanmayan) gibi duruyor.

Almanca kitabın bu şömine ile ilgili verdiği bilgileri doğrusu merak ediyorum. Bu bilgilere nasıl ulaşılır?

Yakın mesafe makro çekim jpeg dosyası şeklinde foruma koysanız veya kopyasını fax veya posta ile istesem sizi zorlamış olur muyum?:)

Olmaz ise de canınız sağolsun, teşekkür ederim.

merakli 25-02-2010 17:07

Sayın Zeytinci;

Sözünü ettiğiniz plaka deflaktör denilen, dumanı bacaya doğru yönlendiren parça. 120 mm. olarak verilen ölçü davlumbaz ile deflaktör arasında duman geçişi için kalan boşluk.

Kitap için tabi ki size bir kopya ayarlayabilirim, olmayacak birşey değil siz de. Bana mail adresinizi verirseniz kitabı tarayıp size mail olarak atarım.

hosseda 26-02-2010 15:07

Merhabalar,

Açık hazneli ocakda lodos havalarda dumanın tepme tehlikesi en mühim sorun. Bunu aşmak için ocak ile bağlantılı bacanın bir şekilde yere kadar indirilmesi gerekmekte imiş ( köşeye konacak ocakda, yer bolluğu sebebi ile bu sorunu ikinci bir boru ile çözmek kolay oluyormuş). Kapalı şöminelerde bu sorun yok.

Açık haznede, haznenin üzerine küp şeklinde galvaniz saçtan bir oda yapılmış ( saç cidardan kastedilen bu düzenekmiş). Bu metal ve küçücük ısı odasının ortasından haznenin tepesine bağlanan esas soba borusu geçip bacaya gidiyor. Bu borunun iki tarafından ise metal ısı odasından çıkan ve ısıtılacak yere menfez ile irtibatlandırılan aliminyum borular yükselmekte. Ocak yandığında saç haznenin üst tarafı ile, haznenin esas borusundan yansıyan ısı, metalden yaratılan odanın içindeki havayı ısıtmakta ve ısınan hava ısıtılacak bölüme kendiliğinden yürümekte. Eğer saç hazneyi kalın saçtan imal ettireyim, ısı odasının saçı da kalınca bir şey olsun diyerek, montajı da sistemi imal edene yaptırmaya kalkarsanız sistem ucuz olmaktan çıkmakta ve kapalı hazneli ısı odalı bir şömine rakamına yaklaşmakta. Hatta tepme tehlikesini bertaraf edeceğim diyerek yapacağınız ek baca ile başabaş hale gelmekte.

Ama şahsım için yazarsam ; açık ocak keyfi, biraz derme çatma görünen bu sistemi genede sempatik kılmakta.

ustunizci 10-03-2010 21:32

Alıntı:

Orijinal Mesaj Sahibi MeyveliTepe (Mesaj 574829)
Şömine yapacaklara bir tavsiye daha. Yanma sırasında açığa çıkacak enerjiden maksimum yararlanmak için bacayı iyi planlayınız. Isı odasının zemin kat tavanına kadar olması uygundur. Buradan 25 santim çapında çelik baca borusunun etrafında fazla boşluk bırakmadan geçecek kadar delik bırakmalı, üst katta uygun çapta baca tuğlası ile hiç kıvrımsız çatı üstüne çıkmalı. Baca tuğlasının çapı mümkünse çelik baca borusunun sıfır boşlukla içine girebileceği çapta olmalı (önceden deneyin). Baca tuğlaları örülürken iç tarafta harç çıkıntısı olmamasına özel dikkat etmeli, aksi halde çelik borunun rahat geçmesini engeller. Bu kontrolü ustaya bırakmayıp kendiniz başında durup kontrol ederseniz faydasını görürsünüz. Bacanın üst katta nereden geçtiği de çok önemli. Bacanın ısısından yararlanmak istiyorsanız, üst kattaki odalara ısı yayabilecek bir yerden geçmesini planlayabilirsiniz. İlle de bir duvara bitişik olması gerekmiyor. Hatta hiç bir duvara temas etmeden çıkmasını sağlayabiliyorsanız ideal olur.

Devamında, bu şekilde yaptığınız bacayı sıvadıktan sonra aliminyum plaka ile kaplatın. Plaka en az 2 mm kalınlığında olsun. Kaplama sırasında aliminyum plaka ile sıva arasında boşluk kalmasın, tam otursun. Böylece, şömine yanarken üst katınızı gayet güzel ısıtacak bir kalorifere de sahip olmuş olursunuz.

Isı odasından üst kata veya başka bir odaya hava borusu ile sıcak hava nakletmeyi düşünmeyin. Böyle yaparsanız ısı odası işlevini yitirir, doğal hava sirkülasyonu bozulur.

Sayın MeyveliTepe,
"Bacayı sıvadıktan sonra, aliminyum plaka ile kaplatın" diyorsunuz. Tuğladan veya Gazbetondan örülen bacanın dışınımı kaplatmamızı öneriyorsunuz, yoksa tuğla veya gazbeton bacanın içinden geçecek, çelik veya spiral boruyumu kaplatmamızı öneriyorsunuz?

ustunizci 10-03-2010 21:37

Alıntı:

Orijinal Mesaj Sahibi MeyveliTepe (Mesaj 574829)
Isı odasından üst kata veya başka bir odaya hava borusu ile sıcak hava nakletmeyi düşünmeyin. Böyle yaparsanız ısı odası işlevini yitirir, doğal hava sirkülasyonu bozulur.

Sayın MeyveliTepe,

Dubleks bir binada, salondaki şöminenin Isı odasından, zemin katta, binanın diğer ucundaki mutfağa ve 1. kattaki odalara sıcak hava nakletmeyi düşünüyorum. İşi bilmemekle beraber, kafamdaki düşünce, yarım parmak veya 3 çeyreklik Galvaniz borularla havayı nakletmeyi düşünüyorum. Böyle yaparsam ısı odasının işlevini neden yitireceğini açıklayabilirmisiniz.
Verdiğiniz bilgiler için teşekkür ediyorum.
Saygılarımla,
Üstün İZCİ

ustunizci 10-03-2010 22:19

Alıntı:

Orijinal Mesaj Sahibi MeyveliTepe (Mesaj 574805)
Bu konu çok önemli. Gerçekten de yerden ısıtma kalorifer sisteminde potansiyel olarak en az %50 enerji tasarrufu olur. Herhangi bir sağlık sorunu olmadığı gibi, başka hiç bir ısıtma sisteminin vermeyeceği konfor elde edilir.

Ancak şartları var. Bu şartlar yerine getirilmediği takdirde hem sağlık problemlerine yol açar hem de beklendiği kadar enerji tasarrufu elde edilmez.

Yerden ısıtma, prensip olarak önce binayı ısıtır. Bu yüzden yavaş ısınır ve yavaş soğur. Bina, beton ve taş aksamdan ısı kaybediyor ise binayı ısıtabilmek mümkün olmaz. Bina ısınmadığı için de bina içindeki hava da ısınmaz. Bu durumda ev sahibi, yerden ısıtma borularına 40 derece yerine 80-90 derece su göndermeye başlar. Bunun sonucunda da başta astım olmak üzere pek çok rahatsızlık tetiklenir. Daha da fazla enerji harcanması da doğal bir sonuç olur.

O halde, daha ev proje halindeyken binanın nasıl ısıtılacağı en detayıyla planlanmalı, projenin tamamı buna göre şekillenmelidir. Bir binanın (katı madde olarak) ısı kaybetme şekli, sıcak katı maddenin soğuk katı maddeye temasıyla olur. Şayet bu maddelerden birinin ısı geçirgenlik direnci yüksek değil ise, kurulan bu köprüden ısı, bir borudan suyun akması gibi akar gider. Bunu şöyle somutlaştırabiliriz. Binanın (dikkat edin binanın diyorum, bina içindeki havanın değil), en çok ısı kaybetme şekli temel ve diğer toprağa değen yüzeylerden olur. İkinci olarak duvarların dış yüzeylerinden ve çatıdan olur.

Bu sebeple, binanın temel dahil toprağa değen yüzeyleri, yeterli kalınlıkta, dayanıklı ve yüksek basma dayanımlı, yüksek ısı geçirgenlik direncine (ya da düşük ısı iletim katsayısına) sahip bir malzeme ile iğne ucu kadar bile bir boşluk bırakmadan izole edilmelidir. İkinci olarak çatı ve duvarlar dış yüzeylerinden izole edilmelidir.

Bizim Meyvelitepe'deki evimiz bu tarz bir ev. Binayı ısıtıyoruz ama, binanın yapısını, yüklendiği ısı enerjisini hiç bir şekilde bırakmayacak şekilde planladım. Bu sebeple ısıtmanın sürekliliği de gerekmiyor (biraz tembel işi). Üzerinden iki yıl zaman geçtiği için artık çok rahat konuşabileceğim ölçümlerim ve rakamlarım da var. Söz gelimi, bu aralar dışarıda ısı 0-3 dereceyken evin 20-22 dereceye ısınması yerden ısıtma sistemiyle, sisteme 40-45 derece su göndererek 8-10 saat sürüyor. O noktadan itibaren sistem tamamen kapatılsa bile ev içindeki ısının 2 derece kaybetmesi 24 saat sürüyor. Bu yüzden, ev içindeki bir termostatın kontrol ettiği sistem, bu havalarda bile günde sadece iki kez, birer saat boyunca devreye girip yerden ısıtma borularında su dolaştırma ihtiyacı duyuyor. Isıtma sistemine giden sıcak suyun sağlanması ise ayrı bir olay. O da koşullara göre ayrıca planlanmalı.

Taş evler, inşaat ve malzeme tarzı olarak bu gibi bir izolasyon yapmaya müsait değildir. Bu yüzen ısıtma sistemi binayı ısıtmayı değil, içindeki havayı ısıtmaya ve ısınmış havanın mümkün mertebe muhafazasına odaklanmalıdır. Hava, binaya göre çok düşük yoğunluktadır. Hızlı ısıtılabilir ama ısıtmanın sürekliliğini gerektirir. Isıtılmış havanın muhafazasındaki prensipler de binaya göre farklılaşır. Bu durumda çatı birinci derecede önem kazanır. Odalarda zemin ve tavan kaplamalarına ve pencerelere dikkat etmelidir. Ev içindeki ısıtma merkezi ile evin içindeki doğal hava sirkülasyonunu özel olarak gözden geçirmek gerekir. Özellikle kuzine, soba gibi tek bir merkez söz konusu ise buna özel zaman harcamakta fayda var.

Hem döşemelerin (ki döşeme altında mutlaka iyi bir izolasyon malzemesi (xps, poliüretan, mantar vb.kullanılmalı) hem de tavan kaplamasının ahşap olması, pencere camlarının ultra-s standardında olması çok avantaj sağlar. Taş evde, şayet iç duvarlara sıva yapacaksanız mutlaka sıva altına da izolasyon yapın (yoğuşma problemlerini çözerek tabii).

Bu konuda yazılabilir daha pek çok şey var. Fakat yeni bir ev yaparken üzerinde en çok çalışılması gereken konulardan biridir. Hata yapıldığında düzeltilmesi ya çok zor ya da imkansızdır. Burada amaç, en az enerjiyle, en az iş gücüyle (sobaya odun atmak gibi), en konforlu ısıtmayı, evinizin mimari şartları ve inşaat tekniğinde, en ucuza nasıl yaparsınız? Kolay olmayan bir problem. Tek çözüm yoktur ve iyinin daima daha iyisi vardır :)

Sayın MeyveliTepe,
Seferihisar da bir arkadaşımla birlikte, oturmamız için, ikiz dubleks inşaatına başlamak üzereyiz.
Isıtma sistemi olarak, şömine, güneş enerjisi ve katı yakıtlı kat kaloriferini birlikte düşünüyoruz. Ancak bu işi bilmiyoruz. Etrafımızda sorduğumuz kişilerde, birbirine zıt fikirler ileri sürüyorlar. (Güneş enerjisi ile ısıtma olmaz. Güneş enerjisi ile katı yakıtlı kalorifer sistemi birlikte olmaz v.s. gibi) Bizde kararsız kalıyoruz.
1. Güneş enerjisinin suyunu bir dinamo ile kalorifer sisteminde dolaştırmayı düşünüyoruz. Güneş enerjisinin suyu soğuduğu zaman, katı yakıtlı kat kaloriferi, otomatik olarak yanmaya başlayabilirmi? ( Termostatlı vana, zaman ayarlayıcı saat, sıcaklık kontrollu saat v.s.gibi)
2. Binanın izalasyonu ile ilgili olarak, zemine 2 Cm. veya 3 Cm. kalınlığında strafor döşemeyi, bunun üzerine, yerden sulu sistem ısıtma borularını döşettikten sonra, bunun üzerine 5 Cm. şap atıp, şapın üzerine seramik döşemeyi düşünüyoruz. Duvarların izalasyonu ile ilgili olarak da dış duvarların, iç yüzeyini sıvadıktan sonra, iç yüzeyleri, 2 Cm. veya 3 Cm.lik straforla kapladıktan sonra, straforların üzerine alçı çekip, bu izalasyonun yeterli olacağını düşünüyoruz. Dıştan mantolamayı pahalı olduğu için düşünemiyoruz. Bu düşüncelerimiz doğrumudur?
3. Sizin binanızın tamamen soğuduğunda, yerden ısıtma ile 8 ile 10 saatte ısındığını bildirmişsiniz. Bu süre çok uzun. Bu arada ne ile ısınıyorsunuz? Ya da biz ne ile ısınacağız diye düşünüyoruz.
Verginiz ve vereceğiniz bilgiler için teşekkür ediyorum.
Saygılarımla,
Üstün İZCİ

MeyveliTepe 10-03-2010 23:19

Henüz inşaata başlamadınız ise tavsiyem, radya temel altından başlamak üzere dış duvarların dışı ve çatıda çok iyi izolasyon yapmanızdır. Öyle ki toprağa değen yüzeylerin tümünde dahi hiç boşluk bırakamadan bu izolasyonun yapılması ısınma enerjisinin yarıdan fazlasını işin başında kazanmanızı sağlar. Temel altı izolasyon bilinen bir şey olmamakla birlikte uygun hesaplarla mükemmel bir şekilde yapılabilir. Bunun çok yüksek basma dayanımlı 5cm'lik malzeme kullanmalısınız.

İzolasyonu baştan planladığınız takdirde çok ucuzdur. Sonradan yapılması hem verimsiz hem de pahalı olur.

Güneş enerjisi ile ev ısıtması kısmen olabilir tabii. Ev ısıtmasına kışın ihtiyacınız var. Buradaki problem, kışın yeterli sürede ve verimli ışıma bulup bulamayacağınız ile ilgilidir. Fakat, güneş enerjisini hiç şüphesiz yılın 8 ayında sıcak su ihtiyacınızın tümünü karşılamakta kullanabilirsiniz ve bu ciddi bir bedeldir. Bunun dışında tabii ki güneş enerjisi ve başka bir ısı kaynağını birlikte kullanabilirsiniz. Katı yakıt bu gibi otomasyonlarda biraz daha güçtür çünkü istediğiniz zaman ısısını arttırma, istediğiniz zaman kısma gibi bir özelliği yoktur. Fakat, sıvı yakıt, lpg, doğal gaz vb. gibi brülör, kombi sistemli ısı üretimlerinde istediğiniz otomasyonu sağlamakta bir problem olmaz.

Bizim evde bir yer kaynaklı ısı pompası sistemi ve güneş enerjisi sistemi birlikte çalışıyorlar. Tabandan ısıtmalı kalorifer sisteminde esas görev ısı pompasında. Sıcak su sağlanmasının baş aktörü de güneş enerjisi sistemi. Bununla birlikte, kışın gerçekleşen ışıma sonunda elde edilen sıcak su ev ısıtmasına yardım ediyor. Güneş olmadığı zaman da ısı pompası aynı zamanda kullanma sıcak suyunu da ısıtıyor. Nisan ayından itibaren sıcak su elde edilmesinde ısı pompasına gerek kalmıyor. Genelde her daim kaynar su oluyor. Bu Kasım ortasına kadar devam ediyor.

İmkanlara göre çeşitli projeler üretmek mümkün. Fakat, ne yaparsanız yapın, baştan çok iyi ısı izolasyonunu ihmal etmeyin derim. Özellikle de temel altı izolasyon çok ciddi fark yaratıyor.


Forum saati Türkiye saatine göredir. GMT +2. Şu an saat: 17:58.
(Türkiye için GMT +2 seçilmelidir.)

Forum vBulletin Version 3.8.5 Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
Search Engine Optimization by vBSEO 3.6.0
agaclar.net © 2004 - 2024