26-11-2007, 18:18 | #211 |
Ağaç Dostu
|
|
26-11-2007, 21:34 | #212 |
Ağaç Dostu
|
Özellikle Yalova ve Karamürsel köylerinde evi olan arkadaşlar dikkat. Bizim evimize hırsız girdi ve bu ne yazık ki sadece bizim başımıza gelmedi. Duyduğumuza göre son bir kaç aydır hırsızlık vukuatları artmış. (Gerçi İstanbul'da da durum farklı değil ya ) Bahçenin etrafındaki telleri kesip girmişler. Bütün camları , pencereleri demir parmaklıklarla çevrelemek bana cazip gelmiyor. Daha iyi bir yaşam için şehir dışında evimizi yaptık , ama onu nasıl koruyacağımızla ilgili bir şey düşünmedik esasında. Sabit telefon hattımız şu anda yok . Şehir dışı mekanlarda uygulanabilecek alarm sistemleri ile ilgili öneride bulunacak arkadaşlar var mıdır? Düzenleyen KUMRU : 26-11-2007 saat 22:48 |
27-11-2007, 07:51 | #215 |
Ağaç Dostu
|
Sağol Aybala, etrafı çitle çevirmiştik. (Kesip girdikleri) .Gündüz oralara göz kulak olan bir yardımcımız var , ama geceleri kalmıyor. Bir de önemli ihmalimiz , 3 adet sokak lambamız vardı. Teker teker hepsi bozulmuştu , onları yaptırmadığımızdan gece olunca ortalık zifiri karanlığa dönüyordu. Belki lambaları yaptımış olsaydık , o arada geçen bir araba görüp jandarmaya haber verebilirdi. 3 senedir hiç bir şey olmadığından sigorta da yaptırmamıştık. ( Eğer yapılabiliyorsa ) Evdeki elektronik eşyaları çalmışlar. Bir de salonun tüm perdelerini... Perdelere zaten daha çok üzüldüm , çok özenmiştim çünkü. Şaraplarımızı bile almışlar. 3 eve de girmişler , herkesten bir şeyler çalmışlar. Ama sağlık olsun deyip , önlemlere bakacağız artık. |
27-11-2007, 10:25 | #216 |
Ağaç Dostu
|
Kumru, geçmiş olsun. "Hırsıza kilit yoktur" derler. Evime kapı yaptıracak olunca, bir araştırma yapayım dedim. Bütün anlatılanlar, bu sözü doğrular nitelikteydi. Tezgahtarlık yapıp, bir şeyler satmaya çalışanlar dışında, doğru dürüst sohbet edebildiğim, bilgi alabildiğim kapı satııcları ve güvenlik uzmanları, aşağı yukarı bu noktada birleştiler. Gördüğümüz kapı modelleri ve fiyatları da oldukça farklı. O zaman, kesemize de uygun, orta halli bir kapıda karar kıldık. |
27-11-2007, 12:42 | #217 |
Ağaç Dostu
|
Sağolun Yücel Bey. Gerçekten de hırsızların açamayacağı kapı , kilit yok derler. Alarm sistemleri daha caydırıcı olabilir belki . En azından çok gürültü olursa belki dikkat dekmekten çekinip kaçabilir. Bir de sesli uyarıyla beraber kulakta bir-iki hafta geçici sağırlığa sebep olan sistemler varmış diye duydum. Sonra da kulak doktorlarından araştırma yaparız artık. |
27-11-2007, 13:59 | #218 |
Ağaç Dostu
|
Sn.Kumru, Öncelikle geçmiş olsun. En iyi çözümlerden bir tanesi bekçi köpeği, caydırıcılığı müthiştir. İkinci alternatif ise; sensörlü metalhalide lambalar bağlamak ve bahçeyi aydınlatacak şekilde takılırsa bu sistem de caydırıcı oluyor. |
28-11-2007, 09:54 | #221 |
Ağaç Dostu
|
Geçmiş olsun arkadaşım.. Elk.eşyaları anladım da perdeleri çalmalarını anlamadım. Bu nasıl bir hırsızmış ki o panikle bir de perde beğeniyor, onu da alıyor. Ne tuhaf insanlar var ya. Belkide hırsızlar karı-kocaydı ve kendilerine yeni ev düzüyolar herhalde !. Neyse ki, tek iyi yanı hırsızların siz evde yokken gelmiş olması. Tekrar çok geçmiş olsun Kumru. |
28-11-2007, 12:04 | #222 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 15-09-2006
Şehir: İstanbul
Mesajlar: 3,592
|
Sevgili Kumru çok üzüldüm ve ne diyeceğimi şaşırdım. Bizim evin etrafında tel örgü bile yokken sizin her türlü önleminiz var. Gerçi bizimde yan komşu ve kendimizin köpeklerimiz var ve sürekli hareket halindeler.Şu ana kadar bir problem olmadı. Fakat bizim anayol üzeri olduğundan sürekli Jandarma geziyor. Sizin köyde böyle bir durum yokmu? Çok geçmiş olsun inan çok üzüldüm. Eşine selamlar |
28-11-2007, 12:28 | #223 |
Ağaç Dostu
|
Çok sağolun arkadaşlar, köpek çok caydırıcı olabiliyor , gerçekten de. Bizim de bir tane vardı , ölünce çok üzüldük , bir daha alamadık. Yalakdere -Jandarma'ya uğradık , onlar da az kişiler , civar geniş , kontrol edebilecekleri alan çok sınırlı. Hırsızlar geçenlerde 2 km. kablo çalmışlar. Üzerindeki plastiği eritip , içindeki bakırı satıyorlarmış . Max. 1.000-YTL alabilirlermiş , devlete zararları 15.000-YTL |
28-11-2007, 13:20 | #224 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 15-09-2006
Şehir: İstanbul
Mesajlar: 3,592
|
Todor dan bir köpekte size alalım Cidden çok üzüldüm. Biraz önce köye telefon açtım kontrol edin diye. Merak etmeyin dediler. Her akşam giriş kapısı lambası yanıyor.Sık sık ta çocuklar gidiyor.Gençlerde farkına varmaya başladılar doğal güzelliklerin ve köy yaşamının. |
29-11-2007, 12:00 | #225 |
Ağaçsever
Giriş Tarihi: 06-10-2007
Şehir: Antalya
Mesajlar: 73
|
Arkadaşlar imar almadan yapabileceğiniz imalat mobil ev olabilir hem izni hem de vergisi yok..Belediye karışamaz ; sabit değil , ev desen ev ,araba desen araba değil .. Benim kendime yaptığımın resmini becerebilirsem ekleyeceğim. saygılarımla., |
01-12-2007, 02:25 | #226 | |
Ağaç Dostu
|
Alıntı:
Merhaba Sayın Todor. Tebrikler, Bence başarmıssınız. Sizi ve başardıklarınızı tüm kalbimle destekliyorum. Eviniz hangi aşamada.? Yardım edebileceğim bir husus olursa, Lütfen haber veriniz. Selamlar |
|
01-12-2007, 15:36 | #228 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 30-07-2007
Şehir: yalova
Mesajlar: 479
|
Sevgili Balıkçı, Bunlar zaten çekip gitmişler, o yeşilikleri de biz olsak hıyar, dometes ekerdik. |
01-12-2007, 15:37 | #229 |
Ağaç Dostu
|
Mekanları güzel kılan insanlardır...Paylaşamadığınız güzellikler sizi memnun etmez.İnanın bunu da bir zamanlar çekip gitmiş biri söylüyor ve öğrendim ki bir yerlere çekip gitmek insanın karakterini değiştirmiyor. Eğer işkolikseniz nerede olursanız olun işkoliksinizdir.Eğer hayatı erteliyorsanız etrafınızda dağlar taşlar olsa da siz hayatı yine erteliyorsunuz. Değiştirmek mi ..? Yaşantınızı değiştirin ama biraz da siz değişeceksiniz , bunu unutmayın |
01-12-2007, 16:24 | #230 |
Ağaç Dostu
|
Doğru. Çekip giderken, huylarımızı geride bırakmıyoruz ki, onları da alıp gidince... Ama olsun, çevremiz değişiyor. Çevre, insanı etkileyen, değiştiren bir güce sahip. Yine çalışıp didiniyoruz ama kendi isteğimiz doğrultusunda. Allah, hepimize gönlümüzdekilerden daha iyi ve hayırlısını versin. |
01-12-2007, 17:40 | #231 |
Ağaç Dostu
|
Yukarıda resimde gördüğümüz evleri yabancı filimlerde izlerken, ''Ne güzel ya,yeşile ne kadar çok değer veriyorlar'' derdim. Sonra deprem olunca basında,gelir düzeyi yüksek kesimin yaşam alanları olarak şehir merkezine uzak, genelde orman içinde dubleks tarzı evlerin olduğu sitelerin yapılacağını falan okuduk,meğerse bu tarz yaşamlar daha önce kurulmuş da benim gibi sade halk yeni yeni farkına vardırılıyorduk. Kemerburgaz,Kurtköy,Bahçeköy'de yukarıda resimlerini gördüğünüz yaşam alanlarının olduğu onlarca site ile dolmuş. En ucuz arsa 500 bin Euro dan başlıyor. Şimdi üçüncü köprü de hizmetlerine açılacak. Kentte para kazanıp, taşrada özel korumalı sitede yaşamak, kaçıp gitmek olmuyor ne yazık ki! Okuduğum bir yazıda;ABD de yerleşim yerlerine uzak site içinde yaşayan çalışmayan kadınların, gün boyunca yalnız kalmaktan ruhsal bunalım geçirdiği ve alkole bağımlılığının artığının gözlendiği araştırması yapılmış. Bildiğim kadarıyla,genelde bu sitelerin katı kuralları var. Bahçenize istediğinzi ağacı dikemiyorsunuz, meyva ağaçlarından arıların nektar toplamasından dolayı dikimi sayılarla sınırlı oluyor. ''Bahçemi çim istemiyorum ekip biçeceğim'' diyemiyorsunuz, bahçe sınırınıza 2mt yüksekliğinden fazla ağaç dikemiyorsunuz, bahçe çitleriniz standarta göre yapılıyor. V.s. Bunun adı kaçıp gitmek değil. Sınıf atlayıp paranın alabileceğinin en iyisini almak. (Biraz fesat mıyım ne? ) |
01-12-2007, 18:15 | #232 |
Ağaç Dostu
|
Eskimo, son soru hariç genellikle doğru. Yukarıdaki resimler, ABD'nin Minnesota Eyaleti'nin Minneapolis şehrinde çekildi. Dikkat buyurun, eyaletin nüfusu dört milyon, şehrin nüfusu 400 bin civarında imiş. Her yer, dümdüz. İmar kolay, ama yine de yapmak istemek ve neyi yapacağını bilmek önemli. Fotoğraftaki ağaçlar, aşağı yukarı 40, evler de 50 yaşlarındaymış. Görülen evlerin iskeleti ahşap,(tam bizim aradığımız gibi yani.) dışı siding dedikleri kaplama, damları da şimdi bizde de moda olan shingle. Hepsi Amerikan evleri. Ayrıntıyı kaçırmadınız değil mi dostlar? Evler 50 yaşlarında, yani 50 yıldır, bozmamışlar, aynen devam ediyor. ÇAmaşırlık, filmlerde gördüğümüz gibi alt katta ve ortak. Bizim gibi herkesin evinde çamaşır makinesi yok. Neyse, oradaki ağaclar 40 yıl önce bir hastalığa yakalanmış, hemen tamamı kurumuş, sonra yerlerine bunları dikmişler, 40 yıl, bir ağaç için çok uzun sayılır mı, bilmem. İşte o yerleşim yeri 40 yılda yukarıdaki hale gelmiş. Benim bildiğim İstanbul'daki 40 yıllık mahalleler ise beton yığınlarına döndü. Yemişlerini yeyip, çekirdeklerini patlangaça mermi yaptığımız çitlembikler yok edildi. Neyse ki son 10 yılda, yeniden öteye beriye çitlembik fidanları, ıhlamurlar vs dikildi de yeniden yeşil bir İstanbul'a kavuşacağım ümidine kapıldım. İnşallah bir daha kimsenin hışmına uğramadan büyürler. Dikkat ettiyseniz yollar tertemiz. Aaa! ne kadar çevreci insanlar mı diyeceğiz, yoksa kurallara mı bir göz atacağız? Her evin aşağı yukarı bir dönüm civarında arsası var(daha az veya çok olanlar da var tabii.) Her evin sınırlarına bitişik kamusal alanın bakımı, o evin sahibine ait. HAdi be! belediye gelsin temizlesin. Yok öyle yağma. Kışın, bir kişi bir evin önündeki kaldırımda yürürken kayıp düşse, kaldırımı temizlemediği için okkalı cezayı ev sahibi yiyormuş. Ne hainler değil mi? Kiracılar bu temizliğe karışmazmış. Daha da neler neler... |
05-12-2007, 16:18 | #234 | |
Ağaç Dostu
|
Alıntı:
Bir düzeltme yapmam lazım aslında hızla yazarken es geçmişim..Tekerlekli kullanımlar bar,cafe,birkaç zaman konaklama gibi sorunları çözüyor.Şikayet olsa da tekerleği çıkarmadığınız sürece problem yok ama bizim gibi üstüne ömürboyu yaşayacağınız bir ev düşünüyorsanız tekerlek üstünde problem yaşamasanızda üstüne para harcayıp bir ev dikmek olmuyor.. Bizim için uygun bir çözüm değildi fazla değinmemişim.Birde evi yapmak istediğimiz bölge sorunlu bir bölgeydi.En ufak bir harekette herkes birbirini şikayet ettiğinden ve genel geçer bir yöntem bulamadığımızdan vazgeçtik. Model a ve b deki gibi birşey düşünüyorduk.Kaynak www.selitpeyzaj.com |
|
06-12-2007, 06:41 | #235 |
Ağaç Dostu
|
Ev bitti gibi. Oda kapıları, dış cephe ve çatı arasının iç sıvası kaldı. Bunları tamamlamak içinde gerekli şey zaman. |
06-12-2007, 06:58 | #236 |
Ağaç Dostu
|
Geçmiş olsun Kumru. Yakınımdaki villanın 20 m kadar yanında bakıcı ailenin evi, bahçede 4-5 köpek (üstelik hepsi iri ve vahşi köpekler) önünde sokak lambası ve bahçe aydınlatması olduğu halde hırsız girdi. Köylünün evinin altındaki ağıldan 100 adet koyunu çalan hırsızı durdurmak için yapabileceğiniz çok fazla bir şey yok. İstediğiniz kapıyı koyun, istediğiniz watt'a sahip istediğiniz model aydınlatma döşeyin. Binanın yoldan gözükmeyen cephesinden duvarı yıkar gene girer. Alarm sistemi ve full eğitimli doberman, mastif veya rotwailler gibi alan korumada insana karşı başarılı ırklar tercih edilebilecek seçenekler içinde. Full eğitim olmasa bile yabancıdan veya yerden bulduğunu yememesi gerekir. Full eğitim bedelinin 1000$ olduğu düşünülürse. |
06-12-2007, 10:18 | #237 |
Ağaçsever
Giriş Tarihi: 06-10-2007
Şehir: Antalya
Mesajlar: 73
|
Sabit yapının problem olduğu bölgelerde Amerika da moduler home denilen yöntemle komşu şikayetlerini ve belediye yasaklarını geçmek olanaklı.Tekerlekli iki parça yapıyı yanyana getirebilirsiniz.Yalnız dikkat edilmesi gereken tekerleklerin ülkemizde karayolları üzerinde yürütülmemesi (Genişlikleri yüzünden )..tekerlek sadece yerinde küçük hareketler ve sabit olmadığını kanıtlamak için.Yani karavan mantığı gibi değil. Saygılarımla., |
06-12-2007, 10:32 | #238 |
Ağaçsever
Giriş Tarihi: 06-10-2007
Şehir: Antalya
Mesajlar: 73
|
Birkaç tane de başka model bir modüler ev iç fotosu ekliyorum |
08-12-2007, 16:09 | #239 |
Ağaç Dostu
|
Sağol Todor , sen de hoş geldin Bu arada jandarmadan aldığımız bilgiye göre hırsızlık olaylarının olmasına rağmen , insanlar içerideyken zorla girip adam yaralama vs. ile gasp olmamış bu bölgede. İçeride kimsenin olmadığı zamanı kollayıp ona göre giriyorlarmış. Bu bizi biraz rahatlattı en azından. Tuncay bir takım alarm sistemleri kurdu. Tabanca patlaması 90 dsbl civarında bir ses yaratırken , alarm 120 dsbl civarı ses çıkarıyor ve yarım saat de susmuyormuş. Umarım caydırıcı olabilir. Sabit tel. hattı da bağlatabilirsek , alarm jandarmayı da arayacak. |
08-12-2007, 17:26 | #240 |
Ağaç Dostu
|
Merhaba, Sayın Eskimo ve Balıkçı, Şehirden kaçmak sandığınız kadar pahalıya mal olmuyor.Yeter ki sahiden isteyin. Hele Todor un yaptığını becerebilirseniz çok kolay. En zor tarafı karar vermek Gideceğiniz yer veya bölge, mutlaka terkedeceğiniz şehirden daha ucuz olacaktır. Bundan başka, Seçeceğiniz bölge ulaşımı da önemli tabi. Eğer Anneniz,Babanız,Çocuklarınız geride kalacaksa arada bir görüşmeniz gerekecektir. Size Bandırma,Biga,Çan veya Bayramiç ve civarını tavsiye ederim. Hem Hızlı Feribot ile konforlu ve hızlı bir seyahat edebilir, Hem de acil durumlarda benim birkaç kez denediğim gibi, Sabah gider akşam dönebilirsiniz. Fiyatlara gelince Bandırma ya yani Feribot a yaklaştıkça pahalı,uzaklaştıkça ucuz yerler var. Dönümü 1 milyara da yer var 5 milyara da. Bu arada ana yola yakın bir köyden ev alıp onarmak daha ucuza malolabilir. Mesela 15-20 milyar gibi bir paraya hem arazinizi veya biraz bahçeli bir ev alabilirsiniz. Ama ben şehirden ayrılmam diyorsanız o zaman başka. Selamlar. |
|
|