agaclar.net

Geri Dön   agaclar.net > Doğaya ve Yaşamınıza Sahip Çıkın > Buralardan Çekip Gitmek (Ev yapımları)
(https)




Beğeni Düzeni3Beğeniler
  • 1 Gönderen ayferaksit
  • 2 Gönderen mazda_ozan

Cevapla
 
Bookmark and Share Dış Bağlantılar Konu Araçları Mod Seç
Eski 07-12-2009, 09:49   #1
Ağaç Dostu
 
ayferaksit's Avatar
 
Giriş Tarihi: 05-03-2009
Şehir: malatya
Mesajlar: 298
Galeri: 15
Yörükleri araştırırken Yörük oldu, şehre küstü

Yörükleri araştırırken Yörük oldu, şehre küstü

Sabancı Üniversitesi öğretim üyesi Doç. Dr. Leyla Neyzi, doktora çalışması sırasında Yörükleri araştırmak için aralarına katıldı. Çalışmasıyla uluslararası ödüle layık görüldü ama yaylalardaki hayata alışınca, şehre dönmek istemedi.

Doç. Dr. Leyla Neyzi, Türkiye tarihinde büyük yer kaplayan ama yıllar geçtikçe unutulmuş bir alanda çalışıyor. Kültürlerin izinden giden Neyzi Türkiye'nin ilk antropologlarından. ABD'deki Stanford, Cornell ve City University of New York, Graduate Center üniversitelerinde eğitim alan Neyzi, varlıklı ve modern yaşamı bir kenara itip doktora tezi için 1984 yılında dağların tepelerine çıktı. Antalya sınırlarındaki Kumluca ve Kemer arasındaki Ulupınar Köyü'nde 1000 metre yükseklikte 1.5 yıl boyunca Yörüklerin seracılık ve turizme geçiş sürecini, kültürel antropolojinin merceğinden inceleyen Neyzi, modern hayatla tüm bağlarını yitirdi. Yörüklerden biri gibi davranmaya başlayan Neyzi, konuk olduğu aileyi gerçek ailesi gibi benimsedi, yeme içme alışkanlıkları, konuşma stili ve davranışları değişti.

Şu anda Sabancı Üniversitesi'nde Sanat ve Sosyal Bilimler Fakültesi'nde eğitim veren Neyzi'nin hikâyesi aslında Yunanistan'ın Sakız Adası'na kadar uzanıyor. Rum asıllı büyük dede Sotiri Rodokanaki 1822'de Sakız isyanı sırasında Hacı İshak Efendi isimli bir cerrah tarafından çocuk yaşlarda ailesinden alınır. Rodokanaki efendisinin yanında cerrahlığı öğrenip Paris'e gönderilir. Daha sonraki yıllarda Sultan Abdülmecit'in hekimi olan Rodakanaki, Hekimbaşı İsmail Paşa unvanını almıştır. Böylelikle altı kuşak önce Neyzi ailesinin ilk fertleri İstanbul'u kendilerine yurt edinir. Hekimbaşı İsmail Paşa'nın kızı Leyla Hanım, haremde bestelediği şarkılarla saray çevresinde "Saz" unvanıyla anılır.

Leyla Neyzi de adını büyük babaannesinden almış. O, adını aldığı babannesi gibi müziğe değil bilinmeyen kültürlere merak sarar. "Mesleğimin ilk adımları çocukluğumda atıldı. Sürekli yaşamı sorguluyordum. Az bildiğim ya da tanımadığım şeyler ilgimi çekiyordu" diyen Neyzi, Robert College'de aldığı eğitimin hayatına yön verdiğini söylüyor. Okul yıllarında Anadolu'dan bursla eğitim almaya gelen taşralı öğrencilerle İstanbullu öğrenciler arasındaki kültürel çatışmaları gözlemleyen Neyzi, bu süreçte ilk araştırmasına başladığını söylüyor: "Anadolu'dan gelenler Türkiye'de olup biten her şeyin farkındaydı. Elit ailelere sahip zengin İstanbullu öğrenciler adeta fanusta yaşıyor gibiydi. Kendimi taşralı öğrencilere daha yakın hissediyordum."

Stanford'da eğitim
Türkiye'de yaşanan gergin siyasi ve politik ortam nedeniyle yetmişli yılların sonunda ailesi tarafından ABD'ye gönderilen Neyzi, Stanford Üniversitesi'nde antropoloji bölümüne kaydoldu ve kültürel antropoloji dalında eğitim aldı. "17 yaşında gittiğim ABD'den 24 yaşında geri döndüm" diyen Neyzi, üniversite yıllarında ilk araştırmasını Anadolu'dan göç eden Ermeniler üzerine yapar. Neyzi, Ermenilerle yaptığı araştırmanın ardından Cornell Üniversitesi'nden mezun olur olmaz iki yıllığına Mısır'a gider.
Neyzi, Mısır'da Kıptiler üzerine yaptığı iki yıllık araştırma sonrasında doktora çalışması yapmaya karar verir ve soluğu New York'ta alır. City University of New York, Graduate Center'a başvurur."Hocalarımdan biri kültürel antropoloji alanında tarım üzerine çalışıyordu. Benden tarım kökenli ülkeler üzerine çalışmamı istedi. Türkiye bu konuda bakir bir alandı" diyen Neyzi'nin hayatını değiştiren süreç de bu noktada başlar.

Araştırma konusu olarak Anadolu'daki Yörükleri seçen Neyzi bir tanıdığının yardımıyla Yörük bir ailenin yanına yerleştirilir. İlk başlarda ailenin kendisini dışladığına dikkat çeken Neyzi, süreç içerisinde kendisini zorla kabul ettirdiğini söylüyor. Neyzi ilk aylarda not tutamaz ve bu tutumunun nedenini şu sözlerle açıklıyor: "Güvenlerini kazanıp, hayatlarına dahil olmak istiyordum." 1.5 yıl boyunca keçi tüyünden yapılan kıl çadırlarda yaşadığını belirten Neyzi, açıkhavada doğal ihtiyaçlarını gidermeye başlar: "Yıkanmak büyük bir sorundu bu duruma alışmam zordu. Bir güğüm suyla açık havada yıkanmayı öğrendim. Bazen haftalar boyunca yıkanamıyordum."

Yörüklere has haberleşme
"Sabah 4'te gün ağarmadan kalkıp tepeleri aşar dağ doruklarından testilerle su taşırdık" diyen Neyzi, Yörüklere ait yerleşimlerin birbirinden oldukça uzak olduğunu belirtiyor. İletişim kurmak için yörüklerin farklı ses biçimleri kullandığına dikkat çeken Neyzi süreç içerisinde kendisinin de bu iletişim biçimini öğrendiğini belirtiyor.

Birlikte yaşadığı aileyi benimseyen Neyzi bu süreçte gerçek ailesinden uzaklaşır. Neyzi, ilginç bir anısını şöyle aktarıyor: "Kurban Bayramı'ydı babam İstanbul'dan haber vermeden beni görmeye geldi. Elimde bir bıçak keçiyi kestiğimi görünce donakaldı. En son düşündüğüm kişi babamdı. Yörük ailemle çok mutluydum, gerçek babamın gelmesini istememiştim."

Yörüklere has farklı bir dil konuşmaya başladığını söyleyen Neyzi eve döndüğünde gerçek ailesiyle iletişimde zorluklar yaşar. Altı ay içerisinde Yörük ailenin kendisini kızları gibi benimsediğini belirten Neyzi, bu süreçte ailenin de yardımını alarak bölgede yaşayan Yörüklerin yaşamını hane hane irdeler ve soyağaçları oluşturur. Devletle olan resmi meseleler konusunda bilgi edinir. 1000 metre yükseklikteki yaylada bir buçuk yıl yaşadığını söyleyen Neyzi, ulaşımın yürüyerek yapıldığını ve bir tam günü aldığını söylüyor: "Yayla dünyanın en güzel yeriydi. Ormanların içerisinde doğayla iç içe. Yörükler doğayla dosttur, ona sahip çıkmaya çalışmaz; uyum içerisinde yaşar" diyen Neyzi, 1.5 yılın ardından ABD'de çalışmasını tamamlar. Ancak modern hayata dönmekte zorlanır: "Gerçek evimi ve ailemi kabullenemedim. Aynada gördüğüm yüz bana ait değildi. İçinde nefes almaya çalıştığım duvarlar beni boğuyordu. Doğayı özlüyordum."

Araştırma yaptığı aileyle bağlarını İstanbul dönüşünde de sürdüren Neyzi, hazırladığı doktora çalışmasını sunmak üzere City University of New York, Graduate Center'a 1986 yılında geri döndü. Aynı yıl Yörükler üzerine yaptığı araştırmayla Neyzi, Middle East Studies Association tarafından sosyal bilimler dalında en iyi doktora tezine verilen Malcom H. Kerr Dissertation Award Ödülü'ne değer bulundu.

Araştırma University of Texas Press'in de dahil olduğu pek çok kurum tarafından kitaplaştırılmak istendiyse de Neyzi buna karşı çıktı: "Mustafa baba ve Güldali anne hayatımın bir parçası olmuştu. Onları obje haline getirmek beni yaralıyordu. Duygusal nedenlerle bu araştırmanın kitaplaştırılmasını istemedim." Neyzi, araştırmanın hemen ardından yaşadığı duygusal çelişkiler dolayısıyla psikolojik rahatsızlık geçirdiğini söylüyor. Neyzi'nin çalışmaları sadece Yörüklerle sınırlı kalmadı. Anadolu'dan ABD'ye göç eden California'daki Ermeni cemaati, Mısır'ın en eski halkı Kıptiler, Güney Amerika ve Meksika yerlileri üzerine de araştırmalar yaptı. Neyzi'nin Türkçe ve İngilizce yayımlanan makaleleri ve sözlü tarih çalışmaları bulunuyor.

Leyla Neyzi'nin yayımlanan kitapları:
"İstanbul'u Hatırlamak ve Unutmak: Birey, Bellek ve Aidiyet" (Tarih Vakfı Yurt Yayınları, 1999); "Amele Taburu: The Journal of a Jewish Soldier in the Labor Battalions During The Turkish War of Indipendince" (Isis Press, 2005); "Türkiye'de Sözlü Tarih, Kimlik ve Öznellik" (İletişim Yayınları, 2007).

23.02.2008
Vercihan Ziflioğlu

http://www.referansgazetesi.com/habe...65&KTG_KOD=376

mazda_ozan beğendi.
ayferaksit Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 10-03-2020, 11:41   #2
Ağaç Dostu
 
mazda_ozan's Avatar
 
Giriş Tarihi: 04-08-2014
Şehir: İstanbul
Mesajlar: 130
Şu özeti okurken yaşadım, hayal etmeye çalıştım Bu gibi hikayelere çok özenirim.


kaknus ve devrann beğendi.
mazda_ozan Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Cevapla

Konu Araçları
Mod Seç

Gönderme Kuralları
Yeni konu gönderemezsiniz
Konulara yanıt veremezsiniz
Ek dosya yükleyemezsiniz
Kendi gönderilerinizi düzenleyemezsiniz

BB code Açık
Smilies Açık
[IMG] Kodu Açık
HTML Kodu Kapalı
Trackbacks are Açık
Pingbacks are Açık
Refbacks are Açık


Forum saati Türkiye saatine göredir. GMT +2. Şu an saat: 20:30.
(Türkiye için GMT +2 seçilmelidir.)


Forum vBulletin Version 3.8.5 Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
Search Engine Optimization by vBSEO 3.6.0
agaclar.net © 2004 - 2024