30-05-2008, 11:34 | #92 |
Ağaç Dostu
|
Keneye çözüm bulundu
KENEYE ÇÖZÜM BULUNDU Prof. Dr. Miktad Doğanlar, Amanos Dağları'nda bulunan çekirgelerin günde 20 civarında kene yediğini tespit ettiklerini, bunun keneyle mücadelede etkili olabileceğini söyledi. Mustafa Kemal Üniversitesi (MKÜ) Ziraat Fakültesi Bitki Koruma Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Miktad Doğanlar, Amanos Dağları'nda bulunan ve bir yıl yaşayıp 100 civarında yumurta bırakan çekirge ailesinden endemik bir böceğin günde 20 civarında kene yediğini tespit ettiklerini, bunun keneyle mücadelede değerlendirilmesi gerektiğini bildirdi. Prof. Dr. Doğanlar, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Amanoslar'da buldukları ''parşömel kanatlılar'' olarak adlandırılan endemik tür üzerinde 2005 yılından bu yana araştırma yaptıklarını, kene ile beslenen bu böceğe Amanos ile özdeşleşmesi için ''Eremiaphila Dagi'' adını verdiklerini söyledi. Böcekleri, yaban keçisi, sığır, koyun, at gibi hayvanların üzerinden alarak topladıkları diğer böcekler ve kenelerle aynı ortama koyduklarını ifade eden Prof. Dr. Doğanlar, ''Bu böceklerin sadece kenelerle beslendiğini tespit ettik. Araştırmada yetişkin bir böceğin günde 20'ye yakın keneyi yediğini gözlemledik'' dedi. ''Kene yok edici çekirge'' ile ilgili araştırmalarını genişlettiklerini bildiren Prof. Dr. Doğanlar, bu böceklerin yaklaşık bir yıl yaşadığını ve kışı yumurtada geçirdiklerini söyledi. ÜRKÜTÜCÜ ARTIŞ: Son yıllarda kenelerin neden olduğu Kırım Kongo Kanamalı Ateşi Hastalığı'ndaki artışa dikkati çeken Prof. Dr. Doğanlar, şöyle devam etti: ''Amanoslar'ın yüksek kesimlerinde bulunan böceğin popülasyonu oldukça fazla. Bir yıl yaşayan bu böcekler, yaklaşık 100 yumurta bırakıyor. Bu yumurtalar kafeslere alınarak ve zamanı geldiğinde de kenelerin yoğun olarak görüldüğü yerlere bırakılabilir. Nisan ve Ağustos ayları arasında yumurtadan çıkan ve kısa sürede ergin hale gelen böcekler, keneleri yiyerek yok ederler. Böylece Kırık Kongo Kanamalı Ateşi hastalığı ile etkin bir şekilde biyolojik yolla mücadele gerçekleştirilir.'' http://www.haber7.com/haber.php?habe...e-ilginc-oneri |
30-05-2008, 11:42 | #93 | ||
agaclar.net
|
Alıntı:
Tubitak sitesine baktım, site içinde kene diye aratınca hiç sonuç yok, aşı diye aratınca çıkan bilgiler var ama kene ile ilgili bilgi yok. Sağlık bakanlığı sitesinde kene aşısıyla ilgili bilgi yok. Var olan bilgi 2004 tarihli bir yazıda... Alıntı:
|
||
30-05-2008, 12:51 | #95 |
Ağaç Dostu
|
KENE'ye MÜDAHALE
Geçen sene bu zamanlar 6 yaşındaki oğlumu annesi ve anneannesi ie birlikte gittikleri Atatürk Arbetoryum'unda kene ısırmıştı.Hem de hiç çimlere ve toprağa oturmadığı halde. Ancak ertesi gün eşim farketti, önce çıkarmaya çalışmış başarılı olamamış ve Acıbadem Soyak polikliniğine götürmüş orada farklı söylemlerle gelen doktorlar olmuş ben henüz işyerindeydim şahit olamadım ama eşim, çok şaşırmış doktorlar ne yapacağını bilmiyorlarmış hatta eşimin önünde " bie dakika deyip internetten bakmaya başlamışlar. Daha sonra poliklinik başhekimi Acıbadem hastanelerinin acil bölümüne gitmelerini önermiş. Orada da aynı sahne ile karşılmış, ben bu arada deli gibi yolda takside tanıdığım doktor arkadaşlarımı arıyordum.Bir arkadaşım kesinlikle Operatör olmayan doktora müdahale ettirmeyin tavsiyesinde bulundu. Sonunda uzman bir operatör doktor gelmiş ve en üstteki deri tabakasıyla beraber keneyi tıbbi müdahale ile çıkarmış ben de sonuna yetişebildim. Bize "risk almaya hiç gerek yok deriyle beraber aldım hiç bir sorun yok" dedi "sadece bundan sonra takip edin". Bundan sonraki adım Numune hastanesine vakayı bildirmekmiş, allah kimseyi düşürmesin oraya sadece vaka bildirmek için gittim ve katil olup çıkıyordum, bir de kene vakasıyla gitsem ne olacak bilmiyorum. Malesef bu KKKA hastalığının aşısı ve tedavisi yok tamamen semptomatik tedavi yani hastada ne tepki görülürse ona yönelik tıbbi tedavi yapılıyor ateş düşürülüyor, kusma önleniyor o kadar. Yukarıda herpimizin belirttiği önlemleri alarak yaşamak lazım. |
02-06-2008, 12:49 | #96 |
Ağaç Dostu
|
Kene iki can daha aldı 2 Haziran 2008 Sivas'ta kene ısırması bulaşan Kırım Kongo Kanamalı Ateşi (KKKA) hastalığı nedeni ile tedavi için Tokat'tan getirilen 70 yaşındaki Mahmut Büyüközkara ve Çorum'da Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) Tıp Fakültesi Hastanesinde Kırım Kongo Kanamalı Ateşi hastalığı şüphesiyle tedavi altına alınan kişi, öldü. Tokat'ın Zile İlçesi'ne bağlı Evrenköy kasabası Yeşilyurt Mahallesi'nde yaşayan 5 çocuk babası Mahmut Büyüközkara'yı yaklaşık bir hafta önce tarlara çalyışırken kene ısırdı. Vücuduna yapışan keneyi kendisi koparıp atan yaşlı adam, bir kaç gün sonra rahatsızlanınca önce Zile Devlet Hastanesi'ne götürüldü. Buradan Tokat Devlet Hastanesi'ne sevkedilen Büyüközkara, hastalık belirtilerinin ilerlemesi nedeni ile Sivas Cumhuriyet Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi'ne gönderildi. Dün öğlen saatlerinde Sivas'a getirilen ve infeksiyon hastalıkları servisine yatırılan yaşlı adam yapılan tüm müdahalelere rağmen kurtarılamayarak dün gece geç saatlerde yaşamını yitirdi. EŞİ TEDAVİ GÖRÜYOR Hayatını kaybeden yaşlı adamın, aynı tarihlerde eşi Hayriye Büyüközkara'yı da kene ısırdığı belirlendi. Hastalık belirtileri nedeni ile bir kaç gün önce hastaneye götürülen Büyüközükara'nın şu anda Tokat Devlet Hastanesi'ndeki tedavisinin devam ettiği bildirildi. Yaşlı kadının durumunun şimdilik iyi olduğu öğrenildi. DAMADIN KENE İSYANI Kayınpederi Mahmut Büyüközkara'yı kaybetmenin üzüntüsünü yaşayan damat Harun Üçücü, kasabadaki aşırı kene yoğunluğundan şikayet etti. Üçücü, kasabanın her yerinde çok sayıda kene olduğunu belirterek, Hem arazide hemk de kasaba içerisinde hier yer kene kaynıyor. Ben bile pantolonumu paça içerisine koyup tarlada yürüdüğümde üzerime birden çok kenenin çıktığını farkettim. Yetkililerin artık buna bir önlem alması gerekiyor." diye konuştu. AYNI KASABADA BİR HAFTADA İKİNCİ ÖLÜM Zile'ye bağlı Evrenköy kasabasında kene ısırması sonucu bulaşan KKKA nedeni ile 5 gün içerisinde ikinci ölüam vakası gerçekleşti. Geçtiğimiz Hafta Perşembe günü kene ısırması nedeni ile tedavi amaçlı olarak Sivas'a getirilen 3 çocuk annesi 41 yaşındaki Döndü Soydan da yaşamını yitirmişti. BİR KURBAN DA ÇORUM'DAN Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) Tıp Fakültesi Hastanesinde Kırım Kongo Kanamalı Ateşi hastalığı şüphesiyle tedavi altına alınan kişi, öldü. Çorum'un Alaca ilçesine bağlı Küçükhırka köyünde çobanlık yaptığı sırada kene tarafından ısırılan ve götürüldüğü tedavi merkezinden OMÜ Tıp Fakültesi Hastanesine sevk edilen Osman Cenik (42), müdahaleye rağmen kurtarılamadı. Bu arada, Osman Cenik'in eşi Badegül Cenik'in (36) de Kırım Kongo Kanamalı Ateşi hastalığı şüphesiyle tedavi altına alındığı öğrenildi. http://www.hurriyet.com.tr/gundem/90...d=229&sz=46467 |
03-06-2008, 13:13 | #97 |
Ağaç Dostu
|
KEKLİK, KARINCA VEYA ÇEKİRGE GİBİ HAYVANLAR KENEYİ TÜKETMEZ Kafkas Üniversitesi Veteriner Fakültesi Parazitoloji Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Doç.Dr. Zati Vatansever, “Bugün dünyada kenelere karşı kullanılabilecek bir biyolojik mücadele yöntemi yoktur. Keklik, karınca veya çekirge gibi hayvanların keneyi tüketeceğine ilişkin haberler ise, ne yazık ki; yanıltıcıdır. Anılan hayvanların hiç biri kene popilasyonunu kontrol edemez, hatta keklikler kene sayısının artışına bile neden olabilir. Biyolojik mücadele konusunda bu gibi haberler, toplumda gereksiz beklentilerin oluşumuna neden olmaktadır ve bu durum insanların asıl hedef olan kişisel korunmaya odaklanmasına engel olmaktadır” dedi http://www.hurriyet.com.tr/gundem/90...d=229&sz=13702 |
10-06-2008, 11:23 | #98 |
Yeni Üye
Giriş Tarihi: 09-06-2008
Şehir: Zonguldak
Mesajlar: 8
|
bu parkları, piknik yerleri kapı önlerini bit,pire ve kene için ilaclamadaki en etkili ilac hangisidir yumurtalarını temizleyecek bilen arkadaslardan isimlerini alabilirmiyim |
10-06-2008, 13:34 | #99 |
Ağaç Dostu
|
http://www.haseremarket.com/urun_detay.asp?pid=7277 http://www.toptanji.com/kene.html KEN-KOV ADLI İLAÇ • Ken-Kov adlı ilacın sivrisinek kovucu ilaçlar benzeri bir sıvı olduğunu anlatan Mehdi Eker, Ken-Kov sürüldüğünde kenenin insana gelmediğini, özellikle arazide çalışanların bunu rahatça kullanabileceğini söyledi. Eker, Ken-Kov’un Avrupa ve Amerika‘da da yaygın kullanıldığını, özellikle Amerikan askerlerinin arazide çok kullandığı bir ilaç olduğunu kaydetti. http://www.drtarsa.com/Haber.aspx?id=742 http://www.weblebi.com/UrunDetaylari...2OwEgyU7LAqbqw http://www.avmarketi.com/asp/show_st...t=11-ANTI-KENE http://www.avmarketi.com/asp/show_st...duct=11-KENKOV |
10-06-2008, 14:27 | #100 |
Yeni Üye
Giriş Tarihi: 09-06-2008
Şehir: Zonguldak
Mesajlar: 8
|
peki bu solfac 050 nasıl faydalımıdır |
10-06-2008, 15:35 | #101 |
Ağaç Dostu
|
CHRYSAMED İN ETKİSİ Haşerelerden kurtulmak için, Lütfen kendinizi ve çevrenizi zehirlemeyiniz. Pire için Yorgan yakmayalım. Chrysamed Kendimize ve Çevremize zarar vermeden, Haşereleri yok eden yeni nesil bir İnsektısittir. Chrysamed açık ve kapalı alanlarda kullanılabilen bir Haşere ilacıdır. Chrysamed in etkisi kalıcıdır, 3 aya kadar devam eder. Chrysamed in knock down (ani), rezual (kalıcı) ve repellent (uzaklaştırıcı) etkileri Üniversite Raporları ile kanıtlanmıştır. Chrysamed Ruhsatlı bir üründür. Chrysamed Uluslararası Patentli bir Üründür Patent No: TR200500879 Chrysamed kokusuzdur, leke bırakmaz, yanmaz, alev almaz, tahriş etmez, itici gaz içermez. Chrysamed in %99 u su dur. Chrysamed yürüyen ve uçan haşerelere karşı etkilidir.Haşereler, Sinek, Sivrisinek, At Sineği, Güve, Arı, Kene, bit, Pire, Akar, Hamamböceği, Örümcek, Kırmızı Örümcek, Uyuz Böceği, Tahtakurusu, Karınca, Çekirge, Kalörifer Böceği, Termittler vs.soğukkanlıdırlar. Özel formülü nedeniyle Chrysamed aynı zamanda dış mekanlarda örneğin bahçe, balkon, konut duvarları, çiftlik, kamping alanları, karavanlar ve piknik alanlarında veya trekking esnasında giysilerin üzerine de uygulanabilir. Kapalı mekanlarda, örneğin oturma odasında, yatak odası, mutfak, restorant, otel, fırın, süpermarket, okul, kreş, hastane, ürün depoları gibi mekanlarda da kullanılabilir. Chrysamed ‘in PH değeri nötrdür, ürün alev almaz ve tahriş etmez, leke bırakmaz. Bu nedenle de hassas yüzeylere dahi püskürtülebilir. Chrysamed ayrıca uzaklaştırıcı bir etkiye de sahiptir, bundan dolayı da işlem gören yüzeylerden haşereleri uzak tutmaktadır. Chrysamed uyguladığınız yüzeylere ulaşan haşereleri yok eder. Bu Haşerenin türüne göre birkaç dakika hatta birkaç saat bile sürebilir . Bu nedenle Chrysamed doğru anlaşılıp, uygulanmalıdır. SUYUN GÜCÜNÜ KULLANAN FORMÜL Chrysamed´in sırrı CHRYSA kompleksinden kaynaklanmaktadır. Chrysa, su bazlı maddelerle yağ bazlı maddeleri stabil ve tam homojen olarak birleştirebilmekte ve su´yu katalizatör olarak kullanmaktadır. Bu sayede takriben %99´u su olan bir ürün sadece %0,18´lik etkili madde içermektedir. Çünkü Chrysa su moleküllerinin yüzey gerilimini alarak haşerenin solunumuna direk etki etmesini sağlamaktadır. Chrysamed insanlar, hayvanlar, bitkiler ve çevremize zarar vermeden, herkes tarafından kolayca kullanılabilmektedir. Haşereler Chrysamed in uygulandığı alanları önceden sezerek o bölgeden uzaklaşmaya veya o bölgeye girmemeye çalışırlar. Bu da Chrysamed´in haşereleri uzak tutma özelliğini ( Repellent etkisi) oluşturmaktadır http://www.chrysamed.com/tr/etki.asp Unutmayınız ki; haşereyi anında öldürecek kadar zehir içeren ilaçlar insanlar içinde çok tehlikelidirler!.. http://www.ziraatcim.com/default.asp...p=ilac&yer=552 |
19-06-2008, 20:00 | #102 | |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 20-11-2007
Şehir: İstanbul
Mesajlar: 264
|
Kene KKKA / Biyolojik mücadele mümkün mü?
Forumda daha önce kene konusu iki ana başlıkta gündeme gelmiş fakat ben 'bitkisel mücadele' konusunun ayrı başlık altında açılması gerektiğini düşündüm. Yanlış yapıyorsam moderatörümüzün doğru yere taşıyacağı fikrinden cesaret alarak yeni bir başlık açtım. "Bahçelerimizin hobi olmaktan çıkıp kabus kaynağı haline gelmemesi için zehirli ilaçlamalardan başka yapılabilecek bir şeyler olmalı" diye internette araştırma yaparken aşağıdaki yazıya rastladım ve sizlerle paylaşıp fikirlerinizi almak istedim: Alıntı:
http://yesilgazete.org/2008/05/29/ne-kussuz-ne-kenesiz/ Uzmanlarımızdan da fikirlerini ve önerilerini rica ediyorum. Gerçekten de çevreyi geri dönülmez bir şekilde etkileyecek olan bu zehirleri kullanmak yerine, bahçemizin belirli bölgelerinde yetiştirebileceğimiz 'kenesavar' bitkiler var mı ve sizce ne kadar etkili olabilirler? Saygılar. |
|
19-06-2008, 20:43 | #103 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 20-11-2007
Şehir: İstanbul
Mesajlar: 264
|
Yaptığınız düzenleme için teşekkürler sayın moderatör. (Bunca mesajdan sonra hala bu işi hakkınca yapmayı öğrenemedim ne yazık ki...) Internette gezinirken bazı hayvan dostu sitelerde (örn. havhav.com) kekik suyu önerildiğini gördüm az önce... "Yukarıda belirtilen bitkilere kekiği de ekleyebilir miyiz" diye uzmanlarımıza sormak istedim. Saygılar. |
19-06-2008, 21:07 | #104 | ||
agaclar.net
|
Rica ederim Alıntı:
Alıntı:
Hürriyet |
||
19-06-2008, 21:51 | #105 |
Ağaçsever
|
Keneler hakkında;
Merhaba Arkadaşlar ; Ağaçlar net'te bitkiler, ağaçlar konusunda bilgileneyim derken gene kendimizi börtü böcek ve hayvanlar aleminde bulduk. Kırım-Kongo kanamalı ateşi ve keneler arasında direk bir ilişki var.Bu doğru.Her kene potansiyel hastalığın konakçısı olabilir. Keneler daha çok sulak alanlarda ,ormanlık , meraya yakın köylerde, hayvan barınaklarında, hayvanların daha çok yayıldığı ve dinlendikleri bölgelerde bulunurlar. Bazı araştırmalar kenelerin 2-3 yıl gibi hiç beslenmeden yaşayabildiklerini söylüyor. Kenelerle ilgili yapabileceğimiz en güzel önlem kene ısırıklarında keneyi kendimiz uzaklaştırmadan en yakın sağlık kuruluşuna giderek keneyi uygun metotla aldırmak.Keneyi alacak kişinin bu konuda bilgisi olması gerekir.Kene ısırıklarında ilk 12 saat çok önemlidir.Bu süreyi geçirmeden müdahele edilmelidir. Şehirlerde hobi amacıyla yaptığınız bahçelerde keneyle sık sık karşılaşacağınızı düşünmüyorum. Ancak evinizde ve bahçenizde hayvan besliyorsanız **** yakınlarınızda hayvan sürüleri varsa risk elbette vardır. Size en yakın Veteriner Hekim kliniğine giderek evinizde beslediğiniz hayvanlarınızı muayene etirerek uygun dış parazit ilaçlamasını yaptırabilirsiniz. Bağı, bahçeyi , merayı **** genel manada doğal bitki örtülerini gelişigüzel ilaçlamanın manası yoktur !... Sevgi ve Saygılarımla |
19-06-2008, 21:59 | #106 |
Kaybettik, Allah rahmet eylesin
|
Benim anlamadığım kene virüs taşıyorsa, kim çekerse çeksin oradan, hasta ölüyor. Bu yüzden keneyi hastanede çektirin demek, çok fazla bir anlam içermiyor. Denemeyle sabittir, bu işi de seksen liraya yapıyorlar. Diğer yandan virüs için yakın gelecekte herhangi bir çözüm bulma olanağı yok, ya da ona yakın. |
19-06-2008, 22:29 | #107 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 20-11-2007
Şehir: İstanbul
Mesajlar: 264
|
Kendi bahçemizde ısırıldıktan sonra çare aramak yerine, ısırılmamak yani bahçemizi kenelerin hoşlanmayacağı bir hale getirebilmek için ne tür bitkilerden yararlanabileceğimiz konusunda uzmanlarımızın neler diyeceklerini merakla bekliyorum. Örneğin, krizantemleri çiçek tarhlarımızın ön sıralarına serpiştirsek, sebze bahçesi ya da benzeri uzak bir köşeye bir kaç sap sarmısak ve sevmesek bile acıbiber eksek, kekikleri öbek öbek yerleştirecek bir yerler bulsak... Acaba olur mu? Dilaver Bey bitki dünyasının en zehirli ailelerinden patlıcangillerden söz etmiş. Bu aileden bizim bu işimize yarayacak başka bitkiler olabilir mi? Tütünden söz edilmiş ama biz öyle gelişigüzel bir şekilde bir iki fide tütün dikebiliyor muyuz bahçelerimize? Bu başlığı açmaktaki amacım, 'kenelerle bitkisel yolla mücadelenin mümkün olup olmadığını' öğrenebilmek... Dilerim bir yolu olsun! Saygılar. Düzenleyen Funda Kalaycıoğlu : 19-06-2008 saat 22:30 Neden: paragraf hatası |
19-06-2008, 23:14 | #108 |
Ağaç Dostu
|
|
19-06-2008, 23:19 | #109 |
Ağaç Dostu
|
Bu saydığınız bitkilerin de birçok zararlısı var, bunlarla da kimyasal mücadeleler yapılıyor. Anladığım kadarıyla yazıda bu bitkilerden elde edilen özütlerden bahsediliyor. Sadece bahçede yetiştirmenin keneyi kaçırmakta pek faydası olacağını sanmıyorum. . |
19-06-2008, 23:29 | #110 |
Ağaçsever
|
İki Yanıt ;
Merhaba Arkadaşlar ; Cevap 1 ; Mehmet Bey'in anlamadığı konuyu açıklayayım.Her kene virüs taşıyıcısı değil.Bilimsel araştırmalar ve bilim dünyası virüs taşıyan kenelerin ilk 12 saatte virüsü insana bulaştırmadığı yolundaki bilgileri.Yani bir yerde insanoğluna zaman veriyor. Şimdi kenede virüs olduğunu varsayalım.Siz kopardınız ve kenenin başı koptu!... Ya da kenenin kan dolu baloncuğunu kopardınız !...O zaman kene virüsü serbest kalıyor yani bulaşıyor.Keneyi uzman birisi koparttığı zaman cımbız veya özel penslerle dikkatlice çıkarınca kenenin başı kopmuyor.Virüs'te bulaşmamış oluyor. Konuyla ilgili detay bilgilere Tarım ve Köyişleri Bakanlığı , Sağlık Bakanlığı'nın web sitelerinden ulaşabileceğiniz gibi her iki bakanlığın büroşürlerinden temin edebilirsiniz. Cevap 2 ; Keneler'in beslenme zincirlerine ve hayat siklüslarına göz atmamız bize yol gösterici olabiliyor. Keneler öncelikle küçük hayvanlarla , kuşlarla besleniyor. Sonraki tercihleri kaplumbağa , tavşan gibi hayvanlar. En son aşamada küçükbaş ve büyükbaşlar. Bunları bulamayınca doğal barınma ve üreme yerlerine giden insanlardan beslenme yolunu tercih ediyor. Yani sizin hobi bahçeniz onların doğal barınma alanı değiller. Sizin hobi bahçenizin konumunu tam olarak bilemiyorum. Çevrede hayvan var mı ? Eski ahır var mı? Keneler sizin hobi bahçenize nasıl gelebilir ? Bahçenizde kene gördünüz mü ? Keneler bitkilerle beslenmiyor !...Bitkileri yol gibi köprü gibi kullanıyorlar. Bitkilerin uçlarına doğru tırmanıyor **** ağaçlara tırmanıyor oradan geçen canlıların vucut ısılarını algılayarak atlıyorlar. Bana göre kenelerle bitkiler yoluyla mücadele etmek pek mantıklı gelmiyor. Olsa olsa biyolojik yöntemlerle mücadele edilebilir. Hayat siklüsunu sekteye uğratacak tahribatlardan kaçınılır. Kenelerle beslenen canlılara yaşam hakkı tanınabilir. Buradan hareketle bir cografya'nın doğal bitki örtüsünü korumak o bölgedeki doğal canlılarında dengede kalmasını sağlayacaktır. Böyle bir yaklaşım benimsemek dolaylı olarak sizin söylediğiniz kenelerle bitkiler veya ağaçlar vasıtasıyla mücadele etmek manasına gelebilir. Olağanüstü ve bildiğimiz kadarıyla sadece DÜNYA da olan HAYAT bize kendini tekrar tekrar hatırlatıyor. Dün kuş gribi , bu gün Kırım-Kongo hastalığı (Keneler taşıyıcı) yarın başka başka hastalıklarla karşılaşacağız !... Örneğin geçenlerde okuduğum bir haberde 1500 lü yıllarda Avrupa nüfüsunun 1/3 ünün ölümüne neden olan VEBA hastalığının tekrar hortlayabileceği riski üzerinde bilimadamları harıl harıl çalışıyorlar. Çin Gribi , Nil Virüsü gibi pek çok hastalık kapıda nöbet tutuyor!... Birkaç örneğini verdiğim bu salgın hastalıklar veya muhtemel diğer tehlikelere ( ozon tabakası , küresel ısınma , kuraklık , doğal afetler vs ) karşı sitemiz ağaçlar net üyelerinin duyarlılıkları DOĞAL HAYATI KORUMAK tan yana göstermiş oldukları çalışmalardır. Bu sorunlar tüm dünya insanlarının ortak sorunları olmasına rağmen duyarlılıklar kişiden kişiye değişebiliyor. Bir bitki yetiştirebiliyorsak bir fidan dikebiliyorsak sorumluluğumuzu bir nebze yerine getiriyoruz demektir. Gelecek nesillerimiz hepinize minnettar kalacaktır. Sevgi ve Saygılarımla |
19-06-2008, 23:37 | #111 |
Ağaç Dostu
|
Kafam karıştı... Yanlış mı anlıyorum? |
26-06-2008, 13:42 | #112 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 16-05-2007
Şehir: YALOVA
Mesajlar: 4,833
|
Teşekkürler Denizakvaryumu ! Ürün güzele benziyor. Mutlaka almalıyım çünkü tatilimi zehir etmek istemiyorum. Eczanelerde bulabilirmiyim? Merak ettimde. Peşinen teşekkürler. |
27-06-2008, 07:30 | #114 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 16-05-2007
Şehir: YALOVA
Mesajlar: 4,833
|
Teşekkürler Penelope. |
07-07-2008, 14:04 | #115 |
agaclar.net
|
İlaçlama yüzünden keneler daha da artacak Ankara Üniversitesi (AÜ) Veterinerlik Fakültesi Parazitoloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof.Dr. Zafer Karaer, kenelerin aktif oldukları yaz aylarında ilaçlama yapılmasının gelecek yıl kene sayısında artışa neden olacağını bildirdi. AA muhabirine bilgi veren Karaer, Türkiye’de ziraat ve hayvancılık alanında kullanılan ilaçların temel etkileşim maddelerinin aynı olduğunu belirtti. "Bu preparatların doğadaki tahribatları ve etkileşimleri üç aşağı beş yukarı birbirine benzerdir" diyen Karaer, Türkiye’de yıllık yaklaşık 100 bin ton ilaç kullandığını söyledi. Zafer Karaer, şöyle konuştu: "Bu miktar Türkiye yüz ölçümüne vurulduğunda, her metrekareye düşen ilacın yarattığı tahribat, ekosistem açısından inanılmaz büyük. Sadece ilaçlar değil, Türkiye’de orman arazilerinin yakılması ve tarla amaçlı açılması da ekosistemi bozuyor. İnsanın doğayı tahrip etmesi, dönüp dolaşıp insanı vuruyor. Bu etkenler yüzünden ekosistemin bazı noktalarında kırılmalar oluşuyor. Bu noktaların dolmaması felaketlereneden oluyor." -"İLAÇLAR KENE YİYEN CANLILARI YOK EDİYOR"- Karaer, kenelerin aktif ömrünün yaklaşık 5 ay sürdüğünü ve bu sürenin sonunda 5-10 bin civarında yumurta verdiğini kaydetti. Kenelerin pasif dönemlerinin Ekim-Mart ayları arasında olduğunu aktaran Karaer, pasif dönemde toprak altında yaşayan ve kışı burada geçiren kenelerin yaz aylarında uyanarak, faaliyete geçtiğini söyledi. Kenenin ömrü boyunca insan veya hayvanda bulunma ve kan emme döneminin 1 ay olduğunu belirten Karaer, kalan süreyi yumurtlamak veya korunmak için toprak altında geçirdiğini bildirdi. Karaer, "Bundan sonra sığır veya koyunda kene görülmez. Yumurtlama dönemlerinde, yerleri tespit edilmeli. İlaçlar yerine, bazı mantarlar toprağa bırakılarak kene üremesi önlenebilir veya kene yiyen canlılar toprağa bırakılabilir. Kenelerin yumurtaları topraktan dışarı çıkarılarak üremeleri için uygun ortam yok edilebilir. Bu yumurtalarıkuşlar bile yer. İlaçlama yapılması zorunlu değil" diye konuştu. Kenelerin yerlerinin tespit edilmesi ve bu bölgelerde ilaçlama yapılmasının doğru olacağını kaydeden Karaer, sözlerini şöyle sürdürdü: "İlaçlama, kenelerin aktif döneminde, bu aylarda yapılırsa gelecek yıl sayılarında artış olur. Keneler bu dönemi toprak altında geçiriyor. Bu nedenle ilaçlar kenelerin yerine, onları yiyen canlıları yok ediyor, böylece çoğalıyorlar. Aslında ilaçlamanın faydalı olmadığı belli zaten. Geçen sene 4 trilyonluk ilaç alındı, 25 ilde uygulandı. Bu sene 30-40 trilyonluk ilaç alınmış, il sayısı da artarak, 36’ya çıktı. 60 senedir her sene Türkiye’ye 60 tür ilaç girdi. Kenelere ne kadar farklı ilaç verilirse direnci o kadar çok artar. Geçen sene dağıtılan ilaçların illere göre etken maddeleri farklı. Bu sayede kenelerde birden çok ilaca karşı direnç oluştu. İlaç şirketlerinin hedefi de bu. Ne kadar fazla direnç kazandırılırsa o kadar çok ilaca bağımlılık artar." -"AVLANMA KENELERİ ARTIRDI"- Zafer Karaer, sürek avlarında kuş, bıldırcın, keklik, ceylan, yaban domuzu avlandığını, bu nedenle kenelerin ve başka zararlıların arttığınıbelirtti. Karaer, "Bunlar kenelerle beslenebileceği gibi, keneler de buhayvanların üzerinde yaşamlarını sürdürebilir. Bu hayvanları avlayınca,oradaki keneler farklı canlılara ve insanlara gider. Çünkü beslenme ihtiyacı içinde. Diğer taraftan keneyle beslenen türlerin azalması, kenelerin artmasına neden oluyor. İlaçlama yerine avlanmada belirlenenkotalar düşürülmeli" diye konuştu. Türkiye’de köyden kente göçler nedeniyle köylerde kontrol altındaki arazilerin zaman içinde kırsallaştığını, bu nedenle kenelerin daha çok ürediğini de kaydeden Karaer, köye dönüş projelerinin artırılması gerektiğini söyledi. AÜ Veterinerlik Fakültesi Parazitoloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Karaer, vatandaşlara kontrollü ve yaban hayvanlarının girmediği yerlerde piknik yapmalarını önerdi. Seval Ocak Milliyet |
12-07-2008, 16:21 | #116 |
Ağaç Dostu
|
Birçok kişi keneyi ciddiye almayabiliyor, üstüne bastınmı ölüyor diyorlar. Halbuki tehlike kenenin içindeki virüslerdedir, bulaşıcı ölümcül hastalıklarla aynı şeydir bu durum.. Açık bir yaradan bile geçmekte virüsler, kene öldürülse bile hastalık saçan virüs canlı kalmaktadır. Kenenin hakkından karıncalar gelir: Eskişehir Orman Bölge Müdürlüğü, keneyle mücadele için ilginç bir yöntem uyguluyor. Sündiken dağları ile Çatacık bölgesinde, kene ve böcekleri yiyerek üremesini önleyen “Formica Rufa” (Kırmızı Orman Karıncası) adı verilen ve halk arasında kırmızı atom olarak tanınan karıncaları, sığırcık ve baştankara kuşlarını tespit eden Orman Bölge Müdürlüğü, beslenmelerinin yüzde 7’sini kene ve böcek yiyerek sağlayan bu canlıları il genelindeki ormanlık ve piknik alanlarına taşıdı. (Temmuz 2008) Orman Bölge Müdürlüğü, bu karıncaların yaşaması için gerekli olanakları sağlarken, kuşlar için de barınaklar kurdu. Bölgede, her yıl orman içindeki ağaçlara 2 bin kadar kuş yuvası asılıyor. Kırmızı atom karıncalar, sığırcık ve baştankara kuşları, yaz aylarında adeta ormanların gönüllü temizlikçisi durumunda. Ormanlık alandaki böcek ve keneler ile beslenen söz konusu hayvanlar, ağaçları böceklerden kurtarırken keneleri de yiyerek üremesini engelliyor. Daha çok Sündiken dağları ile Çatacık bölgesindeki sarıçam ormanlık alanında bulunan atom karıncalar ile Sığırcık ve Baştankara kuşları kısa zamanda ormancıların da gözbebeği haline gelmiş. Kırmızı atom karıncalar, Sığırcık ve Baştankara kuşları sayesinde ağaçlar zararlı böceklerden arındırılırken, vatandaşlar da kene kâbusu karşısında rahat bir nefes almış durumda. Eskişehir Orman Bölge Müdürü Sıtkı Küçüköz, kırmızı karınca, sığırcık ve baştankara kuşlarının zararlı böceklerin yanısıra keneleri de yediğini söyledi. Bu canlılar sayesinde olumlu sonuçlar aldıklarını belirten Küçüköz, bölgelerinde artık kene vakalarının çok azaldığını kaydetti. Kırmızı karıncanın etobur olduğunu, söz konusu kuşların da günlük böcek tüketiminin kendi ağırlığından fazla olduğunu dikkat çeken Küçüköz, “Bu canlıların keneleri yediğini kitaplardan öğrendik. Beslenmelerinin yüzde 7 sini kene ve böceklerle sağlayan bu canlılar, ormanların yanı sıra insanları da zararlı böceklerden böylelikle koruyor. Bir karınca kolonisi yılda 24 kilogram, bin adet Sığırcık kuşu ise ayda 20 ton böcek türü yer. Baştankara kuşlarının besinlerinin yüzde 70 ini ise böcek türleri oluşturur” İfadesini kullandı. |
30-07-2008, 18:27 | #117 |
Ağaç Dostu
|
İşçilerin kaldığı eve kene dolu torba atıldı 30.07.2008 18:07Antalya'da 25 işçinin kaldığı tek katlı eve, pencereden, içerisinde 30 kadar kenenin bulunduğu iki poşet atıldığı iddia edildi. AA muhabirinin aldığı bilgiye göre, işçi Bahattin Candan, Fabrikalar Mahallesi 3043 Sokak'ta, TEDAŞ'ın inşaat işlerinde çalışan 24 arkadaşıyla topluca kaldıkları evin penceresinden, içerisinde keneler bulunan iki torba atıldığı ihbarında bulundu. Poşetlerdeki 30 kadar kenenin bir kısmının vatandaşlar tarafından ezilerek öldürüldüğü belirlendi. Bahçelievler Polis Merkezi ekipleri, sokağı kordon altına alarak, trafiğe kapattı ve vatandaşların sokağa girişini engelledi. Polis, evin bahçesindeki bir masaya konulan kenelerin bulunduğu poşete kimseyi yaklaştırmazken, yaklaşık iki saat sonra Tarım İl Müdürlüğünden veteriner hekim Ercan Karabay'ın da aralarında yer aldığı bir ekip olay yerine geldi. Ekiptekiler poşette canlı kalan 15 keneyi plastik iki kavanoza koyarak, bölgeden ayrıldılar. Kenelerin Kırım Kongo Kanamalı Ateşi Hastalığı virüsü taşıyıp taşımadığının belirlenmesi amacıyla Ankara Etlik'teki Merkez Veteriner Kontrol Araştırma Enstitüsüne götürüleceği bildirildi. Tarım İl Müdürlüğü ekiplerinin ayrılmasından sonra Antalya Büyükşehir Belediyesi Çevre Sağlığı Müdürlüğü ekipleri evde ve sokakta ilaçlama yaptılar. Eve atılan kene yüzünden tedirginlik yaşayan vatandaşlar, Tarım İl Müdürlüğü uzmanlarına, bölgeye geç geldikleri için tepki gösterdiler. Polis olayla ilgili soruşturma başlattı. Kaynak: Haberturk.com |
30-07-2008, 22:23 | #120 | |
Ağaç Dostu
|
Yunanistan sınırlarında hayatını kaybaden kişi bir türk. Alıntı:
|
|
Konu Araçları | |
Mod Seç | |
|
|