|
Organik Tarım Eğitimi
Alıntı:
maviufuklar Organik Tarım Eğitimi'ni Adana'nın merkezinde mi, yoksa ilçelerinde mi aldınız? Buğday çimi üretimini de bu eğitim proğramı içerisinde mi öğrendiniz? Ayrıca özelden adres ve iletişim bilgilerinizi yazarsanız arkadaşlarım aracılığıyla ürettiklerinizden aldırmaya çalışırım. Kolay gelsin. |
Sayın Yenibon,
Organik Tarım Eğitimini Adana Merkez'de aldım. Email veya Facebook adresinizi verirseniz Organik Tarım Sertifikamı özelden yollayabilirim. Buğday çimi suyu üretimi bilgilerimin bir kısmını bu kursta öğrendim. Şu anda sıvı organik gübre FN7'yi üreten Bekir Sıtkı Arı Bey ile iletişim halindeyim, ondan da kıymetli bilgiler alıyorum. Mesela organik de olsa çiftlik gübresi ve leonardit kullanmamamı, sulama suyuna aspirin ve limon tuzu karıştırmamı tavsiye etti. Sürekli bu konuda kendimi geliştirmeye çalışıyorum. maviufuklar23@gmail.com'dan bana ulaşabilirsiniz. Reklam hemen hemen hiç yapmıyorum. Ortalama ayda bir müşterim oluyor. Emekli olduktan sonra bu işi büyütmeyi düşünüyorum. Sevgiyle kalınız. |
Adana'da Organik Tarım Kursu'na gittim, sertifikam var. Organik buğdaydan çim suyu üretiyor ve genelde kanser hastalarına yolluyorum.
2 aydır üretimde sorun yaşıyorum. Çimler, 25 cm kadar olmadan sararıyor. Sadece suda yetiştirmem doğru mudur? Sadece suda yetiştirirsem ve suyuna da aspirin ile FN7 karıştırırsam vitamin, enzim ve mineralce yeteri kadar zengin olur mu? Teşekkürler. Bu konudaki tecrübelerinizi aktarırsanız memnun olurum. Üretimle ilgili bilgiler aşağıdadır: Organik Tarım Kursu sertifikasına sahip olmam, ürünlerimin organik sertifikalı olduğu anlamına gelmemektedir. Buğday çimi suyunu; Orgagen Ambarı ve Bey Organik firmalarının ORGANİK buğdaylarından üretiyor ve şuralardan getirtiyorum: http://www.nuhunambari.com/productde...productID=2499 Beyorganik Organik rnler - Organik www.beyorganik.com Buğday çimlerinin yanında soft müzik açmaktayım. Bitkilere müzik dinletilmesi gelişimlerine olumlu katkı sağlamaktadır Kullandığım toprak; zirai ilaç ve suni gübre kullanılmamış, olabildiğince egzos gazı bulaşmamış doğal topraktır. Bu toprağa belirli oranlarda odun külü, ekmek, kepek, balık unu, çay posası, kuruyemiş kabukları, leonardit, yumurta kabuğu, torf, kükürt, kuru yaprak, perlit, ağaç kabuğu, Ekoflora organik çiftlik gübresi, tarım kireci, kahve telvesi, meyve posası, buğday çimi posası ile ince ve kalın talaş ekleyerek vitamin ve mineralce zenginleştirmekteyim. (Bunların hepsi bazen olmayabiliyor ama tamamına yakınını toprağa karıştırıyorum). Gördüğüm faydaları isterseniz ayrıca yazabilirim. Çimleri sıkmadan önce sirkeli suda bekleterek yıkıyorum. Elektrikle çalışmayan, manuel çim suyu sıkma makinesi kullanıyorum: Lexen Buğday Çimi Sıkacağı GittiGidiyor'da 36347020 Elektrikle çalışan makine, ısınma nedeniyle çimdeki bazı enzim, mineral ve vitaminleri öldürüyor, bu yüzden kullanmıyorum. Çim suyu elde etme çalışması sırasında ellerimi bitkisel sabunla yıkıyorum. Suyunu çıkardıktan sonra ilk 3 dakikada derin dondurucuya koyuyorum. Yol kenarında değil, balkonda yetiştiriyorum. Elden geldiğince egzos gazlarından uzak olması gerekiyor. Zeminle beraber 14. kattayım, ana cadde değil ara sokak olduğu için ve yüksek kat olduğu için egzos buralara kadar gelmiyor. Hijyen şartlarına % 100'e yakın uymaya çalışıyorum. Bir saksıdan çimleri bir defa biçtikten sonra sonra tekrar uzayan çimleri kullanmıyor, o saksının toprağını boşaltıyorum. Çünkü tekrar uzayan çimdeki enzim, vitamin ve mineraller % 50 azalmaktadır. Kapalı mekanlarda değil, açık alanda buğday tarımı yaparak doğal ortamına yakın yetiştirmeye gayret ediyorum. Böylece klorofil açısından daha zengin oluyor. Toprakla uğraşmak terapidir, severek yapıyorum. Buğday çimi suyunu buz torbasına koyarak donduruyorum. Markette buzdolabı poşeti vs satılan reyonlarda inceleyebilirsiniz. Buz torbasının içine buğday çimi suyunu koyduğumda, birbirinden bağımsız 24 adet donmuş buğday çimi suyu oluşuyor. Böylece 24 günlük buğday çimi suyu pratik biçimde kullanıma hazır hale geliyor. Bunları dondurulmuş olarak satışa sunuyorum. Kullanıma gelince: Derin dondurucudaki dondurulmuş buğday çimi suyundan her gün 1 tane kopartarak naylonundan ayırıyor ve bardağa koyarak erimesini bekliyorsunuz. Dondurulmuş buğday çimi suyunu buz torbasından ayırırken, çelik bıçak kullanmayınız. Ahşap bıçakla keserek diğerlerinden ayırınız veya elinizle kopartınız. Buğday çimi suyuna çelik bıçak temas etmemelidir. Eridiği zaman, orta boy bir çay bardağının dibinde ½ ila 1 CM KADAR buğday çimi suyu oluşuyor. Eridikten sonra hiç vakit kaybetmeden, saf olarak veya herhangi bir taze sıkılmış meyve suyuyla karıştırarak içiniz. Herhangi bir kaliteli hazır meyve suyu da olabilir ama müşterilerim en çok taze sıkılmış portakal veya mandalina suyunu tercih ediyorlar. Sağlık açısından buzdolabınızın alt kısmında eritmeniz daha uygundur. Karıştırmak için verniklenmemiş tahta kaşık veya tahtadan dondurma çubuğu kullanınız. Akşam içerseniz uykunuz kaçar. Aç olarak içiniz, içtikten sonra 1 saat kadar bir şey yemeyiniz ve asitli, alkollü, katkılı bir şey içmeyiniz. Vücut detoksa geçtiği için ilk bir kaç gün bulantı olabilir. Buğday çimi suyunu, sağlığınıza faydalı olacağını düşünerek içiniz. Güneş görmeyen ortamda, topraksız saksılarda, çim coşturan, çiçek coşturan gibi kimyasal gübreler kullanarak ve organik olmayan buğdayları kullanarak çim suyu üretenler olduğunu okuyorum. Topraksız ortamda sağlıklı olabilir belki ama faydadan çok zarar görmemek için dikkatli olmak gerekir. Türkiye'de kargo firmalarının soğuk hava zinciriyle ürün nakliyatı yapma imkânları yok. Bu nedenle Adana dışındaki illere kuru buz firmasında şoklama yaptırarak yolluyorum. Buğday çimi suyu ilaç değildir, tedavi edici özelliği yoktur. Bu nedenle Sağlık Bakanlığı onaylı olması gerekmiyor. Nasıl elma, domates, maydonoz alırken Sağlık Bakanlığı onaylı olması gerekmiyorsa, buğday çimi suyu da aynı durumdadır. Buğday çimi suyu daha çok; hastalanmadan önce, yani sağlıklı iken hastalıklardan korunma amacıyla kullanılır. Hasta olduktan sonra ise, doktor tavsiyesi ve kontrolünde destek tedavi olarak kullanılır. Bu nedenle kullanacak kişi eğer hasta ise, buğday çimi suyu kullanma konusunu doktoruna danışmalı ve doktorun belirleyeceği şekilde kullanmalıdır. Hayatı boyunca spor yapmamış, dengeli beslenmemiş, asitli ve katkılı gıdaları kontrolsüzce tüketmiş, içki ve sigara kullanmış, kendisi ile barışık yaşamamış, mutlu bir evlilik yapamamış, hayata pozitif bakamamış biri “Ben çim suyu içerek iyi olacağım” dememelidir. Buğday çimi suyu ile ilgili anlatılanlar sihir değil, takviyedir. Sağlıklı yaşamanın yolu, negatif enerji saçan insanlardan uzak durmaya dikkat ederek, birbirimizi sevmekten geçer. Hayata pozitif bakmak, hayatın olumlu yönlerine odaklanmak, olumsuz yönlerini elden geldiğince görmemek gerekir. İnsanları severseniz, sigara ve içkiye fazla yaklaşmazsanız, spor yaparsanız, dengeli beslenirseniz; çevrenizle beraber mutlu, huzurlu ve neşeli bir hayat yaşarsınız, dünyaya ve etrafınızdakilere hayat verirsiniz, iş ve şehir hayatının stresinden korunmuş olursunuz. Çim suyu işte o zaman mucizedir. Bekir Sıtkı Arı Bey'in ürettiği FN7 adlı organik sıvı gübre siparişi verdim. Sulama suyuna karıştıracağım. (5 litreye 10 cc). Ayrıca Bekir Sıtkı Bey, her 5 litreye 2-5 aspirin eklememi tavsiye etti. Suyun klordan arınması için suyu ağzı açık olarak bir kaç gün bekletmem gerektiğini de burada bir arkadaştan öğrendim. |
Sayın Vetman996. Çim suyunu tabii ki sıktıktan sonra hemen içmek daha faydalıdır. Fakat her gün çimleri biçmek, yıkamak, sirkeli suda bekletmek, süzmek, çim suyu sıkma makinesini kurmak, masaya monte etmek, demonte etmek, yıkamak çok zaman alıcı işler. Ben kendim için bile buz torbasında donduruyorum. Her gün 1 tane eritip içiyorum. Belki bu şekilde %100 değil de % 90-95 oranında faydasını alıyorum, bilemiyorum. Saygılarımla...
|
Çimlerin sararmasına sebep olduğunu düşündüğünüz toprağın PH seviyesi nedir? Sulama suyuna karıştırdığınız sitrik asit PH seviyesini fazla asitik yapmış olabilir. Toprağa karıştırdığınız malzemeler içinde odun külü ve kireç olduğunu da yazmışsınız. Bunlar da alkali malzemeler. Bihassa odun külü içerdiği potasyum hidroksit ile çok kuvvetli bir alkali. Sonuçta sürekli ölçüm ile kullanmadığınızda bu malzemeler yetiştirme ortamınızın PH seviyesini + veya - yönde zıplatarak değiştirmiş olabilir.
|
Organik Tarım hk.
Alıntı:
|
Alıntı:
Sizin üretiminiz hassas bir konu olduğu için doğal yöntemle halledilmesi yoluna gidilmesini önermiştim. Ben de benzer sorunla karşılaşınca dezenfektan kullanarak işi halletmiştim. Yukarıda mikrobiyel bulaşma derken mantari sorunu da göz önünde bulundurarak söylemiştim. Oksijenli suyun kullanımıyla ilgili ise Sayın Mine Hanımın tavsiyesi buradaki alıntıdaki gibidir. " 0,5 lt suya 1 tatlı kaşığı dolusu oksijenli su ile ilaçlama yap." http://www.agaclar.net/forum/299342-post1.htm Sayın MeyveliTepe üstadımızın görüşünü de yabana atmayınız lütfen. En azından ortamın Ph değerini ölçmeniz iyi olur. Sonucu MeyveliTepe hocamız değerlendireceklerdir. |
Alıntı:
Eğer topraktan çok besin alabiliyor olsaydı siz ilk biçimdeki buğday çiminin içinde daha az besin içeriği bulurken ikinci biçimde daha fazla besin içeriği bulacaktınız (köklerin büyüyüp topraktan daha fazla besin alacağı düşüncesiyle). Ama ilk biçimden elde edilen çim suyunun besin içeriği ikinci biçime göre %50 daha fazla olduğu bulunmuş. Biz arpa çimlendirirken torf ile sadece suyu karşılaştırdım aynı konteyner içinde. Torf içine ektiğim 1 gün geriden geldi ama veriminde her hangi bir değişiklik gözlemlemedim. 1 gün geriden gelmesinin nedenini de kendimce büyümek için torfu delip yukarı çıkma süresi diye düşündüm. Yukarıdaki paylaşımlarım kişisel görüşümdür. Bilimsel bir veriye dayanmamaktadır. Konu hakkında bilgisi olan dostlarımız daha bilimsel paylaşımlarda bulunurlarsa biz de daha doğrusunu öğreniriz. Selamlar... |
Merhaba Arkadaşlar.
Buğday çimi suyu üretimiyle ilgili olarak sürekli kendimi geliştirmeye çalışıyorum. Aşağıdaki sorularıma cevap verebilirseniz çok memnun olurum: 1) Buğday çimi sulama suyuna aspirin katmanın faydaları ve zararları var mı? 2) Sulama suyuna oksijenli su karıştırmanın faydalı olduğunu duydum. Faydalı mıdır? Ne oranda karıştırmalıyım? Aspirin, FN7 (aşağıda ne olduğunu yazdım), limon tuzu ile beraber sulama suyuna karıştırabilir miyim? 3) Organik çiftlik gübresinin faydaları ve zararları var mıdır? 4) Şebeke suyunu klorsuz hale getirmek için, ağzı açık kavanozda bir kaç gün bekletmek işe yarar mı? 5) Torfun nemli satılması nedeniyle, bozulmaması için kimyasal madde karıştırıldığını duydum. Doğru mudur? Kimyasal katılmayan torf markası önerebilir misiniz? Mesela Gardena'nın Compo Sana torfu çok pahalı. O kadar para vermeye değer mi? 6) Çim yetiştirdiğim toprağa; leonardit, talaş, kuru yaprak, ağaç kabuğu, , ekmek, kepek, balık unu, çay posası, kuruyemiş kabukları, leonardit, yumurta kabuğu, torf, kükürt, perlit, ağaç kabuğu, kahve telvesi, meyve posası, buğday çimi posası ile ince ve kalın talaş eklemenin faydası veya zararları var mıdır? (Odun külü ile kireç hakkında cevap geldi, teşekkürler). 7) Sadece suda buğday çimi yetiştirebileceğim önerildi. Bu durumda çimdeki enzim, vitamin ve mineraller azalır mı? 8) Limon tuzunun sulama suyuna eklenmesinin faydalı olduğunu duydum, doğru mudur? Ne faydası vardır? Ne oranda kullanmalıyım. Aspirin ve FN7 ile beraber sulama suyuna karıştırmamda mahzur var mı? 9) Saksıdaki toprağı tekrar tekrar kullanmam zararlı olur mu? 10) Bir defa biçtiğim çimi tekrar uzatmıyorum. Tekrar uzatsam aynı kalitede olur mu? (FN7, Bekir Sıtkı Arı'nın ürettiği organik sıvı gübre. Hatta gübre ötesi bir şey olduğu, topraktaki zirai ilaç kalıntılarını ve kimyasal gübre artıklarını yok ettiği, toprağı organik tarıma hazırladığı, faydalı mikrorganizmaların üremesini sağladığı vs söyleniyor. Bekir Bey bana ücretsiz yollayacağını söyledi. FN7'yi ne oranda kullanmalıyım? |
Alıntı:
Teşekkürler görüşleriniz için. Toprağa eklediğim maddelerin faydasını sadece hızlı büyümeyi gözlemleyerek anlamak mümkün değil. Tahlil yapılması gerekir. Tahlil yaptırma imkanım yok. Sadece varsayıma dayalı olarak ve organik tarım hocamın görüşlerini dikkate alarak ekliyorum. (Bazılarını). Yabancı sitelere baktığımda az da olsa toprak gerektiği belirtiliyor. Bekir Sıtkı Bey de bana toprak gerektiğini söyledi. Ama halı gibi çok az. Ben ilk önce 20-30 cm derinliğindeki saksılarda üretim yaptım, çok zahmetliydi. Sonra 5-10 cm.'ye düşürdüm. bundan sonra daha da düşüreceğim. Kül ve kireci çok az, eser miktarda kullanıyorum. Bekir Sıtkı Arı Bey organik sıvı gübre üretiyor, başka alanlarda da çok üst düzeyde çalışmaları var. Toprağın PH derecesini ölçeceğim. Sevgiyle kalınız. |
Alıntı:
Kök oluşuyor, hatta çimden önce iplik şeklinde oluşuyor. Biçtiğimde toprağı atarken köklerin toprağın her tarafını kapladığını, hatta toprağı tek parça tuttuğunu, saksıdan dışarı çıkmak için mukavva kutuyu zorladığını ve bazı yerlerde saksının dışına çıktığını görüyorum. |
Alıntı:
Buğday çimi topraksız tarımda yetiştirilip, sulama suyu ile besleme yapılıp kökleriyle birlikte suyu sıkılsa besin içeriği daha fazla olur düşüncesindeyim. Aspirin içerdiği asetil salisilik asit nedeniyle köklenmeyi hızlandıracaktır. Organik de olsa çiftlik gübresi kullanmanızı önermem, mikrobiyel bulaşma olabilir. Hatta sizin yerinize olsam tüm gübrelerden uzak dururum, mikrobiyel gübreler dahil. Biz solucan gübresi üretiyoruz, bir takım faydalarını biliyoruz. Hatta sıvı solucan gübresini basuru olan arkadaş içti ve basurdan kurtuldu. Elinizdeki yaralar için kullandığınızda çok çabuk iyileştiriyor vs. Ama siz çim suyunu kanser hastaları için de kullandığınızı söylediniz. Vücut direnci düşük kişilerde mikrobiyel gübreli ürünler risk oluşturabilir. Selamlar... |
Alıntı:
|
resim paylaşmayı nasıl yapabilirim? sertifikamı ve çim resimlerimi eklemek istiyorum.
|
Alıntı:
Bu başlıkta tarif ediliyor. |
1 Eklenti(ler)
Alıntı:
|
1 Eklenti(ler)
Toprağına bahsettiğim katkı maddeleri eklenmiş çimler ile eklenmemiş çimler arasındaki fark. Ayrıca çimlere soft müzik dinletiyorum.Eklenti 522286
|
1 Eklenti(ler)
2 ay önce kaliteli çim yetiştirebildiğim mutlu günlerimdeyken...
Asla anlayamadığım bir başka konu: Organik tarım hocam organik buğdayları ekmeden önce aspirinli suda bir süre bekletmemin hızlı köklendirme ve mantarsal hastalıklara karşı korumak için faydalı olacağını söyledi ve ben buğdayları aspirinli suda bekletmeye başladım. 1 yıl kadar böyle devam ettim. Sonra buğdaylarım hiç çimlenmeden çürümeye, kokmaya başladı ve attım. Defalarca aspirinli suda beklettiğim halde 15 kat pahalı fiyattan aldığım organik buğdaylarım çimlenmiyor, kokuşuyor, çürüyordu ve ben sebebini çözemiyor, buğdayları aldığım firmaya danışıyor ama bir çözüm bulamıyordum. Sonra "Acaba aspirinden mi?" diye düşünerek aspirinli suda bekletmekten vazgeçtim, normal suda beklettim. Hayret, bu defa çimlendi. Aspirinlerin son kullanma tarihi geçmiştir veya bir şekilde bozulmuştur düşüncesiyle attım ve yeni aspirin aldım. Maalesef yeni aspirinlerde de hüsran. Aspirinli suda bekleyen buğdaylar çimlenmiyor, bozuluyordu. Şu anda buğdayları aspirinli suda bekletmeden çimlendiriyorum. Peki ne oldu da ben 1 yıl aspirinle sağlıklı bir şekilde devam ederken aniden aspirinli su buğdaylarımı çürütmeye başladı, bunu çözemedim. Fikri olan var mı? Sonra 4 ay kadar külleme hastalığı beni meşgul etti. Tarim İl Müdürlüğüne defalarca gittim, hastalık bulaşmış çimleri incelemeleri için bıraktım. Külleme olduğunu söylediler. Aylarca organik külleme ilacı aradım. Q10 varmış ama artık ithal edilmiyormuş. Oksijenli su püskürtmek fayda vermedi. Bir gün internette "Küllemeye karşı sabah sulaması" diye bir yazı buldum. Bitkileri külleme hastalığından korumak için sabah ve bitkilere su değdirmeden sulamak tavsiye ediliyordu. Huniyi çimlerin arasına koyarak doğrudan toprağa suyu vererek suladım. Bu hastalıktan da böylece kurtuldum. Yani epey badire atlattım. Eklenti 522293 Buradan beni Facebook'ta ekleyebilirsiniz: https://www.facebook.com/photo.php?f................. |
1 Eklenti(ler)
Daha eskiden bu kadar derin saksılarda yetiştiriyordum.
İşi biraz daha ilerletince plastik saksı kullanmamaya başladım. Kızgın güneş ışıkları, plastik saksılardan zararlı gazlar çıkarabilir. Şimdilik mukavva saksı kullanıyorum tek kullanımlık. Bir süre sonra masif ahşap saksılar yaptıracağım. Kuşlar buğdayları saksılardan çalıyordu. Korkuluk yaptım işe yaramadı. Rüzgar gülleri alıp saksılara diktim, ondan da korkmadılar. Çözüm bu teller oldu.. Eklenti 522294 |
www.facebook.com/photo.php?fbid=10151758060312138&set=pb.685027137.-2207520000.1413929585.&type=3&src=https%3A%2F%2Ffb cdn-sphotos-a-a.akamaihd.net%2Fhphotos-ak-xaf1%2Ft31.0-8%2F412677_10151758060312138_7268618_o.jpg&smallsr c=https%3A%2F%2Ffbcdn-sphotos-a-a.akamaihd.net%2Fhphotos-ak-xap1%2Fv%2Ft1.0-9%2F970788_10151758060312138_7268618_n.jpg%3Foh%3D 166757c2546552fd60d3de09900bfb05%26oe%3D54F76DC6%2 6__gda__%3D1425358830_3771932f2edc26efcf8921782838 90a4&size=1152%2C2048
Kuşlar da bana çok zarar verdi. Ciddi miktarda organik buğdaylarımı çaldılar. Saksıların yanına kuşların yemeleri için normal organik buğday koydum, beğenmediler vicdansızlar, yine saksılardan organik buğdaylarımı yediler. 3 ay kadar da kuşlara karşı mücadele ettim. |
Alıntı:
Katılıyorum size. Hem çok hijyenik hem de daha profesyonel. Ayrıca bu aletten elde edilen çim suyu daha çok besin içerir. Çünkü kök kısımlarını da makinadan geçiriyor. Bu kısımda mucizevi besleyici maddeler var. (Çimmatik tarzı makinaları ticari olarak üreten firmalar bu kısmın analiz raporlarını göstererek size makinalarını satmaya ikna etmeye çalışırlar). Biz arpa çimlendirirken kök bölgesinin gelişmesine bu nedenle ayrı bir önem veriyorduk. Bunu burada da belitmiştim. http://www.agaclar.net/forum/1164858-post7.htm Bu arada videoda buğday çimlendirirken hiç bir katkı maddesi de kullanmıyor. Sadece mantar ve küf oluşmasını engellemek için tuz kullanıyor. Ama çimler yine de yemyeşil. Buğday çimlendireceğin kabın derinliği de çok önemli. Derinlik 3-5 cm civarında olmalı. Daha derin olursa ortam oksijensiz kalır ve buğday sararır. Siz de bu sararmayı başka nedenlerde ararsınız. Her şey gönlünüzce olsun. Selamlar... |
2 Eklenti(ler)
Sayın vetman996
Çimlerin köklerini de zaman zaman çıkarıp suyunu çıkarıyorum. "Çimlerin en faydalı kısmı toprağa en yakın olan kısmıdır" diye bir yerden okuduğum için ben bir adım ileri giderek toprağın altındaki 1-2 cm'lik kısmı da tek tek veya 3'er 5'er kesiyorum. Buraya kadar sorun yok, tadı değişmiyor fakat daha derindeki iplik şeklindeki kökler tadı son derece iğrençleştiriyor. Bu aşırı kötü tadı alacak kadar fayda veriyor mu, önce buna emin olmak gerekir. Bu konuda kaynak önerebilirseniz memnun olurum. Kök sularının çim sularından daha faydalı veya faydalı olduğuna dair hiç bir bilgiye ulaşamadım. "Buğday çimlendireceğin kabın derinliği de çok önemli. Derinlik 3-5 cm civarında olmalı. Daha derin olursa ortam oksijensiz kalır ve buğday sararır. Siz de bu sararmayı başka nedenlerde ararsınız." sözünüze gelince... Şu anda bahsettiğim sararan çimlerimin bulunduğu saksı 5 cm derinliğinde. Fotoğrafı:http://www.agaclar.net/forum/attachm...1&d=1414001813 Bir kaç gün önce tekrar derin saksılarda yetiştirmeye başladığım çimler ise son derece sağlıklı. Bugün bir kaç cm birden büyüdüğünü gördüm. Fotoğrafı:http://www.agaclar.net/forum/attachm...1&d=1414002046 Görüldüğü gibi saksının derinliğinin sararmayla ilgisi yok. Hatta bu son resimleri yüklemesem bile daha önce yüklediğim resimlere baktığınızda derin saksılarda gayet sağlıklı çimlerin olduğunu görmüş olmanız gerekirdi. Değişik kaynaklardan edindiğim bilgiye göre çimlerin suyu fazla verilirse küflenme oluyor, suyu az verilirse veya güneşte fazla bekletilirse sararıyor. Benim çimlerimdeki sararmanın nedeni bu mudur bilemiyorum, su miktarı ve güneş ışığı diğerleriyle aynıydı. Son ektiğim buğdaylar neden sararmadı ve son derece sağlıklı biçimde büyüyor, bunu çözebilmem şu an imkansız. Çünkü sararan çimlerin tohumu, katkı maddeleri, aldığı güneş, toprak vs her şey aynı. Bu sararmanın; saksının derinliği hariç onlarca sebebi olabilir, hatta laboratuar ortamında tahliller gerekebilir. Ama bundan sonra sararma olmaz ise (ki sararmayacak gibi duruyor) sebebini bulamadığım ve bana 2 ay kaybettiren bu sorundan da kurtulmuş olacağım. Bahsettiğiniz videodan tuz eklemeyi öğrendim, bundan sonra tuz ekleyeceğim. Videoda köklerin suyu çıkarılmıyor. Ayrıca elektrikli çim suyu çıkarma makinesi kullanılması yanlıştır. Isınma nedeniyle çim suyundaki enzimler kısmen veya tamamen ölmektedir. Mineral ve vitaminler de ölmekte midir, bunu bilemiyorum ama her halukarda elektrikli makinalardan uzak durmak gerekiyor ki Sayın Ellisa da 14.11.2013 tarihli mesajında buna değinmiş ve şunu yazmış: "elektrikli makinaların ısındıgı için çimin içindeki besinin kayboldugunu avrupada tarım bakanlıgı tarafından incelenmiş". Topraksız çim üretimi ile ilgili bayağı istifade ettiğim bir yazı bu linkte: http://bugdaycimievi.blogspot.com.tr...1_archive.html Topraklı çim üretimi ile ilgili olarak da şu yazıdan bayağı faydalandım: http://bugdaycimievi.blogspot.com.tr...me-tarifi.html Sevgiyle kalınız. |
Alıntı:
|
2.5 yıldır buğday çimi yetiştiriyorum. Bu konuda sürekli kendimi geliştirmeye çalışıyorum. Yaptıklarımdan hangisinin doğru, hangisinin yanlış, hangisinin gereksiz olduğu gibi konularda çeşitli kaynaklardan bilgi alıyorum. İngilizce siteleri de biraz inceledim.
Tüm bilgileri sentezlediğimde, çok daha kolay olsa da topraksız yetiştirmenin eksik kalacağına kanaat getirdim. Forumda bir arkadaşın dediği kısmen doğru. Çimler bir aşamada topraktan besin alamıyor, ama bir aşama da da topraktan besin alıyor. Leonardit ve organik çiftlik gübresi kullanmaktan vazgeçtim. Katkı maddelerinin gerektiği ise son derece açık. Bahsettiğim katkı maddelerinin eklendiği toprakta yetişen çimler ile bu katkı maddelerinin eklenmediği toprakta yetişen çimler arasındaki farkı gösteren fotoğrafı bir kaç mesaj önce bu foruma ekledim. Şimdi FN7 organik sıvı gübre geldiğinde onunla ilgili çalışmalar yapacağım. Fırsat bulunca solucan ve yarasa gübrelerini de deneyeceğim. Limon tuzu, küflenmeye karşı tuz, oksijenli su, klorlu suyun zararları, balık unu, torf, kül, kireç, yumurta kabuğu, talaş, perlit gibi katkı maddeleri hakkında pek bilimsel çalışma yok. Başkalarının tecrübe ve tavsiyeleri ayrıca kendi gözlemlerim ile yetinmek durumundayım şimdilik. Mesela burada bir sayın arkadaşın dediği gibi çim suyunun sıkıldıktan sonra hemen içilmesi gerekiyor. Ben sıktıktan sonra hemen derin dondurucuya koyuyor, kullanacağım zaman bir adet koparıp eritiyor ve içiyorum bu durumda çim suyundaki enzim, mineral ve vitaminlerin yüzde kaçı kayboluyor, bunları tahlil ettirmem gerekecek. Tecrübe ve tavsiyelerinden dolayı tüm arkadaşlara teşekkürler.. Sevgiyle kalınız.[/COLOR] |
Karşılaştırma yaptığınız ortamlar aynı olmadığı için sonuçlar net olmayacaktır. Karton kutuda toprak havalanması çok olmayacağı ve suyun fazlası alt kısımda yosunlaşmaya neden olacağından mantar hastalığı oluşacaktır.
İlk önce yapmanız gereken sorunun nedenleri öğrenmek. Yaprakları iyi incelemek lazım, sararma eski yapraklardan yoksa yeni yapraklardan başlıyor. Veya yaprakların dış kısmı sarı iç kısmı yeşil mi? Yoksa sararma tüm alanda mı mevcut. Toprağa veya torfa eklediğiniz ek katkı maddelerinin fazlası bitkilerin strese girmesine veya mantari hastalık kapmasına sebep olabilir. Özellikle kül ve kireç kullanımında çok dikkatli olunması gerekli. |
İsmail Bey, kül ve kireç kullanımı konusunda öneriniz doğru. Hatta Adana'nın suları kireçli olduğu için hiç kireç kullanmamam gerektiği de söylendi.
Karton kutuların plastik kutulardan havayı daha çok geçirdiğini rahatlıkla söyleyebilirim. Mesela plastik pencereler dışarı ile içeriyi tamamen birbirinden izole etmekte; soğuk, sıcak, toz, hatta kısmen sesi bile geçirmemektedir. İçeriye yağmur suyu, gürültü, toz vs girmesini engellediği için tercih edilse bile sağlıklı olmadığı, ahşap pencerelerin kullanılması gerektiği belirtilmektedir. Mukavvadan bir pencere varsaydığımızda ise geçirgenliğinin yüksek olduğunu söyleyebiliriz. Mukavva saksılarımın dibindeki delikler ise plastik saksılardaki deliklerden çok daha fazla. Aslında mantar yetiştiriciliği kursu vs olduğu gibi buğday çimi yetiştiriciliği kursu da açılsa, hatta kitap vs yazılsa çok iyi olur. Ama öte yandan burada olduğu gibi soru-cevap, deneme-yanılma ile de epeyce tecrübe kazanılıyor. Bu işe hobi olarak da bakıyorum. Toprakla uğraşmak terapidir. Öğrencilerime bahçıvanlık kursu veren Ziraat mühendisi Sibel Hanım aynı zamanda, Adana Ruh Sağlığı Hastanesinin bahçesinde hastanede yatanlara da bahçıvanlık kursu veriyordu. Yani hem psikolojik, hem biyolojik sağlık için buğday çimli günler diliyorum herkese. Hatta sosyal yönden de faydalı. Buğday çimlerimi Türkiye'nin her yerinden insanlara yolluyor, uzun süre telefon görüşmeleriyle fikir alış verişi yapıyor, bende onlardan bir şeyler öğreniyorum. Genelde kanser hastası ve yakınları ile tanışıyorum, sonra onlarla sosyal medyada arkadaş oluyoruz. Görüş ve önerilerinizden dolayı teşekkürler...Herkese sağlıklı günler dilerim. |
Topraklı ve topraksız ortamda çim yetiştirmenin inceliklerini anlatan blogun sahibi Ali Yemenici Bey'e çalışmalarımı yollayıp tavsiye istedim. (bugdaycimievi.blogspot.com.tr/2013/02/toprakli-bugday-cimi-yetistirme-tarifi.html?m=1) Bana şu cevabı verdi.
Kadir bey Merhaba, İlk önce yazılarımı okuyup doğrusu nedir diye bana soracak kadar güveninizi kazandığıma çok sevindim ve size bunun için çok teşekkür ederim yakınımda olsanız sizinle tanışmak isterdim. Çok faydalı bir hobi edinmişsiniz İnsanların sizin gibilere çok ihtiyacı var uğraşılarınız özen ve sabır isteyen şeyler inanın kansere yakalanmış kendini çaresiz hissedip bana yazan İnsanlar bile kendileri için bu kadar zahmete girmeye üşeniyorlar ve bu yolda çare aramaktan vazgeçiyorlar. Hazırlamış olduğunuz bir siteniz varsa verirseniz sitem de paylaşırım. Eğer yoksa hemen bir blogçu siteside olsa hazırlamanı tavsiye ederim. Gelelim Müşterilerinize yazdığınız yazının içeriğine bu yazdıklarınızı eleştirmek ya da yanlış demek haddime değil, sadece benim de merakımı cezbedip soru sorabilirim herkesin doğrusu en doğrudur." Dünya'da herkes başkasının aklını beğeniyormuş Allah bakmış insanlar mutsuz, bütün insanların aklını alıp ortaya koymuş sonra da isteyen beğendiği aklı alsın demiş İnsanlar aralarda epey dolaştıktan sonra gidip kendi aklını almışlar." Yazınızda kullandığınız toprağın organik olması için birçok katkılar yaptığınızı yazmışsınız çok iyi bir çalışma elinize sağlık, bunları olduğu gibi buğday ektiğiniz toprağa mı koyuyorsunuz yoksa bu karışımı başka bir yerde toprakla karıştırarak belli zamanlarda sulayıp çürümesini mi sağlıyorsunuz ? faydalı bakterilerin çoğalarak organik gübre haline geldikten sonra mı ekeceğiniz toprağa karıştırıyorsunuz, sanırım böyle yapıyorsunuzdur çünkü araştırmalarımda böyle yapıldığını okumuştum. Merak ettim balkonunuz kapalı mı ? açık mı ? biliyorsunuz 23-27 derece arasında olan sıcaklıklarda büyümesini gerçekleştiriyor Adana' da sıcak bir şehirdir balkonunuz açıksa yazın nasıl yetiştiriyorsunuz ya da kışın soğuk havada nasıl büyütüyorsunuz ben de bunları sizden öğreneyim ki kendimi geliştireyim. Ben evin içinde yetiştirdiğim için ısıyı sabit tutabiliyorum hatta yazın çok sıcaklarda evde yetiştiremiyorum klima gerekiyor ben de de o yok onun için zorlanıyorum. Bildiğim kadarı ile hasta olamayan bir insanın bağışıklık sistemini geliştirmesi için içmesi gereken, günde aç karnına 30 cc olmalı eğer kanser hastası ise sabah, akşam 30 ar cc olması gerektiğini okumuş ve kullanan, buğday çimi ile şifa bulmuş hastalardan öğrendiğime göre kullanım şekli böyle idi. (Amerika'da yapılmış araştırmalarda da en az bu oranı kullanmanın yeterli olacağını okumuştum) Bende fazla olduğu zaman buz torbalarına koyup derin dondurucuda donduruyorum naylondaki üç gözün miktarının toplamı 30 cc civarı geliyordu fazla içmenin bir zararı olmadığını okudum tabii abartmamak kaydıyla ilk zamanlar bir kerede yarım su bardağı içiyordum Üretimin topraklı mı topraksız mı daha iyi olduğunu sormuşsunuz tabii ki sizin uyguladığınız topraklı tarzı en uygun olanı ama bu demek değildir topraksız tarımın faydası olamaz diye Allah cc. küçücük tohumun içine onun yetişmesi için olması gerekenleri fazlası ile koymuş, tohumun içindeki o değerler bitkinin 10-15 cm e kadar kendini geliştirmesine yardımcı olacak kadar depolamış, bu boydan sonrası için ek besinlere ihtiyaç duymaktadır kbu da gübreler ile sağlanır. Ama sizin yaptığınız topraklı tarım şeklinde bitki daha güçlü olur, içinde ekstradan topraktan geçen vitamin ve enzimler fazlalaşarak daha fazla yararı dokunur, yerim müsait olsa ben de sizin gibi yapardım. "Buğday çimi suyu ilaç değildir, tedavi edici özelliği yoktur." Yazınızın bu bölümünde tedavi edici özelliği yoktur terimi benim gibi çim suyundan sonra (tabii doktor tedavisi ile birlikte) yararını görmüş insanları görseydiniz "Buğday çimi suyu ilaç değildir tedavinin yanında destekleyici olarak kullanılır" diye yazardınız. Zaten yazınızın alt kısımlarında aynı cümleyi kullanmışsınız. Çim suyuna kanserdeki faydasına o kadar inanmışım ki tedavi edici özelliği yoktur cümlesini kabullenmek gelmiyor içimden. Siz alınmıyorsunuz dur inşallah bu tavrım çimlere olan aşkımdan kaynaklanıyor Size yazınızda şunlar eksik diyemem hazırladığım sitenin tamamını iyice okursanız beğendiğiniz yerler çıkabilir, eğer çıkarsa alıntı yapıp yazınızın içine koyabilirsiniz. Size çalışmalarınızda başarılar dilerim Allah zahmetinizin karşılığını fazlasıyla versin. |
Bu konuyu takipteyim.. :)
iPhone 'den Tapatalk aracılığı ile gönderildi |
Simdi ben arastirmadan aldim aktardan tohumlari ektim topraga 2-3 gune ciktilar gayetdiri ve yesiller. Boyle neden ekmiyoruzda yok suda beklet kavanoza koy fln yapiyoruz orasini anlamadim :) bide bi kere kestikten sonra atiyomuyuz hepsini yoksa gene mi cikartiyoruz? Benimki cok kolay oldu okuyunca sogudum bu isten :)
|
Buğday genetiyle oynanmış bir bitkidir. Fırınlarda pişirirken bile kokmaz .
Bence daha kurcalanmamış olan arpa filizlerini üretmek daha mantıklı. Arpa biliyorsunuz ki yarış atlarında kondisyon artırıcıdır. O hızda o süre koşan bi atın hem bedenen hem sinir sistemi olarak ekstrasent bir salık durumunda olması gerekir. Bence arpa çimi en iyisi. Ben tohumun yarısı kadar torf ile harmanlayıp yayıyorum. Hasada kadar torftaki madelerin çeyreğini bile kulanamaz zaten. |
Çim suyunu sıkmak için hangi aletleri kullanıyorsunuz? Soğuk sıkım makine önerir misiniz?
|
temizlik işleri yapmak bakımından fırsat bulsam ben de çimlendirmeyi düşünüyordum. konudaki bilgiler çok faydalı oldu teşekkürler.
|
| Forum saati Türkiye saatine göredir.
GMT +2. Şu an saat: 08:14. (Türkiye için GMT +2 seçilmelidir.) |
Forum vBulletin Version 3.8.5 Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
Search Engine Optimization by vBSEO 3.6.0
agaclar.net © 2004 - 2024