24-10-2008, 20:48 | #32 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 01-08-2008
Şehir: Antalya-Kütahya
Mesajlar: 177
|
Meğer ben toprak anam olmadan yaşayamazmışım bunu anladım. |
24-10-2008, 21:17 | #35 |
Moderatör
|
Eller bir taraftan, rüzgar bir taraftan ne de çok sarstılar beni. Canım yanmaya başladı. Oysa ilk günlerde, bu güzel rüzgar, hafif hafif eserek dallarımın arsında dans ederek dolaşır, yapraklarıma öpücükler kondururdu adeta. Mutluluk içinde güneşin parıltılarını vücudumda hisseder, ürperirdim. Ama şu an hissettiğim ürperti bana mutluluk vermiyor, korkutuyor beni. Birşeyler oluyor, isimlendiremiyorum. Toprak ana nedir bu? Bana kim açıklayacak neler oluyor? |
24-10-2008, 21:21 | #36 |
Moderatör
|
Ohhh, Allahım, yaşamak ne güzel şeymiş. Şimdi uykudan uyandım, meğer yaşadığımı sandığım şeylerin hepsi rüyaymış. Hayat devam ediyor, binlerce kuş, yine dallarım arasında kovalamaca oynuyor, rüzgar ki bu esis şekline meltem diyorlar, yine beni okşuyor. |
24-10-2008, 21:25 | #37 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 01-08-2008
Şehir: Antalya-Kütahya
Mesajlar: 177
|
O korkunç rüyanın etkisi hala üzerimde. Ama dallarımda o güzel kuşların şakımaları , rüzgarın ılık ılık esintisi bir sağa bir sola hafif salınmam her şeye değer, yaşamak çok güzel |
24-10-2008, 21:27 | #38 |
Ağaç Dostu
|
Sokuyorlar galiba beni anamdan artik. Korkarin artik ayrilik vakti geldi anadan ve yardan. Belki yeniden acarin bulustugum zaman yeniden Gunesimle ve Suyumla. Ama sevgiye ihtiyacim var yeniden. Severlermi acaba beni anamdan ayiran bu eller yeniden. |
24-10-2008, 21:32 | #39 |
Moderatör
|
Duyduğuma göre yakın bir zamanda buraları daha da kalabalıklaşacakmış. Rüzgar taaa uzaklardan yeni yeni arkadaş tohumları getirmiş. Arı dedikleri, uçarken vızzz vızzz diye ses çıkarın varlıklar da yardımcı olmuşlar. Dua ediyorum ki, etrafımıza gelen dostlar bize uyum sağlar, hep birlikte kocaman bir AGACLAR ailesi olur, mutluluk içinde yaşarız. |
24-10-2008, 21:36 | #41 |
Ağaç Dostu
|
Dallarımda yapraklarım birbir sararıp toprak anamın koynuna dökülmeye başladı. Gene uyku zamanı geliyor. Ama uyanınca arkadaşım gelinciği göreceğim için çok sevinçliyim. Dökülen yapraklarım bir sonraki yıla kadar toprak anam tarafından bana verilmek üzere gübreye dönüşecek. Arkadaşım gelincikte beslenecek onlardan..... |
24-10-2008, 21:37 | #42 |
Ağaç Dostu
|
Oysa bu kabusu görene dek, başka hayatlara özenmiş, başka hayatlar düşlemiştim. Demek en güzel çiçek kendi toprağında yaşayan çiçekmiş. Ben yine ıssız kırlarda, toprak anamla, kuş dostlarımla yaşamaya devam edeceğim için mutlu ve şanslıyım. Hem bu insanoğluna güven olmuyor ki? Hangisi dost, hangisi düşman anlamak o kadar zor ki... Geçende dallarımda dinlenen pır pır dostlarım kendi aralarında konuşurken duydum, uzaklardaki diğer benim gibi çok ağaçların yaşadığı bir yerde yangın çıkmış. Zavallı kuş dostlarım dumandan öyle bir kaçmış ki, az kalsın onlar da yaşama veda edeceklermiş. İyi ki de kanatları var hemencecik uçup kaçmışlar. Ya benim gibi hiç kımıldayamayanlar? Ya da yavaş ilerleyebilen diğer hayvan dostları? Ah ah...Bu insanoğlu çok tuhaf benim dallarımla ilgili atasözleri uydurmuşlar, aklımda kaldığı kadarıyla bindiği dalı kesmek diye birşeymiş. Ya onların yaptıkları da aynı şey değil mi? Bilmiyorlar mı nasıl zor büyüdüğümüzü, tıpkı kendi çocukları gibi. Hepimiz yanarsak, kesilirsek, yokolursak nasıl oksijen bulacaklar? nasıl nefes alacaklar? Hayatlarının her alanında bizsiz yapamayacaklarını bilmiyorlar mı? Ah bir dile gelsem desem beşikten mezara kadar bize muhtaçsınız, uyanın ! diyebilsem... Bir haykırsam... |
24-10-2008, 21:40 | #43 |
Ağaç Dostu
|
Arilarin getirdigi Gelincikler hala aklimda duruyor. Ne guzel dostlardi onlar yazin tanidigim. tatli ve zarif. Arilar kis oldu gittiler gene gecen kis oldugu gibi yeniden. Ben gene zoraki dostum Ruzgarim ile yalnizligimi paylasacagim anlasilan. Belki de ucusan bu kuslardin kanatlarindan bir dost daha bulurum kimbilir. Kimbilir daha kac bahar gelecek bekleyisle. |
24-10-2008, 21:42 | #44 |
Moderatör
|
Evet, yaş kemale erdi diye birşeyler söylüyor insan oğlu. Sanıyorum ki bu uyku zamanı demek. Bir an sinema şeridi gibi geçti gözümün önünden. Doğumum, gençliğim dostlarla olan paylaşımlarım. İçimi kıpır kıpır yapan İlkbahar dedikleri dönem ve şimdiki günler...... |
24-10-2008, 21:44 | #45 |
Ağaç Dostu
|
Ahhh ahhh. Toprak anam neyin var gene ne oldu dedi? Tek başıma kaldım hayatım böylemi geçecek ? Ben varım ya kovuğunda uyuyan canlıların varya. Neden tek başına olasın ki dedi? Doğru kışları kovuğumda uyuyan bir ayı ailesi var birde dallarımın içindeki sincap aileleri.... |
24-10-2008, 21:46 | #46 |
Ağaç Dostu
|
Kapatiyorum artik gozlerimi karanlik gecelere. Birakiyorum kendimi icimi yakan bu deli ruzgara. Acin yaninizda bana da yer hey solgun yapraklar. Kapatiyorum artik gozlerimi karanlik gecelere. |
24-10-2008, 21:52 | #47 |
Ağaç Dostu
|
Toprak anam her zaman şunu der, uyu uyuda güzel yavrum bahara gücünü topla. Dinlenmezsen nasıl yeni dalların, yaprakların olacak, büyüdükçe ona daha çok hak veriyorum. Bütün dedikleri bir bir çıkıyor, hiç yanıldığını görmedim. Yorulmuşum aslında , sanırım bana da iyi gelecek bu dinlenme dönemi. |
24-10-2008, 21:57 | #48 |
Ağaç Dostu
|
Yorulmusum hakikaten insanoglunun hoyratligindan, Zor gelmis hakikaten kiymesiz ellere boyun egisler, Belki yeniden yeseririm Gelincik kizlarin sesini duydugumda baharla birlikte, Kimbilir belki Cinar, belki de Gul kokarim ogutunce beni yeniden Ruzgar dostum. |
24-10-2008, 22:13 | #49 |
Ağaç Dostu
|
Tüm yapraklarımı toprak anaya teslim etmiştim uyumadan. Bir mevsimmiş beni dinlendiren. Köklerim su içinde uyandım uykumdan. O kar dedikleri gövdemi donduran beyaz kristaller su olup toprak anaya teslim olmaya başlamışlar. O kadar uzun süredir kapalı ki gözlerim o kuvvetli ışık gözlerimi acıtıyor. Küçücük aralıyorum gözlerimi..... |
24-10-2008, 22:23 | #51 |
Moderatör
|
Evet evet, yavaş yavaş göz kapaklarımı açmaya çalışıyorum. Fısıltılar var her tarafta. Yavaşça sağıma soluma bakıyorum. Yüzlerce, minicik boylu, boyunlarını hafifçe aşağıya doğru bükmüş beyaz beyaz çiçekler var etrafta. Adları Kardelenmiş. Ne kadar zarif arkadaşlar. Ama neden böyle hüzünlüler? |
24-10-2008, 23:46 | #52 |
Ağaç Dostu
|
Bu gün en mutlu günlerimden birisi. Acele etmeyin. Anlatacağım. Sabah uyandım. İnce bir ses. Anne, anne iye sesleniyor. Etrafa bakındım. oradan oraya koşuşturan ve anne, anne diye seslenen çocuklar yok. Onlardan başka kim olabilr ki? Ses yine geldi. Anne. Anneciğim.. O da ne? Biraz ilerde kayanın yanında toprak ana'nın içinden çıkmış, bana benzeyen 2-3 tane canlı var. Yoksa. Yoksa onlar benim yavrularım mı? Ufacık. Minnacık. Anne diye sesleniyorlar. Ne çareki ben yerimden kımıldıyamıyorum. Toprak ana beni bırakmıyor. Onlara erişemiyorum. Küçük meyvelerim vardı. Anladım ki toprak ana onlara can vermiş. Onlara sarılmak, onları okşamak istiyorum. Gidemiyorum. Çaresizim. Aklıma geldi. Toprak altındaki köklerimle onlara uzanabilirim: Onlarla buluşabilirim. Tüm gücümü vererek toprak altındaki köklerimle onlara doğru uzandım. Ve temas sağlandı. Yavrularıma kavuştum. Onların sıcaklığını duymak. onlara dokunabilmek, onları toprak altında da olsa bağrıma basmak inanılmaz derecede güzel bir duygu. Tarif edilemez bir zevk. Bende bir aile'ye kavuştum. Toprak ananın kucağında kavuşmamız da muhteşem bir olay. Sabırlı olacağım. Onların, güzel yavrularımın büyümesini bekliyeceğim. Elbet toprak üstündede kavuşacağımız günler gelecek. |
25-10-2008, 01:05 | #54 |
Ağaç Dostu
|
Düşündüm ki, henüz 2o yıllık bir ağacım. Yavrularımada yeni kavuştum. Bu dumanlarda nerden çıktı? Şimdi sırası mı?. Neler oluyor. İnsan oğlu anlatılanlar kadar kötü mü? Buna inanasım gelmiyor. |
25-10-2008, 01:11 | #55 |
Ağaç Dostu
|
Evden anne, baba ve çocukları da telaş içinde çıktılar. Duman gelen tarafa gittiler. Dumanın çıkmasına sebeb olan düşüncesiz kişileri bulmuşlar. Ormanda kamp yapan ve orada tehlikeli olacağını bildiği halde ateş yakan sorumsuz kişilermiş. Konuşmalarınan, onları oradan uzaklaştırdıkldrını öğrendim ve rahatladım. |
25-10-2008, 07:52 | #58 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 01-08-2008
Şehir: Antalya-Kütahya
Mesajlar: 177
|
Bu acımasızlağa isyan ediyorum. Bir şeyler yapmak istiyorum ne yazıkki elimden bişi gelmiyor ancak uzaktan seyretmekle yetiniyorum tüm olanlara. Toprak anaya soruyorum. İnsanoğlu hep bu kadar acımasızmıdır? Toprak anam suskun çaresiz.... |
25-10-2008, 08:20 | #59 |
Moderatör
|
Ne kadar doğru tam bilemiyorum ama, duydum ki uzak yerlerde, biryerlerde kıyım yapıyorlarmış. Adına da medeniyet mi ne demişler. Ağaçları kesip kesip, kocaman kocaman taş binalar konduruyorlarmış. Oysaki, aramıza gelip, örtümüze uygun, oraya buraya serpiştirilmiş barınaklar yapsalar ne iyi olurdu. Biz onlara, gölgelik yapar,huzur verirdik. Onlar da neş'e ve kahkahaları ile bizleri şenlendirir, yalnızlığımızı unuttururlardı. Düzenleyen Güler : 25-10-2008 saat 08:32 Neden: harf hatası |
25-10-2008, 08:41 | #60 |
Moderatör
|
Ohhh, sevgili dostlar, ne kadar da ihtiyacım varmış bu dinlendirici banyoya. İnce ince, çiseleyen bu yağmur çok da iyi geldi bana. Saçlarım tertemiz oldu, bütün vücudumdan aşağı süzülen damlalar, minik minik dereler gibi üzerimdeki bütün tozu da alıp götürdü. Şimdi kendimi daha diri, daha da güzelleşmiş hissediyorum. |
|
|