|
|
Dış Bağlantılar | Konu Araçları | Mod Seç |
07-05-2014, 08:50 | #61 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 08-11-2010
Şehir: izmir, Çiğli
Mesajlar: 1,206
|
Ayrıca 1. çalışmanın en az 4-5 yıllık olduğunu tahmin ediyorum, çünkü, zirve olarak kullanılan dal iki kere budanıp kalınlaştırlmış, ve ana dallarda 3. - 4. dallanmalar oluşmuş. 2. çalışmada ise dalların 10 aylık olmasını olası görmüyorum. Çünkü 50cm mebaride dallar ince görünmesine rağmen yaklaşık olarak 1,5 cm kalınlığa ulaşmış ve üçüncü dallanmalarını yapmış görünüyor... Değerli arkadaşlarım çalışmalarınızda başarılar diliyorum... |
07-05-2014, 09:16 | #62 | |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 27-09-2010
Şehir: Antalya
Mesajlar: 883
|
Alıntı:
Birinci çalışma 2004 senesinden beri eğitimde. Sanatçının ikinci kitabında gelişim aşamaları detaylı anlatılıyor. İkinci çalışma Temmuz 2013'te alınmış. Fakat ağaç şu an jin yapılan yerden daha önce kesilmiş olduğu için geriden kendi halinde sürgünler vermiş durumdaydı, yani çalışma çok yeni başlamış olmasına rağmen altyapısı hazır bir ağaçtı. Aslında bu görsel şubat ayında çekildi, yani alındıktan 7 ay sonra. Tabii Avrupa'da bu tür bonsai hammaddelerine çok kolay ulaşmak gibi büyük bir avantajları var. Ama ustanın elinde beş sene sonra bu ağaç da eminim çarpıcı bir hale gelecektir. |
|
07-05-2014, 11:38 | #63 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 06-06-2010
Şehir: Adana
Mesajlar: 4,815
|
Cemaleddin hocam, Bana bunlardan birisi senin olabilir deseler, ben büyük ihtimalle ikinci fotoğraftaki karaağacı tercih ederdim, çünkü a) diğerlerine göre daha orijinal/değişik, b) daha yaşlı bir görünümü var, c) nebarisi gerçekten harika, d) diğerlerine nazaran daha dramatik bir gövdeye sahip, e) dalların yanı sıra gövde üzerinde çalışmaya ve yaratıcılığı kullanmaya müsait.... diye uzar bu liste kafamda. Tahminimce "estetiklikten" kastınız biraz da zerafet olsa gerek, sizi iyi anlıyorum fakat bazen bir ağaca zerafetinden ötürü hayranlık duyacağımız gibi bazen başka bir ağacın heybetine hayranlık duyarız, kimi zaman da doğaya karşı savaş vermiş ağaçların yaşadığı drama tanık oluruz yaralı gövdelerinde ve dallarında... O yüzden farklı ağaçlar ve farklı tarzlar çalışmakta fayda var; bu şekilde çok yönlülüğümüzü geliştirebileceğimiz gibi aynı zamanda farklı deneyimler kazanarak kendi tarzımızı da daha sağlam temeller üzerine oturturuz. Ben şahsen sizin 2.ci fotoğraftaki gibi bir ağaçla ileride mutlaka 1-2 çalışma yapmanızı isterim, tahmin etmediğiniz kadar çok hoşunuza gideceğinden şüphem yok Saygılarımla |
07-05-2014, 21:08 | #64 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 08-11-2010
Şehir: izmir, Çiğli
Mesajlar: 1,206
|
Değerli Taner; Eğer zanaat veya sanat yaptığımızı iddia ediyorsak, dramı bile estetik ile sunmalıyız... 2. ağacın hikayesi nedir? fırtına mı görmüş, yangın mı geçirmiş, iş makinası mı vurup kırmış? Sel felaketi mi yaşamış? Dramatik hikayesi (!) belli değil... Bu kadar devasa bir gövdede dal kalınlıklarının bu sunumla her zaman orantısız ve komik kalacağını düşünüyorum... Hikayesi olmayan ( ben de anlamamış olabilirim) bu dramatizmle bu sunum hiç uyuşmamış... Oyuncu, Sinema filminde, tiyatroda oynadığı gibi oynarsa bu hem sinema olamaz ve hem de tiyatro olamayacağı gibi... Buna bir ad takmak gerekirse Absürt Bonsai derim ben. Sevgili Taner; kalın gövdeyle ilgili bir kaç tasarımım var, uygun gövde arıyorum. Nebarisi ve gövdesi en az 20cm olan karaağaç, celtis australis, dut, küçük yapraklı ıhlamur arıyorum ... Yardım edecek arkadaşlara gazoz ısmarlarım Hem de en hakikisinden Niğde gazozu Saygılarımla... Not: Estetikten kastım; eserdeki konsapte (anlamı, ne demek istediği) bütünlük, sunumdaki zerafet ve güzelliktir... Son dakika Notu: Sevgili Taner teveccüh edip Hocam diye hitap etmişsiniz, ama ben çalışkan bir öğrenciyim sadece, teveccühünüze teşekkür ederim... Düzenleyen Cemaleddin : 07-05-2014 saat 21:11 Neden: son dakika notu... |
07-05-2014, 22:30 | #65 | ||
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 06-06-2010
Şehir: Adana
Mesajlar: 4,815
|
Alıntı:
Zaten ben bunları yazarken senin verdiğin örnekteki ağaçları kasdetmemiştim; nicholai hel'in de belirttiği gibi onlar zaten halen üzerinde çalışılan adaylar, henüz dalları tam gelişmemiş ve çalışmada yarıya bile gelinmemiş. Örneğin aşağıdaki henüz bir şeye benzemiyor, hatta çok kaba bir kütük: 2013-12-R2C_3101w.jpg Ancak pekala aşağıdaki şekle dönüştürülebilir: 12DSC03540.jpg Alıntı:
elmildelpoaig-4.jpg olive-trees-of-noah.jpg Aklıma yazdım... |
||
08-05-2014, 07:25 | #66 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 26-02-2011
Şehir: -
Mesajlar: 3,144
|
Değerli bonsaiseverler, Bonsainin küçüğü, büğüğü, incesi, kalını, toprakta yetişmişi, saksıda yetişmişi, çekirdekten yetişmişi, kütükten yapılmışı gibi küçük konulara takılmak boşuna. Oran, orantı, estetik, denge, nebari, uyum,... gözetilince her boyda her yöntemle güzel bonsailer yapılabilir. Türkiyede bonsai çok geç kalmış bir sanat dalı, bizim dünyayı geçmek değil kenarından yakalayabilmemiz, yetişebilmemiz için daha çok örnek görüp, daha çok çalışıp, daha çok denememiz lazım. Tek bir boya takılmayıp, küçük, orta, büyük boylarda ve çeşitli tarzlarda, başta yerel ağaçlar olmak üzere değişik ağaçlar denememiz gerekiyor. Elma, Armut, Kayısı, kiraz, vişne, şeftali, nektarin gibi ağaçlarda daha çok denemeler yapmak lazım. Daha doğru dürüst fındık, kestane, at kestanesi gibi yerel ağaçlarla çalışanımız bile yok malesef. En güzel bonsailer hepinizin olsun... |
08-05-2014, 09:27 | #67 | |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 08-11-2010
Şehir: izmir, Çiğli
Mesajlar: 1,206
|
Alıntı:
Yani 1. ağaçta 10 yılda varılan sonuç, konikliği (ekstrem çalışmalar hariç, en önemli kriterdir)olmayan, estetik ve manadan uzak, insan zoruyla, zorlamasıyla yapıldığı ilk bakışta anlaşılan bir ağaç. Yapraklı hali kesiği gizlediğinde eh işte, uzaktan seyredilebilir halde... |
|
08-05-2014, 09:31 | #68 | |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 08-11-2010
Şehir: izmir, Çiğli
Mesajlar: 1,206
|
Alıntı:
Taner bey; tartışma, örneklediğim 1. ve 2. ağaçlar üzerineydi Sizin verdiğiniz örneklere hiç bir diyeceğim yok, harika görünüyorlar... Genelde Ağaçta, üst limit olarak dal kalınlığının gövde kalınlığının yaklaşık olarak üçte biri kadar olmasını estetik buluyoruz. Peki alt limit nedir? 2. ağaçta dalların 7-8 cm olduğunu hayal edin; bu kalınlıkta dallar ise bu oranlardaki ağaçta kütük gibi kalacaktır... 50 cm.lik bir nebari, 25 cm.lik gövde, 75 cm.lik bir boyda, ne kadar zaman geçerse geçsin, ağaç bu stilde kaldığı sürece dal kalınlıkları gövdeye oranla hep ince ve suni bir görüntüde kalacaktır bence... Aklınıza yazdığınızı ben de aklıma yazdım (başınızın etini yerim artık |
|
08-05-2014, 10:10 | #69 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 26-02-2011
Şehir: -
Mesajlar: 3,144
|
Nasıl ki çelebi tarzına dik ve yatık tarzdaki kuralları uygulamak mümkün değilse sumo tarzına da dik ve yatık tarzdaki 1/3 kuralını uygulayamayız. 2. fotoğraftaki ağaç şu an kütük ama sanatçıya düşen ona hayat vermektir, adamlar dev kayaları oyup şekil veriyor biz şu ufacık kütüğe şekil vermekte zorlanmayız. Keşke hepimizin elinde böyle kütükler olsa da birer deneme yapabilsek. Sumo tarzını aşağıdaki sehpaya benzetebiliriz, alt kısım gövde camın üstü ise yeşil kısım. Her tarzı sevmemize gerek yok, seven dener sevmeyen sevdiği tarzı dener. En güzel bonsailer sizlerin olsun.... |
08-05-2014, 15:13 | #70 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 26-02-2011
Şehir: -
Mesajlar: 3,144
|
Hangi tarza uyuyor karar veremedim ama böyle bir bonsai yapmak isterdim. Tarzı neyse ne gözüme hoş görünüyor. Şunu yapmazdım bunu yapmazdım bile demeyeceğim. |
08-05-2014, 15:39 | #71 | |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 06-06-2010
Şehir: Adana
Mesajlar: 4,815
|
Alıntı:
Fikir ve zevklerdeki ufak tefek farklılıklar da elbette olacak Cemaleddin hocam; yoksa değil bonsai, hayat bile çekilmez olurdu galiba Bana kafanızdaki modeli (gövde şeklini) bir ara bana özel mesajla veya email ile yollarsanız ona göre bakıştırır ve sağa sola bakarak olurum! Ayrıca sizin canınız sağolsun, "başınızın etini yerim" ne demek!? Hiç duymadım ben onu |
|
08-05-2014, 17:05 | #72 | |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 27-09-2010
Şehir: Antalya
Mesajlar: 883
|
Alıntı:
|
|
08-05-2014, 18:31 | #73 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 08-11-2010
Şehir: izmir, Çiğli
Mesajlar: 1,206
|
Sevgili Taner, budaksız tarafından Kök-nebari hariç 20 cm boy, 13-15 cm en yani harbi kütük Yardımcı olabilirseniz eğer çok sevinirim Saygılar... Düzenleyen Cemaleddin : 08-05-2014 saat 20:55 Neden: hesap hatası düzeltildi :) |
10-05-2014, 10:15 | #74 | |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 27-09-2010
Şehir: Antalya
Mesajlar: 883
|
Alıntı:
Bununla aynı tarza uyuyor olsa gerek Sn. sagol. bonsai-picture-wallpaper.jpg |
|
10-05-2014, 12:29 | #75 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 25-08-2011
Şehir: Manisa
Mesajlar: 2,734
|
Güven abinin ağacına yakın bir örnek olduğunu düşünüyorum. Demekki Bonsai'de sınır ve sinir yok. Herşey mümkün. |
10-05-2014, 13:57 | #76 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 26-02-2011
Şehir: -
Mesajlar: 3,144
|
Teşekkürler, Sayın Badrobot, Nicholai hel, Güzel görünüyor, koniklik de güzel. Delice ile bu tarza yakın birşeyler başlattım biraz şekle girsinler paylaşırım.. İyi çalışmalar dilerim... |
10-05-2014, 19:23 | #77 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 28-01-2012
Şehir: kdz.ereğli zonguldak
Mesajlar: 455
|
Bu örneklerde görüldüğü gibi aslında önemli olan bonsai yapabilmek. Yok gövde çapını çarparak boyunu , 3/1 oranında ilk dal olacakmışı önemseyen yok gibi. İyi çalışmalar , en güzel bonsaileri yaparak başarıya imza atmak dileklerimle.. |
10-05-2014, 20:18 | #78 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 25-08-2011
Şehir: Manisa
Mesajlar: 2,734
|
Kuralları bilmek çok önemli. Ama illada uygulayacağım, harfi harifne kitabına uyduracağım gibi bir anlayışta çok doğru olmaz. Bence önemli olan kuralları çok çok iyi bilerek, olabildiğince uygulamak. Ama yaratıcılığı ve doğaçlamayıda elden bırakmamak gerekiyor. Yani her ikiside çok önemli. |
10-05-2014, 20:37 | #79 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 25-08-2011
Şehir: Manisa
Mesajlar: 2,734
|
Çok hoş bir çalışma. |
10-05-2014, 20:45 | #80 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 25-08-2011
Şehir: Manisa
Mesajlar: 2,734
|
Çok sıradışı... |
10-05-2014, 21:54 | #81 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 26-02-2011
Şehir: -
Mesajlar: 3,144
|
Kurallardan tümüyle vazgeçersek bonsai yerine tabakta ağaç yetiştirmeye başlarız ama kuralları bilerek ağaca göre bazı istisnalar yapmak yaratıcılığı da canlı tutar. Ortaya çıkan şey çok güzel, çok zarif, çok estetik denebiliyorsa zaten hataları da kolay affedilir. Daha fazla bonsai tarzını kapsayan bir çizim gördüm çoğu bildiğimiz tarzlar ama biraraya getirilmiş olması güzel, yeni tarzlara açılmak isteyen arkadaşlara referans olabilir. Aslında bunlara ilave olarak bazı özel formlar da var, örneğin Afrika ağaçlarından esinlenilerek flat top style(düz tepeli tarz), yağmur ormanlarından esinlenilen banyan tarzı.,,, En güzel bonsailer sizlerin olsun..... |
11-05-2014, 11:04 | #82 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 28-01-2012
Şehir: kdz.ereğli zonguldak
Mesajlar: 455
|
Sadece oran ve orantılarla boğuşmadan da ortaya güzel şeyler ortaya çıkabiliyor demek istedim .İyi çalışmalar.. |
11-05-2014, 20:00 | #83 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 26-02-2011
Şehir: -
Mesajlar: 3,144
|
Yaratıcılık - Sanat - Bonsai
Adam hem sanat yapmış hem de yaratıcı. Biz de bu tür eserler yapabilirsek oranın 1/3, 1/4 olmasına kimse bakmaz ama bu bir süreçtir. Çalışmayla, azimle, zamanla olacaktır. |
13-05-2014, 11:16 | #84 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 26-02-2011
Şehir: -
Mesajlar: 3,144
|
NC Arboretum da sergilenen bir mor salkım. wisteria NC.jpg Soldaki dala gerek var mı? Benim ağacım olsaydı o dalı keserdim, ağaç daha da yaşlı görünürdü. wisteria NC-1.jpg Daha minik bir bonsai isteyenlere sağ tarafta bir havai köklendirme imkanı da var. wisteria NC-2.jpg |
13-05-2014, 11:28 | #85 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 25-08-2011
Şehir: Manisa
Mesajlar: 2,734
|
Sn.sagol. Mesajdaki ilk fotoğrafı görünce aklıma ilk gelen sağdaki dalı kesmek oldu. Sayfanın aşağısına inince zaten sizde öyle yapmışsız. Yani aynı fikirdeyiz. |
13-05-2014, 11:49 | #86 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 06-06-2010
Şehir: Adana
Mesajlar: 4,815
|
İlle de kesmek gerekseydi ben sağdaki değil de sn sagol'un da belirttiği gibi soldaki küçük gövdeyi keserdim herhalde, çünkü mor salkımın çiçek salkımı büyük ve uzun oluyor, bu yüzden daha gelişmiş ve uzun olan gövdeyi bırakmak bence daha mantıklı. ANCAK, ağaç benim olsaydı kesinlikle kesmeye kıyamazdım işin doğrusu. Bunun yerine sanırım hem soldaki hem de sağdaki gövdenin taç kısımlarını geliştirerek daha birbirine yakın ve üçgen formu oluşturmaya çalışırdım, yani: benden-2.jpg gibi... ve tabii ki daha feminen bir saksı tercih ederdim. |
14-05-2014, 06:22 | #87 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 26-02-2011
Şehir: -
Mesajlar: 3,144
|
Japon ayvası
Şöyle biraz eskiye dönelim 1876 da Osmanlı İmparatorluğunda II Abdülhamit tahta çıkıyor ve Tanzimat dönemi sona eriyor. Meşrutiyet dönemi başlıyor. İşte tam da bu dönemde bu Japon ayvası eğitilmeye başlanıyor. Meşrutiyetin etkisiylemidir nedir, 140 yıldır eğitilen bir ağaca göre biraz az gelişmiş. Biz biraz daha hızlı çalışalım da bu hale 14 yılda getirelim. Bu Japon ayvası Toyo-nishiki varyetesi, işte böyle rengarenk açıyor. Not: Bir bonsaiyi ufacık saksıda nesiller boyu devam ettirmek çok büyük başarı. Düzenleyen sagol : 14-05-2014 saat 09:39 Neden: Not eklendi |
15-05-2014, 05:08 | #88 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 26-02-2011
Şehir: -
Mesajlar: 3,144
|
Oran ama nereden
Döndük dolaştık yine geldik orana. Forumumuzda eskiden ince ağaçlar revaçtaydı. Son zamanlarda kalın ağaçlar hatta kütükler daha öne çıkmaya başladı. Bizler sıcakkanlı bir toplumun üyeleri olduğumuzdan biraz sabırsızız, sonuca daha çabuk ulaşmak istiyoruz. Kalın ağaçlara, kütüklere yönelmemizin arkasında biraz da sıcakkanlılık etkili oluyor zannediyorum. Kalın ağaçlara zaafım varsa da çekirdekten üretilen ağaçlar da çok ilgimi çekiyor ve o yönde de çalışıyorum. Nebarilerini genişletmeye, konikliği artırmaya çalışıyorum. NC arboretumdan bir başka ağaç seçtim. Kütükten bonsai üreten arkadaşlar bu ağacı ince ve uzun boylu bulacaklar. Kural ne diyor gövde boy oranı 1/6. O zaman bu ağaçta oran yakalanmış mı? Gövdeyi nebariden ölçersek evet, gövdeden ölçersek hayır. Bu bonsaimiz ağaca benziyor mu? Bence evet. Oran gözü rahatsız ediyor mu? Bence hayır. İnce ağaç sevenler konikliği artırıp, nebariye biraz daha ağırlık vererek nebari ile ağacı dengelerlerse algılar değişebilir. Ortalarda bir yerlerde buluşacağız eninde sonunda. Bu bonsaide birşey daha dikkat çekiyor. Ağacın arkasındaki çalılar. Onlarla hem öndeki kök ile başlayan derinlik hissi artırılmış hem de nebari daha geniş gösterilmeye çalışılmış. Not: Bu arada öne doğru gelen kök de kuralları biraz zorlamış ama beni rahatsız etmiyor hatta hem ağacı daha yaşlı gösteriyor hem de doğaya tutunmayı ayakta kalma çabasını vurguluyor. En güzel bonsailer sizlerin olsun.... Düzenleyen sagol : 15-05-2014 saat 07:26 Neden: yazım hatası |
16-05-2014, 06:25 | #89 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 26-02-2011
Şehir: -
Mesajlar: 3,144
|
Hem estetik hem zarif hem sanat
Bu çalışmayı çok beğeniyorum. Tam bir sanatçı işi. Estetikliği, zerafeti, derinliğiyle, sanat yönüyle 1 numara. Arkadaki ağaçta dallar 1/2 den başlamış ama hiç rahatsız etmiyor bakanı. İkizlerde iki gövde arasında dal da hoş karşılanmıyor ama bu çalışmada yakışmış. Dallar gövdeye göre uzun da denebilir. Bu çalışmaya da ben olsam şöyle yapmazdım böyle yapardım diyemeyeceğim. Hepimize böyle bonsailer dilerim.... |
16-05-2014, 09:27 | #90 | |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 06-06-2010
Şehir: Adana
Mesajlar: 4,815
|
Alıntı:
Kendi adıma konuşmam gerekirse: En-boy oranına çok fazla takılmıyorum, ama çok fazla da göz ardı etmiyorum. En önemli şey nebari-gövde-dal kompozisyonunun bir ağacı andırması. Eğer dal gövdeden daha kalın veya aynı kalınlıkta ise, koniklik çok zayıf ise, bunun üstüne bir de ağaçta nebari yok denecek gibiyse, esas buna takılıyorum. Ağaç 1/6 oranını biraz geçmiş veya biraz altında kalmış çok büyük önem arz etmiyor benim için, dediğim gibi öncelikle ağaç hissi vermesi. "Tohum-ince fidan-kütük" olayına gelince; şu anda ülke olarak dünya genelinin çok gerisindeyiz bonsaide. Bu konuda gelişme sağlamamız için şahsi görüşüm gelişmiş adaylara daha fazla yönelmemiz, çünkü gelişmiş gövdeli adaylarda birçok bonsai işlemini 1-2 sene içinde yapmaya ve öğrenmeye başlıyoruz ama tohumdan veya çok ince bir fidandan başladığımızda bunun için çok uzun bir süre cut & grow tekniği ile beklemede kalmamız gerekiyor ki o kadar büyük bir lükse bence şu anda sahip değiliz. Zaten birkaç sene öncesine kadar doğru dürüst hiçbir gelişme kaydetmememizin, yerimizde saymamızın sebebi bence budur. Bir kaç sene öncesine kadar yapılan şey hep şu idi: ince, gelişmemiş ve koniklikle alakası olmayan, kabuk dokusu bile bulunmayan bir fidan/fide alınır, hafif şekillendirici bir budama, dal seçimi ve ufak bir kök düzenlemesi yaparak hemen minik bir bonsai saksısına alınır ve bu adaydan bonsai olması beklenir. Sonuç: uzun yıllar geçmesine rağmen bu şekilde başlanan çalışmaların neredeyse hiçbirisi bonsaiye yaklaşamadı bile! Çünkü gelişmemiş minik bir fidanın küçük bir bonsai saksısında koniklik sağlamasını, nebari geliştirmesini, hızlı ve güzel dallanmasını beklemek zaten abesle iştigal olur. Tohumdan, ince fidanlardan kaya üstü, açık kök, orman tarzı gibi değişik tarzlarda çalışma başlatmamız, bunların gelişmesi için uygun büyüklükte saksılar seçmemiz veya mümkünse yükseltilmiş yatak uygulaması gibi yöntemlerle bahçede geliştirmemiz, ama bunlar olgunlaşırken bir yandan da gelişmiş adaylarla el becerisi ve tecrübelerimizi artırmamız hızlı ilerlememiz için en iyisi olacaktır. Benim de şahsen benimsediğim yöntem bu. Herkese başarılar dilerim. |
|
|
|