28-01-2011, 10:45 | #1 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 22-08-2010
Şehir: İSTANBUL
Mesajlar: 388
|
Sazan Balığı
Yıllarca önce sabah erkenden kadıköye oğlumun dersanesine gittim dönüşte salı pazarından geçiyordum tatlı su balıklarını gördüm 4 - 5 adet aldım. sazandı galiba işyerine geldim buzdolabına koydum akşam balıklarımı aldım eve gittim bıçakla ilk balığın pullarını ayıkladım içini temizlemek için bıçağı karnına sapladım balığın çırpınmasıyla balığıda bıçağıda fırlatıp soluğu balkonda aldım. biraz sakinleşip titremem geçtikten sonra mutfağa gidip lavaboyu su ile doldurdum. balıklar yüzmeye başladı yine balkona kaçtım hele pullarını temizlediğim balık kabus gibiydi . sonra bulaşık leğenini suyla doldurdum balıklarıda içine koyup balkona götürdüm yan komşuma gittim anlattıklarıma inanmadı gel gör dedim .komşum balkonda balıkları özellikle pulsuz olanı yüzerken görmesiyle yan yan bir kaçışı var gülmekten öldüm. yan kaçmasının sebebi de ayağı alçılı. |
28-02-2011, 08:51 | #3 |
Moderatör
|
Denemesi bedava.... Sazan Balığını alın canlı canlı derin dondurucuya koyun. Aradan iki gün geçsin, dondurucudan çıkartın. Taş gibi sert ve donmuştur. Derince bir leğene soğuk su doldurun ve bu taş gibi Sazan'ı içine koyun. Bakın bakalım ne olacak? Bir müddet sonra Sazan'ı yüzerken görürseniz hiç şaşmayın. Manyas civarında balık pişiren bir yere gitmiştik. Yer, bir göletin hemen yanı başında. Siz ağlı kepçeyi daldırıyorsunuz, tuttuğunuz balığı temizleyip, pişirip size ikram ediyorlar. Çok soğuk geçen bir kış, balıkçı, havuzdaki balıkları daha gölete koyamadan, havuz tamamen donmuş. İçinde de onlarca balıkla beraber. Hatta bazı balıkların kuyrukları bile suyun dışında kalarak donmuşlar. Adam çok üzülmüş. Biraz havuza su basayım da buzlar çözülsün, ölen balıkları da rahatça kepçeyle toplarım demiş. Hortumu havuza bırakmış, suyu açmış. Bir iki saat sonra havuzun yanına gittiğinde gözlerine inanamamış; bütün balıklar oynaşıp duruyorlarmış. Bize anlattığında ben inanamadım. Hemen çırağını çağırdı, dondurucudan bir Sazan ile bir tas su istedi. Gelen balık kaya gibi sert, donmuştu. Bunu tas içindeki suya bıraktı. Ben yemek yemeği filan unuttum, gözlerim balıkta. Biraz sonra kuyruğunun oynadığını görünce çığlığı bastım. Bir saat sonra balığı ellerimle gölete bıraktım. |
28-02-2011, 08:58 | #4 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 07-06-2010
Şehir: Kütahya
Mesajlar: 2,536
|
İnanamıyorum.... |
28-02-2011, 09:40 | #6 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 07-06-2010
Şehir: Kütahya
Mesajlar: 2,536
|
En kısa zamanda denemek isterim ama balığın acı çektiğinden hiç şüphem olmayarak denerim bu durumu. Çok ilginç. Peki balığı suyla birlikte mi dondurmuşlardı? |
28-02-2011, 13:51 | #8 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 11-04-2010
Şehir: istanbul
Mesajlar: 773
|
İnanılmaz gerçekten...Çok ilginç... |
28-02-2011, 18:34 | #9 |
Ağaç Dostu
|
Sazanın ölümü uzun sürdüğü için birçok avcı ya da restoran, balığın ölmesini beklemeden başına birşeyle vurup öldürüyor. Bu şekilde ölen balık murdar sayıldığı için ben sazan balığı almıyor ve biryerde de yemiyorum, nasıl öldüğüne güvenmiyorum çünkü. Sazan bir tatlı su balığı olduğu için ve soğuk yerlerde göl ve nehirler buz tuttuğu için bu balıkta böyle bir savunma mekanizması var olabilir. Çok soğuk geçen kışlarda bulunduğu yer buz tutsa bile en yakın fırsatta çözülüp hayatına devam edebilmesini sağlıyordur belki. |
01-03-2011, 13:27 | #10 |
agaclar.net
|
Mutfak maceraları, Komik anılar başlığında yazılmıştı ama ilginç bilgiler nedeniyle buraya ayrı başlık olarak taşıdım... |
10-07-2016, 11:57 | #11 |
Yeni Üye
Giriş Tarihi: 30-03-2016
Şehir: muğla
Mesajlar: 21
|
Sn. Nariel başına birşey ile vurulup ölen balığın hangi dine göre murdardır? Zira Hz. Peygamber Muhammet Mustafa'dan nakledilen hadislere göre balığın ölüsü, meyte kapsamına girmemektedir. Bir defasında Hz. Peygambere deniz suyunun hükmü sorulmuş, O da şöyle cevap vermiştir: “Denizin suyu temiz; meytesi de helâldir.” (Muvatta, Tahâret, 12, Sayd, 12; Ahmed b. Hanbel, 2/237, 361, 378, 393; İbn Mâce, Tahâret, 38; Ebû Dâvûd, Tahâret, 41; Tirmizî, Tahâret, 52; Nesâî, Tahâret, 46, Miyâh, 4, Sayd, 35) meyte:şer-i hükümler çerçevesinde kesilmeksizin kendi başına ölen hayvan manasındadır. Haricen beşeri ilmen de balığın çırpınmadan en kısa sürede ölmesi, çırpınma esnasında kaslarında birikecek laktik asitten mütevellit ürün kalitesinin düşmemesi, hayvanın da acı çekmemesi açısından nacizane bilgimizce daha uygundur. keza şer-i hükümlerde hayvana acı çektirilmeden en hızlı şekilde öldürülmesi esastır. |
Konu Araçları | |
Mod Seç | |
|
|