10-06-2008, 16:59 | #31 |
Yeni Üye
Giriş Tarihi: 27-05-2008
Şehir: İstanbul
Mesajlar: 27
|
Eaglion, öncelikle cevap verdiğin için teşekkür ederim. Saksılarım balkonda ve salonda (evimiz binanın 7.katında. Solucanların 7 kat tırmanabileceğini sanmıyorum Tabi ben aşağıda anlattığımı yapmasaydım). Bir adet mandalina ve bir adet limon ağacım; 5 adet domates fidem (pet şişelerden yaptığım saksılarda), 3 adet fasulye fidem (yoğurt kabını saksıya çevirdim) ve çeşitli çiçekler (menekşe, kılıç, dua çiçeği) var. Sorunum şuradan kaynaklandı. Bir süre önce ziyaret için Kocaeli'ne bağlı Kullar kasabasına gittim. Tarım yapılan bir kasaba. Toprağın alası var tabii. Beni gübrelerin yığıldığı ve toprağın simsiyah olduğu yere götürdüklerinde dayanamadım ve 2 büyük torba toprağı alıp eve getirdim. İşi abarttım ve tüm saksılarıma bu toprağı doldurdum. Organik gübereli ya. Tabii dezenfekte etmeyi atladım ! Daha doğrusu konu hakkında pek bilgim yoktu ve henüz ağaçlar.net ile tanışmamıştım. Bitkiler yeni toprağı çok sevdiler ve inanılmaz azdırlar. Yani hemen hızlıca büyüyüp geliştirler. Ben tam sevinirken olaylar da başladı. Bir anda saksılarımda ben diyeyim onlarca, siz deyin yüzlerce minik solucan görmezmiyim. Bir mm den az çapta ve 1-2 santim boyunda. Balkondaki bitkilerin saksılarının yüzeyi akşamları solucan kaynıyor. Toplayabildiğimi topluyorum, balkondan bahçeye atıyorum). Ama hala önüne geçemediğim gibi sürü sepetler. Pet şişelerin kenarları şeffaf olduğundan onları film seyreder gibi izliyorum. erkolgencer gibi ben de bugün çamaşır suyu katılmış su denedim. erkolgencer 10 dak. sonuç almıştı. Ben de aradan 2 saat geçti ama hala bir ses seda yok. En olmadı hepsini (toprak-bitki) imha edip (götürüp bahçeye atacağım), yeniden bu sefer hazır torf toprak satın alıp sil baştan yeniden başlayacağım galiba. |
11-06-2008, 10:21 | #32 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 22-05-2007
Şehir: istanbul
Mesajlar: 415
|
Solucanların büklüğü bildiğimiz bahçe solucanı gibi mi? Onları ilaçla öldürmek pek kolay değil. Saksıyı bolca suladığınızda boğulmamak için kısa süreliğine de olsa yüzeye çıkacaklardır. Bu sırada süratle üzerlerine böcek ilacı sıkıp sersemletip sonra elle ayıklamanız gerek. Sonra ayılıp tekrar toprağa dalıyorlar. Tamen kurtulamasanız da biraz azalabilir. Bunun dışında organik gübre böcekleri çekiyor ve larvaları taşıyabiliyor. Kullandığınız toprak steril dahi olsa başınıza gelebilirdi. Yoksa dediğiniz gibi solucan değil 7 kat 2 kat bile tırmanmayacaktır. |
14-06-2008, 16:14 | #33 |
Ağaç Dostu
|
Toprak solucanları (Annelida, Oligochaeta) * İnce uzun silindir biçiminde, 9-30 cm boyunda, S harfi şeklinde kıvrılmış ve l00- l80 arasında değişen segmentlerden meydana gelmiş hayvanlardır.Solucanlar topraktaki faaliyetleri sonucu toprağın kabarmasına ve bunun sonucu olarak, özellikle fideliklerde fide köklerinin açıkta kalmasına ve kurumasına neden olurlar .Buna halk arasında ''solucan oynaması'' denir. Bazen bu zarar fideliğin yeniden kurumasına neden olabilir. Ayrıca tohumların veya taze fidelerin bir kısmı solucanlar tarafından yuvalarına taşınır. Böylece fidelikte bazı yerler boş kalır. Solucanlar besin aramak için çoğunlukla geceyi tercih ederler. * Solucanlar en aktif oldukları ilkbahar ve yaz aylarında, özellikle toprak yüzeyinde ifraz ettikleri topraklardan kastlar oluştururlar. Kastlar biçmeyi zorlaştırır, çim biçme silindirlerinin kesici uçlarının zarar görmesine neden olurlar. Ayrıca yabani otların çim alanlarda koloni meydana getirmesi için uygun ortamlar sağlar ve ıslak havalarda çimleri çamurlu ve kaygan yaparlar. Başlıca zararlılar Lumbricuıs spp. ile çirnlerde Allolobophora türleridir. * Solucanlar asit topraklarda gelişemez. Bu yüzden pH= 5 veya daha az olacak şekilde asit kondisyonun sürdürülmesi ile çimler korunabilir .Bu işlem biçilmiş tüm çirnlerin uzaklaştırılması ve turba, amonyum sülfat veya demir sülfat gibi hafif gübrelerin kullanılması ile yapılabilir. Kireç veya kompost gibi organik gübreler kullanılmamalıdır .Eğer bu işlernlerin yapılması mümkün olmazsa, biçmeden önce çimler katır tırnağı bitkisinden yapılmış bir saplı süpürge ile süpürülerek solucan kastlarının dağıtılması sağlanabilir. Solucanlarla savaşta tesirlilik bakımından oldukça değişen birçok farklı kimyasal maddeler bulunur. Bunların içinde kullanımları en güvenilir olanları Derris toz ve Potasyum permanganat gibi ilaçlardır .Bu ilaçlar solucanları öldürmeyip sadece toprak yüzeyine çıkarırlar. Böylece ilaçlanmış solucanlar toplanıp imha edilir. Derris genellikle rn² ye 25 gr oranında % 1 toz olarak muamele edilir. Ayrıca uygulamadan sonra toprak iyice sulanmalıdır. Potasyum permanganat her rn² ye suyun her litresi için 4 gr oranında uygulanır. Bu madde özellikle balıklara toksik olmadığından dolayı akarsu ve havuz kenarındaki çimlerde de kullanılabilir .Hem Derrisin ve hem de Potasyum permanganatın kalıcı etkisi yoktur ve ilaçlama her 6 ayda bir tekrarlanmalıdır. * Endosulfan'lı solucan öldürücüler daha toksik ve kalıcıdır .Bu nedenle sadece yeterli alternatif olmadığı zaman kullanılabilir .Endosulfan topraktaki solucanları öldürdüğünden toplama problemi yoktur. Ayrıca muameleden sonra bir yıl veya daha fazla toprak solucanlarını ve diğer toprak zararlılarını kontrol eder. Endolsulfan 35 E.C. dekara 150 cc oranında kullanılabilir. Fakat Endolsulfanın Betula spp. ile sera koşulları altındaki Chrysanthemum'un bazı varyeteleri ile Pelargonium üzerine fitotoksik olduğu gözönüne alınmalıdır. |
16-06-2008, 09:16 | #34 | |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 22-05-2007
Şehir: istanbul
Mesajlar: 415
|
Alıntı:
Detaylı bilgilendirmeniz için teşekkürler. Özellikle bu bilgi, solucanların sandığımız kadar masum olmadıklarını gösteriyor. Bu yöntemlerin sera ve fidancılıkta sıklıkla ve başarı ile kullanıldığını okumuştum. Yanlız tedavi için yazdıklarınız ile ilgili bazı çekincelerim var. Biz bonsaiciler için uygun olmayan çözümler. Diğer arkadaşlarında denemeden önce farkında olmaları gerektiğini düşünüyorum. - pH=5 de yaşayabilen bonsaiye uygun tür çok az. Uygun türlerin çoğunluğu nötr tercih ediyor. -Potasyum permanganat, önerilen (solucanı etkilemesi için gereken ) dozda, kılcal köklerde sertleşmeye neden olabilir. Bonsaide yoğunluk kılcal köklerde olduğu için ağacın kurumasına kadar varabilir. Emilmesi halinde dal ve yapraklarda renk değişikliği yapabilir. Bu bakımdan düşük doz tercih edilmek zorunda, ancak bu doz solucanları etkiler mi? Garantisi yok. Yutulursa insanlar üzerinde toksik. Cilde bulaşırsa aylarca kalabilir. Eldiven kullanılmalı. - Endosülfan, insanlar üzerinde de oldukça yüksek zehirleyici ve kanser yapıcı etkiye sahip. Bu bakımdan, hiç bir şart altında insanların maruz kalmaması gerekir. Çoğumuz ev veya balkon, en iyi şartlarda olanlarımız, evin bahçesinde bonsai yetiştiriyoruz. Bu üç ortam da bizim zehirlenme olasılığımızı yükselten yerler. Solucanlardan kurtulmak isteyen arkadaşların bunları göz önünde bulundurmasını öneririm. |
|
16-06-2008, 12:11 | #35 |
Ağaç Dostu
|
Topraktaki solucanlarin(Annelida oligochaeta) Topraga bircok faydalari oldugunu dusunuyorum. Ornegin toprak altinda beslenmek icin hareket ettikleri zaman hareket ettikleri yerlerden actiklari incecik tunellerle topraqgin hava almasini sagliyorlar. Yediklerinin atiklari ile ve dogal olarak olenler vucutlari ile topragin zenginlesmesini sagliyor. Bazi kucuk olumsuzluklara ragman, solucanlar icin topragin dostu, cifcinin dostu diye bahsediliyor. Burada ozel kutular icerisinde beslemek icin solucanlar satiliyor. Bu solucanlar mutfak artiklari ile beslenip, cicekler bitkiler icin en iyi compos elde ediliyor. Bonsai saksisi icerisinde yasiyan 1-2 solucanin bonsaiye zarari olacagini busunmuyorum. Zarar verecegini dusunenleriniz varsa da, onlari kimyasallarla oldurmek yerine saksidan alip baska bir topraga birakmak daha dogru olmazmi? |
16-06-2008, 12:28 | #36 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 22-05-2007
Şehir: istanbul
Mesajlar: 415
|
Bence de en güvenli ve doğrusu bu gibi. |
11-01-2009, 21:49 | #37 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 23-12-2008
Şehir: İzmir
Mesajlar: 459
|
Sevgili arkadaşlar, Konu bonsai üst başlığında bile olsa her tip saksıdaki solucan diye algılıyor ve "sonuç?" diyorum. Bu hayvan saksıda yararlı mı zararlı mı? Eğer yararlı ise, vakti geldiğinde Dahlia'mın saksını boşaltığımda harıl harıl aradığım yumru yerine 10 cm'lik bir adi toprak solucanı ile karşılaşmamı nasıl açıklamalıyım? Yumru yokluğunun müsebbibi ben miyim yoksa sınırlı alanda besin sorunu çeken gıcık solucan mı? Ben sırf bu asalaklar yüzünden bahçe, çiçek işinden soğumuştum. Ha bezginliğim yetmedi bir de gidip biyoloji okudum. Allahım neydi o laboratuvar ya da arazi çalışmaları... Direncim hala yerinde ve hala solucan gördüğüm saksıyı olduğu gibi bırakıyorum. Hiç birşey olmamış gibi yüksek telkinlerde bulunuyorum kendime. Bu durumda nasıl yapabilirim önerdiklerinizi. Öldüremem, dokunamam, bakamam, göremem. Canlılığa saygımla tiksintim arasındaki mesafenin büyüklüğü de kaotik bir tezat |
12-01-2009, 13:14 | #38 |
Ağaç Dostu
|
Turuncuhis iyi gunler, simdi sen bile bile bonsai basligi altinda yazdin ya, biz seni simdiden sonra bir bonsaici olarak kabul ediyoruz. Zaten yakinda Izmirde toplanti var katilirsaniz mutlaka bonsai icin ayrilan zamani da o toplantida geciriniz. O toplantidan sonra simdi belkide olmiyan bonsaiye ilgi duyacagini dusunuyorum. Solucanlari olduremezsin, dokunamazsin, goremezsin, bakamazsin kisacasi igrendiginizi belirtiyorsun. Is bu noktada olunca bizlerin bu konuda sana yardimci olabilecegmizi sanmiyorum. Cunku gercekten solucanlar icin sirin yaratiklardir diyemeyiz, ama bunun yani sira toprak icin yararli olduklarini bircok kisi gibi ben de dusunuyorum. Tekrar aramiza hos geldiniz. |
12-01-2009, 23:10 | #39 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 23-12-2008
Şehir: İzmir
Mesajlar: 459
|
Sayın Ali, Teşekkürler, hoşbuldum sizleri. 6 gün önce diktiğim soğanlar için bile sabrımı zorluyorum. Bonsai'de kendimi aşmam gerek. Toplantıda bonsai atölyesine de izleyici olmak isterim tabii. Hazır çiçeklerle kafayı yemişken bir de bonsai ekleyeyim araya Solucan mevzuunda da gözleyici olup, sonuca bakarak karar vermeye niyetliyim. Hangi saksıda olduğunu biliyorum, eğer nergislerim bu yıl açmazsa solucan hakkında kesin hükmümü paylaşacağım sizlerle... |
22-01-2009, 14:38 | #40 |
agaclar.net
|
Burada yazışılanların bir bölümünü ayrı yere taşıdım. İhtiyacınıza göre oradan ya da buradan yazışmaya devam edebilirsiniz. Solucanlar |
22-01-2009, 20:35 | #41 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 04-02-2008
Şehir: istanbul-Gelibolu
Mesajlar: 1,829
|
İyi akşamlar sayın malina bonsailer, solucanlar konularını ayırıp sadece solucanlar başlığında tartışma nasıl olacak ben anlıyamıyorum. Böyle bir uygulama yapmayı neden uygun gördünüz acaba? tartışmalarda bir kusurmu işledik bunu bilmek isteriz Saygılar |
22-01-2009, 23:06 | #42 | |
agaclar.net
|
Alıntı:
Konuyla ilgili bilgiler, derginin eski bir sayısında da var: Yurdagül Şimşek Erşahin |
|
01-03-2011, 21:59 | #43 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 19-12-2010
Şehir: izmir
Mesajlar: 122
|
solucanlar doğada olmazsa olmaz olabilirler ancak saksı ortamı yapay olduğundan solucan asalak olarak yaşayacaktır. Solucanların soğan ve sarımsak kokusundan kaçtıklarını okumuştum. Soğan suyu bonsailere zararı olur mu bilmiyorum? |
07-03-2011, 07:54 | #45 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 27-09-2010
Şehir: Antalya
Mesajlar: 883
|
Ben de dün akşam bonsai yapmak amacıyla aldığım ağacın köklerine bakayım diye saksısını çıkardığımda, hani bilenler bilir bizim akvaryum dünyasında "şov boy" (show size) dediğimiz, türkçe de "baddal beden" diyebileceğimiz boyda bir solucanla karşılaştım. Alıp çıkarma imkanım olmadı lakin saksının dibinde kalan toprağa kıvrıla kıvrıla girip çıkmış vaziyette duruyordu, tahminen boyu 20 cm civarında, belki daha büyük. Bildiğimiz kırmızımsı-kahverengi toprak solucanı. Saksıda böyle bir solucanın zararlı olacağı kesindir diye düşünüyorum, zaten ağacımın boyuna göre kök sistemi olması gerekenden az durumdaydı. Ayrıca üst tarafta kuruyan dallarında sorumlularından baş aktör yine bu arkadaş olmalı. Peki öğrenmek istediğim şey şu, madem drenaj deliklerini kapatıp toprağı suyla boğduğumuzda bunlar nefessiz kalıp yüzeye çıkıyorlar, neden kimyevi ilaçlara ihtiyaç duyuyoruz? Toprak yüzeyine (hatta suyu fazla koyarak su yüzeyine) çıkmalarını sağladığımızda bunları kolayca toplayamaz mıyız? Mücadele için etkili bir yöntem olmaktan uzak mıdır? |
07-03-2011, 15:26 | #46 |
Kaybettik, Allah rahmet eylesin
|
Soluncanla mücadele etmek çiçeklere gelmesin diye arıyla mücadele etmek gibidir. Sonuçta solucan sağlıklı dokularla besleniyor. Çürüyen artıklarla beslenip atıklarıyla toprağı zenginleştiriyor. Buradan giderek toprakta solucan varsa onun yaşamasına nedne olacak bir çürüme söz konusudur diye düşünebilirsiniz. Yani mücadele kök çürümesine engel olmak biçiminde olmalıdır. Zaten kök sisteminin zayıf olduğunu da görmüşsünüz. Kök çürümesine aşırı sulama neden olabilir. Hazır bonsai ise aldığınızda kökler kötü durumda olabilir. |
07-03-2011, 18:55 | #47 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 27-09-2010
Şehir: Antalya
Mesajlar: 883
|
Teşekkürler Memet Bey. Bu şekilde bakmak aklıma gelmemişti, ben solucan nedeniyle kök sisteminin zayıf düştüğünü düşünmüştüm. Ağacı bir fidanlıktan saksısıyla birlikte aldım, bonsai şeklinde değil, 7 yaşında büyük bir şimşir. 9 Litre kadar bir saksısı var. İlgili konuyu burada görebilirsiniz. Ben ağacın bu saksıda sıkışmış olmasını beklerken, çıkarıp baktığımda kök yapısının ancak 7 litre kadar bir toprağı tutabildiğini gördüm. Az bir miktar toprak köksüz şekilde saksıda kaldı. Artık orada nasıl sulandığını bilemiyorum, ama üst yapı oldukça sağlıklı görünüyordu. Peki öncelikle bu solucanı çıkarmak için ne gibi bir yöntem izlemeliyim? Saksıyı tekrar çıkarsam belki onu bulamayacağım, köklerin içine girmiş olacak. En pratik yöntem olarak suyla boğma geliyor aklıma. Hem hayvanı canlı çıkarıp bahçeye bırakma şansım olur. Ağaç zaten kurtarılamayacak durumda değil. Öneriniz ne olur? |
07-03-2011, 19:31 | #48 |
Kaybettik, Allah rahmet eylesin
|
Ağacı bir kaç gün susuz bırakın toprak kurusun. Sonra dikkatle toprağı kökten ayırın, yavaş yavaş. Sadece kök kaldığında solucan da ayrılmış olacak. Çürük kökleri keskin bir makasla temizleyin, toprak karışımı yapın şimşiri bu karışıma dikin. Sulama dengeli, toprak çürük maddelerce fakir olunca solucan da beslenemeyeceği için geride kalan yumurtalardan çıkanlar da saksıyı terkeder. |
08-03-2011, 06:21 | #49 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 27-09-2010
Şehir: Antalya
Mesajlar: 883
|
Önerilerinizi uygulayacağım Memet Bey. Ağaca bu ara fazlaca giriştim, budadım. Dikkatli olup mümkün olduğunca az hasarla bu toprak değişim sürecini atlatmasına çalışacağım. Saygılar. |
08-03-2011, 07:25 | #50 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 27-09-2010
Şehir: Antalya
Mesajlar: 883
|
Bir soru: Solucan oldukça iri olduğuna göre dediğiniz gibi ya yavruları vardır, ya da yumurtlamıştır. Ağacı saksıdan çıkarmadan önce 3 gün toprağı biraz kurutmuştum, saksıdan çıkardığımda solucan en altta 1/4'lük nemli kısımda duruyordu. Bu durum böyle midir, yani toprak kurudukça hayvanlar nemli derinlere doğru mu inerler? Şayet yavru değil de yumurta varsa, solucan bu yumurtaları her daim nemli olan dip bölüme mi bırakır? Yoksa ayrım yapmaz mı? Sorma amacım toprak değiştirirken yüzeye yakın, daha kuru ve sağlıklı köklerin olduğu bölüme mümkün olduğunca az müdahale yaparak, derinlerde kalan nemli ve solucan olasılığı olan toprağı çürümüş köklerle birlikte uzaklaştırarak yeni toprağına geçirmek. Düzenleyen nicholai hel : 08-03-2011 saat 10:09 |
30-03-2011, 08:31 | #51 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 27-09-2010
Şehir: Antalya
Mesajlar: 883
|
İşlemi iki hafta önce gerçekleştirdim. Ağacı çıkardığımda zaten arkadaşımız en altta geziniyordu. Köklerden mümkün olduğunca toprağı da uzaklaştırarak yeni saksısına yeni toprağıyla naklettim. earthworm.jpg Gerçekten büyüktü. |
30-03-2011, 10:24 | #52 | |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 04-02-2008
Şehir: istanbul-Gelibolu
Mesajlar: 1,829
|
Doğal olmıyan yapay yöntemler insan aklının özentisidir.
Alıntı:
Doğanın dengesi içinde canlılar evrimde yerlerini almışlarsa hiç bir yapay oluşumla bu düzeni bozacak güç olmıyacaktır, tabi bu sizin bonsai saksının da hiçbir ayrıcalığı olamaz, önemli olan o saksıda yaratılan yapay ortamı doğadan izole edemiyeceğinize göre saksıdaki düzeni insan olarak sağlama görevini yerine getirmeniz gerekmektedir, bunun kaçarı olmadığını bilmenizi isterim, sevgilerimle. Yaşasın doğal çeşitliliği kabul edenler. |
|
30-03-2011, 12:21 | #53 |
Kaybettik, Allah rahmet eylesin
|
Epsody solucan konusunda bilginiz olması bonsa itoprağı konusunda da bilginiz olacağı gibi bir sonuca varmaz. Daha öncede bu konuda bilmediğiniz halde yazmıştınız uyarmıştım. Bonsai bitkidir diye tarımla ilgilenenler anlar diye bir sonuç çıkmaz. Zİraaat mühendisi olmak da bonsaiden anlamaya yeterli değildir. Bulunduğu ortam topraktır diye( bu da tam olarak doğru değil aslında) tarımsa lüretimdeki fikirler n geçerli olduğu sonucu çıkmaz. Lüften bildiğinizi sandığınız konularda önce öğrenmenin yararı olduğunu farkedin. Bonsai saksısında solucan olması, solucanın toprak için yararlı olmasından ötürü olumlu bir sonuç çıkarmanıza yetmez. Bonsai saksısında solucan varsa, bu toprağın çok nemli kaldığı, organik çürüme olduğu anlamına gelir. Bonsa iiçin bu istenmeyen şeylerin başındadır. Bonsai saksısında yapay ortam gayet de iyi biçimde izole edilir. Zaten yapılan da tam olarak budur. Denemeleriniz var büyük olaslılkla da biliyorsunuz. Solucan ortamdaki artıklarla çürümekte olan organik artıklarla belenecek. Bu bonsaide ölümcül bir sorundur. Evrim teorisiyle bonsait opra kharcı arasında bağlantınız da ilginç olmuş. |
30-03-2011, 13:44 | #54 |
Ağaç Dostu
|
Sayın nicholai hel Bonsai içinde barındıran toprak yararlı ve zararlı tüm organizmaları içinde barındırmaktadır. Bu organizmalar bir denge içinde dengeli bir yaşam sürdüklerinde problem çıkmaz. Lakin bu denge her hangi bir organizma tarafından eşitliği bozulacak şekilde bir sürece girdiğinde yaşam dengesinde bir sorun oluşacak ve Baskın olan organizma diğerine hakim gelecek lakin asıl kaynağı olan canlıyı ortadan kaldırırken kendi sonunu da hazırlamış olacaktır. Bitki yaşam yeri toprak.Toprakda yaralı ve zaralı organzimalar bir arada yaşar. Bir birleri ile alışveriş yaparlar. Eğer zararlı organizma eşitliği bozacak koşularda sayı olarak üstün gelir ise bitkiyi öldürecektir.Bitkinin ölümü her organizma için sondur.Çünkü artık gerekli alışveriş sağlanamaz. Solucan gördüğünüzde fiziksel müdahale ile onu oradan uzaklaştırmalısınız. Zaten doğru toprak karışımı kullanarak yapacağınız bakım neticesinde toprağınız da solucan olmayacaktır. 30 üzerinde bonsai ve adaylarına sahip biri olarak geriye dönük 2006 yılında beri hiç bir bonsai ve adayının toprağında solucana rastlamadım ve herhangi bir müdahale de yapmadım. Saygılar. |
31-03-2011, 06:21 | #55 | |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 04-02-2008
Şehir: istanbul-Gelibolu
Mesajlar: 1,829
|
Açıklamalarım konuya ışık tutmak.
Alıntı:
Ana konunun bonsailer üzerindeki paylaşımlar içindeki taraflara, konunun açıklamarını sunacağım, toprak bitki konularındaki bilgilerden yararlanacakların vede bonsai bitkisinin saksıdaki yaşamına giren solucanın önemine dikkat çekerek onların toprak içi canlılar ve solucanlar hakkındaki eksik bilgilerle yanlış kanaatler içinde bu konunun tartışılmasındaki zorluklarıda aşılmasını sağlıyacaktır. Arkadaşlar toprak içinde bir çok organizmanın varlığı sayesinde organik maddenin dönüşümünde bitkiye besin sağlama olarak düşünüldüğünde, bu canlıların toprak içinde yaşamları evrimin kuralı olarak bonsai saksısındada devam etmektedir, sağlıklı bir sürecin işlemesinin kuralı olarak saksı toprağı içinde oksidasyonu önelemek zarureti vardır, bu işlem düzgün işlemedeğinde çürükçül bakteriler ortama hakim olacaklardır. İşte bu bağlamda saksı toprağında solucan canlısı bulunmasıyla bu bakterilerin faaliyetleri kontrol altına alınabilmektedir. Bu olay bonsaisever arkadaşlarımız tarafından takdir edilmemiş olduğundan solucanın saksı içindeki bitkinin yaşamında olumsuz olarak değerlendirilmektedir. Halbuki olayın gerçekte solucanla ilgisi olmamaktadır, burada bitkinin zarar görmesininin gerçek suçluları çürükçül bakteriler olmaktadır, burada solucanın üzerindeki eksik bilgilerinizi de tamamlamak adına solucanın beslenme alışkanlıklarını açıklamak isterim. Bilindiği üzere solucanlar sadece organik çürüntülerle beraber toprak içinde bulunan bakterileri de menülerine katmaktadırlar, solucanın bu beslenme alışkanlığı toprak içinde mikro canlılar arasında bir denge unsuru olmakta zararlı bakteriler hatta hastalık yapıcı patojenler solucanın sindirim sistemlerinde baskılanarak toprak için olumsuzlukların giderilmesini sağlamaktadır. Konu başlığında yersiz tartışmalar olmaması adına açıklamalarımı solucanlar yönünde sürdürmek istiyorum, toprak içindeki mikro organimazlar ve bakterilerden zarar görmemek için solucanın ortama bıraktığı salgılar içindeki doğal antibiyotikler bitki köklerine musallat olan zararlılar için toksin durumu arz eden bu oluşumlar bitkinin topraktan besin alımını desteklemektedir Solucan gübresindeki mucize buradan gelmektedir Bu açıklamalarımla bonsai severlere paylaşımlar getirerek aynı zamanda onların polemik anlayışlarınıda engellemiş olmanın onuru içindeyim, bu açıklamalarımda kendilerince kapalı kalan ayrıntılar üzerinde bu konuda yazanlara detaylarda ayrıntılara girebilirim. Bu açıklamalarım aklı selim bonsai sevelerin takdirine mazhar olacağı kanatini taşımaktayım sevgiler saygılar sunarım. |
|
31-03-2011, 09:18 | #56 |
Kaybettik, Allah rahmet eylesin
|
Bilmediğiniz konularda yazıyorsunuz bir fikriniz de yok bonsai konusunda, bir şey yazmak istiyorsanız polemik yaparak bana hakaret ettiğiniz altın başlığında yazın ve önce özür dileyin. Böylece amacınızn polemik olmadığını belki düşünürüm. Evrimin kuralı diye boş içeriki cümleler kurmayın. Evrim solucana yaşama ortamı uygun olmayan bonsai saksılarında yaşama diye bir kural koymamış. O kural polemik yapmak için kullanacağınız anayasa kuralı değil. Öyle olmuyor bilimsel kurallar. Bonsai bilmediğiniz bir konu. Bonsai toprak içeriği haberiniz olmayan bir alan. Sadece polemik yapmak için yazıyorsunuz. Bonsai saksısında Solucan olması hatalı bir uygulama olduğu anlamına gelir. Toprakta çürümeye neden olan yanlış bir sulama yapılıyordur. Toprak karışımı hatalıdır. Sağlıklı bonsai toprak karışımında solucan için yaşama şartları yoktur. Toprak sulandıktan sonra drenajdan ötürü kurumaya başlar. Belki okuma zahmetinde bulunursanız göreceğiniz üzere, bonsai toprak karşımı organik içerik olarak da zayıftır. 1/3 kum 1/3 ponza, 1/3 torf ya da komposttan oluşur. Bu yüksek drenaj solucana besin sağlayacak çürümeye engel olur. Bonsainin ihtiyacı olan bütün besinle bonsaici tarfından sağlanır. Sizin mantığınızla evrim kuralının tersi oluyor. Bakteri faaliyetleri ve soluncalarn durumu takdir sorunu değildir. Sizin konuyu bilmemenizden kaynaklanan bir sorundur. Her konu başığında yersiz atrtışmalar ve açıkça şahsıma hakaretleriniz sabit olduğu için, ( bilmeyenler için bana satılmış dediğinizi buraya ekleyeyim kim polemik yapıyor daha net ortaya çıkar) hiç değilse bu bilmediğniz konuda bu kadar ileri gitmeyeceğinizi umuyorum. Hakaret ettiğiniz başlığa dönüp orada özür dilemenizi de bekliyorum Topraktaki solucan faaliyetleri toprak için solucanın yararı, sizin bu bilmediğiniz bonsai toprak karışımları çerçevesinde işe yarar bir anlam ifade etmiyor. Lüften konuyu öğrenmeden yazmamayı deneyin. Öğrenmek için sormak amacıyla yazarsanız size de yararı olur. Solucan konusunda zaten yazdığınız başlığınız da var. Merak eden orayı okur. Böylece polemik yapmıyorum diye yaptığınız şeye gerek kalmaz. Aklıselim sahibi olduğunuzda da söylediğim gibi hakeret ettiğiniz başlıkta özürlerinizi bekliyorum. Cahili olduğunuz bonsai toprağı konusunda sizi biraz bilgilendireyim. Bu sene toprak değişimi sırasında, biriktirdiğim, saksılardan çıkardığım bonsai toprak karışmında solucan denemeye karar verdim. Yerden, topladığım elliye yakın solucanı, bu karışıma yerleşetirdim. Yanlızca bir gün sonra karışımı kontrol ettğimde içinde hiç soluca olmadığnı gördüm. (Kompost yapmak için kullandığım başka bir karışımda ise yerşetirdiğim solucanlar duruyor.) Hepsi toprak karışımı terketmişti. Şimdi buyrun polemik yapın bu konuda, çok merak ediyorum solucanların sizden fazla bildiği şey neymiş, toprak karışmı terketmişler. Ağaçların da bildiği bir şey var, bu karışımda son derece sağlıklı büyüdüler geçen sene. Belki bilmiyorsunzudur, ben size öğreteyim. Solucanlar toprakta çürümekte olan organizmaları yiyerek, atıklarıyla toprak yapısını zenginleştirirler. Saksınızda,( toprakta değil) solucan gördüğünüzde, bu, bir zararlı olduğu anlamına gelmez. Toprakta hatalı sulama ve hatalı toprak karışımından ötürü çürümeler olduğu anlamına gelir. Bu bonsaide ölümcül sonuçlar yaratır. Bosnai toprağında solucan bulmak bonsaici için alarm zilidir. Sulama ya da karışımda yaptığı hataya işaret eder. Daha öncede yazdım. Bonsai bitki olduğu için, bonsaiden anlamak için ziraat mühendisi olmak yeterli değildir. Üstelik de bonsaiciler sürekli ziraat mühendislerinden bilgi alıp akıl danıştıkları halde. Şimdi onurunuza meraklıysanız, ben de hakaret ederek benim onuruma karşı yaptığınız aşağılamayı gidermeden, pek onurlu göremiyorum sizi. Bırakın böyle polemikleri önce ayıbınızı telafi edin. |
31-03-2011, 12:12 | #57 | ||
Ağaç Dostu
|
Alıntı:
Sayin epsody bu sayfaya siz gelip yazdiniz, eski yazdiklariniz da animsatilinca hosunuza gitmedi. Oysa isi bu kadar buyultmeye gerek yoktu. Saksisinda solucan istemiyen onu saksisindan uzaklastirir, isteyen de saksiinda solucan beslemeye devam eder. Bonsai yetistirenlerin cogunlugu bonsaisinin toprak karisiminda solucan istemiyorsa(nedenini memet acikladi) israr etmenin bir anlami yok. Siz solucan bolumunde yazarsiniz, solucanla ilgili bilgilerinizden yaralanmak isteyenler de oradan yararlanir. Asagidaki alintida belirtiginiz yontemle bonsai saksisi altina solucanlar icin yiyecek artiklari birakmak hic de hos birsey degildir bonsai icin. Oysa bu yontemi kullanmadigiz zaman da solucanlarin, o saksidaki bitkimize zarar verecegini siz soyluyorsunuz. Bonsainin vazgecilmez kurallarindan biri te temizlik ve titizliktir. O yuzden solucanlar artiklarla beslenemiyeceginden. Goz gore gore de agacin olmesine razi olmayacagimizdan. Bonsai saksisinda solucan tartismasini surdurmek anlamsizdir. Iyi gunler. Alıntı:
Düzenleyen malina : 31-03-2011 saat 13:28 Neden: Yazılar kalınlaştırıldı... |
||
01-04-2011, 08:29 | #58 | |||||
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 04-02-2008
Şehir: istanbul-Gelibolu
Mesajlar: 1,829
|
Paylaşımlarıma gereken ilgi verilemiyor.
Alıntı:
Alıntı:
Bonsai bonsai dedeğin şey insan eliyle yaşamı evcilleşmiş ağacın üzerindeki bilgi, benimde bitkiler üzerine getirdiğim yorumlar gibi toprakla olan ilişkilerini anlatığım gibi buradada ortaya koydum, tabi sizden başkaları aldılar bu yorumları, sizin kişiliğinizde algı sorunu olduğu burada da ortaya çıkmış durumda, sizdeki bu kabulsüzlük bence en büyük sorun bu olmalı. Alıntı:
Yoksa sizin tarifinizdeki bonsai meraklısı bu kadar bilgeliğemi ulaştıda bonsaisinin toprak isteklerini karşılamada teknik uygulamaları nazari itibara almaya gerek görmüyor. Alıntı:
Sizin bu algı eksikliğinizi fatura ederek bana ödetmeye kalkmanız insanlık suçlarının en büyü olmalı. Alıntı:
Arkdaşlar kusuruma bakmayın fazla bir paylaşımlarda bulunamadım, buna sebeb geriye dönük memet arkadaşımızın algı sorunu üzerine kendisiyle görümemiz engeldi herkese sevgiler saygılar sunarım |
|||||
01-04-2011, 10:02 | #59 |
Kaybettik, Allah rahmet eylesin
|
"kişiye ölçüsüz davranışlar gösrererek kendizi küçültüyorsunuz," Hakaretiniz yerinde durduğu sürece bu sözler sizin için geçerlidir. Ölçünüzü şaşırdığınız altın başlığında ve burada ağır hakaretler ettiniz. Yazacağınız şey altın başlığındaki hakaretiniz için benden özür dilemek. Sizde saygı olsa hakaret etmeden yazardınız, o olmadı bir öfke anındaydım derdiniz, özür mü dilediniz hakaretiniz için de böyle masum hallere giriyorsunuz. İnanan mı olacak durumunuza. Satılmış diyebilecek kadar ucuz mu sizin kibar söyleminiz. Forum kullanma suçu satılmış diye hakaret etmeniz olabilir mi acaba. Ne dediğizin farkındamısınız siz. Sizle senli benli değiliz. Hitabınızı düzeltin. Öyle oraya toprak solucan ilişkisi diye de evrim kuralları yaratmayın. Afaki aforizmalarla yürümüyor bilim. Evrim belki siz bilmiyorsunuz ama, böyle bir şey değil. Bonsai de evrim içinde incelenmiyor siz bilmiyorsunuz diye de bu işler öyle olmuyor. "bir kişiye ölçüsüz davranışlar gösrererek kendizi küçültüyorsunuz" "senin idrakını da yeri gelince sorgulanmaya ihtiyacı var" İki cümlenizi de alt alta koyayım ne dediğinizi belki anlamanız nasip olur gider altın başlığındaki satılmış diye hakaretinizi toparlamayı denersiniz. (yapacak olsanız çoktan yapardınzı da, ben bilmeyenlere nasıl birisi olduğunu göstermek için tekrarlıyorum konuyu) Bonsai konusunda bilgisizliğiinzle solucanın bonsai toprağı için de uygun olabileceğini sandınız şimdi durumunuzu topralayamıyor olmanın bir çırpınışı içinde görüyorum sizi yakında burada Rus ajanı Çin casusu gibi bir hakaretleriniz de gelir. İki kişi size yazdıklarınız için, uygun olmadığını da ayrıca söylemiş. Daha neyin ısrarındasınız siz. Bilgisizliğinizden kaynaklanan cehaletinizi telefi edememeniz sizde büyük bir sorun olabilir. altın konusnda da aynı şeyi söylemiştim size. Bonsai bilginiz zır cahil düzyinde olduğu için bu konuda uzun toprak karışımı ve içeriği yazılarını bilmemeniz normal, amacınız zaten öğrenmek değil hakaret etmek olduğu için gözünüzden kaçmıştır bakmadığınz için bilmiyorsunuz. Solucan, bonsaide toprak karışımı içeriğinde yoktur. Yoktur. "Nedir bu yöntemin cevabı derseniz, saksının altındaki tabağa solucanın sevdiği çürüntülerden, sıvı eriyiklerden sunmaktır. Tabii saksının üstünden değil, altına bırakılacak, üstünden de fazla sulama yapılmıyacak." Bu konuda size yazılanı görememiş olmanız ihtimali yok. Bonsai saksısı yemek çöplerinin atıldığı kompost kovası değildir. Bilmeden yazıyorsunuz sonra hakaretler ederek kurtulamasınız. "Sayın memet, benim forumlarda paylaşımlar içinde hakaret ve aşağlayıcı bir tutum sergilemem söz konusu edilemez, bu durum sizde algı bozukluğunuzdan ileri gelmektedir, " Bu cümleniz bile hakaret içerirken bana satılmış demenizde hakaret görmüyorsanız sizde bir algı bozukluğundan sözetmeliyiz. Daha nasıl hakaret edecektiniz. Bilmediğiniz bir konuda o iş öyle olmuyor dedikten sonra polemik yapmak hakaret etmek için devam etmek hiç bir biçimde samimiyet içermiyor. "Sizin bu algı eksikliğinizi fatura ederek bana ödetmeye kalkmanız insanlık suçlarının en büyü olmalı." İşte bir hakaret daha, insan sözlerini böyle alçalarak hakaretlerle doldurup nasıl samimiyetten sözedebilir ki. Bir hakaret daha mı görmek istiyorsunuz; Sayın Memet sen bekle ama, hakkettiğin paylaşımların fazlasını alamazsın, önce kişiliğindeki algı sorunu çözmen gerekli." Başkaca nasıl hakaret edebileceğinize dair notlar alıyormusunuz. Seviyesizliği daha ne kadar indirebileceksiniz. Sıkınıtılı bir ruh hali içinde olmalısınız, bütün yazınızda hakaretler, cehalet bilgisizlik yüzüyor. Daha da yazamamışsınız, çünkü hakaret etmekten yer kalmamış olmasından olmalı. Konu basittir bonsai saksıları solucan kompostu yapma kovası değildir. Bonsai konusu cehaleten bir şeyle yazabileceğiniz bir alan değil. Magazin başlığı, garip siyasi fikirlerinizin, altın başlığındaki gibi hakaret alanı değil. Deflarca yazdım hakaretleriniz için özür dilemelisiniz, malesef siz sadece aynı seviysilikte kalacağınızı katnıladınız. Belki hakaret edilerek ikna ediliyorsunuzdur. Mümkünse cahili olduğunuz konularda payşalaşımda bulunmayın. Konuları proveke etmekten başka şey yapmıyorsunuz . Bu da paylaşım değil. |
01-04-2011, 10:23 | #60 |
agaclar.net
Giriş Tarihi: 22-03-2007
Şehir: Kocaeli
Mesajlar: 8,962
|
Bu tartışma biraz saçma bir boyuta gelmemiş mi? Sn.Epsody, uslup ve iddialara dikkat lütfen. Amacını aşıyor olmasın. Öte yandan, solucanların doğal florada ne kadar faydalı ve bütünün bir parçası olduğu su götürmez. Kimse de tersine bir şey söylememiş zaten. Burada dikkat edilmesi gereken, bonzai'nin kendisi ne kadar doğal bir şeydir. Bir kaşık toprakta yaşatılmaya çalışan özel amaçlı bitkiler bunlar. Kimsenin bonzai bahçesi kurup, ağaç başına şu kadar ürün almak, ya da şu kadar metreküp kereste elde etmek gibi bir düşüncesi yok. Doğada bilinen bonzai ormanları da duymadım hiç. Hasbelkader, bonzainin minicik kök kasesine düşmüş ya da orada yumurtadan çıkmak zorunda kalmış bir solucan varsa, yapılması gereken onu oradan kurtarmak olmalı. Böylece solucan memnun, bonzai ve bonzaici de memnun olur. |
|
|