![]() |
|
![]() |
#31 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 17-07-2006
Şehir: Hatay
Mesajlar: 342
|
En kısa zamanda başlayacağım, yani umarım... |
![]() |
![]() ![]() |
![]() |
#32 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 13-04-2006
Şehir: K.Maraş
Mesajlar: 278
|
Ne güzel yeni bonsai meraklıları katılıyor aramıza. ![]() ![]() |
![]() |
![]() ![]() |
![]() |
#33 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 13-04-2006
Şehir: K.Maraş
Mesajlar: 278
|
Güneş ışığının azlığı çokluğu az çok sonuca bağlandıysa eğer, bir bitkiye günün hangi vaktindeki güneş ışığı yarar diye sormak istiyorum. Bu konuda aslında bir tahminim var. Şöyle ki; evde iki balkon var. Biri, sabahtan öğleye kadar güneş alıyor; diğeri öğleden sonra. Öğleden sonra güneş alan balkondaki sardunya bir gelişme göstermedi, bir kaç senedir çiçek açmıyordu. Güllerin sabahın ilk ışıklarıyla açmaya başladığını düşününce sabah güneşinin daha faydalı olduğuna karar verdim. Diğer balkona aldım. O balkonda çiçek açtı. Acaba gerçekten sabah güneşi mi daha faydalıdır? |
![]() |
![]() ![]() |
![]() |
#34 | |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 29-08-2006
Şehir: Ankara
Mesajlar: 542
|
Alıntı:
![]() |
|
![]() |
![]() ![]() |
![]() |
#35 | |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 29-08-2006
Şehir: Ankara
Mesajlar: 542
|
Alıntı:
![]() |
|
![]() |
![]() ![]() |
![]() |
#36 | |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 17-07-2006
Şehir: Hatay
Mesajlar: 342
|
Alıntı:
|
|
![]() |
![]() ![]() |
![]() |
#37 | |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 17-07-2006
Şehir: Hatay
Mesajlar: 342
|
Alıntı:
![]() |
|
![]() |
![]() ![]() |
![]() |
#38 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 13-04-2006
Şehir: K.Maraş
Mesajlar: 278
|
Günün en sıcak vakti güneş batmadan az önceki vakittir. En soğuk vakti de güneş doğmadan az önceki vakittir. Acaba su kaybının sabah-öğle arası daha az olması buna bir sebep olabilir mi? |
![]() |
![]() ![]() |
![]() |
#40 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 17-07-2006
Şehir: Hatay
Mesajlar: 342
|
Her ne kadar güneşin açısı aynı olsa bile sıcaklık farkı çok fazla. ****** sabah su kaybı öğleden sonrakine göre daha az. Su kaybı güneş ışığı yoğunluğuna ve sıcaklığa bağlı olarak artar **** azalır. Bence de mantıklı. Aklıma birşey takılıyor, yaz aylarında kocaman bir balkona küçücük bir saksı bitkiyi koyarsak, doğrudan ve dolaylı (etraftan yansıyıp gelen) güneş ışığı miktarı çok oluyor ve bitki fazla sıcağı maruz kalıyor (varsayım ******). Bu olabilir mi? Doğal ortamda bitki bitkiye gölge yapar, toplam ışık miktarı azalır. Ama balkonda bir bitkinin bunu yapma şansı yok. |
![]() |
![]() ![]() |
![]() |
#41 |
Ağaç Dostu
|
Bence konuya bu kadar mekanik yaklaşmamak lazım. Sabahın ilk aydınlık ışıkları ile akşama doğru son aydınlık arasında güneşin tayfında veya yoğunluğunda benzerlikler sözkonusu olmakla birlikte, çevreden bağımsız bitkinin genlerine kazınmış olan biyo-ritmini de bu konu konuşulurken akla getirmemiz lazım. Gece boyunca oksijenli solunumdan (respirasyon) sonra elde edilen şeker ve enzimler adapte olmuş olduğu biyolojik saatine uygun olarak görev görmeye başlamakta. Bu görevler adeta bir zincirleme tepkime gibi birbirini tetikliyor. Sabah bitki oksijenli solunumdan, oksijensiz solunuma geçiş yapıyor, BU AN 'ın tetiklediği mekanizmalar bitkinin ışık ve sıcaklık koşullarına göre farklı tepkiler vermesine sebep oluyor diye düşünüyorum. Yapay ışık koşullarında gece ve gündüzü tam tersine çevirebilmiş olmamla birlite sağlıklı ve sürdürülebilir bitki gelişiminde bitkinin biyo-ritminin bir şekilde yakalanmasının zaruret olduğunu düşünmekteyim. Gece ve gündüz oranı ile bunların başlangıç-bitiş süreleri bitkilerde mekanizmaları ve adaptasyon kabiliyetlerini doğrudan etkilemektedir diye düşünüyorum. Bu sebeple gözleme dayalı tecrübeler çok değerli oluyor. Mesala halk tabiri olarak "yerini sevdi" deriz. Aslında bu bence nakledildiği yerdeki sıcaklık, aydınlık, nem, hava sirkülasyonu vs. gibi bir dizi çevresel parametrelerin tamamının ancak biraraya gelmesi ile yakalanan bir hal ifadesidir. Ben bonsai severlere yapay ışık kaynaklarından bir destek veya tek aydınlatma şekli olarak yararlanmalarını tavsiye ederim. Kaydadeğer müspet bir gelişim yakalayabileceklerdir. Sn. Sule, çiçekli bitkilere çiçek açtırmak için yapılacak yapay aydınlatmalarda kırmızı, turuncu yani 2000 - 3000 K 'lık lambalar kullanılır. Burada yapılan aslında gün doğumundaki kızıla boyanan doğanın taklididir. Yapılan bir dizi araştırmalar ortaya koymuştur ki, tayfın kırmızı ve turuncu bölümünde daha çok enerji harcamak çiçeklenmeyi teşvik etmektedir. Hollanda'nın meşhur lale çiftliklerinde, o memleketin çoğrafik konumundan mütevellit tayfın bu tarafı pek bir eksik kaldığından yapay aydınlatma yöntemleri ile laleler bu sıcaklıktaki lambalar altında büyütülür. Bu bilgiyi de adres göstererek belirtmek isterim ki; bence sabah güneşinin gerek biyoritm açısından zamanlaması, gerekse bitki fizyolojisi açısından çevre koşulları (sıcaklık vb.) bakımından avantajları ve gerekse güneşin tam bu vakitlerde dağları, denizleri boyadığı kızıllık tamda çiçeklenme için ideal bir an teşkil ediyor. Genel olarak çiçekli bitkilerin sabah güneşini muhakkak görmeleri gerektiğini düşünürüm. saygılarımla, |
![]() |
![]() ![]() |
![]() |
#42 | |
Ağaç Dostu
|
Alıntı:
Genellikle fazla ışık görmeyen bitkiler fazla sıcaklıkta da iyi gelişemiyorlar. Düşündüğünüz gibi Sn. Sule'nin tecrübesi aslında aydınlığın dolaylı bir sonucu olarak uzun süre bitkiyi pek istemediği sıcaklık koşullarında bırakıp bırakmadığı ile de ilgili olabilir. Fazla aydınlık malum, aynı zamanda fazla sıcaklık demek! Heleki gölgesi pek olmayan bir balkonda bu bir soruna dönüşüyor olabilir. saygılarımla, |
|
![]() |
![]() ![]() |
![]() |
#43 |
Ağaç Dostu
|
Bu geniş bilgiyi paylaştığınız için teşekkür edriz Kemal Bey. Balkonda bir ekosistem yaratmaya çalışan bizlerin en büyük sıkıntısı; sıkışık yerleşik kent hayatında balkonlara fazla güneş ışığı gelmemesi sorunudur. Ayrıca fazla güneşte boğumların kısalmasına en kolay örnek sardunyalar olurdu. Dikkat ettiyseniz gölgede uzayan sürgünler verirken, direk güneş gören yerde kısa boğumlar yaparlar... Saygılarımla... |
![]() |
![]() ![]() |
![]() |
#44 |
Ağaç Dostu
|
Haklısınız, zaten bitkilerin boğum aralıklarında aldıkları ışığın sperktrumu ve fotoperyod süresinin etkin olduğu söylenir (Mesala mavi ışık boylanmayı teşvik eder ve boğum araları açılabilir). Elbette bu söylediklerim genel geçer bir kaide gibi söylenemez, bitkilerin talep setleri yeri geldiğince çok özel ve farklılıklar arzetmekte. Ben aslında zaten birazda buradan hareketle, bonsaicilere bir destek olarak yapay ışıktan faydalanabileceklerini düşündüğümü söyledim. Kalın bir gövde için veya kök gelişimini artırmak için farklı spektrumlu lambalardan destek alabilirsiniz diye düşünüyorum. Tabii konuya hormon mantığı ile yaklaşmıyorum ancak güneş ışığının bünyesinde bir kompozisyonu olduğunu bu kompozisyonda yapacağınız seçici bir eliminasyon ile aynı bahsettiğiniz sardunyalarda olduğu gibi bonsailerinize ışıkla farklı form kazandırabilirsiniz. Tabii konu hormon mantığı ile anlaşıladabiliyor ancak benim asıl söylemek istediğim ışığın bitki kütlesine kazandırdığı bir form olduğunu bilmek lazım. Bu belki boğum aralıklarında kendini gösterir, belki gövde kalınlaştırmasında, belki de kök gelişiminde... Oraları bilemem, sizin ilgi ve heyacan alanlarınız. ![]() Keşke imkan dahilinde olsa ve bir ardıcın biri mavi diğeri sarı ışıkla desteklenmiş az güneş alan bir ortamda 2-3 yıl sonraki gelişimlerinin ne kadar farklılık sergileyeceğini gösterebilecek bir düzenek oluşturabilsek. Şaşırtıcı sayılacak biçimde, farklı formlarda bitkiler şekilleneceğini hayal etmenizi isterim. saygılarımla, |
![]() |
![]() ![]() |
![]() |
#45 |
Ağaç Dostu
|
Çok güzel bir deneysel çalışma olurdu. Yeterli yeri olan bir arkadaşımız dener ve bize de burdan sonuçlar hakkında bilgi verseydi süper olurdu. Bu deney sadece bonsaicilerin değil, tüm bitkilerle ilgilenenlerin de kaynağı olurdu. Bitkileriniz solmasın dileklerimle... |
![]() |
![]() ![]() |
![]() |
#46 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 13-04-2006
Şehir: K.Maraş
Mesajlar: 278
|
Sayın Saka verdiğiniz çok değerli bilgiler için teşekkür ederim. Merakımı gidermiş oldunuz. Bütün bu bilgiler ışığında şöyle bir benzetme yapmak istiyorum: Genelde bir günü bir insan ömrüne benzetebiliriz. Güneşin ilk ışıkları doğumu simgeler. Bildiğimiz gibi bebekler ilk yıllarda çok hızlı bir gelişim gösterirler. Sonra gelişim yavaşlar. Ve bir gün ölümle son bulur. Bu da güneşin battığı vakittir. Bitkileri de bu döngü içerisinde düşünürsek benzer bir sonuca varırız diye düşünüyorum. Yine bahsettiğiniz biyoritm meselesine geldik. Aslında bitkilerin fotosentezi onların çalışması oluyor, oksijen soluyup karbondioksit vermeleri de uyumaları, dinlenmeleri oluyor. Dinlenmiş bir bitki daha iyi çalışacaktır. Dün bu konu hakkında nette bilgi aradım, bulamadım. Keşke günün belli saatlerinde bitkilerin neler yaptığına ilişkin bir araştırma yapılsa. Aslında insan, gözlemleriyle de bir takım sonuçlara varabiliyor. Mesela, evlerimizde beslediğimiz dev yapraklı tropik bir bitki var (şu anda ismini hatırlayamıyorum). Onun sarma gibi sarılmış yaprakları gece 2-3 gibi açılıyor. Yaprakların açılırken çıkardığı ses insanı uyandırabilecek düzeyde oluyor. Bu da tropik iklim koşullarına uyum sağlamakla ilgili olsa gerek. |
![]() |
![]() ![]() |
![]() |
#47 |
Ağaç Dostu
|
Ne kadar ilginçmiş bitkin şule, Acaba diyorum bir resmini çekip koysan. Çok merak ettim. Bu tür bitkiler çok ilgimi çekiyor. Sıradışı ve insanı davranışlarıyla şaşırtıyorlar. Ses bile çıkaranını böylece duymuş olduk ![]() |
![]() |
![]() ![]() |
![]() |
#48 |
Ağaç Dostu
|
Sn Sule, aslında bitkilerin geceleri bizim tasavvur edeceğimiz şekli ile dinlenmeye çekilip çekilmediklerini ne kadar söyleyebiliriz bilemiyorum zira kendi beslek olan bu canlılar ihtiyaç duydukları besinlerini üretirken (glikoz) gereken oksijeni geceleri elde edebiliyorlar. Bunun için kütlesine aldığı oksijeni gece mesaisinde harıl harıl kullanarak tabiri caizse kendi besinlerini kendi mutfaklarında hazırlıyorlar. Daha burada ne gibi mekanizmaların tam olarak nasıl çalıştığı konuları hala bilinmezlerle dolu zira tahmin edersiniz ki, hem oksijenli, hemde oksijensiz solunum yapan sevgili bitkilerimiz hayata tutunabilmek için aslında gerçekten çok kompleks mekanizmaları işletiyorlar. Bütün bunlar bir yana, onları anlayabilmek için aslında yapabileceğimiz en güzel şey kanımca sizin yapageldiğiniz gibidir: Bitkilerin gözlerinin içine baktığınızda size hem çok şey söyleyeceklerdir hemde bu meyanda bilmesiniz ki asla yalan söylemezler. Siz onları böyle şevkatli ve yakından gözlemledikçe bizde sizden öğreneceğiz; hangisi nelerden hazzediyor, nelerden etmiyor!? Her bir samimi ademoğlu nebatat ilişkisi çok değerli malumatlar üretir. Öyleki bu süreç insanlık tarihinde taa Adem'e kadar uzanır. ![]() saygılarımla, |
![]() |
![]() ![]() |
![]() |
#49 |
Ağaç Dostu
|
Aslında şu geceleri oksijen verme işine bir bakış açısı getirmeden edemeyeceğim. Bir oda dolusu çiçek bir gecede sadece bir insanın bir nefesi kadar oksijen tüketirler. Burdan yatak odanızı çiçekle doldurun anlaşılmasın. Hani gece yattığınız yerde bitki olmasın aman sakın, karbondioksit dolar oda diyorlar ya! O bakımdan belirtmek istedim. |
![]() |
![]() ![]() |
![]() |
#50 | |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 13-04-2006
Şehir: K.Maraş
Mesajlar: 278
|
Alıntı:
![]() ![]() ![]() |
|
![]() |
![]() ![]() |
![]() |
#51 | |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 13-04-2006
Şehir: K.Maraş
Mesajlar: 278
|
Alıntı:
|
|
![]() |
![]() ![]() |
![]() |
#52 |
Ağaç Dostu
|
Estağfurullah, sizin söylediğiniz daha da anlamlı olmuş zira, her tür samimi ilişkiden pek çok mahsul ortaya çıkar. İki nesne arasında üç şey vardır. Nesne A, Nesne B ve bir de, ilişkinin bizatihi kendisi diye düşünmüştüm. Bu sebeple bitkilerle ilişkilerimizden ne kadar çok şey öğrenebileceğimiz hususunda hemfikiriz. Mesala az önce ben, asla bir diffenbachia ile aynı odada uyumamaya karar verdim. ![]() saygılarımla, |
![]() |
![]() ![]() |
![]() |
#53 | |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 29-08-2006
Şehir: Ankara
Mesajlar: 542
|
Alıntı:
|
|
![]() |
![]() ![]() |
![]() |
#54 | |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 29-08-2006
Şehir: Ankara
Mesajlar: 542
|
Alıntı:
![]() |
|
![]() |
![]() ![]() |
![]() |
#55 | |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 29-08-2006
Şehir: Ankara
Mesajlar: 542
|
Alıntı:
-Gece yattığınız yerde bitki olmasın -Sinek kapanlara kolunuzu uzatmayın mazallah kapıverir -Mum çiçeğini kaç parmağınlar dikersen okadar yılda açar(buda enteresan bir inanış çok düşündüm varmı bir açıklması diye ama bulamadım) Daha aklıma gelmeyen bir sürü şey vardır mutlaka. |
|
![]() |
![]() ![]() |
![]() |
#56 |
Ağaç Dostu
|
Gece gece aklıma geldi, ben de yazayım unutmadan dedim. Bonsailer genelde dışmekan (outdoor denmesi hoşuma gitmiyor, çünkü Türkçe karşılığı olayı daha güzel anlatırken ne gerek var!..) olduğundan güneş ışığını taklit etmek için kullanacağımız lambaları balkona kurarsak komşu apartmandakiler ne yaparlar acaba? Sanırım bu iş sadece içmekan bonsailerimiz için bir alternatif olabilir.. Bu arada bu mekanizma için epey para harcamak gerektiğini ve evin içinin ışıl ışıl vitrin gibi aydınlanacağını da unutmamak lazım... Düzenleyen turunç : 17-12-2006 saat 01:04 Neden: yazım hatası |
![]() |
![]() ![]() |
![]() |
#57 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 29-08-2006
Şehir: Ankara
Mesajlar: 542
|
Evden o kadar yoğun ışığın geldiğini gören komşular polisi arayıp karşı apartmanda uzaylılar olabileceğinden şüpheleniyoruz derler. ![]() |
![]() |
![]() ![]() |
![]() |
#58 |
Yeni Üye
Giriş Tarihi: 21-01-2007
Şehir: ankara
Mesajlar: 1
|
ben peyzaj mimarlığı öğrencisiyim ve sınav sorularımdan biride bu konunun ta kendisi..araştırma yaparken denk geldi aşırı güneş ısığının zararları..çok farklı cevaplar var soruya ama malesef tek doğru cevap var..herkesin bukonuda fikir sahibi olmasını beklemiorum paylaşımda güzel bişey ama keşke bilenler konuşsa..bu işin eğitimini alanlar mesela..?? |
![]() |
![]() ![]() |
![]() |
#59 |
Ağaç Dostu
|
Sayın kuzah, Hoş geldiniz. Kendinizi Yeni gelen arkadaşlar başlığında tanıtırsanız seviniriz. Ayrıca hepimiz bildiğimiz kadarını paylaşmaya çalışıyoruz. Hepimiz ziraat mühendisi veya orman mühendisi değiliz. Çok farklı meslek guruplarından insanların bir araya geldiği bir platform burası. Eğer verilen bir bilginin yanlış olduğunu düşünüyorsanız doğrusunu bizimle paylaşmanızı dileriz. Ve dediğim gibi çok farklı insanların bir araya gelmesi ile oluştuğumuzdan dolayı, mesajlarımızın herkesçe anlaşılabilmesi için yazarken Türkçeyi düzgün yazmaya gayret ediyoruz. Sevgiler. ![]() |
![]() |
![]() ![]() |
![]() |
#60 | |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 17-07-2006
Şehir: Hatay
Mesajlar: 342
|
Alıntı:
|
|
![]() |
![]() ![]() |
![]() |
Konu Araçları | |
Mod Seç | |
|
|