Arıcılıkla uğraşanlar : Yakup
 

Bunlar kovanların önden görünüşü
Eklenti 256255

Bunlar da arkadan
Eklenti 256256

Kovanların arkasındaki boşluğun düzenlenmesi için kazma, çapa, testere ve tırmık kullandım. Şimdi arkalarında rahatça hareket edebiliyorum artık.
Önleri de yüksek artık. Hem benim için, hem de arılar için daha uygun.

Bundan sonraki dönemde, arılığı yavaş yavaş temizlemek niyetindeyim.

12.12.2011 arıları ziyaret ettim
 

Bu sene, alttan havalandırma meselesinin alasını denedim. Aslında bu sene bir çok şey denedim. 1 ay öncesine kadar sonbahar için orta güçte olan arılarım, şimdi 0,5-1,5 çıtalara düşmüş durumda. Sanırım bir çoğu kışı çıkaramayacak.

Ben kendi adıma bir çok soruyu cevaplandırdım. Yalnız çok ilginç bir durum vardı kovanlarda. Sanki arıların nüfusu 3 gün önce çok iyiymiş gibi. Çünkü üzerinde hiç arı olmayan (arının saramayacağı) çıtalardaki ballar, kemer altı şeklinde düzenli olarak da erimişti. Böyle bir erime için arılar tarafından ısıtılmaları gerekmeli. Sanki birden nüfusları kırılmış.

Neyse.. Resimde üzeri beyaz noktalı olan arı ana arı. Tüm diğer arıların anası. Etrafındaki, kafaları ana arıya bakacak şekilde düzenli dizilen arılar da onun nedimeleri.
Eklenti 259320

Bakalım 25 kovandan kaçı 2012 yılının mart ayını görecek.

Sayın Yakup, kovan altlarında araba lastiği çok pratik ve uzun vadeli bir çözüm. Lastiğin eğim verilen ön kısmının altında büyükçe bir delik açarsanız içinde su birikmez. İçinde biriken su, yaprak vs. birleşince pis bir koku oluşuyor. Bir de lastiklerin iki yanından ucu kıvrık çivi çakarak kovanı kapağı ile birlikte bağlarsanız hem kovanın devrilmemesini hem de kovan kapağının rüzgarda uçmamasını sağlarsınız. Kolay gelsin. Selamlar.

Bazı belirsizlikler var
 

Sn. copur_09,
İlginiz için teşekkür ederim. Yazdıklarınız zaten yapıldı. Esasen, tartışıyoruz. Havaların sonbaharda bozuk gitmesi mi, varoa mı yoksa başka bir neden mi buna sebep oldu diye.
Bu sene, çok iyi başlamıştı. Şubat-Mart aylarında arılarımı bölüp, iki ay bakıp satsaydım, her halde 50-60 kovan arı satardım. Mayıs ayından sonra ise işler tersine döndü. Alttan havalandırma yapacam derken bunun risklerini ve olası etkilerini de gayet iyi öğrendim. Sizin oralar biraz sıcak. Bandırmada Haziran ayından önce kovan altlarını açmam. Hatta sadece ayçiçekte hava sıcak ve akım yoğun ise açmayı düşünüyorum.
Hayırlısı olsun inşaallah.
Adama demezler mi, önce arın kıştan çıksın, sonra zeytinle, cevizle uğraş diye..:)
Selamlar

Portakal kabukları
 

Şu aralar, arılarda varoa mücaadelesi için aromatik meyve kokuları çok moda. Ben de portakalların kabuklarını kaloriferin üstüne koyduğum kolide biriktirmeye başladım. Kururlar diye düşündüm. Bir hafta sonra bir baktım (daha doğrusu hanım baktı), kolinin dibindeki portakal kabukları küflenmiş. :(

Neyse, hanımla beraber çok küflüleri eledik. Diğerlerini de hava alacak şekilde tekrar kaloriferin üzerine koyduk. Aradan iki-üç hafta geçti. Oturdum başlarına, başladım çıt çıt kırmaya. Hanım dedi ki, "ev çok güzel portakal koktu".

Nasipse bu sene, körüğün içine çam ibrelerini (yapraklarını) koyup tutuşturacağım ve üzerine de kuru portakal kabuğu kırıklarından katacağım. Bakalım işe yarayacak mı?

Forumda EM'nin varoa mücadelesinde işe yaradığına dair bir mesaj vardı ama, firmadan bu konuda bir bilgi alamadık.

Mesajınız üzere ben de konuya ve siteye bir baktım. Dediğiniz gibi..

Neyse, arıcılığı hobi olarak yaptığımız için bu tür konularda daha rahat davranabiliyoruz.

Eğer bir gün biyolojik yöntemlerle ilgili öneri gelirse uygular mıyım? Diğer arılarıma da bulaşma etkisi de olacağından sanırım hemen uygulamam. Çözümün bir süre denenmesi lazım.

Saygılarımla

21.01.2011, 10:30 Arıların durumu
 

Bugün hava 10-11 derece.

Sönmesini beklediğim 5 kovana ilaveten 5 kovan daha sönmüş. 15 kovan arı kalmış. Bir-ikisi 3 çıta sayılır. Gerisi 1-2 çıta arasına düşmüş. Havaların kırılması lazım. Bu da 20-30 güne ihtiyacımız var demek. Bu süre zarfında bakalım daha kaç kovan sönecek.

Eğer deneme yapacaksanız, riskleri ciddiyetle değerlendirmek gerekiyor. Denemeyi öncelikle minimum alanda yapmak gerekiyor.

Hayırlısı. Bakalım 1 ay sonra neler göreceğiz.

sayın yakup bende amatörce arı bakıyorum şu ana kadar hiç kaybım yok umarım bu saatten sonrada olmaz. belki biliyorsunuzdur ama ben yinede yazayım #teknik arıcılık bilgi paylaşma formu# adlı sitede tüm sorularınıza cevap bulabilirsiniz.ben arıcılığı bu siteden öğrendim desem yeridir.bu sitede ağaçlar nettende birçok arkadaşlada karşılabilirsiniz. selam ve saygılar.

Tecrübe
 

Sn. hüseyindeniz,
İlginiz için teşekkür ederim. Evet, gerek bahsettiğiniz forumdan, gerekse diğer forumdan haberim var. Zaman zaman da okudum ve okumaktayım. Oradan bilgilerini paylaşan ağabeylerimize de bu vesile ile teşekkür ediyorum.

Ben bu sene bazı denemeler yaptım. Üstüne iklimsel ve nektarsal bir kesiklik oldu. Üstüne, arıları koyduğum tarla sel altında kaldı. Üstüne, verimsiz bir son bahar geçirdim.

Esasen, gerekli ve yeterli parayı harcasaydım, muhtemelen durum daha iyi olacaktı ama, genel olarak bir borçlanmama politikası yürütmeye çalışıyorum.

Hasılı, bu bahar baştan başlayacak gibiyim. Ama arada çok önemli bir fark var:
TECRÜBE

Saygı ve selam ile, hoşçakalın.

Kovanlarım neden söndü?
 

25 kovanın 10 adedi sönmüştü.

Geçen hafta kalan 15 kovanı kontrol ettim. 1 çok zayıf, 1 ana kayıplı ve 13 de çeşitli güçlerde kovan var.

Anası kayıp olan ile yanındaki birleştirilecek. Çok zayıf olan 3 hafta daha dayanırsa, yavru takviyesi ile yoluna devam edebilecektir. Yani şu an, 25 ten 14 e düşmüş gibiyiz. Peki neden?

Benim gibi arılarına dikkat eden ve 2 sene önemli arı kaybı yaşamayan birisi bu sene neden arı kaybı yaşadı?

Arıları koyduğum yerin yanındaki dere kirliydi. Gıda endüstrisi atıkları vardı. Kokuyordu o dere. Bunları dernek başkanına anlattığımda, o da geçen sene arılarını benim koyduğum yere koyduğunu ve aynı şekilde arı kaybı yaşadığını söyledi.

Evet, o kadar uğraşmama rağmen, arılar yazın yavru atmadılar. En muhtemel sebebi ise, pis dere. Arılar, pis kokuyu ve pis suyu sevmediler ve tabiri caizse mideleri bulandı. O nedenle yazın "kış yavrularını" atamadılar. Kış yavruları atılmayınca da nüfus birden çok düştü.

Bir daha yanında/yakınında pis dere olan veya pis kokan ve ayrıca sele maruz kalabilecek taban yere arı koymamak lazım.

Saygılarımla

Sayın Yakup Bey, ben bu yıl iki kovan ile amatörce arıcılığa başlayacağım. Sizin tecrübelerinizden faydalanacağım.Daha önce bal yemekten öte balcılık hakkında hiçbirşey bilmeden bu işe girişmek nasıl olacak bilmiyorum. Kovanları aldığım arıcı yardımcı olacağını hatta kurs bile verebileceğini söyledi.İnşallah bakalım Mayıs ayının ilk haftası teslim alacağım arılarımı, deneyerek öğreneceğiz.
Saygılarımla

Sn gulbirsen,
Ben de sizin gibi acemi sayılırım. 3 yıl arıcılıkta kısa bir süre..
İlk başladığımda, kovanlarımı açmaya cesaretim yoktu, sağolsun Vedat abim benim için açmıştı kovanları..
Yüksek derecede korkunuz ya da alerjiniz yoksa, (nasibiniz de varsa) zamanla kendi karakovan balınızı yiyebilirsiniz.

Ben elbette sorularınızı bilgim kadarıyla cevaplarım. Ama öncelikle kendiniz için bazı soruları cevaplandırmalısınız:
Kovanlarınızın tipi ve ölçüleri nedir?
Sabit mi, gezginci mi olacaksınız?
Sabitse kendi bahçeniz vb var mı (arılık olarak) ?
Ticari mi düşünüyorsunuz, yoksa hobi olarak mı?
Mesleğiniz nedir?
Ankaranın neresinde arıcılık yapacaksınız? (Ben Ankarada arıcılık yapacak yer yok diye oraya tayin olmuyorum :D )
Bu gibi soruların cevapları, konuyu gerçekçi olarak ele almanıza yardım edecektir. Yoksa benim gibi 1. yılında 1,5 teneke bal alıp 5.000 TL masraf edebilirsiniz :o ..
ÖNEMLİ NOT: Para harcamadan önce 2 kere düşünün bir kere de danışın.. :D

Ayrıca eğer okumaya vaktiniz çoksa, Teknik Arıcılık Bilgi Paylaşma Forumu, Arıcılık Bilgi Merkezi, tez2.yok.gov.tr gibi adreslerde araştırma da yapabilirsiniz..

Şimdiden hayırlı olsun.

Arıların bahçeme tecavüz ediyorlar :) balın yarısını isterim ona göre :D

http://www.agaclar.net/forum/938320-post460.htm

Sayın Yakup bey;

Güzel denemeleriniz bazen acı son ile noktalansa da siz bunun nedenini araştırıp bulacak kadar sebât ve azim sahibisiniz ve de açık yüreklilik ile bulduğunuz cevabı açıklayabiliyorsunuz.

Pamuk tarlası dibinde olmasında nerede olur ise olsun arıcılık yapanı takdir ederim.

Panbık dendimi arıcı oradan kaçmalı bence. Babam hiç sevmezdi böyle arıcıları, elbet bir bildiği vardı kendince:))).

Yeğenimizi öperiz, Ailece sağlıklar inşallah.

Her işte başarılı olacağınıza inanan biri olarak,

Saygılarımla lütfen.

Sayın Yakup bey,
Ankara kızılcahamam'da tarla alarak hobi olarak bağ-bahçe işlerine başladık. Yanında bir de arımız olsun istedik yine hobi olarak :) 2 kovan 14 petek arı sipariş ettik mayısta gelecekler. Kovanların ölçüsünü bilmiyorum standart arıcıların hep kullandığı kovanlardan ama sabit olarak kullanacağız. Bu açıdan ticari olarak düşünmüyoruz mesleğimle ilgisi yok (memurum) tamamen hobi olarak. Emekli olunca bu işlerle ilgilenebilirim. İlk bir kaçyıl bir şey beklemiyorum. o linklere de bakıp araştırma ve inceleme yapacağım. İlginize teşekkürler.

Sn. gulbirsen,
Bence en güzeli sizin yaptığınız gibi 2 kovanlı arıcılık.
Benim en büyük hatalarımdan çıkardığım bazı sonuçlar şunlar:
- Arıları ceryanda bırakmayın: Arıların havalandırılması iyidir ama asla ceryanda kalmamalılar. Üstü tamamen kapalı ve altı %50 açık bir kovan, üstten hava kaçıran ve altı kapalı bir kovandan iyidir. Üst örtüsü olarak tahta daha sağlıklı olmasına rağmen, bir çok arıcı ceryana karşı çuval kullanırlar.
- Kovanları yerden en az 10-30 cm arası yükseğe koyunuz. Özellikle rutubete karşı. Çünkü arının rutubet ile mucaadelesi zor.
- Kovanda, arının sarabileceği kadar petek alanı olması uygun. Bırakın arı dalak atsın, daha sonra temel petek ilavesi yapın. Çok önemli değil.
- Yavrulu alanları dağıtmayın.
- Erken ilkbaharda (soğuklar bitmeden) şurupla besleme yapmayın. Arıyı üşütürseniz büyük problem.
- Yedek kovanlarınız olsun ve bunları temiz (dezenfekte) olarak olarak bekletin.
- Dışarıda (açık havada) petek bekletmeyin. Hele içinde yavru veya bal olan peteği asla.
- Eğer kapalı yavrulu çıtayı istemiyorsanız, alıp toprağa gömün.

Daha aklıma geldikçe yazarım.

Kolay gelsin.

Sn mrduran,
Görelim mevlam neyler, neylerse güzel eyler.
Kaybetmek de bir imtihan ama insan hiç istemiyor doğrusu.
İnşaallah hatalarımdan ders alırım (Biraz geç öğrenen birisiyim de :o )

Bizim buralarda pamuk yok.
Yeğen efendi bu aralar babacı olmuş. Sabah annesinden önce babasını soruyor. Hayırdır inşaallah. :confused:

İstersen etmesinler. Sonra Çinliler gibi çiçekleri teker teker elle döllemen gerekir.:p
Allah arının eksikliğini yaşatmasın. O çok mübarek bir hayvan.

Arılar, geçen sene selden çıktılar, nasipse bu sene toparlayacaklar (İnşaallah).

Varroa için formik asit uygulaması yapmaya çalıştım, ama sıvı asit aparatım için kovanı düz tutmak gerekiyor. Ben de alttan kaldırınca korktum, asit kaptan boşalıp arıları yakmış mıdır diye. (Neyse, ana kaybı olmamıştı.)

Linklerdekileri okudum. Ben hiç bir iddiada bulunmuyorum. Sadece, arıcılığa başladıktan sonra güvendiğim birinden aldığım bir tarifi paylaştım. Bu baldan hediye ettiklerim, olumsuz bir netice ile karşılaşmadılar. Ancak olumlu netice ile karşılaşanlar oldu. O zaman zaten güvendiğim tanıdığıma inancım daha da arttı.

Ayrıca, hazırlaması ve kullanımı basit. Zehirleme ihtimali akla yatkın değil (haşlanmış sarımsak ve bal insana niye zarar versin ki?).

Yoksa benim tıbbi çalışmalarım yok. "Mış muş" larla da işim yok. Ama "mış muş" larla işim yok diye, Allah (CC) tarafından yaratılan ucuz ve sağlıklı çözümleri de merak etmiyor değilim. Bir gün benim de ihtiyacım olabilir.

Saygı ve muhabetle, hoşça kalın.

Genel durumlar ve Okzalik asit
 

Arılığımın yerini değiştirdim. Şimdiki yeri daha rahat.

Depo tuttum sonunda. Depo olmadan olmuyor. Bugün açıkta bekleyen son kat ve kovanlarımı depoya taşırken zaten gördüğüm çürümeler bana yetti. Bu da geçer..

Arada arılarıma da uğradım. keyifleri yerinde.

Geçen sene Nisan ayında 1'er çıta olarak böldüğüm kovanları, Eylül ayı başında yine 1'er çıta olarak böldük. (Sağolasın Orhan abi. İyi tecrübe oldu).

Yıl başında 5 kovana deneme maksatlı okzalik asit uygulamıştım. Varoaya karşı etkisinin müthiş olduğunu gördüm. Diğer 26 kovana da uyguladım. Hayırlısı olur inşaallah..

31-6=25
 

02.03.2013

Nihayet hava güzel ve benim vaktim var.
İlk defa arılarımın açlıktan öldüğüne şahit oldum bu sene. 2 kovanım bu sebepten gitmiş görünüyor.

Bir kovanın anası kayıp. Arısı 4-4,5 çıta ful basıyor. 4-5 tane de zayıf kovanım vardı. Arılarını dağıttım. Bakalım ne olacak, deneme yamulma metoduna devam :D

Kayıp iki kovanda, arılar salkımdayken bir böceğin larvaları arıları (arıların içlerini) bir güzel yemişler. Demek ki temizlik ve dezenfekte etme konusunda bu senede çok dikkatli davranmalıyım.

Bir kovanda hasta 1-2 göz var. Elbette geçen seneden sonra 1-2 hasta kovan kalmasını bekliyordum. Takip edip Gereği...

Şimdi bunlar kötü haber mi? Arı kayıp oranlarına baktığınızda, değil. Ayrıca, Arıların çoğu geçen sene 1 çıta arıdan üreyerek kovan oldular.

Selametle

Sayın Yakup; ben de Bayburt'ta arıcılık yapıyorum. Aslen İzmir'liyim. Balıkesir de arıcılığı merak ediyorum. Balıkesir'e tayin istemeyi düşünüyorum. Balıkesir de arıcılık ile ilgili yardımlarınızı bekliyorum. Teşekkürler.