agaclar.net

agaclar.net (http://www.agaclar.net/forum/)
-   Arıcılık (http://www.agaclar.net/forum/aricilik/)
-   -   Yeni başlayanlar için temel arıcılık (http://www.agaclar.net/forum/aricilik/25208.htm)

ayax 29-08-2011 12:13

Yeni başlayanlar için temel arıcılık
 
merhaba arkadaşlar. Arı işine uzun zamandır merak saldım ve yeni bir kovan arı aldım. Bu işe başlamak için ilk adımı attım, kovanım yeni arılardan oluşuyor (satan adamın söylemesi) almadan önce kovanın içine baktık henüz balları sağılmamış. petekler henüz kapanmamıştı yeni başlamıştı, sanırım tamamen kapatmadan sağmak doğru olmaz.

Aşamalarda bana yardımcı olacak arkadaşlardan cevapları bekliyorum... Saygılar.

yekadam 06-10-2011 08:18

bende yenı baslayanlar ıcın usta arıcılardan bılgılerını paylasmasını ıstıyorum

kurtkus 06-10-2011 10:35

İlavede bal var mı?Peteklerde yumurta var mı?Petekler sırlamadan bal sağımı yapılır.Fakatalt kovanda(kuluçkalıkta) ben en az sekiz çıta bırakırım.Kış boyunca aç mı kalsınlar.Ve yumurtalı çıta yoksa kışı da çıkaramaz ,bilen bir arıcı ile en az bir yıl yardımlaşın.Siz onun arılığına gidin yardım edin ki o da bildiklerini size öğretsin.Yoksa elindeki arıları bahara çıkaramayabilirsin.

çiftçi5234 23-09-2012 20:35

Bal sağımının püf noktaları nedir ? Acemilerin dikkat etmesi gerekenler nedir?
 
Ben yeni başlayacağım.Geleneksel karakovan ile.

Gazi Barış 23-09-2012 21:23

Yeni başlayacaksan niye karakovan ile başlıyorsun, bu işler öyle sanıldığı kadar kolay değil ki, yeni başlayacak biri fenni kovan ile 1-2 adet koloni ile başlaması tavsiye olunur ustalar tarafından.
Bir işe başlamadan önce bilgi sahibi değilsek araştırma şart, yoksa sunu hüsran olur. Sende fazla bilgi sahibi birine benzemiyorsun, karakovanın bakımı ve riskleri fenni kovandan çok daha fazladır. Aceleci olma, bu işte deneyim okuyarak bilgi sahibi olduğunu sanmaktan çok daha önce gelir.

çiftçi5234 24-09-2012 19:16

Yok estağfurullah bilgi sahibiyim demedim ki, sadece geleneksel olarak biliyoruz.Karakovan en kolayı ama en risklisi (diye biliyoruz kökten), zaten ben ciddi bir beklentiyle yapmayacağım.Şimdiden sağolun

akinli 23-10-2012 09:10

Alıntı:

Orijinal Mesaj Sahibi çiftçi5234 (Mesaj 1022811)
Yok estağfurullah bilgi sahibiyim demedim ki, sadece geleneksel olarak biliyoruz.Karakovan en kolayı ama en risklisi (diye biliyoruz kökten), zaten ben ciddi bir beklentiyle yapmayacağım.Şimdiden sağolun

karakovanla arıya başlıyacak olanlar şuna dikkat etmeli karakovana arıcıların pek mudahalesi olamaz arılara şerbet verme zamanı verilmesi gerekir arı zararlıları ile mücadelede fenni kovan gibi mücadele yapamassınız ve arı size ne getirirse onu alırsınız ama fenni kovanda öylemi hayır fenni kovanda arıyı siz yönetirsiniz bütün mücadeleri yapa bilirsiniz saygılar

selmansahin 04-12-2012 09:33

neden hala karakovanda insanlar ısrarcı oluyorlar. karakovan arıya zulumden aşka bişey degildir. arı bal sağımında harap olur. çok arı telef olur. yazık değil mi.

selmansahin 04-12-2012 09:34

oysaki fenni kovanda da çok rahat karakovan balı alınabilmektedir. tabi işe bilen alabilir. fenni kovana mudahale etmek herzaman daha kolaydır. kovanın tamamına hakim şekilde kontroller yapılabilir. yavru kontrolu, kraliçe kontrolü, hastalık kontrolu gibi...

selmansahin 04-12-2012 09:35

karakovan da ise sadece arkadan ve/veya önden açılıp sadece arka ve ön kısımda olup biteni görenbilirsiniz. aralarda olana hakim olamazsınız. buda arının ömrünü kısaltır.

selmansahin 04-12-2012 09:37

hem şu kanıda çok yanlış değil mi sizcede. karakovan balı ile fenni kovanda üretilen bal arasında ne fark olabilir. aynı yaylada iki kovandan da var. ikisinin balı arasında hiçbir fark olmayacaktır. ama gelin görün ki karakovan balı normal baldan 2 kat pahalı. bunu anlamak mümkün değil.

denizakvaryumu 04-12-2012 10:46

Neden KARAKOVAN ?

Çünkü sürdürülebilir arıcılık için...İnsanların açgözlülüğüne ve hırsına gem vurabilmek için...

Tarımda ne oluyorsa şimdi fenni arıcılık denilen arıcılıkda da o oluyor...

Daha çok bal en fazla bal en kısa sürede bal....vs.vs
.

==========================

...Gelelim arılara, son 150 yıldır yaşam şartlarını kendilerinden daha iyi bildiğimizi sandık, hangi petek büyüklüğünü tercih edeceğini biz söyledik, kaç koloninin bir arada yaşaması gerektiğini biz dikte ettik ve hayatlarının her aşamasında müdahele ettik ta ki ana arının suni çiftleşmesine kadar. Ve şimdi de kendi kibrimizin meyvalarını topluyoruz! Arılar artık hayatta kalabilmek için kimyasallara ve insan müdahalesine ihtiyaç duyuyor.

Bu olgu tersine çevrilebilir mi? Bu soruya hiç kimse doğru bir yanıt veremez ama sürdürülebilir arıcılık yapan kişiler cevabın arıcılıkta daha düşük teknoloji kullanarak kendi peteklerini örmesine izin vermek, yapay kısıtlamalar yaratan çerçeve ve temel petek kullanımına maruz bırakmamak olduğunu düşünüyorlar ve bunda haklı oldukları da her geçen gün perçinleniyor. Çözüm belki de sandığımızdan çok daha basit.

Temel petek kullanımı arılara yardım amaçlı ortaya çıkmış, enerjilerinin bir kısmını petek örmek yerine bizim için bal toplamaya yönlendirmelerini sağlamıştır. Çünkü temel peteklerin boyutu sadece işçi arı yumurtalarını destekleyecek biçimde tasarlanmıştır. Şişman ve olan balı yemekten başka hiç bir iş yapmayan erkek arılar bu peteklerde yetişmez! Ve bu arada bu peteklerin boyutu doğal petek boyutlarından 0,3 ila 0,5mm arası büyük olduğu içinde işçi arının da vücudu büyümüştür.

Büyük arıların daha iyi arılar olduğu düşünülmüştür hep. Dilleri de buna nazaran büyük olduğu için daha fazla nektar toplayabilir hale gelmişlerdir fakat burada gözden kaçan çok büyük bir yanlış var. Vücudu büyüyen arının uçma mesafesi ve hayatı kısalıyor. Büyük ihtimalle parazit ve hastalıklara da daha yatkın hale geliyor. Yani arılara doğallıklarını kaybettirmiş oluyoruz.

Peteklerini kendi istedikleri gibi ördüklerinde ise varroa parazitinin azaldığı gözlemlenmiştir. Hem larva gelişirken petek içinde daha az yer var hemde arının toraksı (ensesi) küçüldüğü için parazitin tutunabileceği daha az alan. Arılara seçenek verildiğinde peteklerini hep aynı boyda örmüyorlar. Bizim sadece tahmin edebileceğimiz nedenlerle farklı boyutlarda petek örüyorlar. Temel petek vererek her şeyi kontrol etme arzumuz, arıların bugünkü problemlerini ortaya çıkardı. Bugün o güzel ve doğal örülmüş petekleri kendi yÜÇK ve dÜÇK kovanlarımda gördükçe hem bu mucizevi mimarlığa hayran hayran bakıyorum hemde kesinlikle çerçeveli arıcılığa dönemem diyorum. Bu mutluluğu benden kim alacakmış şaşarım...

Görünüşe göre arılar kendi peteklerini örmekten daha mutlular; zaten bunun için yaratılmamışlar mı? Kendi doğal yaşam döngüleri içinde ve vücutlarının yapıları gereği balmumunu üretmiyorlar mı? O zaman bu işi yapma özgürlükleri de var demektir. Eğer bu, koloni mevcudunun %15’i erkek olacak demekse varsın olsun. Neden %15 oranında erkeğe ihtiyaç duyduklarını belki hiç bir zaman bilemeyeceğiz fakat zaten bilmemize de gerek yok. Konvansiyonel arıcılıkta erkek larvalarının öldürülmesi ana arının kalitesini düşürmez mi? Arıların en iyi özelliklerinin erkek arılardan geçtiğini unuttuk mu? Etrafta bulunan kalitesiz ana arıların erkek arı yoksunluğundan dolayı olduğunu hiç düşündünüz mü?


natural beekeeping using low-cost, low impact top bar hives
adresinden çeviren Gürkan Yeniçeri

=============================

Tarımda yapılan ilaçlamalar arılarımızı yok ettigini hepimiz biliyoruz. Bunun yanısıra , belki de kabul etmek istemediğimiz 2. Dünya Savaşı'ndan sonra tüccarlar tarafından geliştirmiş modern arılıcılığın malesef arılar için önemli tehlike oluşturmakta olduğu !!

Fenni arıcılığın arıları tehdit ettiğini biliyormuydunuz ?

Fenni kovanların devamlı açılıp kapanması, çıtaların çıkarılması , arılara hazır petek ve bilimum sunni soyalı vs ürünlerin verilmesi hem hastalık taşımakta hem kolonilerin dirençlerini zayıflatmakta. Ustüne de bir de sunni döllenme binlerce sene naturel seleksiyon ile direnmiş arılarımızı doğaya karşı kırmakta. Kar amaçla bilinçsizce bal alıp arıları açlığa terk eden arıcılardan hiç bahsetmiyorum.

Etrafınızdaki arıcılara sorun; Ne zaman başlamışlar? Kaç kovana çıkmışlar? Sonra nasıl olmuş ?

Göreceksiniz çoğu arıcı kovanlarının bir kısmını kaybetmiş . Hatta birçok arıcı kolonilerini kaybettiğinden her sene yüklü miktarda arı satın almak zorunda kalıyor.

Kayıpların nedenini sorarsanız alacağınız cevaplar söyle de olabilir
1.Arılar aç kalmış
2.Ana arı yok olmuş
3.Varroa
4.Başka hastalık
5.Arı kovanı terk etmiş
6.Arı soğuya dayanamamış
7.Eşşek arısı
8.Güve
9.Bilinmeyen sebeb
10.Bakımsızlık


Ekolojik Warre kovanla, usulüne göre arıcılık yaparsanız bunlar başınıza gelmeyecek, veya gelme ihtimali azalacak, zira :

1.Arılara hep 1,5 kat bal bırakacağınız için arılar açlıktan ölmeyecek
2.Kovanı açıp arı memelerini yok etmediğiniz için arılar hiçbir zaman ana arısız kalmayacak
3.İlaçlama gerekmeden arılar varroa ile başa çıkacak
4.Diğer hastalıklar ile de daha kolay başa çıkacak veya hastalığa yakalanma riski azalacak
5.Sorunsuz bir mekanı arı terk etmez
6.Ekolojik Warre Kovanla en zor iklim şartlarına arılar dayanabiliyor, bu kovan Kanada soğunda ve Cezair çölünde bile çok başarılı. Hatta o kadar başarılı ki Kanada Tarım Bakanlığı 2 senedir bu kovanı incelemeye aldı .
7. Mevsiminde koyacağınız eşşek arısı kapısıyla veya arıların propolis ile yapacakları kendi koruma sayesinde eşşek arıları kovana giremez . (Maselef fenni kovanda hareket ettirilen çıtalar yüzün arıların kendilerini koruma mekanizmaları sistematik bir şekilde yok ediliyor )
8. Güve bu kovan için en tehlikelisi ama arı kuvvetli ise başa çıkıyor yoksa arıları yeni temiz bir kovana aktarmak gerekiyor
9.Kovanın yapısından gelen havalandırma düzeni sayesinde arılar kovan ısısı ve nem oranını kendileri,ihtiyaçlarına göre ayarlama lüksüne sahipler
10.Ekolojik Warre Kovanla bilinmeyen sebep kalmıyor !

Dünyada henüz Arılar ve Arıcılık için hiç bir yasa yok.

şu anda Arılar tüccarların insafında !

Umarız bir gün arılar yok edilmeden bir şeyler yapılır ve arılar insafsızca, kendilerine uygun olmayan koşullarda, köleler gibi , insanların sistematik yanlış müdahalelerine maruz kalmadan ulvi yaşamlarını devam ettirir. Yoksa yine mafholacak bizleriz

Bunun lütfen bilincinde olalım .

Seçimimiz

İNSANLARA GÖRE DEĞİL DE ARILARA GÖRE ARICILIKTAN YANA OLSUN...

http://ekokovan.com/

denizakvaryumu 06-12-2012 21:06

Teras katın yararları-terasda arı beslemek
 
Ev yapımı Bal Dönemi - YouTube

kendi balını kendin üret...Ev yapımı bal...

derdin 04-01-2013 20:11

Terasta arıcılık çok sakıncalı bir uygulama olduğunu düşünüyorum.Mahallenin ortasında arıcılık yapılmaz arı sokması diye birşey var , allerjisi olanlar için anında müdahale gerekir. bakım esnasında arılar saldırgan olur ,tüm mahalleyi tedirgin edersiniz.Sonra şehrin merkezinde arılar nektarı nereden bulacak.Ayrıca modern arıcılıkla ilgili uygulamaları inkar etmek , olacak şey değil.Sayın denizakvaryumu birçok yerde yazılarınızı büyük bir zevkle okuyorum ancak arılarla ilgili yazınıza akıl sır erdiremedim,şakayapıyor olmalısınız, kara kovanla arıcılıkmı kaldı .selmlar

Enver 13-02-2013 12:39

Arıcılığa başlarken...
 
Herkese selamlar
Arkadaşlar ben köyde ikamet ediyorum ve bulunduğum köy bitki çeşitliliği yönünden zengin. Kestane ıhlamur vb. bir çok çeşit mevcut ve arı almayı düşünüyorum. Şimdilik 4-5 kovan alarak biraz tecrübe edinmek istiyorum. Daha sonra da çoğaltmayı düşünüyorum.

İlk iş olarak bulunduğum şehirde arıcılık kursuna başlayacağım yakında. Aynı zamanda köyümüzde köy imamımız arıcılık yapıyar yaklaşık 100 kovan arısı var.

Ben ne zaman arıları almalıyım. Bu konuda bilgisi ve yardımcı olacak olan varmı dır? Yani şubat ayı sonunda alıp arıyı mayıs ayı gibi bölmek mi daha iyi (çoğaltmak açısından). Yoksa bölünmüş arıyı çıta hesabı almak mı daha iyi?

Köyümüzün imamıyla konuşuyorum. O "Şimdi kimse arı satmaz. Herkes çoğaltma peşindedir. EN mantıklı olan mayıs ayında çoğaltılmış genç arı al " diyor. Ama bu sefer de aldığım arılara ana arı bulmak zorundaymışım.

Ne yapmamı tavsiye ederler arıcılıkla uğraşan arkadaşlar...

Gazi Barış 13-02-2013 13:08

Bu zamanda ne arı alınır ne de arı satılır, imamında dediği gibi herkes çoğaltma elindekileri muhafaza etme peşinde; alınmaz çünkü arı kolonileri daha henüz kritik dönemi atlatmadı, şöyle bir hayırlısıyla mayısı görelim kovan sönme durumu ortadan kalksın ondan sonra arı al. Arıyı satacak kişi zağten sana arıyı analı olarak satacaktır yoksa anası bulunmayan arıyı kim ne yapsın. Hiçbir bilginiz yoksa 3 kovanı geçmesin sıkıntı çekersiniz arılara da yazık olur, hele bi biraz tecrübe edinin sonra gerisi zağten istemeseniz de gelecektir. Acemiyken birsürü oğulunuz oğulcuğunuz olacaktır.

Enver 13-02-2013 14:41

Gazi Barış
Verdiğiniz bilgiler için teşekkür ederim.
O zaman mayıs ayını beklemekte yarar var.

cimenahmet 18-02-2013 08:30

.
 
Selam Barış bey. bende yeni baylayacağım arıcılığa. ve bir aydır da araştırma yapıyorum başlangıç olarak iki kovanla başlamayı düşünüyorum ama ne tür kovan la başlamalıyım ve nasıl başlamalıyım buna karar veremedim. yardımcı olursanız sevinirim.

kamil35 19-02-2013 22:41

Sayın Ahmet, öncelikle kullanacağınız kovanlar yeni ve standart ölçülerde olsun. Polen tuzaklı kovan almanızı tavsiye ederim. İkinci el kovan almayınız. İki değil üç kovanla başlamanız daha uygun. Hayırlı olsun. Bereketli bir yıl dileğiyle...

kilicaslan3561 09-04-2013 21:58

Kamil Bey'in kovan konusundaki fikirlerine ben de katılıyorum. (Yeni ve standart olmaları konusunda.) Yalnız niye üç kovanla başlanması gerektiğini anlayamadım. Şimdiden hayırlı olsun.

Orçun ÇAPA 12-01-2015 17:53

Arıcılığa Başlamak
 
Arkadaşlar arıcılık forumlarını inceliyorum ve kendi balımızı üretmek istiyorum.Bulunduğum yer Isparta/Merkez oturduğum yer ufak dağlık bi yer ve çevrede bir sürü tarla var ve kovanı koyacağım yerin yakınlarında badem ağacı var.



Arıcılık kolay yapılabilecek bir hobi mi?
Isparta civarı kovan fiyatları ne kadar dır?
Kovanı kendim yapabilir miyim?

1 Kovan'dan ne kadar bal alabilirim senede?

Arılara kek verirsem organik bal olmaktan çıkar mı?
Arılara kek vermesem olur mu?

hosseda 12-01-2015 18:20

Bende çok arzu ediyorum. Başlamak için uygun aylar ilkbahar başı diye duydum. Bu yılı kaçırmamak için gayret edeceğim.

Arıcık kursları açılıyormuş zaman zaman, onları yakalamak en güzel adım olur kanımca.

buzul_karizma 13-01-2015 09:35

Merhaba arkadaşlar.
Bende arıcılığa başlayalı 2 yıl oluyor internetteki en meşhur arıcılık forum sitesi ile arıcılığa başladım. Arıcılık kursuna gittim ama formda öğrendiklerimin yanında bana artı hiç birşey katmadı diyebilirim.
Nacizane tavsiyem arıcılık forumlarına üye olup günlük yeni yazılan konuları hiç anlamasanız bile okuyun.
Muhsin doğaroğlu hocanın modern arıcılık teknikleri kitabı var onu mutlaka alın.
Aynı hocanın youtube ta videoları var hepsinin tek tek takip edilmesini öneririm.
Ayrıca tarım kanallarında haftanın belli günlerinde arıcılık programları var onları takip etmek çok faydalı oluyor..
Son olarak..
Şimdiye kadar değişik bir çok hobi denedim.
Ugraşmaktan bu kadar zevk aldığım başka bir hobi hatırlamıyorum...

hosseda 25-01-2015 19:32

Bu gün sabahtan beri nette arıcılık konusunda yazılanları okudum. Neresinden tutmalı başlamak için bilemedim. Çok yazan var ama kime müracaat etmek lazım başlamak için bunu tayin etmek zor.
Gördüğüm kadarıyla önce bir kaç tane yeni kovan almak, vakti gelince de arıları satın almak bu uğraşa adım atmanin ilk adımı. Bu işi yapan tecrübeli bir köylü komşu da bulmak gerekecek.

Doğru kovanı bulmak için yardıma ihtiyacım var.

ligustrum 25-01-2015 21:24

Sayın hosseda: Doğru kovan; polen tuzaklı olması yeterli...

Bir-iki arılı kovan edinmek için en kolay yolu; yakınlardaki güvenilir bir arıcının arılığına didip, en beğendiğinizi seçip, kovanı ile birlikte almaktır.

Ne zaman mı? İşte tam bu haftalarda..

hosseda 26-01-2015 09:52

Sağolun sayın ligustrum, en fazla kaç hafta vaktim var dediğiniz kovanlardan edinmek için.

ligustrum 26-01-2015 11:29

Sayın hosseda;
Yeni arı edinecek olanlara; bahara başlarken almaları tavsiye edilirdi, eskiden...
Şimdiki zamanda, her mevsim arı alınır- verilir, taşınır hale geldik. Hele de İzmir için..

Bahar başladı. Arılar mevsimin ilk polenlerini getiriyor, yavru başlamış..
Şimdi alacağınız arının gücü 3 - 4 çerçeve de olsa bile; yavaş yavaş çoğalmaya başlayacak...
Yeterli balı yoksa; şurup vereceksiniz...Başka yapacaklarınız da vartabi..

O da size neler neler verecek;

Öncelikle; mutluluk verecek, kokusunu verecek,( miss gibidir.) İğnesini verecek:D( alerjiniz yoksa)
Taze polen, arı ekmeği, propolis verecek.
Arı sütü verecek.
En son olarak ta ; bal verecek.

Bu saydıklarıma ulaşmak için bu haftalar tam zamanı.
mutluluk ve sağlığa ulaşmak için yarın uzak zaman .Bir bismillah yeter.

hosseda 26-01-2015 16:30

Sayın ligustrum,

Şahtı şahbaz oldu demeyin ama bazı bilgilere erişmeye başladım. Bir kovan imalatçısı yazmış bir söyleşide , polen tuzaklı kovan iyi değil, arının ayağında yavruya taşıdığı poleni sıyırıp alır diye. Bir başka imalatçı da bu konuda tuzağın gün aşırı kurulacağından bahsetmiş. Ben bahçeye sadece hafta sonu gidebiliyorum. Gün aşırı kovanlara bakacak insan bulayım desem, el elin eşeğini türkü çığırarak aradığından yavrular polensiz kalabilir. Netice olarak polen tuzaksız kovan almak zorundayım diye düşünmekteyim.

Arılı kovan satan bir imalatçıyla konuştum ama daha erken nisan başı bizi arayın dedi. Köyde arıcılık yapan aileler var hafta sonu gidince onlarla konuşmaya çalışacağım.

Yola koyulmaya başladım gibi. Hayırlısı inşallah...

ligustrum 26-01-2015 18:38

Şahtı şahbaz değil de, bunu duydum bunu söylerim, belki!:)

Kovan imalatçıları, arıcıların isteklerine hizmet ederler. Etmelidirler.
Polenliği sadece polen almak için kullanmıyoruz!

varroa mücadelesinde, ilaçlamalarda havalandırmada, düşen varroaların sayımında, tabana düşen her türlü materyale anlam analiz vermede faydalanıyoruz.

Bu sebeplerden dolayı; kovan ya polen tuzaklı olacak ya da komple tel ızgaralı olması iyidir.

Yukarıda da belirtildiği üzere, bir büyük arıcıya-arılığa giderseniz; size uygun bir-iki arılı kovan seçmeniz en uygunu.

Asoo 27-01-2015 12:24

Selamlar.

Ligistrum haklı. Hatta küçük polen tuzaklı kovanlarımızda dahi sıkıntı yaşıyoruz.

Şöyle ki: Plastik tabanlı kovanlarda (altları tamamen ızgara şeklinde açık) oksalik asit uygulaması sonrası varroa çekmecesindeki varroalar görülüp sayılabilirken, ön kısmında polen tuzağı olan kovanda sadece tuzak kısmına düşen varroalar görünüyor. Bu da mücadelenin etkisini ölçmemizi engelliyor.

Ayrıca aşağıya düşen her türlü atık, altı kapalı kovanlarda işçi arılar tarafından dışarı atıldığından lüzumsuz iş gücü kaybı oluyor.


Forum saati Türkiye saatine göredir. GMT +2. Şu an saat: 18:15.
(Türkiye için GMT +2 seçilmelidir.)

Forum vBulletin Version 3.8.5 Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
Search Engine Optimization by vBSEO 3.6.0
agaclar.net © 2004 - 2024