Oğul istediğimiz yere kümelesin
 

Bir forumda karşılaştım,Eski bir konu,

Bu yöntemi kullanan varmı ne kadar etkili acaba ?

Ben acemi olarak tek kovanla başlamayı planlıyorum sadece hobby ve bal için :)
Fakat en çok düşündüren konuda bu , Aldığım kitapta belirtmemiş.
Bunu bulup hangi aralıklarla ağaca sıkıcam ? ve ne kadar ?

Bir bloktada boş kovana sıkmaktan bahsedilmiş. :(

Kursta öğreticide bu metodu anlattı, pratikte kullanmamıza gerek kalmadı, bu yıl ondan fazla oğulun biri hariç tamamı arılığa yakın ağaçlara (kiraz) kondu.

Bizim avantajımız ağaçlar çok kısa, çevrede pek ağaç yok, oğulu almamız rahat oldu:)

Bizim orası çok ağaçlı köyümüzün geneli meyveci koyacağım yerde öyle her yer ağaç eskisi gibi mısır buğday ekende kalmadı işimiz zor olucak acemiyken oğul vermemekte elde değil .
Bizim nar bahçemizde bir arıcımız var fakat onla laf anlat ondan birşey öğrenmek herşey den zor :)
Kurs şartta ses seda yok umarım açılırda bende bir tecrübe ederim.

Yazın bide sanırım yaylaya çıkarmam gerekiyormuş.Bizim memleket adana çok sıcak.
Gölgelendirme filan fayda etmez mi ?

Sitede tercübeli arıcılar var, onların sayfasında istediğin bilgi olabilir.

Arıcılık malzemesi satılan dükkanlar da Oğul spreyi var ondan alırsan iyi olur diyebilirim. Ben kullanmadım ancak sitede okuduğum yazılar da kullanan arkadaşların olduğunu gördüm.
Spreyi oğulu nereye kondurmak istiyorsan oraya sıkıyorsun, çıkan oğul spreyin kokusuna gelip konuyor.

Hobby olarak başlayacam demişsin, peki kovanın ne zaman oğul vereceğini bilebilecekmisin ?

Arı oğul vermeden önce bazı belirtileri verir.Kovanın önüne yığar,kovanda vu vu diye ses çıkarır.kulağını kovana dayadığında belli eder.Ayrıca oğul otunu spreye tercih ederim.

Modern kovanların mucidi Langstroth un kitabından okuduğum bir teknik
Bir ağacın dalına konmuş bir oğulu düşünün
Siyah renkte ve üzüm salkımı şeklindedir
Arılığın önündeki bir ağacın gölgedeki bir dalına aynı oğul şeklinde koyu renkte yün bir çorap ya da şapka asın. Çıkan arılar bunu oğul zannedip üzerine konuyormuş ve sonra kolaylık la alınabiliyormuş.

Hangi aylarda oğul verme başlıyor?

Geçmiş yıllardan birinde bir ay içinde iki oğul birden geldi bahçeye, dallara tünediler. İkisinide dörter tahta çakıp kovan olarak içine almıştım. Birinin içine fare girdi öldürdü. Diğeride Adıyaman'ın sıcağından balkonda eridi öldü. Ancak hangi mevsimdi hatırlamıyorum.

cevaplarda biribirini tamamlayan bilgiler var,
ben sana bunları özetleyen ve tamamlayan bir çerçeve çizeyim:
1- oğul çıkışı bölgeden bölgeye değişiklik gösterse de mayısa doğru ya da mayısta başlar,
2- oğul otu, oğul mahlülü, ya da sprey kullanabilirsin,
3- bunları oğul çıkmadan önce kullanman yüzde yüz olumlu sonuç vermez, ya koku
kaybolur ya da arı kendi seçtiği yöne giderken kokuyu almayabilir,
4- oğul çıkışını saat 10'dan itibaren ve yaklaşık 15'e kadar beklemek gerekir, daha sonra
da çıktığı olur ama çok enderdir,
5- rüzgarlı, yağmurlu ya da soğuk bir sabah ise hiç bekleme, çıkmazlar,
6- kovanda her zaman uğultu olmayabilir, örneğin kovan dolu değilse uğultu olmaz, bu
yüzden buna güvenme,
7- acemiliğin geçer de kovan içinde kontrollar yapabilirsen, ana arı gözü var mı diye
bak, yoksa bir süre hiç bekleme, (ana arı gözü için google'da görsel arama yap!)
8- demek ki, oğulu yakalamak istiyorsan mutlaka bekleyip izleyeceksin,
9- oğul çıkışına benzeyen bir başka hareketlilik daha vardır, genç arılar kovan içi hizmet sürelerini doldurduktan sonra ilk kez uçuşa çıkarlar, fakat kovan önünden uzaklaşmadan ve yüzleri kovana dönük olarak uçuşurlar, buna aldırma, oğul çıktığında ise iyice havalanarak, daha yoğun miktarda, fazla uzaklaşmadan ama dağınık olarak uçuşurlar,
10-kokuyu kullanmak için en yararlı yöntem arıların çıktığı anı yakalayıp (çıkışın
başlamasından itibaren sadece bir kaç dakika zaman vardır) uçuşan arıların ortasına
dalmak ve kokuyu avuç içlerinden arılara doğru kuvvetlice ve uzun uzun üflemektir, (oğul otu ise avucunda iyice oğuşturmalısın) sonra arıları nereye kondurmak istiyorsan (mümkün olduğu kadar alçak bir dal seçmelisin) oraya doğru üfleye üfleye yürü ve konduracağın dala da kokuyu sürüp uzaklaş, oraya saracaklardır,(elinde oğul otu varsa onu DÜŞMEYECEK ŞEKİLDE dala sar.)
11-Tamamen birikmelerini bekle, en son on onbeş tane kadar uçuşmaya devam ederler,
onlara aldırma, yeni sandığı, içinde hazır petekleriyle altlarına getir, (önceden sandığın hem içine, hem giriş deliğine hem de çıtaların üstüne koku sür) temiz, büyükçe beyaz
bir bezi, bir kenarı düzgünce girişin önüne kadar gelecek şekilde ser, (arıların çoğu girişe uçarak değil yürüyerek gelirler, bu yüzden bezle giriş arasında boşluk olmamalı) sonra da dalı tek tek ve güçlüce vuruşlarla (yani sallaya sallaya değil!) silk. Büyük çoğunluğu tutunamayıp çıtaların üstüne ve beyaz bezin üstüne dökülecek, hemen de kovana girmeye başlayacaklardır, bir kısmı uçup dala geri döner, dalı kesebiliyorsan kesip, girişin önüne bırak, dala oğul otu sardıysan onu alıp silkele ve uzakça ya da kapalı bir yere götür, yarım saat, en fazla bir saat içinde arılar kovana girecektir, bir miktarı uçuşmaya devam eder, aldırma, sandığın üst kenarında gezinen arıları arı fırçasıyla ya da duman üfleyerek içeriye yönelt ve örtü tahtası dediğimiz tahtayı (google'da kovangenel.jpg diye arat) dikkatlice ve bir yardan öteye doğru yavaş yavaş sürerek kapat, sonra da, gene kenarlardaki arıları fırçalayarak sandık kapağını kapat, artık hava kararıncaya ve son arı da konup içeri girene kadar başka işin yok, hava kararınca giriş deliğini kapatıp sandığı esas yerine alabilirsin, sonra deliği tekrar açmayı unutma.
12-Bu yöntem bende %90 olumlu sonuç verdi, senelerdir uygularım, bahçemin bir kenarına bir kök oğul otu dikmiştim, bir sürü oldular ve ne zaman gerekiyorsa o zaman hazır oluyorlar, arıcılığa başlıyorsan bulundurmalısın, bahçe çiçekleri satan büyük yerlerde MELİSA diye sor. %10 ne oldu diye sorarsan, bütün uğraşıma karşın çamın yüksek dallarına sardılar, onları da aldık elbette, onun yolunu yöntemini de başka bir sefere...

Erkek arılar görülmeye başlamışsa ve çoğalmışsa oğula hazırlık lı olun Oğul mevsiminde güzel bir günde güçlü bir kovanda hiç arı işlemiyor sadece 1-2 arı çıkıp havada kovana doğru dönüyor ve bakıyorsa büyük ihtimalle bu kovan kısa sürede oğul verecek. Arılar genelde 10 ile öğleden sonra 2 arasında oğul verir ama sıcak havalarda oğul daha erken de çıkabilir.
Oğul mevsiminde birkaç gün yağmurlu ve kapalı gitmiş ama hemen sonrasındaki güneşli bir günde oğul çıkma ihtimali çok fazladır İlk oğullar çok arılı ve yaşlı analı olurlar Yaşlı analı oğullar pek uzağa konmazlar ve herzaman iyi güneşli bir havada çıkar Çıkan arıların bir yere konmasını sağlamak için üzerine toprak ve su atılabilir teneke çalmanın fazla bir etkisi yoktur. Kimi arıcılar arıların üzerine aynayla güneş yansıtıyorlarmış Oğulun konulacağı kovan kesinlikle güneşte beklemiş ve sıcak olmamalı arılar terkedebilir Oğulun kovanı kabul etmesi için 1 yavrulu 1 ballı çerçeve konabilir.
Arılar verilen yeni petekleri kabartmaya başlamışsa kovana yerleşmiş demektir Oğul kovana konulduktan sonra hemen başka bir yere taşınmalı Çünkü Oğulun olduğu yere dönen keşifçi arılar oğulu alıp başka bir yere götürebilir Oğul konan kovan gölge bir yere konur ve şerbetle beslenirse daha iyi olur.
İlk oğuldan sonraki oğullarda birden fazla ana olabilir.
Bu anaları yakalamak için boş kovanın önüne büyük bir bez serilir Kovan girişinin öntarafında 1 birbuçuk metre geriye oğul dökülür arıların kovan girişini bulması için bir kaşık kadar arı kovan girişinin önüne konur bunlar girişi bulunca yüzü girişe dönük olarak arkalarını kaldırıp kanatlarını çırparak kovanın yerini diğerlarine bildirir
Daha sonra gerideki arılar yürüyerek kovana doğru ilerler bu sırada ana arılara dikkat edilir Ana arılar daha düz ve hızlı bir şekilde kovana ilerler Bu sırada kanatlarından yakalanır Arılar kalabalık şekilde ilerlemeye başlarsa kaşıkla geriye doğru iktirilebilir. Kovana bir tane ana bırakılır. Diğer analar başka kovanlara veya suni oğula verilebilir.
Bu işlem yapılmazsa kovan içinde bir ana arı bir tarafa diğeri bir tarafa kümelenebilir ya da analardan bir tanesi diğerlerini öldürür. Hatta analardan bir kısmı arılarıyla beraber kovanı terkedebilir.

Sayın geneesiyor, delta4579 ve caucasus
Oğul olayını çok çok güzel anlatmışsınız.

Yeni kişiye özel beceriler de mevcut.
Oğul spreyi veÇorap asmayı yeni öğrendim.
Bu sene çoraplar asılacak.
Beyaz örtü ile oğulu yöneltmek,
Bir kaşık arı ile yönlendirme güzeldi.
Yerin ve vaktin yoksa hiç bulaşma çok yerine söz.

Ama birde; zevkin parası sorulmaz sözü de var mı ne?
Selam ve saygılar. Sağlıcakla kalın.

konu para değil
 

Çok güzel özetlemişsin, teşekkürler. "Bulaşma"dan kastım şu: Bir tek kovan edinip bu işi denemek isteyen tanıdıklarım oldu, hatta bir kısmına, kıramadığım için ben verdim, ama emin ol hiçbiri arıyı yaşatamadı. "Ne olur ki, bir denemişler, tadını çıkarmışlar" denebilir, elbette bu kişiye bağlı bir yorum, ben şahsen suya düşmüş tek bir arıyı bile kurtarmaya çalışıyorum. Bilirsiniz, çocuklarını kıramayan bazı anne babalar ötesini düşünmeden yavru köpek alıp büyütürler, sonra, eve, balkona sığamayan o köpekler sokaklarda perişan olur, ne bir başlarına beslenmeyi becerebilirler, ne de kavga edip hayatta kalmayı. Biraz da olsa benzerlik taşıdığına inandırabildiysem sevineceğim. İyi günler diliyorum.

Sayın geneesiyor
Sen benzetmelerle olayı anlat, ben de özetleyim.
Şartlar uygun değil se;
Sonuçta o arı sönmeye mahkum.
Oysa ki "o arı" geçmişte ne maceralar yaşatmış tı bakıcısına;
Ya solaktı, çok oğula gitmişti, ana kesmişti, nakilde düşmüştü,
ya çok uysaldı, çok bal vermişti.
Bakıcısı ile anılarla bir şekilde yaşıyor du.
Şartları uygun değil se;
Arı edinmek isteyenleri ben de " vazgeç" diye uyarıyorum.

Ama öyle arıya uygun bahçeler görüyoruz ki;
Her durum uygun lakin; arı dan korkan birisi çıkıyor,
Her bakımını ben yapacağım desen de; korkuyorum diyor, bitiyor.
İnsan bu neden korkacağı belli değil.
Kimi ufacık arıdan korkar, dev gibi köpekten korkmaz!

Her hayvan bakmak-beslemek keyiftir ama;
Güneşli bir ilkbahar günü saat10-12 de kovanın önünde ki zevki
tatmayanlara bunu nasıl tarif edelim?

İsterim ki; şartları müsait olanlar bu zevki kaçırmasın.
Balı, poleni, arısütü konusunu hiç açmayalım.
Her şeyin orijinali ve tazesi makbuldur. mu diyelim?

Arı zevkini de, ürünlerini de taze olarak tatmak isteniyorsa;
Gülü seven dikenine katlanır, diyelim.

Sağlıcakla kalın.

oğulu istediğin yere kondur ma yöntemi.
1 propolisi 250 gram kaynatın 50 gr bal 100 gr melisa otu 100 gr da mum iyice kaynatın sonra boş bir kovanın içine boya fırçasıyla sıçakken sürün ve kovanın içine bir tanede karapetek koyun. oğul hemen gelir girer
deneyin görün.
**** karton koliler yaklaşık ruşet kovan büyükliğünde içine karışımı sürün kolinin üstüne yağmurdan ıslamsın diye naylon la kapatıp düşmeyecek şekilde bir ağaçın çatalına dalına koyun.

oğul spreyi ile bir kovana deneyin.
benim dediğim metotla 1 kovana deneyin.
farkı farkedeceksiniz.

Güzel paylaşım olmuş teşekkürler.

kovanın oğul çıkaracağı nasıl anlaşılır

Naçizane bu konuyu youtube da anlattım neredeyse yüzde seksen başarı şansı var
Neden yüksek bir şansı vardır bu yöntemimin çünkü zaten alışkın oldukları bir ortamdır daha önceki yuvası da yani kovanın şartları da bu şekildedir.
Beslemesi de şerbetle yapılmıştır ve kokusuna çok alışkındır. Eski bir adet 2 3 adette yeni peteklerden koyduğumuzda petek kokusuna da alışkındır.

her yere arı dolar peteklerde hiç yer kalmamıştır arı dışarı taşmıştır