Arı öldürmez demeyin!
 

Haber başlığını konu başlığı olarak koydum. Bugün çıkan haberi aynen aktarıyorum:

Arı öldürmez demeyin!

Van'ın Başkale ilçesinde bayramlaşmak üzere akraba ziyaretine giden bir vatandaş, arı sokması sonucu hayatını kaybetti.

Edinilen bilgiye göre VAN Başkale Asalan köyünde ikamet eden 48 yaşındaki B. A. akrabaları ile bayramlaşmak üzere gittiği Yukarı Darıca köyünde arı sokması sonucu fenalaştı.

Arıya karşı alerjisi olduğu belirtilen ve sağlık durumu kötüleşince köylüler tarafından Başkale Devlet Hastanesi'ne kaldırılan B. A. yapılan tüm müdahalelere rağmen kurtarılamayarak hayatını kaybetti.

Sekiz çocuk babası B.A.'nın ölüm nedeninin öğrenilmesi için cenazesinin Malatya Adli Tıp Kurumu'na gönderildiği belirtildi.

Haber: İHA

İlla ki alerjik reaksiyon göstermeniz gerekmiyor. Yazın araba ile giderken camdan içeri giren bir arı sizi sokabilir. Sizde panikleyerek arabanın kontrolünü yitirirsiniz. Bir arkadaşım, Marmaris'te bu şekilde elinin parmağını kaybetti, ölmediği için şanslı kabul ediyoruz.

İkinci bir ölüme sebebiyet verme şekli olarakta; yazın sıcak günlerde kutu meşrubat içtiğinizde, şekere gelen arı kutunun içine düşer. Siz farkında olmadan içecekle beraber arıyıda yutarsınız. Arı boğazınızı sokar ve boğazınız şişerek nefes almanızı engeller. Boğularak can verirsiniz. Bu yüzden asla içini görmediğim kaplardan bir şey içmem.

Sayın Todor, yazınızı okuyunca ben de başımdan geçen bir olayı anlatmak istedim. Benim de arı sokmasına karşı allerjim var. Hatta bir iki defa yarı yoldan döndüm bile diyebilirim.
Yirmi yaşında filandım, ehliyet almaya karar verdim. O zaman ehliyet kursları filan yok, çalışıp imtihana giriyorsunuz. Kazanmak da bayağı zor. Daha evvelce babamın şöförlüğünü yapan çok da sevdiğimiz bir ağabey bana direksiyon dersi verecek. Kalktık Kilyos tarafına gittik, biraz çalıştık. Ertesi gün de devam etmek üzere yine o taraflara yollandık.
Geri geri park etmeyi çalışıyorduk. Biraz sonra Salih ağabey, arabadan indi. Çalıştığımız alana bir iki direk dikti, bunların arasından geri geri gel dedi. Ben de dediklerini yaparken açık camdan içeri bir arı girmez mi, arabanın kapısını açtığım gibi kendimi dışarı attım.
Adamcağız koşarak, zar zor arabayı durdurabildi. Zavallı şok olmuştu. Arabasını mı düşünsün, beni mi düşünsün şaşırıp kaldı. Sen ana yolda bu işi yapsaydın, başına neler gelebilirdi hiç düşündün mü? diye beni bir güzel azarladı. Doğru da söylüyordu, Allah korumuştu vallahi.

Küçükken benimde başıma arıyla ilgili bir olay gelmişti.Arkadaşlarımla beraber bahçede oynuyorduk susadım ama eve girip su içmek yerine bahçedeki çeşmeye ağzımı dayayıp musluğu açıverdim.O anda olan oldu boğazımda müthiş bir acıyla zıplamaya başladım.Durumu farkeden arkadaşlar anneme haber verdiler.O sırada şans eseri doktor komşumuz bizdeydi, tabi baştan ne olduğunu anlamadılar ama sürekli boğazımı tuttuğumu görünce arkadaşlarımda su içmeye gitmişti diyince hemen beni kusturdular. Arı da dışarı çıktı tabi herkes arıya bakarken bi ara beni unuttular.Sonra doktor olan komşumuzun arabasıyla hastaneye gittik bir sürü iğne oldum. o günden beri içini görmediğim hiçbir şeyden su vb. içmem

Benim merak ettiğim insanın alerjik reaksiyon gösterdiği bu arı mı?
http://nicksagan.blogs.com/nick_saga...04/02/wasp.jpg
yoksa bal arısı mı?
http://www.physorg.com/newman/gfx/news/2005/1-bee.jpg

Üstteki sarıca diye isimlendirilen yabani arı. Bal arısı gibi soktuğu zaman ölmez. O yüzden ard arda birden fazla sokabilir. Yuvasının tehlike altında olduğunu düşündüğü zaman ve hava sıcakken çok saldırganlaşır. Etoburdur ve karasinek gibi böcekleri havada yakalar. Bal arısı kovanlarını yağmalar. Baharda havalar ısınmaya başlayınca küçük kovanlar örerler. Bu kovanlar genelde 10 cm çapında olur. Kovan için binaların güneye bakan cephelerinin saçak altlarını tercih etselerde, sıvanmamış duvarların tuğla aralarına, saksı kenarlarına, kullanılmayan su borularının içine, kısaca her yere yuvalanabilirler. Kış gelince bu kovanları terk eder ve çatlak, yarık, tahtaların birleşim yerleri gibi kuytu yerlerde kümelenirler.

Başım bu sarıcalarla belada. Her yerden çıkıyorlar. Gördüğüm kovanı ilaçlıyorum. Fakat önüne geçemiyorum. Neyseki arıdan korkmuyorum ve arılarda beni sokmuyor. Bu güne kadar sadece iki kere soktular, ikisinde de suç bende. İlkinde kapıya dayanmıştım, hayvan ezilince canını kurtarmak için soktu. İkincisinde sendeledim ve tutunmak için bir yer ararken gittim kovana denk geldim. Neyseki güneş doğmamıştı ve havanın serin olması sebebi ile sersemdiler. Sadece bir tanesi, o da elimin altında kalan soktu. İlk an küçük bir acı veriyor, sonra soktuğu yer şişiyor, kızarıyor ve çok fazla kaşıntı yapıyor.

Aslında bunları seviyorum. Kovanlarının altından geçerken hemen sizi izliyorlar. Kanatlarını uçuşa hazır pozisyona getirip acil bir durumda müdahele etmek için bekliyorlar. Fakat bal arısı kovanı koymak istiyorum ve bu sarıcaları yok etmeden hiç bir şey koyamam. Yaşadığım yer organik bal üretimi için ideal. Yakında meyve bahçesi yok dolayısı ile ilaç kullanılmıyor. Orman kenarındayım ve yerim yamaç. 20-30 kovan bakabilirim.

Eşek arısı da bunların kovanını yağmalıyor.

Hem bal arısı hem yaban arısı hem eşek arısı allerjik reaksiyon yaratabilirler diye biliyorum.

Eyvahhh, sayın Todor, ben de eşimle beraber hem Bağdat restorant'a gelmeyi hem de sizi ziyaret etmeyi plânlıyordum. Desenize bunu yapamayacağım! Zira arıların olduğu yer benim için tehlike arzediyor.
Geçenlerde, mutfak camından arka bahçedeki elma ağaçlarını seyrederken, birden bir kaç sarıca arının ağacın biraz ilersindeki topraktan içeri girdikleri farkettim. Gittim (tedbirli olarak) baktım arının biri giriyor, biri çıkıyor. Hemen üzerine bir taş kapattım ve hemen su hortumunu alıp geldim. Taşı ağayımla iterek tazzikli su verdim. Aman Allahım, ben bir iki arı sanıyordum, bir anda onlarca arı vızlamaz mı! İçeri zor attım kendimi.
O alanı, bel küreği ile açtırdığım zaman, toprağın aşağı yukarı 35-40 cm altında binlerce beyaz beyaz yumurtalarını bulduk. Hemen kürek yardımı ile alarak bahçenin dışında bir yere kümeledik. Orada sağ kalırlar mı kalmazlar mı bilemiyorum.
Bir de düşünün ki ben şezlongu oraya koyup, üzerine uzanmışım. Ayyy düşüncesi bile tüylerimi diken diken yapıyor. Sonum mutlaka yine hastanelik olurdu. Dilimi ısırayım-bu sene daha hiç sokulmadım-

Oğlumu hiç arı sokmamıştı, o yüzden acaba alerjisi varmı bilmiyordum. Geçen ay havuzda yüzerken arı sokmuş. Bal arısı değil yabani arı arıydı.

Geçen ay bende nasibimi aldım. :( Valla oğlum çığlık çığlığa ağlarken kızmıştım çok abartıyorsun diye, gerçekten acayip acıyormuş.:D Bu yabani arılar bal arısı gibi ölmüyorlar soktuklarında.:mad:

Aslında sorun arı sokması değildir. Böcek sokmalarına karşı allerjisi olan biri, herhangi bir böceğin ısırmasıyla da anafralik şoka girebilir. Başkaları için sıradan olan ısırık allerjisi olanlarda ölümcül oalbilir. Bu tür insanlar genellikle yanlarında bir serum taşırlar. Hastaneye kadar yetişmek her zaman mümkün olmaz.

Önümüz kış, saklanıp kışı geçirmeye çalışacaklar. Rahatça gelebilirsiniz. :)

Sayın memet bey, ben allerjik bir bünyeye sahibim. Sivri sinek ve örümcek soktuğunda da iyice kabarıyorum ve şişiyor soktuğu yer. Ama arı sokması beni komaya sokuyor. Çapa allerji kliniğinde bir yığın testlere tabi oldum. Her hafta da iki aşı ile devam ettim tedaviye ama 3,5 sene aşı olmama rağmen bağışıklık kazanamadım. Bu yüzden arının sokması ile hemen aksaklıklar başlıyor 15-20 dakika içinde hastaneye yetişmem gerekiyor. Bu yüzden bana 2-3 saat zaman kazandıran bir iğneyi daima çantamda taşıyorum.

Sn.Todor,hiç beklemeyin ve 2-3 adet kovanla işe başlayın derim.

Temel petek kullanmayın, bırakın arılar kendi peteklerini kendi örsün ve sarı ceketlilerle savaşsınlar.

Yazın arka bahçede domateslerin yanına ne zaman gittiysem, yaban arıları etrafımda dolaşıyordu ve yerdeki karınca yuvasından daha büyük deliklere girerken görüyordum. Bahçe, Sn. Todor'un da dediği gibi güney cephede ve etrafında duvar olduğu için kuytuda kalıyor. Kovan gözüme çarpmadı ama yarın ilk işim saçak altına bakmak.

Güler Hanım, mesajınızdan sonra yerdeki deliklerin ne olduğunu daha iyi anladım. Benim bahçede bu yuvalardan çok sayıda vardı ve geçen gün bahçenin başka yerinde de gördüm. Dediğiniz gibi içi yumurta doluysa kurtulmanın bir yolunu bulmam lazım. Yanlarına gidince pek aldırış etmiyorlar ama domateslerin yanına gidince Sn. Todor'un dediği gibi beni izliyorlar, birden hareketleniyorlar ve etrafımda dolaşıyorlardı. Daha önce yaban arısı soktuğu için acısını da iyi bilirim.

Arı konusu geçti mi tüylerim diken diken oluyor. Yazdıklarınızı okurken sırtımı sandalyeye dayayamadım ya oralarda arı varsa diye( börtü böceğin girmediği bir odadayım).
Geçen balkonda uğraşırken o korkunç vızıltısıyla bir arı geldi, kapının sinekliğini açıp içeri girene kadar korkudan ölecektim.
Yolda yürürken bir arı musallat olsa ne yaptığımın farkında olmuyorum. Yola da fırlayabilirim, çukura da düşebilirim, uçurumdan da yuvarlanabilirim. Piknikler benim için kabustur, elimdeki yiyeceğe gelir arılar, o sırada yiyeceği anında verecek birini bulamazsam nereye attığımı bilmeden atarım.
Hele piknikte ekmek arası birşeyler hayatta yiyemem, ekmeğin arasına arı da giriveriyor çünkü.
Evdeki balın peteğinden de korkarım, her an arı kolonisi çıkacakmış gibi. Neyseki allerjim yok.

Bu arılar da çok ürkütücü, sokarak değil korkutarak öldürmeye yeter bence:

Eklenti 48872
Eklenti 48873

Bir de soracağım birşey var. Arıya benzer uçan, siyah, çok ince belli, çok uzun bacaklı bir böcek türü var, biyokimya bölümünde okuyan bir arkadaşım bunun bir defada 9 iğne bıraktığını söylemişti. Bilgisi olan var mı acaba?

selam arkadaşlar, arı ve böceklere karşı alerjisi olan arkadaşlar tedbirli olsunlar çünkü Allah korusun sonuç kötü olabilir.

Şu ana kadar binlerce defa bal arıları tarafından sokuldum. Bir kerede (bir gün içinde) 40-50 tane olduğu zamanlar da oldu. Allah'a şükür alarjim yok.

Eskiden diz ağrılarım olurdu. Arılarla uğraştığım beş yıldır ağrılarım yok oldu diyebilirim. Bunu başkalarından da duydum. Bal arısının sokması romatizmal rahatsızlıklara iyi geliyor diye. Aman yanlış anlaşılmasın bu bilimsel bir çalışmanın sonucu değil, ben de doktor değilim. (Doktor arkadaşlardan bu yazıyı okuyan olur sonra beni topa tutmasınlar)

Bir de arılar korkulacak canlılar değiller inanın ister bal arısı olsun ister yaban arısı, siz onun için bir tehdit oluşturmadığınız sürece kesinlikle sizi sokmazlar.

Size daha ilginç bir şey yazayım. Bir arkadas arabaya arı girince kendini arabadan dışarı attığını yazmış. Size garanti veririm araba içindeki arı insana kesinlikle saldırmaz ( bal arısı için konuşuyorum) çünkü onun derdi kısıldığı o ortamdan dışarı çıkmaktır ve sürekli cama yönelir. Böyle bir arıyı avcunuza hapsedip dışarı salabilirsiniz. Onu sıkmadığınız ve tutmadığınız sürece sokmayacaktır. Arıcılıkla uğraşan arkadaşlar bunu anlamışlardır zaten . Bunu sürekli yapıyorum ve sıkıntı olmuyor.

Arılıkta camlar açıkken arabanın içinde bir kaç arı kalıyor. Dün gece arıları Pürene götürdük. (Püren bir çalı şimdi çiçek açıyor sahillerde) Bir kovan, indirirken yere düştü ve tamamen açıldı. maske ve eldiven olduğu halde kovanı toparladım ancak paçalardan üç beş arı girdi ve beni iğneledi ne yapalım şifa olsun.

Arıcılığa başlamak isteyen arkadaşım hiç geç kalma bu iş çok zevklidir. Geç kalma dedim ancak, Arıcılığa başlamaya en uygun vakit bahardır şu an arı almanızı tavsiye etmem kış bitimini bekleyin. Çünkü kışın nasıl geçeceği belli olmaz.

Arılara karşı alerjim yok, soktuğunda biraz acı, birazda şişlik geçer diye düşünürdüm. Ta ki askerlik görevimi yaparken, yanımdan koşarak giden biri askerin biraz ilerde bağırarak yere yattığını görene kadar.

Koşarken arı ağzına girmiş, bademciğinden sokmuştu. Boğazı şiştiği için nefesi kesiliyordu. Allahtan revir yakındı da birkaç iğne ve müdahaleyle atlatmıştı.:(

Sayın Kamil35'in de yazdığı gibi, balarılarını sıkıştırmayınca ve sakin davranınca sokmuyorlar. Kardeşim 8-10 yaşlarındayken papatyalar üzerinden arıları avucunun içine alırdı, bir eşek arısı dışında hiçbiri sokmamıştı.

Ama Marmaris tarafına gittiğimiz bir gün, kalacağımız yere yaklaşınca eşim arabanın camını açar açmaz bir arı içeri girdi, yakasının içine girerek göğsünden soktu. Şansımıza yol iyi değildi ve yavaş gidiyorduk yoksa o acıyla arabanın kontrolden çıkması da mümkündü. Kalacağımız yerde hemen amonyak sürdüler. O tatilde biz de bol bol arıların üzerine bastığımız için amonyak kullandık, acısını çabuk alıyor. Alerjimiz olmadığı için bu kadar rahat olabiliyorum ama çocukları ilk arı soktuğunda en çok bundan korkmuştum.

Arıların bol olduğu yerlerde fincan içinde kurumuş kahve telvesi yakın .Arılar hemen uzaklaşıyorlar.Arşivimde bulabilirsem fotograflarınıda ekleyeceğim.

Sevgili arkadaşlar, bütün bu arı sohbetlerinizi okudum. Bahçe işi ile uğraşmayı çok sevdiğimden sık sık arılar tarafından da sokuluyorum, hem de allerjim son safhada, yani benim için ölümcül oluyor. Elimden geldiği kadar tedbirini alıyorum. Ama inanın bir odada elli kişi olsun, gelip beni sokuyor. Ne vuruyorum ne de sıkıştırıyorum. Nedense vücudum çekiyor gibi.
Geçen sene, akşam karanlığında, eşimle yolda yanyana yürürken birdenbire boynumda bir çarpma ve yanma hissettim. Ayy dememle, daha elimi bile boynuma götürmeden bulüzümün yakasında arıyı gördük. Sonuç hemen hastane ve sekiz saat serumu almak.
Hani, itsem vursam neyse diyeceğim ama arıyı görmedim bile.
Arabayı arı var diye terketme olayım, daha ehliyet almadan, çalışmalar sırasındaydı. Şimdi de yine panikliyorum ama kendimi aşağıya atmadan sağa çekip, arabanın 4 kapısını da açmak oluyor işim. Dışarı çıktığını görmeden de kat'iyyen içeri girmiyorum.

Parfümünüzü değiştirmeyi deneyin derim. Bazı parfümler arıları çekebiliyor.

Ben de arıları çekiyorum sanırım, ben arılı yerden kaçınca arılar da dağılıyorlar.
Birkaç sene önce kışın parkta yürüyordum, ortalıkta ne arı ne böcek kalmış mevsim dolayısıyla. Bileğimde bir kaşınma oldu, birşey sürtünüyor sanıp bakmadan elimle sıvazladım ve anında bir acı oldu. Meğer nereden geldiyse bir arı gelmiş saatime konmuş, bir de üstüne bacakları saate sıkışmış, bir de ben elleyince çıldırıp sokmuş. Hala merak ederim o mevsimde bir tanecik arı gelip beni nasıl buldu diye.

Bir fakülteye gitmek için ağaçların yanından geçerken (bu ağaçlarda hep arı oluyor, yaprakları ve dallarını arılar çok seviyor ve doluşuyorlar oraya.) "bu arılar birgün bana zarar verecek, rüzgarda saçlarıma yapışacak derdim" ve arkadaşlarım gülerlerdi. Bir gün yine oradan geçerken zzzt dedi birşey saçlarıma dolandı, ben çığlık çığlığa körleme koşuyorum yolun ortasında. Hayvan zaten korkmuş, başımın herhangi bir yerine değdiği anda (kulağım, ağzım, burnum, alnım) sokacak. Saçlarımın arasından nasıl çıktı bilmiyorum ama ben orada ecel terleri dökmüştüm.

Bazı kişilerin doğal ten kokusunun ya da kan grubunun çekici olduğu bir gerçek.

Örneğin sivrisinekler, aynı odada yatan bazı kişilere hiç yaklaşmazken diğer kişiyi delik deşik edebiliyor.

bu yazıları izlemek anılarınızı dinlemek çok ilginç deneyimler katıyor insana söylecek çok şey var aslında... korku en başra rıların hissettiği bir olay korkan insanı tanıdıkları ve aşırı hareket edenleri tehdiit olarak algıladıkları bir gerçek bunu çok kez yaşadım arıda sadece atletle çalışırken yanımdaki elbiseli arkadaşı taciz eden arılar çok ilginç oluyor düşünüyor insan neden diye birincisi aşırı hareket ikinci arıdan korkmak bir üçüncüsüde parfüm kolonya ve aşırı terleme ( özellikle korku anında terleme) arılar için kışkırtıcı oluyor . arı zehirine alerjisi olan arkadaşların bir çogunda böcek zehirlerinin tümüne hassasiyet görülmesi muhtemeldir. anaflaktik şok durumunda geç kalma riskini azaltmak için arı ile ugraşan **** arıların çok olduğu mekanlarda bulunan kişilere küçük bir test yaptırmalarını ve bu test sonucunda hekimi vereceği iğne hap **** serum gibi ilaçları yanlarında bulundurmalarını tavsiye ederim. insanların pek çogunun arı sokmasında psikolojik olarak etkilendiğini de eklemek isterim zaten korkuyorsanız zehir sizi etkilemese bile bazı belirtileri göstermeniz çok kolay. ani hareket etmekten kaçının sakin olun ve bilinen bir alerji durumunuz varsa en yakın sağlık merkezine ulaşmak için harekete geçin unutmayın panik anında kalp atışlarınız hızlanacak buda sizin için olumsuz bir durum oluşturacaktır küçük dostlarımız kimseye zarar vermek istemiyorlar bazı durumlarda iğneleriyle bizi tanıştırmak onların tercihide olmuyor biraz dikkat ve sakinlikle bu durumların üstesinden gelinebileceğini düşünüyorum

Ne yazık ki alerjisi olanlardan biri de benim, Sevgili Apis melliferanın dediklerine katılıyorum...

Elimde olmasa da yanıma yaklaştıklarında ya da odam girdiklerinde panik yapıyorum, ani hareketlerde bulununca arı da düşman zannedip atağa kalkıyor sanırım. Bakalım bu yaz başıma neler gelecek...

sevgili sebahattin ben arıcılık okuyorum . yaz aylarının senin nasil bir dönem oldugunu biliyorum arıcı olmasan bile alerjik olmak zor bence bir sağlık kurumuna başvur sana gerekli testleri yapsınlar ve ilaçlarını al sokulma anında kullanırsan alerjik olmayan biri gibi rahat olursun en azından sevgilerimle

Bahar geldi diye, kabusum olan arı allerjisi ile ilgili konu açacaktım, bu konuda da hızlı çıkanlar olmuş, teşekkür ederim Sayın Metin Y.
Bende de çok ciddi bir arı allerjisi var maalesef, serum ve haplarımı yanımda taşıyorum.
Bazen çevremdeki insanlara, yaşamım bir arının iğnesinde diyorum, şaşırıyorlar.
Hayatım boyunca iki kez o anı yaşadım, Allah bir daha yaşatmasın.
İlk arı sokmasında çocuktum ve evde yalnızdım, gözlerim kapanmaya başladığında kendimi dışarı attım, kısa zamanda hastaneye yetiştirilmeseydim sonuç çok kötü olabilirdi.
Eğer hiç arı sokmadıysa lütfen bir allerji testi yaptırın, hazırlıklı olmak çok önemli.

Bugün Arnavutköy'de bir arı gördüm tırstım kaçtım:(.
Arkasında kavuniçi bir bant vardı tüylü bişeydi. Değil resmini çekmek yanına bile yanaşamadım. Ama nette biraz araştırdım buna çok benziyordu. Bombus diye bir çeşitmiş. Sera arısıymış.
Eklenti 70948

bombus arıları eğlenceli ve çok da saldırgan olmayan yaratıklardır bede bence çok sevimliler ama
****** kişişel bişey bu hayalim benim bombuslar üzerine çalışmaktı olmadı şimdi bal arılarıyla haşır neşir oluyoruz ..bombusların en sevdiğim yanı yüksek sesle vızıltılı uçuşlarıdır ana vatanı bizim ülkemiz oldugu halde hollandadan ve diger ülkelerden ihraç etmek durumundayız bu arıları . seralarda domates çiçeklerini döllemekte kullanılıyorlar bu tatlı yaratıklar

Sevgili APİS MELLİFERA bu yazımda arı zehirine karşı bağışıklığı güçlendirdiği söylenen erkek arı larvası yenmesini söyliyeceğim fakat bunun bilimsel olarak araştırmasını senden bekliyorum.Biz arıcılar arasında söylenen bir olaydır ,arıcılığa yeni başlayanlara erkek arı larvası yenmesi ve her arıya gidişte mutlaka en az bir arıya sokturarak zaman içinde bağışıklık kazanılacağı söylenir ve tavsiye edilir arıya sokturarak bağışıklık kazanılacağı zaten mantıklı bir olay fakat erkek arı larvası bence araştırılmaya değer bir konu .

uzun uzun yazmıştım heraslde cevabı gönder e basmadasn çıktım göremedim yolladığım mesajı :(

arı larvası ( apilarnil )
ile ilgili bir çalışma var ama bu arı zehiri üzerine degil eger tamamlanırsa bende imkan bulursam sizlerdede paylaşırız. erkek arı larvasının böyle bir gücü olduguna inanmıyorum çünkü yetişkin erkeğin zehir kesesi bile yok
ayrıca çok kez kovanı şaşıran erkeklerin işçileer tarafından sokulduğunu ve öldürüldügünü gördüm kıtlık olmasa bile buda onların bu zehire duyarlı oldugunu gösterir ama bu bu konuda araştırma yapmadanda konuşmak hata
eskiden dilini arı sokturursan bir daha seni arı sokma gibi inanışlar vardı haklımızda bunalr hem yaznlış hem tehlikeli şeyler ağız içinden sokulmak dil ve özellikle bademcik yutak bölgesi mölüme bile sebebiyet verir ben bkendi yaşadığım bir olayı aktarayım apilarnil yani erkek arı larvasının oldgu petekleri kesmiştik faydalı oldugunu düşünüyorum ki projede onun üzerine larvalar yoplandıktan sonra en son petegi alıp eldiven vasıtası ile kople sıktım ve larvaları arı sütünü poleni karışık bir sıvı elde ettim bir çay bardağının yarısı kadar içtim bu sıvıdan sonuş kaç gündür sivilce içinde her yerim sanırım polen alerji yaptı diyorum ama ne oldugunuda bilmek imkansız gibi bişey
uzun lafın kısası bilimin açıklamadığı hurafelere inanmak hatadır böyle olaylarda arı zehride arı larvasıda diger ürünler gibi doktor nezaretinde kullanılmalıdır diyeceksin ki bu konuda uzman doktor varmı benim bildigim yok
eger bu yönde bri çalışma olursa paylaşırız selam ve sevgiler

http://cinemyoaricilik.blogspot.com/
siteden de takip edebilirsiniz ayrıca arıcılık yapana arkadaşları tanımak isterim
görüşmek üzere

iyi günler.arılar tehlike olmazsa zararsızdır demişsiniz fakat amcamların arılar var bu seneye kadar hiç zararları yoktu bu sene ne olduysa yanlarından geçemiyoruz köpek gibi saldırıyorlar bir şey mi oldu hastalık falan bilgisi olan varsa paylaşırsa sevinirim.

Amannn, benden uzak dursunlar da.

Maalesef birkaç sene önce kendileri ile tanışma şerefine nail olmuş idik. Sağ aya bileğimin az üstünü sokmuştu. Ağrısı ve şişmesinin ardından birkaç gün tedavi olmuştum

Bu kadar arıya alerjisi olan insan görünce şaşırdım. Benim de alerjim var arıya. Sokunca heryerim şişiyor. Özellikle yüzüm korkunç oluyor. Ekşi ayran çok iyi geliyor. incidal da geçirirdi. Gerçi üretilmiyormuş heralde bayadır.

Arkadaşlar bu konu bayağı ciddi bir iş lütfen hafife almayın.
Arı soktuğunda, soktuğu yer kızarır şişer, ağrı verir. Bu kırmızılık ve şişlik 3-4 gün de devam edebilir. Bu normal bir durumdur.
Benim bahsettiğim allerji olayı daha ciddi. Bu durum da bende mevcut. Tıp Fakültesinde allerji testi yaptırdığımda bu durum ortaya çıktı ve belgelendi.

Beni arı ayak parmağımdan bile soksa, beş dakika içinde yüzüm kızarıyor, kulaklarım uğulduyor, gıcık gibi bir öksürük geliyor ve nefes almakda zorluk çekiyorum. Sanki küçük dilim şişiyor ve boğamızı kapatıyor. Tansiyonum düşüyor.

Bu durumda 15 dakika içinde hastaneye yetişmem gerekiyor, hemen serum takılarak ılaçlar veriliyor.
Ağızdan aldığım bir antistaminik hiç fayda vermiyor.
Bu durum 3-4 defa oldu, iki defasında da komadan geri döndüm. Tabii her arı soktuğunda bir gece hastanede kalmam gerekiyor.
Şimdi yanımda epipen diye bir şırınga taşıyorum, arı soktuğunda eğer hastaneye 15 dakikada yetişemiyeceksem bu şırıngayı koluma - bacağıma yapıyorum bana müdahale için iki saate yakın bir zaman kazandırıyor.
Bu bahsettiğim arı allerjisi, ve hastanelik durum. Arı sokmalarında normal olarak şişme ve kızarma olanlardan daha değişik şekli.

Arı sokmasına karşı Avil- Decord iğnesi kullanıyorum Güler arkadaşımın da söylediği gibi 15 dakika içinde öldürebiliyor. Arı Sokmasında En tehlikeli Boğaz ve Göz dür.

Sevgili organikbal, benim ayağımdaki küçük parmağımı bile soksa aynı reaksiyon oluyor.

Arı sokmasına alerjisi olanların çok dikkatli olması lazım. Sayın organikbal'ın da yazdığı gibi boğaz ve göz çok hassas... Boğazımdan onlarca defa arı sokmuştur. Bende şişme olmuyor bu nedenle şanslıyım. Yoksa şisme sonucu nefes borusunun tıkanma riski var.

Alerji konusunda vücudun herhangi bir yerini sokması fark etmiyor aynı tepkiyi verir.