View Full Version : Bal
denizakvaryumu
18-06-2008, 19:21
Gerçek balın buzdolabında donduğu-kristalize olduğu söylenir.
Temanın organik kestane balı buzdolabında 2 aydır duruyor ne dondu ne kristalize oldu...
Bu durumda "organik kestane balı donmaz ya da kristalize olmaz" diyebilir miyiz?
caucasus
19-06-2008, 10:06
Gerçek balın buzdolabında donduğu-kristalize olduğu söylenir.
Temanın organik kestane balı buzdolabında 2 aydır duruyor ne dondu ne kristalize oldu...
Bu durumda "organik kestane balı donmaz ya da kristalize olmaz" diyebilir miyiz?
Benim ballar yaklaşık 9 Aydır dolapta ne bir kristalleşme nede şekerlenme başladı. Bazı arıcılar, arılar çıtaları çabuk doldurtmak için serbet veriyorlar veya başka katkı maddeleri veriyorlar ve bu yüzden şekerlenme oluyor. Eğer bal gerçekse kesinlikle şekerlenme falan olmuyor. ****** bu benim kişisel bilgim belki yanlış öğrenmiş olabilirim. Unutmadan bizim kovanlar gezmedikleri için buldukları her çiçekten topluyorlar. Bunların için de en çok Kestane, Ihlamur ve akasya var.
denizakvaryumu
19-06-2008, 10:58
Bu durumda gerçek bal buzdolabında donmaz-şekerlenmez - kristalize olmaz diyebiliriz.
ozturk.kerim
19-06-2008, 11:40
arkadaşlar
hakiki balda kristalleşmez ancak tereyagına benzer renkte olabiliyor.
balı buzdolabında neden muhafaza ettiğinizi anlamadım.
şunuda unutmayınız arkadaşlar arılar tatlı olan herşeye konarlar siz şeker vermemiş olabilirsiniz ama yan komşunuzun reçel tabagına konma diyemezsiniz çevremizde doğal olmayan şekerli birçok atık bula bilmek te mümkün ( tetlı yiyecekler gibi ) bu yüzden biraz daha gerçeklere hazırlıklı olunmalı diye düşünüyorum
caucasus
19-06-2008, 23:32
arkadaşlar
hakiki balda kristalleşmez ancak tereyagına benzer renkte olabiliyor.
balı buzdolabında neden muhafaza ettiğinizi anlamadım.
şunuda unutmayınız arkadaşlar arılar tatlı olan herşeye konarlar siz şeker vermemiş olabilirsiniz ama yan komşunuzun reçel tabagına konma diyemezsiniz çevremizde doğal olmayan şekerli birçok atık bula bilmek te mümkün ( tetlı yiyecekler gibi ) bu yüzden biraz daha gerçeklere hazırlıklı olunmalı diye düşünüyorum
Buzdolabın da muhafaza etmemizin sebebi ne yazıkki karıncalar. Sağolsunlar dışarı da tatlı ne bulurlarsa saldırıyorlar ne kadar korumaya kalksanız da bir yerlerden giriyorlar. Komşunun reçel tabağına ****** konabilirler hatta diğer arıcıların vermiş olduğu karışımlardan da almış olabilirler ama piyasa ballarına göre % 95 daha kaliteli ballardır en azından kendi el emeğimiz **** bizim arılarımızın diyebiliriz. :)
denizakvaryumu
05-08-2008, 10:21
Kekik Balı
Kekik balı doğal koşullarda, kendine özgü Kekik aroması ile çok özgün bir baldır. Arıların kekik bitkisinin yoğun olduğu bölgelerdeki, kekik çiçeklerinin özünden oluşur. BAL, çok uzun süreden beri tedavi edici ve tadlandırıcı olarak kullanılmaktadır.
Besleyici ve kuvvet vericidir. Mikropların üremesini önler. Yara iyileştirici etkiler gösterir. Çocuklarda sık görülen ağız iltihaplarına (aft, ağız yarası) karşı başarı ile kullanılır. Bal, bileşiminde bulunan çeşitli vitamin, mineral, organik asit ve enzimler nedeniyle sindirimi kolay, besleyici ve birçok hastalığa karşı koruyucu ve tedavi edici özellikler gösterir.
Balın, bileşim maddelerince zengin oluşu nedeniyle özellikle sağlıklı yaşamda önde gelen gıda maddeleri arasında yer almaktadır. “Balın, difteri, boğmaca, verem, ülser, bazı cilt ve sinir sistemi hastalıkları gibi 500’e yakın hastalığın tedavisinde olumlu etkileri saptanmıştır.
Balın bilinen bu özellikleri sağlamasında, antimikrobiyel, antioksidan ve büyüme faktörü biyoaktivitesi gösteren bileşenler etkili olmaktadır” Yararları nedeniyle balın her gün düzenli olarak tüketilmesi önerilmektedir. Kekik Balı, özellikle akciğer ve karaciğeri güçlendirmek amacı ile kullanılır.
Solunum yolu rahatsızlıkları, akciğer sorunları, nefes darlığı gibi sorunlarda ferahlatıcı ve vücudu dezenfekte edici özellikler gösterir. Vücuttaki iltihapların atılmasına yardımcı olur. Mide rahatsızlıklarında, zayıflık ve güçsüzlük durumlarında önemli bir yardımcıdır.
Bal Bileşimi: Glikoz ve levüloz (%70-75), sakkaroz (%2-3), dekstrin ve vitaminler içerir. Bileşimi elde edildiği bölgeye ve balın çeşitliliğine bağlı olarak değişiklik göstermektedir. Yöresi: Karadeniz - Rize Uyarı: Piyasada satılan balların pek çoğu kimyasal işlemlere maruz kalmaktadır.
Kekik; genusun beş farklı türünden nektarlı bitki olarak bilinir. Yaygın olarak kırsal bölgelerde yetişen bir bitkidir.
Ülkemizde öncelikle Ankara, Çankırı, Kastamonu, Bolu, Amasya, Trabzon ve Kütahya'nın tepe ve dağlarında doğal ortamda bol miktarda yetişir.
Kekik bileşiminde "Timol" içeren uçucu bir yağ vardır. Çiçeklenme dönemi Mayıs başından Ağustos sonuna kadar devam eder.Kekik Balı açık altın sarısı renktedir. Tadı ve aroması çok güzeldir.
Kekik Balı enzim içeriği bakımından çok zengindir. Antiparaziter etkisi ile bilinir. Bu etkisi timol denen terpenik maddeden dolayıdır.
Kekik balı soğuk algınlığını kısa sürede giderir ayrıca yara iyileştirici özelliği vardır. Kekik balı, bal çeşitlerinin arasında en özellikli olanıdır.
Saf kekik otundan öz toplayan arıların ürettiği şeffaf, kekik kokulu, buruk tatlı bir baldır. Karaciğer başta olmak üzere mide, astım ve egzema hastalıklarına iyi geldiği söylenir.
Ege, İç, Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinin yüksek rakımlı yaylarındaki kekiklerin nektarını içeren ballardan özenle seçilen Kekik balları, sizlerin damak zevkine sunulmuştur
http://www.hasadorganik.com/pinfo.asp?pid=407
Benim eşimin amcası Zonguldakta arıcılıkla uğraşır ve balda inanılmaz derecede saftır.Bir çay kaşığından fazla yenmez der amcamız.Fazla yerseniz bal sizi tutar der.Ben 2 senedir kışın özellikle yerim ve kesinlikle 2 senedir grip dahi olmadım.
denizakvaryumu
05-08-2008, 11:04
Karadeniz balında 'Deli Bal' uyarısı
Bilim adamları, özellikle Karadeniz Bölgesi'nde elde edilen baldan zehirlenme vakalarında artış olduğu yönünde uyarıda bulundu. "American Journal of Emergency Medicine" adlı tıp dergisinde Türk doktor Abdülkadir Gündüz'ün kaleme aldığı yazıda, halk arasında "Deli Bal" hastalığı olarak bilinen rahatsızlıkla ilgili olarak 58 vakanın tespit edildiği belirtildi.
İngiliz Independent gazetesinin de alıntı yaptığı makalede, geçen yıl da 8 kişinin bu hastalıktan tedavi edildiğine dikkat çekildi. "Deli Bal hastalığı, tedavi edilmezse ölüme kadar götürebilir" uyarısında bulunan Gündüz, doğal balları tüketmenin rahatsızlıkları artırabileceğini belirtti.
Karadeniz Bölgesi'nden elde edilen ballarda ortaya çıkan hastalığa, sarı ağu (rhododendron) ile kara ağu (rhododendron ponticum) adlı bitkilerin çiçeklerinde yer alan grayatonoksin adli bileşikler neden oluyor.
Bu balın 50-100 gramı yetişkin birini öldürmeye yetebileceği öne sürülüyor. Deli bal zehirlenmelerinde bulantı, kusma, ishal, baş ağrısı görülür; kol ve bacaklarda felç olabilir.
http://arsiv.sabah.com.tr/2006/09/11/gun131.html
DELİ BAL
Mahalleye kurulan semt pazarındaki hanım satıcılarla zamanla aramızda gelişen dostluk neticesinde bazen öğle yemeklerine konuk oluyoruz. O kadar ısrarla ve içten, mütevazı sofralarından ikramları oluyor ki reddedersem kırılacaklarını biliyorum.
Pazardan yaptığımız alış verişlerle ziyaret ettiğimiz toplam 25 kadar olan yetim ve fakir aileden, münavebeli olarak her hafta 5 tanesine gidiyoruz.
Pazarcılarda sattıkları ürünlerden "bizimde katkımız olsun" diyerek para almadan ekledikleriyle; sebzesi, meyvesi, salatalık malzemesi, süt, yoğurt, yumurtadan oluşan erzaklarla ziyaretlerimizi gerçekleştiriyoruz. Öğrenci kızlara;"Sizler Allah'ın hamallarısınız. Taşıma ücretini O'ndan 1/700 alacaksınız" diye takılıyorum.
Geçen yine hanımların ısrarı karşısında, arkadaşlar alış veriş yaparken ben onların yanına geçtim. Ters çevirdikleri bir sebze kasasının üzerine ilişmek zorunda kaldım.6 tane pazarcı hanımın o günkü öğle yemekleri yoğurt, turşu, kendi yaptıkları pekmez, patates haşlaması ve baldan oluşmuştu. Yöreye özgü, hamuruna haşlanmış patates koydukları, ekşi hamurdan mayaladıkları kepekli undan odun ateşinde pişirilmiş ekmekle karınlarını doyuruyorlardı.
Müşteri geldiğinde içlerinden birisi kalkıyor hepsinin tezgâhına bakıyor, kimin ürünü satılmışsa getirip parayı ona veriyordu.
Ekmekten bir parça kopardım, üzerine ceviz kadar petekli baldan koyup ağzıma götürdüm. Onu çiğnerken elimde kalan lokmaya bir parça bal daha koydum tam ağzıma götürecekken bileğime bir el yapıştı. Şaşkın pazarcı kadına bakakaldım.
—Hayırdır, istihkakım bir lokmamıydı? Diye gülümsedim.
—Yok, başka şeylerden ye ama daha fazla bal yeme dedi. Şaşkınlığımın büsbütün arttığını görünce anlatmaya başladı.
—Dikkat et. Yediğin "Deli Bal".Biz onu ilaç niyetine yeriz. Hele senin gibi daha önce yememiş, alışkın olmayanlar için daha tehlikelidir. En çok kibrit kutusu büyüklüğünde yenir. Fazlası zararlıdır. Allah korusun tansiyonu sıfırlar.
—Peki, ne tür rahatsızlıklara iyi gelir?
—Solunum, sindirim, mide rahatsızlıklarının tedavisinde kullanılır. Yüksek tansiyonu olanlarda günde ceviz büyüklüğünde yerler, tansiyonlarını dengelemek için. Kalp ilacı kullananlar ilaçlarının içindede aynı balın içindeki maddeden olduğundan yemezler.
Ve başladı yöredeki ballar hakkında bilgi vermeye.Bizim burada arılar; ….Yaylasında ıhlamur balı, …Yaylasında Kestane balı, ..Çam balı, bizim yaylada da ağulu çiçek çok olduğundan bu "Deli Bal"ı yapar.Bazen "Deli Bal",bazen de "Acı Bal" deriz.
—Eh, böylece bin bir şifada olsa balında "delisinin" olup insanı dellendireceğini öğrenmiş olduk diyorum.
—Bak sana ne anlatacağım bu deli bala ilişkin. Geçen sene başımıza ne geldi. Bizim insan sanayide çalışıyor. Atımız arabamız yok. İnsan (eşinden bahisle) motosikleti var işe onunla gidip gelir.
—İnsan kim?
—Bizim efendi.
—Neden insan diye bahsediyorsunuz gıyabında?
—Öyle ulu orta, herkesin içinde utanırım, ismiyle anlatamam.
—Enteresan! Neyse hakkınızı helal edin kestim sözünüzü.
—Evet, sabah kahvaltıda bu Deli Bal'dan yemiş. Biraz fazla kaçırmış herhal. Motosiklette soğuk göğsüne gelmesin diye bizim kıza demiş ki "Şu montumu tut sırta gelen yeri önüme gelsin, ters giyeyim. Sende arkadan düğmelerini ilikle. Bilirsin bizim yaylayla sanayinin arası biraz var. Bir müddet gittikten sonra, gözlerinin önü bulanmaya, dili uyuşmaya başlamış. Şehre girerken motorun hâkimiyetini kaybetmiş, boylu boyunca yere savrulmuş. Etraftan millet koşup gelmiş. Bakmışlar montu ters giymiş, dili dolanan, gözleri kayık bir adam. Başlanmışlar söylenmeye;
—Bırakın gebersin. Sabahın köründe bu kadar zıkkımlanacak ne vardı? Utanmaz Herif.
Bizimki söylenenleri duyuyor ama bir türlü dili dönüpte derdini anlatamıyormuş. Zar zor elini kaldırıp işaretle yemek yer gibi yapıp, ağzında büyümüşçesine dilini çevirip bal yedim demek istemiş. Kimse ne dediğini anlamamış. Toplananlardan birisi kendine gelsin diye yanağına okkalıca bir tokat akşetmiş. Bir başkası
—Ya, arkadaşlar, içtiyse de günahı kendisine. Birimiz alıp şu SSK'ya götürelim demiş. Onlar aralarında tartışırken bizimki son bir çabayla yüzükoyun dönüp yüzünü, alnını yere sürtmeye gayret etmiş. Neyse alıp hastaneye götürmüşler.
Bu arada insan ( eşi) biraz kendine gelmiş. Doktora "bal,bal" diyebilmiş.Doktor hemen anlamış."Deli Bal'mı yedin?" Canhıraş "Hıııı !" Panzehir olan ilacı seruma katıp vermeye başlamışlar. Ya işte dikkat edilmezse öldürürmü bilmem ama çoğunun zararlı olduğunu, perişan ettiğini biliyorum.
—Peki, yüzünü yere sürmüş dediniz. Sözünüzü kesmedim ancak merak ettim. Neden?
—Toprak zehiri alır. Deli Bal yiyip zehirlenenler, boylu boyunca yere yatıp, hemen yüzlerini, alınlarını, ellerini toprağa sürterler.
Bu olay aklıma geldikçe gülüyorum. Ama bana bir başka mevzuyu çağrıştırdı.
Etrafımızdaki Müslümanlara hakkı tavsiye ediyoruz düşüncesiyle dozajını ayarlayamadığımız paylamalarımız bazen acaba "Deli Bal"amı dönüşüyor diyorum. Sıhhatli bedende "akıllı balın" besleyiciliği, katkısı tartışılmaz.
Eğer imanı soluma, sindirme yollarında hastalık meydana gelmişse tedavisi şart.
Tıpkı "Deli Bal"ın bir lokmasının şifa kattığı gibi. Bir ölçüsü nefsimizin, dostlarımızın, kardeşlerimizin tedavisi için menfaatimiz/menfaatleri icabı verilmelidir. Ölçüyü kaçırırda tasla boca edersek sonuç ortada. En hafifinden zehirlenmesine, kaza yapmasına, hastanelik olmasına/olmamıza yol açarız. Allah muhafaza tamamen kaybedilmesine de sebep olabiliriz.
Bal verirken bile ölçüyü kaçırmamak, dozajı iyi ayarlamak lazım.
Yoksa balla beraber bir kamyonda toprakla dolaşmamız icap edebilir…
http://www.satirbasi.com/?a=303
Deli Bal (acı bal) Nedir:
Çok güçlü bir baldır.Arının ,orman gülü(ağı çiçeği) denilen çiçekten ve kestane çiçeğinden karışık aldığı bal koyu renkli ve tadı hafif buruk olur Bu bala halk arasında deli bal denir.
Deli bal güçlü bir baldır.antibiyotiktir, antioksidandır.tansiyonu düşürür.öksürüğü keser.
Zonguldak,Bartın ve Amasra yöresinde madenciler arasında yaygın olan ve bir meslek hastalığı olan akciğer yetmezliğinin en iyi ilacıdır.
Bu yörede madenciler bu bal sayesinde rahat yaşarlar.Ancak bu bal çok dikkatli tüketilmelidir.Fazla yenildiğinde tansiyonu normalin altına düşürür. Hastanelik edebilir. Buna bal tutması denir.Bal tutması sonucu hastanelik olan vardır ancak şimdiye kadar bal tutması sonucu ölüm vakası olmadığı gibi, kalıcı bir etkisi olan bir kişi de yoktur.
http://www.bartinahasbal.com/
denizakvaryumu
06-08-2008, 16:01
ANZER BALININ FİYATI BELİRLENDİ
Rize Valisi Kasım Esen, Anzer balının dünyaca tanındığını ifade ederek, “Bu bölgedeki çiçekler ve doğa, Anzer balının kıymetini arttırıyor” dedi.
Rize'nin dünyaca ünlü Anzer balının bu yılki fiyatı, düzenlenen festivalde açıklandı.
Anzer balının kilosunun 480 YTL'den satılacağının açıklandığı festivalde, açık artırmaya çıkarılan 1 kilo bal 3 bin YTL'ye alıcı buldu.
Kısıtlı miktarda üretilen Anzer balından almak için Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, TBMM Başkanı Köksal Toptan ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın da kooperatife başvuruda bulunduğu belirtildi.
Rize'nin İkizdere İlçesi'ndeki ünlü Anzer Yaylası '5'inci Anzer, Bal ve Turizm Festivali'ne ev sahipliği yaptı.
2 bin 200 rakımlı yaylada gerçekleştirilen festivale Vali Kasım Esen, Kültür ve Turizm Müdürü İsmail Hocaoğlu, Emniyet Müdürü Şammaz Demirtaş, Anzer Ballıköy Tarımsal Kalkınma Kooperatifi Başkanı Şükrü Çatır ile çok sayıda davetli ve vatandaşlar katıldı.
Festivalde Vali Kasım Esen'in anonslarıyla el ele tutuşan vatandaşlar sevgi halkası oluşturdu.
Festivalde dünyaca meşhur Anzer balının satış fiyatı da açıklandı.
Geçen yıl 450 YTL'den satışa sunulan Anzer balının bu yılki satış fiyatı ortalama yüzde 7 artışla 480 YTL olarak belirlendi.
Fiyatı açıklayan Vali Kasım Esen, "Bütün çiçekler güzeldir. Biz sizi el ele tutuşturarak sevgi halkası oluşturduk. Dünya çiçekler gibi güzel olsun diye bunu yaptık. Dünyaca ünlü ve en güzel çiçeklerden üretilen bu balın bu yılki satış fiyatı 480 YTL'dir" dedi.
Anzer Bal Kooperatifi Başkanı Şükrü Çakır ise konuşmasında, geçen yıl Anzer balının fiyatının 450 YTL olduğunu hatırlatarak, devlet memuruna ve işçiye yüzde 6–7 zam yapılınca, kendilerinin de bu yıl zammı düşük yaptıklarını vurguladı. Çakır, balın rekoltesinin bu yıl yüksek olmasını beklediklerini de kaydetti.
Festivalde 480 YTL başlangıç fiyatıyla açık artırmayla satışa çıkarılan 1 kilo Anzer balını ise, işadamı Hızır Murtezaoğlu 3 bin YTL'ye satın aldı. Festival, yöre sanatçılarının şarkı ve türküleri ve halk oyunları ile devam etti.
ÖNCELİK DEVLET BÜYÜKLERİNE
Sınırlı miktarda üretilen Anzer balından alabilmek için şimdiden çok sayıda kişi Ballıköy Tarımsal Kalkınma Kooperatifi'ne başvuruda bulundu. Cumhurbaşkanı Abdüllah Gül, TBMM Başkanı Köksal Toptan ve Başbakan Recep Tayip Erdoğan'ın da yer aldığı belirtildi. Anzer Ballıköy Tarımsal Kalkınma Kooperatifi Başkanı Şükrü Çatır, “Her yıl devlet büyüklerimiz bizden bal sipariş ediyor. Bu yıl yine onların siparişlerini öncelikle karşılayacağız” diye konuştu.
ANZER BALI
İkizdere'nin 2 bin 300 rakımlı yayla köyü olan Ballıköy'de yaklaşık bin kovanda arıcılık yapılıyor.
Hava şartları ve çiçek florasının çok değişken olması nedeniyle yıllık ortalama 100 ila 200 kilo arasında Anzer balı elde ediliyor..
Anzer balının solunum hastalıkları başta olmak üzere pek çok hastalığa iyi geldiği belirtiliyor. Anzer balı, özel arılar tarafından özel çiçeklerden alınan polenlerden üretiliyor.
Yayla, kendine özgü 35 çiçek türünün yanı sıra yüzlerce çeşit bitkiye de ev sahipliği yapıyor. Yurtiçi ve dışından talep olan Anzer balı, önceden sipariş alınarak sınırlı miktarda satılıyor
http://www.rizedeyiz.com/modules.php?name=News&file=article&sid=8471
http://balpetek08.blogspot.com/
Bu durumda gerçek bal buzdolabında donmaz-şekerlenmez - kristalize olmaz diyebiliriz.
Sayın deniz akvaryumu, bal bir sıvıdır ve her sıvının bir donma sıcaklığı vardır. Her balında kendine göre bir donma sıcaklığı olduğunu düşünüyorum. Bence gercek bal donar ancak donma şartlarına ulaştığı zaman. Sizin dolapta donmayan ballarınıza sözüm yok. Donmaması bitki örtüsü ile alakalı olabilir.Ya da dolabın sıcaklığı onun donmasına yeterli değildir. Geçmiş yıllarda hasat ettiğim hayıt balı kıristalize olmadı. Egedeki ballar çok hızlı donar bunun sebebi de pamuk balıdır. Soğuğu görünce 20 gün bile dayanamaz.Ayçiçek balı daha da hızlı donuyor. Ancak saf çam balı kıristalize olmuyor.
Lonicera
13-09-2008, 18:35
Anzer Balı Türkiye’de üretilen ve Dünyada eşi emsali bulunmayan kır çiçek flora örtüsüne sahip olan, İngiliz-Alman botanikçilerin yaptığı araştırmalarda 450-500 çeşit çiçek bulunan, bunların içinde 80-90 tane endemik çiçek yalnız Anzerde yetişmekte ve bu çiçeklerden arıların topladığı bal dertlere deva hastalıklara şifa dünyaca ünlü Anzer çiçek balıdır.
Haziran ayinin ilk haftasıyla birlikte kısmen karlı bölgelerde kardelenlerle birlikte bahara ve yeşilliğe ilk adımını atan Anzer, müthiş güzelliğini haziranla başlayıp temmuzda zirveye taşıyıp ağustosta tamamlar. Haziranın son haftasında gözlerini çiçeklere açan arılar ağustos ayinin ortasına kadar ballarını tamamlarlar.
Anzerde İklim şartlarına bağlı olarak ağustosun birinci **** ikinci haftasında sağılma (hasat edilme) denilen işlemle ballar kovanlardan alınır. Hava şartlarının etkisine, çayırların (çimenlerin) erken biçilmesine bağlı olarak bal üretim miktarı değişkenlik arz etmektedir. Çok az, hatta hiç olmadığı yıllar olmuştur.
Anzerde ağaç yetişmemektedir bu yüzden Anzer balında sadece Anzer yöresinde yetişen endemik çiçeklerin polenleri bulunmalıdır aksi taktirde gerçek Anzer balı değildir. Anzer balının sahte olup olmadığını anlamak için polen analizi yapılmaktadır.
Anzer balına dışarıdan şeker veya herhangi başka bir katkı maddesi verilmemektedir. Anzer balı ısıl işlem görmeden sağılmaktadır. 40 °C`nin üzerindeki sıcaklıklar balın içindeki enzimleri ve polenleri etkisiz hale getirdiğinden soğuk sağım yapılmaktadır.Anzer balı ekmeğe sürülüp kahvaltıda tüketilen normal ballardan değildir. Anzer balı genellikle hastalıklara şifa niyetiyle tüketilmektedir..
Anzer balı Ankara Hacettepe Üniversitesinde analiz edilip garantisi tescil edilen bir baldır.
Anzer balı dededen toruna, Osmanlı İmparatorluğundan beri ilaç olarak kullanılarak gelmektedir. Osmanlı Padişahlarına Anzer balı kuvvet macunu olarak verilirdi. Anzer balı birçok hastalığın şifa kaynağıdır
KAYNAK:http://www.anzerbali.com/
Benimde kayın pederim arıcılıkla uğraşıyor çorumda. Banada geçtiğimiz senelerde bal vermişti ve kışın donduğunu söyledim. Oda bana gerçek balın donduğunu diğer donmayanların katkı maddeleriyle desteklenerek mağza raflarında yıllarca kalabildiğini söyledi. Bilgilerinize.
Mehmet Can
15-09-2008, 10:05
Bence balın donmasıyla kristalize olmasını karıştırıyor olabiliriz.
Bence balın donmasıyla kristalize olmasını karıştırıyor olabiliriz.
İkiside aynı şey yani balın katı hale geçmesi...
Mehmet Can
17-09-2008, 00:20
Ben aynı fikirde değilim KAMİL35. http://www.bababal.com/icerik.php?cid=143
Ben aynı fikirde değilim KAMİL35. http://www.bababal.com/icerik.php?cid=143
Teşekkürler Sayın Enigma, yazıyı okudum bilgilendim.Bilimsel manada düşündüğümüzde haklısınız.Yukarıdaki yazım da akademik bir yazı değil zaten. Ama halk arasında bal şekerlendi, dondu, oturdu ve kristalleşti büyük ihtimalle aynı anlaşılıyor. Yukarıdaki yazılarımda da aynı anda kristalleşme ile donmayı birlikte kullandım. Ama bundan sonra kullanmayacağım. Artık sadece kristalize oldu sözü bana yeterli. Aydınlattığınız için sağolun.
Bir de arkadaşlar daha önce de sormuştum sağılmış petekleri nasıl muhafaza edeceğiz. Soğuk hava deposu, kükürt dumanı (duman pek etkili olmadı dün üçüncüye verdim üçergün arayla, güve faaliyete geçmiş), naftalin (zaten kansorejen) bunların dışında bir çözümü olan varsa lütfen paylaşsın...
denizakvaryumu
17-09-2008, 13:33
http://www.yoresel-urunler.com/urun_detay.asp?pid=10835
http://www.yoresel-urunler.com/urun_detay.asp?pid=10655
Yukardaki linklerden de gerçek balın donduğu-kristalize olduğu ortaya çıkıyor.
Şimdi benim merak ettiğim kestane balının buzdolabında 4-5 derecede kristalize olup olmadığı.
Eğer oluyorsa, benim buzdolabında duran ve kristalize olmayan kestane balımın, sahte olduğu ortaya çıkacak :(
denizakvaryumu
17-09-2008, 14:01
1 KG- BALIN BESİN DEĞERİ
60 portakal veya
50 yumurta veya
5 kg. süt veya
5 kg. et veya
26 adet muz veya
12 kg. şeker ihtiva eden sebze değerindedir
http://site.mynet.com/posofaricilik/ticaret/id1.htm
1 KG- BALIN BESİN DEĞERİ
60 portakal veya
50 yumurta veya
5 kg. süt veya
5 kg. et veya
26 adet muz veya
12 kg. şeker ihtiva eden sebze değerindedir
http://site.mynet.com/posofaricilik/ticaret/id1.htm
Sayın Denizakvaryumu sanırım ben bu aralar bir tavuk çiftliği kadar yumurta yemiş sayılıyorum:)
Bilgiler ilginç bunu kayınpederimle paylaşıcam.Teşekkürler.
denizakvaryumu
18-09-2008, 08:53
Afiyet olsun,
balın yararı tartışılmaz, polen ve arı sütünü de unutmayın derim .Bu karışımla kışı sorunsuz ve sağlıklı olarak çok rahat geçirebilirsiniz.
Petek balı paket yapıp satıyorlar ya midem almıyor. O yapış yapış balı elleri ile tutup kesiyorlar. Bal bu yıkanıp, kaynatılmıyor da. Bence hiç hijyenik değil. En iyisi reçel. Evde mis gibi temiz temiz yapıyorum. Arı mı yaptı, şeker mi var kansorejen mi, kaç kişi elledi derdi olmuyor. :)
denizakvaryumu
04-11-2008, 07:08
51819
Evet size kesinlikle katılıyorum :)
Bu olumsuzluğu önlemek için tahta karakovanlarda, artık 15x15 çıtalama ya da yuvarlak çıtalamaya geçildi yani el değmeden, çıtalardan tutulup, çıtasıyla satılıyor.
http://balpetek08.blogspot.com/2008/05/ordu-modeli.html
Benim herkese tavsiyem; karakovan balını kesilmeden satın almaları yani çıtalı olarak.
Konu çıtalı karakovandan açılmışken kendi karakovanımın linkini de veriyim ki çıtalı karakovan balını herkes görsün :) Benim çıtalar 21x21
http://www.agaclar.net/forum/showpost.php?p=301610&postcount=18
Küçük petekler çok hoş. Ama bence daha hijyen olmalı. Havadaki toz bile yapışır. Mesela kovandan çıkar çıkmaz çok temiz paketlenmeli ve kesinlikle el değmemeli.
Sayın denizakvaryumu bu peteklerde balınız olursa ilk alıcısı benim :)
denizakvaryumu
04-11-2008, 09:19
Sayın denizakvaryumu bu peteklerde balınız olursa ilk alıcısı benim :)
Bu senenin ilk hasadı yapıldı, sadece 2 çerçeve olarak :)
Balların tadına bakan kuzen de bu işe merak sardı, ona da bir karakovan ayarladık.Seneye sanırım tüm sülale hijyenik karakovan balının tadına bakmış olacak :)
Her zaman belirtiyorum malın iyi olmasının yanında sunum ve paketleme de çok önemli.
Sizin belirttiğiniz gibi kovandan çıkar çıkmaz çıtalı olarak hemen paketlenen bir bal fotosu, satışları patlatır.Olması gerekeni de budur.
Forum üyesi Fahri Beye de , çıtalı karakovan balı satması için forum olarak bir baskı kurduk :D
Sanırım seneye Fahri Bey de, çıtalı karakovan balı satacak.Bu sene ballar kesilmiş ve çıtasızdı.
Bir de hep aklıma takılmıştır. Şu anzer balı neden bu kadar pahallı? Özel olabilmesini anlıyorum ama bu kadar pahallı olmasına anlam veremiyorum.
Üretimin az talebin çok olmasından ise çok kötü.
denizakvaryumu
04-11-2008, 09:53
Şu anzer balı neden bu kadar pahallı?
Anzer balının pahalı olmasının nedeni, bildiğime göre anzer çiçeğinden kaynaklanmakta.
Anzer balı ,yaylaya adını veren anzer çiçeğinden üretilmekte ve sadece bu yörede yetişmekte...Bu nedenle de pahalı olmakta diye biliyorum.
http://www.agaclar.net/forum/showpost.php?p=296655&postcount=13
Bir de bu balın her yılki alıcı listesinde iş adamları- politikacılar-bürokratlar yer alırsa ve "para sorun değil" yaklaşımı olunca bu balın fiyatı ucuz bile.
anzer çiçeği diye bir çiçek yoktur sadece o bölge flora açısından çok zengin bir bölge iç anadoluda bir arı 15 çeşit çiçekten nektar alıyorsa karadeniz bölgesinde 30 çeşit çiçekten nektar alıyor. balın değeri ve kalitesi bence burdan
denizakvaryumu
04-11-2008, 11:28
Anzer balında; çiçek fazlalığı fiyatda belirleyici unsur ise, aynı durumun Macahel' de, Kars'da,Pülümür'de, Pervari'de de geçerli olması lazım.
Belirttiğim bu yerlerde de çiçek sayısı çok fazla ama balın kg fiyatı 90 YTL yi aşmıyor.
Anzer balındaki fiyatta ana belirleyici faktörün;
farklı çiçek türlerinden daha çok, bu yörede yaygın olan anzer çiçeğinden yani Thymus praecox subsp. Caucasicus var. Caucasicus olmasından kaynaklandığını sanıyorum.
copur 09
04-11-2008, 13:24
Sayın Denizakvaryumuna katılıyorum. İyileştirici etkisi olmasa bu kadar talep görmezdi. Bence arıcılık yapan arkadaşlar bazı özel kovanlarını yörelerinde ki şifalı bitki olan alanlara koymaya çalışmalı.
denizakvaryumu
04-11-2008, 13:26
Bal konusu altında Türkiye'de marka olmuş balları tanıtmakta da fayda var.
Anzer balını herkes biliyor, şu anda Türkiye'nin en pahalı ve en çok aranan balı.
Sonrasındaki ballar;
PERVARİ BALI
Siirt Pervari ilçesinin yöresel yetişen bal ve petek bal arasında en önemli olanı şüphesiz ki çok eski zamanlardan bu tarafa haklı bir şöhrete sahip olan Siirt Pervari Balıdır. Pervari balı diğer ballar' dan ayrılan bir çok özelliğe sahiptir. Bu bal geleneksel usullerle kara kovan ve örme sepetlerde üretilmektedir.
Siirt Pervari kara kovan balının önemli bir özelliği gerek örme sepetlerin, gerekse veya bir metre uzunluğunda, 30 santim kalınlığında yuvarlak dut ağacının içi oyularak yapılan kara kovanların içine, temel petek konulmamasıdır. Diğer suni peteklerden farklı olarak, arıların içini doldurdukları temel petek de arılar tarafından yapılmaktadır.
Bu sebeple kara kovan balının peteği de rahatlıkla yenilebilir ve şifalıdır. Pervari Balı diğer birçok yöremizde üretilen sarı renkli ballara göre daha beyaz renklidir ve orijinal Pervari Balının üretiminde kesinlikle şeker, yem, katkı maddesi vb kullanılmamaktadır. Pervari Balı'nın, kalp, karaciğer, bağırsak, mide, tansiyon, kan dolaşımı ve damar hastalıklarına iyi geldiği bilinmektedir.
Sigara içenlerin yemek borusunu temizlemek için de tercih ettiği balın, afrodizyak etkisi de vardır. Bu özellikleri sebebiyle Pervari Balı ülkemizde şifa kaynağı olarak görülen ve aranan birkaç baldan birisidir.Lezzeti, şifası ve kalitesiyle aranan bir bal olan Pervari Balı Osmanlı Sarayında da tüketilen bir bal olarak bilinmektedir.
Yazar M.Lütfi İKİZ anılarında Paris’te sürgünde bulunan Osmanlı Padişahlarından Sultan Abdülhamid’in oğlu Abid Efendi’ye sürgüne gönderilmeden önce sarayda yaşarken çok sevdiğini bildiği Pervari Balını göndermeyi ihmal etmediğini anlatmaktadır.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın, kendisiyle röportaj yapan Hasan Kaçan'a, 'Ben Enerjimi Pervari Balına borçluyum' dediği bu balın sırrı, Siirt'in Pervari İlçesi'ndeki Yazlıca (Herekol) Dağının taze çiçeklerinden gelmektedir. İlçede 600 metre ile 3000 metre arasında değişen yükseltiler çok zengin bir flora kaynağı sunmaktadır. Üçgül, yonca, adaçayı, kekik, ballıbaba, peygamber çiçeği, geven, engerek otu, sığır dili, fiğ, kenger gibi yüzlerce çiçek ve bitkilerin oluşturduğu flora çeşitliliği ve nektarlı bitki bolluğu da balın kalitesini etkileyen çok önemli faktörlerdir.
Pervari Balının çok eski tarihlerden bu tarafa tanınması, halkımızın bu bala olan ilgisi sebebiyle yöre balının korunması, istismarının önlenmesi amacıyla Türk Patent Enstitüsüne başvurulmuştur. Pervari Balı, 555 sayılı Coğrafi İşaretlerin Korunması Hakkındaki Kanun Hükmünde Kararnamenin 12. maddesi gereğince 27.07.2003 tarihinden geçerli olmak üzere Türk Patent Enstitüsü tarafından tescil edilerek korumaya alınmış ve bu karar 27.07.2003 tarihli Resmi Gazetede ilan edilmiştir. Pervari Balı bu anlamda korumaya alınan ilk bal olma özelliğini taşımaktadır.
http://www.yorekilim.com/siirt-pervari-baly/karakovan-pervari-baly/prod_87.html
PÜLÜMÜR BALI
Pülümür , uygun ekolojik yapısı, zengin florası , koloni varlığı ve işgücü olanakları bakımından çok büyük bir arıcılık potansiyeline sahiptir. Son yıllarda ilçede arıcılık sektöründe büyük gelişmeler olmakta , koloni sayısında ve toplam bal üretiminde artış olmaktadır.
Pülümür’ de arıcılığın gelişmesinde, ilçemizin arıcılık için uygun şartlar taşıması önemli rol oynamıştır. Bunun yanında arıcılığa başlamak için tarlaya, büyük oranlarda sabit yatırıma ihtiyaç duyulmaması arıcılığın hızlı gelişmesinde rol oynamaktadır. Ayrıca arıcılığın toplumun her kesimi (bay, bayan, yaşlı , genç) ve meslek grupları tarafından yapılması bu günkü kovan sayımıza ve bal üretimine ulaşmamızda etkili olmuştur.
Pülümür’ ün bölge itibari ile Doğu Anadolu Bölgesinde bulunması ve karasal iklim kuşağında yer alması gezici arıcılığın yapılmasını zorunlu kılmaktadır. Son derece elverişli doğal bitki örtüsüne sahip olan ilçemizde, mevsimsel olarak polen akımı ve akabinde nektar akışı başlamaktadır.İlçenin coğrafi durumu ve ekolojik yapısı münasebetiyle bölge bölge nektar akışı Ağustos ayı sonuna kadar devam etmektedir.
İlçemiz arıcılığının gelişmesinde en önemli faktörlerden biri de , ilçede ilki 1990 yılında yapılan ve 1995 yılından itibaren geleneksel olarak her yıl kutlanan “ Pülümür Bal Festivali” ‘ dir. Bu festivaller ile hem ilçenin , hem de üretilen doğal kırçiçek balının tanıtımı yapılmaktadır. Pülümür yaklaşık 15000-20000 arılı kovanı barındırabilecek kapasiteye sahip en önemli bal üretici merkezleri arasındadır. İlçemizde 9500 adet arılı kovandan yılda ortalama 160-180 ton bal üretimi yapılmaktadır
Kovan başına düşen ortalama bal verimi Türkiye’ nin yıllık ortalama bal üretiminin üstündedir. İlçede üretilen bal kısmen Köylere Hizmet Götürme Birliği Başkanlığı tarafından işlenip etiketlendikten sonra yurt genelinde Migros ve OYPA gibi büyük alışveriş merkezlerinde satışa sunulmaktadır
İlçemizde her yıl geleneksel olarak Eylül ayının ilk haftasında Bal Festivali yapılmaktadır. Bu yıl “Pülümür 10. Geleneksel Bal Festivali “kutlamaları yapılacaktır.
http://www.tunceliozelidare.gov.tr/S...=2&SayfaNo=676
KARS-ARDAHAN BALI
Tamamen Organik:
“Kafkas Arısı Çiçek Balı” olarakta bilinen Ardahan-Kars balı, Ardahan'ın mera ve yaylalarında doğal olarak yetişmekte olan yüzlerce çeşit polen ve nektar kaynağı çiçekten üretilmektedir.
Yöremizde tarımsal amaçlı ilaçlama ve gübreleme de olmadığından, üretilen bal tamamen doğaldır. Bunun ispatı da son derece kolaydır. Çünkü bilindiği gibi Kars ve Ardahan yöresinde ekonomik değeri olan hiç bir tarım ürünü üretilmemektedir. Bunun sebebi ise İlklim koşullarından kaynaklanmamaktadır. Dünyanın en verimli toprağı olan Çernozyum toprağına sahip olan Kars-Ardahan yöresinde ne yazık ki yazın dahi sıcaklığın eksi (-) seviyelere ulaşması yani don olayının olması, bölgede tarımın yapılmasına engel olmaktadır. Tabii ki bölgemizde tarımda yapılmaktadır, fakat bu hayvancılığa bağlı tarımdır. Bölgede yetiştirilen tarım ürünleri Buğday-Arpa ve Yulaf dışına çıkmamaktadır.
Bilindiği gibi bu bitkiler içinde ilaçlama v.b teknikler yapılmamaktadır. Çünkü gerek yoktur. Buda bölgenin yeşil bitki örtüsünün tamamen organik olduğunun bir göstergesidir. İşte bütün bu sebeplerden dolayıdır ki Ardahan Balı tamamen organiktir, yani naturel doğa ürünüdür.
http://www.karsardahanigdir.net/bal.htm
MACAHEL BALI
Borçka'da üretilen Macahel balı Anzer balına alternatif
Doğu Karadeniz Bölgesi'nin yurtdışında da tanınan Anzer ve Yente balına Arvin'in Borçka ilçesindeki Macahel yöresinde üretilen ve adını yöreden alan Macahel balı rakip çıktı. Gerek bünyeye olan faydaları gerekse kalitesi bakımından Anzer ve Yente balı ile aynı sonuçları verdiği öne sürülen Macahel balı, bu iki balın aksine yörede yetişen çiçeklerden değil, kestane, ıhlamur ve meyve ağaçlarının çiçeklerinden alınan nektar özleriyle üretiliyor.
Macahel balının üretimini gerçekleştiren arıcılar, bu balın romatizmadan kansere, solunum yolu hastalıklarından ülsere kadar birçok hastalığa iyi geldiğini ve bu etkinin kanıtlandığını belirtiyorlar. Ürecilerin tek sıkıntısı Macahel balının Anzer ve Yente balı kadar tanınmaması
http://www.byegm.gov.tr/yayinlarimiz/ANADOLUNUNSESI/177/AND34.htm
YENTE BALI
Yente Balı
TSE kürsüsünden 3. kez yüzü ak çıkan Yente Balı hastalıkların şifa kaynağı oluyorken, Çayiroba Köyü muhtarı Remzi Gündoğdu Yente Yaylası çiçeklerini korumaya alacaklarını söyledi. Bir süre önce İsviçre, Almanya ve Fransa'dan Uzungöle tatile gelen tıp uzmanları ilaç sektöründe kullanmak üzere yaptıkları kaliteli bal araştırması sonucunda Çaykara ilçesinin yüksek kesimlerinde yetişen çiçek yoğunluğuna hayran kaldılar. Sağlık uzmanları, Çaykara ilçesine bağlı Çayiroba Köyü Yente Yaylasında yetişen 350 dolayındaki çiçek türü üzerinde yaptıkları incelemeler sonucu bu çiçeklerden elde edilen balı beraberinde götürerek bal üzeride yaptıkları çalışmalar sonucunda yente balının ilaç sektöründe kullanılabileceği haberi Yente Arıcılarını sevindirdi. 25 Yıldan beri İsviçre'de sağlık sektöründe çalışan Türk Doktoru Prof. Dr. Ali Tezkan nezaretinde Fransa ve Almanya'daki meslektaşları ile Gecen yıl Uzungöle tatil yaptıkları sırada Bölgede yaptıkları araştırmalar sonucu Yente Yaylası'nda elde edilen balın çok değerli olduğunu ve bu yıl yapılacak bal hasadının tamamını istediklerini söyleyen Çayiroba Köyü Muhtarı Remzi Gündoğu ve Yente balı üreticisi emekli öğretmen Ahmet Hacımahmutoğlu, "Yente balımızın bu denli kaliteli olması, kendimizden çok hastalarımız adına sevinmemize vesile oldu. İlgili uzmanlar balımıza sahip çıktı. Özellikli mide, bağırsak, aşırı kilo alma, boğaz enfeksiyonları ve kanser hastalık riskinin önlenmesi ilaçlarında kullanılacak olan Yente Balı'nın bu yılki hasadına yurt dışından gelen talebin sevincini yaşıyoruz.” dediler. Öte yandan Çayiroba Köyü Muhtarı Remzi Gündoğu, balımızın bu kadar değerli olduğundan dolayı yaylamıza köyümüzün haricinde başka korsan arıcıların girmesine izin vermeyeceklerini söyledi. Bu nedenle bu yıl Yente Yaylası'na köyümüzün arıcılarından başka hiçbir arıcının gelmemesini istedi
http://cayiroba.org/sayfa/yentebali.aspx?t=tanitim
ERZİNCAN - REFAHİYE BALI
Erzincan’ın Refahiye ilçesinde üretilen çiçek balı, Erzurum’da açılan Doğu Anadolu Tarım ve Hayvancılık Fuarı’nda katılımcıların beğenisine sunuldu.
Erzurum Valisi Sami Bulut tarafından açılan fuarda tarım ve hayvancılık sektöründe faaliyet gösteren firmalar ürünlerini sergiliyor. Erzincan Tarım İl Müdürlüğü’nden de teknik bir heyetin katıldığı fuarda, Erzincan’dan Refahiye Tarım Kredi Kooperatifi tarafından bir stand açıldı.
Refahiye Tarım Kredi Kooperatifi Müdürlüğü tarafından Tarım ve Köyişleri Bakanlığı’nın sağladığı yüzde 50’lik hibeyle kurulan Kayı Bal Paketleme ve Ambalajlama Fabrikası tarafından açılan stand fuarda büyük ilgi görüyor. Fuarın giriş bölümünde açılan standa katılımcılara “Kayı Balı” ikram edildi. Erzurum Valisi Sami Bulut ve diğer protokol mensuplarının büyük beğenisini kazanan “Kayı Balı”na halk da yoğun ilgi gösterdi.
Erzincan İl Tarım Müdürü Ali Lek, fuarda Refahiye’de üretilen Kayı Balı’nın tanıtımının yapılmasının son derece önemli olduğu belirterek, Erzincan’da arıcılık sektörünün yoğun bir şekilde faaliyet göstermesinin bal sektöründe Erzincan’ın yerini bir kez daha göstereceğini kaydetti. Erzincan’da 70 bin dolayındaki arı kovanında bal üretimi yapıldığını kaydeden Ali Lek, “Erzincan’da sahip olduğumuz flora arıcılığı için son derece müsait. Özellikle kekik geven gibi bitkilerin yaygın olması ülkemizin en kaliteli ballarının Erzincan’da üretilmesini sağlıyor. Geçtiğimiz yıl içerisinde Bakanlığımızca verilen hibe ile Refahiye Tarım Kredi Kooperatifimiz tarafından tesis edilen bal fabrikası ile gerek marka gerekse ambalaj konusunda sağlanan avantajlarla bugün fuarlarda Erzincan Balı tanıtılır duruma gelmiştir” diye konuştu.
Refahiye Tarım Kredi Kooperatifi Müdürü Ahmet Sazlı ise “Fuara Erzincan’ı temsil eden tek firma olarak balımızın kalitesini fuarı gezmeye gelenlere tattırarak da ispatlıyoruz. Artık Erzincan Balı ülkemizde kaliteli markalardan birisi olarak tanınmaktadır. Amacımız elbette Erzincan’ın ve Erzincanlı arıcılarımızın ürettiği balın tanıtımın yapmak. Bu tür fuarlar bizim için çok önemli bir fırsattır.” dedi.
http://haber.turk724.net/111052/haberler/Erzincan-Bal%C4%B1-Fuarda-B%C3%BCy%C3%BCk-%C4%B0lgi-G%C3%B6rd%C3%BC
ZARA BALI
Zara ilçesinin iki ismi vardır: Koçgiri ve Zara. Zara adı Selçuklular zamanından beri kullanılmaktadır. Rivayete göre 12. yy'da bölgede yaşamış Zaro isimli nüfuzlu birisinden kaynaklanmaktadır. Zara adı Anadolu Selçuklu Sultanlarından Alaaddin Keykubat'ın Şeyh Merzuban Hazretlerine verdiği vakfiyede de zikredilmektedir. Zara 19.yy başlarında Koçgiri adıyla Sivas sancağına bağlı önce nahiye sonra kaza olmuştur. Bu yöreye ismini veren Koçgiri aşireti Kanuni Sultan Süleyman zamanında Dersim'den alınıp Zara civarina yerleştirilmiştir.
Zara da Üretilen bal iklim özelliklerini ve florasının uygun olması nedeniyle kendine has tat, aroma ve görünümüne sahip bir bal olup kekik, nane, ballıbaba, keven, böğürtlen, söğüt taş yoncası ve sütleğen bitki kaynakları içerir. Bu bitkilerden elde edilen balların kolay hazmedilmesi ve ayrıca tat, aroma, renk gibi fiziksel özellikleri duyu testiyle kolaylıkla diğer ballardan ayırdedilmektedir.
http://www.sivaszarabali.com/
denizakvaryumu
04-11-2008, 13:55
Bal bakteri barındırmaz.
Bütün canlıların yaşamlarını devam ettirebilmek için bir miktar neme ihtiyacı vardır, bakteriler balla temas ettiklerinde nemden yoksun kalır ve yok olurlar ayrıca balın asidik tepkisi de bakterilerin yaşaması için uygunsuz bir ortam oluşturur.
İnsan vücudunu etkileyen birçok mikroorganizma balda yok olur, bal içinde bakteri barındırmamakla kalmaz aynı zamanda bir bakteri yok edici olarak kullanılır.
Dr. w. sackett bal sayesinde tifo mikroplarını 48 saat içinde yok etmiştir, dizanteri mikropları 10 Saat içinde yok olmuştur. ( murray hayt, the world of beas, coward mcnann ınc, n.y.s 185)
Vücutta kemik ve dişlerin teşekkülünde önemli rol oynayan minerallerin balda bulunuşu kansız kalmış şahıslar, büyüme ve gelişme çağındaki gençler ve her yaşta insanların beslenmelerinde önemli rol oynamaktadır.
http://www.karahanbal.com/balhakkinda.html
--------------------------------
BUNLARI BİLİYOR MUSUNUZ?
Bal arılarının, 450 gr bal üretebilmek için 2 milyon çiçeğe konmaları gerekiyor.
Bir kovan arı yarım kiloluk bal için 88 km kadar uçar.
Bir işçi arı hayatı boyunca 1/12 çay kaşığı bal yapabiliyor.
Bir bal arısı yaklaşık olarak saatte 24 km hızla uçabilir.
Bir arının dünyanın etrafında dolaşabilmesi için 2 yemek kaşığı bala ihtiyacı vardır.
Her bir bal peteğinin 6 yüzü vardır.
Bir bal arısının 4 kanatı vardır.
Bir bal arısı bir seferlik polen toplama gezisinde 50-100 çiçeği ziyaret eder.
Arılar birbirleriyle dans ederek iletişim kuruyorlar. Bir bal arası dans ederek diğer bir bal arısına nektarın ve polenin nerde olduğunu işaret ediyor. Dans yönü ve uzaklığı anlatmaya yardımcı oluyor.
Arının yarım kilo bal yapabilmesi için 3 milyon 750 bin defa çiçeğe konması gerekir.
1 kilo bal yapabilmek için 40 bin adet arının 6 milyon adet çiçeği dolaşması gerekir.
Arılar mavi rengi ayırt edebilirken, kırmızı rengi, koyu gri ve siyah olarak algılarlar.
Bal arıları bir peteği doldurabilmek için 100 milyon çiçeğin nektarını emiyor ve 100 bin km kanat çırpıyorlar.
Araştırmalara göre bir koloninin 1 kilo bal üretmesi ve yaşamını sürdürebilmesi için 8 kilo bal tüketmesi gerekmektedir. Bunu yapabilmesi için kat ettiği yol yaklaşık olarak 6 kez dünya çevresinin dönülmesine eşittir.
Bal arıları dakikada 11400 kez kanat çırpar bu da vızıltı sesinin nedenidir
http://www.karahanbal.com/bunlaribiliyormusunuz.html
denizakvaryumu
04-11-2008, 15:07
Gerçek bal testleri labarotuvar ortamlarında yapılmaktadır.Bu gün Türkiye'de gerçek bal testlerini yapan yanılmıyorsam 2 adet labarotuvar vardır.
Ancak yıllardır halk arasında söylenen testler de var, bunlardan bazılarını buraya yazıyım.
-----------------------------
...çiçek balı ile şeker karıştırılmış balı birbirinden ayırt etmek için bazı püf noktalar verdi. Kibrit çöpü ya da parmağa alınan bir bal damlasının ışığa tutularak içerisinde şeker olup olmadığının ayırt edilebileceğini söyleyen Kutlu, “ Aldığımız bal damlasını şiddetli bir ışık kaynağına tutarız. Birazdan sarkmaya başlayan bal damlasında ışıklar sol tarafta toplanırsa çiçek, sağ tarafta toplanırsa şeker karıştırılmış baldır.
Ancak sağ tarafta toplanan ışık her zaman şeker karıştırılmış bal anlamına gelmez bazen kaynağı çam ve farklı bitkiler olan ballar da ışığı sağ tarafta toplar. Bizim için önemli olan aldığımız balın çiçek balı olmasıdır. Onun için alacağımız balın ışığı mutlaka sol tarafta toplanmalıdır” diye konuştu
http://www.bingolonline.com/simifa/modules.php?name=News&file=article&thold=-1&mode=flat&order=0&sid=7078
____________________________
Bir de kibrit testi var, kibrit ucuna sürdüğünüz bal ile kibriti yakarsanız gerçek bal, yanmazsa şekerli bal diye biliyorum.(ancak yanma cızırdıyarak olacak)
____________________________
elinize bir sabit kalem, ( kurşun kalem değil ) yani ucu ıslandığı zaman mor renk yazan kalem alın, bala uç kısımını daldırın sonra parmağınıza sürün renkli olarak çıkıyorsa bal karışıktır, çıkmıyorsa hakiki baldır .
______________________________
Çam ve kestane balının haricinde soğuk havada donma yapmaz ise bal sahtedir... Zeytin yağının donması gibi kavanozun alt kısımları donma yapar ise hakiki baldır.
_______________________________
Kestane balı bira gibidir,bir kere yediğinizde 1 saat sonra tuvalete gitseniz , bal gerçekse sidikte bal kokusu olur .
___________________________________
35 derece sabit sıcaklıkta çözülen baldaki şeker erimez bal erir, takribi 20 gün sürer.
Glikoz su gibi donar şekil değiştirmez,bal ise donduğu zaman krema kıvamını alır eğer şekerden dolayı olmuş olsaydı özü şeker olan reçelde böyle donardı
___________________________________
hakiki bal elinize bir parmak alıpta ılk su altına tuttuğunuz zaman kendi kendine parmaktan düşer hiç bir yapışkanlık kalmaz elinizde.şişeyi ters çevirdiğiniz zaman şişe tabanındaki son hava kabarcığı büyük olur ve çok yavaş şekilkde hareket eder.
_____________________________________
bir çay kaşığı balı ocakta ısıtın, kaynama neticesinde balın renginde bir sorun yoksa o gerçek baldır eğer kahverengiye çalarsa o şekerle üretilmiş sahte baldır...
______________________________________
balı kaşıkla alıp yere döktüğünde sahte bal uzayıp resmen örümcek ağı gibi havada uçar
_____________________________________
kalitesiz bal dondugu zaman, donuk yeri yiyin, sanki toz seker yiyiyor gibi olur, kıtır kıtır..
ama kaliteli bal dondugu zaman yediginizde kıtırlık yoktur.. sanki margarin gibi oluyor
____________________________________
http://www.turkeyforum.com/satforum/archive/index.php/t-58590.html
öğretmen
04-11-2008, 17:13
Sayın Denizakvaryumu, bunlar doğru...Ancak çam balı da donar.Neden derseniz; arı, sadece çamdan bal almıyor.Çevredeki çiçeklerden de bal alıyor.Saf çam balı çok zordur.Arıya çamdan al,çiçekten alma diyemezsiniz...Çam balı yiyeceğimize çiçek balı yiyelim.Çünkü çiçek balı daha yararlı.
Donmuş balı bir tabağa (ısıdan çatlamayacak) koyalım.Çaydanlığın üzerine oturtun.İki dakika sonra sıvı haline dönüşür.Afiyetle yersiniz..
Kavanozlarda fabrika üretimi olan ballar hakkında düşünceniz nedir?
caucasus
09-11-2008, 20:16
Bence fabrika ballarının bir çoğu beş para etmez, nedeni ise herşey de olduğu gibi bal konusunda da bir hayli merdiven altı tabir edilen fabrikalar var. Tüketilecekse marka kullanılmalı **** bildik yerden alınmalı.
Yanlış anlama olmasın ben bütün fabrikalar **** bütün ürünler kötü **** hatalı demiyoru sadece seçiçi ollunması yeterli olur zannediyorum.
Ben köy'e arı almadan önce kavanoz da kaliteli bir markadan bal alıyordum ancak daha sonradan öğrendim ki oda diğerleri gibi şişirme tabiri ile için de bal oranı düşük şeker ve katkı maddesi yüksek ürün satıyormuş, ben bir de bu ürünü arkadaşlarıma öneriyordum. Şahsen şok oldum ve artık sadece kendi ballarımdan yiyorum.
Fabrika dolumu ballara ben de güvenmiyorum. Haberlerde hep duyuyoruz. Büyük marketlerde 12 ytl ye çiçek ve çam balları satılıyor. İnsaf ben parekende 15 ytl ye bal satıyorum işin içinden çıkamıyorum. Bal üç beş el değiştiriyor 12 ytl ye kurtarıyor!!!!???? Şuan 8. yerimdeyim. (kovanları yer değiştirme sayım.) İnşaallah bir sağım (bal hasadı) daha yapacağız durum öyle gözüküyor. 39 kovanla yaptığımız masraf belli aldığımız bal belli. Aslında şuan 20 ytl nin altında bal arıcıyı kurtarmaz. Ama haksız rekabet arıcıyı vuruyor. Memlekette denetim Yok!! Ne Yaparsın?
caucasus
11-11-2008, 09:54
O zaman dar gelirli kişiler ya bal yemiyecekler, **** bal diye satılan içeriğinde ne olduğu belli olmayan taklit ballardan faydalanacaklar. Bir seçenek daha var o da benim gibi 2 kovan arı alıp köye bırakacağız ve kendi balımızı yetiştireceğiz. :)
Maaliyetin arttığı bu zamanlar da bal fiyatlarının da artmasını normal karşılamak lazım diye düşünüyorum.
En son Balp... isimli (markası hiç belli olmadı:) ) baldan almıştım. Daha önce aldığım petek bala göre daha çok bal kokusu ve tadı vardı. Ne kadar sağlıklı onu bilmiyorum.
denizakvaryumu
11-11-2008, 10:42
Bal kokusunu ana belirleyici unsur olarak görmeyin.
Merdiven altı tabir ettiğimiz yani arı yüzü görmemiş ballar da mis gibi bal kokar ...Piyasada bal esansı ya da kestane esansı adı altındaki ürünler, sahte bala karıştırıldığında Dünyanın en iyi balını yiyormuş gibi hissedebilirsiniz.:D
--------------------------------------------
Piyasadaki balın üçte biri sahte ya da hileli
Sahte bal skandalından sonra birçok kuruluş laboratuvarlarda tahlil yaptırmaya başladı.
CHP Ordu Milletvekili Tandoğdu, sahte balın arıcılığı olumsuz etkilediğini söyledi. Bakan Güçlü: İncelenen 356 numunenin 137'si hileli ya da sahte
AA - ANKARA - Tarım ve Köyişleri Bakanı Sami Güçlü, incelemesi tamamlanan 356 bal numunesinden 137'sinin hileli olduğunu söyledi.
TBMM Genel Kurulu'nda gündem dışı söz alan CHP Ordu Milletvekili İdris Sami Tandoğdu, mısır şurubu ve bal esansı karıştırılarak elde edilen sahte balın 'süzme bal' diye piyasaya sürülmesinin arıcılığı olumsuz etkilediğini söyledi. Tandoğdu, Bursa'da kurulu bir şirketin bu yöntemle bal üretip piyasaya sürdüğü duyumlarını aldığını, bu firmanın engellenmesini istedi.
Gündem dışı konuşmaları yanıtlayan Güçlü ise, sahte bal üretiminin sektörün gelişmesinin önündeki en önemli engellerden biri olduğunu ifade etti. Bal içeriğinde ilaç ve naftalin kalıntısı bulunmasının, arıların yanlış beslenmesinin, yapay bal üretiminin sektörü olumsuz etkilediğini dile getiren bakan Güçlü, "2003'e göre 2004'te ihracatın gerilemesinin en önemli nedeni budur" dedi.
21 ton bala el konuldu
Bakanlığının sahte bal üretimi ve diğer olumsuzluklarla mücadele için çalışmalarını aralıksız sürdürdüğünü belirten Güçlü, yılbaşından bu yana 8 bin 115 denetim yapıldığını, 994 numune alındığını söyledi. Numunelerden 356'sının incelemesinin tamamlandığını, 216'sında bir sorun çıkmazken 137'sinde olumsuzlarla karşılaştıklarını ifade eden Güçlü, sorunlu ürün oranının yüksek olduğunu vurguladı.
Güçlü, sahte bal üretimine karşı mücadelede idari, yasal bütün önlemleri kullanarak mücadele verdiklerini, cezai yaptırımlar uyguladıklarını ifade ederken, 21 ton bala el koyduklarını, üreticilerden beşini savcılığa verdiklerini, 66 üreticiye para cezası uyguladıklarını, 10'dan fazla işyerini de kapattıklarını söyledi. "Bunların arasında sektörde nispi ağırlığı olan firmalar da var" diyen Güçlü, Bursa'da dört firmanın incelendiğini ve bir sorun görülmediğini belirtti. Güçlü, Tandoğdu'nun vereceği ek bilgiler doğrultusunda söz konusu firma hakkında gereken incelemeyi yapacaklarını söyledi.
http://www.radikal.com.tr/haber.php?haberno=151678
-----------------------------------
Balın da tadı kaçtı
Bazı üreticiler bal esansı ve renk maddeleri yardımıyla doğal yapısı bozulmuş ucuz bal üretip piyasaya sürüyor. Daha çok büyük şehirlerde tüketilen bu ürünleri satanlar için kanuni bir ceza mevcut değil.
Bazı üreticilerin ticari glikoz ile diğer tatlandırıcıları kullanarak, bal esansı ve renk maddeleri yardımıyla doğal yapısı bozulmuş ucuz bal ürettikleri bildirildi.
Yüzüncü Yıl Üniversitesi Ziraat Fakültesi Zootekni Bölümü Araştırma Görevlisi Cengiz Erkan, yaptığı açıklamada, bazı üreticilerin, kaynağı belli olmayan ve sağlığı tehdit eden ucuz yöntemlerle bal ürettiğini söyledi.
Balın doğal bir besin kaynağı olduğunu, ancak daha ucuz maliyetle üretilebilmesi için bazı kişilerin arılara bal üretim sürecinde şeker grubu verdiğini ifade eden Erkan, şöyle konuştu: "Önce ticari glikoz, ardından da diğer tatlandırıcılar kullanılarak bal esansı ve renk maddeleri yardımıyla bal olmayan ballar üretilmiştir.
Doğal bal ile de karıştırılarak yapılabilen bu ballarda bulunan ticari glikoz, özellikle mısır nişastası üzerine sülfürik asit gibi kimyevi maddelerin ilavesiyle elde edilmektedir. Bunun yanı sıra şeker grubu, melas, nişasta, jelatin, kitre zamkı ve gliserin, sahte bal yapımında kullanılan diğer maddelerdir."
İlaç kalıntıları bile var
Balda kaliteyi etkileyen diğer unsurlara da değinen Cengiz Erkan, arıcıların gerekenin üzerinde kullandıkları ilaçların, bal ve balmumu kalıntısı yaptığını söyledi. Bu sorunun, arıcıların arılara, hastalık görülmeden tedavi amaçlı ilaç vermelerinden ve önerilen dozdan fazlasını kullanmalarından kaynaklandığını belirten Erkan, şöyle dedi:
"Gerekmediği halde veya olması gereken dozdan fazla ilaç kullanımı, arıların bağışıklık sistemini bozmaktadır. Arıların gerektiğinde ruhsatlı ilaçları belirtilen dozda kullanması ve bu uygulamayı bal üretim sezonu dışında yapması gerekmektedir."
Kanuni düzenleme yapılmalı
Doğal olmayan balların tespitinde kimyasal analizler yapılması gerektiğini vurgulayan Cengiz Erkan, "Özellikle büyük şehirlerde gözlenen bu sorun ile mücadele edebilmek için, acil kanuni düzenlemelere gidilmelidir" dedi.
http://yenisafak.com.tr/arsiv/2005/subat/24/h02.html
--------------------------------------
SAHTE BAL
*************
Gürcistan sınırından arı yüzü görmemiş sahte bal gelmektedir
bunlar bal fabrikası kurmuşlar sadece glikoz ve kestane esansı ile yapılyor bir arıcının bu balı sahtesinden ayırt etmesine imkan yok
kimse önlem almıyor şikayet edilmesine ragmen sonuç yok.
http://balpetek08.blogspot.com/2007/07/dkaradenizde-aricilik.html
copur 09
11-11-2008, 16:26
Diyecek söz bulamıyorum. Balınızı kovanı olduğunu bildiğiniz. Sohbetini dinlediğiniz. Yaşam tarzını gördüğünüz arıcılardan alın diyebilirim. Haydi kolay gelsin.
denizakvaryumu
12-11-2008, 07:26
Bir gün gelecek, sokmayan-iğnesiz arılar üretilecek ve herkesin bir kovanı olacak :)
Demedi demeyin.
copur 09
12-11-2008, 08:53
Benim arılarım yerli ırk bayağı azimli sokuyorlar. Yine de bu sene eşek arılarına dayanamadılar. Baya zayiat verdiler. Hatta yurtlarını bile işgal ettirip eşek arılarına yuva yaptırdılar. En zoruma gideni de bir avuç analı bal arısının kovanını terk edip ahlat dalına konmasıydı. Ben de ahlat toplarken, eşek arılarının o ahlata sık ziyaretlerini merak edip bakmıştım. evde sert köpükten küçük bir kovan yapıp içine koydum. Apartman sakinlerinin itirazı üzerine doğaya salıverdim. İnşallah bir yerlerde yaşarlar.
denizakvaryumu
14-11-2008, 15:40
Yüzyıllardır hem dünyada hem de ölümden sonraki yaşamda insanoğluna hizmet etmiş bal.
Eski bir geleneğe göre, evlenen çiftler avuçlarından bal yiyerek birbirlerine kötü söz söylemeyeceklerine ve el kaldırmayacaklarına dair söz verirlermiş.
Kimi kültürlerde diğer dünyaya girişin anahtarı olarak kabul edilmiş. Kimi kültürlerdeysee insanlar ölülerini balla mumyalamışlar.
BAL hakkında söylenecek o kadar çok şey var ki, sırf vefakar bal emekçilerinin, yani arıların, Orta Asya'nın kalbinden Avrupa'ya, oradan Kolomb'un gemileriyle Amerika'ya ve daha nice yerlere yaptıkları maceralı yolculukları anlatmak oldukça uzun sürer. Gelin biz burada, çeşitli kültürlerin ona yüklediği ilginç anlamlardan dem vuralım.
Bal denilen bu iksirli besin tarih boyunca o kadar çok itibar görmüş ki, bilgelikleriyle ünlü bir çok karakterin çocukluklarını bal kaşıklayarak geçirdiklerine kanaat getirilmiş.
Yunanlıların yüce tanrısı Zeus'tan, matematiği ve vejetaryenliği kendi tarikatında birleştirmiş Pitagoras'a kadar bir çok kişinin bal yiyerek büyüdüğüne inanılmış. Bu düşünce sadece balın uzun süre boyunca yegane doğal tatlandırıcı olmasından kaynaklanmıyor.
Bunun yanı sıra, tatlı yiyecekler tarih boyunca doğal şifa vericiler olarak algılanırmış ve her zaman ayrıcalıklı kişilerin sofrasında yer alırmış. Herodot'un Mısır tarihinden bize aktardığına göre, Mısırlılar tanrılarına adayacakları hayvanları un, kuru üzüm, incir ve çeşitli aromaların balla harmanlanmasından oluşan bir karışımla doldururlarmış.
Bu karışımların bazıları günümüzün ağız tadına göre biraz 'garip' olarak nitelendirilse de unutmamamız gereken bir başka nokta da, eski çağlarda balın en önemli çeşni maddesi olması. Günümüzün tersine, insanlar yemeklerini sadece aşırı bahatlarla renklendirmiyorlarmış.
Örneğin Epaentes'in bize verdiği tarife göre, Yunanlıların en sevdiği 'bal dolması', peynir, et, vinegar ve soğanla yapılıyormuş. Romalı retorik ustası Jullius Pollux, Onamasticon adlı kitabında balda pişirilmiş incir yapraklarının tadından bahseder. Kuzey Amerika kızılderililerinden Mohavklar'ın kamp ateşinde pişirdikleri, içi bal, elma suyu ve meyve yağlarıyla doldurulmuş bal kabakları da çok lezzetli olmalı.
Balın şifasına dair en güzel hikayelerden biri de hayatın anlamını alçak gönüllü zevklerde bulan Demokritos'un başından geçenlerdir. Tüm hayatını tutumlu bir şekilde geçirmiş 109 yaşındaki yaşlı bilge, ölüm vaktinin çok da uzakta olmadığını kavradığında, her gün biraz daha az yemeye karar verir.
Bu nedenle çeşitli besinlerden birer birer vaz geçer. Tam da en son yiyecekten vazgeçtiği gün Tanrı Deme-ter'in adına düzenlenen festival başlar. Yaşlı adam da bu kutsal günde ölerek saygısızlık etmek istemez. Bunun üzerine festival boyunca içi bal dolu bir kabı burnuna yaklaştırıp koklamakla yetinir. Festival bittiğinde kap önünden alınan bilge, anında ölür.
Her ne kadar günümüzde pek rastlanmasa da, arılarla olan ilişkimiz, balın toplanma ve yenme alışkanlıkları çoğu kez dini ritüelleri çağrıştırmakta. Bu kanıyı doğrularcasına Efes ve Elevsis'deki rahibeler 'arılar' diye adlandırılırmış. İbranice'de arı demek olan dbure kelimesinin kökü sözcük anlamına gelen dbr'dan gelir.
Aynı lisandaki Deborah ismi de arının asli görevinin Kutsal Söz olan doğru'yu söylemek olduğuna işaret eder. Toplandıktan sonra herhangi bir işleme tabi tutulması gerekmediği için bu mucizevi iksir, Tanrı'nın arılar yoluyla bize ilettiği bir mesajdır; Tanrı'nın sözü, onun çiçeklerinden arılar vasıtasıyla bala taşınır. Kutsal sözün yolculuğu bu kadarla da kalmıyor.
Anlatılanlara göre Eflatun ve Pindar gibi büyük şairlerin ağzından çıkan sözleri de arılar taşımış dillerine. Belki de doğumdan hemen sonra ağlayan bebeklerinin dillerini ballı bir bezle saran Senegal ve Ivory Adalı kadınların zihinlerinden de aynı düşünceler geçiyordun Eski bir geleneğe göre evlenen çiftlerin avuç içlerine de bal dökülürmüş.
Erkek ve kadın birbirlerinin avuçlarından bal yiyerek birbirlerine kötü söz söylemeyeceklerine ve el kaldırmayacaklarına dair söz verirlermiş. Anlayacağınız eski beraberliklerde balın ehemmiyeti sadece balayı ile sınırlı kalmıyormuş.
Yeraltına ballı mesaj
Arıların Tanrı ve Yaradılış'la olan ilişkileri daha bir çok kültürde karşımıza çıkmakta. Mayaların gizli inanışı Popul Vuh'a göre ilk arı, dünyanın merkezindeki bir kovanda doğmuştur.
Bir volkanın lavları gibi elleri yakan ve gözleri kamaştıran bu hayvanın asli görevi insanı kayıtsızlık ve bilgisizlikten uyandırmaktır. Romalıların ilkbahar tanrıçası Prosperina'nın mekanı da yeraltıdır.
Bu tanrıçayı çok kızdırmaktan korkan Romalılar, O'nun yer altından ateşten bir yılan şeklinde çıkmasını engellemek için çare olarak ballarından fedakarlık etmişler.
Ovid'de balın aslında bize şarap tanrısı Baküs'ün bir armağanı olduğunu söyler. Baküs bir sefer sonrasında satirleriyle beraber hoplaya zıplaya geri dönerken satirler sistralarını çalmaya başlarlar. Çınlayan enstrümanların sesiyle bir ağaçtan çıkan bir yığın böcek üzerlerine üşüşür. Baküs de böcekleri alıp ilk kez bal yapacakları yere götürür.
Tabi bu efsaneyi duyduktan sonra Yunanlı ve Romalıların şaraba bal katıp fermante ederek mead denilen bir içki elde ettiklerini öğrenmek pek şaşırtıcı olmuyor.
Tıpkı doğumlarda olduğu gibi ölümlerde de balla yapılan ritüellerin ayrı bir yeri var. Neolitik çağlardan itibaren Babil, Sümer ve Girit gibi bir çok medeniyet önemli insanlarını balla birlikte gömmüştür. Çünkü bal diğer dünyaya girişin anahtarıdır. Büyük İskender'de ölümünden sonra halis balla mumyalanmış.
Arizona'nın Hopi kızılderilileri de arkada bıraktıkları yılın ölüsünü, kış gündönümünde bal ve undan yapılma bir yemekle simgesel olarak yakarlarmış. Anlayacağınız balın şifası hem burada, hem de diğer tarafta insanoğluna hizmet etmeye devam ediyor, herkese tatlı ve sağlıklı günler dileğiyle...
http://www.bugday.org/article.php?ID=78
Holley Bishop'ub Bal Çalmak isimli kitabını okuyan herkes arıcılık yapıyormuş. Arıcılar'ın ilgisini çeker belki diye yazmak istedim.
muammer74
20-02-2009, 11:01
iyi bal buzdolabında kristalleşir
denizakvaryumu
07-03-2009, 23:22
http://www.uludagaricilik.org.tr/dergi/2006/2006-4/dergi%202006.4.4.pdf
...
Uludag Arıcılık Dergisi-Kasım 2006 / Uludag Bee Journal November 2006 160
Laparoskopi aletiyle karından girilerek yapılan kolon kanseri tedavisi sırasında, aletin kullanıldıgı karın bölgesinde meydana gelen ensizyon çevresinde genellikle tümörler olusmaktadır.
Hamzaoglu ve ark.(2000). Bu bölgeye bal uygulanmasının etkisini incelemek üzere 60 fareye tümör hücreleri enjekte etmislerdir. Bunlardan 30’unun ensizyon bölgesine bal uygulanmıs, diger 30’una uygulanmamıstır.
Sonuçta ameliyat için açılan ensizyon kanalı çevresine bal sürülmeyen 30 farede tümörler olustugu halde ensizyon kanalı çevresine bal sürülen 30 fareden sadece 8'inde tümör olusmustur.
Kolon kanseri üzerinde çalısan bilim adamları balın içinde bulunan bir maddenin kanser hücrelerinin yok olmasına neden olabilecegini belirtmislerdir (Anonim 2004a).
Swellam ve ark. (2003), mesane kanserinde balın antitümor ve antimetastatik özellik gösterdigini bildirmektedirler.
Amerikan Dental Arastırmalar Birligi tarafından Chicago’da (Illinois) düzenlenen “Oral Saglık çin Yararlı Yiyecekler” konulu sempozyumunda, balın dis çürümesini önledigi açıklanmıstır.
Yeni Zelenda Waikata Üniversitesi Bal Arastırma Ünitesinde çalısan Dr. Molan tarafından dis çürügünden sorumlu bakterilerden Streptococcus mitis, treptococcus sabrinus ve Lactobacillus casii’nin ürettikleri asit miktarını balın önemli ölçüde azalttıgını belirtilmistir.
Bu durumun balın dental plaktaki dekstran üretimini engellemesinden ve antibakteriyel etkisinden kaynaklandıgı, disetinin enflamatuar enfeksiyonlarının tedavisinde balın bu etkisinden faydalanılabilecegi bildirilmistir.
Balın anti-enflamatuar bilesenleri sayesinde sislik ve agrı da azalmaktadır (Anonim 2004b).
Birol Ketenci
13-03-2009, 18:05
Bal bakteri barındırmaz.
BUNLARI BİLİYOR MUSUNUZ?
Bal arılarının, 450 gr bal üretebilmek için 2 milyon çiçeğe konmaları gerekiyor.
Bal arıları bir peteği doldurabilmek için 100 milyon çiçeğin nektarını emiyor
Burda bi gariplik yok mu? Üstteki açıklamadan yola çıkarsak bir petek yaklaşık 25 kg geliyor. Bu doldurdukları petek yerine kovan olmasın :)
Bal Tebliği
Yetki Kanunu:Türk Gıda Kodeksi Yönetmeliği
Yayımlandığı R.Gazete: 17.12.2005/26026
Tebliğ No:2005/49
Amaç
Madde 1 — Bu Tebliğ’in amacı; balın, tekniğine uygun ve hijyenik şekilde hazırlanması, işlenmesi, depolanması, nakledilmesi ve pazarlanması aşamalarında taşıması gereken özelliklerini belirlemektir.
Kapsam
Madde 2 — Bu Tebliğ bal arısı, Apis mellifera, tarafından üretilen balı kapsar.
Hukuki dayanak
Madde 3 — Bu Tebliğ 16/11/1997 tarihli ve 23172 mükerrer sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan "Türk Gıda Kodeksi Yönetmeliği" ne göre hazırlanmıştır.
Kısaltmalar
Madde 4 — Bu Tebliğde adı geçen;
HMF: hidroksimetilfurfuralı
ifade eder.
Tanımlar
Madde 5 — Bu Tebliğde geçen;
a) Bal: Bitki nektarlarının, bitkilerin canlı kısımlarının salgılarının veya bitkilerin canlı kısımları üzerinde yaşayan bitki emici böceklerin salgılarının bal arısı Apis mellifera tarafından toplandıktan sonra kendine özgü maddelerle birleştirerek değişikliğe uğrattığı, su içeriğini düşürdüğü ve petekte depolayarak olgunlaştırdığı doğal ürünü,
b) Kaynağına göre;
-Çiçek veya nektar balı: Bitki nektarından elde edilen balı,
-Salgı balı: Bitkilerin canlı kısımlarının salgılarından veya bitkilerin canlı kısımları üzerinde yaşayan bitki emici böceklerin -Hemiptera- salgılarından elde edilen balı,
c) Üretim ve/veya pazara sunuluş şekline göre;
-Petekli bal: Kuluçka amaçlı kullanılmamış olan saf balmumundan hazırlanmış temel peteklerin veya arılar tarafından yapılmış peteklerin gözlerinde depolanmış ve tamamı veya büyük bölümü sırlanmış olarak satışa sunulan balı,
-Süzme bal: Sırları alınan yavrusuz peteklerden santrifuj yolu ile elde edilen balı,
-Petekli süzme bal: Süzme bal içerisinde petekli bal parçaları ile hazırlanmış balı,
-Sızma bal: Süzme bal elde edilirken alınan sırlardan ve balı alınmış peteklerden sızdırılarak toplanan balı,
-Pres balı: Yavrusuz peteklerin doğrudan veya 45°C’yi aşmamak üzere ısıtılarak preslenmesi ile elde edilen balı,
-Filtre edilmiş bal: Yabancı organik ve/veya inorganik maddelerin filtrasyon yolu ile uzaklaştırılması sırasında polen içeriği önemli ölçüde azalmış balı,
d) Fırıncılık balı: Kendine özgü doğal koku ve tada sahip olmayan veya fermantasyona başlamış veya fermente olmuş veya yüksek sıcaklıkta işlem görmüş, endüstriyel amaçlı kullanıma uygun veya diğer gıda maddelerinin üretiminde bileşen olarak kullanmaya uygun balı,
e) Çerçeve: Arıların doğrudan petek yaptığı veya içine temel peteklerin yerleştirildiği malzemeyi,
ifade eder.
Ürün özellikleri
Madde 6 — Bu Tebliğ kapsamında piyasaya sunulan veya insan tüketimi amacıyla herhangi bir gıda maddesinde bileşen olarak kullanılan bala ait özellikler aşağıda verilmiştir.
a) Bala gıda katkı maddeleri de dahil olmak üzere dışarıdan hiçbir madde katılamaz. Bal doğal bileşiminde bulunmayan organik ve/veya inorganik maddelerden ari olmalıdır. Fırıncılık balı dışında bal; bala ait olmayan yabancı tat ve kokuda, fermantasyonu başlamış, asitliği yapay olarak değiştirilmiş veya içerdiği doğal enzimleri parçalayacak ya da önemli düzeyde inaktive edecek şekilde ısıtılmış olmamalıdır.
Filtre edilmiş bal ile ilgili hükümler saklı kalmak kaydıyla yabancı organik veya inorganik maddelerin ayrılması sırasında kaçınılmaz olan kayıplar dışında balda (n) polen veya diğer bala özgü bileşenler uzaklaştırılamaz.
b) Balda;
- İnsan sağlığını tehdit eden hiçbir patojen mikroorganizma, parazit ve/veya parazit yumurtası bulunamaz,
- Clostridium botulinum bulunamaz,
- Türk Gıda Kodeksi Şeker Tebliğinde yer alan şekerleri içeremez.
c) Balın tadı ve aroması, balın kaynağına ve üretildiği bitkinin türüne bağlı olarak değişmekle birlikte, bal kendine özgü koku ve tada sahip olmalıdır.
d) Balın rengi su beyazından koyu amber renge kadar değişebilir. Salgı balının rengi pfund skalaya göre en az 60 olmalıdır.
e) Temel petekte balmumunun doğal yapısında bulunmayan, parafin, serezin, iç yağı, reçine, oksalik asit gibi organik maddeler ile ağartıcı maddeler gibi inorganik maddeler bulunamaz.
f) Etiketinde orijin aldığı çiçek, bitki, bölge veya coğrafya belirtilen ballara filtre bal ilave edilemez.
g) Petekli ballarda, peteğin en az %80’i sırlanmış olması gerekmektedir.
h) Etiketinde botanik orijini belirtilen ballarda bu özellikleri polen analizi ile belirlenir.
ı) Ballara ait diğer özellikler Ek’te yer almaktadır.
Katkı maddeleri
Madde 7 — Bala hiç bir katkı maddesi katılamaz.
Bulaşanlar
Madde 8 — Bu Tebliğ Kapsamında yer alan ürünlerde bulaşanların miktarı Türk Gıda Kodeksi Yönetmeliği’nin Bulaşanlar bölümüne uygun olmalıdır.
Pestisit kalıntıları
Madde 9 — Bu Tebliğ kapsamında yer alan ürünlerde bulunabilecek pestisit kalıntı miktarları Türk Gıda Kodeksi Yönetmeliği’nin Pestisit Kalıntıları bölümüne uygun olmalıdır. Bu kurallara ek olarak balda maksimum pestisit kalıntı limiti en fazla 0.01 mg/kg olmalıdır.
Veteriner ilaçları tolerans düzeyleri
Madde 10 — Bu Tebliğ kapsamında yer alan ürünlerde bulunabilecek veteriner ilaçları kalıntı miktarları Türk Gıda Kodeksi Yönetmeliği’nin Veteriner İlaçları Tolerans Düzeyleri bölümüne uygun olmalıdır.
Hijyen
Madde 11 — Bu Tebliğ kapsamında yer alan ürünler Türk Gıda Kodeksi Yönetmeliği’nin Gıda Hijyeni bölümünde yer alan genel kurallara uygun olarak üretilmeli ve "Türk Gıda Kodeksi Mikrobiyolojik Kriterler Tebliği" ne uygun olmalıdır.
İşyeri özellikleri
Madde 12 — Bu Tebliğ kapsamında yer alan ürünleri üreten işyerleri Türk Gıda Kodeksi Yönetmeliği’nin Gıda Maddeleri Üreten İşyerlerinin Taşıması Gereken Özellikler bölümünde yer alan genel kurallara uygun olmalıdır.
Ambalajlama, etiketleme ve işaretleme
Madde 13 — Bu Tebliğ kapsamında yer alan ürünler Türk Gıda Kodeksi Yönetmeliği’nin Ambalajlama ve Etiketleme-İşaretleme bölümünde yer alan genel kurallara uygun olarak ambalajlanmalı, etiketlenmeli ve işaretlenmelidir. Bu genel kurallara ek olan kurallar aşağıda verilmiştir:
a) Çerçeveli balda net miktara "çerçeve ağırlığı" dahil değildir. Çerçevelere arıcıların işletme tescil numaraları yazılmalıdır.
b) Etikette balın orijini; salgı balı veya çiçek balı olduğu, bal ifadesinin yanında aynı punto ile belirtilecektir.
c) Etikette balın hasat yılı; üretim tarihi olarak, balın ambalajlandığı tarih; dolum tarihi olarak ifade edilecektir.
d) Bu Tebliğ kapsamındaki ürünler 5 inci maddenin (b), (c) ve (d) bentlerinde tanımlanan şekilde satışa sunulur. Ancak filtre edilmiş bal, petekli bal, petekli süzme bal ve fırıncılık balı haricindeki diğer ballar sadece "bal" ifadesi ile satışa sunulabilir.
e) Filtre edilmiş ballar ve fırıncılık balları hariç olmak üzere, balın kaynağı belirli bir çiçek veya bitki ise ve bal bu bitki veya çiçeğe ait duyusal, fiziksel, kimyasal ve mikroskopik özellikleri belirgin şekilde taşıyorsa, ürün ismi "ayçiçeği balı, ıhlamur balı" gibi orijin aldığı çiçek veya bitkinin adı ile desteklenebilir.
f) Filtre edilmiş ballar ve fırıncılık balları hariç olmak üzere, bala üretildiği bölgenin florasına ait özelikleri belirgin şekilde taşıdığı sürece o bölgenin bölgesel, coğrafi veya topografik adı ürün ismi ile birlikte kullanılabilir.
g) Fırıncılık ballarının etiketinde "sadece pişirme amaçlı" ifadesi ürün ismine yakın ve kolayca görülebilir bir şekilde yer almalıdır.
h) Fırıncılık ballarının bileşen olarak kullanıldığı bileşik bir gıda maddesinde "bal" ifadesi "fırıncılık balı" yerine bileşik gıda maddesinin isminde kullanılabilir. Ancak, ürünün bileşenler listesinde "fırıncılık balı" olarak yer almalıdır.
ı) Filtre balların bu özelliği ve bu ballarda polen miktarının büyük ölçüde alındığı etikette belirtilecektir.
Taşıma ve depolama
Madde 14 — Bu Tebliğ kapsamındaki ürünlerin taşınması ve depolanması, Türk Gıda Kodeksi Yönetmeliği’nin Gıdaların Taşınması ve Depolanması bölümünde yer alan kurallar ile 16/5/1986 tarih ve 19109 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan 3285 sayılı Hayvan Sağlığı ve Zabıtası Kanunu ve 15/3/1989 tarih ve 1989 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Hayvan Sağlığı ve Zabıtası Kanunu Yönetmeliği’ ne uygun olmalıdır.
Numune alma ve analiz yöntemleri
Madde 15 — Bu Tebliğ kapsamında yer alan ürünlerden Türk Gıda Kodeksi Yönetmeliği’nin Numune Alma ve Analiz Metodları bölümünde belirtilen kurallara uygun olarak numune alınmalı ve uluslararası kabul görmüş analiz metodları uygulanmalıdır.
Avrupa Birliği’ne uyum
Madde 16 — Bu Tebliğ, 2001/110 EC sayılı "Bal" ile ilgili Komisyon Direktifi ve 2005/396/EC sayılı "Hayvansal ve bitkisel orijinli gıda ve yemlerde maksimum pestisit limitleri" ile ilgili Konsey Tüzüğü dikkate alınarak Avrupa Birliği’ne uyum çerçevesinde hazırlanmıştır.
Tescil ve denetim
Madde 17 — Bu Tebliğ kapsamında yer alan ürünleri üreten ve satan işyerleri; tescil ve izin, ithalat işlemleri, kontrol ve denetim sırasında bu Tebliğ hükümlerine uymak zorundadır. Bu hükümlere uymayan işyerleri hakkında 5/6/2004 tarihli ve 25483 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan 5179 sayılı Gıdaların Üretimi, Tüketimi ve Denetlenmesine Dair Kanun Hükmünde Kararnamenin Değiştirilerek Kabulü Hakkında Kanun hükümlerine göre yasal işlem yapılır.
Denetim
Madde 18 — Bu Tebliğde yer alan hükümlerin uygulanması ile ilgili denetim 5/6/2004 tarihli ve 25483 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan 5179 sayılı Gıdaların Üretimi, Tüketimi ve Denetlenmesine Dair Kanun Hükmünde Kararnamenin Değiştirilerek Kabulü Hakkında Kanun’a göre Tarım ve Köyişleri Bakanlığı tarafından yerine getirilir.
Yürürlükten kaldırılan mevzuat
Madde 19 — Bu Tebliğ ile; 22/10/2000 tarihli ve 24208 sayılı Resmî Gazete’ de yayımlanan, "Türk Gıda Kodeksi Bal Tebliği" (Tebliğ No: 2000/39) yürürlükten kaldırılmıştır.
Geçici Madde 1 — Halen faaliyet gösteren ve bu Tebliğ kapsamındaki ürünleri üreten ve satan işyerleri bu Tebliğ’ in yayımı tarihinden itibaren 3 ay içinde bu Tebliğ hükümlerine uymak zorundadır.
Geçici Madde 2 — Bu Tebliğin 6 ncı maddesinin (h) bendinde yer alan hükmün uygulanması Tebliğ’ in yayımı tarihinden itibaren 2 yıl içerisinde başlayacaktır.
Yürürlük
Madde 20 — Bu Tebliğ yayımı tarihinde yürürlüğe girer.
Yürütme
Madde 21 — Bu Tebliğ hükümlerini Tarım ve Köyişleri Bakanı yürütür.
--------------------------------------------------------------------------------
EK
Ballara Ait Diğer Özellikler
Çiçek Balı Salgı Balı Çiçek ve Salgı Balı Karışımı Fırıncılık Balı
Nem (en fazla) % 20
% 23 (püren-Calluna ballarında)
% 20 % 20 % 23
% 25 (püren-Calluna kaynaklı fırıncılık ballarında)
Sakaroz (en fazla) 5 g/100g 15 g/100g (Yalancı akasya –Robina psedoacacia, adi yonca-Medicago sativa, Banksia meziesii çiçek balı, tatlı yonca-Hedysarum, kırmızı okaliptüs-Eucalyptus camadulensis, meşin ağacı-Eucryhia lucida- Eucyrphia milliganii, narenciye ballarında) 10 g/100g (Lavanta çiçeği-Lavandula spp., Boraga officinalis ballarında)
5 g/100g 10 g/100g (Kızıl çam Pinus brutia ve fıstık çamlarından Pinus pinea elde edilen salgı ballarında) 5 g/100g 5 g/100g
Fruktoz +Glukoz (en az) 100g’da 60 gram 100g’da 45 gram 100g’da 45 gram -
Fruktoz / Glukoz 0,9 - 1,4 1,0 - 1,4 1,0 - 1,4 -
Suda çözünmeyen madde (en fazla)* 0,1 g/100g 0,1 g/100g 0,1 g/100g 0,1 g/100g
Serbest asitlik (en fazla) 50 meq/kg 50 meq/kg 50 meq/kg 80 meq/kg
Elektrik iletkenliği En fazla 0.8 mS/cm (Kocayemiş-Arbutus unedo, çan otu-Erica, ökaliptus, ıhlamur-Tilia spp., süpürge çalı- Calluna vulgaris, okyanus mersini-Leptospermum ve çay ağacı-Melaleuca spp’ den elde edilenler hariç olmak üzere) En az 0.8 mS/cm (Kestane balında) En AZ 0.8 mS/cm En fazla 0.8 mS/cm En az 0.8 mS/cm (kestane balı ve salgı balı karışımlarında) En fazla 0.8 mS/cm
Diastaz sayısı (en az) 8
3 (Narenciye balı gibi yapısında doğal olarak düşük miktarda enzim bulunan ve doğal olarak HMF miktarı 15 mg/kg’dan fazla olmayan balda)
8 8 -
HMF (en fazla)** 40 mg/kg 40 mg/kg 40 mg/kg -
Balda protein ve ham bal delta Cl3 değerleri arasındaki fark -1.0 veya daha pozitif -1.0 veya daha pozitif
–1,6 veya daha pozitif (Kızılçam Pinus brutia ve fıstık çamlarından Pinus pinea elde edilen salgı ballarında)
-1.0 veya daha pozitif -1.0 veya daha pozitif
Balda protein ve ham bal delta Cl3 değerlerinden hesaplanan C4 şekerleri oranı
(en fazla)
%7 %10 (Kızılçam Pinus brutia ve fıstık çamlarından Pinus pinea elde edilen salgı ballarında)
%7
%10 (Kızılçam Pinus brutia ve fıstık çamlarından Pinus pinea elde edilen salgı ballarında) %7 %7
Prolin miktarı
(en az)
180 mg/kg 180 mg/kg 180 mg/kg 180 mg/kg
Naftalin miktarı (en fazla)*** 10 ppb 10 ppb 10 ppb 10 ppb
* Pres balında suda çözünmeyen madde miktarı 0.5 g/100g’ı geçemez.
** Üretildiği bölge etiketinde belirtilmek koşulu ile tropikal iklim bölgeleri kaynaklı ballarda HMF miktarı en çok 80 mg/kg olmalıdır.
*** Balmumunda naftalin miktarı 10 ppb’den fazla olamaz.
denizakvaryumu
13-04-2009, 16:32
Bal deyip geçmeyin, aman zehirlenmeyin!
Özellikle Karadeniz Bölgesi'nde doğal olarak yetişen 'dağ gülü'nden elde edilen ve tarihte kimyasal silah olarak da kullanıldığı bilinen 'deli bal'ın 1 çay kaşığından fazla yenilmesi zehirlenmeye neden olabilir. Prof. Dr. Gürayten Özyurt anlatıyor.
Şifa kaynağı olarak kullanılan balın özellikleri yapıldığı bitkiye göre değişiyor. Türkiye'de Karadeniz bölgesinde bin 800 metre yükseklikteki ormanlık alanlarda yetişen, literatürdeki adı 'rhododendron pontica'' olan ve halk arasında ''dağ gülü'' olarak bilinen bitkinin pembe renkli çiçekleri arılar bal yapmak için kullanıyor. "Dağ gülü"nden elde edilen bal, halk arasında ''deli bal'' olarak adlandırılıyor.
Uludağ Üniversitesi Zehir Danışma Merkezi Sorumlusu Prof. Dr. Gürayten Özyurt, ''deli bal''ın alternatif tıpta mide ağrılarında, bağırsak hastalıklarında, şeker hastalığında ve hipertansiyon tedavisinde kullanıldığını dile getirerek, ''dağ gülü''nün yapısında bulunan, iskelet ve kalp kası hücrelerinde, merkezi sinir sistemini etkileyen ''grayanotoksin'' adlı maddenin, bu çiçekten yapılan balın içinde de olduğunu vurguladı. Bu çiçekten elde edilen balın zehirli olduğunu anlatan Özyurt, şunları söyledi:
ZEHİR DOĞRUDAN KALBİ ETKİLİYOR
''Grayanotoksinin 'deli bal hastalığı' denilen rahatsızlıklara neden olduğu bilinmektedir. Bu balın 1 çay kaşığından fazla yenilmesinin zehirlenmelere neden olduğu da bir gerçektir. Bu zehirlenme, bal yendikten birkaç dakika veya saat sonra ortaya çıkmaktadır. Tükürük artışı, kan basıncında ve nabızda belirgin düşüşe neden olmaktadır. Grayanotoksin, direkt kalbe etki eden bir zehirdir. Şuur kayıplarına, kaslarda gevşemelere neden olmaktadır. Kişide, çok şiddetli bir tansiyon düşmesi olursa, ölüme kadar varabilen sonuçlar doğurabilir. Yaşlılarda, çocuklarda normal insanlara göre daha tehlikeli olabiliyor. ''
SİLAH OLARAK KULLANILMIŞ
Prof. Dr. Özyurt, ''deli bal''ın tarihte silah olarak kullanıldığına ilişkin veriler bulunduğuna işaret etti. Tarihi belgelerde, Milattan Önce 401 yılında Karadeniz yakınlarında kamp yapan 10 bin Yunan askerin bölge halkı tarafından deli balla zehirlendiklerine ilişkin bilgilerin yer aldığına dikkati çeken Özyurt, MÖ 67 yılında Pontus kralı Mitridat'a karşı gelen Pompey'in ordularının da aynı bölgede kamp kurduklarında, bu bölgedeki petek ballarını yiyerek zehirlendikleri ve kolayca esir düştüklerinin anlatıldığını söyledi. Özyurt, ''Tarihte düşmanları etkisiz hale getirmek için kullanılan ilk biyolojik silah olan bu bal tüketilirken çok dikkatli olunmalı'' dedi.
ZEHİRLENMENİN DERECESİ YENİLEN MİKTARLA İLİŞKİLİ
Deli baldan kaynaklanan zehirlenmenin boyutunun, yenilen miktarla ilgili olduğunu anlatan Özyurt, ''Grayanatoksin''in yoğunluğunun baldan bala değişebileceği gibi, zehirlenme belirtilerinin de kişiden kişiye değişebildiğini bildirdi. Özyurt, Türkiye'nin her yerinde ''deli bal'' zehirlenmelerine rastlanabildiğini belirterek, şöyle devam etti:
''Doğal gıda ve bal tüketiminin her geçen gün daha arttığı, turizm hareketlerinin hız kazandığı günümüzde, deli bal olgularının hem ülkemizde hem de yurt dışında daha sık rastlanacağı düşünülebilir. Açıklanamayan hipertansiyon, nabız düşüklüğü gibi şikayetlerle hastanelere başvuran kişilerde, deli bal zehirlenmesini hatırlamak gerekir.''
http://www.iyibilgi.com/haber.php?haber_id=112938
ozgurbilgin
16-07-2009, 13:21
Merhaba,
Çocuklarıma bal alırken tereddüte düşüyorum. Hangi markaları güvenle alabiliriz ya da nereden güvenle alışveriş yapabiliriz acaba?
Karakovan balı güvenle alabilirsiniz. Küçük kare ve ya yuvarlak ince ahşap çıtalarda olurlar:)
Balda Kalite Kontrol Sorunu
İlaç Kalıntıları:Üreticiler yoğun arı hastalıkları ile bulaşık kolonileri tedavi etmek amacı ile pek çok kimyasallar kullanmaktadırlar. Varroa parazitine, yavru çürüklüklerine ve ergin arı hastalıklarına karşı kullanılan kimyasallar ve antibiyotikler balda kalıntılar bırakmaktadır. Bu kalıntılar çoklukla Avrupa Birliği bal kodeksi limitlerinin üstünde bulunmaktadır ve dış satımda ciddi engeller oluşturmaktadır. Bazen de dış satımdan ballar geri gelmektedir.
Kimyasal kalıntılar açısından tespitler farklıdır. Örneğin bal ambalajlayan ve balda naftalin analizleri yaptığını ifade eden bir firma üreticilerden gelen balların % 90'ında naftalin ve antibiyotik kalıntısı olduğunu ifade etmektedir. Tarım Bakanlığı Kalıntı İzleme Dairesi ise naftalin kalıntılarının son yıllarda azaldığını bildirmektedir.
Ayrıca Avrupa Birliği'nde yasak olan ve Çin ballarına ambargo konmasına neden olan Türkiye arıcılarının bilmediği ve kullanmadığı Kloramfenikol'un Türk balı olarak Avrupa'ya satılan ballarda çıkması izah edilemez bir durum olarak görülmektedir. Bu durumun bir tek açıklaması bulunmaktadır. Çin ballarının Türk balı diye AB'ye satılmaya çalışılmasıdır. Ballar geri gelince de iç piyasaya verilmesidir. Avrupa Birliği'nin kalıntı izleme komisyonunun 2005 Ocak ayında yaptığı tespitlerin raporu ile 21-26 Ağustos 2005 tarihinde İrlanda - Dublin'de yapılan Dublin 39. Dünya Arıcılık Kongresi'nde (Apimondia) Aplika Laboratuarı yetkililerince sunulan 114B numaralı tebliğdeki bilgiler bu durumu teyit etmektedir.
Petekli Ballardaki Temel Petekler Daha Büyük Risk Taşıyor:
Dünyanın hiçbir ülkesinde olmayan ve sadece Türkiye'ye mahsus olan petekli bal tüketimi ile daha büyük bir risk yaşanmaktadır. Türkiye'de maalesef naftalin kalıntısız ve parafin katkısız temel petek bulunmamaktadır. Bu naftalinli ve parafinli temel petekler balla tüketilmektedirler. Naftalin de parafinde petrol ürünüdür ve kanserojendirler. Petekli bal tüketim alışkanlığı olan tüketicilere temel petekleri yemeden petekli balları nasıl yiyecekleri anlatılmamaktadır.Tüketicilere bu anlatılmalıdır.
Ticari Şekerlerle Bal Üretimi
Yürürlükte olan bal kodeksinde çay şekeri sakaroz oranının çiçek ballarında en çok %5 olabileceği belirtilmiştir. Uzun yıllardır bazı üreticilerin özellikle petekli bal üretimi için kolonilerini bal üretim sürecinde de sakarozla besledikleri görülmektedir. Dolayısı ile ballarda sakaroz oranı % 50 seviyelerine doğru artmaktadır. Petekli bal piyasası açısından önemli bir merkez olan Erzurum'da bal dükkanlarında ballar şekerli ve şekersiz ballar olarak ayrılmakta ve değişik fiyatlardan satılmaktadır. Ancak, bu şekerli besleme ile üretilen ballara arılar vücut enzimlerini de kattığından bu sahtecilik klasik analizlerle kolay anlaşılamamaktadır. Tarım Bakanlığı'nın klasik şeker laboratuarları kendilerini yenileyememiş ve bu tahşişi belirlemekte yetersiz kalmıştır. Bu eksikliğin üreticiler tarafından fark edilmesi ile tahşiş artmıştır. Üreticiler son yıllarda sakarozun yerine daha ucuz olan ticari glikoza ve früktoza yönelmişlerdir. Bu sahtecilik daha da yaygınlaşarak hiç arı görmemiş ticari şekerler doğrudan bal diye satılır olmuştur. 2004 yılının ikinci yarısında medyada sahte bal ve balda kalıntı haberleri arttıkça Tarım Bakanlığı piyasadan aldığı bal örneklerini ticari şeker içerikleri açısından 2004 yılı sonuna kadar Ege Üniversitesi ARGEFARM laboratuarına göndererek balda mısır orijinli ticari şekerleri belirleyen C-13 analizi yaptırmıştır ve ticari glikoz içeren balları ambalajlayan bazı firmaları açıklamıştır.
Ticari glikoz ve früktozun piyasa değeri 1 YTL civarındadır. Bu sanayi ürünleri doğrudan veya doğal balla karıştırılarak en az 7-8 YTL ye bal diye satılmaktadır. Bu durum şekersiz bal üreten ve pazarlayanların aleyhine haksız bir rekabet yaratmaktadır. Nitekim binlerce doğal bal üreticisi arıcı ürettiği balı maliyetinin altında satmak mecburiyetinde kaldıkları için üretimden vazgeçmişler ve arıcılığı bırakmışlardır. Diğer taraftan bal diye ticari früktoza en az 7-8 YTL / kg para ödeyen tüketici kandırılmaktadır. Vitrinde bal diye satılanların ve en azından mısır şekeri orijinli balların yanlışını ve doğrusunu bilebilen teknik eleman, teknik bilgi ve laboratuar donanımı Tarım Bakanlığı’nda mevcuttur. Yapılması gereken bu imkanların müstakil bir laboratuarda bir araya getirilmesi, yanlışı ve doğruyu belirleme iradesinin gösterilmesidir. Bu irade gösterildiğinde Türkiye arıcılığı ve arıcısı kurtulacak, tüketici ise kandırılmadan doğru balı yiyebilecektir.
GDO’lu Şekerlerle Yapılan Beslemenin Kolonilere Zararı
Arıcılarımızın bilmeden yaptıkları bir yanlış ta mahalli üreticilerin sattıkları kekleri kullanmalarıdır. Ucuz olduğu için kekler genellikle mısır früktozundan yapılmaktadır. Yıllık 5.000 ton mısır früktozlu kek pazarlandığı bildirilmektedir.
Bu keklerin, arıların fizyolojilerini bozduğuna dair araştırmalar ve arıcı gözlemleri bulunmaktadır.
Diğer yandan bal kodeksine göre balda hiç olmaması gereken ticari früktoz arılara besleme amaçlı yedirildiğinde keklerle bala da geçmektedir.
Kaynak : Tema vakfı yayınları.
caucasus
25-07-2009, 22:57
Merhaba,
Çocuklarıma bal alırken tereddüte düşüyorum. Hangi markaları güvenle alabiliriz ya da nereden güvenle alışveriş yapabiliriz acaba?
Bence süzme bal yerine çıta bal alırsanız daha iyi olur. Süzme bal hileye daha açık olduğu için.
mehmet55
25-07-2009, 23:34
en iyi bal tanıdığın güvendiğin çevrendeki arıcılardan aldığın baldır
caucasus
27-07-2009, 22:33
Haklısınız, ben zaten büyük şehirler için yazmıştım. Tanıdığın kişi arıcılık yapıyorsa zaten gidip de marketten **** 7 kat yabancıdan almanın bir anlamı yok.
Çamda basra yapan böcek, çam dalından çekilmiş bir görüntü. Böceklerin büyüklüğü bir toplu iğne başından daha küçük. Benim makine ancak bu kadar görüntüleyebildi. Böcekler sarı renkli olanlar..
denizakvaryumu
02-08-2009, 21:18
Arılar o beyazları mı topluyor?
Petekli anason balından bir görüntü.. Her şey çok güzel gözüküyor ancak, bu görüntüdeki baldan sadec 5 kg üretebildik.
Arılar o beyazları toplamıyor. Onlar böceğin olduğu yerdeki pamukcuklar. Böcek salgı yapıyor. Tatlı bir salgı.. Arı salgıyı alıyor.
denizakvaryumu
02-08-2009, 21:52
Petekli anason balından bir görüntü.. Her şey çok güzel gözüküyor ancak, bu görüntüdeki baldan sadec 5 kg üretebildik.
Anason balında rakı kokusu var mı? :D
Anason balında rakı kokusu var mı? :D
Rakı hiç içmedim. Ama rakının uzaktan duyulan kokusu, ya da anason tohumunun kokusu balda yok. Anason tarlası çiçekte iken, anason çiçeğinin hoş olmayan bir kokusu var. Balı yuttuktan sonra derin bir nefes aldığınızda anoson çiçeğinde duyduğunuz o kokuyu alıyorsunuz. Yine de anason balının çok lezzetli ve zevkle yenebilecek bir bal olduğunu söyleyebilirim.
denizakvaryumu
02-08-2009, 22:14
En sevdiğim bal,kestane balı.Tek bir çiçeğin ağırlıklı olduğu ballar daha çok hoşuma gidiyor.
Anoson balının da güzel olduğuna eminim..
denizakvaryumu
02-08-2009, 22:16
Anzer balının kilosu 500 lira
Muhammet KAÇAR/İKİZDERE(Rize), (DHA)
RİZE’nin İkizdere lçesinin Anzer yaylasında üretilen dünyaca ünlü Anzer balının geçen yıl 480 TL olan kilo fiyatı yüzde 4.5 artışla 500 TL olarak belirlendi
Yaylada açık artırma usulü ile 10 bin liraya alıcı bulan 4 kilo Anzer balı Cmhurbaşkanı, TBMM Başkanı, Başbakan ve Genelkurmay Başkanı’na gönderilmek üzere Rize Valisi Zekeriya Şarbak’a teslim edildi.
İkizdere İlçesi’nin Anzer Yaylası'nda 6’ıncısı düzenlenen Anzer Bal ve Turizm Şenliği’ne Rize Valisi Zekeriya Şarbak, İkizdere Kaymakamı Emre Çınar, Rize Emniyet Müdürü Şammaz Demirtaş ile yaklaşık bin 500 kişi katıldı. Yöre sanatçılarının sahne aldığı şenlikte Anzer balının bu yılki satış fiyatı da açıklandı. Anzer Ballıköy Tarımsal Kalkınma Kooperatifi Başkanı Şükrü Çatır, geçen yıl kilosu 480 TL olan Anzer balının bu yılki satış fiyatını yüzde 4.5 artışla 500 TL olarak açıkladı. Çatır, “Bu yıl ekonomik kriz nedeniyle artışı düşük tuttuk. 15 Ağustos tarihinden itibaren yaylada bal sağımı başlayacak. Hacettepe Üniversitesi’nden onaylı olan hakiki Anzer balını almak isteyen vatandaşlarımız kooperatifimize başvursun” dedi.
DEVLETİN ZİRVESİNE BAL
Şenlikte 10- 14 yaş arası kız çocuklarının katıldığı Bal Güzeli yarışması düzenlendi. Dereceye girenlere çeşitli ödüller verildi. Şenlikte ayrıca açık Anzer balı açık artırma usulü ile satışa sunuldu. Kıyasıya süren açık artırma sonunda 4 kilo Anzer balını 10 bin liraya Anzer Su firması satın aldı. Anzer Su Yönetim Kurulu Başkanı Hızır Murtezaoğlu, 10 bin liraya satın alınan 4 kilo Anzer balının Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, TBMM Başkanı Köksal Toptan, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile Genelkurmay Başkanı Orgeneral İlker Başbuğ’a birer kilo gönderileceğini açıkladı. Murtezaoğlu, balları devletin zirvesine göndermek üzere Rize Valisi Zekeriya Şarbak’a teslim etti. Anzer yaylasındaki vadiye asılan yaklaşık 200 metrekarelik Türk bayrağı da dikkat çekti
http://www.milliyet.com.tr/Yasam/SonDakika.aspx?aType=SonDakika&ArticleID=1124081&Date=02.08.2009&Kategori=turkiye&b=Anzer%20balinin%20kilosu%20500%20lira
Bu da bizden bir reklam
www.kafkasaricilik.com (http://www.kafkasaricilik.com)
Hopa Balı da pek bilinmez ama 1 sene önce bir yarışmada 2. olmuştu
Bilginize.
Saygılarımla
www.artvinari.org (http://www.artvinari.org)
1.Fotoğraf , arıların Uçtuğu özgürlük alanlarından bir pencere
2.Fotoğraf, Kafkas arısı,Ana arı üretim çiftliğimiz.
gerçek balda şekerlenir. bal şekerlenmez diye birşey yoktur arkadaşlar. yanlız kestane balına bir şekilde ulaşmış arkadaşlar.. hayatınızın en mükemmel balını yiyorsunuz şuanda:)
denizakvaryumu
03-08-2009, 07:46
Kestane balı şekerlenmiyor :)
kamil35 böyle yazmış:
Sayı tamamdır. Site kurallarına uygun bir iş de değilmiş. Öyle söylendi. Site yönetimi ile iletişime geçtim, gelecek cevaba göre; alışveriş bölümünde yeni bir konu oluşturacağım.
Satış yapmak isteniyorsa gerekli başvurunun yapılması gerekiyor. Üyenin adını adresini sabit telefonu ve benzeri genele yazmadığı bilgileri istiyorum ki, bir sorun olduğunda kendisine ulaşabilelim.
Bu yapılmıyor, satışla ve ücretsiz dağıtımla ilgisi olmayan bir konunun içine yazılıyor. siz eski üyeler de bu konuda uyarı yapacağınıza, adres göndermeye başlıyor, kahveye bile koşun buraya gidin diye duyuru yazıyorsunuz.
kamil35 bu arada kuralları öğrenir umarım. Bundan sonra bu tür yazışmalara eşlik edenlerin de kuralları öğrenmesi gerekeceğini hatırlatayım.
Unutmayın, birine izin verilse, sonunda sizden de feryatlar yükselecek kadar satış ilanı ile dolar bu forum! Ücretsiz numune göndermenin, satış öncesi promosyon çalışması olduğunu biliyorsunuzdur umarım.
Yanlış yaparak doğruları öğreniyorum. Kuralları öğrendim. Artık oyunu kuralına göre oynuyorum. :)
Orhansen
18-09-2009, 03:14
İyi günler
ben birşey sormak istiyorum
oğlum için sinoptan kestane balı buldum
baldan eminim, arkadaşımın balı
sorum şu, internette baktığımda;
a- tema kestane balı için "mevsim geçişlerinde bolca tüketilmelidir" yazıyor
b- başka birkaç sitede de kestane balının çok kuvvetli olduğu, günde 2 tatlı kaşığından fazla tüketilmesinin bulantı ve başdönmesi yaptığı yazıyor
kafam iyice karıştı, oğlum beş yaşında, ben bu balı oğluma ne kadar yedireceğim/biz ne kadar yiyeceğiz?
değerli arıcı dostlar bana yardımcı olabilirler mi?
yardımlarınız niçin şimdiden teşekkür ederim
saygılarımla,
İyi günler
ben birşey sormak istiyorum
oğlum için sinoptan kestane balı buldum
baldan eminim, arkadaşımın balı
sorum şu, internette baktığımda;
a- tema kestane balı için "mevsim geçişlerinde bolca tüketilmelidir" yazıyor
b- başka birkaç sitede de kestane balının çok kuvvetli olduğu, günde 2 tatlı kaşığından fazla tüketilmesinin bulantı ve başdönmesi yaptığı yazıyor
kafam iyice karıştı, oğlum beş yaşında, ben bu balı oğluma ne kadar yedireceğim/biz ne kadar yiyeceğiz?
değerli arıcı dostlar bana yardımcı olabilirler mi?
yardımlarınız niçin şimdiden teşekkür ederim
saygılarımla,
Merhaba
Uzman olmamam karşın kestane balı deyince dikkatimi çekti.Çocuk beş yaşında olduğu için bence sabah kahvaltıda yedirmenizde ve de 2 kaşığı geçmemesinde fayda var... bu iki kaşığıda bence sabah ve akşam yedirin.Doktor gibi oldu ama kestane balı tansiyonu düşürdüğü için bence çok fazla kullanılmamamlıdır.Zaten çok yedirirseniz çocuk ta baldan nefret eder...Aslıda Balın özelliğine göre de değişebilir.Bal iyidir muhakkak ama sadece kestane de değildir.Muhakkak karışmıştır.
Orhansen
30-09-2009, 14:17
Sn Yale,
Cevabınız ve öneriniz için sonsuz teşekkürler
uygulayacağım
Saygılarımla,
hulya1966
06-10-2009, 19:41
merak ettiğim bişeydi *** içinde yararlı oldu tşkkler
karadeniz_28_
18-10-2009, 20:43
Bence süzme bal yerine çıta bal alırsanız daha iyi olur. Süzme bal hileye daha açık olduğu için.
Çıta bal olarak petekli balı veya karakovan balını kast ediyorsan,süzme baldan daha çok hileye açık oluyor.
furtuna08
29-04-2010, 03:05
Kestane balı şekerlenmiyor :)
çiçek balları derlendikleri çiçeklere göre er ya da geç kristalleşirler. Buna kestane balı da dahildir.
Arkadaşlar doğal balda şekerlenir.
Bazı ballar bitki türlerine göre daha geç şekerlenir. Bazıları çok düşük ısılarda şekerlenir. Bu arının balı ürettiği bitkinin türüne göre değişir.
Ballarının şekerlenmediğini söyleyen arkadaşlara ballarını buzdolabının buzluğuna koyup 1 ay beklemelerini öneririm.
Şekerlenen balın kavanozunu içi 45 derecelik su dolu bir kapta bekletin. Bal eski haline gelecektir. Tekrar tüketebilirsiniz.
Sahte bala önlem almak için petekli bal alalım diyen arkadaşa da derim ki; Ben bal akım döneminde şerbetle besleme yaparsam ve bu balı petekli satarsam sen yine şekerli sahte bal yersin.
Güvendiğiniz üreticilerden bal alın. Arıcılığı zevk için yapan, kovan sayısı az olan üreticilerden bal almaya dikkat edin. Marketlerdeki o ünlü markalara da güvenmeyin. Neler yaptıklarını bir bilseniz dudaklarınız uçuklar.
Her kestane balı da deli bal değildir. Her acı bal da deli bal değildir.
Ayrıntılı soru sormak isteyen arkadaşlar mesaj atabilir.
Kolay gelsin.
Bal Ormanı
16-01-2011, 22:11
Markette satılan markalı süzme ballar fabrikalarda ısıtma işleminden geçtiği için donma gecikiyor ama içerisinde bulunan arı enzimleri, protein ve vitaminlerde ölüyor. Isıtma işleminin vitaminleri öldürdüğünü kursta öğrenmiştim.
Birde süzme ballara esans katılarak birinci sınıf bal tadı verilebiliyormuş. Ne yiyeceğimi şaşırdım. Artık kendi balımı kendim üretmeye karar verdim.
organikbal
12-03-2011, 22:09
Bal Oramnına katılıyorum . Bazen marketlerdeki balların altlarında kristallenme değil şekerlerin çökelmesi başlıyor. Bunlar toplama bal olduğu için yüksek sıcaklıkta ıstma yapılıyor ve donması geciktiriliyor.
Bir sorum olacak.
Geçen yıl 1 kavanoz polen almıştım. Yarısını yedim. Hep buz dolabı kapağında sakladım. Bu gün baktım, kalanı böceklenmiş. Küçük siyah böcekler var kavanozda. Bakliyatlardaki böceklerden.
Bu nasıl olur. Polen böceklenir mi? Üstelik buz dolabında kalmasına rağmen.
Polenin kullanma süresi var mı?
Bal antiseptiktir. Doğru koşullarda saklandığı zaman, asla bozulmaz, diye biliyorum. Polen farklı mı?
ligustrum
09-04-2011, 23:35
Sayın agozce; Polen ve petek balın ağ yapan kurtlarca kurtlana bileceğini
ve de küçük krem kelebekler olacağını mümkün.
Ancak; Bakliyatlardaki küçük siyah böcekle böceklendiğini hiç duymadım.
Kavanozda bir iki dane de olsa bakliyat olabilir mi?
Aldığınız poleni bir gün derin dondurucuda tutarsanız;
var olan kurtçuk yumurtaları bertaraf edilir sanıyorum.
Polenin kullanma süresi var. Ama bu böceklenmesine karşı değil de;
Besin değerindeki azalma ile ilgili tarafından bakmalıyız.
Polenin tazesi ne 100 değer biçersek, her geçen gün, hafta, ay
besin değerinden azalır. İki seneden sonra pek bir önemi yoktur bence.
Arılar bile bahar başlarında dışarıdan polen gelmeye başladığında,
bir sene önce alınmış olan polenle yapılmış beslemelere rağbet etmiyormuş.
Bu da gösteriyor ki;
Her şeyin tazesi makbül.
Mevsiminde tükettiğiniz ürünler tazedir güvenilmeye yatkındır.
Bal gerçek bal antiseptiktir.
Polen için bu durum tam tersi bence.
Merhaba,
Petekli ballarla ilgili birşey sormak istiyorum.
Bir tanıdığımızdan karakovan balı alacağız, bize balı buzdolabında tutmamız gerektiğini; aksi takdirde peteklerde polen olduğu için balın kurtlanacağını söylediler. Bu polen ve kurtlanma meselesi karakovan balında doğal birşey midir? Yoksa bir kusur mudur?
Saf polenin kurtlanabildiğini bu sayfalardan okudum ve derin dondurucuda şoklanması gerektiğini öğrendim ama bala bu yapılamaz sanırım.
Kendileri buzdolabında tutuyorlarmış ve kurtlanma olmuyormuş, donmuyormuş da aynı zamanda.
seyyah53
09-09-2011, 20:04
Merhaba,
Petekli ballarla ilgili birşey sormak istiyorum.
Bir tanıdığımızdan karakovan balı alacağız, bize balı buzdolabında tutmamız gerektiğini; aksi takdirde peteklerde polen olduğu için balın kurtlanacağını söylediler. Bu polen ve kurtlanma meselesi karakovan balında doğal birşey midir? Yoksa bir kusur mudur?
Saf polenin kurtlanabildiğini bu sayfalardan okudum ve derin dondurucuda şoklanması gerektiğini öğrendim ama bala bu yapılamaz sanırım.
Kendileri buzdolabında tutuyorlarmış ve kurtlanma olmuyormuş, donmuyormuş da aynı zamanda.
Karakovan bali nin ozelligi petek denilen bal mumunun genc arilarin mum bezlerinden salgiladigi mumlarla olusturulmasi ve sonrasinda arinin bu peteklerin icini bal ile doldurmasidir...arinin bir petek mum orebilmesi ve kabartabilmesi icin kaba tabirle 10 kg a yakin bal yemesi gerekir...
bir cita karakovan bali asagi yukari 2,5-3 kg gelir...
simdi bir hesap ari 10 kg bal yedi petegi yapti+3 kg da bal koydu icine=karakovan bali
bugun en degersiz bal kabul edilen endustriyel ballardan olan aycicek balinin kg fiyati 10 tl olduguna gore
1 cita yani bir petek karakovan bali 130 tl olmasi gerekir ...
biliyorum sorunuza cevap degil fakat saklamasindan once ne bali aldigimizi bir bilelim...
ondan sonra ister buzdolabinda ister disarida kisa sure icinde tukeneceginden fark edecegini zannetmiyorum...
ben aricilik yaptim satamadigim icin hic karakovan bali uretmedim...
saygilarimla
Merhaba,
Petekli ballarla ilgili birşey sormak istiyorum.
Bir tanıdığımızdan karakovan balı alacağız, bize balı buzdolabında tutmamız gerektiğini; aksi takdirde peteklerde polen olduğu için balın kurtlanacağını söylediler. Bu polen ve kurtlanma meselesi karakovan balında doğal birşey midir? Yoksa bir kusur mudur?
Saf polenin kurtlanabildiğini bu sayfalardan okudum ve derin dondurucuda şoklanması gerektiğini öğrendim ama bala bu yapılamaz sanırım.
Kendileri buzdolabında tutuyorlarmış ve kurtlanma olmuyormuş, donmuyormuş da aynı zamanda.
güve her tür petekli balda -süzme bal hariç- olabilir normal durum güvelenmeye karşı en garantili yöntem derin dondurucuda 1 gün kalması.
ligustrum
09-09-2011, 21:23
Merhaba,
Petekli ballarla ilgili birşey sormak istiyorum.
Kendileri buzdolabında tutuyorlarmış ve kurtlanma olmuyormuş, donmuyormuş da aynı zamanda.
Özellikle zayıf kovanlarda petek güvesi tabir edilen kelebek; ya kovanın uçma deliğinden ya da kovanın her hangi bir çatlak vs aralığından kovan içersine girip yumurtasını özellikle polenli çıtalara bırakır.
Tahminen bir ay gibi sonra ufak kurtçuklar gözükür. Ağ örerler.
Petek balı alırsınız çok güzel gözükür, sonra kurtçuk oluşabilir. Normaldir.
Derin dondurucuda kısa süre ve ya buzdolabında bir süre bekletmede fayda var.
Sayın seyyah53, odogal ve ligustrum; değerli bilgi ve tavsiyeleriniz için çok teşekkür ederim. Ancak özür dileyerek bilgilendirmeyi yanlış yaptığımı belirtmek istiyorum. Yanlış anlamamdan dolayı alacağımız balın karakovan olduğunu zannetmişim ancak değilmiş; konuyu netleştirmiş bulunuyorum. Satışı zor olduğu için üretimi bırakmışlar.
Yemeden önce derin dondurucuda bir gün bekletip öyle tüketeceğim.
Saygılar.
faruk5525
10-09-2011, 17:34
arıcılık için en iyi kitap hangisidir hangisini önerebilirsiniz
ligustrum
10-09-2011, 17:46
İnternet bedava
denizakvaryumu
12-09-2011, 07:46
Prof.Canan Karatay'ın
"Karatay Diyeti" adlı kitabında,
bal yasak yiyecekler arasında....
seyyah53
12-09-2011, 13:03
Prof.Canan Karatay'ın
"Karatay Diyeti" adlı kitabında,
bal yasak yiyecekler arasında....
Sn.Denizakvaryumu
Bu bahsettiginiz kitabi ben almayacagim...nedeni tamamiyle on yargim..bu yuzden size zahmet bal in yasaklanmasinin gerekcesi neymis acaba kisaca yazabilirmisiniz...
denizakvaryumu
12-09-2011, 15:21
Valla ben bu kitabı okuduktan sonra bala olan ilgim tamamen bitti.Doğal-karakovan ballar da dahil (halen bir kovanım da mevcut)
Ancak polen-arı sütü-propolis ürünü için arıcılığa devam ediyorum.
Kitapta genel olarak fruktozun insan sağlığına zararı ele alınmış, bal da bu kategoride...
Kitabı mutlaka alın okuyun derim.Ön yargılarınız değişecek :)
Benzer konuda
http://www.kenandemirkol.net/meyvenin_de_fazlasi_alkol_kadar_zararli.html
Kenan Demirkol'un yazısını bir okuyun.
Prof.Canan Karakaya yılların kalp Profu ...Kesinlikle yazdıklarına uyulması gerekn biri...
seyyah53
12-09-2011, 17:20
Valla ben bu kitabı okuduktan sonra bala olan ilgim tamamen bitti.Doğal-karakovan ballar da dahil (halen bir kovanım da mevcut)
Ancak polen-arı sütü-propolis ürünü için arıcılığa devam ediyorum.
Kitapta genel olarak fruktozun insan sağlığına zararı ele alınmış, bal da bu kategoride...
Kitabı mutlaka alın okuyun derim.Ön yargılarınız değişecek :)
Benzer konuda
http://www.kenandemirkol.net/meyvenin_de_fazlasi_alkol_kadar_zararli.html
Kenan Demirkol'un yazısını bir okuyun.
Prof.Canan Karakaya yılların kalp Profu ...Kesinlikle yazdıklarına uyulması gerekn biri...
Valla okundugu zaman muhtesem bir yazi gibi geliyor fakat...cokta soru isareti doguruyor kafalarda...
su bir gercek bu yazi biraz buyuk sehirlerde ofis ortaminda calisan yogun stress altindaki insanlara tam olarak hitap edebilir...
fakat enerji ihtiyaci bizim gibi tam gun bedenen calisan insanlar icin o '15' gram i biraz gecebilirz sanki;)
tesekkurler saygilarimla
ligustrum
12-09-2011, 18:17
Söz konusu diyet, şişmanlığı azaltmak amacıyla uygulandığı için her türlü şekerli maddeler ile ekmek ve patates menülerde bulunmuyor. Dolayısı ile bal da bulunmuyor.
Meyvelerinde fazlası zararmış fruktozdan dolayı,
Baldaki şekerinde yarısı öyle olduğu için, dolayısı ile bal da diyet dışında.
Bence insanlar arıyı örnek almalı!
Arı alıyor kovandan yakıt balını uçuyor üç-beş kilometre yol, topluyor polen di nektar dı dönüyor kovanına. Çalışma ki ne çalışma....
İnsan da: yemeli bir-iki kaşık bal, sonra beş kilometre uçmamıyorsa, koşmalı, bedenen çalışmalı. Diyete ihtiyacı kalmamalı.
Bal tüketmek kişiden kişiye değişiyor. Zayıf insanlar daha çok tüketiyor mu ne?
Yiyorlar, tüketiyorlar; depolamak yok..
Demek ki: bal şişmanlatmıyor..
Kişi, kendi ihmalleri ve hareketsiz yaşam tarzı sonucu oluşan durumu, diyetle düzeltirken; olumlu yanları pekçok olan baldan da mahrum kalacak.
Tabi ki balın iyi olan özelliğinden (şifasından) faydalanmak için de, balın bal olması gerekir.
Sağlığımızın ve balın kıymetini bilelim; depolamamak kaydı ile yiyelim, tüketelim..
seyyah53
12-09-2011, 22:34
Aslinda konuyu tartisma gerek kalmadan bir nevi ozetlediniz...tesekkurler..
sonuncumurat
10-10-2011, 15:48
Gerçek balın buzdolabında donduğu-kristalize olduğu söylenir.
Temanın organik kestane balı buzdolabında 2 aydır duruyor ne dondu ne kristalize oldu...
Bu durumda "organik kestane balı donmaz ya da kristalize olmaz" diyebilir miyiz?
kestane balı yapısı itibariyle diğer balara göre geç donar, balın donmasının buzdolabıyla çok alakası yoktur. 25 derecenin altında yavaş yıavaş donmaya başlar. kestane balında kestane dışındaki çiçeklerin oranı yüksekse çabuk donar kestane oranı yüksekse iki üç sene donmayabilir. iyi günler
orhan001
11-10-2011, 09:00
İyi günler
ben birşey sormak istiyorum
oğlum için sinoptan kestane balı buldum
baldan eminim, arkadaşımın balı
sorum şu, internette baktığımda;
a- tema kestane balı için "mevsim geçişlerinde bolca tüketilmelidir" yazıyor
b- başka birkaç sitede de kestane balının çok kuvvetli olduğu, günde 2 tatlı kaşığından fazla tüketilmesinin bulantı ve başdönmesi yaptığı yazıyor
kafam iyice karıştı, oğlum beş yaşında, ben bu balı oğluma ne kadar yedireceğim/biz ne kadar yiyeceğiz?
değerli arıcı dostlar bana yardımcı olabilirler mi?
yardımlarınız niçin şimdiden teşekkür ederim
saygılarımla,
merhaba;
bir de benim bildiğim karadeniz bölgesine has deli bal (orman gülü) karışımı olma ihtimalinden de kaynaklanıyor.genelde kestane çiçeği dönemi itibariyle aynı evreye geliyor olsa gerek.bu yüzden belki o bal sade kestane balı olmayıp delibal-kestane balı karışımı da olabilir..bu yüzden az tüketilmesi tavsiye edilmiş olabilir.genel olarak kulladığımız siyah çay ile biraz fazla tüketildiğinde tutuyorsa (mide bulantısı,istifra vs. gibi) kesin öyledir denilebilir.afiyet olsun.
orhan001
11-10-2011, 09:18
Petekli anason balından bir görüntü.. Her şey çok güzel gözüküyor ancak, bu görüntüdeki baldan sadec 5 kg üretebildik.
merhaba sayın kamil bey,
petekli anason balından kaldı mı acaba? eğer satıyorsanız kilo fiyatı nedir?(petekli olarak) kolay gelsin.
Orhan Bey, bu yıl arıları anason çiçeğine götürmedim. Anason balı, 2010 üretimiydi. Şu an elimde anason balı yoktur.
İşte sahte bal üreten firmalar!
te sahte bal reten firmalar! - thelira.com (http://www.thelira.com/haber/84277/iste_sahte_bal_ureten_firmalar_)
Bu bal konusu çok hassas bir konu..Ben iki yıldan beri Gödence ve Sındı Köyleri Kalkındırma Kooperatiflerinden alıyorum balımı..Güvenilir buluyorum onları ve fiyatları da çok çok uygun..Hem mandalina (narenciye) hemde kekik ballarından çok çok memnunum..tavsiye ederim bir deneyin..yalnız bu mandalina balı az üretildiği ve talep çok olduğu için geç kalındığı zaman bulunamıyor..
Gödence Tarımsal Kalkınma Kooperatifi (http://www.godence.org.tr/evUrunleri.aspx?sayfa=2)
S. S. Sındı Köyü Tarımsal Kalkınma Kooperatifi | Facebook (http://tr-tr.facebook.com/pages/S-S-S%C4%B1nd%C4%B1-K%C3%B6y%C3%BC-Tar%C4%B1msal-Kalk%C4%B1nma-Kooperatifi/131843106858255)
limon_sever
27-03-2012, 21:09
İşte sahte bal üreten firmalar!
te sahte bal reten firmalar! - thelira.com (http://www.thelira.com/haber/84277/iste_sahte_bal_ureten_firmalar_)
Bu bal konusu çok hassas bir konu..Ben iki yıldan beri Gödence ve Sındı Köyleri Kalkındırma Kooperatiflerinden alıyorum balımı..Güvenilir buluyorum onları ve fiyatları da çok çok uygun..Hem mandalina (narenciye) hemde kekik ballarından çok çok memnunum..tavsiye ederim bir deneyin..yalnız bu mandalina balı az üretildiği ve talep çok olduğu için geç kalındığı zaman bulunamıyor..
Gödence Tarımsal Kalkınma Kooperatifi (http://www.godence.org.tr/evUrunleri.aspx?sayfa=2)
S. S. Sındı Köyü Tarımsal Kalkınma Kooperatifi | Facebook (http://tr-tr.facebook.com/pages/S-S-S%C4%B1nd%C4%B1-K%C3%B6y%C3%BC-Tar%C4%B1msal-Kalk%C4%B1nma-Kooperatifi/131843106858255)
Gödence balının 1 kiloluk kavanoz fiyatı ne kadar biliyor musunuz?
RTÜK'ten bazı bal reklamlarına durdurma
RTK'ten baz bal reklamlarna durdurma - thelira.com (http://www.thelira.com/haber/84344/rtukten_bazi_bal_reklamlarina_durdurma)
rumelili
29-06-2012, 20:13
Donarrr gerçek al
Gödence balının 1 kiloluk kavanoz fiyatı ne kadar biliyor musunuz?
Bu yıl geç kalmadım..Yeni mahsul balın satışına yeni başlamışlar..
Gödence Tarımsal Kooperatifinden 1 kg. diye tabir edilen 850 gramlık mandalina çiçeği balını 16 liradan aldım..
Bu bal birazda Seferihisar/ Gödence Köyüne mahsus..Sanırım üretimi az ve çabuk bitiyor..
Kargo ücreti ise çok çok hesaplı..
http://www.godence.org.tr/evUrunleri.aspx?sayfa=2
....
BU KÖYLER, DEV ŞİRKETLERE KAFA TUTUYOR !
Şirket davranışıyla Gödence’yi marka yaptılar
http://www.kigem.com/content.asp?bodyID=3799
huseyintopal
03-01-2013, 22:01
Anzer Balı
Anzer balı tam bir şifa kaynağıdır.
Her derde deva Anzer balı hakkında bilgiler vereceğiz.Anzer balı her derdinize iyi geldiği gibi doğal şifa kaynağıdır,en iyi Anzer balı Rize Anzer balıdır.Anzer Balı, dünyada sadece Türkiye’ye ve Türkiye’de de Yeşil Rize’ye özgü bir besindir. Bu yönüyle besinden öte bir kültürdür Anzer balı. Türkiye de sadece Rize İli, Anzer Yaylasında üretilebilen emsalsiz bir bal türüdür Anzer Balı. Yaklaşık 500 civarındaki kır çiçeği florasına (bitki örtüsüne) sahip Anzer yaylasında ki 45 Endemik çiçek türü yalnızca bu yörede yetişir. Deniz seviyesinden 2100 metre yükseklikteki Anzer Yaylası, ağaçsız dağları ve her tarafı yemyeşil ve sadece Anzer Yaylasında yetişen çiçeklere ev sahipliği yapar. Bin bir derde deva olan Anzer balı da bu eşsiz çiçeklerden elde edilir. Anzer balı insan hayatı için, sağlıklı bir yaşam kaynağı ve hepimiz içinde muhteşem bir lezzettir. Anzer balında diğer bütün ballardan farklı bir lezzet ve şifayen özellikler bulunur. Yöre insanı bu durumu ilginç bir vecizeyle anlatır. Zamanında aşırı bal yiyip hastalanan birisini hekime götürdüklerinde, hekim hastaya, Anzer Balı yiyecek, demiştir.
Yüzlerce çiçek çeşidinin harmanlandığı Anzer Yaylası Ballı köy ve Çiçekli köy adı verilen iki köyden oluşur. Bu isimlerden de anlaşılacağı gibi bölgenin en belirgin özelliği olan bal ve çiçek yerleşim yerlerine de ad olarak konulmuştur.
İlkbaharın sonlarında Anzer yaylasında ki bitki örtüsü uyanır ve yeşillenmeye başlar, Haziran ayının sonlarına doğru Anzer yaylasında yeşillenme ve çiçeklerdeki çeşitlilik doruğa ulaşır. Haziran sonlarında başlayan Anzer balı üretimi doğadaki çiçek noktalarının azalması ve çiçeğin zamanının geçmesiyle 15 Ağustostan sonra kısmen biter.
Kaynak : Anzer Balcısı - Balcisi - Balcılık (http://www.anzerbalcilik.com)
kilicaslan3561
16-04-2013, 09:56
Bayburt balı da gayet kaliteli. Bol kekik var. Rehası harika.
Analiz: 8 kilosu 100 TL?ye bal olur mu? (http://www.bloomberght.com/analiz/haber/1688149-analiz-8-kilosu-100-tlye-bal-olur-mu)
ahmetaslanseo
26-12-2020, 19:26
Ben genelde çiçek balı tercih ediyorum kahvaltılarda özellikle https://dogalbalim.com/ bu siteden almıştım şuanda stokta yok sanırım ama geliyor sürekli
Bir süredir doğal katkısız bal arayışındayım ,internette araştırma yaparken Queendia adında bir marka ile karşılaştım ..
Bir süredir bu üreticiyi takip ediyorum , ürünleri sürekli stokta kalmıyor , anlaşılan sınırlı sayıda üretim yapıyor , örneğin hepsiburada da ki ürün sayısını 2 ürün olarak ,n11 deki ürün sayısını sıfır olarak güncelledi.
Ballara yapılan yorumlar , çok iddaalı .
https://www.hepsiburada.com/queenida-prolin-1000-ham-bal-720-gr-p-HBV00000NBKCH-yorumlari
Sayfanın en altında üretici hakkında bilgiler yer alıyor.
https://www.hepsiburada.com/magaza/queenida
https://www.facebook.com/queenida.honey
vBulletin® v3.8.5, Copyright ©2000-2025, Jelsoft Enterprises Ltd.