PDA

View Full Version : Hibrit (F1) Tohumlar Hakkında




MSaygin
08-02-2008, 10:46
merhaba,

Bu soru muhtemelen cevaplanbmıştır, konuşulmuştur forumda ama bir türlü aramadan sonuç alamadım :(

Ben Anadolu tohumculuğun yapı marketlerde satılan sebze tohumlarından ektim bu sene, örneğin, F1 Verdia Brokoli tohumu.Hepsinden de çok memnun kaldım, verim ve kalite, benim gibi yeni bir sebzeci için, balkonda kova şartlarında bile oldukça tatmin ediciydi.

Merak ettiğim şu; tohumlar f1 olunca hibrit olduğu ve benim boş yere bu senekilerden tohum almamam gerektiğini mi gösterir?

F1 tohumdan büyüyen bir sebzeyi tohumluk bıraksam, ondan alacağım tohumlarla gelecek yıl yine böyle verimli sebze alabilir miyim?

Yoksa f1 tohumları gelecek sene yeniden mi almam gerekir?

Teşekkürler,




imperfect
08-02-2008, 11:10
Sevgili MSaygın F1 dediğiniz sanırım marka oluyor. Ben pek marka bilmem. Önceleri burda Bereket Tohumları'nı keşfettim, kullandım iyiydi. Ama daha sonra daha güzelini keşfettim. Antakya'da Uzun Çarşı vardır. Burada istemediğiniz kadar ürünü birarada bulma şansınız vardır. Tohum da buldum .Üstelik en güzeli de bu tohumların ekim zamanı geldiğinde tezgahların ön kısımlarında yerlerini alıyor olmalarıydı. Benim gibi tecrübesiz insanlar için çok kolay oluyor. Şimdi genellikle Uzun Çarşı'ya gidiyorum. Bence Adana da böyle bir yer bulmanız imkansız değil. (Hele bir de iyi anlaştığınız esnaf da bulursanız sıcak bir çay ve o tatlı sohbete doyum olmaz)

MSaygin
08-02-2008, 11:27
Teşekkürler imperfect, tabi Adana'da benzer yerler mutlaka vardır :) O sohbet hala kaldı mı bilemiyorum esnafta, ben genelde asık suratlar görüyorum ama kapalı tohumu tercih etmemin nedeni gördüğüm kadarıyla verim daha yüksek, bitkiler daha kaliteli, garantili oluyor.Uzun zaman harcıyoruz ve sadece bir kaç kök yapıyoruz balkonda, sonuçta kötü bir sürprizle karşılaşmaktansa, garantili , kapalı paket daha uygun geliyor bana.

f1 marka değil aslında, tohumun hibritliğini belirten bir kod, Filial 1'ın kısaltması, konuya hakim olanlar detaylandıracaktır.

imperfect
08-02-2008, 14:22
Teşekkür ederim verdiğiniz bilgiler için MSaygın ben biraz araştırdım da Filial 1 nedir diye ama bir şey bulamadım. Bunun üzerine Hibrit Tohum hakkında biraz araştırma yaptım. (Ben bahçe işlerinde çok yeniyim. Ziraat okumuş olan arkadaşımın bahçe bitkileri kitabını okuyarak biraz bilgi sahibi olabiliyorum.) Tohumları sadece dişi ve erkek sanıyordum ben şimdi bir de Hibrit'i öğrendim. Sanırım daha bir fırın ekmek yemeliyim. :)

limon
08-02-2008, 14:47
Şu f1 meselesini ben de hep merak etmişimdir. Selahattin Hocam hepimizin anlayacağı dilden anlatırsanız çok seviniriz:)

praecox
08-02-2008, 17:31
F1 hybridlerini şöyle anlatmayı deniyeyim. At ile eşeğin çiftleşmesinden elde edilen katır misali. Katır örneğinde çalışkan, dayanıklı bir tür olduğu gibi bu tohumlar hastalıklara dayanıklı ve yüksek verim verebilselerde...
Bu katır ya çoğalma eğilimi göstermez **** diğer aile ferdlerine dönüşür. Kısacası tekrar tohum alınmaz alınsa büyük bir ihtimalle elde edildiği ilk türlere dönüşecektir.
Bu konuda bilim çevrelerince çok tartışmalar var. Ancak kesin anlaşılan o ki üründen elde etiğiniz tohum pekde işe yarıyan bir tohum değil.

MSaygin
08-02-2008, 19:10
Teşekkürler praecox, yani bu tohumlardan elde ettiğimiz sebzelerden tohum almanın pek de bir anlamı yok.
Bir de yanılmıyorsam, ilk nesil verimi diye bir şey var.Hibrit bir türün ilk nesli, yani tohumla devam etmeyen ilk neslin yüksek verim verme durumu var, bu konuda da bilgi verebilirseniz sevinirim.

denizakvaryumu
08-02-2008, 21:34
Yakında zaten F1 tohumdan başka tohum bulamayacağız, nette girdiğim bir sitede tüm domates tohumları F1 di.

Aslında bu konu göründüğünden çok daha önemli.Türkiye ticari ürünlerde F1 tohum bağımlısı olma yoluna (tohumda başka ülkelere bağımlı olmak ) doğru gidiyor.

Selahattin Yılmaz
08-02-2008, 22:28
Sevgili preacox durumu gayet güzel özetlemiş. F1 tohum mendel deneylerini bilenler daha iyi bilirler ana çeşit ile baba çeşidin birleşmesinden elde edilen ilk döldür.

Bunlardan da elde edilirse F2-F3 diye gider. Ancak anne ve babadan olan ilk döl "melez azmanlığı" denilen bir olay gerçekleştirir. Verim ve özellikler oldukça yüksektir sonraki döllerde de tam tersine döner ya hiç verim vermez ya da verse bile F1 dekine göre hayal kırıklığına uğratır.

Bu konuyu arkadaşlar toplantıda sorarlarsa ayrıca bir ders veririz.

İklimsiz
08-02-2008, 23:08
F1 tohumlar ile GDO ( Genetiği Değiştirilmiş Organizma) aynı anlama mı gelmektedir?

Selahattin Yılmaz
08-02-2008, 23:19
F1 tohumlar ile GDO ( Genetiği Değiştirilmiş Organizma) aynı anlama mı gelmektedir?


Kesinlikle hayır, apayrı şeyler.

F1 elle tozlandırma dediğimiz bitki ıslahı terimini ifade ederken diğeri ise tamamen laboratuvar ortamında hücre ve DNA genetiği düzeyinde çok farklı canlıların DNA ve genleri ile önceden ne olacağı belli canlılar (Bitki hayvan vs) ortaya çıkarma çabasıdır. Ancak şunuda söylemeliyim ki F1 tohum GDO lu olmaz bir şey yok. Bu tamamen tohumun hangi labaratuvara girdiğine bağlı.

Bu anlamda ben GDO'lu ürünlerden çekinen okuyucularımız için yerli tohumları tercih etmelerini tavsiye ederim zira yerli firmalarımız o tohumu laboratuvara sokacak ne teknolojileri ne de bu GDO'lu ürünleri üretebilecek sermayeleri var.

İklimsiz
08-02-2008, 23:39
Ellerinize, parmaklarınıza sağlık Selahattin hocam. Aydınlattığınız için teşekkürler.

Uzun yıllar eczanede sebze tohumu sattık, çünkü talep vardı. Salatalık tohumları mavi, ıspanak ve mısır kırmızıydı. Tohumları neden renklendiriyorlar?

limon
09-02-2008, 00:10
Praecox, Selahattin Bey çok anlaşılır açıklamalar için teşekkür ederim.

Sn.iklimsiz o renkli tohumlar ilaçlı tohumlar.

imperfect
09-02-2008, 09:09
Ben tohumları herhangi bir hastalığa ve en önemlisi de böceklenmelere karşı ilaçladıklarını biliyorum. Acaba başka bir sebebi var mı? Acaba kullandığımız ilaçlı tohumların bir zararı var mı?

Selahattin Yılmaz
09-02-2008, 10:58
Tohumdan bulaşan hastalıklar için (Mantari hastalıklar, böcek zararları daha doğrusu o tohum en fazla hangi hastalık ve zararlıya maruz kalıyorsa onunla) ilaçlanır. İlacın rengi sizi aldatmasın sadece renk ilaçlı imajı vermek içindir yoksa renge bakarsanız gıda boyasıdır ve sadece renklendirmek içindir. Mesela genelde fungusitler (mantar ilacı) mavi renklidir. Tohumu ektiğinizde tohumda yoksa bile çimlenme esnasında toprak ortamındaki zararlılardan bile koruma sağlar o yüzden ilaçlı tohum normal tohuma göre +1 avantaj kazanır.

MSaygin
09-02-2008, 12:33
Teşekkürler Selahattin Bey.
Bu durumda bu sebzelerden tohum almıyoruz, seneye yeni paket almamız gerekiyor.

Peki bir tohum f1 ise, yasal olarak bunun belirtilme mecburiyeti var mı, yoksa firmanın seçimine mi kalmış? Muhtemelen firmalar belirtmeyi tercih ederler tabi, sonuçta verimli bir tohum satıyor ama yasal düzenleme nedir acaba?

Örneğin Verdia Brokoli tohumlarında f1 ibaresi var pakette ama yine Anadolu Tohumculuk firmasının dere otu ya da karnabahar tohumlarında f1 ibaresi yok.Bu durumda bu tohumlar kesinlikle f1 değil denebilir mi? Bunlardan tohum alınabilir mi?

Balıkcı
09-02-2008, 21:38
F1 olanlara F1 yazıyorlar ve bununla adeta övünüyorlar. Yüksek verim dolayısıyla.

F1 olmayanlara F1 yazdıklarını sanmam.

Biz de yerli tohumlarımızı yaşatmak, kaybetmemek için gayret gösterelim, kendi çapımızda tabii. :p

denizakvaryumu
09-02-2008, 21:49
Sanıyorum Türkiye'de şu anda ticari domates (salçalık) ve salatalık (sera) üretiminde sadece F1 tohumlar kullanılıyor ve F1 tohumların tamamı İsrail'den geliyor.

lewoli34
15-03-2008, 23:15
Sadece yazlık sebzeler dediğimiz kısım israilden gelior domates,kavun,salatalık,...etc. Kışlık sebze hibritleri ise Hollanda ve fransadan geliyor. Egerki kışlık sebze yetistirecekseniz ve F1 olacaksa Bejo firmasinin tohumlarını öneririm GDO listesinde hiçbir ürünleri bulunmuyor.

Mine Pakkaner
22-03-2008, 19:36
Sanıyorum Türkiye'de şu anda ticari domates (salçalık) ve salatalık (sera) üretiminde sadece F1 tohumlar kullanılıyor ve F1 tohumların tamamı İsrail'den geliyor.

Hayır, her çeşit tohumdan yetiştiricilik yapılıyor. F2 ile üretim de yaygın.
Hibrit tohumlar F1 veya F2 dölüdür. Bir de standart çeşitler bulunur. Bunların hepsi farklı özellik arzeder, tüketici pazara göre istenen çeşidi yetiştirir.


Ayrıca düşündüğünüz gibi tohumların tamamı İsrail'den gelmiyor, yerli tohum üreticileri de var, örneğin Altın Tohumculuk. Hollanda'dan da çok tohum gelir, Fransa'dan da, hatta Amerika'dan da.

lizard
08-04-2008, 21:42
Ben de bugün Anadolu tohumculuktan Rio Grande İtalyan oturak domates tohumu aldım. Bunu seçmemdeki en büyük etken F1 olmaması idi. Ne kadar yerli veya yabancı üründür bilemiyorum fakat sonuç olarak F1 olmadığı için bundan tohum aldığımda bana ait tohumlar yerli üretim olmuş olacaktır. Sanırım F1 tohumlar kazanç amaçlı sebze üretiminde büyük fayda sağlamakta verimlerinden dolayı. Fakat hobi amaçlı üretimlerde bence F1 tohumdan kaçınmalı standart tohumları kullanarak kendi tohumlarımızı almaya çabalamalıyız. Bunun ülke ekonomisine ne kadar büyük bir fayda sağlayacağını kestirmek çok zor benim için fakat bir söz vardır "damlaya damlaya göl olur" :)

Selahattin Yılmaz
04-12-2008, 22:56
Üzerinde F1 yazamayan **** satış fiyatı 1-5 YTL civarı tohumların çoğu standart dediğimiz tohumlardır. Ancak organik deyince iş değişiyor o zaman hiç ilaç kullanılmamış ve tamamamen doğal gübrelerle üretilmiş tohum akla gelir ki o da sadece Araştırma Enstitülerinde (http://www.gencziraat.com/component/option,com_mtree/task,listcats/cat_id,43/Itemid,39/) bulabilirsiniz. Ancak standart dediğimiz tohumluklarda işinizi görecektir ve rahatlıkla tohum alırsınız. Dergimizin eski sayıları (http://www.agaclar.net/dergi/)nda sebzelerden tohum alma usullerini yazmıştım oradan nasıl tohumluk alırsınız ayrıntılarıyla yazmıştım oradan takip edebilirisniz.

boragursoy
04-12-2008, 23:07
......................

nariçi
05-12-2008, 07:49
F1 çerry ektim büyürse bakacağız, deneyeceğiz. 6 adedi çimlendi göründüler. Bardaklarda olan fidelere biraz tabii gübre suyu verdim. Bazı arkadaşlar torfta gelişim göstermiyor diyorlardı.

deep78
05-12-2008, 07:59
büyük ihtimalle aldığınız tohumları ektiğinizde ya anneye ya da babaya benzeyecektir.%100 ektiğiniz çeşidi temsil etmeyecektir,ancak %15-20 lik kısım açılma göstermez.

nariçi
06-12-2008, 07:49
Karışık toprakta daha kolay çimlendiler, önceden nemlendirme de yapmadım. Ama çok cılız görülüyorlar ama tohumları da çok küçüktü zaten, herhalde normal olmalı.

deep78
06-12-2008, 10:14
cherry tohumları doğal olarak küçüktür,o yönden bir problem olmaz

AgacSevdalisi
15-01-2009, 09:59
sebze tohumlarını en uygun hangi koşullarda muhafaza edebiliriz*

deep78
16-01-2009, 00:33
En uygun tohum saklama koşulları ;



1.ci önemli koşul ……….Nem : 30 %

2.ci önemli koşul………..Sıcaklık : 8 C – 12 C

3.cü önemli koşul……....Işık : Tam karanlık

Douglas Fir
03-03-2009, 12:19
Selam
ertesi sene bitki meyve vermiyor F1 tohumlarda, sadece bitki olarak yaşıyor.

Douglas Fir
03-03-2009, 13:18
Sebze tohumu saklamak için siyah ağzı kilitli plastik küçük poşet bulabilirseniz ve serin hatta soğuk (+6 dereceye kadar yolu var) bir yerde saklarsanız hem ışık hem de nem problemini çözersiniz.

h_dogan
25-05-2009, 22:32
Selam
ertesi sene bitki meyve vermiyor F1 tohumlarda, sadece bitki olarak yaşıyor.

Ertesi sene F1'den aldığınız tohumlardan meyve alabilirsiniz ama ilk yılki kadar alamazsınız yani sadece bitki olarak yaşamıyor, meyve de veriyor. Gerçi şimdilerde bazı İsrail firmaları terminatör gen diye bir gen aktarıp bir sonraki sene ektiğimiz bitkilerden tohum almamızı engelleyen bir uygulama yapıyorlarmış diye duymuştum bir hocamızdan . Bu gen ekilen tohumlardan çıkan bitkilerden tekrar tohum aldığımızda bu tohumların çimlenmesini engelliyor. Hiçbir şekilde çimlenme yetenekleri olmuyor tohumların.

lewoli34
16-12-2009, 00:20
Ayrıca düşündüğünüz gibi tohumların tamamı İsrail'den gelmiyor, yerli tohum üreticileri de var, örneğin Altın Tohumculuk. Hollanda'dan da çok tohum gelir, Fransa'dan da, hatta Amerika'dan da.

Altin tohumculugun sattıgı çeşitler kendi ıslahı tohumlar değil, Royal Slius marka tohumlari kendi paketlerinde satıyorlar tabi olayda illegal birsey yok sadece düzeltme baabinda...

organica
16-12-2009, 06:56
Altin tohumculugun sattıgı çeşitler kendi ıslahı tohumlar değil, Royal Slius marka tohumlari kendi paketlerinde satıyorlar tabi olayda illegal birsey yok sadece düzeltme baabinda...

Altın tohumculuğun sattığı çeşitlerin büyük bir çoğunluğu kendi ıslahıdır. Özellikle hıyar çeşitleri.

triple
16-12-2009, 09:06
Arkadaşlar bu yaz bahceme ekmeyi dusndugum bir kac farklı domates ceşidi için yurtdısından domates tohumu sipariş edecektim . soz konusu tohumların F1 olmaması icin neler dikkat etmem gerek?
bahçe dediysemde yanlış anlamayın hobi bahçesi ole ahım sahım birsey degil. En fazla her çeşitten 5 6 fide yetistirecem sadece goz zevkim icn ekmiş olacam. ve begendiklerimden gelecek yıllardada ekecegim icn F1 olması durumunda her yıl tekrar tekrar tohum almak istemiyorum.
Kısacası F1 olmayan tohumlar satan site adresleri verebilirmisniz? Ayrıca sadece domates değil farklı türlerde salatalık, biber, fasulye tohumları da almıs olacam acilen konu hakkında bilgisi olanlar bilgi verebilirse sevinirim .
mutlu yeşili bol sağlıklı bir Dünyada kardeşçe ve özgürce yasamak dileği ile

denizakvaryumu
16-12-2009, 12:24
Yurt dışı siteler bu durumu belirtiyor.

Eğer tohum hibrit ise F1 ya da hybrid açıklaması yapıyorlar.

Çok daha sağlam olsun istiyorsanız.

Arama motoruna heirloom seeds yazın derim.

http://www.heirloomseeds.com/

begonya26
03-03-2010, 21:16
Sayenizde çok bilgi ediniyoruz teşekkürler.

escal78
02-04-2010, 17:14
F1 Hibrid (Melez) Tohum Hakkında Merak Ettikleriniz

“f1 Hibrid” tohum nedir?

Yer küremizde ki biyolojik çeşitlilik kabaca 2 temel kaynaktan beslenmektedir; bunlar;

a. Ya genetik mutasyonlar sonucunda oluşmuş olan ve de normalde olmaması gereken genetik dizilişler ile oluşanlar,
b. Ya da doğal yolla birbirleriyle gen transferi yapabilen türlerin birbirlerine gen aktarmaları sonucunda ortaya çıkanlar yani melezler (veya hibridler) dir.

Doğada Gen aktarımı çoğunlukla böcekler aracılığı (özellikle arılar), rüzgarın etkisiyle, vb… dış etkenler sayesinde gerçekleşmektedir. Arı, çiçekten çiçeğe uçarak, erkek organdan aldığı polenleri (üreme materyalini) dişi çiçeğin döl yatağına taşıyıp, döllenmeyi sağlayarak, ziyaret ettiği bu iki birey arasında doğal şartlarda gen aktarımı mümkünse, gen aktarımı gerçekleştirmektedir.

İnsanlar doğayı gözlemleyerek bu sırrı çözmeye başladıklarında melezliğin çok önemli bir özellik olduğunu fark etmişler ve 19 ncu yy.da ağırlıklı olarak Mendel’ in çalışmaları sonrasında bu olguyu kuramsallaştırmışlardır.

Hibrid veya melez tohum, aynı bitki türüne ait uzak akraba konumunda olan iki doğal bitki kümesi veya popülasyonundan (örneğin A ve B) seçilen saf hatların veya bireylerin birbirleri ile çaprazlanması (A x B) sonucunda elde edilen ilk nesil (f1) melez tohumlara verilen isimdir; bu teknik ile değişik yöntemler kullanılarak ana veya babada bulunan özelliklerin f1 çocuklarında ortaya çıkıp çıkmadığı belirlenmekte ve böylece yetiştiricilerin yani çiftçilerin en çok istedikleri özellikleri bünyesinde toplayacak olan f1 melezin hangi ana – baba birleşiminden elde edildiği saptanarak, çoğaltıma geçilmektedir.

Ancak f1 melezler genetik yapıları gereği tohum verdikleri zaman yani f2 elde edildiğinde, f1 de ki istenen özelliklerin çok az bir kısmının f2 de korunduğu görülmektedir. Örneğin f1 de bulunan herhangi bir hastalığa dayanıklılık özelliği f2 de kaybolmakta, dolayısı ile bu özelliklere sahip bir çeşit talep eden kullanıcılar her sene yeniden f1 tohum satın alma zorunda kalmaktadır. Zaten f1 melezlerin bu özellikleri sayesindedir ki bir çok kişi ve kuruluş bitki ıslahı konusunda yatırım yapmış ve yapmaktadır; tohum sektörü her sene cirosunu yaklaşık %13 ila %15 ini ARGE bütçesine aktararak dünyada tüm sektörler içerisinde araştırmaya en çok kaynak ayıran sektör konumunda bulunmaktadır.

Burada göz ardı edilmememsi gereken iki önemli hususa dikkat edilmelidir; bunlar;

a. Tohum maliyetinin toplam girdiler içinde ki payı oldukça düşüktür. (örneğin sera domatesinde %1,5 civarı),
b. Diğer girdi maliyetlerinin sabit kalmasına karşın sadece tercih edilen tohum sayesinde toplam hasılat çok fazla değişiklik gösterebilir. (örneğin serada 1 dekar domates üretiminde hiçbir şey kazanmamak, 25.000.- TL kazanmak veya bu iki uç arasında bir hasılat elde etmek mümkündür).

Bu uğraşlar sayesinde elde edilen özellikli (örneğin verimli, belirli hastalıklara mukavim, soğuğa veya sıcağa dirençli, erkenci veya geçci, yağ oranı yüksek, vs…) f1 hibridler sayesinde tohum sektörü özellikle dünyada nüfusun çok hızlı arttığı 20 nci yy. ın ikinci yarısı boyunca insanların bol ve ucuz gıdaya kavuşmalarını sağlayabilmiştir.

Tohumculuk uğraşında uygun ana – babaları belirleme ile istenen f1 melezleri elde etme işlemine “ıslah çalışması”, yapan kişiye de “ıslahçı” ismi verilmektedir.

f1 Hibrid – Melez tohumlar kısır mıdır?

Maalesef ülkemizde ulu orta dillerde dolaşan “f1 tohumlar kısırdır” söylemi tamamen yanlış ve de büyük bir yalandır! Bu iftiranın altında işin özünü bilmeyen geniş kitlelere korku salarak bilimsel gelişmelerin önüne bilinçli veya bilinçsiz set çekmek isteyen ufak ama yaygaracı bir grup insanın yarattığı bilgi kirliliği vardır! Melezleme yolu ile geliştirilen f1 hibridler mutlaka kısır olur diye bir şey söz konusu değildir; ancak istenirse bu özelliği sağlamak genetik olarak mümkündür. Örneğin eşek ile altın melezi olan katır, kısırdır; ancak katırı alan da, satan da, üretimine aracı olan da bunun böyle olduğunu bilerek belirli özellikleri nedeni ile katırı tercih eder ve ahırına koyar! f1 tohumlar içerisinde de örneğin çekirdeksiz karpuz doğal olarak kısırdır ve tohumu olmadığı için de çocuk yani meyve veremez; bu karpuzları üreten de, yiyen de bunun böyle olduğunu bilir! Ancak çekirdek ayıklaması zor geliyorsa ve de canı kolaylık isterse bu kısır çeşidi bilinçli olarak satın alabilir.

Bu yöntemle belli bir amaca yönelik kısır bir çeşit geliştirildi diye ticari olarak satılan tüm f1 hibrid tohumlar kısırdır demek büyük bir yalandır. Örneğin domateslerde kısırlığın bir cazibesi bulunmamaktadır; ancak ülkemizde piyasada satılan ve tüketilen domateslerin yüzde 99’ a yakınının f1 hibrid olmasına karşın bu çeşitler kesinlikle kısır değildir; bunu doğrulamak için yediğiniz domatesin içerisinden ayıracağınız çekirdekleri, kış sonrası, bahar aylarında toprağa ekerseniz yaza tekrar domates elde edeceğinizi göreceksiniz!


Canavar tohum var mıdır?

Canavar tohum, yakıştırması da aynen “Kısır Tohum” benzeri tamamen medyatik bir abartmadır. Yeryüzünde böyle bir tohum ne doğal olarak var olabilir ne de insanoğlu tarafından meydana getirilmiştir. Ülkemizde “Canavar Tohum” diye adlandırılan şey belki de terminatör tohumlar (terminator seeds) diye tercüme edebileceğimiz bir olgudur. Genetik mühendisliği ürünü olan terminatör tohumların bu teknoloji de dünya lideri bir firma tarafından yapılabilirliği kanıtlanmış ise de aynı firmanın açık taahhüdü ile hiçbir durumda kullanılmayacağı dünya kamuoyuna duyurulmuştur. Bu ürünler ne Türkiye de ne de başka herhangi bir ülkede hiçbir zaman kullanılmamıştır. Ayrıca ileride değineceğimiz gibi ülkemizde GDO’ lu ya da aktarma genli bitkilerin AGB tarımı yapılmaz.


Hibrid-Melez f1 tohumlar insan ve çevre sağlığı açısından zararlı mıdır?

Kesinlikle hayır! Belirli bir bitki türünde örneğin mısır, şeker pancarı veya domateste hibrid melez tohumlar ile olamayanlar arasında genetik olarak hiçbir fark yoktur. Her ikisi de aynı genetik temele (yani aynı genlere ve gen sayısına) sahiptir. Dolayısı ile hibrid melez tohumu ile organikçilerin yere göğe sığdıramadıkları baba annelerinin domatesi (ki yukarıda açıklandığı gibi o da melez idi) arasında sahip oldukları genlerin niteliği ve sayıları itibari ile hiçbir fark bulunamamaktadır. Hibrid melez tohumlar ıslah edilirken genetik mühendisliğin teknikleri kullanılmaz ve de bu tohumlar başka canlı türlerine ait gen taşımazlar.

Bu aşamada hibrid- melez tohum kullanımı ile bilinçsiz veya kontrolsüz tarım uygulamalarını ayırmamız gerekiyor. Kontrolsüz tarımda ölçüsüz yoğun ilaç ve gübre uygulamaları kültürel tedbirlere riayet etmeden üretim anlatılmaktadır. Denilebilir ki yüksek oranda üretim artışı getiren hibrid-melez tohum kullanımı yoğun tarımı teşvik etmiyor mu?

Hayır etmiyor! “ Bilinçsiz Tarım” karşıtı olarak AB ülkelerinde yaygınlaşmaya ve ülkemizde de sebze üretiminde kullanılmaya başlanan “ iyi tarım uygulamaları” yükselen çevre koruma bilinci ile her geçen gün daha fazla benimsenmekte ve burada hibrid-melez tohumlar kaçınılmaz olarak en önemli girdi olarak kullanılmaktadır; şöyle ki f1 hibrid-melez çeşitler ile kurumsal olarak her istenen özellikte çeşit geliştirmek mümkün olduğundan belirli hastalıklara dayanıklı yani ilaç gerektirmeyen, daha az su tüketen, daha az gübre gerektiren, vs… özellikte tam çevre dostu daha fazla vitamin, daha fazla kanser düşmanı moleküller içeren insan sağlığına dost ürünler elde etmek mümkündür. Bu konular üzerinde tüm ıslahçılar şu anda yoğun olarak çalışmaktadırlar.

hakikitosunpasa
02-04-2011, 01:57
escal78

aniden çok hızlı aydınlandım sanırım ben, eline sağlık sen yazdıysan, kulağına sağlık kopi peystse

babaanne tohumu ticaretine giydirmeli falan, çok etkilendim, vallahi bak

hatta bir de soru soracağım, hani bu verimli, nefisli f1 tohumlara arzu edilmesi halinde genetik olarak kısır olma özelliğinin sağlanabileceğinden bahsetmişsin ya, o iş de ıslah çalışmalarıyla mı oluyor? yoksa ıslahı normal yapılıp sona doğru genetik müdahale mi sürece dahil ediliyor?

dermana
02-04-2011, 20:12
kısırlık bazı çeşitlerde doğal olarak var. genetik erkek kısırlığı tohum üreticilerinin çok tercih ettiği bir durumdur.

hakikitosunpasa
03-04-2011, 09:38
bilgilendirme için çok mersi dermana

mrkamilk
28-07-2011, 12:48
En uygun tohum saklama koşulları ;



1.ci önemli koşul ……….Nem : 30 %

2.ci önemli koşul………..Sıcaklık : 8 C – 12 C

3.cü önemli koşul……....Işık : Tam karanlık

Teşekkürler

kocasinan
17-08-2011, 11:32
Ben de organik bir cins domates var o da fazla büyümüyor, en fazla bir mandalin kadar oluyor, ve bir domates fidesinde 5 adet kadar oluyor, daha sonra oluşanlar daha küçük kalıyor, organik olup her sene tohum alacağım iri ve lezzetli bir domates tohumunu nereden bulabilirim aceba , yardımcı olabilirmisiniz, teşekkürler.

tevmen
07-01-2012, 19:40
Bir arkadaşımın bana F1 domates tohumları hediye etmesi üzerine, acaba şu
hibrit tohumların zararı yararı nedir diye merakım uyandı. Bu sayfalarda
yazılanlara ek birşeyler öğrenmek için internet üzerinden biraz arama yaptım.
Önüme ilk çıkan kaynaklardan anladığım ve önemli olduğunu düşündüğüm
noktaları yazarak, bu işin profesyoneli arkadaşlara düzeltme bahanesiyle
konu hakkında daha ayrıntılı bilgi verme fırsatı yaratayım.

Hibrit tohumlar farklı tür bitkileri döllendirme yoluyla elde ediliyor.
Doğru türlerin çaprazlanması sonucu ortaya daha dayanıklı ve/ya verimli
tipler çıkıyor. (Buraya kadar herşey son derece doğal. Mendel'in deneylerinden
farkı yok!). Bu kolay görünen işlemde, önemli bir pratik sorun var:
elde edilen tohumların gerçekten hibrit olması. Eğer anne ve baba
bitkiler kendi kendilerini dölleyebiliyorlarsa, kimin kimden geldiğine
emin olmak çok zor. Kesin sonuç almak için şu tip çözümler bulunmuş:

1) Anne bitkinin çiçeklerinin erkek organlarının "elle" kısırlaştırılması
(bunu herhangi mekanik bir yöntemle erkek organın safdışı bırakılması
olarak anladım). Böylece anne bitkinin tohum üretebilmesi için polenin
başka bir bitkiden sağlanması gerek. Bu tip kısırlaştırma için tuzlu su,
karbon dioksit vb maddeler de kullanılıyormuş, ama bu durumda
polen taşıyan arı gibi hayvanların ilgisi azaldiği için kullanımı azmiş.
Büyük çaplı üretim için bu "elle bozma" işlemi biraz pahalı kaçıyormuş.
Ayrıca küçük çiçekli bitkilerde uygulama zorlaşıyormuş.

2) Kısır anne bitki kullanma. Yani polen üretmeyen bir anne bitki bulma.

3) Kendi kendine verimli olmayan bitkiler kullanma. Yani anne bitkinin
poleni var, ama kendi dişi organına uymuyor ve dölleyemiyor.

Son iki şık için kendi soyunu devam ettirmesi zor anne babalar bulmak
gerekiyor. Galiba bunları bulmanın yolu, ya doğal olarak görülen
mutasyonları kullanmak (yani genleri kendiliğinden değişmiş tipleri
kullanmak), veya kendine verimsiz yaban tipleri işin içine sokarak
ayrıca çaprazlamalar yapmak. Bunlara geleneksel yöntemler deniyor.
Geleneksel olmayan yöntem ise mutasyonu kontrollu bir biçimde
istenilen bitkiye yerleştirme, yani genetikle oynama.

Kıssadan hisse şunu çıkardım: hibrit tohum GDO demek değil, ama üretimindeki
sorunları kolayca çözmek amacıyla GDO epeyce işin içine girmiş.

tevmen
07-01-2012, 22:24
Unutmadan yukarıda yazdıklarım için internette sağa sola bakınmanın ötesinde
şu kaynakları gözden geçirdim (google kitap aracında "F1 hybrid" yazınca ilk çıkan
kitaplar, dil ingilizce):

Plant Developmental Biology - Biotechnological Perspectives
Eng-Chon Pua, Michael R. Davey (Editors), Springer (2010), sayfa 476-477.

Science and the Garden: The Scientific Basis of Horticultural Practice
edited by David S. Ingram, D. Vincerue, P.J. Gregory, sayfa 75.

sarigoz
09-04-2012, 11:32
Merhaba
Bende gecen gun plastik kaplar icin ilk kez domates tohumu ektim.Yari torf yari toprak karisiminda.Sadece denemek amaci ile iki cesit aldim.Cheri ve F1

Verdiginiz yararli bilgiler icin tesekkurler..Elinize saglik

birnefestoprak
05-10-2012, 20:51
Cok az sayida hibrit yetistiriyorum fakat hepsinden mutlaka tohum alip gelecek mevsimde nasil bir sonuc verecegine bakarim, surpriz yumurta gibi:) Ornegin daha once yetistirdigim Sweet 100 ceri domatesinden aldigim tohumlari birkac nesil boyunca yetistirip durayli hale getirmeye calisiyorum. Simdiye kadar F1 tohumdan yetistirdigim domateslerin hepsi en az F1 kadar verimli, ayrica meyveleri de en az onun kadar lezzetli.

MeyveliTepe
05-10-2012, 21:43
Ben de organik bir cins domates var o da fazla büyümüyor, en fazla bir mandalin kadar oluyor, ve bir domates fidesinde 5 adet kadar oluyor, daha sonra oluşanlar daha küçük kalıyor, organik olup her sene tohum alacağım iri ve lezzetli bir domates tohumunu nereden bulabilirim aceba , yardımcı olabilirmisiniz, teşekkürler.

Böyle yüzlerce çeşit var. Bazılarının tarihçesi 1700-1800'lü yıllara kadar gider.

birnefestoprak
05-10-2012, 21:56
Yanilmiyorsam yeryuzunde 5000 civarinda domates cesidi oldugu tahmin ediliyor. Bu arada domatesin anavatani da Guney Amerika.

MeyveliTepe
05-10-2012, 22:07
Unutmadan yukarıda yazdıklarım için internette sağa sola bakınmanın ötesinde
şu kaynakları gözden geçirdim (google kitap aracında "F1 hybrid" yazınca ilk çıkan
kitaplar, dil ingilizce):

Plant Developmental Biology - Biotechnological Perspectives
Eng-Chon Pua, Michael R. Davey (Editors), Springer (2010), sayfa 476-477.

Science and the Garden: The Scientific Basis of Horticultural Practice
edited by David S. Ingram, D. Vincerue, P.J. Gregory, sayfa 75.

Çok özetle, hibrid tohumlar, aynı türün farklı çeşitleri arasında iki veya daha fazla çeşidin bir kaç yıl peşpeşe kontrollü olarak tozlanmasıyla elde ediliyor. Yeni elde edilen tohumun verim ve hastalıklara direnç bakımından farklı özellikleri olması bekleniyor. Konvansiyonel tarımdaki tohum endüstrisinin bir uygulamasıdır. Bu şekilde elde edilen az sayıdaki "yeni" çeşitler tohumcular tarafından her yıl tekrarlanıp aynı tohum tekrar üretilip satılır. Bu tohumlardan alınan meyvelerdeki çekirdekler tohum olarak kullanıldığında orijinal hibrid ile aynı ürünü vermez, hibrid elde edilirken kullanılan çeşitlere açınım gösterir. Bu sebeple her yıl yeni tohum satın alınması gerekir.

Evladiyelik (atalık, hairloom) çeşitler açınım göstermezler. Şayet kendileri doğal olarak hibritlenmediyse her yıl aynı çeşidi istikrarlı olarak verir.

Bunların dışında, özellikle evladiyelik çeşitlerin "yerelleşmesi" diye adlandırılabilecek bir kavram daha var. Bunda, tohum bir yerin iklimine ve toprağına alışır. Bir yerde ilk kez yetiştirilmesinden sonra oraya ait toprak, su, iklim bilgilerini genlerine kaydeder ve bu meyelerden alınan tohumlar ertesi sene aynı yerde tekrar yetiştirildiğinde genelde daha başarılı ürün verirler.

Cok az sayida hibrit yetistiriyorum fakat hepsinden mutlaka tohum alip gelecek mevsimde nasil bir sonuc verecegine bakarim, surpriz yumurta gibi Ornegin daha once yetistirdigim Sweet 100 ceri domatesinden aldigim tohumlari birkac nesil boyunca yetistirip durayli hale getirmeye calisiyorum. Simdiye kadar F1 tohumdan yetistirdigim domateslerin hepsi en az F1 kadar verimli, ayrica meyveleri de en az onun kadar lezzetli

Bunu bazen ben de bilerek yapıyorum. Çok başarılı bir hibride başarısını veren çeşide ulaşmak için seçici olarak en az üç yıl boyunca peş peşe tohum alıyorum. Bu şekilde artık hep aynı ürünü veren tohuma ulaşmak mümkün fakat epey bir sabır ve emek istiyor. Böyle bir kaç tohumum oldu. Önceki sene dağıtıma verdiğim "santini" aslında böyle bir çeşit. Dördüncü yılındaki thai biberlerim de böyle. Bu yıl ilk kez yetiştirdiğim aslında zaten bir hairloom olan pachino'yu ise yerelleştirmeye çalışacağım çünkü çok ilginç özellikleri (müthiş lezzetli, çok verimli, dayanıklı ve yetiştirmesi çok zevkli) olduğunu keşfettim.

Ayrıca yine bu yıl yetiştirdiğim ve olağanüstü başarı gösteren bir hibridi benzer bir şekilde açarak altında yatan başarılı hairloom'u bulmaya çalışacağım.

birnefestoprak
05-10-2012, 22:20
Genel olarak hibritlere cok tepkiyle bakiliyor; ama ben yerel ve geleneksel (heirloom) tohumlarin korunmasi tesvik edilmek ve bunun icin ozel onlemler alinmak kaydiyla hibrit tohumlarin da denenmesi gerektigini dusunuyorum. Ornegin yasadigim yerde domatesle ilgili arastirmalariyla bilinen bir universite gectigimiz sene Tasti-Lee isimli hibrit bir domates uretti. Cok lezzetli, verimli ve hastaliga dayanikli bir domates. Bu tip ticari amac gutmeyen arastirma amacli uretimler domatesin genetiginin daha iyi anlasilmasi bakimindan da onemli.

Esas bas belasi olan ve kesinlikle mucadele edilip yasaklanmasi gerekenler GDO'lu tohumlar. Maalesef su anda Amerika'nin geleneksel (heirloom) misir turlerinin -ki misirin anavatani da Guney Amerika (Meksika)- %50'den fazlasi GDO'lu urunler tarafindan safligini kaybetmis durumda. Yanyana tarlalarda misir eken iki ciftciden birisi GDO'lu, digeri geleneksel cesit ekerse olacagi bu.

birnefestoprak
05-10-2012, 22:29
Bir de eger yanilmiyorsam GDO'lu tohumlarda misir icin gelistirdikleri sey su: Misirin genetik yapisina normalde kontrollu sekilde tirtillarla mucadele etmek icin kullandigimiz Bacillus Thuringiensis'i enjekte ediyorlar. Hal boyle olunca da tum canli dongusu alt ust olmus oluyor. Sanirim Turkiye'de bunu uretebilecek teknolojiye sahip tohum firmasi yok, yaniliyorsam duzeltin; ancak bir tohum firmasinin (adini ozel mesajdan sorarsaniz verebilirim) internet sayfasindaki tohum paketlerinin basinda BT yazdigini farkettim ve bunlar da Bacillus Thuringiensis'in bas harfleri. Bu ya dusunmeden yapilmis buyuk bir pazarlama hatasi, ya bu tohumlarin bir kismi yurtdisindan ithal ediliyor, ya da firma GDO'lu tohumlari kendisi uretiyor. Ustelik bu firma cok ozel birkac yerli tohum satiyor, alacaktim fakat konunun aslini bilemedigim icin tereddut ettim.

MeyveliTepe
05-10-2012, 22:42
Bacillus Thuringiensis'i değil de BT'nin kelebek larvalarını enfekte ettiğinde tırtılın sindirim sisteminde bakterinin ürettiği bir toksik proteini mısırın DNA'sına yerleştiriyorlar.

Bu sebeple mısıra BT attığınızda temas yoluyla tırtıla bulaşan bakterinin sindirim sistemi gibi çok özel ve sınırlı bir ortamda üreyen proteini GDO ile mısırın kökünden tepe püskülüne kadar her bir hücresine yerleştirilmiş oluyorlar.

Püskürtme yoluya BT atılan mısırda, şayet tırtıl varsa ve BT'ye maruz kalırsa bu tırtılların iç organlarında bulunan ve hiç bir şekilde tüketene ulaşmayan bu toksin, GDO'lu mısırla doğrudan tüketici olan insan ve hayvanlar tarafından doğrudan alınır durumda oluyor.

Bunun sonunda bir çok böcek de hızla direnç geliştirdi ve bu böceklere artık BT de tesir etmiyor. İnsanlara ve hayvanlara olan etkileri de malum, uzun konu ve başlık uygun değil :)

MeyveliTepe
05-10-2012, 22:54
Bu arada bir ekleme yapmalıyım. Türkiyede tohum şirketlerinin GDO'lu tohum geliştirdiklerine dair bir duyumum yok (başka bir ülkede geliştirilmiş GDO'lu bir tohumun Türkiyede üretilmiş olduğuna dair bazı deliller hariç). Fakat bir üniversitemizin GDO'lu kavun geliştirme deneyi yaptığını biliyoruz. Bir kırkağaç çeşidinde yapılan genetik değişiklik sonrası deneme üretiminde kontrol edilemez ölçüde gen kaçışı tesbit edilip çalışma hemen durdurulmuştu. Yanlış hatırlamıyorsam buna ait yazılan makalede de gen kaçışının önlemezliğinden bahisle bitkilerde bu şekilde genetik değişikliğin yapılmaması gerektiği sonucu çıkıyordu.

attar
01-03-2013, 17:56
f1 tohumdan elde edilen tohumdan tekrar ekip deneyen arkadaşlar var mı? ürün ne kadar eskisine benziyor, özellikle domates için tecrübesi olan oldu mu?

Pirimoğlu Tarım
08-03-2013, 10:44
f1 tohum yani melezleme, tohum alsanız bile bir önceki yılın verimini yakalayamazsınız.Zaten üretici firmalar inanılmaz arge maliyeti harcıyor bunlara böyle bir şey olsa batarlardı hepsi:)

Tohumcu Nılgun
08-03-2013, 11:52
Arkadaslar, birkac gun once bir marketten sebze ve cicek tohumlari aldim. Tohumlari alirken ozellikle F1 olmayanlari tercih ettim ama sebze ve ciceklerin F1, hibrit tohum cesitleri coktu. Demekki cok satiliyor. Alicilar bu konuda ya bilincsiz, veya bile bile aliyor.

Emre İlhan
16-03-2013, 20:11
Tohum F1(hibrit) olunca, illa ki GDO'lu olacak diye bir kaide yok ki.

Bende hibrit türleri tercih ediyorum:)

Orcn
17-04-2014, 23:22
Pazardan çeri domates almış annem, tadı tam istediğim gibi tatlı çıktı. Uzun zamandır böyle bir domates arıyordum.

Acaba bu domateslerin hibrit tohumlardan elde edilip edilmediğini anlamanın bir yolu var mıdır? Tohumlarından saklayıp çimlendirmek dışında yapabileceğim bir şey var mı?

Muammer bilsel
01-05-2014, 23:18
Tohum firmaları Hibrit olmayan tohum satıyorlar mı?

kapot
10-03-2015, 13:32
Hangi Domates , biber, salatalık verimli, tohum markası lütfen

Altay_41
17-09-2016, 21:46
Hibrit meyvenin çekirdeğinden ağaç yetişir mi?

Altay_41
18-09-2016, 15:17
Meyve çekirdeği toplama etkinliklerinde meyve çekirdekleri toplanıp ekiliyor.
Ancak bu etkinliğe katılanların çoğu çekirdekleri marketten aldıkları meyvelerden temin ediyorlar.

Bu meyveler hibrit ağaçlardan temin edildiyse ekilen çekirdekten ağaç yetişir mi?
Yetişse bile bu ağaçların yayılması yerine köylerde bahçelerde organik olduğunu bildiğimiz ağaçları çoğaltmak daha iyi olmaz mı?


Hibrit, yarı bodur veya bodur ağaçlar yerine organik olduğunu bildiğimiz ağaçların meyve çekirdeklerini ya da çeliklerini paylaşmalıyız...

Meyve ağaçlarını çoğaltmak adına neler yapılabilir?
Bu konuda bilgisi olan arkadaşlar yanıt verirlerse sevinirim.

Fatih_Soydemir
29-06-2017, 06:43
Meyve çekirdeği toplama etkinliklerinde meyve çekirdekleri toplanıp ekiliyor.
Ancak bu etkinliğe katılanların çoğu çekirdekleri marketten aldıkları meyvelerden temin ediyorlar.

Bu meyveler hibrit ağaçlardan temin edildiyse ekilen çekirdekten ağaç yetişir mi?
Yetişse bile bu ağaçların yayılması yerine köylerde bahçelerde organik olduğunu bildiğimiz ağaçları çoğaltmak daha iyi olmaz mı?


Hibrit, yarı bodur veya bodur ağaçlar yerine organik olduğunu bildiğimiz ağaçların meyve çekirdeklerini ya da çeliklerini paylaşmalıyız...

Meyve ağaçlarını çoğaltmak adına neler yapılabilir?
Bu konuda bilgisi olan arkadaşlar yanıt verirlerse sevinirim.

Altay bey bende sizin gibi bu hibrit muhabbetine çok takılan birisiyim bayağı bir doküman incelemesi yaptım Sebze ve meyve üzerinde yapılan hibritleme işlemi çok tehlikeli ve yanlış bir işlemdir aslında. Doğanın kendi yaptığı Melezleme ile aynı gösterilmekte her seferinde ama alakası bile yok maalesef.

incelediğim bir kaç tür hibrit ve melezlemeden bahsetmek isterim 2 si arasında dağlar kadar fark var.

Domates Patates Hibriti aynı şekilde doğal yollar ile melezlenmiş domates.

Domates bitkisinin sözde yerli dediğimiz genetiği oynanmamış türlerin çok dayanıksız olduğu kısa sürede bozulduğu ve çürüdüğü ayrıca veriminin çok düşük olmasının yanında çok geç yetiştiği söylenmektedir sözde bizim Ülkemizin mühendisleri dediğimiz ZİRAAT MÜÜHENDİSLERİ. Fakat öyle bir durum kesinlikle söz konusu değildir tamamen kandırmaca ve para hırsının gözlerini bürümüş olmasından kaynaklıdır.

Hibrit türüne bakacak olursak verimi yüksek çabuk olgunlaşması dışında hiç bir kazanımı yoktur tam aksine bir durum söz konusudur uzun ömürlü değildir 1 haftanın sonunda kara küflenme ya da içeriğindeki tohumlukların filizlenip yeniden yeşermesi gibi saçma bir durum söz konusudur.

Birde kansere karşı normalde koruyucu olan yerel türlerin aksine hibrit türlerde aşırı alerjen bünye yapısının oluşması, Kanserin baş tetikleyicilerinden ve Kısırlığın sorumlusu olması cabası.

Sebebi ne bu kadar zararın diye soracaksınız sebebi aslında sözde Bilim erbabı kişilerin sadece para odaklı yaşaması ve çalışmasıdır. Domates hibritinde Balık geni aşısı bulunmaktadır Patateste Tavuk geni aşısı bu sebeplerden dolayı olması gereken bitkiden çok bilim kurgu filmlerinde ki yaratıktan farkları yoktur.

Darvin teorisi ile kesinlikle uzaktan yakından alakası yok yapılanların hibrit türlerde.

Meyve ağaçlarında da aynı durumlar söz konusu muhakkak yanlış diyenler olacaktır ama kusura bakmayın bu iş üstünde çalışan büyük türk profesörler bile doğrulamakta yukarıda yazılanları ayrıca Yurt dışı ülkelerin çoğu Hibrit türlerden arınmanın peşinde ülkemizde var olan endemik türleri alıp kendi ülkelerinde üretip tekrar değişik adlar altında ülkemize satmaktadırlar belki de umursanmayan en acı gerçek YOZLAŞMANIN ötesine geçmeyi başarabilmemiz olmasıdır.

wakan
29-06-2017, 15:09
Altay bey bende sizin gibi bu hibrit muhabbetine çok takılan birisiyim bayağı bir doküman incelemesi yaptım Sebze ve meyve üzerinde yapılan hibritleme işlemi çok tehlikeli ve yanlış bir işlemdir aslında. Doğanın kendi yaptığı Melezleme ile aynı gösterilmekte her seferinde ama alakası bile yok maalesef.

incelediğim bir kaç tür hibrit ve melezlemeden bahsetmek isterim 2 si arasında dağlar kadar fark var.

Domates Patates Hibriti aynı şekilde doğal yollar ile melezlenmiş domates.

Domates bitkisinin sözde yerli dediğimiz genetiği oynanmamış türlerin çok dayanıksız olduğu kısa sürede bozulduğu ve çürüdüğü ayrıca veriminin çok düşük olmasının yanında çok geç yetiştiği söylenmektedir sözde bizim Ülkemizin mühendisleri dediğimiz ZİRAAT MÜÜHENDİSLERİ. Fakat öyle bir durum kesinlikle söz konusu değildir tamamen kandırmaca ve para hırsının gözlerini bürümüş olmasından kaynaklıdır.

Hibrit türüne bakacak olursak verimi yüksek çabuk olgunlaşması dışında hiç bir kazanımı yoktur tam aksine bir durum söz konusudur uzun ömürlü değildir 1 haftanın sonunda kara küflenme ya da içeriğindeki tohumlukların filizlenip yeniden yeşermesi gibi saçma bir durum söz konusudur.

Birde kansere karşı normalde koruyucu olan yerel türlerin aksine hibrit türlerde aşırı alerjen bünye yapısının oluşması, Kanserin baş tetikleyicilerinden ve Kısırlığın sorumlusu olması cabası.

Sebebi ne bu kadar zararın diye soracaksınız sebebi aslında sözde Bilim erbabı kişilerin sadece para odaklı yaşaması ve çalışmasıdır. Domates hibritinde Balık geni aşısı bulunmaktadır Patateste Tavuk geni aşısı bu sebeplerden dolayı olması gereken bitkiden çok bilim kurgu filmlerinde ki yaratıktan farkları yoktur.

Darvin teorisi ile kesinlikle uzaktan yakından alakası yok yapılanların hibrit türlerde.

Meyve ağaçlarında da aynı durumlar söz konusu muhakkak yanlış diyenler olacaktır ama kusura bakmayın bu iş üstünde çalışan büyük türk profesörler bile doğrulamakta yukarıda yazılanları ayrıca Yurt dışı ülkelerin çoğu Hibrit türlerden arınmanın peşinde ülkemizde var olan endemik türleri alıp kendi ülkelerinde üretip tekrar değişik adlar altında ülkemize satmaktadırlar belki de umursanmayan en acı gerçek YOZLAŞMANIN ötesine geçmeyi başarabilmemiz olmasıdır.

Fikirlerinie saygı duymakla birlikte, bana göre hibrit ve GDO kavramlarını karıştırıyorsunuz.

Hibrit bitki elde etme yeni bir olay değil, tarım toplumuna geçtiğimiz zamanlardan beri yapılan bir şey. Tam Türkçe karşılığı ne olur bilmiyorum ama buna "selective breeding" deniyor. Kısaca tanımlamak gerekirse birbirine yakın fakat farklı tür iki bitkinin çapraz döllenmesi sonucu her iki bitkinin de iyi taraflarını almış yeni bir varyete türetme işi diyebiliriz. Geleneksel tarımda da yapılıyordu bu, tek farkı bu çapraz döllenme ve seçici üretimle yeni bir tür oluşturmak 7-8 kuşak sürüyordu. Yani güçlü ve verimli bir tür oluşturmak için yakın türler seçilerek 7-8 kuşak çapraz döllenme yapılıyordu.
Ne olduysa Darvin ve Mendel'in bu türleri ortaya çıkarmak için yaptığı çalışmalarda oldu. Bunlar 7-8 kuşak beklemek yerine ilk kuşakta istedikleri türleri elde edebilen bir yol buldular. Yani aslında yine doğal olan ve düşük bir ihtimal de olsa doğada kendi kendine olabilecek bir türlenmeyi tek kuşağa indirdiler. Bu şekilde oluşturulan bitkilere F1 Hibrit deniyor.
F1 Hibrit bitki türleri doğal türlerden farklı değildir. Sadece farklı fakat yakın türlerin çaprazlamasından oluşan yine doğal özellikler gösteren türlerdir.
Ama bunlarında bir eksiklikleri var, döllenme. Hibrit türler genel olarak ya tohum vermez ya da verse bile bu tohumların çimlenmesi çok zordur. Ama yapılan araştırmalar yohum alınabilen hibrit türlerin 5-6 kuşak sonra tekrardan çimlenen tohum verdiği görülmüştür.

Diğer taraftan sizin örneklerini verdiğiniz şeyler, hibrit değil, GDOlu ürünler. Adı üzerinde zaten "genetiği değiştirilmiş organizma". Bu değiştirme ya bitki-bitki ya da bitki-hayvan arasında yapılabiliyor. Örneğin bazı mısır türlerine bir bakteri enjekte edilerek zararlılara karşı kendini savunabilen mısır türleri ortaya çıkarılabiliyor. Hibritleme işlemini herkes kendi bahçesinde bile yapabilirken GDO'lu tohum üretmek ancak büyük laboratuvalarda yapılabiliyor ve hemen hemen istenilen bütün özelliklerde ürünler alınabiliyor.
GDO'lu tohumlar üzerinde araştırma çalışmaları hala sürmekte ve sonraki kuşaklarda ne şekilde değişebilecekleri bilinmiyor. Elbetteki geleneksel ürünlerin sunduğu şeyi sunmuyorlar ve binlerce yıllık evrim süresinde canlı olarak alıştığımız organizmalardan farklı bir organizma teşkil ediyorlar ve bu da bir sürü sorunu beraberinde getiriyor.

Ama maalesef şu anda piyasadaki sebze-meyvelerin büyük çoğunluğunda GDO kalıntıları bulunmakta ve bu da büyük bir risk oluşurmaktadır.

Konunun başına dönecek olursam, evet hibrit tohum paylaşılmaması gerekiyor, çünkü çimlenme şansları yok ya da çok az. Bunun yerine kendimizin çimlendirdiği ve büyük oranda başarılı olduğumuz tohumlar paylaşılmalı. Öbür taraftan market veya manvdan alınan çoğu ürün GDO'lu olduğu için onları hiç dağıtmamalıyız. Keşke imkan olsa da bütün türlerde doğal ve geleneksel tohum elde edilebilse ama maalesef günümüz şartlarında bu imkansız.

Ama yine tekrar edeyim hibrit ve GDO aynı şey değildir.

kursun
07-08-2017, 10:14
Pazardan aldığım salkım domatesten(hani şu 5-6 TL ye satılanlardan)
Yerken tohum aldım, ve fide yaptım, yerlerine ekerken işaretledim.
Salkım domates diye belirttim.
Çıkanlar, mini çeri yuvarlak, yine mini çeri alt kısmı uzun, büyüklük olarak kendine benzeyen salkım, ve 4. olarak, yine kendine benzeyen salkım, ama sarı renkte.
tatları orjinalinden farklı değil, verim gayet güzel.
yanındaki pembeler çiçek dökerken salkımların hepsi domates döküyor.
Sanırım pazardan aldığım domates F1 di.