PDA

View Full Version : Böğürtlen, Ahududu (Rubus idaeus)




Sayfalar : [1] 2 3 4 5 6 7 8 9

Baki Berk Kayalar
07-12-2005, 16:15
BÖĞÜRTLEN

1. GİRİŞ
Ahududu, üzümsü meyveler grubundandır. Yabani olarak birçok yerde rastlamak mümkündür. Fakat önemli olan ve tarımı yapılan ıslah edil miş kültür çeşitleridir. Yabanilere oran la bu çeşitler daha verimli, gös terişli ve ekonomik değer leri çok daha yüksektir. Ahududu, Yurdum uzda özellikle Bölgemizde son birkaç yıldır ticari amaçla yetiştirilmek tedir.
Ahududu meyveleri çeşitli şekilde değerlendirilmektedir. Taze tüketildikleri gibi konserve, reçel, marmelat, meyve suyu, pasta sanayii ve likör yapımında kullanılmaktadır. Aynı zaman da bol miktarda C vitamini ihtiva ettiklerinden tedavi edici özelliğine de sahiptir.
Ahududu şoklamaya elverişli olduğu için son yıllarda bölge mizde bazı ihracatçı firmalar dış ülkelere ihracat yapmaktadır. Ülkemiz için çok yeni olan ahududu yetiştiriciliği, özellikle aile işletmeciliği ve iş gücünün değerlendirilmesi açısından gelecek için ümit vericidir.
---Ahududu yetiştiriciliği niçin orman içi köylerine tavsiye edilmektedir:
- Toprak ve iklim koşullan ahududu yetiştiriciliği için daha uygundur.
- Bu bölgelerdeki araziler daha küçük parçalar halindedir. Makineli tarım daha azdır.
- Orman arazilerin meyilli oluşu nedeniyle toprak kaymalarına karşı iyi bir bitkidir,
- Aile tarımına uygundur.
- Karlı bir tarım koludur. Orman tahribatının önlenmesi açısından çok önemlidir.
- Yapılan gözlem ve çalışmalarda en iyi yetiştiricilik 800-1500 metre rakımda olmaktadır.

2. İKLİM VE TOPRAK İSTEKLERİ:
a) İklim istekleri;
Ahududu yetiştiriciliği için en uygun bölgeler, yazları serin ve hasat zamanı yağmur olmayan yerlerdir. Yazları sıcak, kurak ve rüzgarlı olan yerlerde büyüme geriler, meyveler küçük ve çok çekirdekli olur. Çok sıcak bölgelerde yetiştiricilik yapılmamalıdır. Çünkü hasattan önce çok şiddetli sıcaklar meyvelerin olgunlaşmadan yumuşamasına neden olur. En iyi yetiştirici lik yıllık yağış ortalaması 750-800 mm. olan bölgelerde yapılabilmektedir.
b) Toprak İstekleri ;
Toprak bakımından çok seçici değildir. Ancak uygun topraklarda yetiştirildiği takdirde, daha yüksek verim alınır. En uygun topraklar; organik maddece zengin, su tutma kapasitesi yük sek ve iyi direne olabilen topraklardır. Çok hafif, ağır ve kötü direne olan topraklardan kaçınıl malıdır. Hafif asitli topraklar tercih edilmelidir, yani toprak pH sı 6-7 olmalıdır. Toprak derinliği 120-180 cm. olmalıdır. Aksi halde kökler derine inemez ve toprak neminden istifade edemez.

3 YER VE YÖNEY:
Ahududu bahçesi kurulurken kuzey yamaçlan tercih edilmelidir. Güney yamaçları ilkbahar donları yönünden tehlikelidir. Ahududu bitkisi -25°C'ye kadar dayanabilmektedir.

4. AHUDUDU BAHÇESİNİN TESİSİ :
a) Toprak Hazırlığı;
Toprak hazırlığı yapılırken fosforlu, potaslı gübrenin tamamı, azotlu gübrenin üçte biri verilir ve derin sürüm yapılır. Azotlu gübrenin geri kalan kısmı ikiye bölünüp, birincisi ilkbaharda çapa ile, ikincisi ise çiçekten sonra verilir.
Toprağı organik maddece zenginleştirmek için dekara 3-4 ton çiftlik gübresi verilmelidir.
b) Dikim;
1) Dikim Zamanı;
Ahududuları, sonbahardan ilkbahara kadar olan devrede, toprak dikime uygun olduğu zamanlarda dikilebilir. Kışlan fazla sert olmayan bölgelerde sonbahar dikimi daha iyi sonuç verir. Bu dikim için kasım ayı uygundur.
Dikim, ilkbaharda yapılacaksa fazla geç kalınmamalıdır. Aksi halde dikimden sonra sıcak ve kurak günler başlayacağından sık sık sulama gerekecektir.
İlkbahar dikimi için en uygun zaman Şubat 15 den sonra Nisan başına kadardır. Kışı sert geçen bölgelerde ilkbahar dikimi tercih edilmelidir.
2) Dikim Aralıkları ;
Dikim aralığı genellikle toprak işleme araçları, terbiye sistemi ve dikim şekline göre değişir. Bölgemizde yapılan çalışmalardan görülmektedir ki, ahududu yetiştiriciliğinde en uygun di kim aralığı 180 -250 cm. dir. Sıra aralan atla sürülecekse 180 - 200 cm., traktörle işlem yapıla caksa 200-250 cm., sıra üzerleri ise 60-100 cm. olmalıdır.
3) Dikim;
Dikim yapılırken eldeki fidanların kurumamasına çok dikkat edilmelidir.Hemen dikim yapılma yacaksa hendeklenmeli ve nemli tutulmalıdır.
Dikim hemen yapılacaksa fidanlar tarlaya kadar nemli çuvallarda veya plastik torbalara konup ağzı iyice bağlanıp getirilmelidir.
İşaretlenen dikim yerlerine çukurlar açılarak fidanlar yerleştirilir, diğer meyve fidanlarında olduğu gibi dikim tamamlanır. Dikim derinliği 15-20 cm. olmalıdır.

5. BAKIM İSLERİ:
a) Toprak İşlemesi;
Toprak işlemesin de esas gaye, ot mücadelesidir, ilkbaharda başlanır ve hasat zamanına kadar toprak işlemesine devam edilir. Sık aralıklarla yapılmalıdır.
b) Gübreleme;
Toprağın su tutma kapasitesinin yükseltilmesi, fiziksel yapısının ıslahı ve bitki besinlerince zenginleştirilmesi için toprağa çiftlik gübresi ile ticari gübreler verilir. Ancak azotlu gübrelere çok dikkat edilmelidir. Çünkü azotun fazlası meyveyi yumuşatarak pazar değerini düşürür. Uygun dozda verilen azot, fosfor ve potasyumlu gübreler meyve rengi, kokusu ve lezzeti üzerinde olumlu etki yapar. Yüksek verim alabilmek için en uygun şekil, ocak usulü veya sıravari gübrelemedir. Her yıl ocak başına 2-3 kg. çiftlik gübresi vermek gereklidir.
Gübre verilirken toprak tahlillerinin yapılması şarttır.
c) Sulama;
Ahududu meyvesinde iyi verim alabilmek için sulama, önemli faktörlerden biridir, özellikle hasat zamanı daha fazla sulama gerekir. Sulama, karık veya yağmurlama şeklinde yapılır. Ancak hasat döneminde yağmurlamadan kaçınılmalıdır.
Ormaniçi bölgelerde yagışlar daha fazla olduğundan ve yazı serin geçtiğinden sulama ihti yacı en aza düşer veya hiç yapılmaz.
d) Terbiye Sistemleri;
Ahududularında genel olarak 4 terbiye sistemi vardır.
* Destekli ocak sistemi
* Desteksiz ocak sistemi
* Desteksiz çit sistemi
* Destekli çit sistemi
Bölgemizde ve genelde en yaygın şekilde kullanılan sistem, destekli çit sistemidir. Bu siste mde kuvvetli gelişmiş sürgünler 1.5 metre yüksekliğindeki direklere gerilmiş 2 sıra tel arası na yerleştirilerek bağlanırlar.Sürgün boyu 120-150 cm.ye ulaştığı zaman tepelerden kesilirler.
e) Budama;
1) Dikim Budaması;
Dikimden hemen sonra çubuklar 20-30 cm. yüksekliğinde kesilirler Şekil-2).
Şekil - 2 Dikim budaması
İlkbaharda 2-3 veya 4 adet kuvvetli gelişen çubuklar bırakılır, diğerleri dipten çıkarılmalıdırlar (Şekil-3). Ayıklama yaparken bırakılan dallar arasında en az 20-25 cm. kadar bir mesafenin olması gerekir.
2) Kış Budaması;
Ahududular taç kısımları ile 2 yıllık, toprakaltı(kök) kısmı ile çok yıllık bir bitkidir.
Bırakılan çubuklar birinci yıl olgunlaşır, ikinci yıl meyve verdikten sonra kururlar. Bu dallar hasattan sonra veya sonbaharda toprak yüzeyine yakın bir yerden kesilip tellerden temizlen melidir. Kök dibinden çıkan yeni sürgünlerden ertesi yıl için her kümede en kuvvetli geliş miş olan 3-4 bağ bırakılıp diğerleri yine temizlenir. Kış budaması için en uygun zaman sonba har veya ilkbahar başıdır.
3) Yaz Budaması;
Yazın tepe alma yapıldığı gibi fazla dalların da ayıklanması yapılmalıdır. Çok sıcak aylarda tepe alma sakıncalıdır. Ancak tekleme yapılır. Zayıf ve yere yakın dallar kesilir. Genel olarak iri meyveler kuvvetli dallarda 15 cm. uzunluğundaki meyve dalcıklarında olmaktadırlar. O halde budama yapılırken bu, göz önünde bulundurarak fazladan oluşan koltukların bir kısmını temizleyip meyve dalcıklarını kuvvetlendirmek gerekmektedir.
Budama, meyve sayısını biraz azaltsa da, meyvenin irileşmesi ve kaliteyi yükselttiği için pazar değerini artırır. Bu bakımdan budamaya önem verilmelidir.
4) Gençleştirme Budaması;
Ahududularında gençleştirme işlemi de yapılmalıdır. Yıllar geçtikçe kök kısmı yaşlanmaya yüz tutar, yeni dallar azalır ve böylece verimde ve kalitede düşüklük olur. Bunu ortadan kaldırmak için, 5-6 yılda bir ahududularının toprak altındaki yaşlı kök kısmı kesilir. Kesimden hemen sonra ocaklara bol miktarda çiftlik gübresi ve ticari gübre (Azot, fosfor, potas) verilmelidir. Bu işlemle ahududularının ömrü uzatılmış olur. Aynı tesiste 12-15 yıl yetiştiricilik yapılabilir.

ÇOĞALTILMASI:
Ahududuların üretimi en kolay dip sürgünleri ile olmaktadır. Sonbaharda bir kısım köklü dip sürgünleri ana kökten ayrılarak alınır ve dikim yapılır. İlkbahar dikimi de yapılabilir. Ancak taze çıkan dip sürgünler 15-20 cm. boyunda olduğu zaman alınarak dikilmelidir. Aksi takdir de tutma oranı çok düşük olacaktır. Mevsim kurak gidiyor ise sulamak gerekir.

VERİM:
Ahududu yetiştiriciliği, tekniğine uygun şekilde yapıldığında l dekardan 1000-2500 Kg. mey ve almak mümkündür. Ancak, Bölgemizde halen bu miktar dekara ortalama 600-800 Kg. arasındadır.

HASAT:
Ahududu meyveleri saplarından kolayca ayrılmaya başladıktan sonra sabah erken saatlerde hasadı yapılır. Haftada 2-3 defa toplanır. Sıcak ve kuru havalarda daha sık hasat edilebilir. Meyveler küçük plastik kaplara toplanıp büyük kasalara dizilir ve bu şekilde nakliyeye hazır duruma getirilir.
Bölgemiz için henüz yeni olan ahududu yetiştiriciliği, çiftçilerimizin yukarıda belirtilen bütün teknik bakım işlerini eksiksiz yerine getirerek bilinçli bir şekilde yetiştiricilik yapabilmeleri için, en yakın tarım kuruluşlarına baş vurarak uzman elemanların tavsiyesine göre hareket etmeleri yararlı olacaktır.

Alıntı: Ayşe ATEŞ
Zir.Yük.Mühendis
http://www.bahce.biz/bitki/meyve/bogurtlen.htm




hasan42
02-01-2006, 15:50
Teşekkürler bu ayrıntılı bilgiler için.
Size bir sorum olacak. Bir kaç gün önce bir pastaneden pasta alırken bir anlaşmazlık yaşadık pastane sahibi ile.
Atlas dergisine yazılan bir mektupta, dergide geçen "frambuaz" kelimesine itiraz ediliyor, Türkçe "ahududu" yani "ceylanın sevdiği dut" anlamında güzel bir kelime varken bu meyveye frambuaz denmesi yadırganıyordu.
Ben pastane sahibinin sattığı pastaya "frambuazlı pasta" dediğini görünce bu bilgiyi aktardım kendisine. O ise itiraz edip "bu iki meyve aynı meyveler değildir, frambuaz farklı, ahududu farklıdır" diyerek bana iki farklı meyve gösterdi.
Farambuaz, ahudududan farklı bir meyve mi?

hasan42
02-01-2006, 16:46
Tesadüfün bu kadarına ne denir bilmiyorum :)
Size bir önceki mesajımda sorduğum sorumun üzerinden belki bir saat geçmeden emailime aşağıdaki liste geldi. Sorumun cevabı mı bilmiyorum ama bana ilginç geldi. Sizinle paylaşıyorum.
Ha, Malina Üstadımın da kulaklarını çınlatıyorum bu arada. Demek ismi "ahududu" imiş.

raspberry

French:framboise
German:himbeere
Italian:lampone
Turkish:ahududu
Spanish:frambuesa
Portuguese:framboesa
Dutch:fraboos
Rumanian:zmeurã
Swedish:hallon
Danish:hindbær
Polish:malina
Czech:malina
Serbo_Croat:malina
Hungarian:málna
Finnish:vadelma
Esperanto:frambo
Swahili:namna ya tunda

Baki Berk Kayalar
02-01-2006, 17:23
Pastane sahibi cahil kalmış. Neden bu kadar ısrar etmişki. Yiyorsa gitsin ilgili kaynaklara baksın. Şahsen ben ahududu diyorum. Diğer adı da ağaç çileği. Sorunuzun cevabı aslında dediğiniz gibi gönderdiğiniz ikinci cevapta:)

hasan42
02-01-2006, 19:32
Bence her iki Türkçe isim de şirin. Başka bir isim arayışına gerek bırakmayacak güzellikte. Türkçesi varken neden frambuaz diyelim ki?

malina
02-01-2006, 23:04
http://bookweb.kinokuniya.co.jp/kimgdata/20204/2020482401.jpg

Benim malina kullanıcı adını seçişimi bu vesile ile belirteyim :) Ahududu anlamına geldiğini sonradan öğrendim...

hasan42
02-01-2006, 23:23
:)
Güzel bir tesadüf olmuş o zaman.

Baki Berk Kayalar
03-01-2006, 07:03
Ahududu' dun anlamı büyük olasılıkla ceylanların yediği dut anlamına geliyor. Çünkü ahududu özellikle Karadeniz' deki dağlık alanlarda bol miktarda yetişiyormuş, buna bağlı olarak o alanlardaki ceylan ve benzeri türden canlı nüfüsu daha yoğun olduğuna bağlı olarak bunların gıdalarının önemli bir kısmını teşkil etmesinden ötürü bu adı almış olabilir.

ktlm
18-01-2006, 23:34
bayılırımm böğürtlene :)

bonsaisever
04-06-2006, 16:24
http://www.agaclar.net/galeri/files/1856-1151864858.jpg

Dün Bauhaus'a gittiğimde üzerinde ilginç ilginç meyve resimleri olan çalı tipi şeylerden iki tane aldım.
Bu gün bir arkadaşın değimi ile gavurca isimlerinin karşılığına bakayım dedim :)
Kafam hızlı bir şekilde bilgisayar ekranına çarptı ve geri geldi :D
Resimlere onca bakmama rağmen anlayamamışım.
Bakmakla görmek arasındaki fark :)
1. Böğürtlen (Rubus Black Satin)
2.si Bektaşi üzümü (Ribes uva-crispa)
"Neyse, alınmış alınmıştır" dedim.


71481


(http://www.bahce.biz/bitki/meyve/bogurtlen.htm)

ferhat41
13-03-2007, 20:54
ben yetiştiriyorum asıl adı çakal üzümüdür.

ferhat41
13-03-2007, 20:58
**** bizim buralarda adı böyledir herhalde.pastacılar böğürtlen veye ahududu olsun franbuaz olsun fark etmez alıyorlar onlar için düşük fiyat cazip pazar bu.

dal
14-03-2007, 11:14
**** bizim buralarda adı böyledir herhalde.pastacılar böğürtlen veye ahududu olsun franbuaz olsun fark etmez alıyorlar onlar için düşük fiyat cazip pazar bu.

Bizim pastanemiz var.Özellikle sevgilisiyle gelen uyuz,gıcık,cahil kızların istediği pasta türüdür.Tabi ahududuyla frambuazın aynı şey oldugunu bilenler için demiyorum.Bu klasik birşeydir.İki gün önce birini buyüzden fena sıkıştırdım oturur oturmaz "frambuazlı pasta var mı?" diye sordu bende "Hayır! maalesef ahududulu istermisiniz diyince yanındaki çocuga beni nebiçim biyere getirdin frambuazlı pasta bile yok dedi. ve kalktılar.:)

ÇeteÇakal
14-03-2007, 17:49
güzel ülkemin güzel insanları, isme ne kadar önem verir tat hiiiç önemli değil...

gilan
25-03-2007, 22:07
"Frambuazlı pasta bile yok" demek. Çok güldüm :)

Arkadaşlar,
Elimde fazladan birkaç adet ahududu fidanı var, Ankara'da oturanlara verebilirim. 6 dal var, aslnda bir kişiye daha iyi yeter ama belki iki parçaya da bölebiliriz. Yalnız topraktan çıkarılmış durumdalar, bu nedenle ne kadar çabuk alabilirseniz o kadar iyi durumda olurlar.
Bu arada,
* Saksıda pek olmuyor, bu yüzden bahçeye dikme şansı olanlara daha iyi olur.
* Gölgeye dikerseniz bol bol yaprağınız, güneşe dikerseniz bol bol meyveniz oluyor.
* Yazın bol su istiyor.

Ahududu severler mesajla bana ulaşsınlar lütfen :)

Halit Togay
25-03-2007, 22:15
Pastane sahibi cahil kalmış. Neden bu kadar ısrar etmişki. Yiyorsa gitsin ilgili kaynaklara baksın. Şahsen ben ahududu diyorum. Diğer adı da ağaç çileği. Sorunuzun cevabı aslında dediğiniz gibi gönderdiğiniz ikinci cevapta:)

Ağaç çileğini ilk duyuyorum. Kocayemişin İngilizce'sinin strawberry tree (çilek ağacı) olduğunu biliyor musun?

Halit Togay
25-03-2007, 22:19
Böğürtlen in çok eski bir Türkçe kelime olduğunu ve diğer Türk dillerinde de benzer kelimelerle ifade edildiğini belirteyim dedim.

hüseyin suat duman
25-03-2007, 22:55
Yıllar önce Kastamonu'da Azdavay ile İnebolu arasında, üç dört saatlik bir yürüyüşle ulaştığım, yaklaşık 1200-1400 rakımlı bir yaylada, orman kenarında rastladığım ve yediğim bir ahududunun tadını hala unutamadım! İnanılmaz ve çok yoğun bir şekilde, minik orman çileklerinin aromasını ve tadını içeriyordu, hatta orman çileğiyle doğal melezleme mi yapmış acaba diye saçma bir düşünce bile aklımdan geçti! O bölgede iki yıl görev yapmama ve oldukça gezmeme rağmen bir daha o aromayı ve tadı, ne Kastamonu'da ne de Türkiye'nin başka bir yerinde bulamadım.
Gidip arayalım mı? Ne diyorsun sevgili Halit Togay...

aer
26-03-2007, 00:54
Yıllar önce Kastamonu'da Azdavay ile İnebolu arasında, üç dört saatlik bir yürüyüşle ulaştığım, yaklaşık 1200-1400 rakımlı bir yaylada, orman kenarında rastladığım ve yediğim bir ahududunun tadını hala unutamadım! İnanılmaz ve çok yoğun bir şekilde, minik orman çileklerinin aromasını ve tadını içeriyordu, hatta orman çileğiyle doğal melezleme mi yapmış acaba diye saçma bir düşünce bile aklımdan geçti! O bölgede iki yıl görev yapmama ve oldukça gezmeme rağmen bir daha o aromayı ve tadı, ne Kastamonu'da ne de Türkiye'nin başka bir yerinde bulamadım.
Gidip arayalım mı? Ne diyorsun sevgili Halit Togay...

Sn.Hüseyin Suat Duman..
Ben de o bölgede görev yaptım ve Bartın -Karabük yolunda satın alıp yediğim orman çileğinin (adı doğruysa..yabani çilek) tadını hala anımsarım..
Unutulmaz bir lezzet ve aroma içerir..
O bölgeye gidecek varsa Haziran ayının başlarında bakınsın derim, belki bulur..

hüseyin suat duman
26-03-2007, 23:13
O minicik çilelekler var ya, koklamaktan yemeye kıyamıyor insan! Vallahi de billahi, bir tanesini bir kamyon sera çileğine değişmem! Bu arada haziran ayında yolunuz Ağva Kandıra arasına düşerse, yol kenarlarındaki tarlalarda üretilip satılan çileklerden mutlaka alınız ( yanlız sıcağa ve bekletilmeye karşı son derece dayanıksızlar, alır almaz tüketmek en iyisi, eve götürecekseniz de kesinlikle naylon poşete koymayınız, en ideali içine kağıt havlu konmuş karton kutular, bir de yağmur ertesi çileklerin tadı kaçar haberiniz ola! )

Gunes Tan Akdogan
27-03-2007, 17:29
Selam ben bu foruma yeni uye oldum ve sizin mesaji gorunce cok sevindim cunku ben frambuaz fidesi ariyorum Sapancada yazligimin bahcesine dikecegim
torunlar cok seviyor tabii bilmiyorum Istanbula gonderebilirmisiniz ve eger gonderilirse ne durumda olurlar. Eger olabiliyorsa posta ucretini getirdiklerinde benden alabilirler beni bilgilendirirseniz sevinirim. ucreti ne olur fidelerin onuda soylerseniz problem kalmaz.
info@gunestanakdogan.com

gilan
27-03-2007, 23:14
Selam ben bu foruma yeni uye oldum ve sizin mesaji gorunce cok sevindim cunku ben frambuaz fidesi ariyorum Sapancada yazligimin bahcesine dikecegim
torunlar cok seviyor tabii bilmiyorum Istanbula gonderebilirmisiniz ve eger gonderilirse ne durumda olurlar. Eger olabiliyorsa posta ucretini getirdiklerinde benden alabilirler beni bilgilendirirseniz sevinirim. ucreti ne olur fidelerin onuda soylerseniz problem kalmaz.
info@gunestanakdogan.com


İyi günler,
Fidelerin bir ücreti yok :) Ben elimde fazladan olduğu için ve de agaclar.net üyelerinin de boşa harcamayacağını düşündüğüm için vermek istiyorum. Yalnız tek endişem kargoya verirsem zarar görme ihtimali var. Bu konuda kararsız kaldım. Sizin düşünceniz nedir?

aysemelike
28-03-2007, 10:45
İyi günler,
Fidelerin bir ücreti yok :) Ben elimde fazladan olduğu için ve de agaclar.net üyelerinin de boşa harcamayacağını düşündüğüm için vermek istiyorum. Yalnız tek endişem kargoya verirsem zarar görme ihtimali var. Bu konuda kararsız kaldım. Sizin düşünceniz nedir?

Sayın Gilan,

Ben yıllardır babam ile kargo fidan taşımacılığı yaparız. Yanlış anlaşılmasın, yani birbirimize fidan yollar dururuz (Ankara-Denizli hattın da). Fidanlarınızı mümkün olduğu kadar kısaltın, kök kısımlarını nemli bir baz ile sarın, daha sonra gazete ile rulo yapar tarzda tüm fideyi sarın ve son olarak bir torba ile sarıp, dıştan çok gevşek olmayacak şekilde koli bandı ile bantlayın. ister bir kutuya koyun, ister torbada yollayın hiç bir şey olmaz. Kutuya koymak yine de daha güvenli oluyor, hatta ben kutuyu da fidelerin çapına kadar kesip, daraltıyorum.... Kolay gelsin...
Selamlar....

Not: Hele de ahududu, böğürtlen, gibi bitkilere hiçbirşey olmaz merak etmeyin....

gilan
31-03-2007, 17:54
Ahududu fidanları Sn. Güneş Tan Akdoğan'a gitmiştir. Melike hanıma da tavsiyelerinden dolayı teşekkür ederim.

Halit Togay
31-03-2007, 19:37
Yıllar önce Kastamonu'da Azdavay ile İnebolu arasında, üç dört saatlik bir yürüyüşle ulaştığım, yaklaşık 1200-1400 rakımlı bir yaylada, orman kenarında rastladığım ve yediğim bir ahududunun tadını hala unutamadım! İnanılmaz ve çok yoğun bir şekilde, minik orman çileklerinin aromasını ve tadını içeriyordu, hatta orman çileğiyle doğal melezleme mi yapmış acaba diye saçma bir düşünce bile aklımdan geçti! O bölgede iki yıl görev yapmama ve oldukça gezmeme rağmen bir daha o aromayı ve tadı, ne Kastamonu'da ne de Türkiye'nin başka bir yerinde bulamadım.
Gidip arayalım mı? Ne diyorsun sevgili Halit Togay...
Vallahi senelerdir dağcılık yapar trekkinglerde dolaşırım, bütün doğa yürüyüşçülerinin bildiği gibi o aromayı, o lezzeti bir daha hissedebilmek için bir kez daha 3-4 saatlik yürüyüşle 1200 m ye çıkmanız gerekiyor. O gayret ve o harcanan kuvvet lezzetleri daha bir latif yapıyor. Bir keresinde Keltepe'de 6 saatlik bir yürüyüşle ulaştığım terkedilmiş bir orman yolunda dev böğürtlenler yemiştim. Lezzetleri tarife sığmaz gibi gelmişti ve bir pet şişeye doldurup İstanbul'a getirdim evde akşam yemeğinden sonra yedim maalesef büyü bozulmuştu. Böyle çok yaşanmışlıklar var. Eğer tokken yerseniz o lezzet alınamıyor. Aç ve bilhassa yorgun olmak lazım.

lokmanbahçe
05-04-2007, 22:55
arkadaşlar benim bir ahududu fidem var idi. dal şeklinde geldi. ev herhalde kaloriferli olunca tomurcuklandı ve patlayıp yeşillendi. sonra bir gün bi baktım o çıkan yapraklar kurumuş çıtır çıtır olmuş. dibine baktım kökünün bir kısmı siyahlaşmış. dal kısmı da böyle buruşuk buruşuk olmuş. hemen toprağını değiştirdim. şimdi benim merakım acaba bu ahududu tekrar kendine gelirmi sürgün verir mi acaba???:(

Oğuzhan
07-04-2007, 13:55
Ben de çiçekçiden saksılı aldım.Güzel filizledi.Daha sonra fizlerde buruşup sönme oldu.Dipten yeni filizler çıkıyor.Peki neden filizler solma yapıyor.Çok sulmadan olabilir mi?Kapalı camekan balkonda duruyor.

buster
13-04-2007, 11:15
bogurtlen ve ahududu farklı seyler sanirim. peki nasil ayirabiliriz?

aysemelike
16-04-2007, 13:22
bogurtlen ve ahududu farklı seyler sanirim. peki nasil ayirabiliriz?

Böğütlen yuvarlak yaprakları olan, dikenli dallı, meyvesi hafif mayhoş, mor renkli bir çalıdır. Ahududu yaprak uçları sivri, dikensiz ve meyvesi kırmızı, tatlı bir çalıdır. Son yıllarda böğürtlen aşılanmış ahududular ile daha büyük mor ama tatlı meyveli, dikensiz çalı formunda yeni bir tür de oluşmuştur...

buster
16-04-2007, 14:32
Tesekkurler Melike hnm. internette o kadar arastirdim bu kadar ozet bilgi bulamadım. Mumkunse ikisinin fotograflarınıda koyabilirseniz cok memnun olurum.

sukranayalp
16-04-2007, 18:33
Sn Buster, Sn Ayşemelike hanımın yzdıklarına ilaveten fotoğraf ekliyorum. Bu iki bitki her zaman karıştırılır. Hatta frenk üzümü ve bektaşi üzümü de bunlarla karıştırılır. Forumlardan birinde bu konuda uzun sohbetler oldu.
İlk fotoğraf
Ahududu : Rubus idaeus
Dikensiz ama tüylü dalları vardır. Ayşe hanımın da dediği gibi yapraklar sivri uçludur. Meyve , böğürtlen büyüklüğünde ama her bir küre üzerinde tek adet olmak üzere kılçık bulunur.



DiğeriBöğürtlen : Rubus fruticosus
Dikenli dalları vardır. Böğürtlen toplarken ellerimiz kanayabilir.Sık dokulu bir çalıdır.Yaprakalr daha ovalimsi olmasına rağmen üzerindeki damar yapısı ahududuna benzer.Her bir küre üzerinde hiç bir şekilde kılçık bulunmaz.

Oğuzhan
16-04-2007, 18:57
Offff
Bir ahududu sahibi olduk derken anlamadığım sebebten dolayı kurudu.

sukranayalp
16-04-2007, 19:16
Fidan olarak mı almıştınız yoksa geçen senenin sökümünü mü yapmıştınız?
Bir sene bahçede kalan ahududu bitkisi. O sene sonbaharın gelmesi ile birlikte ana dalını kurutur. Yerine gelecek sene için yeni yan sürgün verir. Ve bu yan sürgün bir sene sonrasının ana dalı olur.
Bilginiz olsun. Belki sizdeki de böyle bir durumdur.

Oğuzhan
16-04-2007, 19:35
Fidanlıktan almıştım.Bir dalı vardı .Diptende sürgün veriyordu.Saksı içindeydi.Camekanlı balkonda duruyordu.10 gün sonra yaprakları kurumaya solmaya başladı.Sonra saksısını değiştirdim.Şu anda komple kurudu.Filizde yok.Acaba sulamaya devam etmelimiyim.Yoksa ruhuna El Fatiha mı okumalıyım.

sukranayalp
16-04-2007, 19:50
Bu mevsimde hiç yaprak olmaması hayra alamet değil.
Önerim şu : Dipten 10 cm. yukada olacak şekilde derin bir budama yapın. Saksının içinden çıkarın. Hem budadığınız dalın yuvarlak kesitine bakarak yeşil renk olup olmadığına hem de kök bozulması olup olmadığına bakın. Her ikisinde de her şey yolunda görünüyorsa bahçede güneş gören bir duvar dibine dikin.Ama dal kesiti kurumuşsa , kök ise sağlıklı ise yine de bir şans vererek bahçeye dikin. Kök sağlıklı değilse bitkiyi atın.(Bu arada kökün sağlıklı olup olmadığını kök yapısının toprak içindeki dağılımdan ve kılcal açık renk köklerin mevcudiyetinden anlayabilrisiniz. Br de çok sulama yaptıysanız kök çürümesi de olmuş oalbilir. Ya da bakteriyel bir hastalık sarmış olabilir.)

Oğuzhan
16-04-2007, 19:54
Ben çok suyu seviyor diye sulamıştım.Yeşil kısım görünmüyor.Kupkuru.

Oğuzhan
16-04-2007, 19:54
Bahçem yok .

sukranayalp
16-04-2007, 20:01
Niye ahududu aldınız o halde?Sizxe iç mekan bitkisi diye mi sattılar?

aysemelike
17-04-2007, 16:34
Niye ahududu aldınız o halde?Sizxe iç mekan bitkisi diye mi sattılar?

Herkese merhaba,

Şükran hanım çok haklı, bazen heves edip evde **** bahçede bir bitkiyi yetiştirmek istiyoruz ama onun ihjtiyaçlarını **** yetişme özelliklerini çok dikkate almıyoruz. Böğürtlen, ahududu hatta diğer pekçok çalı türü bitki değil saksıda bazen çok verimli bir toprakda bile yetişmekte güçlük çekebilir. Bir begonvili ankara da yetiştiremezsiniz, laleyi antalyada zor yetiştireceğiniz gibi....
Birde bitki satıcılarına dikkat etmek gerekli... Hele İstanbuldaysanız.... Lale diye adasoğanını, zambak diye olmadık kır bitkisini satıyorlar.... Ters lale diye çiçek pazarında adasoğanı satanı gördüm, itiraz ettim "abla sen başka yerden alışveriş et" dedi bana satıcı!!!;)

Oğuzhan
17-04-2007, 18:34
Evet Saksıda olur dediler.

gece
17-04-2007, 18:40
... Ters lale diye çiçek pazarında adasoğanı satanı gördüm, itiraz ettim "abla sen başka yerden alışveriş et" dedi bana satıcı!!!;)
Merhaba, adasoğanı satan o ters laleyi :D ben çok sevdim :mad: ve fikirlerine saygı duydum arkadaşlar :mad: ismini cismini olamasa bile eşkalini, dükkanının çiçek pazarındaki yerini yurdunu öğrensek de biz de onu dinleyip, ondan alışveriş etmesek, ettirmesek, ne dersiniz?
Milletçe birlik ve beraberliğe olan ihtiyacın gittikçe arttığı bu günlerde hiç olmazsa o saygıdeğer :mad: arkadaşın dileğini yerine getirebilsek, ne güzel olur :cool: Hadi bilmeyeni hoşgörelim ama niyeti bozukları görüp, duydukça dayanamıyor, tepki vermek istiyorum arkadaşlar...
Herkese sevgiler, birlik, beraberlik ve dirliğimiz daim olsun...

gece...
başka yerden alışveriş etmek isteyen abi!

gece
23-04-2007, 23:27
...Bir sene bahçede kalan ahududu bitkisi. O sene sonbaharın gelmesi ile birlikte ana dalını kurutur. ...


Böğürtlen ve ahududu dallarının iki yıllık oluşları ve kurumaları oldukça belirgin, özellikle ahududu gözlemlediğim kadarıyla iki yıl konusunda çok daha dakik gibi sanki.
Benim merak ettiğim; bu kuruma kararını (yaşamaya devam eden) kök mü veriyor, ve kuruma dalın köke yakın kısmından mı, yoksa dal ucundan mı başlıyor?
Kurumuş dallar ve yeni sürgünler gördüm, ancak hiç kuruma sürecinde rubus dalı hatırlamıyorum! Çok mu dikkatsizim, yoksa kuruma köke yakın başlayıp haliyle çabucak tüm dalın kuruması ile sonuçlandığından mı farkedemedim? Yoksa kuruma zaten meyveler bitip, yaprak döküldüktenk, ben rubusları arayıp sormazken, usulca gerçekleşiyor da mı farkedilmiyor?
Bu arada rubus türleri üzerinde sanki bilimsel çalışmalar, uzun gözlemler yapmış gibi konuştum gibi ama, değil, 2-3 yıl boyunca toplam 4-5 kök çiçek pazarından alınan ahududu tecrübem oldu, onlar da birkaç yılda öldü gitti. Böğürtlen ise yabani olarak sağda solda gördüklerimden ibaret.
Ancak her canlı gibi yaşam savaşı veren bu lezzetli bitkilerin kendi dallarına iki yıl ömür biçip, ötenazi uygulamaları bana çok ilginç ve etkili bir yöntem gibi geliyor. Düşünsenize dallar, yaşarken alabildiğine esnek ve hızlı büyüyebiliyor, ölünce de dal odunsu, kökü canlı olduğundan sonraki dallara iskele(t) görevi görüp hayat yolunda bencilliğin anlamsızlığını, paylaşmayı bilmeyi bize hatırlatıyorlar.
Bir de dalların ölümü acaba hücresel çapta bir son ile mi gerçekleşiyor, yani bir çeşit doğal ölüm mü, yoksa kökün salgıladığı bir kimyasal ile dalın zehirlenmesi sonucu diyebileceğimiz bir kuruma mıdır?
Umarım sorularımı abesle iştigal olarak görmezsiniz, zira sonuçları çok farklı ve bitkileri (dolayısıyla kendimizi) anlamada ayrımların ve nedenlerin sonuçlar üzerinde önemli olduğunu düşünenlerdenim.
Saygılar.

gece
"böğürtlen" isminin, bitkinin yakıcı dikenlerinden geldiğini tahmin edip, çocukluğunda kullandığı "karamuk" ismini tercih eden, karamuk sever, dikene aldırmaz adam...

agartha
25-04-2007, 02:10
Herkese merhaba,

Elime sarı ahududu tohumları geçti. Genel olarak çelikle üretildiğini biliyorum. Tohumdan üretildiğini hiç duymadım. Tohumdan üretmem bir hayal mi yoksa püf noktalarını bilerek yapabilir miyim?

dal
26-04-2007, 19:11
Yaşasın!Bu bölümü okuyana kadar fidanlarım kurudu sanıyordum.Ana dal kurumuştu bende hiç ellememiştim.Tam sökmeyi planlarken bu bölümü okudum.Daha sonra dönüp bir baktım alttan sürgün atmış.Önce tam emin olamadım Ama yaprak yapısı aynı çok güzel oldu.:)

sukranayalp
26-04-2007, 20:15
Sn Gece
ahududu bitkisinin o seneki sürgünün kuruması Sonbahar ile başlıyor. Gidici olan dalın üstündeki yapraklar aynı dönemde , hep birlikte sararıyorlar ve son olarak kuru ve üstü sarı yapraklı, kısmen de dökülmüş bir ahududu ile karşı karşıya kalıyorsunuz.Kuruma kararını veren kök değil. Kök olsa ertesi seneye de bir şey kalmaz. Üzerinde meyve veren dal - benim kanaatimce- enerjisini ve besin aktivasyonunu kaybediyor. Besin aktivasyonunu kaybedince Sonbaharın gelişi ile birlikte chlorophyl (yaprağa yeşil renk veren madde) azalıyor, yerine antocyan (sarı-kırmızı yaprağa renk veren madde) ortaya çıkıyor. Antocyan'ın ortaya çıkışı ile birlikte bitkinin devr-i daim sistemi toprak üstü kısmında yıkılmış oluyor. Sadece kökte kalıyor. Umarım anlatabilmişimdir.

gece
27-04-2007, 11:36
Çok teşekkürler Sn. Sukranayalp, konuyu çok iyi anlatmışsınız. Sadece ben "dalı kurutma kararını veren kök mü?" diyecek yerde yanlış ifade edip "kuruma kararını veren kök mü?" diye yanlış sormuşum. Açıklayıcı yazınız için tekrar teşekkür ederim.

gece
karamuk ve ahududusever forumcu...

limon
27-04-2007, 13:08
Benim ahududum çiçek açmak üzere... Çiçeklenince fotoğlarım....

lokmanbahçe
27-04-2007, 20:08
ben birkez sulamışım ama yanlışlıkla altı delik olmayan kovada duruyormuş kurudu gitti

Güler
02-05-2007, 12:42
Sayın sukranayalp, benim de bahçemde 17 kök ahududum var bunlardan 2 tanesi sarı.Hepsıni sıra gibi diktim (karık yaparak) birkaç direk arasına da tel gererek sarmaşık gibi sardırıyorum. Geçen sene böyle yapınca daha kolay meyvelerini topladım. Bu sene yeni sürgünleride sardırmayı düşünüyorum ama daha kuruma görmedim. damlalıklı sulama imkanım var böyle yapayım mı yoksa eski sistem devam mı? Bana söyleyebileceğiniz daha başka şeyler varmı?, mesela hiç gübre verdiğim filan yok. Birde onun hemen yanında bir babadan kalma böğürtlenim vardı ben de Alaradan bir tanede aşılı böğürtlen aldım ve ektım. Aşılı olanın meyveleri napolyon kiraz kadar iri ama mayhoşluğu fazla sonra öğrendim ki onu ahududuya aşılamışlar ondanmış, bilmiyorum nekadar doğru.

sukranayalp
02-05-2007, 13:19
Sn Güler,
karık yapmanız, tele sardırmanız gerçekten en doğru olanı.
Yeni sürgünleri de uzadıkça sardırırsınız.
Henüz kuruma görmemeniz ilgimi çekti. Ben de ahududu yetiştirdim ama tecrübem her seneki dalının kuruması idi.
Damlalıklı sulama yapmanıza gerek yok. Bahçenizi normal sulama dönemlerinizde sulamanız yeterli. Nisan aylarında her bir ahududunun dibine organik veya suni gübre verebilirsiniz. (Hayvan gübresini tercih ederim, bu ayrı bir konu. Her fidana bir avuç gelecek şekilde kullanabilirsiniz.) Ahududu ile böğürtlen aşılaması konusunda bilgim yok. Bu konuda bir şey diyemeyeceğim. Saygılarımla.

limon
02-05-2007, 13:56
10098

Güler
02-05-2007, 15:16
Sn.sukranayalp,

verdiğiniz bilgi için teşekkür ederim. saygılar

n_turan
03-05-2007, 23:44
arkadaşlar benim bir ahududu fidem var idi. dal şeklinde geldi. ev herhalde kaloriferli olunca tomurcuklandı ve patlayıp yeşillendi. sonra bir gün bi baktım o çıkan yapraklar kurumuş çıtır çıtır olmuş. dibine baktım kökünün bir kısmı siyahlaşmış. dal kısmı da böyle buruşuk buruşuk olmuş. hemen toprağını değiştirdim. şimdi benim merakım acaba bu ahududu tekrar kendine gelirmi sürgün verir mi acaba???:(
Sanıyorum bitkiyi kurutmuşsunuz. Ahududu bitkisi bir yaşındaki dal üzerinde meyve veriyor. İkinci yıl aynı dal üzerinde meyve almak mümkün olmadığından meyvesini toplar toplamaz dipten kesiliyor. İşte bu aşamada çoktan dipten yeni sürgünler vermiş olması gerekiyor ki, sizin anlatımınızdan böyle bir şey olmadığını çıkarıyorum. Büyük olasılıkla ev ortamında kaldığı için kökü kurumuş. Bu tür bitkiler bataklık olmamak koşuluyla nemi seviyorlar. Size önerim, illa ki evde ahududu yetiştirmek istiyorsanız 40-50 cm çapında büyükçe bir saksıya dikin ve balkonunuzda bulundurun. Kışın kapalı ama ısıtılmamış bir balkon veya merdiven boşluğunda saklayıp nisandan itibaren yeniden balkona çıkarabilirsiniz.
Umarım faydalı olur.

agartha
04-05-2007, 03:39
Tohumdan ahududu nasıl yetiştirebilirim?

Şimdiden cevaplar için teşekkür ederim.

n_turan
04-05-2007, 09:08
Bildiğim kadarıyla tohumdan yetiştirilmiyorlar.

Ahududu Yetiştirmek için:

Öncelikle bilmeliyiz ki, bir ahududu bitkisi varsa yeni bir bitkinin üretilmesi son derece basit. Çoğu meyvelerden farklı olarak, üzümsü meyveler çok kolay üretilebiliyor. Aslına bakarsak, sizin bir şey yapmanıza bile gerek yok. Onlar kendi kendilerine üremenin bir yolunu bulurlar, ve hatta baş belası olabilecek şekilde çevrelerini işgal edebilirler. Bu yüzden, üretmek kadar üremelerini kontrol etmek de önemlidir.

Kök çelikleri yöntemi:
Kurşunkalem kalınlığındaki kökler 10-15 cm uzunluğunda kesilir ve 5-8 cm derinliğe dikilir. Sıralar arasında 30 cm boşluk bırakılır. Kök çelikleri Ocak-Şubat aylarında gömülür ve Mart-Nisan’da yerlerine dikilir. Kışı sert geçen bölgelerde bu süreler biraz daha ileri alınabilir.
Siyah ve mor ahududu bu üretim tarzının istisnasıdır. Bu türler köklerde yeterince göz vermezler. Bu yüzden uç daldırma yöntemiyle üretilirler. Uzun kollar veren böğürtlenlerde de aynı sorun vardır. Dikensiz böğürtlenler ise kök çeliğinden üretildiklerinde yeniden dikenler çıkar.

Piçlerden üretim.
Aslında kök piçleri doğal olarak üretilmiş kök çelikleri gibidir. Köklerdeki gözler kendiliğinden gelişerek toprak yüzüne çıkar. Tek yapmanız gereken, sonbaharda bunları topraktan sökmek ve makasla kökten keserek bitkiyi yetiştireceğiniz yere dikmektir.

Uç Daldırma:
Bu yöntem siyah ahududu, melez çeşitler, sarılıcı ve dikensiz böğürtlenler için kullanılır.
Yaz sonuna doğru, ahududu veya böğürtlen kamışları çok sayıda sürgün ucu verdiğinde en güçlülerini seçin. Kamışların uçlarını derin olmayan (3-4 cm) bir çukura koyarak U şekline getirdiğiniz bir tel parçasıyla gevşekçe toprağa tutturun ve üzerini kapatın. Çukur açtığınız toprağın nemli kalmasına özen gösterin. Toprak içinde kalan uçtan başlayarak dal üzerinde yatay kökler oluşacaktır. Bırakın kışı orada geçirsin. Ertesi bahar, topraktan yeni bitkinin sürgün verdiğini göreceksiniz. Ait olduğu dalı 20-30 cm uzunluğunda keserek kazın ve yerine dikin.


Yapraklı dal Çeliği:.
Bütün üzümsü meyveler için kullanılabilecek bu yöntem için özel ortam gerekmektedir. Yarı-odunlaşmış çelikler yaz ortasında alınır ve çok nemli bir ortamda (serada) suyun havaya püskürtülmesiyle (pülverize) köklendirilir. Benim denediğim bir yöntem değildir.


Doku Kültürü.
Laboratuar ortamında, özellikle virüsten arındırılmış bitki temininde kullanılır.

agartha
05-05-2007, 00:30
Teşekkürler n_turan...
Hay Allah ben de sevinmiştim sarı ahududum olacak diye... :(
Artık fidesini bulmaya bakacağım demek.

nihathoca
03-06-2007, 21:41
size teşekkür ediyorum türkçe yi kullandığınız için

dal
03-06-2007, 22:15
Benim geçen sene diktiğim ahududu tamamen kurudu.Mart sonu Nisan başında
kuruyan yerden yeni filizler çıkmış farkettim.Ama neden bukadar yavaş büyüyor ki? iki ay olacak nerdeyse bir karışı geçmedi.Yapraklar çok sağlıklı görünüyor.Böğürtlene benziyen bir çalı-bitki sanıyordum.Böğürtlenlerim çiçeklendi meyveye döndü ama bunda tık yok, acaba normal birşey mi?

denizakvaryumu
03-06-2007, 23:07
arkadaşlar
ahududu sadece kırmızı olur diye biliyorum...sizin bahsettiğiniz sarı ahududular böğürtlen olmasın?


.

Güler
03-06-2007, 23:43
Sayın denizakvaryumu
ahududunun sarısı var ben geçen sene yalovadan aldım ve bu sene toplamaya başladım hem de çok güzeller.

denizakvaryumu
04-06-2007, 00:01
Sayın denizakvaryumu
ahududunun sarısı var ben geçen sene yalovadan aldım ve bu sene toplamaya başladım hem de çok güzeller.

hımm
yeni bir bilgi daha öğrenmiş oldum...teşekkürler


.

limon
04-06-2007, 12:18
Bahçemdeki ahududu ilk meyvesini verdi. :)
http://www.agaclar.net/galeri/showimage.php?i=8748&c=402

Derya Özen
04-06-2007, 13:41
Böğürtlen'e hiç yabancı değilim, ama ahududu konusun da tecrübesizim. Böğürtlen bizim köy de az miktar da yetişiyor, fakat komşu köylerimiz olan Çit ve Sele de inanılmaz şekilde çok. Eylül ayından önce pek olgunlaşmıyor. Sanıyorum daha sulak ve nemli yerleri seviyor.

limon
04-06-2007, 14:04
Böğürtlenin ağustos sonu eylül ortası gibi meyveleri olgunlaşır diye biliyorum ben de. Fakat ya küresel ısınmadan ya da aşılı böğürtlenlerin özelliğinden bilmiyorum şu anda üzerinde bol miktarda meyvesi var. 2-3 haftaya kadar olgunlaşır gibi görünüyorlar. Doğada bulunanları ağustos sonundan eylül sonlarına kadar toplarız genelde.

limon
04-06-2007, 14:13
Böğürtlen toplarken bahçe makasınızı yanınızda götürün. Dalında doğal haliyle kurumuş olanların altına bir kap veya torba koyup makasla grup halinde (yapraklarıyla) kesin. Kışın çay gibi demleyin. Çok güzel mayhoş bir tadı oluyor.

hassoman
04-06-2007, 20:56
Bursa'da bir Osmanlı Köyü olarak ünlenmiş olan Cumalıkızık'ta sohbet ettiğim yaşlı bir kadın bahçesinden söktüğü bir kök ahududu fidesini ısrarla hediye etmişti. Ankara'da olabileceğini hiç aklım kesmemişti. Özenle bahçeme diktim.
İlk senesinde sadece çoştu. Meyva vermedi!.. :p
Ancak bu sene (ikinci senesi) bol bol çiçeklendi ve çiçeklerin hepsi meyvaya durdu. Bugün tam 6 adet hasat ettik.:D Kokusu harika!... Reçelini mi yapalım yoksa marmelat mı; yoksa hepsinden vazgeçelim öylece yiyelim mi karar vermedik.
Ankara'da bahçesi olanlara duyurulur. Güneş alan bir köşesine diksinler, yakışıyor yani!;)

dal
04-06-2007, 23:06
Ben gölgelik rüzgar alan biryere dikilir diye biliyordum acaba yanlış mıyım? Belkide benim ahududu oyüzden büyümüyor minnacık kalıverdi.

Güler
05-06-2007, 08:29
Sevgili dal,
Hem ahududuyu hem de bögürtleni güneşli bir yere dik. Ahududu su istiyor ama böğütlen fazla istemiyor. Bursa Alara çifliğinden aşılı böğütlen almıştım önceleri iri iri ve çok verdi. Ertesi sene üstü yine pıtırak meyva doluydu ama bir türlü siyahlaşamadı renkleri hep kırmızı kaldı tadı da aşırı mayhoştu yani yemesi biraz zor.Telefon ettiğimde çok suladığımdan öyle olduğunu öğrendim, bir de onları galiba ahududuya aşilıyorlarmış-ki yeni aldıklarımda diken yok- bu sene suyu çok az veriyorum. Bakalım böğürtlenler nasıl olacak, ama ahududularım nefis , sabahları kaseni al iyice doldur. Yemesi de başka bir güzellik. Buyrun beraber yiyelim sezon fazla uzun değil.

bonsade
05-06-2007, 09:00
Ahududu için Antalyada olmaz dediler.Yazı atlatırsa kurtuldu demektir.

lokmanbahçe
05-06-2007, 12:17
arkadaşlar sarı ahududu nereden bulabilirim bir de bizim aydın kuşadası ya da izmirde yetiştirebilirmiyiz acaba?

xarfax
14-06-2007, 23:34
Merhabalar..
Aşılı böğürtlen fidanı isteyenlere yardımcı olabilirim..
Mesajlarını bekliyorum..

Todor
15-06-2007, 06:23
Sevgili Xarfax, bize birazda bilgi versen. Mesela böğürtleni nasıl aşılıyorsun, neye aşılıyorsun.? Anlatmaz mıydın?

denizakvaryumu
15-06-2007, 08:12
Sevgili Xarfax, bize birazda bilgi versen. Mesela böğürtleni nasıl aşılıyorsun, neye aşılıyorsun.? Anlatmaz mıydın?

satılan fidanların bakımı nasıl olacak?Hastalıklara karşı hangi ilaçlar atılacak ? vb.

Açıkçası forumumuz fidancılarından olan Ahmet Bey den bunları bekliyoruz...İlan verip kaçmak yok :D



.

Oğuzhan
15-06-2007, 09:20
Ahududu meyvesini nasıl temin edebiliriz.

ALABALIK
15-06-2007, 09:26
Arkadaşlar, iki yeni dut fidanım yaprak açmadı ama gövdesi henüz kurumadı da. Bilgisi olanlardan yardım rica ediyorum.

Ophrys
15-06-2007, 12:58
Benim de ahududu fidem var artık.

Todor
15-06-2007, 20:21
Alabalık, dut için meyve ağaçları bölümünde dut başlığına bakınız.

xarfax
16-06-2007, 12:20
satılan fidanların bakımı nasıl olacak?Hastalıklara karşı hangi ilaçlar atılacak ? vb.

Açıkçası forumumuz fidancılarından olan Ahmet Bey den bunları bekliyoruz...İlan verip kaçmak yok :D



.

Merhabalar.. Kaçtığımı düşünmeyin ..Açıkçası iş tempomdan dolayı foruma çok fazla vakit ayıramıyorum..

Aşılı böğürtlen fidanı dikensiz oluşundan dolayı bu ismi almakta. Yoksa bir aşı uygulaması yapmıyoruz..Çelikle yetiştirilebiliyor.İlaçlamada fazla gerektirmiyo bir üzüm gibi değil yani..
Fidelerin üzerinde meyveleri ufaktan olmaya başladı bir kaç güne kadar tüketilme kıvamına gelecektir..

n_turan
16-06-2007, 16:13
Stockholm’den bir adet All Gold çeşidi ahududu fidanı aldım ve bahçeme diktim.
Alırken dip sürgünü olan bir fidanı seçtim. En azından gelecek yıl meyve almayı garantilemek istedim.
Sabırsızlıkla yerine alışmasını ve coşmasını bekliyorum.
Fall Gold olarak da bilinen All Gold altın sarısı renkte meyve veren bir ahududu çeşidi. Çok iyi meyve veren All Gold Kore’de geliştirilen bir melez. Dahası, soğuğa dayanıklı... Büyük meyvesi bal gibi tatlı ve taze tüketilmek veya muhafaza için harika. Batıda restoranlarda tabakları süslemek için de kullanılıyor. İlk meyveler haziran ortasında, ikincisi Eylülde olgunlaşıyor.

Ophrys
16-06-2007, 16:18
İşte buda benimkisi.

Penelophe
16-06-2007, 16:33
Adabayrakoglu saksıda mı yetiştireceksin?
Ve bende almak istiyorum nereden aldın ?

n_turan
16-06-2007, 16:46
QUOTE=n_turan;101204]Bildiğim kadarıyla tohumdan yetiştirilmiyorlar.

Uç Daldırma:
Bu yöntem siyah ahududu, melez çeşitler, sarılıcı ve dikensiz böğürtlenler için kullanılır.
Yaz sonuna doğru, ahududu veya böğürtlen kamışları çok sayıda sürgün ucu verdiğinde en güçlülerini seçin. Kamışların uçlarını derin olmayan (3-4 cm) bir çukura koyarak U şekline getirdiğiniz bir tel parçasıyla gevşekçe toprağa tutturun ve üzerini kapatın. Çukur açtığınız toprağın nemli kalmasına özen gösterin. Toprak içinde kalan uçtan başlayarak dal üzerinde yatay kökler oluşacaktır. Bırakın kışı orada geçirsin. Ertesi bahar, topraktan yeni bitkinin sürgün verdiğini göreceksiniz. Ait olduğu dalı 20-30 cm uzunluğunda keserek kazın ve yerine dikin.

Sayın n-turan ahududu'nu uç sürgünleri ile yetiştiremeyiz.Basedilen uç sürgünü ile yetiştirme yöntemi Sadece böğürtlene ait.




Sayın sgörünüş,
Foruma uzun süredir giremediğim için size şimdi yanıt verebiliyorum.
Sanıyorum bazı bilgiler eksik.
Siyah ahududunu diğer kırmızı ve sarı ahududuyla karıştırmamak gerek.
Bir tür böğürtlen gibi muamele edebileceğiniz siyah ahududu aynen böğürtlende olduğu gibi uç daldırmasıyla üretilebilir.
Size böyle olduğunu gösteren North Caroline State University'ye ait bir sayfanın adresini ve o sayfadan bir alıntıyı sunuyorum. (Maalesef İngilizce)

http://www.ces.ncsu.edu/depts/hort/hil/hil-8701.html

Tip layering is quite similar to simple layering. Dig a hole 3 to 4 inches deep. Insert the tip of a current season’s shoot and cover it with soil. The tip grows downward first, then bends sharply and grows upward. Roots form at the bend. The re-curved tip becomes a new plant (Figure 2). Remove the tip layer and plant it in late fall or early spring. Examples of plants propagated by tip layering include purple and black raspberries, and trailing blackberries.
Figure 2.

Balıkcı
17-06-2007, 13:42
3-4 cm değil, 8-10 cm.lik bir çukur açın diyor.

Penelophe
17-06-2007, 15:20
Hıhım. 1 inç 2,54 cm ediyor.

evandevan5
18-06-2007, 04:28
Merhabalar. Bu başlığı tesadüfen buldum. İyi ki bumuşum her işte bir hayır varmış.Ben dere kenarı yakınlarında bir yerden mine diye düşünüp 3 dal kopartıp aldım bir hafta önce. Üzerlerinde lila pembe çiçek açmıştı. Daha önce lila renginde minemiz vardı odunsu türlerden. Ondan sandım aldım. Fakat bu çalı dikenliydi. Üzerinde minicik top kümeleri vardı kimi biber yeşili kimi morumsu siyah renklerde. Cehaletimi hoş görün tohum falandır diye düşündüm. Ama şimdi Adabayrakoğlu'nun resmindekinin aynısı benim karşımda duruyor. Yaprakları herşeyi aynı. Ben bu üç dalı suya koymuştum. Her sabah suyunu yeniliyorum. İnanılmaz canlılar. Yaprakları çok sağlıklı. İrili ufaklı böğürtlenler var üzerinde yeşil ve mor renk. Çiçeklerini temizlemiştim. Birde mis gibi bir kokusu var. Ben şimdi bu üç dalı bahçeye diksem dallandırsam tutmaz değil mi? Mine sandığım için kök salacaklar sanıyordum, ondan sonra bahçeye dikecektim. Çok üzüldüm şimdi. Bir çaresi yok mudur ki?

apo9816
18-06-2007, 12:44
arkadaşlar bu All Gold çeşidinden türkiyede bulabilirmiyiz

n_turan
18-06-2007, 23:35
Hıhım. 1 inç 2,54 cm ediyor.

Verdiğiniz bilgi için teşekkürler.

n_turan
18-06-2007, 23:45
3-4 cm değil, 8-10 cm.lik bir çukur açın diyor.

Çok dikkatlisiniz sayın Balıkçı! Kılı kırk yaran çalışmanız için sizi tebrik ediyorum.
Benim uç daldırma yönteminde anlattıklarım kendi deneyimlerimden derlenmiştir. Böğürtlen yetiştirenler bilirler, toprak uygunsa, ucun toprağa değmesi bile köklenmesine yeter. Bu yüzden de hiç istemediğiniz noktalarda farkında olmadan yeni bitkiler elde edersiniz. (Benim bahçemdeki böğürtlenler sınırda olduğu için komşumun bahçesine uzanan bir dal orada da köklenebilmektedir ve komşunun bahçesinde temizlik yapmam gerekmektedir.) 3-4 cm derinliğinde çukura yatırılması ve üzerine de çukurdan çıkan toprağın eklenmesi ucun kalkmasını engelliyor. Bu da köklenmeyi garantiliyor.
Ancak siz dilerseniz, İngilizce metinde tarif edildiği gibi, 8-10 cm'lik çukuru deneyin de içiniz rahat olsun.

Balıkcı
19-06-2007, 00:43
Çok dikkatlisiniz sayın Balıkçı! Kılı kırk yaran çalışmanız için sizi tebrik ediyorum.
Benim uç daldırma yönteminde anlattıklarım kendi deneyimlerimden derlenmiştir. Böğürtlen yetiştirenler bilirler, toprak uygunsa, ucun toprağa değmesi bile köklenmesine yeter. Bu yüzden de hiç istemediğiniz noktalarda farkında olmadan yeni bitkiler elde edersiniz. (Benim bahçemdeki böğürtlenler sınırda olduğu için komşumun bahçesine uzanan bir dal orada da köklenebilmektedir ve komşunun bahçesinde temizlik yapmam gerekmektedir.) 3-4 cm derinliğinde çukura yatırılması ve üzerine de çukurdan çıkan toprağın eklenmesi ucun kalkmasını engelliyor. Bu da köklenmeyi garantiliyor.
Ancak siz dilerseniz, İngilizce metinde tarif edildiği gibi, 8-10 cm'lik çukuru deneyin de içiniz rahat olsun.

Alınıp darılacak bir şey yok, eleştiri için yazmadım.
Zamanla beni tanırsınız.
Paylaşım için teşekkürler.
Selam ve sevgiler.

n_turan
19-06-2007, 12:02
Sn Balıkçı, hiç darılma gücenme olur mu!
Sayenizde yazıdaki her noktayı kendim de anladım ve yanlış resim koyduğumu fark ettim. Uç daldırma yerine basit daldırma resmi koymuşum. Doğrusuyla değiştirdim. Paylaşmak güzeldir.
Teşekkür ederim.

n_turan
19-06-2007, 23:35
arkadaşlar bu All Gold çeşidinden türkiyede bulabilirmiyiz

Sorun şu ki, en azından Ankara'daki fidancılar açısından bu böyle, TİGEM fidanlığı gibi bir yerden almıyorsanız aldığınız fidanın gerçek çeşidini öğrenmek için meyve vermesini beklemeniz gerekiyor. Ankara'da özellikle üzümsülerde kesinlikle ne sertifika, ne bir isim etiketi bulmak mümkün. Bu bağlamda, All Gold çeşidine rastlayabilmiş değilim. Belki diğer illerdeki arkadaşlar bu konuda fikir belirtebilirler.

limon
30-06-2007, 21:27
sgörünüş benim ahududu meyvelerini verdikten sonra yaprakları tamamen kurudu. Şu anda çalı çırpı görünümünde. Sizinki ne durumda acaba? Budamasını ne zaman yapmak gerekir? Hemen mi yapsam?

Böğürtlenimdeyse bol meyve var ama halen olgunlaşmadı. Kırmızı oldu renkleri yakında koyulaşır sanırım.

Ophrys
30-06-2007, 21:30
Benim ahududu fidem de kurudu. Neden acaba?

pınarkozak
01-07-2007, 01:05
merhaba ben de yeni çiçek meraklısıyım vakit buldukça

pınarkozak
01-07-2007, 01:06
sizlerden çok şeyler öğreneceğimden eminim

Ophrys
01-07-2007, 17:49
Sevgili n turan bakımıyla ilgili detaylı bir bilginiz varsa paylaşırsanız çok sevinirim.
Kuruyan fidemin yerine yenisini aldım. Bunuda kurutursam çok üzüleceğim.

n_turan
02-07-2007, 01:17
Sevgili n turan bakımıyla ilgili detaylı bir bilginiz varsa paylaşırsanız çok sevinirim.
Kuruyan fidemin yerine yenisini aldım. Bunuda kurutursam çok üzüleceğim.
Ahududu yetiştiriciliğiyle ilgili olarak frumda oldukça uzun bir makale var (Sayın Ayşe Ateş'ten alıntılanmış).
Bu makaleden de yararlanarak bir özet yapayım.

Kısaca söylemek gerekirse, ahududu iki yıllık dallardan meyve veriyor ve meyvesini verdikten sonra bu dallar kuruyor. Bu kuruyan dalların bir an önce kesilip atılması gerekiyor. Bu yüzden, siz daha kurumasını beklemeden, üzerindeki meyvelerin sonuncusunu da topladıktan sonra dalı dibinden kesebilirsiniz. Bu aynı zamanda bir sonraki yılın ürününü garantilemek için de yapılması gereken bir işlem. Bu yılın sürgünü ancak bir yıl sonra ürün vereceğinden, sağlıklı 3-4 sürgün elde edebilmek için eski kamışın kesilmesi gerekiyor.
Benim de kurumaya yüz tutan bir ahududu çalım var. Geçen yıl çok güzel meyve ve çok sayıda kök sürgünü verdi. Ben de açgözlülük edip kök sürgünlerinin tamamını ayırıp yeni bitkiler elde ettim. Bitkiye aşırı bir yük getiridiğim için bu yıl yeni sürgün vermedi ve geçen yılki dallardan sadece birisi yapraklandı.

Ziraat Y. Müh. Ayşe Ateş'in notlarından da en önemli bölümü şöyle:
"1) Dikim Budaması;
Dikimden hemen sonra çubuklar 20-30 cm. yüksekliğinde kesilirler Şekil-2).
İlkbaharda 2-3 veya 4 adet kuvvetli gelişen çubuklar bırakılır, diğerleri dipten çıkarılmalıdırlar (Şekil-3). Ayıklama yaparken bırakılan dallar arasında en az 20-25 cm. kadar bir mesafenin olması gerekir.

2) Kış Budaması;
Ahududular taç kısımları ile 2 yıllık, toprakaltı(kök) kısmı ile çok yıllık bir bitkidir.
Bırakılan çubuklar birinci yıl olgunlaşır, ikinci yıl meyve verdikten sonra kururlar. Bu dallar hasattan sonra veya sonbaharda toprak yüzeyine yakın bir yerden kesilip tellerden temizlenmelidir. Kök dibinden çıkan yeni sürgünlerden ertesi yıl için her kümede en kuvvetli gelişmiş olan 3-4 bağ bırakılıp diğerleri yine temizlenir. Kış budaması için en uygun zaman sonbahar veya ilkbahar başıdır.

3) Yaz Budaması;
Yazın tepe alma yapıldığı gibi fazla dalların da ayıklanması yapılmalıdır. Çok sıcak aylarda tepe alma sakıncalıdır. Ancak tekleme yapılır. Zayıf ve yere yakın dallar kesilir. Genel olarak iri meyveler kuvvetli dallarda 15 cm. uzunluğundaki meyve dalcıklarında olmaktadırlar. O halde budama yapılırken bu, göz önünde bulundurarak fazladan oluşan koltukların bir kısmını temizleyip meyve dalcıklarını kuvvetlendirmek gerekmektedir.
Budama, meyve sayısını biraz azaltsa da, meyvenin irileşmesi ve kaliteyi yükselttiği için pazar değerini artırır. Bu bakımdan budamaya önem verilmelidir.

4) Gençleştirme Budaması;
Ahududularında gençleştirme işlemi de yapılmalıdır. Yıllar geçtikçe kök kısmı yaşlanmaya yüz tutar, yeni dallar azalır ve böylece verimde ve kalitede düşüklük olur. Bunu ortadan kaldırmak için, 5-6 yılda bir ahududularının toprak altındaki yaşlı kök kısmı kesilir. Kesimden hemen sonra ocaklara bol miktarda çiftlik gübresi ve ticari gübre (Azot, fosfor, potas) verilmelidir. Bu işlemle ahududularının ömrü uzatılmış olur. Aynı tesiste 12-15 yıl yetiştiricilik yapılabilir."

Ophrys
02-07-2007, 17:19
Sevgili n turan cevabınız için çok teşekkür ederim.
Benim kuruyan bitkim zaten 40-50 cm arası idi ve üzerindeki meyvelerle birlikte aniden kurudu. Yeni aldığım da 50cm boyunda.
Üzerinde çiçek bile yok henüz. Az güneş alan bir yere koydum ara ara su veriyorum. Ve bekliyorum.

n_turan
02-07-2007, 17:26
Ülkemizde fazla bilinmiyor, ancak ahudunun sonbaharda meyve veren çeşitleri (bir tanesi de fallgold ya da allgold olarak bilinir ve bende dadece bir kök var) daha farklı bir budama gerektiriyor.
Yazın ürün veren çeşitlerden farklı olarak, bu çeşitler aynı yıl içinde yetişen sürgünden meyve veriyorlar. Yani iki yıllık kamışlara ihtiyaçları yok. Şubat-mart gibi dikim yapıldığında bütün sürgünler dipten budanıyor ve çıkan yeni sürgünler sonbahara kadar gelişerek meyve veriyor.İnceltme de gerektirmiyorlar. Bu şekilde baharda dipten tamamını budayarak sonbaharda meyve alabiliyorsunuz.
Her iki çeşidin de -yaz ve sonbahar- şubat ayında diplerine bolca hayvan gübresi koymakta yarar var.
Ahududuyla ilgili önemli püf noktası şu: dipleri kurumasın, ama suda da boğulmasın. Yani nemli ama geçirgen bir toprak istiyor. Baharda bitkinin kök çevresini kaplayacak kalın bir hayvan gübresinin, yabani ot gelişimini engellemek, sıcak aylarda toprak nemini korumak ve serin tutmak için de faydası oluyor.

n_turan
02-07-2007, 17:39
Sevgili n turan cevabınız için çok teşekkür ederim.
Benim kuruyan bitkim zaten 40-50 cm arası idi ve üzerindeki meyvelerle birlikte aniden kurudu. Yeni aldığım da 50cm boyunda.
Üzerinde çiçek bile yok henüz. Az güneş alan bir yere koydum ara ara su veriyorum. Ve bekliyorum.


Sn. adabayrakoğlu,
Büyük olasılıkla kuruyan bitkiniz 3 yıllık. Normalda 2 yıllık kamışların meyve verdikten sonra kesilmesi gerekiyor.

Sizin aldığınız yeri bilmem, ama Ankara'da ahududu satın aldığım fidan satıcılarının tamamında bir bilgi eksikliği var. Bu satıcılar elma, kayısı, vişne, kiraz vb meyve ağaçlarından çok iyi anlıyorlar ancak böğürtlen, ahudud gibi çalıları öylesine satıyorlar. Sattıkları fidanın üzerinde çiçek ve meyve olduğu zaman onu daha iyi satacaklarını düşündüklerinden, bir önceki sezondan ellerinde kalmış ve o sezon üzerinde meyve gördükleri dalı kesmiyorlar. Biz de satın aldığımızda aslında 3 yıllık kamışı satın almış oluyoruz.

Bu tür kamışları alırken dipten yeni sürgünü olup olmadığına dikkat ediyorum.
Bu baharda satın aldığım fidanlardan ikisi sizin söylediğiniz gibi meyvesi üzerindeyken aniden kurudu. Aldığımda dip sürgünü de olmadığından, dipten kesmiş olsam da, dip sürgünü verir mi pek emin değilim.

İkinci fidanınız büyük olasılıkla bu yılın sürgünü olduğu için meyve vermeyecek. Onun sağlıklı gelişmesi gelecek yıl meyve alabilmeniz için önemli. Dibini nemli tutmakla birlikte kökünü çürütecek kadar sık ve fazla sudan da kaçınmanızda yarar var.
Kolay gelsin.

Ophrys
02-07-2007, 17:48
Tekrar çok teşekkür ediyorum.
Fotoğraflarını en kısa zamanda eklerim.
Saygılar.

denizakvaryumu
03-07-2007, 15:11
Ankara'da ahududu satın aldığım fidan satıcıları...

Ahududuları Ankara'da hangi fidancıdan aldınız ? Ben de bir denemek istiyorum.

Bu arada ticari değeri olan üzümsü bitkiler;

Böğürtlen
Ahududu
Gilaburu
Frenk üzümü
Yaban mersini

bu kadarla sınırlı mı?Bilmediğimiz başka türler var mı?

n_turan
03-07-2007, 21:23
Kaledibi'ndeki fidancılarda, örneğin Hatipoğlu'nda bulabilirsiniz.
Bu fidancılar şubat ayında İzmir ve Bursa'ya giderek bir kamyon fidan alırlar. Genellikle çıplak kök yüzlerce elma, kiraz vb fidan alırken, araya da çeşit olsun diye bir iki adet frenk üzümü, birkaç böğürtlen ve ahududu atarlar.
2007 yılında böğürtlen ve ahududu fidan sayısında inanılmaz bir artış oldu. Sanıyorum çok ucuza mal ettiler ve diğer fidanlara göre daha kısa oldukları için yer sorunları da olmadı. Hemen hemen tamamını sattılar. Kalanları da saksılayarak gelecek yıla saklıyorlar.

denizakvaryumu
03-07-2007, 21:34
Teşekkürler, bu aralar gidip saksılı var mı bir bakayım...

nevsune
04-07-2007, 09:35
[QUOTE=n_turan;124720]Kaledibi'ndeki fidancılarda, örneğin Hatipoğlu'nda bulabilirsiniz.QUOTE]

Kaledibi derken, Bentderesindeki fidancılardan mı söz ettiniz? Yoksa Kalenin oralarda da fidancılar mı var?
Dün Koçtaşa gitmiştim, oradan da Bentderesindeki fidancılara bir bakayım dedim. Ama öyle sıcaktı ki dolmuşların oradan geri döndüm. Siz yakınlarda gittiniz mi, neler var?

n_turan
04-07-2007, 11:00
Bentderesi'ni kast etmiştim.
Özellikle Cebeci istikametine doğru gittiğinizde son iki fidancıda üzümsü fidanları da bulabiliyorsunuz.
Aradığınızın ne olduğunu bilirsem daha net şeyler söyleyebilirim.

nevsune
04-07-2007, 14:13
Sanırım bu hafta gidip bakarım. Çok teşekkür ederim. Aynı yerden sözediyormuşuz.

denizakvaryumu
04-07-2007, 14:24
Gilaboru
kırmızı frenk üzümü
kırmızı-sarı ahududu

aradığım fidanlar ...acaba belirttiğiniz yerde varmıdır?

nevsune
04-07-2007, 14:47
Gilaboru
kırmızı frenk üzümü
kırmızı-sarı ahududu

aradığım fidanlar ...acaba belirttiğiniz yerde varmıdır?

Geçen hafta çiftlik fidanlığında çok güzel bir frenk üzümü gördüm. Üzeri pıtrak pıtrak meyveydi. Belki hala duruyordur.

denizakvaryumu
04-07-2007, 14:54
Geçen hafta çiftlik fidanlığında çok güzel bir frenk üzümü gördüm. Üzeri pıtrak pıtrak meyveydi. Belki hala duruyordur.

AOÇ fidanlığı mı?

nevsune
04-07-2007, 17:03
Evet, Şençam Köftecisinin üstü.

Ophrys
09-07-2007, 18:05
Ahududu benim çiçekçimde var ama İzmir'de.
Gilaboruyu Kayseri dışında bira zor bulusunuz diye düşünüyorum.(Aslen Kayseriliyim de)

agartha
09-07-2007, 23:09
Gilaboru
kırmızı frenk üzümü
kırmızı-sarı ahududu

aradığım fidanlar ...acaba belirttiğiniz yerde varmıdır?

Sevgili Denizakvaryumu, işinize yar mı acaba bilemiyorum ama bende sarı ahududu tohumlarından var. Yetiştirmesi çok zor denmişti tohumdan. Ancak yabancı bir sitede sonbaharda ekilirse yetiştiğini okumuştum. Bir denemek için satın aldım. Kimbilir belki tuttururum :) Dilerseniz size de biraz gönderebilirim.

n_turan
10-07-2007, 04:33
Yusuf Ustaoğlu Gilaboru fidanı da temin ediyor.

denizakvaryumu
10-07-2007, 10:54
Sevgili Denizakvaryumu, işinize yar mı acaba bilemiyorum ama bende sarı ahududu tohumlarından var. Yetiştirmesi çok zor denmişti tohumdan. Ancak yabancı bir sitede sonbaharda ekilirse yetiştiğini okumuştum. Bir denemek için satın aldım. Kimbilir belki tuttururum :) Dilerseniz size de biraz gönderebilirim.

Teşekkürler
ancak son araştırmalarımda sarı ahududunun çok nazlı olduğunu okudum gelişmesi de çok yavaşmış bu nedenle sarı ahududu şimdilik listeden çıktı.

denizakvaryumu
10-07-2007, 10:56
Yusuf Ustaoğlu Gilaboru fidanı da temin ediyor.

Evet kendisine mesaj attım, olduğunu söyledi fiyatı 10 YTL .Kırmızı frenk üzümünden yer bulabilirsem alacağım :)

Asıl Yusuf Bey'in ünlü torfunu merak ediyorum...bizdeki torfların kök çürüklüğünü yaptığını en geç 2 senede değişmesi gerektiğini sitesinde yazmıştı.

n_turan
10-07-2007, 12:59
Torf demişken, acaba Turba yosunu satan bir yer biliyor musunuz. Turba yosunu özellikle asitli ortam sağlıyor ve yaban mersini için bire bir.

denizakvaryumu
10-07-2007, 13:45
Torf demişken, acaba Turba yosunu satan bir yer biliyor musunuz. Turba yosunu özellikle asitli ortam sağlıyor ve yaban mersini için bire bir.

Karşıyaka mezarlığında 3.kapı karşısında uzman peyzaj dan başlayarak, Bahar ve Dallıoğlu nu ziyaret etmelisiniz.İthal torf getiriyorlar.Büyük balya halinde...
ancak turba yosununu istek halinde getirebilirler görüşmek lazım.


http://www.gartengold.com/torf.asp

adresinde ise belirttiğiniz turba yosunu var.Kargo ile gönderiyorlar.

------------------------------------------------------------------
http://www.drtarsa.com/BitkiYetistirme.aspx?sayfa=torf

bu adreste istediğiniz litvanya beyaz torfu var, telefon edip İç anadolu bayisi ile bağlantıya geçmeniz gerek.

n_turan
10-07-2007, 21:57
Çok teşekkür ediyorum.
En kısa zamanda girişimde bulunacağım.

n_turan
22-07-2007, 21:19
Bu yıl yerlerini değiştirmiş olsam da ürün fena değil.

nevsune
22-07-2007, 22:21
Tam o yoğurt reklamındaki gibi, böğürtlenler ve likapalar. Resmen ağzım sulandı.
Çok güzeller çok. Resim gibiler.

Ophrys
23-07-2007, 00:38
Sayın N turan çok güzel görünüyorlar.
Umarım yeni fidemdeki meyveleri kurumadan oğluma tattırabilirim.

S.İnceçayır
23-07-2007, 06:01
Ben bögürtlenlerimi aldıgımda üzerinde meyveleri vardı yeni yeni kızarıyor,kızarma süreci çok yavaş aceba bu normalmi..

n_turan
23-07-2007, 11:16
Ankara'da dikenli böğürtlenlerde henüz kızarma görmedim. Geçen yıl dikensiz böğürtlenlerim doğuya bakan duvarın dibinde olduğu için meyveleri kızarmasına rağmen olgunlaşmamıştı. Bu yıl yerlerini değiştirdim ve en çok güneş alan alanlara diktim. Sonuç daha iyi gibi. Kızaran meyvenin olgunlaşması için sulama aralıklarını arttırmak, su miktarını azaltmak gerekecek.

n_turan
23-07-2007, 11:18
Ben bögürtlenlerimi aldıgımda üzerinde meyveleri vardı yeni yeni kızarıyor,kızarma süreci çok yavaş aceba bu normalmi..

Böğürtlenin cinsi (geççi veya erkenci olup olmadığı) güneş durumu ve sulama süreci etkiliyor.

n_turan
23-07-2007, 11:22
Sayın N turan çok güzel görünüyorlar.
Umarım yeni fidemdeki meyveleri kurumadan oğluma tattırabilirim.

Umarım afiyetle yersiniz.
Nevsune Hanım'ın da dediği gibi, bu yemişler resim gibi ve insana büyük bir mutluluk veriyorlar. Bitkiler yerini sevince bir başka coşuyorlar. Ama asıl iyi sonucu gelecek yıl beklemek gerek. Kıştan çıkarken diplerini 3-4 cm kalınlığında yanmış gübreyle doldurmak yeni mevsimde iyi bir başlangıç yapmalarını sağlıyor.

sukranayalp
23-07-2007, 11:34
Sn N Turan, sizin dikensiz böğürtlen dediğiniz bitki ahududu. Yanlışlığı gidermek için yazdım. Bilginiz olsun.

Billur Korkmaz
23-07-2007, 11:41
Sağolasınız Sukranayalp Hanım, hep merak ederdim ahududu ile böğürtleni ayıran en önemli farkı..:)

n_turan
23-07-2007, 12:05
Sn N Turan, sizin dikensiz böğürtlen dediğiniz bitki ahududu. Yanlışlığı gidermek için yazdım. Bilginiz olsun.

Sn sukranayalp konuyu biraz daha açıklayabilir misiniz?
Bahçemde çeşidini bilmediğim 2 farklı kırmızı ahudududan 10 adet, 1 adet (Allgold) sarı ahududum var. 25 kök de 18'i dikensiz olmak üzere böğürtlenim var.

Ahududu ve böğürtlen çaprazlamasından ortaya çıkan bitkiler dikensiz oluyor ama böğürtlen meyvesiyle ahududu meyvesi sizin daha önce de anlattığınız gibi birbirinden farklı bir yapı gösteriyor. Ahududunun içinde sap yuvası boşluk olarak duruyor. Böğürtlende ise böyle bir boşluk yok.
Hem dikenli hem de dikensiz olarak tanımladığım böğürtlenlerin meyveleri ahududu meyvesinden farklı.
Dikensiz böğürtlenler, dikenlilere göre daha iri meyve veriyor.
Örneğin Arapaho çeşidi dikensiz bir böğürtlen değil mi?
Türkiye'de bu tür dikensiz böğürtlene ahududu mu deniliyor?
İngilizce literatürde geçen thorny (dikenli) ve "thornless" veya "thornfree" (dikensiz) gibi terimler Türkçe için geçerli değil mi?

Resim: Arapaho Thornless

(http://www.cadyfolkart.com/cottage_garden.htm)

n_turan
23-07-2007, 12:59
Bahçemdeki dikensizlerden biri de Black Satin.
Kendi meyvelerinin resmini bir sonraki sefere saklıyorum...

http://www.victoriananursery.co.uk/soft_bush_and_cane_fruits/hybrid_berries/blackberry_black_satin/

n_turan
23-07-2007, 13:01
Ahududu meyveleri...
Maalesef bende siyahı yok. Siyah diye aldığım da kırmızı çıktı.

http://www.hormel.com/templates/template.asp?catitemid=120&id=836

n_turan
23-07-2007, 13:08
Bu yıl fidancıdan aldığım ancak "Ödemiş'ten geldi" cümlesi dışında bilgi alamadığım dikensiz başka bir çeşit....
Bu konuda bilgisi olan varsa ve paylaşırsa sevinirim.

Kamış kalınlığı 2 cm kadar var.
Meyveleri Black satin'e göre daha iri.
Sanıyorum bol su ve güneş altında baş parmağım kadar oluyorlar.

sukranayalp
23-07-2007, 13:13
Sn N Turan, ahuduyu böğürtlen ayıran en önemli bir farkı belirtmek istiyorum.
Öncelikle gönderdiğiniz fotoğraftan , benim görebildiğim ölöçüde ahududu olanlar : 131' de meve kılçıklarını göremiyorum, varsa ahududu'dur.132 ahududu.133 a : ahudud, 133 b böğürtlen, 133c ahududu.
Tek odaklanmanız gereken yer, meyve taneciklerinin üzerindeki kılçıklar olsun.
Genle itibari ile böğürtlen çalı formunda ve etrafa yayılıyor. Ahududu ise uzun saplar olarak büyüme gösteriyor ve meyve ağırlık yaptığı için saplar aşağı doğru sarkıyor.
Böğürtlen ise dik dallıdır.

n_turan
23-07-2007, 13:21
Bu konuda şüphe yok.
Bitki özellikleri açısından farkı görebiliyorum. Ahududu ve böğürtlen arasındaki dal, yaprak vb farklılıkları görebiliyorum ve bende inanın bolca ahududu var. Bu yaz çilekler biter bitmez ahududunu bol bol yedik. Sıra böğürtlenlerde. Önce dikensizler kızardı. Dikenli tek bir çeşidim var ve uç daldırmayla üreterek 8 kök elde ettim. Benim merak ettiğim, dikensiz böğürtlen olarak koyduğum resimdeki meyveler size nasıl ahududu olarak görünüyorlar?

sukranayalp
23-07-2007, 13:26
Meyve üzerinde kılçık varsa bilin ki ahududu'dur.
Böğürtlen aşılanmış bile olsa ahududu'dur.
Sanırım diken dediğiniz bitki organları da, dal üzerindeki dikenler değil mi?
Meyve üzerindeki kılçıkları diken olarak tarif etmiyorsunuzdur.

n_turan
23-07-2007, 15:00
Meyvelerle ilgili farkı zaten biliyoruz.
Dikenden kastım dal üzerindeki dikenlerdir.
Ahududunun da diken tabir edebileceğimiz ama asla böğürtlenin kancalı dikenine benzemeyen dikenli gövdeli olanları da var.

denizakvaryumu
23-07-2007, 20:27
Muhteşem bir blackberry çeşidi

http://img19.imageshack.us/img19/4135/frbla183283dx6.jpg (http://imageshack.us)

http://www.dobies.co.uk/pd_478449_Blackberry_Black_Butte.htm#

denizakvaryumu
23-07-2007, 20:34
Tayberry denilen , Blackberry ve Raspberry birleşmesinden çıkan bir çeşit daha var...

http://img523.imageshack.us/img523/1682/frtay80043vt6.jpg (http://imageshack.us)
http://www.dobies.co.uk/pd_441288_Tayberry_Buckingham.htm#
http://www.shootgardening.co.uk/sitePlant.php?plantid=3116&name=rubus-tayberry-group

GLCN
23-07-2007, 21:42
Çok güzeller ama kendime hakim olmalıyım benim bahçem yok..:( :o

denizakvaryumu
23-07-2007, 22:04
http://www.uzumsu.com/dosyalar/I-UlusalUzumsu-325.PDF

Maramara Bölgesinde; böğürtlen-ahududu-frenk üzümü-bektaşi üzümü ve yaban mersininin durumu.

limon
23-07-2007, 22:14
Şükran Hanım siz söyleyince farkettim ki benim aşılı böğürtlen diye aldığım meyvede de kılçıklar varmış. Ama ahududu 1-1,5 metre kadar sopa halinde ve meyveleri yaz başında yedik, hatta dalı tamamen kurudu şimdi. Böğürtlenleri de dün bitirdik, sarmaşık formunda teli sarıyor ve meyveler bitmeye başlayınca bol sulamama rağmen onun da yaprakları kurumaya başladı.
Fotoğrafları galeriye yüklemiştim.
Ahududu: http://www.agaclar.net/galeri/showimage.php?i=8748
Böğürtlen : http://www.agaclar.net/galeri/showimage.php?i=9165

Oğuzhan
24-07-2007, 11:13
Çok lezzetli görünüyorlar..:)

apo9816
24-07-2007, 12:24
Bu sarı ahudu'dundan nerde bulabiliriz

xancan
25-07-2007, 07:25
Ben pazardan iri iri böğürtlenler aldım, ama hormonlu diye kuşkulandım, pazarcıya sorduğumda aşılı bunlar dedi.. Aşılı olması hormonlu, yani zararlı olması anlamına gelmez mi?? Aşısız olanları küçük, minik, doğada yetişenlerinden vitamin ve fayda açısından çok farkı var mı bu aşılı, iri ve tadı çok da aromalı olmayanların??
Teşekkürler,

limon
25-07-2007, 22:24
Aşı ve hormon tamamen farklı şeyler. Aşılama ile bilgi için :http://www.agaclar.net/forum/showthread.php?t=909&highlight=a%FE%FD
Hormon ise kimyasal bir uygulamadır. Bilgi için : http://www.agaclar.net/forum/showthread.php?t=1405&highlight=hormon

sukranayalp
26-07-2007, 08:44
Sn limon ;
Ahududunun sararması çok normaldir.Böğürtlen için aynı şeyi söyleyemeyeceğim. Ahududu o seneki verimli dalı kaybederken, alttan yeni genç ve küçük bir dal verir. Sonbaharın başında kurumaya yüz tutan dalı dipten kesmenizde hiçbir sakınca yok. Ama sakın bitkiyi- komple kurudu düşüncesi ile- sökeyim demeyin.
Böğürtlenin durumu beni düşündürdü.Çok grift yaprak, dal yapısına sahip olduğundan çok arada kalan yapraklardaki tek tük yaprak sararmaları normaldir. Ama genel olarak sararıyorsa ve siz sulamayı bol yaptığınızı söylediğinize göre kanaatimce toprakta bir sorun olabilir.

limon
27-07-2007, 20:59
İlginize teşekkür ederim Şükran Hanım. Bugün kontrol ettim böğürtleni ahududu gibi tam kuruma olmamış, dediğiniz gibi aralarda bazı yapraklar kurumuş ve meyvelerini topladığımız sap kısımları. Yeni yeni filizler vermiş ve onlar da oldukça hızlı uzamış. Ahududuyu sonbaharda dipten budarım. Çok teşekkür ederim.

agachobim
13-08-2007, 16:47
Merhaba,

Ahududu ve Bogurtlen konusunda kafam karıstı.
Benım bahcemde 1 adet kok var. Dıklemesine gitmiyor dalları, toprak uzerinde yanlamasına gidiyor.

Ancak meyveleri Siyah.

Siyah Ahududu varmı?
Ayrıca ben bu bitkiyi nasıl cogaltırım. Kok saplama, kesip dikme ?

Teskkurler

agachobim
13-08-2007, 16:56
Bu konuda şüphe yok.
Bitki özellikleri açısından farkı görebiliyorum. Ahududu ve böğürtlen arasındaki dal, yaprak vb farklılıkları görebiliyorum ve bende inanın bolca ahududu var. Bu yaz çilekler biter bitmez ahududunu bol bol yedik. Sıra böğürtlenlerde. Önce dikensizler kızardı. Dikenli tek bir çeşidim var ve uç daldırmayla üreterek 8 kök elde ettim. Benim merak ettiğim, dikensiz böğürtlen olarak koyduğum resimdeki meyveler size nasıl ahududu olarak görünüyorlar?

Sn n_turan,

Bogurtlen ve Ahududu konusunda bilgilerinizi bizimle paylasırmısınız
Bazı sorular var ve cevaplarını sizden de duymak isterim.

1- Bahcemde Siyah Eylul ve Agustos ta olgunlasan bitkim var. Mesajınızda yazdıgınız gibi Yaz bası Ahududu, yaz sonu Bogurtlen diyebilirmiyiz.

2- Birinci soruda eger benim bitkim bogurtlen ise, Bahce cevresine cektirdigim tel orgu uzerinde gelisirmi, yoksa tahtadan ilerlemesi icin ayak mı yaptırmalıyım.

3- Bogurtlen ise bunu nasıl cogaltırım. Kollarını toprak altına sokarakmı? kesip cimlendirerek mi? Veya method ne ise?

Bilgi verirseniz cok sevinirim.

İyi gunler dilerim

kopshtar
15-08-2007, 13:36
Bildiğim kadarıyla sorularınızı cevaplandırayım

1- Evet bitkiniz böğürtlen çünkü ahududu yaz başı meyve veriyor ve meyveleri daha iri aromaları farklı
2- doğal ortamda bir çalı türü olan böğürtlen kontrol altında tutulmazsa çok geniş alana yayılabiliyor. o yüzden çok yüksek askıya almak problem yaratabilir.

3- çoğaltma meselesine gelince toprak altındaki köklerinden yavru alıp rahatlıkla çoğaltabilirsiniz. hatta bir süre sonra başa çıkamayacak kadar çok çoğalacaktır.

agachobim
15-08-2007, 15:40
Sn Kalbara,

Tesekkur ederim.

nevsune
15-08-2007, 19:49
Merhaba Ağaçhobim

Hani şu başedemeyeceğiniz kadar çok kök elde ederseniz, paylaşımınızı bekleriz.

agachobim
15-08-2007, 21:46
Merhaba Ağaçhobim

Hani şu başedemeyeceğiniz kadar çok kök elde ederseniz, paylaşımınızı bekleriz.

Sn Nevsune;

Memnuniyetle.

Ancak okuduklarımdan anladıgım Ankarada Kıs Cıkısı, ayırmak lazım bu koklerden ancak hala net olarak nasıl kok alacagımı bılmıyorum.

Onumuzdeki hafta cok az da olsa Bogurtlenleri toplamak icin gidersem Bogurtlenin resimlerini cekip, daha ayrıntılı bilgi almaya calısacagım.

İyi gunler

n_turan
22-08-2007, 22:13
Sn n_turan,

Bogurtlen ve Ahududu konusunda bilgilerinizi bizimle paylasırmısınız
Bazı sorular var ve cevaplarını sizden de duymak isterim.

1- Bahcemde Siyah Eylul ve Agustos ta olgunlasan bitkim var. Mesajınızda yazdıgınız gibi Yaz bası Ahududu, yaz sonu Bogurtlen diyebilirmiyiz.

2- Birinci soruda eger benim bitkim bogurtlen ise, Bahce cevresine cektirdigim tel orgu uzerinde gelisirmi, yoksa tahtadan ilerlemesi icin ayak mı yaptırmalıyım.

3- Bogurtlen ise bunu nasıl cogaltırım. Kollarını toprak altına sokarakmı? kesip cimlendirerek mi? Veya method ne ise?

Bilgi verirseniz cok sevinirim.

İyi gunler dilerim


Sn Agachobim,
uzun süredir foruma girmediğim için sorularınızı yeni gördüm. Beni bağışlayın.

Öncelikle Ahududu konusunda söyleyeceğim bazı şeyler var.
Ahudutlarını renkleri ve hasat zamanları açısında iki grupta toplayabiliyoruz.
Meyve renkleri açısından kırmızı (en çok çeşit), pembe, sarı, siyah çeşitler var.
Hasat zamanı açısından erken, orta ve geççi çeşitler var. Bir de yaz aylarında meyve verenler ve sürekli (yaz-sonbahar) meyve verenler şeklinde ikiye ayırabiliriz.


Heritage, Fallgold, Redwing gibi yediveren diyebileceğimiz ahududu çeşitleri var. Bahçemde bunlardan Fallgold olduğundan emin olduğum bir kök, ve Heritage olduğundan kuşkulandığım bir kök var.

Bu iki çeşit haziran-temmuz döneminde ilk meyvelerini verdiler. Şu anda kırmızı ahududu veren Heritage ikinci meyvesinde ve en kısa zamanda resimleyip sizlere de göstermek isterim. Sanırım 3-4 güne kadar olgunlaşmaya başlayacaklar ve 10-15 gün boyunca meyvesini yiyeceğiz.

Sarı meyve veren Fallgold (veya Allgold) aynı şekilde haziran ayında üzerinde meyvesiyle saksıda satın aldığım bir çeşit ve kısmet olursa eylül-ekimde ikinci meyvesini alacağız.

Her iki çeşit de bahçemde yeni. Literatüre göre bu iki çeşit ilk donlara kadar meyve veriyor. Yani eylül-ekimden sonra iklim uygunsa bir üçüncü meyve de mümkün görünüyor. Ancak Ankara için bu kadar ümitli değilim.

Sonbaharda meyve veren bu çeşitlerin şubat ayında dipten kesilmesi gerekiyor.
Bu açıdan sadece yazın meyve veren diğer çeşitlerden farklılık gösteriyorlar.

Yaz ahudutlarının baharda yalnızca tepeleri budanıyor.

Böylece meyve gözlerinin çoğalması teşvik ediliyor. Haziran gibi meyveleri toplandıktan sonra dallar kurumaya başlıyor ve dipten yeni sürgünler gelmeye başlıyor. Dilerseniz meyvelerini toplar toplamaz bu kurumakta olan dalları dipten kesebilirsiniz, ancak kökünü sökmüyorsunuz. Kuru bir kök hiçbirşey ifade etmeyebilir, ancak bir süre sonra hemen yanından olmasa biler 15-20 cm açığından sürgün verdiğini görebilirsiniz.
İşte bu sürgünlere gözünüz gibi bakıp bir sonraki haziranda meyve yemek üzere büyüteceksiniz.

Ahududu üretmenin en garantili yolu kök sürgünlerini kasım ayında topraktan kaldırarak budama makasıyla kesip vakit geçirmeden yetiştireceğiniz yere dikmektir.

Siyah ahududunun kırmızı ve sarı ahududundan farkı böğürtlene benzemesi.
Resmini görmediğim için sizdeki siyah meyvelerin büyük olasılıkla böğürtlen olduğunu tahmin ediyorum. Bendeki dikensiz böğürtlenleri iki haftadır kuşlarla birlikte yiyoruz. Şu an tam mevsimleri.
Dikenlilerin olmasına biraz daha var.

n_turan
22-08-2007, 22:17
Böğürtlen üretmek için biz amatörler açısından en garantili yol uç daldırma.
Bitkinin sağlıklı bir sürgünü toprağa değecek kadar uzamışsa 5-10 cm derinlikle ve 3-4cm genişlikte bir çukur açın ve sürgünün ucunu bu çukura koyup üstünü toprakla kapatın. Bir süre sonra bu çukurdan bir sürgün çıktığını göreceksiniz.. Yeni bitkiniz köklenmiş demektir. Kasım veya şubat ayında yetiştireceğiniz asıl yerine taşıyabilirsiniz. Bu arada asıl sürgünden 15-20 cm bir parça bırakarak kesmeyi unutmayın.
Fidancılardan satın aldığınız böğürtlen fidanının bir dalının yapraklarının aşağı doğru, diğerinin yukarı doğru olmasının nedeni, birinin toprağa ucunu soktuğunuz ve kestiğiniz eski sürgün, diğerinin de bu uçtan çıkan yeni sürgün olmasıdır.

Dikerken bir iki göz üzerinden budarsanız daha sağlıklı bir bitki elde edersiniz.
Aşağıdaki linkte daldırmanın şeklini görebilirsiniz.

http://www.agaclar.net/forum/showpost.php?p=101204&postcount=59

nevsune
22-08-2007, 23:23
Bentderesinde gezerken ayaklarım beni bir fidancıya götürdü. Meyve fidanları derken sohbet koyulaştı ve bilin bakalım ben neredeymişim. Meyve fidanlarını gösterirken bir müşterim için yaban mersini getirttim deyince anladım ki ben meşhur Adem Beyle sohbet etmekteyim. Kulaklarınız hiç çınlamadı mı?

Bu arada bir de hünnap vardı. Aklım gitti resmen. Ama fırsat bulup alamadım. Bir bakın isterseniz.

Böğürtlende de kaldı aklım, yalnız Adem'in söylediğine göre bayağı bir ağaç gibi oluyormuş. Yalnız "eğer budarsan balkonda olur" dedi.

O sıcakta çok keyifli bir gün yaşamıştım. (koyun gübresi bir harika)

denizakvaryumu
23-08-2007, 08:04
Eylül ayının sonlarına doğru güneşli ama sıcak olmayan bir pazar günü :)

Ankara'da üzümsü bitki sevenlerin bir araya geleceği ,(üzüm-ahududu-böğürtlen-frenk üzümü-likapa-kurt (goji)üzümü )

Karşıyaka fidancılarından başlayarak ,Adem'de son bulacak... hem tanışma hem fidancılarda ne var ne yok toplantısı yapılmasını öneriyorum.

nevsune
23-08-2007, 09:41
Öyle 2 yere dağılırsak araç sorunu çıkabilir. Örneğin benim arabam yok. Ama ya Karşıyaka, ya da Adem; ben varım.

Ama Denizakvaryumu bence öyle kısıtlamayalım. Belki başka bitkiseverler de katılmak isterler bize.

denizakvaryumu
23-08-2007, 13:09
Ama Denizakvaryumu bence öyle kısıtlamayalım. Belki başka bitkiseverler de katılmak isterler bize.

Bu araştırma ve tanışma toplantısının üzümsü bitki severlerle kısıtlı olmasında fayda var derim, yani 4-5 kişiyle... hepimiz bir arabaya sığabilelim :)

Ama tüm Ankaralılar toplanalım denirse konu beni aşar :)

n_turan
24-08-2007, 07:23
Bentderesinde gezerken ayaklarım beni bir fidancıya götürdü. Meyve fidanları derken sohbet koyulaştı ve bilin bakalım ben neredeymişim. Meyve fidanlarını gösterirken bir müşterim için yaban mersini getirttim deyince anladım ki ben meşhur Adem Beyle sohbet etmekteyim. Kulaklarınız hiç çınlamadı mı?

Bu arada bir de hünnap vardı. Aklım gitti resmen. Ama fırsat bulup alamadım. Bir bakın isterseniz.

Böğürtlende de kaldı aklım, yalnız Adem'in söylediğine göre bayağı bir ağaç gibi oluyormuş. Yalnız "eğer budarsan balkonda olur" dedi.

O sıcakta çok keyifli bir gün yaşamıştım. (koyun gübresi bir harika)

Adem'i tanıdığınıza sevindim. Bana Bursa'dan yaban mersini diye getirttiği bitkiler kara yemiş çıktığı için ihtiyacımı karşılamadı. Bitkinin benim istediğim yaban mersini bitkisi olmadığını ispat etmek için A4 kağıda yaban mersini bitkisi ve meyvesinin resmini basıp kendisine verdim.
Size gösterdiği böğürtlentlerden ben de 7-8 adet diktim. Çok verimliler. Şu an olgunlaştılar ama bizden önce kuşlar topluyor.

nevsune
24-08-2007, 20:51
Böğürtlenin üzerinde bir kaç meyvesi vardı, Adem'le ikimiz hallettik. Hala duruyorsa bir süre sonra alacağım o böğürtleni.

Siz ne dersiniz balkonda yetiştirebilecek miyim? Yoksa hiç almayayım, artık adım atacak yer kalmadı.

denizakvaryumu
24-08-2007, 21:50
Böğürtlenin üzerinde bir kaç meyvesi vardı, Adem'le ikimiz hallettik. Hala duruyorsa bir süre sonra alacağım o böğürtleni.

Siz ne dersiniz balkonda yetiştirebilecek miyim? Yoksa hiç almayayım, artık adım atacak yer kalmadı.

Bu arada mutlaka yeni açılan Bauhause uğrayın ahududular-böğürtlenler-frenk üzümleri muhteşem...

nevsune
24-08-2007, 22:18
Bakın beni baştan çıkartıyorsunuz.

Fiyatları ne kadar peki. Aklım böğürtlende.
Tüplü mü, saksıda mı? taşıması kolay olur mu?

Güler
24-08-2007, 22:25
Sevgili nevsune,
Siz balkonda böğürtlen yetiştirmeyi bırakın, ben size sardunya vereceğim. Hiç olmazsa balkona sulamaya çıktığınızda yürüyecek yer kalsın, bırakın oturmayı.

nevsune
24-08-2007, 22:32
Sardunyalarm ön balkondalar. Onlara her daim yer bulunur, yeter ki siz kıyabilin vermeye Güler Hanımcığım.

Şaka yapıyorum. Gerçekten bahçenizin en önde gelen hayranlarındanım. Bu hafta sonu gideceksinizdir umarım. Fotoğrafları dört gözle bekliyorum.

Güler
24-08-2007, 23:21
Önümüzdeki hafta sonu inşallah gideceğim. Çimlerimde bozulma var, çok da canım sıkılıyor. Sağolsun Mine hanım bazı tavsiyelerde bulundu. Şimdi ilaçları temin etmeye çalışıyorum, çok da zor. Bir türlü bulunmuyor. Herkes ellerinde olanı satmaya çalışıyor. Acilen ilaçları bulup tatbik etmem lazım, yoksa çim elden gidecek gibi.
İnşallah sizlere üzüm bağından güzel resimler yüklerim, herhalde artık tatlanmışlardır.
Siz dostlarıma her zaman verilecek çiçeklerim mevcut, merak etmeyin.

Oğuzhan
25-08-2007, 15:27
Sevgili Denizakvaryumu Bauhause nereye açıldı. Bitki ve meyve olarak ne gibi çeşitler var.Belki bir hafta sonu gelebilirim.

Oğuzhan
25-08-2007, 15:28
Güler Hanım Allah kolaylık versin.Resimleri bekliyoruz.

agachobim
25-08-2007, 22:48
Sayın N_Turan;

Bugun bahceye gittim. Ve bogurtlenin resmini cektim. Bu resimlerden Bogurtlen olup olmadıgına karar verebılırız.

Ayrıca bahcemde Ihlamur ve Kiraz var. Kiraz agacında hastalık var ama sebebi ve neyin iyi gelecegini bilmiyorum.

Ihlamur ise resmini cektim. Ihlamur olup olmadıgından supheliyim.
Bilgisi olan arkadaslardan onay rica ederim.

Hasan Lalezar
26-08-2007, 21:41
Bu araştırma ve tanışma toplantısının üzümsü bitki severlerle kısıtlı olmasında fayda var derim, yani 4-5 kişiyle... hepimiz bir arabaya sığabilelim :)

Ama tüm Ankaralılar toplanalım denirse konu beni aşar :)

Bende de araba var. Toplantınıza alırsanız artan sayınızı taşımaya talibim. Geçen sene AOÇ den alıp bahçeye diktiğim Frenk Üzümü'nden pekde resimlere benzemeyen meyveler aldım . Sanki burdakiler gibi salkım değilde tek tek.

nevsune
27-08-2007, 14:00
Sn. N.Turan'ın dün gece yüklediği fotoğraflar yüzünden bu sabahı nasıl yaptığımı bilemedim.

Ve işte karşınızda sevgili Thornless'im.

Çiçeklerini görebiliyor musunuz?

n_turan
27-08-2007, 16:03
Hayırlı olsun Nevsune Hanım. Bol bol meyvesini yemeniz dileğiyle.
Çiçekleri çok rahat görüyorum. Ben Bauhaus'ta seçerken hiç çiçeklisine rastlamamıştım.

n_turan
27-08-2007, 16:07
Sn Agachobim,
resimlerden görüldüğü kadarıyla ilk iki bitki kesinlikle dikensiz böğürtlen. Çeşidinin ne olduğunu söyleyemeyeceğim, ama bendeki çeşitle aynı. Sertifikasız aldığım için sadece böğürtlen olduğundan emin olabiliyorum.
Resimden görebildiğim kadar, toğrağa doğru uzanan dallardan birisi toprakla temas etmek üzere ve siz birşey yapmasanız bile uç daldırması kendiliğinden gerçekleşecek ve size yeni bir bitki verecek. Bu süreci garantilemek istiyorsanız ucun toprağa değdiği yerde 5-10 cmlik bir çukur açıp ucu içine daldırın ve üstünü toprakla kapatıverin.

Sonraki iki resimin de ıhlamur olduğu görülüyor.

Güler
27-08-2007, 16:39
Sayın agachobim,
1 ve 2. resimler böğürtlen neden emin olamadın?. Eğer dikenleri yok diyorsan onlar ahududuya aşı yapılmıştır ve tatları biraz daha mayhoştur, meyveleri de daha iridir. Ben aynısından Bursa Alara çiftliğinden almıştım. Diğer
resim bence de ıhlamur, son resim de kiraz. Kirazda ne gibi bir hastalık var?

nevsune
27-08-2007, 17:03
Ben Bauhaus'ta seçerken hiç çiçeklisine rastlamamıştım.

Dileklerinize teşekkür ederim. Hepsini elledim desem inanır mısınız:o Ben orada çalışan olsaydım, kendimi kapı dışarı ettirirdim:mad:

Fiyatı bana makul geldi. Adem'de 15 lira demişti. Gerçi onunki sanırım daha yaşlı ve aynı zamanda doğaldı. Ne varki arabasızlık ve evimin şehir dışında oluşundan, bu bana taşımada daha kolay geldi.

Sertifikasındaki bilgilere göre; 11 ve 12. aylarda yaşlı ve kırılmış dalları budayacakmışız.
3. ayda sanırım tam budama yapacağız ve gübreleyeceğiz değil mi?

Böyle değişik şeylerde, artık sizden ve Denizakvaryumundan yeni haberler bekliyorum.

n_turan
27-08-2007, 20:23
Böğürtleni nereye dikmeyi düşünüyorsunuz?

nevsune
27-08-2007, 22:00
Tek seçeneğim var, balkon.

Aman olmaz demeyin, o kadar heves ettim.

n_turan
28-08-2007, 09:59
Balkonda olmaması için neden yok. Yeterince büyük (örneğin 60-70 cm çapında) bir saksıya diker 2-3 metrelik desteklere bağlarsanız ve bol güneş alan bir köşeye koyarsanız olur.

Kışın köklerin soğuktan etkilenmemesi için gerçekten büyük bir saksı gerekir diye düşünüyorum. Soğuğa dayanıklı bir bitki ama balkon koşullarında nasıl olur bilemediğim için kışa karşı fazladan önlem almak gerekir diye düşünüyorum.

agachobim
28-08-2007, 14:29
Sn.Guler;
Hastalıgı teshis edemedim. Yaprakları putur putur, mantar gibi bir sey. Bir dalını ilac icin goturdum. Ancak resimde gordugunuz uzere faydası olmadı.



Guler,
Sayın agachobim,
1 ve 2. resimler böğürtlen neden emin olamadın?. Eğer dikenleri yok diyorsan onlar ahududuya aşı yapılmıştır ve tatları biraz daha mayhoştur, meyveleri de daha iridir. Ben aynısından Bursa Alara çiftliğinden almıştım. Diğer
resim bence de ıhlamur, son resim de kiraz. Kirazda ne gibi bir hastalık var?

agachobim
28-08-2007, 14:30
Sn. N.Turan'ın dün gece yüklediği fotoğraflar yüzünden bu sabahı nasıl yaptığımı bilemedim.

Ve işte karşınızda sevgili Thornless'im.

Çiçeklerini görebiliyor musunuz?

Sn Nevsune,
Fidanı nereden temin edebiliriz.
Saygılar

nevsune
28-08-2007, 16:49
Bauhaus'dan aldım ben dün.

Aman gidin, elinizi hangisine atacağınızı şaşıracaksınız.

nevsune
28-08-2007, 16:59
Sn. NTuran

30 cm . çapındaki bir kovaya dikmiştim dün. Şimdi bir daha saksı değiştirip, stresse sokmayayım bir gün arayla. Bu arada hem o yerine alışır, hem de kışın yer boşaltacak bitkiler olacak ve gelecek baharda daha iyi bir organizasyon yapabileceğim.

Bu kışı orada geçirse de, baharda büyük saksıya alsam, ne dersiniz?

Bir de, fidanı alırken orada bulunan ve bahçesinde ahududu ve böğürtlen yetiştiren bir aile ile karşılaştım. Bana fidanı toprağa geçirdikten sonra 15 gün gölgede tutmamı söylediler. Sanırım alışma süresini atlatma için böyle bir yol önerdiler. Yalnız bunun üstündeki çiçekler meyveye dönüşmeye başlamış( hani nispet yapmak gibi olmasın da:rolleyes:).

Ne diyorsunuz, ne yapayım? Şu anda gölgede tutuyorum.

n_turan
29-08-2007, 21:04
Zaten saksıda satın aldığınız, kök gelişimini tamamlamış bir bitki için çok fazla endişelenmeyin.
Saksının nemini muhafaza etmesi koşuluyla güneşin alnında bırakabilirsiniz. Bu bitki güneşten rahatsız olmaz, aksine bayılır.

Saksı değiştirme konusunda da çok sorun olacağını sanmıyorum. İster şimdi yapın, ister mart ayında... Şimdi yapsanız bile merak etmeyin. Çünkü kökler açığa çıkmayacak, bir bütün olarak önceki saksısındaki siyah saksı toprağı karışımı hala kökleriyle birlikte olacaktır. Mala vb bir aletle kökün en altından daldırarak bir bütün olarak çıkarabilir ve hazırladığınız büyük saksının ortasında açtığınız çukura hiç dağılmadan koyabilirsinz. Önemli olan, aktarma işlemi sırasında köklerin havayla temasını en aza indirmek ve mümkün olduğunca nemli tutmak.
Tercih sizin.

nevsune
29-08-2007, 21:16
Sabahı bile beklemeden şimdi güneş alacak yerine taşıyorum. Saksısını baharda değiştirmeye karar verdim. O üç tane çiçek/ meyveye birşey olursa çok kızarım kendime:mad: neme lazım.

Teşekkür ederim sn. NTuran. sarı meyveler olduğunda tatları hakkındaki bilgilerinizi bekliyorum. Sahi o böğürtlen mi, ahududu mu? Almadım diye üzülüyorum ama artık balkonda yer kalmadı. Yer yok da benim gözüm hiç doymuyor.

n_turan
29-08-2007, 22:18
Sarı meyveler Fallgold çeşidi aududu bitkisi içindi. Bende biri İsveç'ten getirdiğim diğeri Bauhaus'tan aldığım iki kök var. Henüz ikisinde de çiçek gelişimi yok. Sanırım Eylülün ikinci haftası görebileceğim. Meyvenin tadına İsveç'te fidanlıkta bakmışım. Bal gibi...
Sarı ahududunun özelliği taze tüketilmeye uygun ve bal gibi tatlı olması.
Dondurulmaya elverişli değil.

Bu arada Bauhaus'un ahududu ve böğürtlen, loganberry, tayberry çeşitlerini gerçekten çok uygun fiyata sattığını (ölçek ekonomisi sayesinde elbet) fark ettim. Yurtdışından sipariş verip getirtmeye kalksam sadece nakliyesi kendisinden daha fazla tutuyor.
Beklentim yaban mersini çeşitlerini de getirmeleri. İlk fırsatta yetkilileriyle bu konuyu görüşeceğim. Çünkü bir bitkiyi saksısında ve görerek almak kadar güzel bir şey yok.

nevsune
30-08-2007, 05:38
Çok haklısınız.
Bu yıl heves edip de getirttiğim ama yolda ve sonra ölen bitkilerim beni oldukça üzdü. Parası önemli değil diyemiyorum, çünkü dediğiniz gibi taşıması nerdeyse fiyatı kadar tutuyor. Daha önce de yazdığım gibi Bauhausdaki fiyatlar bana oldukça makul geldi.

Ayrıca burada ne aldığınızı biliyorsunuz. Bir tanıdığımın fotoğraf makinesi alırken verdiği öğüdü hatırladım şimdi. "İnternetten alacağına, mağazadan dokunarak al" demişti.

Bauhaus, diğer standlarındaki çeşitleri ile yeni bir şey getirmiyor ama bu bitki konusunda ben de çok sevindim. Likapa için de görüşmelerinizi desteklerim.

Bir ara fallgold ile ilgili de bilgilerinizi rica edeceğim. Örneğin güneş isteği, saksı isteği, balkonda yapabilir miyim vb. Güneş alan balkon tamamen doldu, şimdi gölge balkonda(sabah az güneş alıyor) yetiştirebileceğim meyve arıyorum da.

nevsune
30-08-2007, 18:50
Sn. NTuran,

Üç yaramazdan size selam getirdim.

Ne de olsa manevi babaları sayılırsınız. Siz aldıklarınızı görüntelemeseydiniz, o gün gidip almayacaktım.

Canımcıklarım hızla büyüyorlar.

Güler
30-08-2007, 18:57
Sevgili arkadaşlar,
Size bir kopya vereyim mi?
Bauhaus'a çiçeklerin büyük bir kısmını Yalova'daki Akdoğa firması veriyor. Ya onlar için ithal ediyor ya da kendisi yetiştiriyor. Çok cici bir hanım var adı SERAP size mutlaka yardımcı olur. Yer olarak Topçular iskelesinde indiğinizde Karamürsel'e doğru gidin 3-4 km sonra görürsünüz. Yanlış olmasın bir de DOĞA var o değil Akdoğa.

denizakvaryumu
05-09-2007, 22:54
Sevgili Denizakvaryumu Bauhause nereye açıldı. Bitki ve meyve olarak ne gibi çeşitler var.Belki bir hafta sonu gelebilirim.

Eskişehir yolunda...aslında merkez de sayılır (Eskişehir yolu aldı başını gidiyor) önünden belediye otobüsleri minibüsler geçiyor...

Bitki çeşitleri sayılamayacak kadar çok :) ama berry (ahududu-böğürtlen)severler kesinlikle bayram ediyor :)

denizakvaryumu
05-09-2007, 23:01
Bende de araba var. Toplantınıza alırsanız artan sayınızı taşımaya talibim. Geçen sene AOÇ den alıp bahçeye diktiğim Frenk Üzümü'nden pekde resimlere benzemeyen meyveler aldım . Sanki burdakiler gibi salkım değilde tek tek.

Sanırım sizin aldığınız süs üzümü...

Toplantı konusunda ise bugünlerde geniş kapsamlı bir Ankara toplantısı düzenlenecek sanırım, kızılay madoda toplanılacak...

Ben eğer olursa berry giller -üzümsü bitki severler toplantısına katılacağım :)

Bu arada böğürtlen çeşitleri için faydalı bir site

http://www.raintreenursery.com/catalog/producttype.cfm?producttype=BLAC

------------------------------------------------------------------
------------------------------------------------------------------
Ahududu yetiştiriciliği ile ilgili bazı önemli bilgiler

Ahududular, ev **** merak bahçeleri için harika bir üzümsü meyvedir. Ahududular kuvvetli büyür, nadiren ilkbahar donlarından etkilenir ve yüksek kalitede meyve verirler. Ahududu meyveleri reçellerde, jellerde, tatlılarda kullanılabildiği gibi taze olarak da tüketilmektedir. Taze ahududuların market fiyatları pahalıdır. Bununla birlikte pazarda bulunabilirlikleri düşüktür. Bu özellikler ahududu yetiştiriciliğinin önemini arttırmaktadır.

Ahududular, meyve olgunlaşma zamanı ve meyve verme sıklığına göre olmak üzere iki guruba ayrılır. Yazlık çeşitler yıl boyunca sadece yaz ortasında meyve vermektedir; buna karşın sonbahar çeşitleri veya yediveren çeşitler olarak bilinenler yaz ve sonbahar olmak üzere iki dönemde ürün vermektedir. Ancak yaz verimliliği biraz düşük, sonbahar verimliliği ise yüksek düzeyde gerçekleşir. Ahududular bunun haricinde renk ve büyüme özelliklerine göre de sınıflandırılabilir.

Yazlık ve kırmızı meyveli çeşitler yazın oldukça yüksek düzeyde üretilirler. Genellikle, dip sürgünleriyle çoğaltılır. Dik büyüme özelliğinden dolayı üç veya dört yıl sonra kalın bir herek kullanılarak yetiştiricilik sürdürülür.

Siyah renkli ahududular hastalıklara, özellikle antraknosa karşı, hassas olduğundan dolayı üretimi pek yapılmamaktadır. Genellikle dip sürgünleriyle üretimi yapılamaz bundan dolayı uç veya basit daldırma yöntemleri ile çoğaltılır. Siyah ahududuların sürgünleri çok dik değildir ve telli terbiye sistemine alınarak yetiştiriciliğinin yapılması daha uygun olacaktır.

Mor ahududular, kırmızı ve siyah ahududuların çaprazlanması sonucunda elde edilmiş melezlerdir. Mor ahududular yaz aylarında kırmızı meyveli ahududulardan daha geç olgunlaşır. Mor ahududular kuvvetli büyür iri özelliklidir. Gelişme özelliği açısından kırmızı ve siyah ahududuların arasında yer alır ve genellikle telli terbiye sistemi ile yetiştiriciliği yapılır. Çoğaltılmaları sürgün ucunun daldırılması veya basit daldırma ile gerçekleştirilir.

Sonbahar çeşitlerinden (bu çeşitlere yediveren çeşitlerde denmektedir) kırmızı meyveli olan çeşitler hem erken yaz döneminde hem de sonbahar döneminde meyve verirler. Sonbahar ürünü en iri meyveleri verir. Bununla birlikte sonbahar ürünü ilk yıl sürgünlerinin (henüz yeni gelişen birinci yıl sürgünleri) üst kısımlarında da meydana gelmektedir. Halbuki yaz ürünleri yalnızca iki yıllık sürgünlerin alt kısımlarından elde edilebilmektedir. Sonbahar ahududu çeşitleri, genellikle, sadece sonbahar ürünü dikkate alınarak değerlendirilmektedir. Bu çeşitler dip sürgünleri ile çoğaltılırlar ve bir herek yardımı ile yetiştirilir.

Sarı meyveli ahududular genellikle pek beğenilmemektedir. Fakat araştırmalar ve yeni çeşitlerin ıslahı amacıyla kullanılmaktadır.

Yetiştiricilik yapılması amaçlanıyorsa çeşit seçiminin mutlaka iyi yapılması gerekir. O bölgede veya benzeri çevresel koşullara sahip bölgelerde yapılan adaptasyon çalışmaları dikkatle incelenmelidir.


ÇEŞİTLER


Ahududu çeşitleri için daha geniş bilgiye şu bağlantılardan erişilebilir;


http://www.uzumsu.com/incele.asp?blok=bilgiler&kimlik=101

http://www.uzumsu.com/incele.asp?blok=bilgiler&kimlik=102






Yaz Kırmızısı Çeşitleri


Killarney: Sert soğuklara karşı oldukça dayanıklı, dikkat çekici parlak kırmızı bir renge sahip, meyve büyüklüğü orta derecede olan ve çok hoş ahududu kokusuna sahip bir çeşittir. Killarney erkenci bir çeşit olup pasta-kek yapımında çok tercih edilmektedir.

Latham: Verimli, kış soğuklarına dayanımı orta düzeyde ve hafif dikenli bir çeşittir. Mantar ve virüs kaynaklı hastalıklara dayanıklıdır. Meyveleri orta irilikte, yuvarlak, sert ve parlak kırmızı renge sahiptir. Meyvelerini mevsim ortasında olgunlaştırır ve uzun bir dönem süresince hasadı devam eder.

Titan: Erken olgunlaşan, iri meyveli, orta düzeyde lezzete sahip ve yaprak bitlerine karşı çok dayanıklı bir çeşittir. Telli terbiye sistemi ile yetiştirilmesi daha uygun olur. Bitkiler kök kanserine ve kök çürüklüğüne karşı hassas olması nedeniyle ve kumlu topraklarda veya yükseltilmiş yastıklar üzerinde yetiştirilmesi uygun olur.


Siyah Çeşitler


Cumberland: Siyah ahududular içersinde en lezzetli çeşitler arasındadır. Sürgünleri kuvvetli büyür ve oldukça verimlidir. Çok iyi lezzete sahip orta irilikte meyveler veren ve yaz ortasında olgunlaşan bir çeşittir.

Bristol: Cumberland çeşidine göre meyve verimi, lezzeti, iriliği, kokusu ve parlaklığı daha iyi düzeydedir. Antraknoz hastalığına karşı hassas fakat küllemeye karşı dayanıklıdır.

Jewel: Meyveleri büyük, parlak görünümlü, sert etli, yüksek kaliteli ve çok iyi lezzete sahip bir çeşittir. Kuvvetli gelişen bitkisel özelliğe sahiptir. Dik büyüyen, düzenli ürün veren ve antraknoz hastalığına karşı orta düzeyde dayanım gösteren bir çeşittir.

Mac Black: Geç dönem olgunlaşan kıymetli bir çeşit olduğu tespit edilmiştir. Jewel’den sonra meyveleri olgunlaşır. Meyvesi iri, lezzeti oldukça güzel ve telli terbiye sistemi ile yetiştirilmesi gereken bir çeşittir.


Mor Çeşitler


Brandywine: Meyveleri kırmızımsı-mor renkte, iri, yuvarlak-konik şekilli, sıkı etli, meyve tadı hafif mayhoş ve yüksek kaliteli bir çeşittir. Reçel, marmelat ve pasta imalatında çok tercih edilen bir çeşittir. Sürgünleri kuvvetli, oldukça dik ve güçlü bir bitkisel özellik gösterirler.

Royalty: Büyük meyveleri kırmızı ahududu meyveleri kadar tatlıdır. Meyvelerin tam kırmızıdan mor renge kadarki uzun bir dönem boyunca toplanabilir. İri bitkiler olup bazı böceklere ve mosaic virüsünü taşıyan ahududu afidlerine karşı oldukça dayanıklıdır. Genellikle Brandywine çeşidinden çok daha uzun yaşar ve daha fazla meyve verir.


Sonbaharda Olgunlaşan Kırmızı Ahududu Çeşitleri


Heritage: Meyveleri parlak kırmızı renkte, büyük, meyve eti sıkı ve yüksek kalitededir. Sofralık için uygun olduğu kadar dondurularak tüketim için de çok uygun bir meyve özelliğine sahiptir. Sürgünleri kuvvetli büyür, dik gelişir ve çok sayıda dip sürgünü verir.

Caroline: Kuvvetli gelişen bu çeşit Heritage çeşidinden daha erken olgunlaşır ve kök çürüklüğüne karşı daha dayanıklıdır. Meyveleri Heritage çeşidinden daha iridir. Çok nefis ahududu kokusuna sahip meyvelere sahiptir. Caroline çok verimli ve hastalılara karşı dayanıklıdır.

Autumn Bliss: Meyveleri iri, meyve zarı parlak koyu kırmızı renkte olup orta düzeyle lezzete sahiptir. İşleme sanayi için güzel bir meyvedir. Meyveleri Heritage çeşidinden daha önce olgunlaşır ve daha yüksek bir kaliteye sahiptir. Bitkileri kök sürgünü ile az üretilebilmekte olup gelişme kuvveti Heritage çeşidinden daha zayıftır fakat sıcaklığa karşı dayanıklıdır. Mosaic virüsüne karşı dayanıklı bir çeşittir.


Sonbaharda Olgunlaşan Sarı Ahududu Çeşitleri


Anne: Meyveleri iri olan bu çeşit Heritage çeşidi ile aynı zamanda olgunlaşmaktadır. Meyveleri soluk sarı renkte ve çok tatlıdır. Anne çeşidi sonbaharda hasat edilebilen bir çeşittir fakat yazlık olarak ta değerlendirilebilir bir çeşittir.

Fallgold: -30 Co ye kadar düşük sıcaklıklara dayanır. Çok kuvvetli gelişen sürgünlere sahiptir ve farklı toprak koşullarında gelişebilme yeteneğine sahiptir. Meyveleri altın sarısı renkte, konik biçimli ve çok tatlıdır.


BAHÇE TESİSİSİ


Ahududu yetiştiriciliği için yer seçiminde hastalık ve zararlıların potansiyel risk taşıdığı yerlerden uzak durulmalıdır. Yabani ahududuların mevcudiyeti ve ticari yetiştiricilik yapılmış veya yapılan alanlardan uzak durulmalıdır. Verticillium solgunluğu potansiyeli taşıyan domates, biber veya patlıcan yetiştiriciliği yapılmış bölgelerden uzak durulmalıdır. İlkbahar donlarının önemli zararlara yol açtığı yerlerde bahçelerin yüksek ve eğimli arazilere veya kuzeye bakan yönlere kurulması daha doğru olur.

Taban suyu yüksek ve çok geçiren kumlu araziler hariç diğer toprak tiplerinde ahududular yetiştirilebilir. Ahududular 5.8 ile 6.6 pH sınırları içersinde çok iyi gelişme gösterirler. İlkbahar aylarında toprağın çok ıslak olması nedeniyle sonbahar toprak işlemesi tercih edilmektedir.

Toprak işlemesi yapılarak yabani otların temizlenmesi sağlanır. Bu durum ahududu bitkisinin gelişimi açısından avantaj sağlar ve yabani otların gelişerek zarar vermesi engellenir.

Ahududular dinlenme halindeyken dikilmelidir. En iyi dikim zamanı erken ilkbaharda, toprakta çalışabilme olanağının oluştuğu zamandır. Bu dönemde bitkiler hemen dikilmelidir.

Kök çelikleri veya dip sürgünleri ile dikim yapılabilir. Kırmızı ahududu fidanları fidan olarak söküldükleri derinlikten 5-7.5 cm daha derine dikilmelidir. Diğer ahududu fidanları ise fidan derinliğinden 2.5 cm kadar daha derine dikilmelidir. Fidanlık söküm derinliği gövdenin alt bölgesinde kökün ise üst bölgesinde koyu gri bir çizgi olarak kendini gösterir.

Kökler dikim çukuruna iyice yerleştirilmeli ve daha sonra toprakla üstleri örtülüp sıkıştırılmalıdır. Dikim gerçekleştikten sonra bitkinin etrafına toprak konularak sıkıştırılır ve can suyu verilir.

Dikim yapıldıktan sonra kırmızı ahududu dalları yaklaşık 25-30 cm üstten kesilir. Siyah ve mor ahududu üzerindeki orijinal gövde olan sürgünler toprak seviyesine kadar kesilmeli ve kesilen sürgünler hastalıkları kontrol etmek için dikim alanından uzaklaştırılmalıdır.

Fidanların dikiminde sıra arası ve sıra üzeri mesafesi ahududunun tipine bağlı olarak değişkenlik gösterir. Kırmızı ahududular sıra üzeri 60 cm mesafede dikilir. Sıra arası mesafe 2-2,5 m dir. Siyah ve mor ahududular genellikle kırmızı ahududulardan daha fazla yer ihtiyacı duymakta ve sıra üzeri mesafesi 90 cm, sıra arası mesafesi 2,5-3 m dir. Şayet yükseltilmiş yastıklara dikim yapılırsa bu mesafe 2 m olabilir. Dik gelişen böğürtlenler siyah ve mor ahududularla aynı mesafede dikilebilir.

Şayet toprak önceden gübrelenmemişse dikimden yaklaşık iki-üç hafta sonra her bitkinin çevresine verilmelidir. Her bitkiye yaklaşık olarak 30 gram (yaklaşık bir yemek kaşığı) 12-12-12 veya benzer özellik gösteren kompoze gübreler uygulanır. İkinci ve bunu izleyen yıllarda; her 1 dekarlık alan için15 kg gübrenin ¾ oranında uyanma başlangıcı döneminden önce bitkilere verilmelidir. Yükseltilmiş yastıklar üzerinde yetiştirilen bitkilere ise her bitkiye bir bardağın çeyreği kadar miktar gübre verilmelidir.

Ahududular ilk yazın başlangıç döneminde genç kökler gelişirken çapalanmalı veya arazi işlenmelidir. Dikimden sonraki ilkyazın sonlarına göre, istenirse, malçlama yapılabilir. Malçlama yabancı ot kontrolüne yardımcı olur, toprak nemini korur, yazın toprak sıcaklığını düşürür, toprağı örterek kışın soğuk zararını önler ve saçaklı bir kök sistemin gelişmesini sağlar.

Ahududular her hafta 25-40 mm suya ihtiyaç duyar. Sonbahar çeşitlerin yaz süresince yeterli nem almaları birinci yıl sürgünlerinin ve meyvelerin daha iyi gelişmelerine imkan verir. Kış döneminde toprak neminin düşük olması büyük zararlara yol açabilir, hatta bitki ölümlerine bile yol açabilir. Bu yüzden sonbahar döneminin sonunda toprak donuncaya veya yağış alıncaya kadar düzenli sulama yapılmalıdır. Sulamada toprağın 25 cm derinliğe kadar nemli olması gerektiği unutulmamalıdır.

Ahududularda yağmurlama ve damlama sulama yöntemi ile sulama yapmak daha doğru olur. Damlama sulama sistemi ile su kök sistemine düzenli ve doğrudan uygulanır. Damlama sulama bunlara ilave olarak; yaprakların kuru kalmasını sağlayarak daha az hastalık probleminin oluşmasını sağlar ayrıca sıra araları sulanmadığından yabancı ot problemi azalır.


BUDAMA VE TERBİYE SİSTEMLERİ


Ahududu sürgünleri iki yıllıktır. Kök gövdesi ise çok yıllıktır. Yeni sürgünler (birinci yıl sürgünleri, vejetatif sürgünler) her yıl kök gövdesi üzerindeki tomurcuklardan gelişir. Yazın sonlarına doğru birinci yıl sürgünleri üzerinde meyve gözleri yer alan yanal sürgünler meydan gelir. Birinci yıl sürgünleri ikinci gelişme sezonunda (sonraki yıl) meyve sürgünü (ikinci yıl sürgünü, generatif sürgün) olarak isimlendirilir. İkinci sezonun başlarında meyve oluşumunu sağlayan sürgünler meyve sürgünleri üzerinde gelişmeye başlarlar.Meyve oluşumundan sonra yaşlanan sürgünler (meyve sürgünleri) ölür ve bunlar meyve hasadının tamamlanmasıyla birlikte kesilerek araziden uzaklaştırılır. Kök gövdesinden birinci yıl sürgünlerinin çıkışı ve gelişimi tekrar başlar.


Kırmızı ve sarı ahududular (Yazın meyve verenler)


Gelişme sezonu süresince yapılması gereken budama: Büyüme mevsiminde ahududularda hiçbir kesme işlemi uygulanmamalıdır. Şayet sürgünler çok uzamışsa bunları kesmek yerine telli terbiye sistemine almak daha iyi olur. Meyve hasadından sonra meyve sürgünleri uzaklaştırılmalıdır. Bu genellikle, hava ve yetiştirme koşullarına bağlı olarak, haziranın sonunda temmuz ayının başında yapılır. Meyve sürgünlerinin uzaklaştırılması önemli hastalıkların azalmasına ve yeni gelişen sürgünler için sıra üzerinde daha iyi bir ışıklanma ve havalanmanın sağlanmasına neden olur.


Dinlenme dönemi yapılması gereken budama: Tomurcuklar patlamadan hemen önce ve don riskinin geçtiği kışın sonunda ve ilkbahar başlarında budama yapılmalıdır. Kışın zarar gören sürgünlerin ölü bölgeleri mutlaka kesilmelidir. Bu genellikle 1 cm kadar uzunluktaki sürgün ucu bölgesidir. Bununla birlikte sert kışlardan sonra ölen bölge nedeniyle kesilmesi gereken uzunluk yaklaşık 2 cm kadar olabilir.

Şayet çit şeklinde bir yetiştiricilik yapılıyorsa sıraların genişliği 50 cm veya biraz daha az tutulmalıdır. Sıra alanlarının dışındaki bütün bitkiler kesilmeli ve uzaklaştırılmalıdır. Çapı 1 cm civarındaki küçük zayıf sürgünler kesilerek uzaklaştırılır.

Yazın meyve veren kırmızı ahududular yılda iki kez budanır. Birincisi ilkbaharda, ikincisi ise hasattan hemen sonra yapılır. İlkbahar budaması mart sonu veya ilkbahar başında zayıf gelişen sürgünlerin tamamının temizlenmesi şeklinde yapılır. İkinci budama ise meyvelerin hasadından hemen sonra kuruyan meyve sürgünlerin temizlenip uzaklaştırılması şeklinde yapılır. Yine hasadan sonra yeni gelişen sürgünler ve dip sürgünlerinin sayısı azaltılmalıdır. Bu işlem esnasında zayıf gelişen sürgünlerin temizlenmesine öncelik verilir. Her 30 cm lik çit için 1.5 cm veya daha büyük çapa sahip kuvvetli gelişen 4 veya 5 sürgünün bırakılması yeterlidir. Şayet yeteri kadar kuvvetli gelişen sürgün yoksa her 30 cm lik çit için en iyi gelişme gösteren iki sürgünün bırakılması doğru olur.


Sonbaharda meyve veren kırmızı ahududular


Bu ahududu çeşitleri, biri Temmuz ayının ilk dönemleri diğeri ise Ağustos sonu veya Eylül ayında olmak üzere, yılda iki defa ürün verir. Bununla birlikte yılda tek ürün alınmasının daha iyi olduğu gözlenmiştir. Bunun için daha az miktarda ve daha düşük kalitedeki yaz ürünü alınmayarak sonbahar ürününün daha kaliteli ve daha yüksek düzeyde olması sağlanır. Bu yöntemin hastalık zararını da azalttığı belirlenmiştir.

Sonbahar ürünü veren kırmızı ahududuların ilk yıl budamaları yapılmaz. İlk yıl bitkinin kendi halinde gelişerek doğal formuna ve kuvvetine erişmesine izin verilir. İlk yıldan sonra budamalar her yıl peşi sıra yapılmalıdır. İlkbahar budamaları toprak henüz soğukken ve gelişmenin henüz başlamadığı dönemde ( genelde mart ortası veya sonudur) yapılmalıdır. Elle, dönerli biçme makinesi veya diğer mekanik aletlerle toprak üzerindeki bütün gelişen sürgünler kaldırılır. Bu kesme işlemi esnasında 2.5-5 cm uzunluğundaki bitkiler biçimden sonra genellikle toprak yüzeyinde kalır. Ağustos veya eylül başlarında meyveler o mevsimin sürgünleri üzerinde oluşacaktır.


Siyah ve Mor ahududular


Dinlenme dönemi yapılması gereken budama: Tomurcuklar şişmeden önce soğuk hava koşullarının tehlike arz etmediği kış ortası veya ilkbahar başlarında yapılmalıdır. Siyah ahududular budanırken, yan dalların 30 cm uzunluğunda bırakılması gerektiği unutulmamalıdır. Yan sürgünlerin 250 cm veya daha uzun gelişebileceği, bundan dolayı da iri bir bitki gelişiminin olacağı unutulmamalıdır. Mor ahududular siyah ahududulardan daha uzun gelişirler. Bu yüzden yan dallar yaklaşık 50 cm üzerinden budanmalıdır. Sürgün üzerinde zayıf ve cılız gelişen yan sürgünler temizlenmelidir. Tüm bu budama uygulamaları meyve miktarı ve kalitesi üzerinde çok ciddi artışlara yol açar.

Siyah ve mor ahududular fazla miktarda dip sürgünü geliştiremezler, bunun yerine ana bitkinin bulunduğu yerde bir salkım veya küçük bir tepe görünümü veya ocak görünümü oluştururlar. Yaklaşık 1.5 cm kalınlığındaki sürgünler dinlenme döneminde kesilip alınmalıdır. Her ocakta veya tepede 5-7 adet sürgünün olması sağlanmalıdır.





Şekil 1. Siyah ve mor ahududularda budamadan önce ve budamadan sonraki görünümler







Şekil 2. Ahududuların budama takvimi






Gelişme sezonu süresince yapılması gereken budama: Siyah ve mor ahududular yaz döneminde birinci yıl sürgünlerinin (o yıl gelişen sürgünler, vejetatif sürgünler) uç alma şeklinde budanması gerekir. Uç alma işlemi, mor ahududu sürgünleri 75-100 cm uzunluğa eriştiğinde, siyah ahududular ise 45-60 cm uzunluğa eriştiğinde, üstten itibaren 10 cm kadar kesme şeklinde yapılmalıdır. Bu işlem kuvvetli yan dal gelişimini teşvik edecektir.

Hasattan sonra tüm meyve sürgünleri kesilip araziden uzaklaştırılmalıdır. Böylece hastalık ve zararlı problemleri ciddi düzeyde azalacaktır.


HASAT


En iyi hasat ölçüleri meyve rengi ve meyvelerin kolaylıkla dallardan ayrılmasıdır. Meyve kolaylıkla daldan ayrılma özelliği kazanmadan önce kendine has rengini alır. Şayet meyveler yeteri kadar renklenmeden toplanırsa kendine has tat ve koku oluşmaz. Meyve kalite yönünden tam olgunlaştığında ve her 2-3 günde bir olmak üzere toplanmalıdır. Meyveler avuç içine alınarak parmakla tutulur ve yavaşça yukarı doğru kaldırmak suretiyle toplanır. Toplamadan sonra meyveler gölgede ve mümkünse soğuk bir depoda tutulmalıdır. Böylece depo ömürleri uzar.

Meyveler hasat edildikten sonra derin olmayan kaplar veya kasalar içersine konur. Böylece meyve yığılması olmaz. Aksi takdirde en altta kalan meyveler ezilerek sularını kaybedecek ve biçimleri bozulacaktır. Bu durum aynı zamanda meyve üzerinde hastalık oluşumunu da teşvik eder. Hasattan hemen sonra meyveler soğuk bir yere alınır. Meyvelerin hasadan sonra soğuk depoya alınmaları bir saat içinde yapılmalıdır. Böylece meyvelerin nem kaybı en aza indirilir, mantari hastalıkların gelişmesi ve meyve bozulma riski azaltılır.


DESTEK SİSTEMLERİ


Telli terbiye sistemi sıraya dikim sistemiyle birlikte uygulanmaktadır. Aşırı rüzgârların mevcut olduğu alanlarda bu sistem sorun çıkartabilir. Bu terbiye sistemi aynı zamanda ürünün daha kolay yetiştirilmesine yardımcı olur ve sürgünlerin yere temasını önleyerek meyvelerin daha temiz ve daha kolay toplanmasını sağlar.

Telli terbiye sistemi 45-50 cm uzunluğunda çapraz kollar ile sıra içinde 5-6 m aralıklarla yerleştirilerek inşa edilebilir. Sıranın bütün kenarları boyunca her çapraz koldan tel geçirilerek sıra sonuna kadar uzatılır. Teller kırmızı ahududular için toprak yüzeyinden 90 cm yukarıda olmalıdır. Mor ve siyah ahududular için 100 cm yukarıda olmalıdır. Sürgünlerin tellere arasında serbest bırakılarak düzgün biçimde dağılması sağlanır veya bunun yerine sürgünler tellere tek tek bağlanarak düzgün kalmaları sağlanır.

Kırımızı ahududular çakılı bir herek üzerine 5-7 sürgün bağlayarak da terbiye edilebilirler. Sürgünlerin herek üzerine bağlanması esnasında zarar görmemeleri için uygun bir malzemenin seçilmesi önemlidir. Herek sistemi uygulanması zaman ve masraf açısından sorunludur. Bu yüzden pek tercih edilmez.




Şekil 3. Ahududu yetiştiriciliğinde uygulanan temel telli terbiye sistemleri






Şekil 4. Kırmızı ahududu sürgünleri yere çakılı bir herek üzerine tutturularak da terbiye edilebilir.





KAYNAKLAR


Donald E. Janssen. 2005. Growing Raspberries. University of Nebraska-Lincoln, Extension: G1580. USA.


P. C. Crandall and H. A. Daubeny. 1989. Raspberry Manegement (Small Fruit Crop Management, Ed. G. J. Galletta and D. G. Himelrick). Prentice Hall, Inc. NJ. USA.





Yazar(lar):Hüdai Yılmaz , Muttalip Gündoğdu

http://www.uzumsu.com/incele.asp?blok=Bilgiler&kimlik=106

denizakvaryumu
05-09-2007, 23:05
Sn. N.Turan'ın dün gece yüklediği fotoğraflar yüzünden bu sabahı nasıl yaptığımı bilemedim.

Ve işte karşınızda sevgili Thornless'im.

Çiçeklerini görebiliyor musunuz?

Hayırlı uğurlu olsun...siz de artık berry severler arasına katıldınız, üstelik saksıda berry yetiştirenler arasına, bahçeye göre zor ama meyvelerini yerken tüm zorluklar unutuluyor :)

Neden bu çeşidi seçtiniz?

denizakvaryumu
05-09-2007, 23:16
Sarı meyveler Fallgold çeşidi aududu bitkisi içindi. Bende biri İsveç'ten getirdiğim diğeri Bauhaus'tan aldığım iki kök var. Henüz ikisinde de çiçek gelişimi yok. Sanırım Eylülün ikinci haftası görebileceğim. Meyvenin tadına İsveç'te fidanlıkta bakmışım. Bal gibi...
Sarı ahududunun özelliği taze tüketilmeye uygun ve bal gibi tatlı olması.
Dondurulmaya elverişli değil.

Beklentim yaban mersini çeşitlerini de getirmeleri. İlk fırsatta yetkilileriyle bu konuyu görüşeceğim. Çünkü bir bitkiyi saksısında ve görerek almak kadar güzel bir şey yok.

Sarı ahududu hep eylülde mi çiçek açıyor yoksa sizin dikim zamanınıza göre mi eylülde çiçek açacak?

Yaban mersini konusunda haklısınız ...bu konuda yetkililerle konuşmak gerçekten çok etkili , koçtaşlarda etobur bitki satılmasını biraz da benim bu konudaki ısrarcı taleplerim rol oynadı sanırım :)

Ancak bu konuşma işi hem buradaki hem de İstanbul'daki yetkili kişi ile olmalı ve ısrarcı olunmalı...

denizakvaryumu
06-09-2007, 21:13
... Bendeki dikensiz böğürtlenleri iki haftadır kuşlarla birlikte yiyoruz. Şu an tam mevsimleri.


Bauhaus da küçük paket içinde rubber - kuş kaçırtan denilen bant satılıyor, kullanmanızda fayda var.

n_turan
07-09-2007, 06:34
Bauhaus da küçük paket içinde rubber - kuş kaçırtan denilen bant satılıyor, kullanmanızda fayda var.

Kuş kaçırtanları ben de gördüm. Ama kuşlarla ilgili sorunumu yazdığımdan beri, -sanki kulaklarına gitmiş ve bana acımışlar gibi- kuşlar böğürtlenlerimi rahat bırakmaya başladılar.

n_turan
07-09-2007, 06:38
İlk sarı ahududunu (All Gold) Stockholm'den Haziranın başında almıştım ve üzerinde meyvesi vardı. Bu da demek oluyor ki, bu çeşit bir yediveren (sonbahar çeşidi olarak da geçiyor) ve hem yaz hem de sonbaharda ürün veriyor. Şu an gelişimini sürdürüyor ve eylül ortasında ikinci kez çiçeklenmesini bekliyorum.

nevsune
12-09-2007, 09:19
Merhabalar.

Sizden uzaktaydım ama aklım sizlerleydi. Gittiğim yerde, dağ bayır her taraf böğürtlen doluydu. Her sabah erken saatlerde dikenlerin, oramı buramı yırtmasına(öyle az buz değil resmen yaralandım:D) hiç aldırmadan, bir dolu böğürtlen toplayıp yedim. Her yediğim böğürtlende NTuran ve Denizakvaryumu sizleri düşünmeden edemedim. İnanılmaz bir güzellik. Biraz dinlenip, sırf sizin için çektiğim böğürtlen fotoğraflarını yükleyeceğim.

Ayrıca köklü bir tane ve tutup tutmayacağından emin olamadığım ama yine de biraz önce toprağa geçirdiğim iki çelik var. Yetiştirebilirsem balkonda bakalım. Tutanlardan biri mutlaka NTuran'ın bahçesinde yer alacak. Ufaklığa ve kuşlara ziyafet olsun diye;). İsterse, Denizakvaryumu'nun balkonuna da gidebilir:p

Haa bu arada Denizakvaryumu, Ankara toplantısına siz neden katılmıyorsunuz. Biz, berryler için ayrıca toplanırız ama yine de genel toplantıda olmanız iyi olmaz mıydı:confused:

denizakvaryumu
12-09-2007, 09:50
Böğürtlenler için afiyet olsun, kulağımız ve midemiz az çınlamadı :) topraklı değilse çıkardığınız böğürtlen malasef tutmayacaktır...zaten sizde evergreen dikensiz böğürtlen var asıl haberleri bu böğürtlenden bekliyoruz...

Genel toplantı için o tarihte malasef yokum.Şu anda Ankara'da üzümsülerle ilgilenen ve foruma yazan 5 kişi var inşallah bir araya geliriz derim :)

nevsune
12-09-2007, 12:07
Bu, çalılardaki böğürtlenlerin son görüntüleriydi. Fena halde arsızlar. Bugün kopartıyorsunuz, ertesi güne yenileri fışkırıyor. Ve son derece lezzetliler. Eğer getirdiklerimi yetiştirmeyi becerebilirsem ve iklime de uyum gösterirse çok sevineceğim.

n_turan
12-09-2007, 14:21
Afiyet olsun Nevsune hanım. Bizleri de her zaman düşündüğünüzü biliyorum.
Denizakvaryumunun dediği gibi, çeliklerin tutma olasılığı yok gibi. Ancak köküyle birlikte, uygun koşullarda taşıdıysanız durum değişir.

Benim de daha önce söz verdiğim resimler var.
Özellikle ahududunu görmenizi istiyorum. İkinci ürünü bolca yiyoruz. Herkese önereceğim ama elimdeki çeşidin adını maalesef bilmiyorum Heritage olduğunu tahmin ediyorum. İkinci bir olasılık da Autum Bliss, ancak Anadlu'nun yerli çeşitlerinden birisi de olabilir mi acaba? Bursa'dan, Yalova'dan arkadaşlarımız bize yerli çeşitler konusunda yazabilirse sevinirim. Çünkü bu ahududu kökünü Bentdere'sinden tanesi 4 YTL'den almıştım ve sadece Bursa malı olduğu söylenmişti.

İlk iki resim ahududu, son iki resim de dikensiz böğürtlenlere ait. Onlar da tükenmek üzere. Resimleri bu sabah (12.09.2007) çektim. Hemen ardından da topladım.

nevsune
12-09-2007, 15:01
Getirdiğim yarı köklü ve topraklı olanın durumu, sanki fena değil gibi. Köküne hız versin diye dallarını budadım, bir dalını da toprağa soktum. Yorgunluğumu atamamışım ki gübresini unutmuşum. Şu anda güneşte olduğu için o işi de yarın sabaha bırakıyorum. Yoksa bir kaç gün gölgede mi tutsam acaba?

Sizin dikensiz böğürtlenin yaprakları bununla aynı gibi mi? Nereden almıştınız Adem'den mi? Çok güzel görünüyorlar. Güle güle büyütün, afiyetler olsun. Ahududular da aynı tablo gibi. Ne kadar düzgün meyveleri var.

n_turan
12-09-2007, 15:45
Tenekedeki yabani böğürtlen fena görünmüyor. bendeki dikensiz böğürtlenlerin yaprakları da üçlü ve benzer şekilde ancak, ne yapraklarının kenarlarında ne de dallarında diken var.

Gübre atmanıza gerek yok. Şu an gübreleme zamanı değil.
Tutarsa şubat ayında dibine yanmış gübre koyarsınız.

Bende de dikenli ama meyveleri iri Himalaya Giant var. Gerçekten arsız oluyorlar. Duvar boyunca dikenli böğürtlenleri tele sardırıyorum. Çok geniş bir alana yayılıyorlar. Bir kök için 6 metrelik bir alan ayırdım. En büyük sorunum komşuların bahçesine sarkan sürgünler.
Ekteki resimde ahududuların arkasındaki duvarda görüyorsunuz.

n_turan
12-09-2007, 15:47
Böğürtlen ve ahududuları Adem'den değil iki farklı fidancıdan aldım.

Hasan Lalezar
12-09-2007, 21:23
Böğürtlenler için afiyet olsun, kulağımız ve midemiz az çınlamadı :) topraklı değilse çıkardığınız böğürtlen malasef tutmayacaktır...zaten sizde evergreen dikensiz böğürtlen var asıl haberleri bu böğürtlenden bekliyoruz...

Genel toplantı için o tarihte malasef yokum.Şu anda Ankara'da üzümsülerle ilgilenen ve foruma yazan 5 kişi var inşallah bir araya geliriz derim :)

Kesinlikle katılıyorum . Hatta bence herkes kendi ürünlerini sergileyeceği ve anlatacağı geziler olabilir . Altın günleri yerine üzümsü günleri olabilir mesela ...:)

denizakvaryumu
13-09-2007, 10:39
Böğürtlen ve ahududuları Adem'den değil iki farklı fidancıdan aldım.

Adem le konuşmamızda ahududuların Bursa'dan geldiğini söylemişti...sanırım oradaki fidancıların hepsi aynı kaynaklardan satın alma yapıyor...

Bu durumda, bu tür, Bursa da şu an üretiminin yapıldığı tür...
özellikle cumalıkızıkta Ahududu bu tür üzerinden yapılıyor düşüncesindeyim.

Tuba
13-09-2007, 12:22
Merhaba. Bir böğürtlen sever olarak dün burada yazılanlara dayanamayıp iş çıkışı kardeşimi çektire çektire bauhouse'a gittik ve berrylendim:D
Sabah sahurdan sonra uyuyakalmışım, 8 gibi kendime gelebildim ve hemen daha büyük bir saksıya aldım. NPK18-18-18 gübresi de aldım birazcık suyuna koydum. Yanlız 3 tane tepesi vardı ama biri kırılmış, farketmemişim. o kırılanı suya koysam köklenir mi? (öyle böyle değil gözüm döndü tüm terası üzümsü doldurasım var.. :dilli: )

Resim yükleyemediğim için kendi bloguma koydum:

http://tubaengin.blogspot.com/2007/09/berrylendim.html

Sevgiler ;)

nevsune
13-09-2007, 13:45
Hayırlı, uğurlu olsun.

Berryin pek güzelmiş. Annene çok sevgiler. Korkmasın benim balkon çökmediyse sizin teras hiç çökmez. Sen devam et.

Suya koymuşsundur dalı mutlaka. Denemekte yarar var. Kökleri sağlam neyseki. Eve getirene kadar ben de, ya bir şey olursa diye kahretmiştim kendime. Şimdi nazlı nazlı büyüyor.

n_turan
13-09-2007, 17:02
Loganberry'nin çoğaltılması konusunda deneyimim yok, ancak kaynaklardan biri böğürtlende olduğu gibi uç daldırması yöntemini söylüyor, diğeri ise çelik, aşılama ve basit daldırma yöntemi olduğunu söylüyor.

n_turan
13-09-2007, 17:10
Adem le konuşmamızda ahududuların Bursa'dan geldiğini söylemişti...sanırım oradaki fidancıların hepsi aynı kaynaklardan satın alma yapıyor...

Bu durumda, bu tür, Bursa da şu an üretiminin yapıldığı tür...
özellikle cumalıkızıkta Ahududu bu tür üzerinden yapılıyor düşüncesindeyim.

Sorun şu ki, aldığım 10 kökten yalnızca bir tanesi yediveren çıktı. Diğerleri daha meyve üzerindeyken kurumaya başladı ve ben de meyveleri bitince hepsini dipten kestim. Şimdi resimde gördüğünüz üzerinde meyvesi olmayan bitkiler bu dipten kesilenlerin yeni sürgünleri ve gelecek yıl ürün verecekler.

nevsune
13-09-2007, 18:01
Bende de dikenli ama meyveleri iri Himalaya Giant var. Gerçekten arsız oluyorlar. Duvar boyunca dikenli böğürtlenleri tele sardırıyorum. Çok geniş bir alana yayılıyorlar. Bir kök için 6 metrelik bir alan ayırdım. En büyük sorunum komşuların bahçesine sarkan sürgünler.
Ekteki resimde ahududuların arkasındaki duvarda görüyorsunuz.

O duvardakileri sarmaşık sanmıştım ben. Amerikan sarmaşığının yapraklarına benziyorlar. Komşularınız neden rahatsız oluyorlar. Fena mı yesinler işte üzerinden taze taze. Ben dağ bayır tırmandım , yara bere içinde kaldım bunları bulabilmek için, daha ne.

Sn. NTuran bu 6 mt. işini biraz açar mısınız? Bunun kökle bir ilgisi var mı yoksa sadece yayılma alanı olarak mı o mesafe? Biliyorsunuz balkonda saksı sorunu oluyor, yer kaplama açısından da o nedenle merak ettim.

denizakvaryumu
13-09-2007, 22:15
Kesinlikle katılıyorum . Hatta bence herkes kendi ürünlerini sergileyeceği ve anlatacağı geziler olabilir . Altın günleri yerine üzümsü günleri olabilir mesela ...:)

Sayın lalezar sizde hangi berry var? saksıda mı? bahçede mi?

denizakvaryumu
13-09-2007, 22:22
Merhaba. Bir böğürtlen sever olarak dün burada yazılanlara dayanamayıp iş çıkışı kardeşimi çektire çektire bauhouse'a gittik ve berrylendim:D
Sabah sahurdan sonra uyuyakalmışım, 8 gibi kendime gelebildim ve hemen daha büyük bir saksıya aldım. NPK18-18-18 gübresi de aldım birazcık suyuna koydum. Yanlız 3 tane tepesi vardı ama biri kırılmış, farketmemişim. o kırılanı suya koysam köklenir mi? (öyle böyle değil gözüm döndü tüm terası üzümsü doldurasım var.. :dilli: )

Resim yükleyemediğim için kendi bloguma koydum:

http://tubaengin.blogspot.com/2007/09/berrylendim.html

Sevgiler ;)

Sayın Engin
Ankara'da sizde üzümsü severler arasına katıldınız :) hayırlı olsun...Ankara'lı üzümsü severler olarak sayımız 6 oldu :)

loganberry gerçekten güzel bir hibrit ancak tayberry den ufaktır...terasda yer olduğuna göre tayberry de tavsiye ederim :)

sitenizde loganberry için bu kışı ev içerisinde geçireceğini yazmışsınız...kış uykusu isteyen bu berry eğer kış uykusuna girmezse seneye hastalıklara karşı dirençli olmayacaktır ...düşüncesindeyim.

Tuba
15-09-2007, 09:14
Teşekkür ederim Nevsune abla (herkes abla diyor ben de dicem :D )ve sn.Denizakvaryumu. 6.üye olarak mutluyum.

Nevsune abla, dal demek bile fazla ama suya koydum ziyan olmasın diye. Bakalım ne olacak?

Sn. n_turan bir acemi olarak önce yöntemleri okusam iyi olacak sanıyorum. :o Teşekkür ederim yardımınız için.

Sn.Denizakvaryumu, eşşeğin aklına karpuz kabuğu diye bir söz var, kendimi tam öyle hissediyorum. Ne yapsam ki? Tayberry ha...
Kışı evde geçirmesi fikri daha önceki yazılardan kaynaklanıyor. Saksılar küçük olduğu için kökleri dışarda koruyamayız, kocaman saksı lazım diye okudum. Evdeki en büyük boş saksı 45-50 cm çapında bir toprak saksı. Berry'i ona geçirsem yeterince koruru mu? Ya da terasa açılan bir kiler var ama güneş almıyor, gün ışığı alıyor. ısıtması yok ama kapalı alan sonuçta. Oraya mı alsam? Başka ne yapabilirim bir fikir verirseniz iyi olur. Kıymayayım berryme:(

denizakvaryumu
15-09-2007, 21:17
45-50 cm lik saksıya geçirip dışarı çıkarın derim, dondurucu soğuklarda kilere --bu sene --için geçirebilirsiniz...geçen sene benim saksıya diktiğim frenk üzümleri donmamıştı ama burada çok dikkat edilmesi gereken sulama olayı...

toprak kurudu hava güneşli diye bol miktarda su verirseniz gece ayazında bitkinizi dondurursunuz ben haftada birkere çok az su verdim bu dondurucu soğuklarda 15 günde bire kadar çıktı yani kurutmayacaksanız ama bunu yaparken de dondurmayacaksınız aksi halde büyük saksıda da bitkileriniz donar ki Ankara geçen kış -15 leri görmüştü yani soğuğun şakası yok...

Hasan Lalezar
15-09-2007, 23:00
Ben deki Üzümsüler sizlere göre yok denecek kadar aslında. Ankara için belkide elverişli ürünleri öğrenmeye çalışıyorum. Bitkinin şartlarını çokda zorlamadan rahatça yetişebilecek türleri kestirmeye çalışıyorum. Zira Frenk üzümünü bile düzgün bir şekilde yetiştiremedim. Sanırım yeri gölgede kaldı. Benim küçük bir bahçem var Batıkent'te. Ve sanırım artık alacağım bitkileri özenle seçmeliyim. Zira yerim kalmadı.

n_turan
18-09-2007, 07:44
Nevsune Hanım, dikenli böğürtlenlerin kökleri çok fazla dağılmıyor, ama iki bitki arasında 3-4 metre aralık bırakmak gerekiyor. Sebebi heryıl çıkan sürgünleri teller üzerinde bir sağa, bir sola yatırabilmek için her iki yönde en az 2-3 metre alana ihtiyaç duymaları.

nevsune
18-09-2007, 08:45
Tamam NTuran, yani benim saksı sorunumla ilgili değil mesele. Nasılsa benim böğürtlenim (tutarsa) öyle yanlara metrelerce açılacak kadar büyüyemez.

Bu sabah balkonda bir yerleştirme yapmak zorunda kaldım. Artık güneş yön değiştirmeye başladı. Bitkileri de güneşe göre ayarlayayım derken yabani böğürtleni tenekeden çıkartıp tutup tutmadığına baktım. Dışardaki dalların ve yaprakların kurumasına karşın, toprağa daldırdığım daldan yeşil yapraklar vermiş. Ben de demirlerdeki büyük bir poşete geçirip (orası daha iyi güneş alıyor), üstünü naylonla örttüm. Bakalım ya tutarsa hesabı.

denizakvaryumu
18-09-2007, 09:40
Tamam NTuran, yani benim saksı sorunumla ilgili değil mesele. Nasılsa benim böğürtlenim (tutarsa) öyle yanlara metrelerce açılacak kadar büyüyemez.

Bu sabah balkonda bir yerleştirme yapmak zorunda kaldım. Artık güneş yön değiştirmeye başladı. Bitkileri de güneşe göre ayarlayayım derken yabani böğürtleni tenekeden çıkartıp tutup tutmadığına baktım. Dışardaki dalların ve yaprakların kurumasına karşın, toprağa daldırdığım daldan yeşil yapraklar vermiş. Ben de demirlerdeki büyük bir poşete geçirip (orası daha iyi güneş alıyor), üstünü naylonla örttüm. Bakalım ya tutarsa hesabı.

Bauhause dan aldığınız çiçek açmış böğürtlenlerde son durum nedir?Meyveler olgunlaştı mı?

agachobim
18-09-2007, 10:52
Sayın Engin
Ankara'da sizde üzümsü severler arasına katıldınız :) hayırlı olsun...Ankara'lı üzümsü severler olarak sayımız 6 oldu :)

loganberry gerçekten güzel bir hibrit ancak tayberry den ufaktır...terasda yer olduğuna göre tayberry de tavsiye ederim :)

sitenizde loganberry için bu kışı ev içerisinde geçireceğini yazmışsınız...kış uykusu isteyen bu berry eğer kış uykusuna girmezse seneye hastalıklara karşı dirençli olmayacaktır ...düşüncesindeyim.

Sn Denizakvaryumu,

Bu 6 sayısına kimler dahil acaba :)

Saygılar

nevsune
18-09-2007, 11:49
Merhabalar Denizakvaryumu,

Böğürtlenim iyi durumda. 3 meyvesinden biri zaten kurumuştu. Kalan ikisinden biri güzel gelişti ama biri bayağı küçük kaldı. Henüz kızarmadılar, hala yeşiller. Güneş onları kızartmaya yetecek mi bakalım. Çünkü artık yön değiştimeye başladı. Bir kaç gündür güneşi daha az görüyorlar.

Bu arada dal uclarından gayet güzel sürgünler çıkmaya başladı. Şimdi ne olacak onlar, sonbahar budamasını ne zaman yapacağız?

denizakvaryumu
19-09-2007, 06:48
Böğürtlenler kendini belli etmişler, şimdiden afiyet olsun :)
Benim düşüncem bu kış hiç budama yapılmaması...önce yerlerine bir alışsınlar derim...

murat tumer
22-09-2007, 15:54
öncelikle herkeze merhaba,

uzun süredir misafir olarak bu forumu izlerdim.
ama şimdi bir soru sorma ihtiyacı oldu , :p üye oldum.

yakında yalovadan geçeceğim. istanbuldaki bahçemde yetiştirmek üzere sertifikalı böğürtlen ve frenk üzümü fidesi almak istiyorum.

bu fideleri yalovada yol üzerinde hangi üreticilerde bulabilirim ? bu üreticilerin telefon ve adres bilgilerini verebilirmisiniz?

akdoğa ile ilgili yazıları okudum. mecbur kalırsam oraya giderim. ama yolu bana ters. ben topçularda inince bursaya devam edeceğim. karamürsele doğru altınovaya git , sonra dön zaman kaybı gibi geliyor. ama mecbur kalırsak ne yapalım...

illa yalovada olmaya bilir. ben izmire kadar devam edeceğim. yani yol üzerinde bursa civarı , karacabey civarı , vs.. gibi yerler olabilir. ama önemli olan sertifikalı olsun, dediğiniz gibi yedi veren falan olsun. en iyi fide olsun. bir kere alcağız sonuçta. bakın aşağıdaki linkte maramara bölgesi için denenmiş özel çeşitlerden bahsediyorlar. ben bir iş yaparken hep en iyisini yapmaya çalışanlardan olduğum için, alacağım fidelerinde en iyileri olmasını tercih ederim.

http://www.uzumsu.com/incele.asp?blok=makaleler&kimlik=82

yardımlarınızı bekliyorum

iyi günler

n_turan
30-09-2007, 00:15
Fall Gold (sarı ahududu) ilk çiçek oluşumunu gösterdi.
Bugün arkadaşlarla tam da bu ne zaman çiçek verecek diye konuştuktan sonra, bir de baktım ki ucunda ilk tomurcuklar belirmiş. Umudum bir ay boyunca meyvesini yemek.

nevsune
30-09-2007, 00:39
Gözünüz aydın. Sonucu merakla bekleyeceğim.

Ben de eve gelir gelmez böğürtlenimi diktim. Thornless'imin yanına da pek yakıştı. Tekrar teşekkür ederim.

n_turan
30-09-2007, 17:12
Birlikte neşeyle büyüsünler.

denizakvaryumu
01-10-2007, 07:45
Üzümsü grubu olarak 2-3 sene sonra Ankara'da böğürtlen-ahududu-frenk üzümlerinden reçel yapmak için birlikte kazan kaynatırsak şaşırmayacağım :)





.

denizakvaryumu
01-10-2007, 10:19
Fall Gold (sarı ahududu) ilk çiçek oluşumunu gösterdi.
Bugün arkadaşlarla tam da bu ne zaman çiçek verecek diye konuştuktan sonra, bir de baktım ki ucunda ilk tomurcuklar belirmiş. Umudum bir ay boyunca meyvesini yemek.

Hımm tomurcukları nasıl da göremedim :)Aralık ayının sonuna kadar dondurucu soğuklar olmayacağından sarı ahududular olgunlaşacaktır...renginin göz alıcı olması nedeniyle kuşlar için de çekici olacaktır, yani kuşlar da ortak olabilir :)

Ancak kuşların yanında asıl ortakçı bana göre yaban ve bal arıları... eğer yiyecek bir şey bulamazlarsa sarı ahududunun içini boşaltabilirler ...dikkat edin derim.

n_turan
03-10-2007, 16:39
İlginçtir, kuşlar böğürtlenlere gidiyordu ancak ahududuna gelmiyorlar. Umarım srılara da dokunmazlar. Zaten gelecek yıl için farklı önlemlerim olacak.

nevsune
04-10-2007, 16:57
Havalar iyi gidince Thornless'imin meyveleri kızarmaya başladı.

Hasan Lalezar
04-10-2007, 20:02
Alıştık nasıl olsa . Bunlar kızarınca da size geliriz yemeye..:)

nevsune
04-10-2007, 22:14
İki böğürtleni 6 kişiye nasıl paylaştıracağımız konusundaki sorunu çözdüğünüz anda, bekliyorum;)

denizakvaryumu
05-10-2007, 07:26
Son toplantımızda bir böğürtleni ikiye bölüp Hasan Beye vermiştim :) biraz sulu ve eşit olmayan parçlara ayrılıyor ama sonuçta bölünüyor :)

Ankara'da ,üstelik saksıda, dikensiz her daim yeşil böğürtleni ilk defa siz yetiştirdiniz :)

Bu seferlik hepsinin tadına siz bakın ama seneye böğürtlen zamanı kesin sizdeyiz :)

Vildan Sönmez
05-10-2007, 08:43
Arkadaşlar böğürtlen mi ahududumu karıştırıyorum ama üyelerimizden Noreks'in balkonunda bu yaz bayağı meyve verdi.(Sarılıcı olan bir kök de benim bahçeme ekti.
http://www.agaclar.net/galeri/files/1116-karadeniz196.jpg

nevsune
05-10-2007, 08:49
Dikensiz böğürtlen bu Vildan Hanım.

Çok güzel görünüyorlar. Bu balkonda yetişen mi?

Vildan Sönmez
05-10-2007, 08:54
Evet balkonda çektim bu fotoğrafı,son derece sağlıklı ve bayağı meyve verdi.İki cinsti bir saksısını benim bahçeme ektik.

Vildan Sönmez
05-10-2007, 08:57
Hatta alt katlarındaki komşuları apatmanın bahçesine ekmiş,ordan kendi balkonunu dolaştırmış,Yaz boyu salkım salkım meyve verdi, komşulara bile tattırdı.Bir dahaki gidişimde fotoğrafını çekeyim.

nevsune
05-10-2007, 09:04
Bu yıl Ankara'da da biz yapmaya çalışıyoruz.

NTuran'ın bahçesinde harika çeşitleri var. Hem ahududu hem böğürtlen. Hasan Lalezar'a (bahçesinde) ve bana (balkonumda) verdiği dikenli böğürtlenleri bu yıl eğer kışın dondurmazsak, çeşitlerimiz çoğalacak.

Yetiştirme konusunda geçmiş sayfalarda bilgiler var. İlginizi çekebilir.

denizakvaryumu
05-10-2007, 09:44
Evet balkonda çektim bu fotoğrafı,son derece sağlıklı ve bayağı meyve verdi.İki cinsti bir saksısını benim bahçeme ektik.

Sanırım o balkon sabahtan akşama kadar güneş alıyor ?

Vildan Sönmez
05-10-2007, 11:54
Evet aydınlık ve güneş gören bir balkon.

Hasan Lalezar
05-10-2007, 12:30
Nevsune Hanım bizdekilerinde kışın donma ihtimali varmı? Bu bildiğimiz yabani böğürtlenler gibi dayanmazmı acaba?

nevsune
05-10-2007, 12:52
Dün bir yerlerde böğürtlenin, ahududu kadar soğuğa dayanıklı olmadığını okumuştum. Ben de tam bilmiyorum. Bu yıl bizim için bir deneme olacak. En kötü durumda kış çok sert geçerse, köklerini malçlama ile koruyabiliriz sanıyorum.

n_turan
06-10-2007, 00:18
Böğürtlenler Ankara'da kışı çok rahat geçiriyorlar. Sadece dal uçları soğuktan yanabilir. Baharda söz konusu yanık uçları kesip atmak gerekiyor.

nevsune
06-10-2007, 04:45
Thornless için de sadece bu bilgiyi bulabildim
"Canes erect, and winter-hardy for most of Washington." demek soğuklara dayanıklı olacak.

Böğürtlenlerin kış budaması için burada (http://cru.cahe.wsu.edu/CEPublications/eb1640/eb1640.html#blackberries) bu resmi buldum.

nevsune
06-10-2007, 07:16
NTuran, dikenli ve dikensiz böğürtlen arasında lezzet açısından bir fark buldunuz mu?
Merak ettiğim şu; kültür sonucunda lezzet değişime uğruyor mu acaba?

n_turan
06-10-2007, 08:29
Dikenli böğürtlenin meyvesi, belki dikensizlerinki kadar büyük ve gösterişli değil, ama kesinlikle daha lezzetli.

denizakvaryumu
08-10-2007, 17:30
Thornless için de sadece bu bilgiyi bulabildim
"Canes erect, and winter-hardy for most of Washington." demek soğuklara dayanıklı olacak.

Böğürtlenlerin kış budaması için burada (http://cru.cahe.wsu.edu/CEPublications/eb1640/eb1640.html#blackberries) bu resmi buldum.


http://www.uzumsu.com/incele.asp?blok=Bilgiler&kimlik=106

Budama için bu linke de bir göz atın derim.

nevsune
08-10-2007, 22:39
Bu sitede Thornless için verilen fotoğraftaki yapraklar, benimkinin yapraklarına hiç benzemiyor.

denizakvaryumu
09-10-2007, 08:25
Bu konu toplantıda da gündeme gelmişti...

Eğer bu dikensiz tür ; hibrit çeşit ise, bu yapraklar nereden geldi? Bu yaprakları hiçbir ahududu ve böğürtlende görmedim...

Benim düşüncem böğürtlen ya da ahududu hibriti olmadığı... ama neyle çaprazlandı bilmiyorum.

şükran ünal
09-10-2007, 11:39
Arkadaşlar merhabalar, bu konuya yorum yazmıyorum diye böğürtlen ve ahududu sevmiyorum anlamına gelmesin.Vallahi o kadar çok severim ki her gittiğim yörede nerede bulursam o çalılar beni çizer yırtar ama ben onlara bir maymun gibi ulaşmanın yolunu bulurum .Ahh ah.. gözü kör olsun ki her yere yetişemiyorum.Bir yere yorum yazıp oraya bir daha uğrayamamak ta hoş bir davranış olmaz elbette.En son geçen sene Bolu Göynük te Sünnet gölü yolunda bir çok böğürtlene rastlamıştık,hatta eşim ''Tamam senin arayıpta bulamadığın kadar çok var hadi inde arabadan dilediğin kadar topla ve ye ''demişti.Nedense bu iki çalıcık sanki hep yabani yetişir inancı ile hiç bahçeme dikmeyi düşünmedim.Ama Bhause da bende gördüğümde epeyce yanlarında ayrılamamıştım. İnşallah birgün benimde bir çalım olur.ve sizlere bu ko0nuda eşlik ederim.Yinede eğerki toplanırsanız bende hemen yan masada sezsizce oturup sizleri dinliyor olacağım..Sevgiler..

denizakvaryumu
09-10-2007, 13:24
Hımmm sizi de çok yakında üzümsü bitki severlerin arasında göreceğiz demek ki :) Ankara üzümsü bitki severlerin sayısı artıyor...

sabah
09-10-2007, 14:10
Pardon. Benim de bahçeye Thornless-evergreen- ve Loganberry ektiğimi söylemeyi unutmuşum.

Açıkcası yoğunluktan çok da araştırma, hazırlık yapamadım.