Tüyap Adana Tarım Fuarı ( 6-7-8-9 Kasım 2013)

[M.Fıstık]

Adana tarım fuarı 2013 6 kasım 2013 çarşamba günü 12:00 de açılacak. Fuar 6-7-8-9 kasım 2013 tarihlerinde 09:30 - 19:00 10 kasım tarihinde 09:30 - 18:00 saatleri arasında ziyarete açık olacaktır. Fuar alanı tüyap adana fuar ve kongre merkezi (kurttepe mahallesi turgut özal bulvarı no:242 çukurova / adana) olarak belirlenmiştir.

7. Tarım, hayvancılık,tavukçuluk ve süt endüstrisi fuarı

7. Seracılık, bahçecilik, fidancılık, tohumculuk, çiçekçilik ve teknolojileri fuarı

olarak iki ayrı kısımda görüşlere açılacaktır.

[M.Fıstık]

Adana fuarına katılacak yok mu ? Bu fuara katılım boyutu ne olacak acaba 1 5 Ekim Tarihleri arasında Bursa da düzenlenen tarım fuarı beklentinin altında kalmıştı Adana umarım bu durumla karşılaşmaz.

[Uysal01]

Sayın M.fıstık,Siz hangi standdasınız fuarda sizinle tanışmak isterim.Her yıl olduğu gibi Adana tarım furarını muhakkak gezmeyi düşünüyorum.

[M.Fıstık]

Sayın M.fıstık,Siz hangi standdasınız fuarda sizinle tanışmak isterim.Her yıl olduğu gibi Adana tarım furarını muhakkak gezmeyi düşünüyorum.

OLİSTAR HASAT TEKNOLOJİLERİ standında olacağım sn:Uysal01 stand no: 240D beklerim.

[maki01]

Duyuru için teşekkür ediyorum :) Adana (http://www.agaclar.net/forum/sehirlere-gore-uyeler/2785-24.htm#post1207297) sayfamızda da paylaştım.

Ağırlıklı olarak tarıma yönelik bir fuar olsa da Pazar günü fide ya da bitki satışları da oluyor. Ben de gelmek istiyorum :)

[M.Fıstık]

Rica ederim sn:maki01 saygılar bizden :)

[celalim01]

Muhtemelen görev verilmezse,10 Kasım olduğundan Öğretmenim görev verilebilir , hafta içi zaten mesai olduğundan ilçede görev yapıyorum.Kısmet inşallah görev olmazda pazar günü Adana fuara katılırım.

[OLİSTAR]

OLİSTAR HASAT TEKNOLOJİLERİ standında olacağım sn:Uysal01 stand no: 240D beklerim.

Stand no : 204D olarak değiştiriyorum.

[pamuktopu]

Pazar günü dışında bitki satışı olmuyor mu?

[pamuktopu]

Adana sayfasını okuyunca sayın maki01'in sorumun cevabını yazmış olduğunu yeni fark ettim.

[mmanager]

9kasıma kadarmış kaçırdık mı şimdi.

[Yakup]

10 Kasım da da gelebilirsiniz. Saat 18 e kadar açık.

[leventali]

Nedense hiç hüsrana uğramadım! Yaklaşık 10 yıldır fuarlara gitmiyordum pek bir şey değişmemiş fuarcılık anlayışımızda. Hakkını yememek lazım ilerlemeler olmuş. Bolca dönerci, peynirci, kolonyacı, ekmek arası ne ararsanız...

Fuara katılan traktör firmalarını kaldırsanız, ha bir de kravatlı çiftçiler için getirilen cipleri, Adana'nın büyük caddelerini gezerken göreceğiniz şeylerin daha azını görürsünüz. Hayır dışarısı böyle içerinin yarısı da böyle.

Mesela bir tane seracı yoktu. Vardı ise de bir sürü işinin içinde sera da yapıyorlarsa ben fark edemedim. Topraksız tarımın T'si bile yoktu. Ha bir ümit bir şeyler bulurum umudunun kırıntıları vardı ama nafile.

Üç beş tane damlama sulama firması vardı. Vallahi de billahi de benim yukarıda damda daha fazla sergileyeceğim şey var. Benim serayı kapıp fuara götürsem izlenme rekorları kırar. Soruyorum:
- spagetti hortumu, damlatma kazığı...
- Hepsi var abi, ama işyerinde.
- Anlıyorum fuar satış alanı değil de teşhir alanı arkadaş bunlardan niye getirmediniz?
- Abi ıvır zıvır zor oluyor, broşürde hepsi var.

Alıyorum broşürü eviriyorum, çeviriyorum (iki dal zaten) yok.
Soruyorum:
- Saydıklarınız burada yok?
- Abi o eski broşür, yenisi yetişmedi ama ne isterseniz hepsi var.

Sanırım 300 m2 bir yerdeler. Duvarlarında kocaman resimler, ortada bir masa, masada üç beş kağıt...

Hakkını yememek lazım bir konunun. Otomobil fuarında olmayan kadar güzel stant mankenleri vardı. Yurdum insanı işte... Soru uzamış ki, karısı çekiştirip duruyor, bir kaç dakika sonra patlayacak saatli bomba durumuna gelmiş, adam hala fidanlar hakkında soru sormaya devam ediyor 1.80'lik fidana! Sonra bir daha karşılaşmadım o aileyle fuarda

Dedim ya yurdum insanı, kimisine de baktım, gerçekten ihtiyacı var, soru soracak, fidanlarla ilgili, kafasını bir o tarafa bir bu tarafa bakıştırıp duruyor ki, anlatacak erkek bir stant görevlisi var mı diye. Kılığı, kıyafeti tam tarım fuarına yakışır babanın. Tüm sülieti bağırıyor "Ben çiftçiyim, ben çiftçiyim" diye ama, koymuşlar 1.80 mankeni, asıl görevliler ortaya kurdukları masada koyu sohbetteler.

Yardım ettik tabi babaya. Zeytin bahçesi varmış. Ceviz ekecekmiş yanına. Gel babacım deyip, oturanların sohbetlerini bozarak, "Kardeşim neden babayla ilgilenmiyorsunuz?"diye biraz da sitem ederek babayı 1.80'den kurtardık. 1.80'likle tebessüm eşliğinde oradan ayrılıp fuarı gezmeye devam ettik.

Ne garip değil mi? Bir türlü ortayı tutturamıyoruz. Babanın ezildiğine mi yanarsın, babayı ezmek için stant açtığının farkında olmayan satıcıya mı yanarsın, ilgilensin broşür dağıtsın diye günlüğü 60 tl'den çalışan dünya güzeli kıza mı yanarsın, Türk filmlerinin bir dönem önemli isimlerinden biri olan Adana'nın haline mi yanarsın.

"Yiğidi öldür hakkını yeme.", derler. Biz topraksız tarım ve sulama amaçlı kendi ihtiyacımız olanları bulamasak da, topraklı tarımla ilgili inanılmaz güzel yerli makineler üretilmiş ve teşhir için üşenmeden getirilmiş stantlar da mevcut.

Elimdeki broşür yığınını gören bir stant görevlisi hanımefendi , "Poşet verebilirim" diyerek koridordan geçenleri boş boş izlemediğini göstererek beni eziyetten kurtarması buradan da teşekkürü hak ediyor. Bir birine geçmeli saclardan modüler su deposu yapan bir firma. Gerçekten çok güzel düşünülmüş bir depo. Büyütmek istiyorsanız ilave yapabiliyorsunuz mevcut deponuza. Paslanmaz çelikten.

5 kiloluk plastik askı ipini beni kıramayıp açıp 1 kilosunu bana veren esnafa da buradan teşekkür ederim. Esnaf esnaftır, tüccar tüccar. Hiç değişmeyecek bu...

Çukurova Üniversitesi'nin iki sandalye, 1 küçük masanın zor sığdığı standı(!) içimi çok burktu. Bu mudur, dedim içimden. İçeride oturan, yarı uyumak üzere olan görevliye doğru yöneldiğimde, kafasını çevirince vazgeçtim. Yerine ulaşır mı bilmiyorum ama, "Yakışmamış bu stant Çukurova Üniversitesi'ne", diyecektim. Yetkililere iletirseniz sevinirim, diyecektim. Daha neler neler diyecektim de neyse...

Büyük emekler harcanmış. İnsan üzülüyor. Bunca emek, bunca para, bunca reklam yapılarak ortaya konulan bir fuardan, acı ama böylesi sonuçlar çıkarmak canını yakıyor adamın...

Arka tarafta bir traktör firmasının açtığı stantta bir zamanların "Bam Teli" programı ile efsane olup, Tayfun Talipoğlu'nun bulunduğu duruma mı yanarsın? Onun yol hikayelerinde ülkemin nerelerini, ne insanlarını tanıdı bu toplum. Eşşekle su taşınan, elektriği bile olmayan ülkemin insanlarını, cennetin dünyadaki adreslerini gördü. Orda bir köy var uzakta, gitmesek de demedi ve gitti... Gitmesi gerekenlerin seçimden seçime gittiği, hatırladığı...


Ayak üstü birkaç dakika sohbet ettik:
- Özledik sizi, dedim. En çok da yol hikayelerinizi. Yurdumun görmediğimiz yerlerini görmeye, tanımadığımız insanlarını tanımaya ne zaman yeniden kavuşacağız?

Gelmişi, geçmişini boşverin. Kimdir Tayfun Talipoğlu biliyor musunuz?
Türkiye'e Unicef'in ve Unicef Türkiye Milli Komitesi'nin ortak karar alarak atadığı tek Unicef İyi Niyet Elçisidir.

Verdiği cevabı buraya yazmayacağım. Zira bir çok değerli gazeteci, yazar, düşünür, araştırmacı, akademisyen, yapımcı gibi o da siyasi görüş ayrılığı nedeniyle kanallarda yok.
Vereceği cevabı üç aşağı beş yukarı tahmin edebilirsiniz.

Tayfun Talipoğlu'nun her hikayesinin sonunda dediği gibi bitirelim biz de cümlemizi.
Yolumuz uzun, şartlar çetin...

Saygı ve Sevgilerle...

[Lilium]

Sanırım 300 m2 bir yerdeler. Duvarlarında kocaman resimler, ortada bir masa, masada üç beş kağıt...

Hakkını yememek lazım bir konunun. Otomobil fuarında olmayan kadar güzel stant mankenleri vardı.


Sayın leventali, fuarcılık anlayışımızı güzel özetleyip yazmışsınız, bende her yıl bursa tarım fuarına gitmeye gayret ederim her gidişimde de yadırgadığım konulara sizlerde parmak basmışsınız, Yahu bana mı ters geliyor diye çok kereler kendime sormuşumdur.
Konuyla ilgisi bilgisi alakası olmayan fiziği düzgün güzel kızlarımızı burada neden kullanırlar anlamış değilim, burası tarım fuarımı başka bir yer mi diye kendime çok sormuşumdur, bir stant sahibinin ilgisi bilgisi alakası olmayan bir kızımızı oraya koyması stant sahibine başka isimlerle düşünmeme neden oluyor, nedir bu yaa birinin kıçı gözüküyor birinin göğüsleri havaalanı mübarek.

Ben bunları görmek için fuara gitmiyorum bunların görüleceği yerler başka yerler görmek isteyen oraya gider görür,
Bir başka stant ise tamamıyla siyah çarşaflı bir kızımızı koymuş, yaklaşıp bir kaç soru sordum konuyla bilgisi varmı yokmu düşüncem de yanılırmıyım diye, gördüğüm onun da konuyla ilgisi yok sadece görüntü.

Oradan da ayrılıp nedir bu yaa fuarcılık bu mudur derken başka bir afeti suzan bütün endamını kullanarak standına doğru bir yürüyüşü vardı ki, fuara ziyarete gelen bayanların tühh yazıklar olsun dercesine bakışları görmek biraz olsun yüreğime su serpti,
Kafam karma karışık oldu, iyi ki, eşim yanımda değildi yoksa sen bunlarımı görmeye geliyorsun diye bir aile faciasına denen olabilirdi.

[leventali]

Sayın Lilium, sabahın bu saatinde bana yazdıklarımdan emin olduğum halde, bir yerde bunu çağrıştıracak bir cümle mi ettim, bir imla hatasına mı kurban gitti yazım diye tam üç kez okuttunuz kendi yazımı.

Bu cevabı yazıp yazmamakta bayağı bir düşündüm ama belki o stantlarda görevli manken gibi kızlardan birisi okur da en azından böyle bir yazı yazılmasına sebep olduğum için beni affeder düşüncesiyle yazıyorum.

Siz benim hangi yazdıklarımdan çıkardınız bunca saçma sapan cümleleri. Oradaki stanttaki kızların hepsinin alınlarından öpüyorum. Anne, babalarına da helal olsun diyorum.

Canım kardeşim. Bu güzellikle günlük 60 TL yevmiye ile çalışan kızın alnından öpülür. Benim sitemim kızlarımıza değil, kızlarımızı oraya koyduktan sonra geçip bir köşeye sohbete dalan stant sahiplerinedir. Fuara sadece Adana nüfusuna kayıtlı olanlar gelmiyor. Adana'da yerleşik bir sürü yabancı uyruklu insan da geliyor. Hepsini bilemiyorum ama oradaki kızlarımızın en azından yüzde ellisi, tam olmasa da, gelen turistin derdini anlayabilecek kadar yabancı dil de bilirler.

Diz üstü hoş bir etekleri vardı ama abiye tarzında göğüsleri görünen bir kızımıza rastlamadım. Belki sizin gördüğünüz fuara ziyarete gelen bir ziyaretçidir, zira hemen tüm stantlardaki görevlilerin elbiseleri standarttı. Büyük, kurumsal (Türkcell, Vodafone, Yapı Kredi ya da Ziraat Bankası gibi) olmayan tüm stantlar böyleydi. Başı kapalı gördüm ama karaçarşaflı bir stant görevlisi de görmedim.

Verdiğim örnekte eşinin yanında, güzel bir stant görevlisinin ağzının içine düşecek gibi konuşan bir adama laf söyleyeceğinize, yine suçu 60 TL ye çalışan bir emekçi kıza buldunuz ya...

Topu topu üç parağraf yazmışsınız ama üçünde de belden aşağı gördüklerinizi yazmışsınız. Neyse ki karaçarşaflı kurtulmuş gazabınızdan.

Bunca emekle hazırlanmış bir fuarın çok daha güzel olabileceği konusuna vurgu yapmak istedim. Ve firmaların bu fuar işini artık stant açmadan ibaret olmadığını öğrenmelerinin zamanın geldiğini. Makineleri dizip, üç beş broşür bastırıp, birkaç güzel stant görevlisi çalıştırmakla bu işin yürümeyeceğini. Bir İstanbul Compex gibi fuarların bu bölgede özlemini çektiğimizi vurgulamak istedim.

Size bir tavsiye: Siz nereye giderseniz eşinizi de birlikte götürün. Aile faciasından böylece kurtulursunuz.

Not : Kulaklarınız çınlasın Adalet Hanım. Anladınız siz...

[Adalet Yağcı]

Sayın leventali,
Hepimizin içinde dolaşan fırtınalar var, bu anlatıların bütününde herkes hassas olduğu konulara doğru 'kinaye', başka bir deyimle 'gönderme' yapmış ki bu da doğal.

Sayın Lilium her zaman olduğu gibi usulca ironikleştirmiş konuyu, yoksa ben sizinle sayın Lilium'un aynı düşüncelerde birleştiğinizden eminim.

Hangi Fuar olursa olsun konu mankenleri elbette stantları çekici hale getiriyor, firmalar da bunu çok iyi bildiklerinden karınca kararınca bunu kullanıyorlar.
Ancak, o güzel kızları, yakışıklı erkekleri konu hakkında eğitmeyi hep ihmal ediyorlar.
Ne yazık ki Ülkemdeki ticaret anlayışı bu kadar, stantlara gösterişli gençleri koymakla işi bitirdiklerini sanıyorlar.

Not: Siz yine de doğrularınız doğrultusunda yazmaya devam edin, benim de kulaklarım çınlasın varsın :)

[TRAKLI]

Sayın Lilium her zaman olduğu gibi usulca ironikleştirmiş konuyu, yoksa ben sizinle sayın Lilium'un aynı düşüncelerde birleştiğinizden eminim.

Katılıyorum

[leventali]

Merhaba Adalet Hanım, Traklı ve Lilium.

Amacım ne fuarı küçümsemek, ne de kadınlar üzerine toplumun en hassas olduğu bir dönemde kadınlar üzerinden bir gönderme yapmaktı. Aksine bir cümleyle de olsa kızlı-erkekli tartışmalarının farklı pencerelerde nasıl göründüklerine dem vurmaktı.

Sayın Lilium gibi 10 kişi daha bu şekilde ironi yapsa, sanırım önümüzdeki fuarlarda farklı bir kızlı-erkekli duruma geçeriz.

Belki de bu konudaki bu kadar hassas davranmamın sebebi zamanlamasıdır. Yoksa bu gidişle fuarların belirli günleri kadınlara ayrılacak düzeye geliriz.

Amacım üzüm yemek, bağcı dövmek değil.
Saygı ve sevgilerimle...