malina
16-04-2012, 11:59
Agaclar.net'e geliş maceranız nasıl oldu?
Bitki ve bahçeyle ilgili sorularıma cevap ararken, sık sık karşıma çıkan ağaçlar.net sitesi ilgimi çekti ve çok hoşuma gitti. İlk defa da böyle bir siteye üye olacağım için epey inceledim, dilimizi koruma çabaları, üyelerin birbirleriyle ilişkilerini beğendim.
Emekli olduktan sonra bitkilerle uğraşacağım daha çok zamanımın olması ve sorunları, güzellikleri paylaşacağım, aynı dilden konuşacağım insanların bulunduğu bir ortam bulduğum için de çok memnunum.
Burada neler öğrendiniz?
Öncelikle, bitkilerle ilgili merak ettiğim şeyleri nerede aramam gerektiğini, hayata farklı pencerelerden bakmanın ne güzel bir şey olduğunu, hobisi olmanın bir insana neler katabileceğini öğrendim.
İnsanların tecrübelerinden faydalanarak, hata yapma olasılığını en aza indirmenin güzel bir şey olduğunun farkına vardım.
Diğer üyeler sizden neler öğrendi?
Çok tecrübem yok, aslında ben onlardan güzel şeyler öğrendim. Bu soruyu arkadaşlara sormak lazım.
Sizi tanıyalım
1958 doğumluyum. H.Ü Biyoloji bölümü mezunuyum. Hayatın bir cilvesi olarak, mesleğimle ilgili çalışma şansım hiç olmadı.
12 küsur sene özel bir şirkette çalıştıktan sonra, kızımla daha rahat ilgilenmek adına ve çocukları da çok sevdiğim için, öğretmen oldum.
Aileden gelen bir bitki sevdamız hep vardı zaten. Ankara’da yaşarken çevremizde yaşayan kimsenin hiç böyle bir fikri yokken, benim içimde nasıl böyle bir şey olabilir düşüncesi gizli gizli yaşarken, değerli bir büyüğümüzün, çok güzel bir şekilde bunu hayata geçirdiğini görünce, neden olmasın fikri gerçekleşti.
Çok amatör, kısıtlı imkanlarla boyumuzdan büyük bir işe kalkışarak bu maceraya atıldık.
İşten çıktıktan sonra 40 km kadar uzaktaki bahçemize giderek birçok ağacı tulumbadan su çekerek tek tek yeşerttik. Hiçbir zaman ticari bir amacımız olmadı, elmalarımızı, diğer ürünlerimizi ve bahçemizi dostlarla paylaştık. Birçok insanda sayemizde bahçe işine atıldı.
Daha sonra İzmir sevdamızı da gerçekleştirdik şükürler olsun. Şimdi, her şey sil baştan tekrar başladı.
Toprakla ilgilenmek, insana huzur veriyor, bunu gerçekleştirmek de elimizde. İster bir saksı, ister balkon, isterse bahçe olsun dünyanın en güzel şeylerinden biri. Bence insanlar stres ve dünyanın acımasızlığıyla başa çıkabilmek için, mutlaka doğayla ilgilenmeli.
Zamanınızın ne kadarını bitkilere ayırıyorsunuz?
Emekli olmanın verdiği imkanlarla, her fırsatta diyebilirim.
Agaclar.net'te "şu da olsaydı" ya da "olmasaydı iyi olurdu" diyebileceğiniz neler var?
Gerekli şeyler düşünülmüş, ihtiyaç olduğunda üyeler zaten isteklerini belirtiyorlar ve çoğunluğun isteğine göre uygulamalar değişiyor, beğeniyorum.
Diğer üyelere ne tür önerileriniz olabilir?
Hepsi çok değerli insanlar, arada bir Türkçe ile ilgili bazı yanlışları hepimiz yapıyoruz, buna dikkat etmek gerekir diye düşünüyorum.
Bir de küçük şeylere, anlaşmazlıklara takılmayalım, huzur bulmak için doğayla ilgileniyoruz, bu güzelliklerin tadını çıkaralım diyorum, tabii bütün bunlar benim için de geçerli.
Bitkilerle ilgilenmek sizi nasıl etkiliyor? En çok ilgilendiğiniz türler hangileri?
Bitkilerle ilgilenmek bana huzur veriyor, yaşantımı olumlu etkiliyor. Çiçek açan türler albenileriyle ilgimi çekiyor, ama bir yaprağın yavaş yavaş büyümesini seyretmek, baharda bitkilerin uyanışını takip etmek de çok güzel.
Bence hepsi çok güzel, hepsi bir mucize.
Bitkilerle ilgilenirken yaşadığınız en ilgi çekici, trajik ya da komik olay hangisi?
Elma ağaçlarımızı ilaçlamada geç kalmıştık ve kıvıl kıvıl tırtıllar eve en yakın ağaçta gözümüze çarptı ve kalabalık bir misafir gurubu gelecekti.
Eşim hortumu ağaca tutup yıkayarak onlardan kurtulacağını zannetmişti, yapma demeye kalmadan, tüm tırtıllar eve hücum etti. Misafirler gelmeden onlardan kurtulmak için ne çabalamıştık, hâlâ hatırladıkça halimize gülerim.
Bir de ağaçtaki en güzel elmayı toplama uğruna merdivenden düşüp, çapraz bağımı koparmıştım, buna gülemiyorum çünkü o olay yaşam kalitemi çok etkiledi. Hayatımda yediği en pahalı elmaydı.
Foruma katıldıktan sonra ileriye dönük planlarınızda değişiklikler oldu mu?
Tarlada, sera yaparak yiyeceğimiz besinleri çıkarabilir miyim konusunda biraz daha cesaretlendim. Bakalım yapabilecek miyim?
Agaclar.net toplantılarına katılıyor musunuz? Gözlemlerinizi yazar mısınız?
Ankara’da bir toplantıya katıldım, sayın Malina, sevgili Güler hanım, Cemo, nurguldk, herbaryum, nevsune, müjgan ve diğer değerli arkadaşlarla tanıştım. Çok heyecanla gittiğim ve hoşnut olarak döndüğüm bir toplantıydı.
Uzun seneler Ankara’da yaşadığım halde A.Ü. fen Fakültesi bahçesini böylesine dolu dolu inceleme imkânım olmamıştı. Buradan Sayın herbaryum’a teşekkür etmek isterim.
İzmir’de de bir serada yapılan toplantıya katıldım, İzmir’li değerli dostlarla ve Sayın Mine Pakkaner’le tanışma fırsatı bulduğum güzel ve bilgilendirici bir organizasyondu.
Bitkilerle ilgili yararlandığınız ve önereceğiniz kitaplar hangileri?
Başucu kitabım yok ama şu anda hatırlayamıyorum, bazı kitap ve dergileri ihtiyaç oldukça inceliyorum.
Doğa ve çevre ile ilişkisini örnek aldığınız ya da örnek diye gösterebileceğiniz insanlar var mı?
Hayrettin Karaca, insani zaaflardan kendini sıyırabilmiş, doğa için güzel şeyler yapan, beğendiğim bir büyüğümüzdür. Şu anda hatırlayamadığım başka insanlar da var ama beni en etkileyen kişidir.
Site içinde de çok değerli, kişisel olarak tanımadığım ama çalışmalarını takip ettiğim, örnek alınası çalışmaları olan üyelerimiz var ama isim vermek doğru olur mu diye düşünüyorum.
Üye olduğunuz diğer forumlar hangileri? Agaclar.net'i onlardan ayıran özellikler ne?
Ağaçlar net. üye olduğum tek forumdur.
Bitkilerle ilgili mesleki bir eğitim aldınız mı? Almak ister misiniz?
Aslında mezun olduğum bölümde botanik dersleri aldım ama çok uzun süre geçti, keşke bu imkânlarıma yeni mezun olduğum zamanlarda sahip olsaydım.
Zamanınızın ne kadarını agaclar.net'e ayırıyorsunuz?
Fırsat bulduğum her zaman. Ben bazı programlar hariç pek TV seyretmem.
Bitkilerden başka ilgilendiğiniz neler var?
El işlerinden, kitap okumaktan, yemek pişirmekten hoşlanırım. Eski eşyalar da yaşanmışlık duygusu verdiklerinden, onlara dokunmaktan, seyretmekten zevk aldığım için ilgimi çeker.
Köpeğimi ve onunla ilgilenmeyi de çok severim. Ben bazı insanlardan daha duyarlı ve saf sevgi oldukları için hayvanlarla birlikte olmaktan hoşlanırım.
Bitki, tohum, çelik paylaşımlarına katıldınız mı? Neler düşünüyorsunuz?
Paylaşım her zaman insanlara mutluluk veren bir şeydir, çok güzel paylaşımlar yapılıyor, ben de katıldım. Ama çok organizasyon isteyen olaylara katılamıyorum. Hatta bazı toplantılara bile katılamıyorum diye üzüntülüyüm.
Forumdaki hangi üyeler sizi olumlu yönde etkiliyor, neden?
İsim vermek istemem, zaten takip ettiğim sayfalardan bellidir. Gerçi bilgim yetmediği için yorum yapmadan da izlediğim, çok değerli üyelerimiz de var. Ayrıca Sayın Mine Pakkaner’in bildiklerini paylaşma cömertliği, zaman ayırması ve sabrına da hayranım.
Gönüllüsü olduğunuz Sivil Toplum Örgütleri var mı? Hangileri?
Yok ama üye olmadan da yardımcı olduğum bir yer var. Doğrusu bu konuda pek aktif değilim.
Doğa ve çevre konularında yapılan protestolara aktif olarak katılır mısınız, katılmak gerekir mi?
Aslında katılanlara saygı duyuyorum, katılmak gerekir ama belki de öğrencilik yıllarımızın getirdiği fobi ve sıkıntıları atamadığımdan dolayı maalesef aktif katılımları yapamıyorum. Hatta çok kalabalık ve kargaşa olan yerlere girmeyi, mecbur değilsem tercih etmem.
TV ve radyoda bu konuları işleyen programları yeterli buluyor musunuz, nasıl olmalı?
Ülkemizde maalesef bu tip konulara daha yeni yeni el atıldığı için pek yeterli değil ama hiç yoktan iyidir. Belgeselleri dış kaynaklı seyrediyoruz, biz de yapabiliriz ama olmuyor nedense. Oysa ki ülkemiz gerçekten iklim, toprak, bitki örtüsü,hayvan çeşitliliği anlamında da bir cennet.
Ülkemize her anlamda olduğu gibi doğal zenginliklerini koruma adına da sahip çıkmalıyız. Nice endemik bitki, soğan ve tohum, Sivas’ın şifalı balıkları yıllarca yurtdışına kaçırıldı. Bütün bunlar bu anlamda uzman ve ilgili kişilerle gündemde tutulmalı.
Yani sözün özü, un var, şeker var, yağ var, biz bir helva yapamadık gitti.
Hobi bahçeleri hakkında neler düşünüyorsunuz?
Beğeniyorum, bizde de yeni yeni başladı. Herkesin başa çıkabileceği ölçekte, alt yapısı tamamlanmış bu tip alanlar, doğaya ulaşma adına, şehir insanına bir çıkış yolu olacaktır diye düşünüyorum.
Hepsinden sadece birer tane yazın: En sevdiğiniz;
Seçmek çok zor, diğerlerine haksızlık oluyor ama böyleL
ağaç: Ulu ağaçları severim
çiçek: Mor salkım
kitap: Yüreğinin götürdüğü yere git
şarkı: Vivaldi/Dört mevsim (sadece klasik batı müziği sevmem ama aklıma ilk gelenlerden biri)
müzik grubu/müzik sanatçısı: Sezen Aksu. The Beatles
ressam: Doğa resimleri yapan ressamlar
şair: Nazım Hikmet Ran
film: Rüzgâr gibi geçti.
web sitesi: Bizim sitemiz:)
Bitki ve bahçeyle ilgili sorularıma cevap ararken, sık sık karşıma çıkan ağaçlar.net sitesi ilgimi çekti ve çok hoşuma gitti. İlk defa da böyle bir siteye üye olacağım için epey inceledim, dilimizi koruma çabaları, üyelerin birbirleriyle ilişkilerini beğendim.
Emekli olduktan sonra bitkilerle uğraşacağım daha çok zamanımın olması ve sorunları, güzellikleri paylaşacağım, aynı dilden konuşacağım insanların bulunduğu bir ortam bulduğum için de çok memnunum.
Burada neler öğrendiniz?
Öncelikle, bitkilerle ilgili merak ettiğim şeyleri nerede aramam gerektiğini, hayata farklı pencerelerden bakmanın ne güzel bir şey olduğunu, hobisi olmanın bir insana neler katabileceğini öğrendim.
İnsanların tecrübelerinden faydalanarak, hata yapma olasılığını en aza indirmenin güzel bir şey olduğunun farkına vardım.
Diğer üyeler sizden neler öğrendi?
Çok tecrübem yok, aslında ben onlardan güzel şeyler öğrendim. Bu soruyu arkadaşlara sormak lazım.
Sizi tanıyalım
1958 doğumluyum. H.Ü Biyoloji bölümü mezunuyum. Hayatın bir cilvesi olarak, mesleğimle ilgili çalışma şansım hiç olmadı.
12 küsur sene özel bir şirkette çalıştıktan sonra, kızımla daha rahat ilgilenmek adına ve çocukları da çok sevdiğim için, öğretmen oldum.
Aileden gelen bir bitki sevdamız hep vardı zaten. Ankara’da yaşarken çevremizde yaşayan kimsenin hiç böyle bir fikri yokken, benim içimde nasıl böyle bir şey olabilir düşüncesi gizli gizli yaşarken, değerli bir büyüğümüzün, çok güzel bir şekilde bunu hayata geçirdiğini görünce, neden olmasın fikri gerçekleşti.
Çok amatör, kısıtlı imkanlarla boyumuzdan büyük bir işe kalkışarak bu maceraya atıldık.
İşten çıktıktan sonra 40 km kadar uzaktaki bahçemize giderek birçok ağacı tulumbadan su çekerek tek tek yeşerttik. Hiçbir zaman ticari bir amacımız olmadı, elmalarımızı, diğer ürünlerimizi ve bahçemizi dostlarla paylaştık. Birçok insanda sayemizde bahçe işine atıldı.
Daha sonra İzmir sevdamızı da gerçekleştirdik şükürler olsun. Şimdi, her şey sil baştan tekrar başladı.
Toprakla ilgilenmek, insana huzur veriyor, bunu gerçekleştirmek de elimizde. İster bir saksı, ister balkon, isterse bahçe olsun dünyanın en güzel şeylerinden biri. Bence insanlar stres ve dünyanın acımasızlığıyla başa çıkabilmek için, mutlaka doğayla ilgilenmeli.
Zamanınızın ne kadarını bitkilere ayırıyorsunuz?
Emekli olmanın verdiği imkanlarla, her fırsatta diyebilirim.
Agaclar.net'te "şu da olsaydı" ya da "olmasaydı iyi olurdu" diyebileceğiniz neler var?
Gerekli şeyler düşünülmüş, ihtiyaç olduğunda üyeler zaten isteklerini belirtiyorlar ve çoğunluğun isteğine göre uygulamalar değişiyor, beğeniyorum.
Diğer üyelere ne tür önerileriniz olabilir?
Hepsi çok değerli insanlar, arada bir Türkçe ile ilgili bazı yanlışları hepimiz yapıyoruz, buna dikkat etmek gerekir diye düşünüyorum.
Bir de küçük şeylere, anlaşmazlıklara takılmayalım, huzur bulmak için doğayla ilgileniyoruz, bu güzelliklerin tadını çıkaralım diyorum, tabii bütün bunlar benim için de geçerli.
Bitkilerle ilgilenmek sizi nasıl etkiliyor? En çok ilgilendiğiniz türler hangileri?
Bitkilerle ilgilenmek bana huzur veriyor, yaşantımı olumlu etkiliyor. Çiçek açan türler albenileriyle ilgimi çekiyor, ama bir yaprağın yavaş yavaş büyümesini seyretmek, baharda bitkilerin uyanışını takip etmek de çok güzel.
Bence hepsi çok güzel, hepsi bir mucize.
Bitkilerle ilgilenirken yaşadığınız en ilgi çekici, trajik ya da komik olay hangisi?
Elma ağaçlarımızı ilaçlamada geç kalmıştık ve kıvıl kıvıl tırtıllar eve en yakın ağaçta gözümüze çarptı ve kalabalık bir misafir gurubu gelecekti.
Eşim hortumu ağaca tutup yıkayarak onlardan kurtulacağını zannetmişti, yapma demeye kalmadan, tüm tırtıllar eve hücum etti. Misafirler gelmeden onlardan kurtulmak için ne çabalamıştık, hâlâ hatırladıkça halimize gülerim.
Bir de ağaçtaki en güzel elmayı toplama uğruna merdivenden düşüp, çapraz bağımı koparmıştım, buna gülemiyorum çünkü o olay yaşam kalitemi çok etkiledi. Hayatımda yediği en pahalı elmaydı.
Foruma katıldıktan sonra ileriye dönük planlarınızda değişiklikler oldu mu?
Tarlada, sera yaparak yiyeceğimiz besinleri çıkarabilir miyim konusunda biraz daha cesaretlendim. Bakalım yapabilecek miyim?
Agaclar.net toplantılarına katılıyor musunuz? Gözlemlerinizi yazar mısınız?
Ankara’da bir toplantıya katıldım, sayın Malina, sevgili Güler hanım, Cemo, nurguldk, herbaryum, nevsune, müjgan ve diğer değerli arkadaşlarla tanıştım. Çok heyecanla gittiğim ve hoşnut olarak döndüğüm bir toplantıydı.
Uzun seneler Ankara’da yaşadığım halde A.Ü. fen Fakültesi bahçesini böylesine dolu dolu inceleme imkânım olmamıştı. Buradan Sayın herbaryum’a teşekkür etmek isterim.
İzmir’de de bir serada yapılan toplantıya katıldım, İzmir’li değerli dostlarla ve Sayın Mine Pakkaner’le tanışma fırsatı bulduğum güzel ve bilgilendirici bir organizasyondu.
Bitkilerle ilgili yararlandığınız ve önereceğiniz kitaplar hangileri?
Başucu kitabım yok ama şu anda hatırlayamıyorum, bazı kitap ve dergileri ihtiyaç oldukça inceliyorum.
Doğa ve çevre ile ilişkisini örnek aldığınız ya da örnek diye gösterebileceğiniz insanlar var mı?
Hayrettin Karaca, insani zaaflardan kendini sıyırabilmiş, doğa için güzel şeyler yapan, beğendiğim bir büyüğümüzdür. Şu anda hatırlayamadığım başka insanlar da var ama beni en etkileyen kişidir.
Site içinde de çok değerli, kişisel olarak tanımadığım ama çalışmalarını takip ettiğim, örnek alınası çalışmaları olan üyelerimiz var ama isim vermek doğru olur mu diye düşünüyorum.
Üye olduğunuz diğer forumlar hangileri? Agaclar.net'i onlardan ayıran özellikler ne?
Ağaçlar net. üye olduğum tek forumdur.
Bitkilerle ilgili mesleki bir eğitim aldınız mı? Almak ister misiniz?
Aslında mezun olduğum bölümde botanik dersleri aldım ama çok uzun süre geçti, keşke bu imkânlarıma yeni mezun olduğum zamanlarda sahip olsaydım.
Zamanınızın ne kadarını agaclar.net'e ayırıyorsunuz?
Fırsat bulduğum her zaman. Ben bazı programlar hariç pek TV seyretmem.
Bitkilerden başka ilgilendiğiniz neler var?
El işlerinden, kitap okumaktan, yemek pişirmekten hoşlanırım. Eski eşyalar da yaşanmışlık duygusu verdiklerinden, onlara dokunmaktan, seyretmekten zevk aldığım için ilgimi çeker.
Köpeğimi ve onunla ilgilenmeyi de çok severim. Ben bazı insanlardan daha duyarlı ve saf sevgi oldukları için hayvanlarla birlikte olmaktan hoşlanırım.
Bitki, tohum, çelik paylaşımlarına katıldınız mı? Neler düşünüyorsunuz?
Paylaşım her zaman insanlara mutluluk veren bir şeydir, çok güzel paylaşımlar yapılıyor, ben de katıldım. Ama çok organizasyon isteyen olaylara katılamıyorum. Hatta bazı toplantılara bile katılamıyorum diye üzüntülüyüm.
Forumdaki hangi üyeler sizi olumlu yönde etkiliyor, neden?
İsim vermek istemem, zaten takip ettiğim sayfalardan bellidir. Gerçi bilgim yetmediği için yorum yapmadan da izlediğim, çok değerli üyelerimiz de var. Ayrıca Sayın Mine Pakkaner’in bildiklerini paylaşma cömertliği, zaman ayırması ve sabrına da hayranım.
Gönüllüsü olduğunuz Sivil Toplum Örgütleri var mı? Hangileri?
Yok ama üye olmadan da yardımcı olduğum bir yer var. Doğrusu bu konuda pek aktif değilim.
Doğa ve çevre konularında yapılan protestolara aktif olarak katılır mısınız, katılmak gerekir mi?
Aslında katılanlara saygı duyuyorum, katılmak gerekir ama belki de öğrencilik yıllarımızın getirdiği fobi ve sıkıntıları atamadığımdan dolayı maalesef aktif katılımları yapamıyorum. Hatta çok kalabalık ve kargaşa olan yerlere girmeyi, mecbur değilsem tercih etmem.
TV ve radyoda bu konuları işleyen programları yeterli buluyor musunuz, nasıl olmalı?
Ülkemizde maalesef bu tip konulara daha yeni yeni el atıldığı için pek yeterli değil ama hiç yoktan iyidir. Belgeselleri dış kaynaklı seyrediyoruz, biz de yapabiliriz ama olmuyor nedense. Oysa ki ülkemiz gerçekten iklim, toprak, bitki örtüsü,hayvan çeşitliliği anlamında da bir cennet.
Ülkemize her anlamda olduğu gibi doğal zenginliklerini koruma adına da sahip çıkmalıyız. Nice endemik bitki, soğan ve tohum, Sivas’ın şifalı balıkları yıllarca yurtdışına kaçırıldı. Bütün bunlar bu anlamda uzman ve ilgili kişilerle gündemde tutulmalı.
Yani sözün özü, un var, şeker var, yağ var, biz bir helva yapamadık gitti.
Hobi bahçeleri hakkında neler düşünüyorsunuz?
Beğeniyorum, bizde de yeni yeni başladı. Herkesin başa çıkabileceği ölçekte, alt yapısı tamamlanmış bu tip alanlar, doğaya ulaşma adına, şehir insanına bir çıkış yolu olacaktır diye düşünüyorum.
Hepsinden sadece birer tane yazın: En sevdiğiniz;
Seçmek çok zor, diğerlerine haksızlık oluyor ama böyleL
ağaç: Ulu ağaçları severim
çiçek: Mor salkım
kitap: Yüreğinin götürdüğü yere git
şarkı: Vivaldi/Dört mevsim (sadece klasik batı müziği sevmem ama aklıma ilk gelenlerden biri)
müzik grubu/müzik sanatçısı: Sezen Aksu. The Beatles
ressam: Doğa resimleri yapan ressamlar
şair: Nazım Hikmet Ran
film: Rüzgâr gibi geçti.
web sitesi: Bizim sitemiz:)