PDA

View Full Version : Bonsai büyümesi durdu




Nitalis
24-06-2011, 09:17
Arkadaşlar merhaba,

Ben yaklaşık 3 aydır tohumdan bonsai büyütmeye çalışıyorum ilk denememde başarısız oldum.Yılmadım tekrar denedim bir adet Acer Ginnala ve akasya çimlendirmeyi başardım.
Akasyam olanca hızıyla büyümeye devam ediyor neredeyse haftada 2-3 yaprak çıkıyor.

227836

227838

Acer Ginnala 2 tane yaprak çıktı ve büyümesi son 2 haftadır durdu.

227837

227839

Bunun nedeni ne olabilir ? Şu anda sadece düzenli olarak suluyorum ve akşam saatlerinde 6-8 arası direk güneş ısığı alabileceği bir yerde tutuyorum
Sizce bu durum normalmidir. Yapma gereken birşey varmı yardımcı bir besin vs.. kullanmalımıyım?




memet
24-06-2011, 12:03
Toprak karışımı güneşi alma durumu verdiğiniz besinler büyümeyi etkiler. Anladığım kadarıyla toprak sadece kompost. Ponza ve kum da gerekirdi karışıma ama, bunun için kışı beklemek gerekir artık.
NPK gübre ve katkı maddelrei kullanmanız gerekiyor. Bence güneşi az alıyorlar.

Nitalis
27-06-2011, 12:48
Hafta sonu koçtaştan çiçek coşturan marka besinlerin bonsai için özel olanı vardı ondan aldım.Bunu kullanmak için erken mi?
Birde saksı toprağını değiştirmek istiyorum tohumlar filizleneli 40-45 gün kadar oldu.Sizce su anda toprak değiştirmek için uygun mu yoksa biraz daha beklemelimiyim.

memet
28-06-2011, 18:27
Aldığınız sıvı besinin içeriği önemli . Paketin üstünde ne yazdığınazbakmak gerekir. Bonsai için özel biçiminde bir besin yok aslında.
Fideleri şaşırtmak için ikibuçuk yaprak olmaları beklenir genellikle.

bonsaisan
29-06-2011, 19:21
Acer için memet in söylediği şeylere tam olarak katılıyorum.
Akasya ise kökleri azot bağlayıcı bir tür olduğu için genelde gelişimi diğer tür bitkilere göre daha hızlıdır.
Bu dışarıdan takviye olarak azota ihtiyaç duyduğunda azot bağlayıcı özeliği sayesinde kendine yetinen türler arasındadır.


Bir diğer konu ise tohumdan bonsai geliştirmek yılar yıllar alan bir sabır ve çok fazla bir özeri gerektirir.

BU konuda tohumdan akasya çalışmamı incelliyerek 11 yılık süreci görme şansınız var.

Nitalis
01-07-2011, 08:04
Aldığım besinin NPK oranı 2-5-8'mış.15 günde bir vermeyi düşünüyorum.
Şu anda tek amcım filizleri öldürmeden 1 seneyi çıkatmak.

Birde marketlerde satılan bosai ler nasıl sizce alınabilirmi.Yoksa kesin ölürler hiç almayınmı dersiniz.

Teşekkürler...

bonsaisan
01-07-2011, 10:25
elinizdeki gübre düşük oranlı olması bakımında güzel.
Fakat içerik olarak fosfor ve potasyum oranı daha fazla.
Azot oranı düşük.

Market bonsailerinine gelince.

bakımı kolay ve yaşaması daha kolay olan ulmus-ligstrum gibi türleri tercih ediniz.

Carmona serrissa podacarpus ilex sagarita gibi türlerin bakımı biraz daha özen ister.
Bir diğer konu satıcı için genelde saksı altında delik varmı yokmu.
Sulanıyormu sulanmıyormu .Gibi mevzular önem taşımadığı için sizin satın aldığınız bu ağaçlar satıldıkları noktalarda hastalıklara yakalanmakta ve ev de ilerliyen sağlık problemleri sonucunda ölmektedirler.

Ama satın aldıkdan sonra saksı değişimi ve doğru yerde doğru şekilde bakıldıklarında yıllarca siizn ile beraber yaşlanaçaklardır.

BU yüzden size tavsiyem market bonsaileri alır iken mümkünse şubat mart aylarını tercih ediniz çünkü bu sayde saksı ve kök işlemlerini doğru zaaman olan bahar ayı başlarında yaparak ağaçın yaşama olsılığını artıra bilirsiniz.

Nitalis
13-07-2011, 17:58
Arkadaşlar sıvı gübreyi kullanmaya başladığımdan beri bonsai adaylarım da büyük gelişme oldu.
Akasyam boy ve yaprak olarak neredeyse 2 ye katladı.
Fakat şimdide gövdesidalları taşıyamadığı için güneş adılğı tarafa doğru eğiliyor bütün dallar tek tarafa doğru büyüdüğü için.
Ben kağıttan bir destek yapıp gövdesini dik tutmaya çalışıyorum.Birde bitkinin yönünü değiştirdim güneş aldığı yöne döğru 180 derece döndürdüm.Bunu bir sakıncası olurmu?


233862
233863
233864

Acerimin yerini değiştirdim daha az güneş alan bir yere koydum oda 4 yeni yaprak çıkarttı ama ondada boyda bir büyüme olmuyor? bunun için yapabileceğim birşey varmı ?
233865

memet
13-07-2011, 18:06
Her ikisi de ağaç olduğu için, iç mekanda gelişmeleri sorunlu oluyor yeterli rüzgar ve ışık alamadıkları için zayıf bir gövde veriyorlar.
Dışarı çıkarmalısınız. Doğrudan güneşe çıkarmak da yanmalarına neden olacağı için, önce dışarıda gölge bir ortama daha sonra da güneşe çıkarmalısınız. Acer yarı gölge bir ortam da daha iyi gelişir.
Işığı belirli bir yönden alan bitkilerde döndürme yapılabilir. Ama bu kademeli olmalı 45 derecelik çevirmeler daha uygun.

jeomeo
14-07-2011, 01:49
Eğer bunlar yeni fotoğraflar ise şu anki gelişmeleri pek iç açıcı ya da hızlı değil. Zira benim bir kenara atılmış ve diğer bitkileri sularken üzerlerine dökülen suyu saymazsak herhangi bir şey yapmadığım acerlerin yarısı kadar görünüyor aceriniz, akasyanızın da daha büyük olması beklenirdi. Tabi bunu, tohum ekimlerini zamanında yapmış oldğunuzu varsayarak söylüyorum. Bence memet'in önerisi gelişimlerine katkıda bulunacaktır. Umarım bundan sonra daha iyi gelişeceklerdir, başarılar.

doctorb
14-07-2011, 08:06
Merhaba. Ben konunun uzmanı değilim ama ilk mesaj yazılalı daha bir ay bile olmamış. Tohumdan yetiştirilen ağaç fidanında da çok çok hızlı bir gelişim beklememek gerektiğini sanıyorım. Gövdesi, yaprakları sağlıklı olsun da. Bir de, bonsai başlı başına bir sabır işi, bonsai adaylarını çok fazla takip eder, onlardan çok şeyler beklerseniz korkarım ya suyu fazla gelir ve çürür, ya da aşırı ilgiden şımarır! ve uzun fakat zayıf, çelimsiz birşey olur. Sabır ve başarı dileklerimle.

jeomeo
14-07-2011, 09:24
Doğru söylüyorsunuz, o yüzden "Tabi bunu, tohum ekimlerini zamanında yapmış oldğunuzu varsayarak söylüyorum" dedim.

Nitalis
14-07-2011, 10:05
Yorumlarınız için teşekkürler.
Tohumları mayıs ayı başında ektimiştim çıkmaları 1,5 hafta aldı.15 gündür de sıvı gübre vermeye başladım.

Yavaş büyümelerini bir sebebide toprakta kaynaklı sanırım.Kullandığım toprak martketten aldığım alalade bir topraktı.Seneye toprak değiştirmeyi düşünüyorum.

Acerim dediğiniz gibi çok yavaş büyüyor hatta ilk filizlendiği boyda sadece yaprak çıkarttı

Memet beyin dediği gibi akasyamı balkonu çıkaracağım ama bizim ev yuksek konumda olduğu için biraz fazla rüzgar alıyor.Bu haliyle dışarı çıkarırsam kırılacağından korkuyorum.Destek olmadan dik bile duramıyor.Bu sorun yaratırmı

memet
14-07-2011, 11:18
İnce bir dalla destek yapın gövdeyi bir kaç yerinden bu dala bağlayın.

Harun Parlak
14-07-2011, 11:58
Merhaba arkadaşlar. Bu şekilde bonsai öğrenildiğini
Nerede gördünüz bu tamamen zaman kayıbı.
Balık gölde büyür derler bu fideleri büyük kaplara dikin büyüsünler.
Forumda üyelerin ben dahil yanlışlarımız ve doğrularımızla denemelerimiz var.
Yeni başlayan arkadaşlar bunları incelerse daha çabuk yol alacaklarını düşünüyorum . Kolay gelsin .

memet
14-07-2011, 18:24
Bu fidanların bonsai olacağını zaten hiç düşünmedim. En azından uygun bir ortama alınması gerek.
Bırakın tohumdan yetiştirme, kalem inceliğinde fidanlar hakkında sıkça fikrimi belirttiğim için bir kere daha belirtmedim. Bunlar on senede kıvama gelir, diye.

Harun Parlak
14-07-2011, 19:18
Başlığın adı bonsai olunca ister istemez tohumdan bonsai yetiştirme algılanıyor.
Yeni başlayan biri tohumdan bonsaiyi en son düşünmesi gereken bir durum.
Denek dallar üzerinde tecrübe kazanıp çok uygun fiyatlara fidanlar var onlardan alıp denemeler yapılabilir.
Bir sigarasa parasından daha ucuza fidanlar var tatmin edici sonuçlar da alınabilir.

memet
14-07-2011, 19:59
Bu benim sürekli vurguladığım bir durumdur.

Hatırlarsanız size de kalem kalınlığında bir sedire havai köklendirme yapıp biçimlendirme önerdiğinize, bu ağaç bonsai için uygun değil, yeni başlayanlara böyle önerilerde bulunmamalı demiştim. Burada benim ya da Aras'ın bu ince fidanlar bonsai olur dediğine dair bir anlam çıkacağını sanmıyorum.

Yeni başlayanlara önermesem de tohumdan yetiştirdiğim fidanlarım var ve bonsai olarak biçimlendiriyorum. Eğer fazladan bir beş seneyi sabrederek geçireceklerse, olabilir.
Yeni başlayanlara sürekli olarak dört beş yaşında bir fidanla başlayın, o da en az iki parmak kalınlıkta olsun dediğim herkesin malumudur sanırım.

İnce fidanların her ne biçimde ne amaçla şekillendilirse şekillendirilsin, bonsai değil şekillendirimiş ince fidanlar olduğunu sıkça söylüyorum. Acemiler için de, yol almış olanlar için de geçerli bir durum.

Özellikle devlet fidanlıklarında çok uygun fiyatla çok iyi gövdeli fidanlar bulunabiliyor.

Harun Parlak
14-07-2011, 20:22
Hatırlarsanız size de kalem kalınlığında bir sedire havai köklendirme yapıp biçimlendirme önerdiğinize, bu ağaç bonsai için uygun değil, yeni başlayanlara böyle önerilerde bulunmamalı demiştim.



O gün polemik olmasın diye yazmayı durdurmuştum. Ben o sedirden bonsai yap dememiştim.
Aynen şöyle demiştim.

Fidanınız bonsaiye uygun değil. İllada birşeyler yapmak istiyorsanzı alt dalları değerlendirin üst dalı kurbanlık dal olarak bırakın gelişince üstüne havai köklendirme yapabilirsiniz demiştim.

Üst kısmı zaten gözden çıkarıldığından havai köklendirme ile alamasa da kaybedeceği bir şey yoktu.
Bu durumdaki fidanlara büyük saksı ve bahçelerde büyürlerken uygun zamanda uygun müdahaleler yapılırsa istenilenden daha çabuk sonuç elde edilir.
O zaman anlatmak istediğimi anlatmama bile içerleyip yazmamam konusunda israrcı olmuştunuz. Bende haliyle susmuştum.
Altda ona benzer bir uygulamanın fotğrafını yüklüyorum. Bugün için bir şey ifade etmeyebilir ama yarın için ümit vericidir.

memet
14-07-2011, 21:04
Evet bir sedire havai köklendirme önerdiğinizi hatırlıyorum, Usta bonsaicilerin bile denemek konusunda çok düşüneceği bir ibreliye havai köklendirme. Hatta birisi oturup nette bir örnek bulmak için çalışmıştı . O sıra havai köklendirmenin kaç sene süreceğini de sormuştum sanırım.

Şimdi ince bir dal üzerinde bu tür çalışmalar önermekten uzaklaştığınızı görmek sevindirici. Bunları polemik olarak görmeniz ise üzücü.

Ben o sıra bu ağaç üzerinde çalışmayın dediğimde sizin ısrarınızı hatırlıyorum o konuda.
O zaman anlattıklarınız, ısrarla ikilim, tecrübe, gelişim konusunda gelecek vadetmeyen bir fidanı, ilk fidanını almış birisine, üzerinde çalışma konusunda yazmanızdı. Şimdi bunu söylemiyor olmanız ne iyi. Çünkü o fidanın ne üstünden ne altından hiç bir çaba ile elde edilebilecek bir sonuç yoktu.

Benim de örneğini verdiğiniz gibi ince fidanlarım var hiç birisi için bonsai adayı demiyorum. Tohumdan yetiştirme bir sürü ağaç var. Hepsi bir kenarda duruyor. İnce gövdeli fidanlar ince gövdeli fidanlardır. Beş sene sabredenler için bir anlam taşıyabilir. Onun da beş sene sonra ne gibi bir anlam taşıyacağı şüphelidir.
Elimdeki ik üç hatta dört yaşında fidanlara bakıp, bindik bir alamete diyorum hergün. Yoksa bunlar bir bonsai yaparım ben .. demiyorum.
Kimsenin de yazdıkalrımdan böyle bir anlam çıkarmasını istemem. Çünkü tellenmiş fidanlara bonsai demek gibi bir eğilimi sıkça görüyorum.

Yukarıdaki örneklere dönersek. Bunlara bonsai ile ilgili en azından sedir örneğinde sizin yaptığınızgibi bir göndermem yok. Zaten herkese kalem kalınlığında dalları telleyip bonsai adayım dediklerinde cevabım bellidir. Bu herkesin fidanı için geçerlidir.

Toparlarsam madem tohumdan bir fidan elde etmiş uygun bir ortama koysa da hiç değilse gelişse biçimindedir.

Her seferinde herkese sürekli aynı öneriyi yazdıkça bu bonsai olmaz dedikçe, artık, bazı örnekleri görünce, e bu ne bonsai ne penjing, ama madem yapmış ne diyeyim diyorum. Muhakkak insan biraz sıkılıyor.

Harun Parlak
14-07-2011, 21:28
O günde düşüncem aynı idi şimdi de. Fidanın illada yaşı önemli değildir. Önemli olan fidanın uygun olup olmadığıdır.
Fidan iyi bir gelişim gösterdiğinde 3-4 yaşında neden olmasın. 2 yaşında öyle fidanlar varki 10 yıllık bonsailerden daha kalın ve alım lı. Altdaki örnek gibi.
Havai köklendirmeyi alamasak da kaybedeceğimiz ne var ki alt ana gövde nasıl olsa elde 1.

jeomeo
14-07-2011, 21:58
Gövde birleştirme ile ince 1-2 yaşındaki akçağaçları birbirine sarırıp gövdelerini kaynaştırarak dehşet gövdeler elde eden bir bonsaici vardı, şimdilerde bulamıyorum internet sitesini. Benim tohumdan çıkma akçaağaçlar için öyle bir şey düşünüyorum. O siteyi bilen ya da bu konuda önerisi olan var mı?

memet
14-07-2011, 22:09
"Bu şekilde bonsai öğrenildiğini
Nerede gördünüz bu tamamen zaman kayıbı."

Bu durumda bu cümleyi yazma amacınız değişik. Çünkü eski tartışmadan da benim böyle fidanlardan bonsai yapmak için uğraşmayın dediğimi biliyorsunuzdur.

İyi bir fidan iyi gelişim göstermiş üç dört yaşında iyi bir fidandır. Benim ara sıra öreneklediğim tohumdan yetiştirdiğim bir incir fidanım da var. Herseferinde fidan diye vurgulama yaparım.
Kalın gövdeli üç dört yaşında bir fidan üzerinde çalışmaya başlamak için diğerlerinden daha avantajlı bir fidandır.
Sedir özellikle de bir acemi için ne üzerinde çalışmaya ne de bir havai köklendirmeye uygun bir fidan değildir. O zamanki fikrinizi koruyorsanız ben size bu durumda bilginizi tekrar gözden geçirin derim.


Bana göre (http://www.agaclar.net/forum/showpost.php?p=836066&postcount=440) bu örnek de genç ince bir fidandır. Üstelik de telleme zamanı da uygun değildir. Siz derseniz ben yaptım oldu. Sedire de havai köklendirme uygularsınız üç dört yılda köklenirse ne iyi. Olmazsa ne gam. Peki yazılanları okuyanlar ne yorum çıkaracak. O yapmış dğrusu bu derslerse ne cevabınız olacak hatalı uygulamaya.
Toplantılarda bu türden ifadelerle karşılaşıp doğrusu budur demek için epey uğraştığm oluyor kimi hatalı uygulamalar için. Sonuçta zaman ve fidan kaybıyla acı derslerle öğrenmiş oluyorlar.


Yaş başlamak için belki ilk kıstas. Tohumdan yetiştirme bonsai örnekleri olmayan bir şey değil. Ama bu yolu deneyen hiç kimse gövde de kalın oldu sana bonsai demiyor.

Yukarıdaki alıntıladığım cümlenize dönersem, o zayıf fidan iyi gelişim gösterirse o da bonsai olur iki yılda. Bu durumda neye itraz etmiş oldunuz?

İnce bir dala havai köklendirme denediğinizi anlıyorum fotoğraftan. Sıkça söylediğim gibi kalem kalınlğında dal ne biçimde ele edildiği önemsiz biçimde kalem kalınlığında daldır. Altı her ne ise farketmez. Bence boşa uğraş bu tür çalışmalar.
Ha eğlence olsun diye AP üzerinde havai köklendirme denedim sonucu okumuş olmanızı umuyorum.
Böyle afaki örnekleri de hiç kimseye bu işin yolu budur biçimde önermedim. Bu başlıktaki cümlelerimden de bu sonucu kimse çıkaramaz.

Bana göre ince fidanlar kullanmak sadece tanuki için geçerlidir, o da malum teknik.

memet
14-07-2011, 22:14
Gövde birleştirme ile ince 1-2 yaşındaki akçağaçları birbirine sarırıp gövdelerini kaynaştırarak dehşet gövdeler elde eden bir bonsaici vardı, şimdilerde bulamıyorum internet sitesini. Benim tohumdan çıkma akçaağaçlar için öyle bir şey düşünüyorum. O siteyi bilen ya da bu konuda önerisi olan var mı?


Bende linki olacaktı.

burada (http://www.dugzbonsai.com/index.htm)
Biraz incelensin. Sonra bunun radikal bir yorum olduğu ama sonuçta çok yaşlı bir ağaç formuna ulaşıldığı görülecek.

Harun Parlak
14-07-2011, 22:16
Böyle bir şey mi.
http://www.louisvillebonsai.org/post/2009/01/Fused-Trunk-Trident-Maple-as-Bonsai.aspx

http://www.bonsaix.com/bonsai-trees-in-training/ficus-fusing-bonsai/

http://www.ausbonsai.com/blog/alpineart/

Harun Parlak
14-07-2011, 22:40
Memet bey her gördüğünüz çalışmayı kalem kalınlığında tutturmuşsunuz. Nerden çıkarıyorsunuz kalem kalınlığında olduğunu.
Size göre benim tüm çalışmalarım yanlış. Toplantılarda neler anlattığınızı bilmiyorum ama orataya bir şeyler çıkmadığını biliyorum.

Tartışmayı sürdürmenin anlamı yok benim dediğim uygun zamanda uygun müdahaleleri yaparak daha hızlı sonuç alınacağıdır. Sizin zamanlamaya kalsak bir 10 yıl daha beklememiz gerekecek. benim okadar zamanım yok sizin varsa bekleyin.

memet
15-07-2011, 00:02
Yanlış gördüğüm şeye doğru mu diyeyim. İnce bir fidana göz göre göre kalın mı diyeyim. Böyle mi memnun olacaksınız. Kaç çalışmanıza yanlış dedim de böyle sonuçlar çıkardınız.
Bu da bir ağacınıza ilgili bir şey söylediğim ilk cümledir.

Bundan sonra fikrimi belirtirim yaptığınız işlerle ilgili, ne doğru ne yanlış ona göre değerlendirirsiniz.

Tahammülünüz yoksa yaptığınız işin eleştirilmesine hiç sergilemeyin olur biter.Ya da eleştirmeyin beni diye not düşün.

Toplantılarda ne çıkıp ne çıkmadığına birkaç yüz kilometre ilerden ahkam kesmek sizi aşan bir durum, ne çıkmadığı da, olmadığınız toplantı içeriğinden bihaber olduğunuzdan bilemeyeceğiniz bir sonuç.
Olmazsa size de bir eğitim vereyim orada, içeriğinden ne çıkardığınızı özetlersiniz.

Zamanınız yoksa acele işlere yönelin. Ama böyle yaptığınız için hızlı sonuç elde ettiğinizi düşünmeyin. Bonsaide acele edilecek bir şey yok.

Benim ne yaptığıma dair ne kimseye hava atmaya, ne aman da beğenilmeye ne de övülmeye ihtiyacım var.

İzmir'de Türkiye'nin geri kalanına göre ne durumda olduğumuzu siz farkedemiyorsanız da bu sizle ilgili bir durum. Ha buradan sergi açmanızla ilgi bir gönderme çıkarmamı bekliyorsanız. Ben ilgimi kaybeecek kadar sergiyi Türkiye'ni çok yerinde açmışım. Çok merak ettiğim bir şey değil.
başarılı olmanın kıstası anlamında bir şeyse bu açayım bu kış bir kaç sergi. Ne kazandıracaksa bana ..


İnce dalları da da bonsai diye kimse bana ikna edemez. Bonsai midir saksıya alındı diye, olmaz. Yıllar ister. Yukarıda linkini sizi nde verdiğiniz örneğe bakın kabaca kaç yılda o şekli elde etmiş tahmin yürütün.

Bence de "bana kalmalısınız" ve bir ince fidan almışsanız on yıl üzerinde uğraşmalısınız. Hoş kalın gövdeler de ancak bu kadar yılda şekle girer ya her neyse.

İlk ağaçları bunları bonsai yapacağım diye saksıya koyduğumda üniversiteyi bitirdiğim yıldı. Zamansa otuz yıl kadar olmuş. ( Tam olarak yirmi altı yılmış) O sıra bana bugün benim söylediklerimi söyleyecek birisini bulsaydım çok yol almış olurdum. Eve telefon bile yeni bağlanmıştı o yıllar.
Sabır mı bende var. Bu kadar yıl defarca yeniden başladım.

Hiç bir şey bilmeden başladığım denemelerimi bugün herkesin yeniden yapması gerekmiyor.

jeomeo
15-07-2011, 01:17
Bu arada evet benim dediğim site dugzbonsai idi, zira hepsinde aynı çalışmalar varmış.

Harun Parlak
15-07-2011, 07:14
İlk ağaçları bunları bonsai yapacağım diye saksıya koyduğumda üniversiteyi bitirdiğim yıldı. Zamansa otuz yıl kadar olmuş. ( Tam olarak yirmi altı yılmış) O sıra bana bugün benim söylediklerimi söyleyecek birisini bulsaydım çok yol almış olurdum. Eve telefon bile yeni bağlanmıştı o yıllar.
Sabır mı bende var. Bu kadar yıl defarca yeniden başladım.

Hiç bir şey bilmeden başladığım denemelerimi bugün herkesin yeniden yapması gerekmiyor.


Sizin başlama tarihiniz buradaki anlatılan'a (http://www.agaclar.net/forum/showpost.php?p=832843&postcount=3) göre Walter pall dan da eskisiniz.
Umarım size inananlar 30 yılını harcamazlar.

memet
15-07-2011, 18:39
Yurt dışından referanslar verilmesi beni sadece eğlendiriyor.

Benim kimden eski olduğum kimin benden ileri gittiğim gibi tuhaf yorumlar da bana bir şey ifade etmiyor. Bunu tersi bir durumu sizde gördüğüm için pekte söz etmediğim durumu açıkladım. Sizin yerinizde olsam nerede otuz yıllık çalışmalar demek aklıma gelirdi aslında.

Bu da bana bonsai felsefesi konusunda birşeyler yazabilmek için bir fırsat verirdi.

Bu bir tarikat inanaç sitemi değil. İnanma gibi bir durum da yaratmıyor. Bana inananlar diye bir çetem grubum inanlarım müritlerim yok yani.

Ben doğrusunu söylerim dikkate almak size kalmış yaz içinde telleme yapmayın derim yapmışsanız sonuçlarına katlanırsınız. Vakit kaybettiğinizi anlarsınız. Kendim ince dallar üzerinde havai köklendirme telleme biçim verme yapıp başkasına bunlar bonsai değil gibi bir polemiğe girmem.

Siz aceleniz olduğunu söylediğinize göre Bu konuyu çok fazla anlamanızı ummuyorum.

Yine de söyleyeyim. Burdaki göndemenin ana fikri kaç seneler önce başladım denedim o sıralar bu işler konusunda bilgi yoktu el yordamıyla hatalarla dolu uğraştım. Bu iş aceleye gelmez. Sabretmek gerekir. Acelesi olan başka işlere yönelsin içeriklidir.

Penjing değil belki ama bir enstelasyon olarak değerlendirebileceğim kaya düzenlemenleriniz sözgelimi acelesi olanlar için hoş, bazıları iyi de duran işler. Ama bonsai mi derseniz hayır. Penjing mi peki o da değil. Onlar enstelasyon. Ben yaptım oldu kötü mü derseniz o değil. Söyledim bazıları iyi de.
Ama ince bir fidanı bir kayaya adapte ettiğinizde bu penjing değil.

Kıssadan hisse, siz beni dinleyin bu iş aceleyle, vaktim az ile olmaz.

Kimura bir ağacını gösteriyoru benzer içerkili bir konuşamda 330 yaşında bu dedi. Tabi 300 yılı ormanda son otuz yılı bende geçti. Burada söylemek istediği bende ne cevherler var. Otuz yıllık ağaçlarım var değildi tabi. Otuz yılın varsa bu işe gir içerikliydi.

Harun Parlak
15-07-2011, 19:02
Kıssadan hisse, siz beni dinleyin bu iş aceleyle, vaktim az ile olmaz.

Kimura bir ağacını gösteriyoru benzer içerkili bir konuşamda 330 yaşında bu dedi. Tabi 300 yılı ormanda son otuz yılı bende geçti. Burada söylemek istediği bende ne cevherler var. Otuz yıllık ağaçlarım var değildi tabi. Otuz yılın varsa bu işe gir içerikliydi.

Sizin fikrinize göre o zaman 40 yaşı aşanlar bu hobiye merak salmasın.
Üstüne bir 30 geldiğinde 70 inde yaşarsa bonsai sanatını öğrenip uygulamış olur.

memet
15-07-2011, 19:31
Tekin bey başladınız bir polemiğe sonunu getirmiyorsunuz boşa yormayın kendinizi, yazın tellediğiniz o fidanın tellerini bir an evvel alın. Kengai mi, han kengai mi yapacağınıza karar verip ona göre hatalı olduğunuz yerleri düzeltin.
Bu konuda ilerlemeniz için bunları yapmanız daha uygun olur.

Sanat camiasında 60 yaş verimlilğin doruk noktası olarak kabuledilir. Bu konulara daha önce eğilmemiş olduğunuz görüyorum isterseniz bir eğitim toplantısında bunları anlatırım.

( 60 yaş önceden işe başlanması için gerekli kırk yıl anlamına geliyor)

Bir bonsaici 70 yaşına gelmiş yaşıyorsa, ortalama ömür zaten oralarda geziyor, evet gerçekten sanatı öğrenmiş uyguluyor. Bu konuda doğru bir tespit yapmışsınız.

Harun Parlak
15-07-2011, 19:33
Ylonuz açık Ömrünüz uzun olsun.

memet
15-07-2011, 19:40
Benim yolum zaten açık. Çünkü sizdeki gibi "bir an evvel" biçiminde bir takıntıya sahip değilim.

Siz beni dinleyin telleri alın. Tarzı toparlayın. Bu konuda yardım isterseniz tarzlar hakknda yardımcı olurum. Bir eğitim de veririm böylece bilmeden atıp tuttuğunuz eğitim toplantılarında neler anlattığımı da öğrenir bilgi sahibi olursunuz.

Boş atıp tutmadan önce, kime ne dediğinize de dikkat etmeyi öğrenirsiniz.

Harun Parlak
15-07-2011, 19:42
Sizin eğtim sürenize benim ömrüm yetmez kalsın.

memet
15-07-2011, 19:48
Ben de öyle bir fikre sahibim.

Okulda hocaya bir soru sormuştum. Aklımca uyanıklık ediyorum.
Bana "sen önce ne okuduğunu bir anla bakalım dedi. "Felsefe çoluk çocuğun işi değildir. Sana burada felsefeyi değil. Felsefenin ne olduğunu anlatıyorum." Karmaşık geldiyse bir eğitimde size anlatırım ama aceleniz var bu tür açılımlarla uğraşamayın, dediğim gibi telleri alın bir an evvel. Neden diye sorarsanız bir eğitim veririm bu konuda.

Bir de Yunus Emre aklıma geldi bu arada. Malum kapıda bir çuval un mu hakikatin anahtarını mı istiyorsun diye sormuşlar. Verdiği yanlış cevabın bedelini kırk yıl dergahta ilim öğrenerek ödemiş.

Harun Parlak
15-07-2011, 19:51
Sizin le tamamen ters taraflardayız memet bey.
Sizde çok laf az iş.
Bende az laf çok iş
Siz konuşmaya devam edin ben çalışayım.

memet
15-07-2011, 20:03
Sizde çok iş var mı bilemem tabi. Ben de az iş olduğu konusunda da kusura bakmayın da en hafifinden bilgisizliğinizdendir deyip geçer giderim.

Ben bu işe olsun da nasıl olursa olsun çok iş olsun diye başlamadım.
Her hatalı uygulamaya aman ne güzel iş demek için de başlamadım.
Bu iş bir koyunun olmadığı yerde abdruarahma çelebi havasına döndü sayenizde. Orada bir durun . Cin olmadan şeytan çarpma havlarına girdiniz. Her sanatçı sergi açınca bir ajite olur ama, siz biraz ilerletiniz durumunuzu, o kadar da değil o işler. Hava lazımsa açtığım sergilerin havası sizi gölgede bırakır.

Tavsiyem biraz sakinleyin kendinizi bir gözden geçirin. aptıklarına eleştirel gözle bakmayı öğrenin bu bonsai felsefesini özünüo luşturur. Aslında bu hayatıın da özüdür.

Siz gerçekten biraz çalışın yukarıda söylediklerimi uygulayın. Çalışmaya ihtiyacınız çok.
Beni dinler hatalarınızı telafi ederseniz konuşacağınız bir duruma da gelirsiniz zamanla.



Önce yazın telleme yapmanın hatalı bir uygulama olduğunu idrak ederek işe başlayın. Unutmayın, sonra bana toplantılarda ama ben sitede gördüm yapmışlar biçiminde itirazlar oluyor. Hatalı uygulamayı telafi etmek kadar insanın vaktini ziyan eden bir şey yok.

memet
15-07-2011, 20:15
Size yol açıcı olması için şu felsefi açılımı bir bonsai sitesinde, üyelerden birinin yazısından alıntıladım.

"we are in the same boat- trying to learn and improve. the journey towards knowledge is endless but exciting. while no expert"

Anlaşılmaz geldiyse, metin İngilizce.

Harun Parlak
15-07-2011, 21:10
Merak etmeyin Teller gözetim altında. Eliniz yatkınsa yazın da telleme yapılabilir.
http://www.happybonsai.com/best-time-wire-bonsai-trees-tree-types/
http://www.bonsaiempire.com/train/wiring

memet
15-07-2011, 22:13
Tekin bey böyle ağır gaflar yapmayın artık. Yazdıkça batırıyorsunuz. El yatkınlığı değildir sorun. Belliki bu konuda yeterli deneyim ve bilgiden yoksunsunuz.
Verdiğinz likte şu alnıtıyı yaptım. Tarihi google çeviride bir öğrenin yardımcı olacak size.

Feb 20th, 2010 | By Sandy | Category: Wiring
Yok çeviremedim derseniz mesaj tarihi şubat ayına ait. happybonsai sitesi. Bir de diğerine göz atayım bakalım ne inci buldunuz.


"Bonsai wiring can be done year-round for most tree species. During the growth season branches grow thick quite fast as a result the wire will cut into the bark, creating ugly scars. Check on your tree regularly and remove the wire on time. "
Sanırım bu cümle size referans oldu.

Şimdi soru şu ingilizce yazıldı yabancı bir sitede yazıldı ise bir cümle sorgulanmadan gerçek mi kabul ediliyor.

Bu durumda size faydası oalcaksa, İnglizce ve başka bir sitede yazıp link atayım ikna etmek için.
Ne deniyor orada teller dallar zara verirse hemen kaldırın mı? Bu sırada ağaç gelişim dönemindeymiş. Telleme bu gelişime engel olma riskini de getirirmiş amaan ne gam İngilizce yazılmış yapın diye. Yapın, sonucuna katlanırsınız olur biter.

Kışın gübre verin yazın su vermeyin. böyle ilginç yorumları İngilizcedir diye referans kabul edin.
E ağaçlarınız hızlı büyüyor zaten sizin el alışkanlığı var. Öyle ingilizce yorumlar okuyorum yok artık bu kadar da olmamalı diyorum. Bizden çok önce başlamışlar daha bunları mı okumalıyım diyorum.

Yazın telleme yaptım diye anlatana tam da aman sıkıldım derken şöyle bir göz attım, o foruma iyi halt ettin dalların zarar gördüğünde ne yaptın oraya dolgu mu doldurdun falan yazsam iyi olur. "Her hafta kontrol et"miş. aman sizde edin. izleri görünce rahatlayın teller gelişime engel olacak biçimde dalı boğduğu içinde sevinrisiniz bir daha yapmayayım bari elin gavurun her dediğine eyvallah demeyeyim dersiniz.


Verdiğizi linklerde uygulamaların doğru olduğuna dair bu kişilerle ilgili ne gibi bir referans sunabilirsiniz bana.
Biri derleme bilgiler sunan bir site.
Bakyım diğeri nasıl bir şeymiş.
o da çok eğlenceli.

"Begonivilim ölüyor". Admin cevpalamış "uygun suladığınızdan emin misiniz?" Be adam bir fotoğrafını görmeyi dene.

Referanslarınzı bunlar şimdi ne tepki vereyim.

şu iyi , İngilizce site
demek doğru, yapın.

Bitki elinizin yatkın olduğunu anlayamayacağı için tellediğiniz yerlerde besin akışı sıkışacak hiç aklınıza böyle bir durumun ne sonucu oalcağı gelmiş miydi. Sonra tüh dediğinizde iş işten geçmiş olursa, olsun yeni ağaç alırım mı diyorsnuz,. Yoksa önden demiş miydiniz bunu.

Harun Parlak
15-07-2011, 23:23
Doğruya sizin site yerine yabancı siteleri referans göstermek olmaz demi.

Yazın 45 derecelik açı ile sarılan tellerin tek riski vardır
o da tellerin dala gömülme riskidir.
Aynı risk takip etmediğiniz de Şubat da sarılan telerde de vardır.

memet
16-07-2011, 07:15
Sergiler sizi çok ajite etmiş. O kadar ki ne dendiğini anlamayacak bir havaya girmişsiniz. Sergi açmanız işlerinizi herkesin izlemesini istmeniz bence de hoş bir durum. Bonsai sergisi açmak da öyle ama, bonsi sergisi, bonsainin temel ruhunu unutup havaya girme uğraşı değildir. Siz, aman ne güzeeel ayy beğendiiiğim diyenlerin sözlerini istiyorsanız tabi buna kimsenin itirazı da olmaz.

Ama, aman yapmış işte deyip hatalı işlere de eyvalah denmez. Çünkü bilmeyenlar bunlara bakıp öğrenmeye çalışıyor.

Yabancı sitelerden körü körüne referans olmaz, sanırım bu ayrımı ferkedemiyorsunuz belki ilerde sergi heyecanını atar üzerinizden yazılana dikkat etmeye başlarsınız

Bir yerde yazılmış, doğrumudur diye sorgulanmadan kabul etmişsiniz hatalı olan yer burasıdır. İster yerli olsun ister yabancı.

Belliki tellemeyi başka açılarla da uyguluyorsunuz ki bu konuda 45 dereceye gönderme yapmışsıız. Uygulayın kaç riski olduğunu belki anlarsınız belki anlamazsınız.

Madem ben söyledim diye anlamayı reddediyorsunuz bu durumda başınıza gelince öğrenirsiniz.
Temel konularda, öğrenmeniz gereken ayrıntılar konusunda hatada inat etmeniz üzücü tabi.

Ali H. ALI
16-07-2011, 13:37
Herkese iyi gunler.
Bir elin parmaklari kadar az olan, Turkiyedeki bonsai calisanlarinin icinde goruyorum ikinizi de(Mehmet ve Tekin) ve hepimizde oldugu gibi sizin de eksikleriniz ve bu yolda, birbirimizden ogrenecegimiz cok seyler var. Gonul ister ki bonsaicilerin dusunce ve deneyimlerini baskalari ile paylasirken birbirlerini kirmadan uygun bir dille anlasabilmeleri(gerekirse bunu ozelden de yapabilirsiniz, burada ikinizden fazla kisiler onunde yaptiginiz bu polomikle bir yere varamiyacaginizi ve sadece birbirinizi kiracaginizin sanirim siz de farkindasiniz.)

Bonsai ile ugrasanlar zaman icerisinde kendilerine en uygun yontemin ne oldugunu kendileri bulacaklar. Bir bonsai calisaninin yaptiginin uyguladiginin, tersini baskasinin yapmasi o yontemin yanlis oldugu anlamina gelmez, ben yaptim oldu anlamina da gelmez. Ama yeni basliyacak olanlar icin her yontemin getirdikleri ve goturdukleri acikca yazilmalidir, soylenmelidir.

Ornegin, telleme konusu.
Telleme bonsaide olmazsa olmazlardan birisidir(Turkiyede bonsai ile ugrasanlarin bir cogu telleme ile sorun yasiyor, bu sorunlardan one cikanlardan biri uygun teller bulamamaktir, ikincisi de tel sariminin gelisiguzel sadece tel sardim olarak yapilmasidir) Genelde bircok kaynakta tellemenin her zaman yapilabilecegine deginiliyor ve bu zamanlarin da iyi ve kotu taraflari vardir. Ilkbaharda yapilacak bir telleme(yapragini doken agaclarda) dallar ciplak oldugundan tellerin nasil sarilacagi tomurcuklar zedelenmeden daha rahat yapilabiliyor. Buyume ve gelisme zamani oldugu icin de egilen bukulen yerler daha cabuk istenilen yerde kaliyor. Ama buna karsilik da teller sarilan yerlere daha erken gomulme riski tasiyor. Diger taraftan sonbaharda yapilacak tellemelerle yine (yapragini doken) agaclarda dallar ciplak oldugundan kolaylikla sarimlar yapilabiliyor ama 6 ay sonra telleri bahar ve yaz aylarinda agac uzerinde yaralar yapacak diye cikarirsaniz(ve gerekirse tekrar sarmazsaniz) sarilan yerlerin istenilen yerlerde durmadigini goreceksiniz. Her zaman yesil olan agac turlerinde kimi kaynaklar tel sarimlarinin her zaman yapilabildigini belirtirken kimi kaynaklar da sonbahar kis aylarinda yapilmasini oneriyor. Yapragini dokmiyen agaclar sonbahar ve kista, Yapragini doken agaclar gibi gelisme ve buyumelerini tamamen durdurmuyorlar, az da olsa bu mevsimlerde gelismelerini surduruyorlar. O yuzden bu mevsim yapilan tel sarmalari onlar uzerinde daha etkili olabiliyor. Yapragini dokmiyenlere de bahar ve yaz aylararinda yapilacak tel sarimlari telin sarilan yerde zaman icerisinde yara yapmasi soz konusu oldugundan daha fazla ozenle gozlenmesi gerekiyor.

Iste o yuzden bonsaici tel sarimlarini deneyimleri ile kendi belirleycektir. Buna karsilik yeni ogreneceklerin tel sarimlarini en az risk tasiyan sonbaharardan baslayip kis aylarina kadar surdurmeleri en uygunu diye dusunuyorum.

Hazir konu acilmisken tel sarimlari uzerine devam edelim.
. Sagligi iyi olmiyan bir agaca tel samayiniz.

. Bakir ve aleminium teleler en uygun olanlardir(demir teller ardic ve kimi diger igne yapraklari zehirleyebiliyor. Demir tellerin olusturdugu kimyasallar, sarili oldugu yerden, agac uzerinde akim durumundaki besin ve suya karisip (Blackrot) karacuruk denen hastaligi kisa surede tum agaca yayip olumune neden olabiliyor) Yumusatilan bakir ve aleminium teller kolaylikla sarildiktan sonra(hareket etirildigi icin) dallarin bukuldugu yerlerde, sertlesip kaliyorlar.

. Teller sarilan yerlerde ne kadar kalmali sorusuna tek cevap verebilmek olanaksiz. Bu sarilan agcain cinsine, yerin kalinligina, yasina, ve sarilan mevsimin durumuna gore degerlendirilebilir. Buna ragmen kimi kaynaklar yapragini dokemlerde 3-6 ay yapragini dokmiyenlerde 6-12 ay kalabilir, bu sure icerisinde teller agaca zarar vermeye baslamissa teller cikarilip gerekirse yeniden sarilmali.

.Agac uzerine sarilan teller 45 derece ve ya ona yakin olarak sarilmali Sarilan teller birbiri ile kesismemeli kesisen teller cirkin gorunmek yani sira cok daha onemli olan agacin akim halindeki besin ve suyun ulasimini etkileyip kesisen yerin ust kismini kurumasina neden olabilir.

. Agac uzerinden cikarilan teller genelde geri sarilarak cikarilsa da en uygunu ozel tel kesicilerle telleri kucuk, kucuk kesip cikartmaktir.

. Telleri ne cok gevsek ne de cok sıkı sariniz, gevsek sarilan tel sarilan yerin direncine karsi koyamaz, sık sarilan tel de sarilan yeri kisa zamanda yaralar.

. Telleme yapmadan once agacinizi 4-5 gun suzun birakiniz. Bu telle saardiginiz yeri daha kolay bukmenizi sagliyacaktir.

Agaclariniza uygun bir bicimde tel sarip onlari sekillendirmekten korkmayiniz. Bonsai ogrenmek istiyorsaniz tel sarimlari ile agaclarinizi sekillendirmeyi de deneyimlerinizle gelistirmelisiniz. Tekrar etmekte yarar var Tel sarmiya yeni basliyacak olanlar en az riski olan sonbahar ve kis aylarinda yapsinlar deneyim kazandik sonra da kendilerine en uygun zamani saptarlar.

Hepinize, bonsaide kavgasiz gurultusuz calismalar diliyorum.