PDA

View Full Version : Ailemizin dört ayaklı üyeleri: Kediler




Sayfalar : [1] 2 3

Tubay
17-06-2010, 15:47
Uzun zamandır kedi istiyordum.Ama bakıma muhtaç bir kedi edinmenin daha doğru olacağını düşünüyordum.Tüm tanıdıklara haber verdim.Geçen hafta arkadaşım tesadüfen bulduğu yavrucağı alıp bana getirdi.
Geldiğinde perişan durumdaydı.Acıkmış, susamış ve korkmuştu.Çok zayıf çelimsiz birşeydi.Bakıma alınca bir haftada inanılmaz derecede düzeldi:p
Biz ona sadece Pisi diyoruz, başka bir isim aklımıza gelmedi.İsmine alışmış görünüyor.Çok akıllı,kumunu birkez göstermem yetti.Tabağı dışında başka yemeklere burnunu sokmuyor.Tabi bir o kadar da oyuncu,evimizin neşe kaynağı.Saatlerce bizimle oynayıp türlü numaralar yapıyor.Yorulunca illahi kucakta uyumak istiyor.
Bizim çocuğumuz yok.Ama şunu anladık yavru kedi bakmak da bebek bakmak kadar sorumluluk istiyor. Ortalıktaki kesici maddeler,ilaçlar,deterjanlar dolaplara kaldırılıyor,beslenme programı ayarlanıyor,aşı takvimi takip ediliyor.Sonuçta bebek öncesi tecrübe edinmiş olduk:p




fmerry
17-06-2010, 15:50
Çok şirin kedicik :D bende eve yavru alacaktım sokakta kalmışlar bağırıyorlardı ama evde bütüngün olmayınca hayvana yazık dediler alamadım o yüzden ama hep aklımda kaldılar.

Tubay
17-06-2010, 16:01
Evde yanlız kalmalarını sokakta savunmasız kalmalarına tercih ederim.Bizimki yalnız kaldığı zaman eve girdiğimizde en az iki saat bizimle oynuyor.Sürekli ilgi istiyor.Tabi evde kalmasına bende çok üzülüyorum.Mahallenizde tanıdık çok ise veya site içerisinde eviniz varsa biraz büyüdükten sonra aşamalı olarak evin çevresine alıştırabilirsiniz.Havaların iyi olduğu dönemlerde dışarıya çıkmasına izin verirseniz, akşam geldiğinizde kapının önünde sizi bekliyor olacaktır.

begonvil 14
17-06-2010, 17:16
Kediniz çok güzel maşallah. İnşallah bir ömür birlikte olursunuz. Benim de 2 yaşında mavi rus cinsi kedim var. 1 aylıkken aldık. Beni annesi zannediyor. Ben şuan hamileyim ve bazı insanlar kediyi dışarı bırakmamı söylüyor bebeğe zararlı diye. Aşıları yapılıyor. Odaları da ayrı. Ben de tepkimi gösteriyorum. Ölürüm de kedimi sokağa atmam diyorum. Kedim insanlardan ürküyor. Nasıl kıyarım da onu sokağa ya da başkasına veririm. Ben eve gelirken beni camda bekliyor, sonra beni görünce hemen evin dış kapısına geliyor.

defnilaume
17-06-2010, 17:27
ayyy yerim ben seni :)
Sayın tubay ve sayın begonvil kedileriniz çok güzel,sağlıkla büyütmeniz dileği ile
Benimde var kedim huysuz ve köpeğim fındık onların sevgisi başka bir şey.Huysuzumun yavrusu olacak yakında ailecek çok heyecanlıyız.

merkürvenüs
17-06-2010, 17:34
Sn. Tubay kediniz çok sevimli ona bir yuva vermişsiniz ne iyi yapmışsınız:))) sağlıklı günlerde büyütün...

Sn.fmerry benimde iki buçuk yaşında kedim var ve çalıştığımız için gün boyu yalnız kalıyordu aynen arkadaşlarımın kedileri de gün boyu yalnız kalıyor hayatlarından memnunlar. Kediler 1-1,5 yaşından sonra çok uzun uyudukları için yokluğunuzu çok hissetmiyorlar...

Sn.begonvil 14 evde yaşayan kedilerin sokakta yaşama şansı çok az özellikle sizin kediniz gibi cins kedilerin yaşama şansı sıfır, sokağa bırakırsanız ölüme bırakırsınız. İstemediğiniz zaman bence ona ev arayın, çok güzel bir kedi mutlaka almak isteyen çıkacaktır.

begonvil 14
17-06-2010, 17:48
Bolu zaten kışları çok soğuk oluyor. Benim kedişim evde bile biraz üşüsün büzülüp kıvrılıyor. Asla kimseye vermem. O benim herşeyim. Bana hiç zararı yok. Eşim de çok seviyor. Bebek doğunca çok dikkatli davranırım, dikkat ederim. Benim kedim sokakta kendine yemek bulup yiyemez bile. İnsanlardan çok korkuyor.
Haklısınız kediler evde kimse yokken hep uyurlar.

merkürvenüs
17-06-2010, 23:10
Benim kedim de insanlardan korkuyor eve aldığımda sn.tubay'ın kedisi kadar dı **** daha küçüktü (annesi yoktu sokakta yalnız kalmıştı o nedenle aldım) o yüzden kedilerden de korkuyor ki benim kedim tekir sokağa en dayanıklı kedi cinsi ama asla sokakta yaşayamaz şu anda.

Cumhur Tonba
17-06-2010, 23:33
Tubay,
İnan dünyada yapılabilecek en güzel işi yapmışsın.

fmerry
18-06-2010, 08:01
Evde yanlız kalmalarını sokakta savunmasız kalmalarına tercih ederim.Bizimki yalnız kaldığı zaman eve girdiğimizde en az iki saat bizimle oynuyor.Sürekli ilgi istiyor.Tabi evde kalmasına bende çok üzülüyorum.Mahallenizde tanıdık çok ise veya site içerisinde eviniz varsa biraz büyüdükten sonra aşamalı olarak evin çevresine alıştırabilirsiniz.Havaların iyi olduğu dönemlerde dışarıya çıkmasına izin verirseniz, akşam geldiğinizde kapının önünde sizi bekliyor olacaktır.

evet çok iyi olurdu ama evim çatı dublex aşağı inmesi imkansız sitede de değil malesef :(
ne güzel ya imrendim görünce evde kızımda var aslında o köpek çok istiyor ama bakımı zor çevreden de şikayet olur diye alamadım bari ufak bir kedi alsam dedim yok oda olmadı şimdi kuş **** balık alacağız;)

Tubay
18-06-2010, 09:34
Arkadaşlar iyi dilekleriniz için hepinize çok teşekkür ederim.Fmerriy çok istiyorsanız hiç endişelenmeyin siz eve adım attığınız an gün boyu yalnız kaldıklarını unutup hemen oyuna başlıyor.
Balık,kuş,kaplunbağa da besliyorum ama inanın kedi geldiğinden beri, ben daha önce niye kedi beslememişim diye kendime sorup duruyorum.Dediğim gibi evimizin neşe kaynağı, bu duyguyu herkesin yaşamasını dilerim.

fmerry
18-06-2010, 09:48
Kedinin tuvalet olayını nasıl yapıyorsunuz.?

merkürvenüs
18-06-2010, 12:41
Kedi kumları var sn.fmerry. Ben beyaz kum olanlardan kullanıyorum, kumu kedinizin büyüklüğüne uygun bir kaba koyuyorsunuz (bu amaç için yapılmış satılanlar var ama ben yüksekliği bir karış kadar olan genişçe dikdörtgen bir plastik kap kullanıyorum). Kumu tuvalet olarak kullanıyorlar kumla üzerini kapatıyorlar, hergün bir **** iki kez kürekle kum temizleniyor.

Tubay
18-06-2010, 13:19
Ben balkona karton kutu ile normal kum koyuyorum 3-4 günde bir kutuyla beraber atıyorum.İtiraf edeyim çok şanslıyım :) kedime bir kere kumun yerini göstermem yetti.Üstelik balkon kapsının önüne ıslak havlu seriyorum ayaklarındaki kumu silip içeriye giriyor:)

begonvil 14
18-06-2010, 13:37
Maşallah kediniz hemencik alışmış. Hele ayaklarını havluya silmesi çok güzelmiş. Siz de yavruyken alıp eğittiğiniz için ilerde daha çok şeyler öğrenecek pisiniz:)) Kedişiniz çok güzel kaderi de güzelmiş ki sizin gibi melek kurtarmış onu sokaktan.

elek
18-06-2010, 14:11
Sayın fmerry, kediler zaten doğuştan tuvalet eğitimli oluyorlar. Dolu kum kabını 1 kere görmeleri yeter. Eğer çok istisnai bir şekilde karakteri bozuk değilse, kum kabı haricinde hiçbir yere yapmazlar tuvaletlerini.. Hatta kazara tuvaletin bulunduğu yer kapalı kalsa bile beklerler. Size sadece bu kabı temiz tutmak kalır.. Kullandığınız kuma göre koku bile olmayabilir ki sanırım terasınız ya da balkonunuz var, buraya koyduğunuzda zaten problem olmayacaktır. Kısacası tuvalet olayı endişelenmeniz gereken son şey..

Hevesinizi anlıyorum, ama evinize bir kedi almayı düşünüyorsanız ben problem yaşayabileceğiniz birkaç şeyi burada söylemek istiyorum ki sonradan üzücü birşey yaşanmasın.
Öncelikle, kedi tüy döker, beslenmesine, vitaminine, tüylerinin taranmasına vs. ne kadar dikkat ederseniz edin tüy sorunu olacaktır. Uzun tüylü kedilerde, evet çok pofidik çok güzel oluyorlar ama; tüy sorunu daha fazla göze batacaktır. Koltukların kanepelerin üzerinden ne kadar temizlerseniz temizleyin devamı gelecektir. Beyaz tüylü bir kedi olursa siyah giysilerle vedalaşmanız ya da üstünüze giyeceğiniz şeyi temizlemek için bir 10 dk önce hazırlanmanız gerekir. Aileniz ve evinize gelen misafirlerden tüylerin zararına ilişkin milyon tane hurafe duyarsınız, herkesin mutlaka bir tanıdığı kedi tüyü yüzünden hasta olmuştur, ölmüştür vs vs.. Aşılarını yaptırıp çiğ şeylerle beslemediğiniz sürece, kediden hastalık kapma riskinin pazardan alınan maruldan daha fazla olmadığı bilimsel bir gerçek olmasına rağmen, duyduklarına körü körüne inanan sabit fikirli insanlara dert anlatmanız imkansıza yakındır.

İkincisi kediler tırnaklarını törpülemek için birşeyleri tırmalarlar.. Evdeki koltuk-kanepelerin tırmalanmaktan mahvolacağından korkuyorsanız kedi almayın. Bu durum biraz sizin yetiştirmenizle ve kedinin karakteriyle de alakalı, ancak ne yaparsanız yapın önüne geçemeyebileceğiniz bir durum olduğunu unutmayın. Yavru kediler, özellikle tekir cinsleri hareketli olurlar, durmadan her tarafı karıştırırlar, örneğin masanın üzerindeki şeyleri yere atmaya bayılırlar. Bu şekilde kırılacak birşeyin kaybı sizi çok sinirlendirecekse kedi almayın. Akşam geldiğinizde perdelerinizde yukarıdan aşağı yırtıklar görebilirsiniz, kedicik sinek kovalamıştır ve sinek de perdeye konmuştur, zıplayıp perdeye yapıştığında patileri perdeyi yırta yırta aşağı iner.. sonuç malum.. "Aman ne olacak, camıma astığım çul çaput kedimden kıymetli mi, eğitirim uğraşırım bir daha yapmaz" diyemeyip evden yollamanın yollarını düşünecekseniz kedi almayı tekrardan düşünün.

Eğer çevrenizde anlaşamadığınız, huysuz komşularınız varsa hemen şikayete başlayabilirler "bu kedi çok miyavlıyooo" diye.. Evet hayvancağız doğal olarak miyavlıyordur ama bu nasıl oluyorsa bazı insanlara rahatsızlık verebilir. Kısacası olası sinir bozucu kapışmalara da hazırlayın kendinizi.

Kedilerin geneli mutfaktan yemek aşırmaya bayılırlar, mutfak masasının üstünde unuttuğunuz o akşam gelecek misafirlerin yemeğini mideye indirip, koltukta göbeğini yayıp yalanması sizi çileden çıkarır. Tabii ki sinirlenecekseniz, sonuçta o kadar emek verdiğiniz yemek çalındı, ama böyle bir durumda yarım saat sonra gelen misafire " yumurta kırdım bir de kahvaltılıklar var, hadi buyurun sofraya" deyip bu olayı gülerek anlatamayacaksanız kedi almayı bir daha düşünün. Önünde en kalitelisinden maması olmasına rağmen çöpün içindeki balık artıkları ona daha cazip gelebilir, mutfağın her yerine dağılmış çöpleri görünce temizlemek zor gelecekse kedi almayın. Mutfağın kapısının sürekli kapalı tutulması elbette bir çözüm, ama arada unutkanlıkların yaşanabileceğini ve sonunda söylenenlerin ihtimal dahilinde olduğunu gözönünde bulundurun lütfen.

Bir başka konu; dişi kediler kızgınlık dönemlerinde çıkardıkları seslerle, dışarıya çıkma istekleriyle gerçekten katlanılmaz olabilirler. Bu durumda ya çiftleşmesine müsade edip doğacak yavrulara yuva arayacaksınız ya da önlemini alıp kısırlaştıracaksınız. 3. seçenek her şekilde sabredip kızgınlık döneminin geçmesini beklemek, ama hem hayvana yazık günah hem de size gerçek anlamıyla bir işkence olur bu. Erkek kedi alırsanız, ergenliğinden sonra kısırlaştırmadığınız sürece, doğası gereği alanını belirleyip kokusunu bırakmak için evin her tarafına idrar-meni karışımı bir sıvı püskürtecektir. Silerim-yıkarım geçer de diyebilirsiniz tabi, ama koltuğu kanepeyi ne kadar silebilirsiniz ki.. Bir süreden sonra bu kötü koku her tarafa sinecektir, ne yaparsanız üstüne hangi kokuyu dökerseniz dökün geçmeyecektir. Bunun tek çözümü erkek kediyi kışırlaştırmak veya kısırlaştırılmış bir erkek kedi almak.. ya da evde buruna mandal takıp oturmak..

Evet, yukarıda saydığım durumların hepsi kedi besleyen biri için mümkün. Hepsi de sabırla, eğitimle ve bizim ekstra çabamızla aşılabilecek problemler. Ancak her kedi evladının "nevi şahsına münhasır" bir karakteri olduğunu ve bazı şeyleri hiç aşamayacağınızı da unutmayın. Annesi ve babasının çok uysal, terbiyeli hayvanlar olması vs. hiç farketmez, her kedinin karakteri (tıpkı insanlar gibi) farklı olur. Hemen örnek vereyim, 10 sene önceki kedimin 4 yavrusundan biri günde 22 saat uyuyan mayışık birşey, bir diğeri hareketli ama terbiyesi yerinde şirin bir hanım, biri yanına kimseyi yaklaştırmayan hemen ısırıp tırmalayan huysuz bir cadı ve son olarak oğlan olan da "sokak serserisi" tanımının cuk oturduğu, çöplere bayılan ve yerinde durmayan bir kedi oldu. Kısacası, yetişmiş bir kedi sahiplenecekseniz huyunu suyunu görüp alma açısından daha şanslısınız, ama çoğu kişinin tercih ettiği gibi yavru alacaksanız "ne çıkarsa bahtınıza" durumu var biraz.

Yukarıda yazdıklarım belki çok korkutucu oldu, belki "nasıl yani, kedi besleyenlerin hepsi çile çekmeyi seven mazoşistler mi şimdi" diye düşünmenize neden oldu.. Ama emin olun bu yazanların hepsi her kedi sahibi için olasılık dahilinde, gerçekten yaşanmış olaylar. Sizin ve tüm kedi sahiplenmek isteyenlerin bütün bunları tekrar tekrar düşünmesinde yarar var ki sonradan ben buna katlanamam deyip kediyi evden yollamanın yollarını aramayın. İyi bakarsanız, inşallah 10-15 sene sizinle beraber olacak bir canla beraber yaşayacağınızı unutmayın.

Peki hiç mi huzur veren iyi bir tarafı yok bu kedi beslemenin, hep problem mi yaşatıyor bunlar derseniz... Bütün gün sinir harbi yaşadığınız işten gelince onun sizi kapıda karşılarken çıkardığı bir "muww" sesi herşeyi unutmanıza yetiyor da artıyor. Siz kanepede uzanırken yanınıza zıplayıp, burnunu boynunuza yaslayıp "purrrrr" diye ses çıkararak uyuması ise bence "anlatılmaz, yaşanır" türü bir mutluluk.. Umarım sizin de ileride birgün "yeni aile üyemiz" diyerek buraya ekleyebileceğiniz bir fotoğrafınız olur.

fmerry
18-06-2010, 14:39
Elek çok teşekkürderim uzun uzun anlatmışsınız resmen bazı şeyleri yaşamış gibi oldum.
Benim küçükken kedim vardı bahçeli evde büyüdüm ne zaman apatman katına taşındık kedimi bırakmak zorunda kaldım ve o zamanlar çok üzülmüştüm aynı şeyleri yaşamak istemiyorum.Daha sonra gittim aradım ama kedimi bulamadım. :(

Ben kediyi evde değilde terasta beslemek istiyorum eve sokmak istemiyorum ama biliyorum ki bir süre sonra kedi eve girecek miyavlıcak kıyamıcaz alcaz ama o anlattıklarınız için hiç vaktim yok gözüm korktu resmen zaten 8-6 çalışan biriyim yemeğimi zor yetiştiriyorum bazı hazır yiyoruz temizlikte cabası birde çocuk:D

Terasta yetiştirebilirmiyim acaba ama bu sefer soğuklarda neyapacağız diyorum.Çok istememe rağmen sırf bunşar yüzünden karar veremiyorum.

Sizden fikir almak istiyorum terasta yetiştirilmeye müsaitler mi?

elek
18-06-2010, 16:49
fmerry, terasınıza şöyle bir göz gezdirdim, çiçeklerin çok keyifli görünüyorlar, belli ki yerlerini sevmişler.. Ancak çiçekler için güzel olan bu terasta kedi bakayım diye düşünürseniz, işte o olmaz, sizin gittiğiniz her yere o da gelmek isteyecektir. Siz kendiniz de demişsiniz biliyorum miyavlayacak içeri alacağız diye :p Evet, çaresi yok alacaksınız çünkü kedilerin insanları kendilerine kul köle etmek ve ne isterlerse yaptırmak gibi gizli güçleri var :D Ben susadığımda kanepeden kalkıp su içmeye dahi halim kalmamış bir şekilde uzanırken, beyefendinin bir "mauww"uyla kalkıp koşa koşa musluğu açıyorum ki suyunu içsin (evet kaba konulmuş suyu içmiyor benimki, illaki akan su olacak ;))

Ben sizin durumunuzu da çok iyi anlıyorum. Ben de 8-6 çalışıyorum. Çok uzun ve sık beyaz tüylü, kısırlaştırılmış erkek bir kedim var şimdi. Yaklaşık 2 senedir benimle beraber, bana geldiğinde veteriner 10 aylık demişti. Bostancıda caddeye sıkı sıkı bantlanmış kutu içinde bırakılıp gidilmiş, sonrasında oranın esnafı Allah'tan insaflı çıkmış da kutuyu çöpe koymak yerine bu veterinere getirilmiş. Neyse.. Ben şöyle anlatayım, daha önceki kedim ve benimle yaklaşık 6 ay kalan yavrularından 2 si çok uzun tüylü olmalarına rağmen, o zaman çok büyük bir problem yaşamadım ben. Ama şimdi evi bir gün süpürmezsem ertesi gün mutlaka süpürmem gerekiyor. Çok önemli bir toplantının olduğu gün, ben siyah takım giyip acele acele makyaj uydurmaya çalışırken arkamdan gelip süründüğünde pantolon bembeyaz oluyor. Kızmıyorum, kızamıyorum; çünkü biliyorum ki o sadece gitmeden önce benim dikkatimi bir kere daha çeksin ki onu bir 15 sn. daha fazla seveyim diye yapıyor bunu.. Ayakkabımı giymeye çalışırken bir yandan da pantolonu temizleyeyim diye uğraşıyorum.. Önceleri bütün bunlar benim gözümde büyüyordu,ama artık alıştım diyebilirim ;)

Benim size tek tavsiyem, gerçekten yapamayacağınızı düşünüyorsanız, baştan hiç sahiplenmeyin. Ancak burada Cumhur Bey de söylemiş, ve siz de çocukken beslemişsiniz, belli ki aklınızdan çıkmamış; bir kediyle beraber yaşamak yapılabilecek en güzel şeylerden biri bu dünyada bence. Herşeye rağmen istiyorum derseniz, öncelikle bir deneme yapmadan bu işe kalkışmayın. Belki bir arkadaşınızın kedisini onlar tatile giderken 2 hafta filan misafir edebilirsiniz, böylece yaşayıp görerek kendiniz daha iyi karar verebilirsiniz.

Tubay
18-06-2010, 18:38
Elek teşekkürler olumsuz yönlerini çok güzel anlatmışsınız.Sizinde dediğiniz gibi o kadar sevimlilerki ne kadar kızsanızda bir cilveleriyle her şeyi unutuyorsunuz.
Huysuz komşulara gelince;benim komşularımdan biri kediyi görmesiyle hemen, bu ya miyavlarsa diye söylenmeye başladı.Görmese evde kedi olduğunu bile bilmeyecek.Bende cevap hazır;sizin üç tane çocuğunuz var ağladıklarında veya yaramazlık yaptıklarında ben hiç kapınıza gelip şikayetçi oldummu dedim.Çünkü onlar çocuk tabi ki ağlıyacaklar tabi ki yaramazlık yapacaklar en doğal hakları.Bizimkide bir çocuk sayılır dedim.Susturdum.

Cumhur Tonba
18-06-2010, 19:34
Tubay, ''sizin üç tane çocuğunuz var ağladıklarında veya yaramazlık yaptıklarında ben hiç kapınıza gelip şikayetçi oldummu dedim''

Hemen de nereden buldun bu kadar can alıcı ve susturucu cümleyi. Anlaşıldı. O kedi senin yanında rahat edecek.

Bende de var 3-4 kadar. Fakat bizimkiler doğal ortamlarında yaşıyorlar.
Avatarımdaki kedi de onlardan birisi. Daha evvel sarı olan vardı.

Tubay
19-06-2010, 11:18
Cumhur Bey konu savunmasız, masum canlılar olunca, benimde kedi yönüm ortaya çıkıyor, hemen tırnaklarımı çıkarıyorum.Çok yırtıcı olabilirim :)
Sizin gibi bir alanım olsa sanırım bende birden fazla kedi beslerdim.
Kızımız küçük ama şimdiden dertlenmeye başladım.Kısırlaştırma konusunda sizlere danışmak istiyorum.Aslında kısırlaştırma taraftarı değilim ama evde kedi nüfusunu arttırma şansım pek yok.Yavrular olduktan sonra onlara iyi bakacak insanlar bulamazsam veya alan biri daha sonra sokağa terk ederse vicdan azabından kurtulamam.Herkesin görüşünü bekliyorum.

elek
21-06-2010, 16:52
Sayın Tubay, kusura bakmayın, sizin Pisi'nize özel bu sayfayı belki başka konulara değinerek karıştırmış oldum, ama dayanamadım.. Tek istediğim kedi sahiplenmek isteyen herkesin olumsuz yönlerini de düşünmeleri ve herşeyin muhasebesini yaptıktan sonra bu kararı almaları. Verdiğim örneklerden birini hemen yaşamışsınız maalesef, ama komşuyu çok da güzel susturmuşsunuz :rolleyes:

Bu arada, belki en başından söylemem gereken birşeyi şimdi söyleyeyim, Pisi'niz hoşgelmiş sefa gelmiş ;) Şanslı bir kedicik belli, ki sizin gibi koruyucu bir meleği olmuş :) Umarım uzun yıllar mutlu edecek sizi.. Kısırlaştırma konusuna gelince.. Biliyorum yüreğiniz elvermiyor, size insafsızlık gibi geliyor, buna hakkınız olmadığını düşünüyorsunuz.. Ama şunu da düşünün lütfen, doğada-sokakta kediler bu kadar şanslı olmuyor, yemek bulamıyorlar, insan canlısından binbir türlü işkence görüyorlar, köpeklerin saldırıları vs vs.. Neticede her sene doğan yavruların az bir yüzdesi yaşayabiliyor, onlar da 2-3 sene, şanslılarsa 5 sene sonra ölüyorlar zaten. Şimdi siz Pisi'nin doğurmasına müsade ederseniz en iyi ihtimalle 1 sene sonra 1-4 yavruya yuva aramak zorunda kalacaksınız. Hadi bu ilk yavruları sağ salim yuvalandırdınız diyelim, 1 sene sonra yine aynı dert.. Bu kısır döngü bitmeyecek, üstelik her doğumda kediniz sağlığından kaybedecek, bunu veterineriniz daha iyi açıklayabilir sanırım.. Bu nedenle bence yol yakınken kısırlaştırmayı veteriner ne zaman uygun görüyorsa, o zaman yaptırmanızda fayda var. Kıyamam hiç, yavrularını görmek isterim derseniz de, sadece 1 kez doğum yaptırın ve sonrasında hemen kısırlaştırın. Bir de şunu düşünün lütfen, kısırlaşmamış kediler akla karayı seçip evden kaçmanın bir yolunu bulurlar. Balkondan 3-5. kat farketmez atlayabilirler, ki bu sakatlıklara ve ölüme davetiye demektir (her zaman 4 ayak üstüne düşmeyebiliyorlar, o yüzden :mad:) Sokakta onları bekleyen tehlikeleri zaten saymayayım burada.. Siz kedinizi en başından kısırlaştırarak bu tür üzücü olayların olması riskini de azaltacaksınız.

fmerry
22-06-2010, 08:58
Çok teşekkürler her yönüyle çok iyi aydınlatıldım.:D
Ben evde kedi besleme maceramı ileriki yıllara erteliyorum.Biz eve bir muhabbet kuşu alalım en iyisi,hoş onuda daha önce yaptım çok alıştırdım çok sevdim kafesi hep açık dururdu perde de açık kalınca uçmuş gitmiş az ağlamamıştım arkasından.Kızım için kuş başlangıç olsun ileride büyüyünce hayvan sahiplenmek isterse kendi bilir şuan ben ikisine bakamayacağım hatta üçüne birde eşim var:D

Tubay
23-06-2010, 11:32
Sayın Elek, fikir bildirdiğiniz için teşekkür ederim.Yuva bulacağımdan emin olabilirsem bir kez yavru sahibi olmasına izin verebilirim sanırım

Tenar11
24-06-2010, 21:11
Kediniz çok tatlı, ve kendinize çok iyi bir dost bulmuşsunuz. Benimde bir kedim var 3 yıl evde büyüdü şimdi 4 aydır yeni taşındığımız bahçeli evde, dışarıda . Size tavsiyem henüz küçük onu tırmalama sopası **** ona benzer şeylere alıştırmanız. Zamanla ne kadar önemsemesekte eşyalar epey bir yıpranıyor.
Benim kedimde bana çok düşkün annesi sanıyor, bahçede çapayı bile birlikte yapıyoruz.Bir hayvanı sevmek ve onunda size düşkünlüğü bambaşka birşey..........

begonvil 14
25-06-2010, 09:28
Benim kedim ne koltukları ne de perdeleri baştan sona tırmaladı. O bebekken tırmalamaya yeltendiği anda hemen paspasın üzerine koydum. Paspası tırmalama yeri öğrendi. Düzenli olarak tırnaklarını da kesiyorum. Oynarken bilmeden elimizi kolumuzu çizebiliyorlar. Mutfakta masanın üstünde yiyecek hiçbirşey bırakmam. Çöpüm de mutfak dolabına monteli kapalı kapaklı çöp kovasında. Çöpü dağıtma imkanı yok. Tüylerini de her akşam tarıyorum böylece tüy dökme sorunu çözülüyor. Tuvalet kabıysa biz bir gün evde yokken çok sıkışmış, kapısını da kapalı unutunca, kapıyı açmasını öğrenip kumuna tuvaletini yapmış. O gün bu gündür ben kapıyı kapalı unutsam da kendi kapısını kendi açıp tuvalet ihtiyacını karşılar:)) Bebekken tuvaletten sonra ıslak mendille ayaklarını ve poposunu silme alışkanlığı edindik. Genelde biz evden çıkmadan ve akşam eve gelince tuvaletini yapar. Islak mendille sildirmek için.
Kediyi bence küçükken istediğimiz gibi eğitebiliriz.

Sûz-i Dilârâ
29-06-2010, 19:03
Tubaycım bu kararın beni çok sevindirdi. Özellikle de bakıma muhtaç bir yavrucağın alınması çok çok daha sevindirici. Benim de aynı anda baktığım beş kediciğim vardı. Biri Sütoğlumdu ilk onu almıştım, sonra büyüdü mahallede terminatör gibi sarı bir kediyle muhit kavgası yapıyordu ve sürekli yaralanıyordu, kan revan içinde eve geliyor ve birkaç gün çıkamıyordu. İyileşince yine vınnn! Sonra bizim apartmanın önünde denk geldikçe beslediğim Zarifecik vardı. Narin mi narin bir Van kedisi :) Dişiymiş, dört tane yavru doğurmuş, bizim yan bloğun bodrumuna, onlar da dört tane kuzuyu zehir gibi soğukta kapıya atmışlar.

Okuldan geldim, annecik perişan yavrularına yer bulmaya çalışıyor. Benim geldiğimi görünce miyavlayarak koşarak yanıma geldi, yardım ister gibi. Önce karınlarını doyurdum sonra da ikisini bodruma aldım, diğer iki yavrucak biraz haşinlerdi yakalayamadım (sonra onlar kayboldu :( ). Anneyi de zor bela bizim bodruma soktum. İki ay hiç çıkarmadım bodrumdan. Kumuydu, yemekleriydi inanın dünyanın en zor işi, bu arada kumu fazla kullandıkları zaman arada koku yapıyordu, apartmanda ters bir komşu sürekli sorun yarattı. Allahtan yönetici biraz vicdan sahibi de onları "idare edin kışın ortasında hayvanları sokağa atmayalım" diye geçiştirmiş.

Bu olaydan birkaç hafta önce de çocukların elinden perişan vaziyette bir yavrucak daha buldum onu da bir hafta gizli gizli bodrumda baktıktan sonra eşimden yalvar yakar izin alıp Sütle beraber evde beslemeye başladım. Ama bu yavrucak kadersiz çıktı, 6-7 ay kadar sonra sanırım birileri kafasına demir fırlatmış ve olduğu yerde ölüvermiş. Okuldan geldim yolda zınk! diye karşıma çıktı cansız bedencik, dondum kaldım, ölüsünü alıp yol kenarına koydum, acele ile eve geldim eşyalarımı bırakıp ağlaya ağlaya zavallıcığın yanına gittim, aldım ve tepeye çıkarıp kuytu bir yere bıraktım. Günlerce kendime gelemedim. Hiç aklımdan çıkmıyor halen de.

Şimdi Sütoğlum evi tamamen terk etti, sokaklarda daha mutlu sanırım, aralarda görüyoruz yanımıza geliyor, sırnaşıyor sonra da dönüp gidiyor. :) Zarifecik yavrularını büyüttü o da ortadan kayboldu.

İki yavruyla başbaşayım şimdi, gerçi yavrulukları da kalmadı 10 aylık oldular. Biri tek göz Van kedisi İncir, diğeri simsiyah Yaban. İncir'i kedi evine bırakayım dedim ama bir hafta kaldıktan sonra ziyaret ettiğimde hayvancığın çıldırmış gibi olduğunu görüp alıp tekrar eve getirdim. Yabancık zaten siyah diye uğursuz sayılıyor, onu hiçbir yerlere, kimselere bırakmam!

Bir de tepede baktığım iki köpek var, biri şimdi büyüdü, diğerini zor bela yaşattım, ölmek üzereydi, uyuz olmuştu tüyleri dökülüyordu ve en kötüsü de geçenlerde gözüne kalın bir çöp batmış nerdeyse tek gözünü kaybedecektik, hayvan hastanesine götürdüm, orda Cumali hoca var, sağolsun, Allah ondan razı olsun gözündeki çöpü çıkardı, uyuz iğnesi yaptı. Şimdi gözü iyileşti, tüyleri de yeniden geliyor, o da çok çenesiz çıktı beni görünce havlayarak geliyor :)) Adını Şanslı koydum, ablamızın adı da Tin Tin... Yürüyüşü çok tatlı olduğu için böyle sesleniyorum. Bu arada burdaki halkla da sorun yaşamıyor değilim, Şafii mezhebinde köpek haram kabul ediliyormuş sanırsam ve bunlar köpekten nefret ediyorlar. Benim sevdiğimi görünce kızan kızana, uyaran uyarana köpekleri burada istemiyoruz diye. Ben de iyice tepeye çıkarıp uzakta besliyorum.

İncirimle Yabanım şimdi mutlu mesut benimleler. Şanslı ile Tintin de dışarda benimleler. Dua edin burdaki insanlar belediyeye falan şikayet edip onları ortadan kaldırmaya çalışmasınlar.

Tubay
30-06-2010, 12:47
Sevgili Süz-i Dilara, çabalarınız için sizi kutluyorum.Bizimde şafi arkadaşlarımız var.Çok şükür onlarla bi sıkıntı yaşamıyoruz.Sadece evinde köpek besleyen arkadaşların davetlerine katılmıyorlar ve mazeretlerini açıkça dile getiriyorlar.Bizlerde yanımızda köpek varken karşılaştığımızda onlarla temas etmemeleri için özen gösteriyoruz.Osman hariç :D
Osman dediğimiz arkadaş kış günü ne zaman abdest alıp namaza gidecek olsa, ya biz bayanlardan biri çarpıyorduk, ya da köpekçiklerden biri sanki biliyormuş gibi bacaklarına dolanıyordu.Garibim Osman o soğukta sızlana sızlana tekrar baştan mescite;)
Bu arada Pisi hızla büyüyor.Karekter özellikleri oturmaya başladı;)Yemek konusunda çok seçici;Bütün gün aç kalsa da yoğurt yemiyor.Ciğer sevmeyen ilk kedi olarak tarihe geçebilir.Balık ve kıymaya çıldırıyor.Suyu kendi tabağından asla içmiyor,ben ne zaman su içecek olsam bardağıma atlıyor.
Akşamları ya benim ya da eşimin dizlerinde yatrıyor.Genelde sırtüstü ve bacaklarını gererek uyuyor.Çok komik görünüyor.Böyle uyuyan bir kedi daha önce hiç görmemiştim.Kendisiyle konuştuğumda her soruma miyavlıyarak cevap veriyor.Herkes benimle konuştuğuna inanıyor:p
Bu fotoğrafta zemin benim dizlerim.İkisi birden dizlerimde uyuyunca saatlerce uyuşa uyuşa kıpırdamadan televizyon izliyorum.Kıyamıyorum

Tubay
30-06-2010, 12:56
Fotoğraflara tersten baktığınızı düşünmeyin hepsi düz.Ters yatan bizim Pisi:p
Uyumadığı zamanlarda da sanırım kendini köpek zannediyor, çünkü sürekli beni ısırarak oynuyor.Acaba bebek olduğu için yeni çıkan dişlerini kaşımaya çalışıyor olabilirmi ?

elek
30-06-2010, 13:27
Keyif diye bu resimdekilere denir işte :p Yanınızda çok mutlu Pisi hanım sayın Tubay. Sırtüstü yatması anormallik değil merak etmeyin, sadece kendini güvende hissettiğini gösterir ve onları bu halde uyurken izlemesi de çok keyiflidir :D
Bu arada, Sayın Suz-i Dilara, sizi de tebrik etmek istiyorum, kocaman altın gibi bir kalbiniz var ışıltısı ta buralardan belli olan.. İnşallah herşey gönlünüzce olur!

ilksenozturk
30-06-2010, 16:16
sn tubay ve sn suz-i dilara
Emekleriniz için sizleri çok çok kutlarım.

Sn tubay; yatış ile ilgili ben de bişey eklemek istedim; kedi ve köpek gibi hayvanların bu pozisyonda yatmaları sağlık belirtisi olur der eskiler. Örneğin bir omurga problemi yoktur, rahatlıkla omurgasının üstüne yatabiliyordur, böbrek-akciğer-diyafram yerleşiminde problem yoktur, kendini gerebiliyordur, öteki türlü sürekli sıkıntılı ve büzüşmüş şekilde yatmayı tercih edebilirlerdi.
(****** bunlar kesin çıkarımlar değildir ama göstergedir, sadece sevdiği için büzüşüp de uyuyabilir sürekli.)

Sûz-i Dilârâ
30-06-2010, 21:52
Benim Sütoğlum, Remzican (ölen kediciğim) ve şimdi de Yaban aynen Pisi gibi uyuyorlar :) Onların uykudaki hallerine bayılıyorum zaten, izleyip izleyip gülüyorum, Sütoğlum yavruyken, yatarken saçlarımı açıp yastığın üst kısmına atardım, o da gelip kendine göre saçlarımı aralayıp bir yuva yapar ve orada uyurdu, benim halimi düşünün rahatsız olmasın diye dönemezdim bile.

Şimdi de Yabanımla çok güzel öğle uykusu çekiyoruz sarmaş dolaş:)

Remzican uyurken bebek ağlaması gibi sesler çıkarırdı, başına giderdim okşardım, "iyi misin oğlum?"diye sorardım gözünü açıp bana bakıp miyavlardı, ben de kucağıma alıp kendi yatağıma getirirdim mırıldaya mırıldaya tekrar dalardı :) Hepsi apayrı bir alem ve apayrı kişilikler. İncir'im doymak bilmez hep açtır, hem her şeyi de yemez sosyete, bir de enteresan bir şekilde kafasını hep yukardan aşağı sarkıtarak uyur, uyumadan saatlerce önce kendine en güzel bir yeri belirlemeye çalışır, miyavlar, mırıldar, eşimi çileden çıkarır :)

Yaban'ım önüne ne konsa yer, sefil Bilom :) Uykusu gelince de önüne ilk gelen düzlüğe kendini küt diye atıp horul horul anında uyur ve saatlerce uyanmaz :)

Günüm
30-06-2010, 21:55
Aman Allah'ım. Bu nasıl uyumaktır böyle. Kocaman bir Maaşallah .

athena -asena
07-08-2010, 23:20
buda benim van kedisi yeni yavrusuyla beraber . yavrunun daha ismini de koymadık annesi fındık tı yavrusunun da ismini yakın biz zaman da koyarız.

köknar
09-08-2010, 00:26
Siyah alacalı renkli Van Kedisi oluyor mu? Bilmiyordum.

balbay
09-08-2010, 01:33
Gözler tamam ama, bende bu renk Van Kedisi olduğununu sanmıyorum. Acaba, başka bir ırk ya da melezleme falan oalbilir mi ?

Zira Van Kedisi nin belileyici özelliği olarak beyaz kürklü beden, iki renki göz ifadesi kullanılır.

Sanırım sizin o siyah beyaz şekerler bilimsel bir araştırmayı hakediyor. Çok değişik geldiler bana.

athena -asena
09-08-2010, 20:39
sayın köknar ve balbay ; benim kedinin bir gözü kör , bende herkese van kedisi diyorum .burda da öyle yazmıştım silmedim biraz müziplik olsun diye kusura bakmazsınız inşallah.

köknar
09-08-2010, 20:41
Kusur yok bence. Çok üzüldüm kıyamam ona ben. :( Mavi olan gözü mü kör?

athena -asena
09-08-2010, 20:53
sayın köknar ; mavi olan gözü kör.

ahmeter
11-08-2010, 10:32
Bütün aile bir arada

ilksenozturk
12-08-2010, 08:02
çok güzel bir fotoğraf sn Tuta. ne güzel bir poz yakalamışsınız. Maşalah onlara da:)

Günüm
12-08-2010, 08:18
Sayın TUTA, ödüllük bir fotoğraf olmuş.

ahmeter
12-08-2010, 09:45
Tutun kaçıyor

ahmeter
12-08-2010, 09:46
uyandırmaya kıyamadım

ahmeter
12-08-2010, 09:47
Bana dargınlar

Tubay
02-02-2011, 16:11
Kedimiz Pisi vahşi insanlar tarafından dövüldü.Günlerce acı çekti, yapılan tüm müdahalelere rağmen kurtarılamadı.
Bir kedinin, hayatımda bu kadar büyük bir yeri olduğunu kaybedince anladım.Eşim ve ben günlerce kendimize gelemedik.Eve girmek dahi istemedik..
O sadece bizim değil çevremizdeki tüm insanların sevgilisiydi.Mahalledeki kocaman amcaların bile ağladığına tanık oldum.Günlerce evimiz insanlarla doldu taştı.Şunu anladım ki Pisi herkes için insan kadar değerli bir dostmuş.
Pisi sayesinde daha önce kedilerden nefret eden,evde hayvan beslemeye karşı olan,birçok arkadaşımız sokaktan kedi edindi.Çevrelerinde yaşayan tüm canlılara karşı daha duyarlı olmaya başladılar.
Üzerinden iki aygeçti.Ama hala düşündükçe içim acıyor.Belki yaşlanarak ölseydi bu kadar yaralayıcı olmazdı.
Bir daha kedi beslemem diyordum ama sokaktaki bir yavruyu hasta görünce dayanamadım.Onu daha sonra anlatacağım.
Sevgili Pisi'nin en son çekilmiş resimlerinden biri.Ne kadar güzel değilmi ?

Hatice Tarhan
02-02-2011, 16:57
Sayın Tubay okuyunca sinirlerim bozuldu ne isterler böyle güzel, ağzı var dili yok masumlardan bilmiyorum.Yeni dostunuzla huzurlu mutlu bir yaşam diliyorum.

elek
02-02-2011, 18:17
Başlıkta yeni mesaj var diye görünce herhalde yeni halini göreceğiz diye hemen sayfayı açtım, resmi gördüm, mutlu oldum ama üstünde yazanları okuyunca... 15 dk kendime gelemedim inanın, Allah'ından bulsun bu insan müsveddeleri!! Bunlara bir tokat atsan insan yerine koyup da seni suçlu bulurlar karakolda mahkemede...

İlahi adalet varsa eğer sayın Tubay, hiç merak etmeyin yanlarına kalmaz bu.. Yapanları tespit ettiyseniz mutlaka şikayet edin, en azından para cezası var, prosedür-soruşturma vs. sonucu ceza almalarını sağlayamasanız bile en azından gözlerini korkutmuş olursunuz.

Tubay
03-02-2011, 11:13
Önce kaza olduğuna inanmak istedim ama daha öncede aynı şekilde arka kısmına tekme atılarak yaralamışlardı.Mahalledekiler üç çocuğun sürekli olarak pisiyi sıkıştırdığını görmüştü.Olaydan sonra çocukları gören dostlarımız,durdurup sormayı denemişler ama çocuklar kaçmışlar.Bizim mahallenin çocukları değillermiş
Pisiyi sokağa bırakmak istemiyordum ama evde yanlız kalınca çok kötü oluyordu.Hem mahalledeki herkesin sevgilisi olduğundan,sabahları tüm esnafa günaydın demezse,herkes telefonla beni arayıp niye gelmediğini soruyordu.Birkez olsun caddeye çıktığını görmedik.Mahalle sınırlarını çok iyi bilirdi.Asla uzaklaşmazdı.Çocuklarla oynamayı seviyordu.Kazara canını yaksalar bile birkez olsun tırmalamamıştır.Hatta bir keresinde bir yaşındaki bir bebek onu oyuncak gibi kuyruğundan çekip tüylerini yolmuş,parmağını gözüne sokmuştu;) biz panikle olaya müdahale edelim demiştik ama garibim canı yanmasına rağmen, kendini bebeğin ellerinden kurtardıktan sonra, bebeğin ellerine bulaşan tüyleri yalayıp temizlemişti;)
Fotoğraf, eşimle televizyon izlerlerken filmin 10.dakikasından sonraki halleri;)

Cumhur Tonba
03-02-2011, 13:30
Sayın Tubay,
Ben de aynen sayın Rlrk gibi, hem kedinizin halini sormak ve varsa yeni fotoğraflarını görmek için geldim. Fakat acı haber. İnanın çok üzüldüm. Bunu bir dostunu kaybeden insanlar çok iyi anlar.
Bu acıyı unutmak istiyorsanız lütfen sahipsiz bir kedi daha sahiplenin. Böylesine bir acıya bir daha dayanamam demeyin.
Sevgiler, saygılar.

Tubay
05-02-2011, 10:40
Cumhur bey, aynen dediğiniz gibi yaptım.Biraz zaman geçtikten sonra bakıma muhtaç bir yavru edindim.Adı çinçin.Başlarda çok zorlandım.Pisi o kadar akıllı ve uyumluydu ki beni hiç yormazdı.Çin çin ise tam bir baş belası :)

Cumhur Tonba
05-02-2011, 12:34
Çim Çin ile de iyi anlaşacağınıza eminim. Baş belası olması iyi. Kendini daha iyi korur.

bernacyhn
05-02-2011, 13:12
Sevgili Tubay, böyle durumlarda insan ne diyeceğini şaşırıyor gerçekten. O çok cici bir kediymiş ve hep öyle kalacak. Lütfen üzülmemeye çalışın, ölümünü değil de şirinliklerini hatırlayın hep. Hayat bu, ölüm her canlı için bir son ama ne olur üzülmemeye çalışın. Çinçin yerini dolduramaz belki Pisi'nin ancak böyle bir sevgiye nail olduğunuz için ne kadar şanslı olduğunuzu unutmayın.

BenBen1967
06-02-2011, 22:56
Söyleyecek bir şey bulamıyorum resmen şok oldum.

Tubay
07-02-2011, 17:00
Arkadaşlar, hepinize çok teşekkür ederim.

fahriye07
09-02-2011, 00:19
merhaba arkadaşlar benimde 2 kızım var pati ve lily çok iyi anlaşıyorlar, eşim bir gün iş yeride yavru muhabbetkuşu bulmuş evimize getirdi ,biz tedirgin olduk kediler ve kuş aynı evde olamaz diye düşünüyorduk ki kızlarım kuşumuzu adı paşa çok sevdi asla hiç bir şey yapmıyorlar paşa ve kızlarımız yan yan oynuyorlar kafesin kapısı daima açık paşa istediği zaman içeri dışarı çıkıyor,onları baş başa koyup çarşıya pazara gidiyoruz hiç korkumuz yok asla zarar vermiyorlar kızlarım pencereden dışardaki kuşları görünce çıldırıyolar bizde anlamadık her kes nasıl olur öyle paşamızla 9 aydır beraberiz bence insanlara güzel bir ders veriyorlar anlaşarak
sizler ne dersiniz?

Tubay
09-02-2011, 09:28
Fahriye07 ne mutlu size :)

Tubay
09-02-2011, 09:56
Fotoğrafta çok sevimli görünebilir,ama sakın aldanmayın:psadece uyurken böyle mahsum.
Çinçini ilk bulduğumuzda çok kötü durumdaydı,kulağından bir kene çıkardım,pirelerini temizledim.İlk aşılarında, fazla paraziti olduğundan günlerce bağırsak problemi yaşadı.Ama ilk günden beri ne kadar hasta olursa olsun yedi yedi yedi...;)Doyuramıyoruz
Şu an tam bir canavar.Her gün evden çıkarken ortalığı kontrol edip, bana sorun çıkaracağı her şeyi yok ediyorum.Ama o akşama mutlaka bir süpriz hazırlamış oluyor.Kırıyor,döküyor,dağıtıyor,parçalıyor;)
Ben hayatımda ilk defa bir kedinin kendini sevdirmediğini görüyorum.Sadece kulağını kaşıtmak için geliyor işi bitincede kaçıyor.Sürekli savunma halinde korku içinde yaşıyoruz,durup dururken üzerimize uçuyor ısırıp tırmalıyor.Oyun oynarken bize verdiği yaraları görseniz nasıl bir piskopatla yaşadığımızı anlardınız.Uyumak için bazen eşimin omzunu kullanıyor.Kuş gibi kafasını omuzdan aşağı sarkıtıp uyuyor.Sadece sabahları bizi ilk gördüğünde dudaklarını uzatıp öpücük yapıyor.Çünkü mama saati olduğunu biliyor.Arkadaşlarımız''can güvenliğimiz yok biz size gelmeyiz''diyorlar:p

fahriye07
09-02-2011, 22:04
http://img573.imageshack.us/i/s6003883.jpg/
http://img198.imageshack.us/i/img00101bw.jpg/
http://img809.imageshack.us/i/s6001094.jpg/
http://img23.imageshack.us/i/eresm.jpg/
http://img97.imageshack.us/i/s6003250.jpg/
http://img6.imageshack.us/i/s6005705k.jpg/

Pati;tekir olan
Lily : Beyaz olan
Paşa: kuşumuz

Ve onlar bizim ailenin en sevileni canları..
Sizler nasıl bulacaksınız?

Sevgi Durul
09-02-2011, 22:13
http://img573.imageshack.us/i/s6003883.jpg/
http://img198.imageshack.us/i/img00101bw.jpg/
http://img809.imageshack.us/i/s6001094.jpg/
http://img23.imageshack.us/i/eresm.jpg/
http://img97.imageshack.us/i/s6003250.jpg/
http://img6.imageshack.us/i/s6005705k.jpg/

Pati;tekir olan
Lily : Beyaz olan
Paşa: kuşumuz

Ve onlar bizim ailenin en sevileni canları..
Sizler nasıl bulacaksınız?


Fotoğraflar, görünmüyor.

fahriye07
09-02-2011, 23:58
şimdilik bunu yüklenebildin yarın ekleyeceğim

fahriye07
10-02-2011, 19:02
devamı da burada

Tubay
11-02-2011, 11:52
Maşallah,Bu ne muhabbet bu ne dostluk :)

gtatas
11-02-2011, 20:55
Maşallah çok şirinler.Aman kuşu yalnız bırakmayın sevgiler.

fahriye07
11-02-2011, 21:19
onları yanlız bırakıp gidiyoruz 9 aydır yanımızda hep beraberler onlar arkadaş lar
biz güveniyoruz, paşamızı arkadaş gibi seviyorlar güvenimiz tam teşşekkür ederim

aygün
11-02-2011, 22:50
Bu sayfaya ilk kez uğradım ve çok etkilendim.
Sevgili Tubay, geçmiş olsun. Ne denebilir ki, sözün bittiği yer. Allah bir daha böyle acı yaşatmasın. Ne güzel bir yüreğiniz var. Bu güzel yürek umarım hep mutlu kalır.

Ve sevgili fahriye07,
Kedileriniz ve kuşunuzun bu harika dostluğunun ben sizin güzel yüreğinizden kaynaklandığına inanıyorum.
Onlara sevgiyi de dostluğu da öğreten siz olmalısınız, yüreğinizin yansımaları gibi geliyor çünkü başka açıklaması yok.
Onlarla mutluluğunuz daim olsun. Sevgilerle...

Sonuçta hayvan deyip geçmemek gerek. Onlar sevgiyi de her duyguyu da bizden daha iyi sezinliyorlar ve insanların onlardan öğreneceği çok şey var.

Tubay
14-02-2011, 12:33
Teşekkürler Aygün.Bence herkes evinde mutlaka bir hayvan beslemeli.Onların pozitif enerjileri etrafa yansıyor

fahriye07
15-02-2011, 04:16
çok teşekkür ederim bu güzel sözleriniz için ... Bütün hayvan besleyenlerin yürekleri aynı şekilde dostluk, sevecen ,merhamet dolu.

Güzin Çakar
15-02-2011, 09:53
Bir zamanlar şöyle bir söz duymuştum;Allah,bütün insanlara değil yalnız sevdiklerine bir hediye vermiş 'Hayvan Sevgisi'.
Bu hediyeyi almayanlar neler kaçırdıklarının farkında bile değiller...

Sûz-i Dilârâ
15-02-2011, 14:46
Tubaycım, başın sağolsun çok üzüldüm. Duygularını, üzüntünü tam olarak hissedebiliyorum daha önce benim kediciğimin başına böyle bir şey geldi ben de okul dönüşü yolda ölü bedenciğiyle karşılaştım. Haftalarca neler çektiğimi, aklıma geldikçe içimin nasıl yandığını anlatamam.

Şimdi de yine sokaktan eve aldığım üç kediciğim var birini büyüttüm bir de rahat edeceği yer buldum kaldı iki tane :) Biri daha yavru ve caniler hayvanın kuyruğunu kesmişler. Muhtemelen ailelerinin terbiye etmediği sorumsuz veletler yapmıştır. Diğerini de çöplük kenarında buldum o da yavruydu bulduğumda şimdi kocaman oldu. Dişleri hassasmış o yüzden özel besliyorum yumuşak besin ve sıvı şeylerle.

Arkadaşımız ne güzel yazmış, hayvan sevgisi gerçekten de Allah'ın sevdiklerine bir ihsanı. Ama biz de o sevgiye seçilerek lâyık olmadık, merhamet, empati, fedakârlık, sevgi bunlar gerçekten de kişinin çabasıyla sonradan da kazanılabilecek duygular. Yani demem o ki Allah bizi seviyorsa eğer biz de bu sevgiyi kazanmak için çok çabalıyoruz.

Gecenin ayazında millet sıcacık evinde otururken biz sokaklarda aç hayvancık var mı diye devriye geziyoruz. Kasaplarda acaba sokak hayvanlarına verilebilecek atık et, kemik var mı diye sokak sokak dolaşıyoruz, bu uğurda madden ve manen fedakârlık yapıyoruz. Evimize aldığımız hayvanların çişiyle, dağıttığı, parçaladığı eşyalarımızla uğraşıyoruz. Herkesin burun kıvırdığı midesini bulandıran işlere gözümüzü kırpmadan dalıyoruz.

Ama bütün bunları yaparken o masumların bize attıkları tek bir bakış, bizi gördükleri zaman koşarak gelmeleri, bize şımarmaları, bütün yorgunluklarımızı unutturuyor sanırım bu da bizim dünyadaki ödülümüz. :))

O yüzden de durmak yok yola devam... :))) Kim ne derse desin, hayvanseverlerle istedikleri kadar alay etsinler, aşağılasınlar; doğru yapan doğru davranan bizleriz.

güzel İzmirim
16-02-2011, 00:45
Merhabalar;
Sayın Suz-i Dilara
Sözlerinizin her cümlesine katılıyor, size ve diğer arkadaşlara saygı ve sevgilerimi sunuyorum
ta yüreğimden hissederek.

Güzin Çakar
21-02-2011, 18:32
Merhaba güzel İzmirim, fotoğrafını gönderdiğiniz ufaklığın sağlığı nasıl gidiyor ? Sormak istedim. Sevgiler

güzel İzmirim
22-02-2011, 22:26
Sayın gçakar merhabalar;
İsmi Tekir, bir yaşında delikanlı. Sahipsiz annenin beş yavrusundan biri. Balkona yavrulamış,
annenin sütü yetmedi. Biz takviye yapana kadar meme kavgasında gözleri maalesef gitmiş.
Anne yavrular büyüyünce taşıdı, Tekir' i sakladım. Görme yetisi olmayınca duyma yetisi
müthiş gelişti. Hayvanların kulakları sesleri çok iyi algılar ama Tekir sanki kulaklarıyla
görüyor. Örümceği bile takip ettiğini gördüm. Çokta akıllı, ailece çok seviyoruz hayvanları,
ama Tekir' in yeri ayrı. Sayın gçakar ilginize çok teşekkür ederim, dün akşamdan beri altı,
yedi kez mesaj yazdım ama görünmedi mesaj. İnşallah bu defa başarırım. Sevgi paylaştıkça
artar, her şey gönlünüzce olsun. SEVGİLER SAYGILAR...

Güzin Çakar
28-02-2011, 09:49
Sevgi dolu güzel İzmirim , Tekir'in fotoğrafını gördüğümde çok üzülmüştüm.Şimdi çok şanslı olduğunu düşünüyorum.Oğlunuzun gözleri meme kavgasında olmamıştır.Kedi yavrularının gözlerinde enfeksiyon sonrasında göz kaybı sık karşılaşılan bir durum , ama anneleri müdahale etmemize her zaman izin vermiyorlar.Oğlunuz sizinle gayet mutlu yaşayacaktır.Ya siz olmasaydınız ! Siz bir meleksiniz. İyi ki varsınız.İzmir'deki sıcacık yuvanıza tüm kalbimle sevgilerimi yolluyorum...

Sûz-i Dilârâ
28-02-2011, 21:48
Sevgili güzel İzmirim, Allah sizden razı olsun. Onun kulağı, gözü olmasa bile siz varsınız ya, yavrucuk çok şanslı, darısı diğer sokakta yaşayan hayvancıkların başına, inşallah onlar da sizin gibi meleklere rastlarlar. İlk fotoda ne olduğunu tam anlayamamıştım ama ikincisinde içim parçalandı, iyi ki yanında siz varsınız.

Van gölü dolusu sevgilerimi, selamlarımı yolluyorum size:)

Tubay
03-03-2011, 17:54
Sevgili Süz-i Dilara paylaşımın için teşekkürler.Umarım hayvan sevgisi bulaşıcı birşeydir.Ben memnuniyetle bulaştırıyorum etrafıma :)

Doğayla Barış
03-03-2011, 23:19
Muhabbet kuşuyla kedilerin dostluğu inanılmaz güzel. Kedi hikayelerini okurken çok duygusallaştım, benim de hüzünlü anılarım var.

güzel İzmirim
05-03-2011, 04:57
Merhaba arkadaşlar;
Sayın Suz-i Dilara, sayın gçakar merhabalar;
Tekir' in hikayesini sayın Tubay ve sayın Suz-i Dilara'nın yazılarını okuyunca paylaştım.
Daha önce duygu sömürüsü olucak gibi gelmişti bana. Güzel sözlerinize hayvan sever olarak
teşekkür ediyorum. Siz olsanız aynı şeyi yapardınız, adım gibi eminim daha fazlasını
yapmaya çalışırdınız.
"Yaratılanı severim Yaradan' dan ötürü" der YUNUS EMRE. Sözün özü.
İyi ki sizler varsınız, iyi ki sevgi var, iyi ki AĞAÇLAR.NET var.
SEVGİLER SAYGILAR.....

güzel İzmirim
07-03-2011, 04:15
Merhaba arkadaşlar;
Nerelerdesiniz ? Hava çok soğuyacakmış, bizimkilerin keyfi yerinde. Yedikleri önlerinde,
yemedikleri arkalarında, sıcacık evlerde mır mır şekerleme yapıyorlar. Sokaktaki garipler,
kimsesiz biçareler, sahipsiz hayvanlar ne yaparlar ne ederler. Gerçi barınaktaktakilerinde hiç
bir farkı yokya.. Ne yerler ne içerler, üşümekten hasta olurlar...Hep düşünüp üzülüyorum.
Keşke bir şeyler yapabilsem...keşke... SEVGİLER' LE

doga-dostu
11-03-2011, 19:19
5 aylık oldu kocaman. ilk geldiği zamanlar cılız küçücük bişiydi şimdi koccaman oldu

bizim sayemizde. :))
ayda bir yıkayıp tırnaklarının fazla uzamamasını için beyaz yerlerini kesip törpülüyoruz.
günde 2 defaoynuyorum 3 defa seviyorum kucağıma alıp o yetiyor.
6 saat yalnız kalıyor ama bana kalırsa çok mutlu
arada şimarıklık yapıyor.mamasını beğenmediğide.ama biz onu çok seviyoruz.
eskiden sadece evdeki kediydi şimdi de bir bireyi ailemizin :)

güzel İzmirim
11-03-2011, 21:29
Sayın doğa-dostu merhabalar, yumak çok şirin çok güzel.Maşallah diyerek kocaman nazar
boncuklu öpüyorum onu. Hayvanları çok seviyorum, onlarsız hayat tatsız tuzsuz olurdu
herhalde.Size kızınızla mutlu, sağlıklı ömür diliyorum. Sevgilerimle..

agozce
11-03-2011, 23:55
Ne güzel bir haber. Seni kutlarım.

Ama...yıkamak kediler için çok zararlı. Onların derilerinde koruyucu bir madde varmış. Yıkayınca o madde gidiyor. Çok çabuk hastalanıyorlar. Zaten evdeki bir kediyi yıkamaya gerek yok. Onlar kendisini fazlası ile tmizliyor. Dillerinde-tükrüklerinde antiseptik bir madde var. Kendilerini dezenfekte ediyorlar.

Uzun ömürlü olmasını istiyorsan doğalarına aykırı davranma. Zaten suyu hiç sevmezler.

Tubay
12-03-2011, 15:42
Güzel İzmirlim,sizi anlıyorum, bizlerde kendi çapımızda bu soğuk havalarda sokak hayvanlarına yardım etmeye çalışıyoruz.Kuytu köşelere karton koliler,içine eski bataniye vs. koyup önlerine yemek artıklarını bırakıyoruz.Çevremize, elimizden geldiğince bu tarz uygulamalar yapmaları için duyurular yapıyoruz.

kasabalı
12-03-2011, 19:57
Merhaba arkadaşlar;
İnsanları anlayamıyorum sokakta kedi beslediğimiz için komşular ile tartışıyoruz kimsede hayvan sevgisi kalmamış.

güzel İzmirim
13-03-2011, 00:23
Sevgili Dostlar Merhabalar;
Bizim buralarda etinden, sütünden, tüyünden yararlanılmayan hayvan besleyen bir elin
parmaklarını geçmez. Evin içinde kedi köpek besleyenin evine gitmez, küçük görür dedi
kodusunu yaparlar. Şimdi oturduğum sitede sekiz yıldır neler yaşadım, neler gördüm
ne hakaretler duydum bilemezsiniz. Kapıma kaçkere zabıta- polis dayandı. Kedi fobisi
olan iki kat üstte oturan, kedi yavrusunun balkonda güneşlenmek için yattığını görüp
kaç defa şikayet etti. Kapımı yıllarca bir iki komşu dışında açan olmadı. Aynı katta, altı
daire komşudan sadece biri geldi o' nununla yıllardır çok iyi komşuyum.
Sayın kasabalı, insanlar insan bile istemez oldu evlerine. Misafirliğe bile iki gün önceden
telefon edip randevu alıp gider olduk, değilki temelli kalıcak hayvanın tüyü mamasıyla
uğraşmak. Neyse biz yolumuza, hayatımıza devam edelim. Biz insanlarıda, hayvanlarıda,
bitkileride çok seviyoruz. Bu dünya hepimizin, paylaşmamız gerektiğine inanıyorum.
Hiç kimsenin dediği değil, kendi düşüncem önemlidir. SEVGİLER SAYGILAR....

doga-dostu
13-03-2011, 09:25
ama yıkamazsam uzun süre gri oluyor beyaz kedi başka renk olsa neyse.ayda 1 yıkıyoruz zaten

Sûz-i Dilârâ
13-03-2011, 14:22
Biz de geçenlerde bir komşumla çok kötü tartıştık, daha doğrusu ben onunla değil de o benle. Ağzına geleni saydı, bir insan olarak onun adına çok utandım, boğazıma bir yumruk tıkandı ama kendime değil onun haline üzüldüğümden. Bana ne tehditler savurdu bahçede köpeğe ve yeni doğmuş iki yavrusuna bakıyorum diye. Sanki kendisine sırtında taşıtıyorum veya taş atıyor kolu yoruluyor. Allah'tan diğer komşularımın hepsi bana destek çıkıyor, evlerinde ne kadar atık ekmek, tavuk, et, kemik oluyor atmıyorlar biriktirip bana veriyorlar (eskiden böyle yapmazlardı, zamanla anlata anlata, bir de çocuklarını kendi çocuğum gibi seviyorum, gönüllerini fethettim :)) sokak köpeklerine, kuşlara bir sürü yemek çıkıyor.

Onlara canlılar arasında ayrım yapmamayı, hepimizin can taşıdığını, gücü olanın olmayana yardım etmesi gerektiğini, Peygamberimizin komşusu açken tok yatanın bizden değil dediğini, burda komşudan kastedilenin sadece insan olmadığını çevremizde bizimle birlikte yaşayan bütün canlıların buna dahil olduğunu anlatıyorum.

Çöplüklerde bir deri bir kemik kalmış zavallı köpekler yemek ararken bizim evlerimizde tıka basa yemek yeme hakkımızın olmadığını yemeğin artığını olsun onlarla paylaşmamız gerektiğini söylüyorum. Ve en sonunda da "Merhamet etmeyene merhamet edilmez" diyorum burdaki merhametin de kuru kuruya bir hissiyat değil insanı harekete geçiren, bir şeyler yaptırabilen merhamet olduğundan bahsediyorum. Böyle böyle 3 yıldır anlat anlat bu aşamalara geldim.

Televizyonlarda bazı "show" ve dinî içerikli programlar da bu anlattıklarımı destekleyince bir oh çekip derin nefes alıyorum. En azından insanlarda hayvanlara karşı farkındalık sağlanıyor ve destek olmasalar bile en azından köstek olmuyorlar, bir şeyler yapmaya çalışanları huzursuz etmiyorlar.

Benim komşularım da bize oturmaya gelmiyorlar, ama küçük bebekleri olduğu için kedi tüyünden çekindiklerinden yoksa gelecekler. Ben onlara gidiyorum, arada bir fikirleri tazelemek gerekiyor :)

Anlayacağınız ben de çok çektim hâlâ da çekiyorum, ama olsun diyorum, bir kişi bile kazansam kârdır. Eşim eskiden çok karşı çıkardı sonra beslediğim yavru köpeklerin yanına götürdüm bir gün, o gün bu gün kasaplardan kendi eliyle atık et, kemik satın alır :) Kedicikler bizi sabahın dördünde uyandırmasa, arada internet kablosunu çekiştirip bağlantıyı koparmasalar evdeki varlıklarından hiç rahatsız değil :)

İçim çok dolu, yaz yaz bitmez böyle olunca konu bütünlüğü de olmuyor, dağınık yazıyorum kusura bakmayın ama ne yapayım. :(

Sûz-i Dilârâ
13-03-2011, 14:31
Tekir' in hikayesini sayın Tubay ve sayın Suz-i Dilara'nın yazılarını okuyunca paylaştım.
Daha önce duygu sömürüsü olucak gibi gelmişti bana.

Lütfen duygu sömürüsü gibi düşünmeyin, çekinmeden yazın, fotoğrafları paylaşın, burda paylaşılan her hikâye belki bir kalbi harekete geçirir.

Biz de onun için rastladığımız, iyileştirdiğimiz, baktığımız bütün hayvancıkların hikâyelerini burda paylaşıyoruz. :))


O kadar anlattıktan sonra sizi bizimkilerle tanıştırayım, siyah beyaz yavru olan köpek; Tokmak, kahverengi olanı Tosun, kedilerden siyah olanı Didem Hacer, büyük beyaz olanı Üçgen, anne köpeğin adı da Tin Tin :))

agozce
13-03-2011, 19:28
Yılda bir kez bile fazla. O kendisini temizler, merak etme.

Tubay
25-03-2011, 10:12
Bu şirinleri kim sevmez anlıyamıyorum.Anlamakta istemiyorum zaten.Anlamadığım için sanırım baskılarımı sürdürmeye, inatla apartman bahçesini doldurmaya devam ediyorum :)

malbman
25-03-2011, 10:55
Sevgili dostlar, sizi hala daha anlamamakta ısrar eden sözde insanlara şu videoyu (http://webtv.hurriyet.com.tr/2/14905/17362401/1/dunya-bu-dostlugu-konusuyor.aspx) bir kaç kez izlemelerini tavsiye edin. Belki insanlıklarından bir parça da olsa utanırlar.

Güzin Çakar
25-03-2011, 20:47
Sayın malbman, siz o sözde insanların bu video'ya bizim gözümüzle bakıp, insanlığından utanabileceklerine gerçekten inanıyormusunuz? Kendinden başka canlıyı düşünmeyenlerin diğer insanları da,hatta kendi çocuklarını bile sevdiklerinden emin değilim.

malbman
25-03-2011, 21:14
Ne bileyim. Bir umut işte demiştim. Hani içlerinde insanlığın zerresi de olsa kalmış olan varsa, belki bir göz atmayı düşünür umuduydu benimki. Ama sanırım siz haklısınız sayın gçakar.

Güzin Çakar
26-03-2011, 22:18
Yeni üye olsam da Ağaçlar.net, bitkilerle ilgili sık sık uğradığım bir siteydi. Sizleri üye olduktan sonra buldum.Tek tek isim yazamayacağım ama, bu üç sayfadaki kalpleri sevgi ve merhamet dolu üyeleri,sizleri çok sevdim.Burada sizlerle olmak için,ben bu siteye bir değil, bin kez üye olurum. Hepinize yüreğiniz kadar sıcacık sevgilerimi yolluyorum.

İnci Akalp
02-04-2011, 17:43
Sevgili Arkadaşlar,

Hayvanları ve bitkileri seven insanlarla birarada olmak ne güzel bir duygu.. Hepinizi candan selamlıyorum. Benim Boncuk ve Bobi'nin dostlukları da görülmeye değer.Paylaşmak istedim.

çok sevgiler

fahriye07
04-04-2011, 07:03
Maşallah insanlığa en büyük dersi onlar gösteriyor merhametsiz ,anlayışsız ,geçimsiz,insanlara çok güzel bir örnek .Bence sizin sevecen davranışınız bu dostluğu ortaya çıkarmış sizi kutlarım.

İnci Akalp
04-04-2011, 19:00
Maşallah insanlığa en büyük dersi onlar gösteriyor merhametsiz ,anlayışsız ,geçimsiz,insanlara çok güzel bir örnek .Bence sizin sevecen davranışınız bu dostluğu ortaya çıkarmış sizi kutlarım.

Sanırım cevabınız benim gönderdiğim resimler için.. çok teşekkür ederim..

macuroğlu
11-04-2011, 20:12
bizim bahçenin maskotu boncuk dün gece üç yavrusu oldu ama sabaha karşı yavrulardan birini yimiş :( ama çok şekerler

malbman
11-04-2011, 20:43
Kedi yavrusunu yemez diye biliyorum ben. Yanlışlık olmasın?

Beymen
11-04-2011, 20:55
Hiç bir dişi canlı yavrusunu yemez..bazı ölü yavruların çok nadir olarak yenildiği görülmüştür..sizin yavru kedi yaa ölü doğmuş **** başka bir erkek kedi tarafından öldürlmüş ki erkek kedilerin yavru kedileri boğduğu nu duymuştum.. sizin anne kedide çok acıktığı için ölü yavrusunu yemiş olabilir..kedinizi aç bırakmayınız..)

bernacyhn
11-04-2011, 21:54
Doğanın güçsüzlüğü güce çevirme yöntemi. Bu olay karıncalarda da aynıdır. Anne karınca gelecek yavrular için güç toplamak adına aç kaldığı zamanlarda kendi yumurtalarını yer. Umarım anne kediniz ve yavruları sağlıklı ve uzun ömürlü olurlar.

macuroğlu
11-04-2011, 22:16
yok hayır aç bırakmadık yavru il 5 dakiika canlı idi

elek
11-04-2011, 22:26
Ben kedilerin güçsüz, yaşamayacak yavrularını yediklerini biliyorum.Biraz kötü bir benzetme olacak belki ama "çöpe gitmesin" diye düşünürlermiş gibi..

Yavruları sürekli gözlemleyin, içsinler diye sakın yağlı süt vermeyin. Özellikle gözlerinde çapaklanma oluşuyor mu dikkat edin, anneleri temizler genelde ama durmuyorsa veterinerden ilaç ya da veterinere ulaşamazsanız soğutulmuş çaya batırdığınız pamukla temizleyin. Bir de o kutunun içine eski kazak battaniye filan koysanız daha iyi olacak, havalar hala soğuk..

doga-dostu
05-05-2011, 14:59
teşekkür ederim yıkamamaya gayret ediyorum ama bakkondaki çiçekler sayesinnde patileri simsiyah oluyor...
:)

lale607
05-05-2011, 18:07
çok tatlıymış. bende kedileri çok seviyorum, beslemekte istiyorum ama 5 yaşında ikiz çocuklarım var. onların peşinde koşturmaktan kediye sıra gelmiyor. inşallah ileride olur.

cartel
12-05-2011, 23:30
Daha sekiz haftalıken maşalahsı var. Şuan 3 kıloyu aşkın.
Çok akıllıdır.. ne zaman çağrırsam yanıma gelir koşa koşa. :D

athena -asena
25-05-2011, 21:56
buda benim van kedisi yeni yavrusuyla beraber . yavrunun daha ismini de koymadık annesi fındık tı yavrusunun da ismini yakın biz zaman da koyarız.

Aradan geçen dokuz ay sonra bizim van kedisi tekrar doğurdu bu sefer 3 tane, geçen seneki yavrusu da doğurdu bu sene yavrulardan bahçede bitkilerim sağ kalırlarsa çok iyi.

Tubay
17-06-2011, 15:22
Bunlar çok güzeller.Hepsine sizmi bakıyorsunuz ?

athena -asena
21-06-2011, 23:09
Bunlar çok güzeller.Hepsine sizmi bakıyorsunuz ?

Evet ben bakıyorum geçen sene annelerini bırakamadım bu sene 4 yavru daha oldu bahçedeki bitkilerede çok zarar veriyorlar ama çok sevimliler.

Cumhur Tonba
21-06-2011, 23:24
Çok harika ve çok çok sevimliler.

Satı Uğurtan
21-06-2011, 23:38
Evet ben bakıyorum geçen sene annelerini bırakamadım bu sene 4 yavru daha oldu bahçedeki bitkilerede çok zarar veriyorlar ama çok sevimliler.
Çok güzeller, bayıldım dünya tatlısı bunlar ya:)

athena -asena
21-06-2011, 23:42
Çok harika ve çok çok sevimliler.


Teşekkürler.

athena -asena
21-06-2011, 23:43
Çok güzeller, bayıldım dünya tatlısı bunlar ya:)

Teşekkürler.

ahmetihsan
03-07-2011, 19:55
Merhabalar; bende kedileri çooooook seviyorum. Daha önce aynı sayın doğa dostununkinin aynısı bir erkek kedim vardı. :( Evde besliyordum. Kimliği vardı. Tüm kontrolleri yapılıyordu. Fakaaaaaat mart ayı geldiğinde dışarı çıkmak için deli oluyordu.Sokak kapısının başından ayrılmıyordu. Miyavlamasına dayanamadım çıkardım dışarıya. İki gün sonra eve yanında beyaz bir dişi kediyle gelmez mi!! :))))) onuda aldım eve. Tuvaletin birini ona tahsis ettim. Tuvaleti gelince gidiyor tuvaletini yapıyordu. :) Dışarıya alıştılar tekrar saldım. Bir daha dönmedi!!! :(((((( Bende sadece kimliği kaldı. Birisinin aldığını duydum.Araştırdım bulamadım :(((( Aslında boyunluğunda telefon numarası falan vardı!!. İnşallah alan kişi iyi bakıyordur.. Tekrar bir kedi alamadım o zamanlar küçük kızım için iyi olmayacağını söylediler.. Hala kedi hasretim devam ediyor. Sizlerle paylaşmak istedim. :)

ahmetihsan
03-07-2011, 19:59
çok tatlıymış. bende kedileri çok seviyorum, beslemekte istiyorum ama 5 yaşında ikiz çocuklarım var. onların peşinde koşturmaktan kediye sıra gelmiyor. inşallah ileride olur.

Sayın Lale607 , çocuklar ergenlik çağına gelinceye kadar eve kedi almayınız. Duyduğuma göre bilhassa kız çocuklarının gelecek yaşamları için tehlike arzediyormuş. Kısırlık yaptığını duymuştum. Bende o yüzden kedi alamıyorum eve. Dışarda gördüğüm her kediye ilgi gösteririm. Benide severler :)))

merkürvenüs
03-07-2011, 23:15
Sn. Ahmetihsan eminmisiniz ben veterinerlerden asla böyle birşey duymadım? kulaktan dolma birşey olmasın? kızı olan birçok arkadaşımın kedisi var ve veterinere götürülüyor ama hehangi bir veterinerden böyle bir uyarı olduğunu hiç duymadım. Bunlar insanları hayvanlardan soğutmak için söylenmiş sözler gibime geliyor!!!!!!

merkürvenüs
03-07-2011, 23:23
Ayrıca bilmelisiniz ki eve alınan kedileri 7-8 aylık olduktan sonra biyolojik yapıları gereği çiftleşme isteklerinden dolayı evde tutmak çok zor ve kısırlaştırılmaları gerekiyor. Sokak kedileriyle oldukça çok uğraşan ve evimde enaz 20-25 kediyi sağlık durumlarından dolayı misafir eden ve 10 dan fazla sokak kedisini kısırlaştıran biri olarak ev kedilerinin o şekilde sokağa bırakılmasına çok üzülüyorum ve yaşama şansları gerçekten çok düşük oluyor, umarım sizin kediniz şartlara uyum sağlayabilmiştir.

ahmetihsan
04-07-2011, 12:10
Sn. Ahmetihsan eminmisiniz ben veterinerlerden asla böyle birşey duymadım? kulaktan dolma birşey olmasın? kızı olan birçok arkadaşımın kedisi var ve veterinere götürülüyor ama hehangi bir veterinerden böyle bir uyarı olduğunu hiç duymadım. Bunlar insanları hayvanlardan soğutmak için söylenmiş sözler gibime geliyor!!!!!!

Sn merkürvenüs; belirttiğim gibi sadece bir duyum benim söylediğim, bilimsel olarak uzmanlardan bilgi almak gerekir ******. Her türlü riskine rağmen yine çoooook seviyorum kedileri. Yanlız tüyleri vücuda girerek kist oluşturduğu bir gerçek. Bakımlarının iyi yapılması gerekir. Herşeye rağmen gerçek kedi severler asla hayvanlardan soğumaz . Siz üzülmeyin!!. Teşekkürler.

ahmetihsan
04-07-2011, 12:16
Ayrıca bilmelisiniz ki eve alınan kedileri 7-8 aylık olduktan sonra biyolojik yapıları gereği çiftleşme isteklerinden dolayı evde tutmak çok zor ve kısırlaştırılmaları gerekiyor. Sokak kedileriyle oldukça çok uğraşan ve evimde enaz 20-25 kediyi sağlık durumlarından dolayı misafir eden ve 10 dan fazla sokak kedisini kısırlaştıran biri olarak ev kedilerinin o şekilde sokağa bırakılmasına çok üzülüyorum ve yaşama şansları gerçekten çok düşük oluyor, umarım sizin kediniz şartlara uyum sağlayabilmiştir.

Sn merkürvenüs; haklısınız bende evde tutamadığım için dışarı çıkmasına izin vermiştim. Ama eminim yine bir kişi evinde bakıyordur. İzini bulamadım. Ben hayvanların kısırlaştırılmasından yana değilim. Bir canlının uzvunun çalışamaz hale getirilmesi bana mantıklı gelmiyor. Tüm ihtiyaçları karşılandığında kısırlaştırmak gerekmez diye düşünüyorum. Üremelerine engel olmak onların haklarını gasp etmek değil mi sizce?? Yorumlarınız için teşekkürler.

ahmetihsan
04-07-2011, 12:19
teşekkür ederim yıkamamaya gayret ediyorum ama bakkondaki çiçekler sayesinnde patileri simsiyah oluyor...
:)

Sn doga-dostu; kedinizin cinsi sanırım Ankara Kedisi değil mi?? Lütfen kedinizin cinsini belirtirmisiniz?

lale607
05-07-2011, 20:35
Sayın Lale607 , çocuklar ergenlik çağına gelinceye kadar eve kedi almayınız. Duyduğuma göre bilhassa kız çocuklarının gelecek yaşamları için tehlike arzediyormuş. Kısırlık yaptığını duymuştum. Bende o yüzden kedi alamıyorum eve. Dışarda gördüğüm her kediye ilgi gösteririm. Benide severler :)))


sn ahmetihsan ben çocukluğumda hedilerle çok haşır neşir oldum ve hiçbir sorun yaşamadım. Kediler aşıları ve parazit tedavileri yapılmadığı zaman sağlık için gerçekten zararlı olabiliyorlar. Bizimde şimdi bir kedimiz var, ismi "paşa" çooooook tatlı. O benim üçüncü oğlum oldu. Henüz 2 aylık ama ayına göre çok iyi gelişmiş. Yakın zamanda foruma resmini yüklemeyi düşünüyorum.

lale607
05-07-2011, 21:02
sn athena-asena, kedilerinize bayıldım özellikle siyah olanı çok güzel. Bizim kedimiz henüz çok küçük inşallah ileride onunda böyle sevimli yavruları olur.

merkürvenüs
05-07-2011, 23:22
Sn.lale607 size katılıyorum tüm aşıları yapılmış ve bakımı sağlanan kedilerin insan sağlığına zararlı olduğuna inanmıyorum; ki böyle birşey olsa veteriner hekimim beni uyarırdı.Evde beslenen kedilerin ister istemez yıllık aşıları ve iç parazit-dış parazit aşıları yapılıyor. Bu nedenle bence hastalık bakımından çekinecek herhangi bir durum yok...

merkürvenüs
05-07-2011, 23:30
:)))))))))))))))

ahmetihsan
06-07-2011, 01:22
sn ahmetihsan ben çocukluğumda hedilerle çok haşır neşir oldum ve hiçbir sorun yaşamadım. Kediler aşıları ve parazit tedavileri yapılmadığı zaman sağlık için gerçekten zararlı olabiliyorlar. Bizimde şimdi bir kedimiz var, ismi "paşa" çooooook tatlı. O benim üçüncü oğlum oldu. Henüz 2 aylık ama ayına göre çok iyi gelişmiş. Yakın zamanda foruma resmini yüklemeyi düşünüyorum.

Sayın Lale607; ne güzel sevindim bu duruma.Umarım bizlerde sorun yaşamayız.Evet bende tüm sağlık kontrollerini yaptırıyordum. Kimliğine de işleniyordu veteriner tarafından. Sizin "Paşa"yı görmek isteriz..İnşaallah bir an önce resmini yüklersiniz. İnternetten bir sürü kedi kısa filmlerini izliyorum ve çok mutlu oluyorum. Tabiiki bizzat beslemek beni daha çok mutlu eder.. Sokaklarda gördüğüm her kediyle konuşurum :)))))

ahmetihsan
06-07-2011, 01:29
Ayrıca birşey eklemek isterim ki nedeni anlayamadım! ve bu 4 veya beşinci karşılaşmam erkek kedisi olan beyler nedense erkek kedilerini kısırlaştırmıyorlar! Konuyu insan sağlığı ve hayvan sağlığı açısından anlatıyorsunuz dişi ise kısırlaştırma açısından problem yok ama erkek kedi ise şiddetle karşı çıkıyorlar ve öne sürdükleri bahane ise hayvan doğasını yaşamalı!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!:))))))))))) ))))))))))

Sayın Merkürvenüs; :)))))))). Benim yorumumda cinsiyet ayırımı yok dikkat ederseniz!!! Tüm cinsler için geçerli benimsemediğim kısırlaştırma işlemi!!! Tüm cinsler doğasını yaşamalı bence de, ama tüm cinsler :) Kedimin gittiğine çok çok üzüldüm fakat doğasını yaşadığını düşünerek rahatlıyorum...

lale607
06-07-2011, 09:43
ben kedimi kısırlaştırmayı düşünmüyorum. Gerçekten çok özel bir kedi ve cinsinin tüm özelliklerini taşıyor. Eylül ayında paşa ya kendi cinsinden bir eş almayıda düşünüyoruz. sn ahmetihsan aşısı olmayan kediler özellikle hamile bayanlar için çok tehlikeli olabiliyor. aşılı bir kediden zarar gelmaz ama iyi yıkanmayan yeşillikler ve çiğköfte kiste ve başka sorunlara aşılı kediden daha çok yol açıyor. kedinizin gitmesine çok üzüldüm umarım en kısa zaman da evcimen bir kedi sahibi olursunuz:))

merkürvenüs
06-07-2011, 10:22
Aslında tartışmak ve yargılamak gibi bir niyetim yok arkadaşlar ama bu ara sokak kedilerinin çok doğurduğu aylar ve sokak kedilerine baktığımız için sürekli yavru atıyorlar. Üstelik annesinden ayrı yaşayamayacak kadar küçükleri atıyorlar. Son bir ay içinde 6-7 kedi yavrusu atıldı ve biri ölmek üzereydi eve aldım neyse ona çözüm buldum ama dün yeni tüylenmiş ayakları üzerinde duramayacak kadar minik bir tane daha attılar.Bu beni çok üzüyor. Kırdımsa üzgünüm:((((((

ahmetihsan
06-07-2011, 13:14
Aslında tartışmak ve yargılamak gibi bir niyetim yok arkadaşlar ama bu ara sokak kedilerinin çok doğurduğu aylar ve sokak kedilerine baktığımız için sürekli yavru atıyorlar. Üstelik annesinden ayrı yaşayamayacak kadar küçükleri atıyorlar. Son bir ay içinde 6-7 kedi yavrusu atıldı ve biri ölmek üzereydi eve aldım neyse ona çözüm buldum ama dün yeni tüylenmiş ayakları üzerinde duramayacak kadar minik bir tane daha attılar.Bu beni çok üzüyor. Kırdımsa üzgünüm:((((((
Sayın merkürvenüs; hayır hayır asla kırılmadım. Bilakis bilgi ve yorum paylaşımından son derece memnunum. Ben kedi aşığıyım. Şu an mevcut şartlarımda evimde besleme ve bakım işlerini yapamıyorum. Ama sokakta ihtiyaç ve yardım duyan bir kediye gerekeni yapıyorum. Siz üzülmeyin sayın merkürvenüs. Yaptığınız kedi yardımlarından dolayı sizi kutluyor ve her zaman devamını diliyorum. Kolay gelsin, başarılar.

ahmetihsan
06-07-2011, 13:18
ben kedimi kısırlaştırmayı düşünmüyorum. Gerçekten çok özel bir kedi ve cinsinin tüm özelliklerini taşıyor. Eylül ayında paşa ya kendi cinsinden bir eş almayıda düşünüyoruz. sn ahmetihsan aşısı olmayan kediler özellikle hamile bayanlar için çok tehlikeli olabiliyor. aşılı bir kediden zarar gelmaz ama iyi yıkanmayan yeşillikler ve çiğköfte kiste ve başka sorunlara aşılı kediden daha çok yol açıyor. kedinizin gitmesine çok üzüldüm umarım en kısa zaman da evcimen bir kedi sahibi olursunuz:))

Merhaba Sayın Lale607; kedinizin cinsi Ankara kedisi mi? Kedinizi kısırlaştırmadığınız için teşekkürler. Evet size katılıyorum bu şekildeki kediler asla zararlı olmazlar. Verdiğiniz bilgiler için teşekkür ediyorum. Sizin kedilerin yavrularından belki bir evcimen kedi sahibi olabilirim :)) Teşekkürler.
Kedinizin resimlerini ekleyebilirseniz çok memnun olacağım.

lale607
06-07-2011, 17:22
Aslında tartışmak ve yargılamak gibi bir niyetim yok arkadaşlar ama bu ara sokak kedilerinin çok doğurduğu aylar ve sokak kedilerine baktığımız için sürekli yavru atıyorlar. Üstelik annesinden ayrı yaşayamayacak kadar küçükleri atıyorlar. Son bir ay içinde 6-7 kedi yavrusu atıldı ve biri ölmek üzereydi eve aldım neyse ona çözüm buldum ama dün yeni tüylenmiş ayakları üzerinde duramayacak kadar minik bir tane daha attılar.Bu beni çok üzüyor. Kırdımsa üzgünüm:((((((


sn merkürvenüs ne demek istediğinizi anladım ve size hak veriyorum. Ben daha önce 3 defa sokaktan yavru alıp büyüttüm( 2 tanesi erkek olduğu için kaçtılar sonunda, dişi olanıda bir kazada kaybettik). bu defa kedi beslemeye karar verdiğimde cins bir kedi beslemek istedim.

lale607
06-07-2011, 17:28
Merhaba Sayın Lale607; kedinizin cinsi Ankara kedisi mi? Kedinizi kısırlaştırmadığınız için teşekkürler. Evet size katılıyorum bu şekildeki kediler asla zararlı olmazlar. Verdiğiniz bilgiler için teşekkür ediyorum. Sizin kedilerin yavrularından belki bir evcimen kedi sahibi olabilirim :)) Teşekkürler.
Kedinizin resimlerini ekleyebilirseniz çok memnun olacağım.

sn ahmetihsan, kedimin cinsi british shorthair. rengi blue, 2 aylık, çok tatlı. en kısa zamanda resimlerini eklemeyi düşünüyorum. Kendisine çikolata rengi **** lilac renklerde bir eş düşünüyorum. inşallah seneye yavrularımız olduğunda sizide evcimen bir kedi sahibi yaparız:) şimdi resim çekmeye gidiyorum;)

ahmetihsan
11-07-2011, 00:01
sn ahmetihsan, kedimin cinsi british shorthair. rengi blue, 2 aylık, çok tatlı. en kısa zamanda resimlerini eklemeyi düşünüyorum. Kendisine çikolata rengi **** lilac renklerde bir eş düşünüyorum. inşallah seneye yavrularımız olduğunda sizide evcimen bir kedi sahibi yaparız:) şimdi resim çekmeye gidiyorum;)

Sn Lale607; sabırsızlıkla kedinizin resimlerini görmeyi bekliyorum. İnşallah diyorum niye olmasın!!!! Evcimen kediler daha çok tercihim olur.. Teşekkürler.

Ömer Durmaz
11-07-2011, 07:21
Maşallah Çok sevimli :)

ahmetihsan
12-07-2011, 00:41
Maşallah Çok sevimli :)

Sayın Ömer Bey; nedir bu sevimli olan.. Resim konduda ben mi göremiyorum yoksa!!!!

lale607
12-07-2011, 15:43
Sn Lale607; sabırsızlıkla kedinizin resimlerini görmeyi bekliyorum. İnşallah diyorum niye olmasın!!!! Evcimen kediler daha çok tercihim olur.. Teşekkürler.

sn ahmetihsan, şu sayfayı tıklarsanız kedimiz paşa nın sayfasına ulaşırsınız.
http://www.agaclar.net/forum/showthread.php?t=24890

ahmetihsan
12-07-2011, 21:42
sn ahmetihsan, şu sayfayı tıklarsanız kedimiz paşa nın sayfasına ulaşırsınız.
http://www.agaclar.net/forum/showthread.php?t=24890

Sayın lale607; verdiğiniz adreste kedinizi gördüm. Super asil bir kedi, ilerde umarım Paşa'ya bir arkadaş edinirsiniz. Sağlıklı, uzun ömürler diliyorum..

Nuri Murvet
13-10-2011, 16:29
Merhaba

Benim dışımda herkes kedi alalım, yetiştirelim diye ısrarcıydılar.

Bu ısrarlara 20 yıl direndim...

Aslında ben hepsinden daha çok seviyorum ama sorumluluğu yüzünden öteleniyordu...

Sonuç olarak yeni aile bireyimiz Mırnak bey hoş geldin.

Cinsi: Safkan Van kedisi olduğuna inanıyorum, anne babasını görmedim araştırmalarıma göre türünün bütün özelliklerini taşıyor.

Kedimiz 4 aylık, sağır, suyu seviyor, inanılmaz hareketli, avcı, çokta yaramaz ama çok terbiyeli ve temiz...

Taktimimdir. MIRNAK

251084

Safranlı
13-10-2011, 16:59
çok güzelmiş tenrık ederım
temızlıgı düşündürüyor insanı ama bende cok severım

Eser İlhan
13-10-2011, 17:07
Çooookk şeker. Bakışları çok güzel. Erkek olduğunu söylememiş olsaydınız bu bakışlarla "kız kedi" olduğunu düşünürdüm kesin. (Ben kedilerin cinsiyetini bakışlarından anlayabildiğimi düşünürüm de;))
Ama daha çok resim isteriz Nuri Bey. Yok mu daha ??

mrduran
13-10-2011, 17:28
Merhabalar Efendim;

Harika bir şey. Asil bir hayvan. Utangıçlığı bile okunabiliniyor. İlk kamera görmesinden mi, yoksa yatağın üzerinde yakalanmasından mı ki?

Gözleri ile görecek, duyacak tüm yaşamınızı.
Çok sevindim adınıza Sayın Muri Murvet.
Hayırlısı olsun.

Saygılarımla Lütfen.

Selehattin 67
13-10-2011, 17:59
çok güzel gözleri var gerçekten harika bir kedi olacak şimdiden sevgili kediciğe sağlıklı uzun ömürler dilerim saygı ve sevgilerimle

aygün
13-10-2011, 18:14
Çok güzel, Van Kedisi' ne has asaleti belirgin.

Siz 20 yıl dayanmışsınız. Bakalım ben daha ne kadar dayanacağım. Büyük oğlum özellikle... Ona Mırnak' ı gösterir göstermez muhabbet başladı:

Henüz yavruymuş, siyah beyazmış, sadece kumunu ve mamasını koymak yeterliymiş,
Biraz gözlem yaptıktan sonra işi gücü oyunmuş( bir de taklidini yapmaz mı:)) Benim bir şey yapmama gerek yokmuş, gün boyu yanlız kalabilirmiş vs. vs:)

Köpek fobisini yeni yenmiş, kediye de ilk defa İst. Botanik Bahçesi' nde (nasıl oldu hala bilmiyorum) dokunabilmiş biri olarak bana biraz daha zaman tanımasını istedim ama bu uzun bir süre olmayacak gibi:)

Ve...****** yeni başlığınız hayırlı olsun Nuri Bey. Belki bu sayede cesaretim artar. Kutuluş yok:)

Nuri Murvet
13-10-2011, 18:41
Merhaba sayın Safranlı

Teşekkür ederim.

Kediler doğuştan tuvalet terbiyeli oluyorlar, yalnız eşinebileciği büyüklükte bir kasa içine kum koymanız yeterlidir.

Kumunu da gün aşırı sık sık değiştirdinizmi sorun kalmıyor.

Bence, seviyorsanız beslemenizi tavsiye ederim.

Nuri Murvet
13-10-2011, 18:49
Sayın Eser İlhan

Size bahsettiğim kadar güzelmiş değil mi?

Kız gibi masum bakıyor ama nasıl bir canavar anlatamam eve neşe geldi..!

Kızım ve oğlum hatta Nazan hanım bile o kadar ilgileniyorlar ki, daha şimdiden şımarık bir adam olacağa benzer....

Adama, özel fotoğraf albümü hazırlanıyor.

251122

Mırnak

Nuri Murvet
13-10-2011, 19:19
Sayın mrduran

İnanılmaz meraklı bir hayvan evde keşfetmediği nokta kalmadı gibi....

Suyu seviyor, on günde bir banyosunu yaptırıyoruz, mutfak haricinde serbest dolaşım izni var yalnız geceleri oturma odasında balkonun kapısı açık olarak kapatıyoruz.

Bu düzene alıştı, sabah erkenden tangırtılarına uyanıyoruz her sabah odanın düzenini değiştiriyor.

Kızmaya gidiyoruz, dizel motor gibi mırrrrrr diye ses çıkartıyor iki şirinlik yapıyor, bizlerde yelkenler suya düşüyor.

Adını da mırrrrr diye çıkardığı seslerden esinlendik.

Zil sağır, yanında bomba patlasa umurunda değil...

Adını sesleniyoruz isminin farkında bile değil, el işaretlerinle anlaşıyoruz.

Güzel temennileriniz için teşekkür ederim...

Nuri Murvet
13-10-2011, 19:24
Merhaba sayın Selehattin 67

Gözler harika, bir bakıyor inanılmaz güzel gözlerinle bizleri mest ediyor, meftun oluyoruz.

Güzel temennileriniz için teşekkür ederim.

Nuri Murvet
13-10-2011, 19:35
Sayın aygün

Sizin işiniz zor, Mırnağın fotoğraflarını delikanlılara göstermişiniz buluşma zamanınız kısadır diyebilirim.

Zorlukları var tabii ki, ama buna değer...

Evinize neşe gelecektir bu kesinlikle doğrudur.

Hazır kedi fobinizide yenmişken evinizi yeni bir birey için yerini hazırlayın...

Bu fotoğraf sizin için, bu uyku hali ile kendimi zor tutuyorum mınçıklamamak için...

251126

gülenmelek
13-10-2011, 20:54
Sayın Nuri Mervet;
Öncelikle sayfanız hayırlı olsun ;)
Güle güle büyütün Mırnağı, çok şirin görünüyor şu hali ile. Bir o kadar da masum.
Ben tam anlayamadım, yukarıdaki mesajlarda erkek felan diye geçiyor ama bu minik, dişi değil mi? Son fotodan sanki öyle anlaşılıyor da ;)

Nuri Murvet
13-10-2011, 21:45
Merhaba sayın gülenmelek

Güzel dilekleriniz için teşekkür ederim.

Mırnak'ın temiz ve terbiyeli olduğunu söylemiştim, gözükmesini istemediği kısımları patisiyle örtmüş... Canım benim nasıl da terbiyeli...

gülenmelek
13-10-2011, 22:09
Tamam anladım ;)
Sağlıklı sağlıklı büyür umarım, kendi gibi bembeyaz olsun ömrü de ;)

Nuri Murvet
13-10-2011, 22:32
Sayın gülenmelek

Canlı varlık sevgisi dolu yüreğiniz, ne güzel gönülden temenniler söylemiş, sağlıkla İnşallah ve ilginiz için çok teşekkür ediyorum.

mrduran
14-10-2011, 00:00
Allah çocuklarınıza ömür sağlık versin ,
Eşiniz ve sizi başlarından eksik kılmasın inşallah.

Ne güzel altın topunuz da oldu. Atarsınız artık onu birbirinize, neş'e kaynağı gibi. Ses/hava titreşimlerini algılamaması şaşırtıcı.

Tüm güzellikler içinde daim olun inşallah.

Saygı ve hürmetlerimle lütfen.

Nuri Murvet
14-10-2011, 14:15
Sayın mrduran

Yüreğinizin güzelliği, içtenliği yazdığınız satırlara yansımış...

Güzel temennileriniz için çok teşekkür ederim.

Sizinde, ailenizle sağlıklı ve huzurlu bir yaşam sürdürmenizi temenni ediyorum.

Ses değil fakat hava titreşimlerine duyarlı...

Saygı ve hürmetlerimi sunuyorum.

aygün
14-10-2011, 18:55
Sayın aygün

Sizin işiniz zor, Mırnağın fotoğraflarını delikanlılara göstermişiniz buluşma zamanınız kısadır diyebilirim.

Zorlukları var tabii ki, ama buna değer...

Evinize neşe gelecektir bu kesinlikle doğrudur.

Hazır kedi fobinizide yenmişken evinizi yeni bir birey için yerini hazırlayın...

Bu fotoğraf sizin için, bu uyku hali ile kendimi zor tutuyorum mınçıklamamak için...

251126

Teşekkür ederim:)
Bu şekil yatmaları güvende hissettiklerine işaretmiş.
E bu kadar sevgi dolu bir ortamda başka türlüsü mümkün mü.
Ne mutlu sizlere...Aile huzurunuz Mırnak' la daim olsun.

Nuri Murvet
14-10-2011, 20:17
Teşekkür ederim:)
Bu şekil yatmaları güvende hissettiklerine işaretmiş.
E bu kadar sevgi dolu bir ortamda başka türlüsü mümkün mü.
Ne mutlu sizlere...Aile huzurunuz Mırnak' la daim olsun.

Sayın aygün

Güzel dilekleriniz için teşekkür ederim.

Sizin ailenizde sevgi ve huzur ortamı, zor bir karar ama bu ortamı neşelendirecek afacanın olması sizin iş stresinizi alacaktır.

Nuri Murvet
14-10-2011, 20:20
Sayın Eser İlhan

Ama daha çok resim isteriz Nuri Bey.

251224

Perihan Bayram
27-10-2011, 11:08
Benim iki kedim var ,ikisinide minicikken sokakta bulduk,bakıma muhtaç
aç,zavallıydılar,birincisi gri,daha sonra bulduğumuzda siyah beyazdı.Onları ölüme terkedemedim ve eve aldım.Şimdi ise gözbebeğimiz oldular.Çok temiz ve güzeller,hele siyah beyaz olan RODİN cins bir kedi çıktı,veterinere kısırlaştırma yaptırdım,iri sibirya kedisiymiş.Gri olan sıradan Tekir,Rodin de Sibirya Tekiri olsa gerek.

Perihan Bayram
27-10-2011, 11:27
Sadece evdekilere değil,sokak hayvanlarına da iligili olalım,onlara elimizden geldiğince yardım edelim,onlarda birer candır.
Sarı beyaz ve siyah renkli olan sokak kedisi yaralıydı arka bacakları tutmuyordu,onu veterinere götürdüm ve evde tedavi ettim,üç ayda iyileşti,mecburen tekrar sokağa ama kedilerin bakıldığı bir yere bıraktım,üzüldüm ama tamamen iyileştiği için sevinçliyim,arada gidip kontrol ediyorum mama götürüyorum,gayet iyi ve bulunduğu yere uyum sağlamış .

Perihan Bayram
27-10-2011, 11:38
Rodin ve Luna

marjinalmenekse
27-10-2011, 11:46
Nuri bey ******* kediniz dişi.

Eser İlhan
27-10-2011, 12:50
Merhaba Nuri Bey, 20 no.lu mesajdaki o güzel resmi atlamışım. Nasıl da güzel bakmışşş ;) Gözler muhteşem. (Onu benim için ıslak burnunun ucundan öpün:p )

aygün
27-10-2011, 13:40
Merhaba arkadaşlar.
Hepsi çok güzeller. Merak ediyorum acaba tüy bırakamk çok sorun yaratmıyor mu?
Hazırlık yapayım bari:)
Çocuklarım mutlu olsun yeterki.

Eser İlhan
27-10-2011, 14:13
Aygün Hanım, eğer aşıları yapılıp özenle bakılıyorlarsa tüy sadece görsel bir sorun. Aşırı temizlik yapan biri olmadıkça bence hiç sorun yok. Sevince insanın gözü hiç birşey görmüyor. Tüy bırakmaktan daha önemlisi bence orayı burayı tırmalama eğilimleri. Onu da istenmeyen bölgelerin kapılarını kapalı tutmaya dikkat ederek çözmek mümkün..

gülenmelek
27-10-2011, 15:12
Nuri bey ******* kediniz dişi.Bana da öyle gelmişti ama Nuri Bey erkek diyor ;)

agozce
27-10-2011, 18:08
Nuri bey, çok mutlu olacaksınız çooook. 20 sene neden beklemişim diye hayıflanacaksınız..:)).

Güle güle büyütün. MIRNAK çok güzel..

agozce
27-10-2011, 18:09
Sayın Aygün hiç korkmayın, kediler çok temizdir. İnsanlardan daha temiz. Tırmalama huyu cins kedilerde çok az. Benimkisi ilk zamanlarında bana kızınca, istediğini anında yapmadığım zamanlarda gözümün içine bakarak yapıyordu. Ben bir türlü kızamadım..Oda bıraktı....:)). Tırmanma ağacına alıştırırsanız hiç sorun olmaz.

(Bende evde hayvan beslemeye karşıydım. Bunu Ankarada karlı bir havada sokakta buldum.Çok kötü durumdaydı, Ölmesin, ben bakamam, isteyene veririm diye aldım. 5 yıldır hala sevmeye doyamadım. Şimdi bütün sokak kedilerine- köpeklerine bakıyorum. Apartmanda kavga etmediğim kimse kalmadı...Artık hayvanları insanlardan daha çok seviyorum..)

Sizin ve çocuklarınızın bütün sitresini alacak inanın.
Barınaklarda çok güzel her tür kedi var. (Hayvansever Gazetesi - Anasayfa (http://www.hayvansevergazetesi.com) dan da bakabilirsiniz)

aygün
27-10-2011, 22:11
Sevgili Eser İlhan ve agozce,
Çok sağolun. Bana cesaret verdiniz. Galiba aslında buna ihtiyacım var. Hani iğne vurulmadan hemen öncekine benzer bir halet-i ruhiye benimkisi:o

Bakalım, umarım dediğiniz gibi olur.;)

Nuri Murvet
27-10-2011, 22:17
Merhaba sayın perihan bayram

Sizin kedilerinizle daha evvel tanışmıştım, hepsi birbirlerinden güzel sağlıklı bir yaşamları olsun.

Lunanın artistlik pozları çok güzel...

Biz de kedimizi sokaktan değilde, bakımını yaptığımız çiftlikten aldık soruşturdum kimse sahiplenmedi, her halde diğer çiftliklerin birinden gelmiştir.

Sağır olduğunu farkettim, civarda kocaman köpekler dolu yalnız bırakmak istemedim, oğlumda yanımdaydı beraberce kara verdik, sahiplendik.

Eşim ve kızım tam bir hayvan delisi Mırnak şimdi evin paşası...

Nuri Murvet
27-10-2011, 22:27
Sayın aygün merhaba

Niyetine girilmiş hayırlı olsun.

Nuri Murvet
27-10-2011, 22:43
Merhaba sayın marjinalmenekse

Sayın gülenmelek de aynı teşhisi yapmıştı mizahi anlatımla yanıldığını söylemiştim.

Sahiplendiğim kedi ve köpek çok olmuştur, hayvanların cinsiyetleri tanımakta tecrubeliyimdir.

aygün
27-10-2011, 22:45
Merhaba Nuri Bey, sağolun.

Ah bilmiyorum inanın. İki arada bir derede kaldım. Geçenlerde çok tüy bıraktığını gerekçe gösterip vaz geçtiğimi söyleyince çok bozuldu abimiz.

Katlanacağım artık. Belki de arkadaşların dediği gibi farklı olabilir her şey, alışırım. Kimbilir...

Nuri Murvet
27-10-2011, 22:50
Sayın Eser İlhan

Islak burnundan öpüldü...

İnanılır gibi değil hızla büyüyor ve o hızla da şımarıyor, yaramazlık yapıyor.

Buldumcuk olduk, paylaşamıyoruz.

Nuri Murvet
27-10-2011, 23:01
Sayın aygün

Gaza getirmiş gibi olmayalım...

Kedi fobinizi biliyorum..

Karar sizin, zorlukları var elbette sonuçta canlı ve özgürlüğünü seven bir varlık, sevme ile alakalı alışıncada yokluğu çok aranıyor.

Nuri Murvet
27-10-2011, 23:27
Sayın agozce

Güzel dilekleriniz için çok teşekkür ederim.

Bizim evde karar verilmişti artık hayvan bakılmıyacaktı, bu karara ilk başta ben ve eşim sonra çocuklarımın ortak kararıydı.

5 yıl dayanabildik...

İlk hayvanımız kanaryalar 4 kafes

Akvaryum 4 adet boy, boy

İlk köpeğimiz Doberman 1,5 yaşına kadar evde bakıldı eve kimseyi misafir olarak kabul etmediği için arkadaşımın çiftliğine hediye verdim.

İkinci köpeğimiz 0 boy pekines cinsi köpek oda bir yıl bizimle yaşadı tuvalet terbiyesini veremedik onun için bizden köpeğimizi çok isteyen bir dostumuza hediye ettik.

Üçüncü köpeğimiz Alman Kurdu fidanlık için almıştım fidanlığımızın yer değişimi olunca ortada kalmasın dedik bir yıl evde bakıldı daha sonra tekrar fidanlığa aldık.

Tavşan, bıldırcın, muhabbet kuşlarını saymıyorum.

Kısaca, bundan sonra evde hayvan bakılmayacak kedimiz mırnaktan başka karar verilmiştir.

Perihan Bayram
28-10-2011, 08:34
Merhaba sayın perihan bayram

Sizin kedilerinizle daha evvel tanışmıştım, hepsi birbirlerinden güzel sağlıklı bir yaşamları olsun.

Lunanın artistlik pozları çok güzel...

Biz de kedimizi sokaktan değilde, bakımını yaptığımız çiftlikten aldık soruşturdum kimse sahiplenmedi, her halde diğer çiftliklerin birinden gelmiştir.

Sağır olduğunu farkettim, civarda kocaman köpekler dolu yalnız bırakmak istemedim, oğlumda yanımdaydı beraberce kara verdik, sahiplendik.

Eşim ve kızım tam bir hayvan delisi Mırnak şimdi evin paşası...


Merhaba sayın Nuri bey,kedilerim için yazdıklarınız beni mutlu etti.Sizin Van kediniz mırnak'ın sağır olması üzücü,iyiki sizler gibi bir ailesi olmuş çok sevindim,benim ailem,kökenimiz kedi delisidir ,çocukluğumda kedilerim hep vardı bahçeli evimizde.Daha sonraları çalıştığım için eve kedi almadım,çocuklarıma emekli olursam alırım diye söz vermiştim ve öylede yaptım,ama birini balkondan düştüğü için kaybettik ve çok acı çektik,şimdi balkonları telle çevirdim önlem aldım.Evet çok güzel ve huzur veren bu hayvanlar insana mutluluk veriyor.İnşallah sizinkide sağlıklı ve uzun yaşar.Saygılar.

Nuri Murvet
31-10-2011, 20:04
Merhaba sayın perihan bayram

Günün yarısından fazlasını uyku ile geçiriyor.

253661

253662

Duymuyor ama biz ismini söylemeye devam ediyoruz.

mrduran
31-10-2011, 21:21
Sayın Nuri Murvet;

Maşallah, uyurken bile, güven ve sevgi ortamı mutluluğu ile uyuyor hemde. Ne güzel.

Saygılarımla lütfen.

Nuri Murvet
22-11-2011, 18:09
Merhaba sayın mrduran

Uyurken çok masum ve güzel, uyandımı canavar oluyor.

256546

Daha oyun zamanı olduğu için çok yaramaz, zaman içersinde durulmasını bekliyoruz.

256547

mrduran
22-11-2011, 19:11
Sayın Hocam;

Nettiniz bu hayvancığa efendim sizler. Bakışı değişmiş, sanki sizi nasıl kullanacağının hesabını yapan bir ifade edinmiş.

Sanırım, ana kuzusu olduğunun farkına vardı sayenizde, vakur ifadesini takınmış:))

Dikkat edin lütfen efendim, bu kediden korkun, yakında elinde kırbaç peşinize düşecek gibi.

Sevenleri ile yaşasın.

Ailenize sağlıklar saygılar.

Saygılarımla lütfen.

gülenmelek
22-11-2011, 19:43
Ne kadar çabuk değişmiş ve büyümüş ;) Maşallah !

Nuri Murvet
30-11-2011, 18:38
Merhaba sayın mrduran, gülenmelek


Büyüdükçe tam bir eşkiya oluyor, evde bulunan tüm biblolar ve ilgisini çekecek her şey ortalıktan kaldırıldı, Nazan hanım, iki çocuk büyüttüm ev bu kadar dağımıyordu diye isyanlarda....

257680

Eşkiya mırnak

Nuri Murvet
21-12-2011, 18:03
Mırnak efendi büyüyor.

260756

Eser İlhan
21-12-2011, 18:10
Çok şeker olmuş :))))) Son resimde de tam benim sevdiğim gibi oturmuş. Patilerini top yapmış ;)

mrduran
27-12-2011, 09:57
Çok şeker olmuş :))))) Patilerini top yapmış ;)

Merhaba efendim,

İlk resmi ile karşılaştırın ve o gözler ne ifade ediyor düşünün bi lütfen:)).

Cin Ali' nin şekeri derseniz size hak vereceğim efendim:))).

Sağlıkla kalın inşallah.

Sayın Nuri Murvet ve size ailece saygılar lütfen.

Sûz-i Dilârâ
27-12-2011, 11:18
Çok harika ve tatlı bir kedi ben bu sayfayı niye daha önce görmedim. Perihan hanımın kedileri de çok şeker, özellikle iri olan Garfield'in yaşam tarzını benimsemiş gibi :)

Nuri Bey, açtığınız başlığı kucağımda kedişim Tipsiz Bey ile birlikte okuduk, o da melez bir Van kedisi. Onu da sokaktan buldum eve aldım bu sokaktan eve getirip büyüttüğüm ve gönderdiğim 9. kedi.

Sütoğlum vardı hakiki Van kedisi, o büyüyüp evi terkedince evimi sokakta bulduğum yavru kedilere açtım. 4 senedir nazlarını, kaprislerini, yaramazlıklarını veya dağınıklıklarını ve kirlerini temizliyorum. Ama olsun hayata 9 canlı kazandırdım bu benim için daha önemli.

Tipsiz Bey'i göndermeyi düşünmüyorum o gitmediği sürece. Çok çok akıllı, daha bir kere bile eve çişini yapmadı (daha önce defalarca halı, kilim yıkadığımı elimden kova ve çamaşır sularının düşmediğini düşünürsek benim için hayli değişik) bazı kediler sıkışınca evin bir köşesine bırakıveriyorlar ama bu çişini tutmakta hayli sabırlı. Bir de Sütoğlum evin köşelerine işaret bırakıyordu bölgesi ya güya (evi günlerce havalandırdığımı bilirim ) sözün kısası çok çektim çoook :) ama geriye bakınca gülerek hatırlıyorum, o emek, zahmet, yorgunluklar gelip geçici.

Depremden sonra Tipsiz'i kedi kafesine koyup memlekete götürdük hatta valizleri hazırlayıp tam alıp çıkacağımız sırada kafesine kendi girdi, gülmekten bayıldık eşimle aynı şeyi köyde de döneceğimiz sırada yaptı, daha biz sokmadan kafesine giriveriyor :)) kedi değil de insan gibi:) otobüs bagajında sakince 10 saat geçirdi, molalarda çıkardık gezsin diye kucağımdan bir yere ayrılmadı, köyde de herkesin sevgilisi oldu, diğer kediler kavga ederken arkama saklanıp başını uzatıp izliyordu. :))

Şimdi yine evimize döndük, sabahın nurunda bizi uyandırıyor, eşim en çok bundan rahatsız ama ben erken uyanmayı sevdiğim için onun sesiyle kalkıyorum. Kısacası onlarla hayat çok güzel, çok doğru, sevimli bir karar tebrik ediyorum sizi.

Yalnız bir öneri Hayvan Hastanesi'nde hoca söylemişti kediler yıkanmazmış bu onlarda deri hastalığı yaparmış (ben de yazın sıcaklarda haftada bir zavallı Sütoğlumu yıkıyordum terler diye) Van kedisi kedi türleri içinde eğitilmeye en elverişli olanı çok akıllı olurlar ama sizinkinin sağır olmasına çok üzüldüm. Tekgöz Van kedilerinin işitme sorunları oluyor diye duymuştum ama benim Sütoğlumun iki gözü de sarıydı, Zarife vardı sokakta beslediğim dişi kedi onun iki gözü maviydi duymalarında sorun yoktu, demek tekgözlere mahsus durum doğru.

Nazan Hanım'a sevgilerimi gönderiyorum, onu gayet iyi anladığımı belirtmek isterim evde bir kedi varken o efendi siz bakıcı oluyorsunuz, istediklerini almadan asla pes etmiyorlar, çok meraklılar ve yeni bir şey gördükleri zaman içlerine sinip zararsız olduğundan emin oluncaya kadar etrafından ayrılmıyorlar, en ufak bir seste kulak kesilip sesin peşine düşüyorlar, çocukların bir dönem yaptığı gibi yukardan bir şeyi patileriyle itip düşmesini ve kırılıp dağılmasını keyifle izliyorlar (porselen demliklerim, şekerlik kapaklarım, vss. az mutfak eşyam kırılmadı, takımlarım bozuldu, kitaplarım tırmalandı, koltukların kenarları iplik iplik :) daha ne diyim bilmiyorum, ama sizi bir gün görmeseler kucağınızdan inmiyorlar, sesinizi bir km öteden duysalar koşup geliyorlar, sizi görünce kendini ayaklarınızın dibine atıp sevgi, ilgi bekliyorlar, dişim apse yaptığında Sütoğlum kucağıma çıkıp patisiyle apseyi kontrol edip yalamıştı, sonra da kucağımdan ayrılmadı gün boyu, grip olduğumda minderinde yatmadı hep başucumdaydı:)

Onlarsız hayat çok kuru, çok yavan...

Sûz-i Dilârâ
27-12-2011, 12:49
Bu da benim akıllı Tipsiz oğlum :)

Nuri Murvet
27-12-2011, 18:45
Sayın Eser İlhan

Böyle bir uyku şekli yok...

261440

Nuri Murvet
27-12-2011, 21:01
Sayın mrduran

Tam bir Cin Ali, fazlası var, eksiği yok..

Sağlıkla büyür İnşallah...


Merhaba sayın Sûz-i Dilârâ

Tanıştığımıza çok memnun oldum...

Ne kadar güzel anlatmışsınız, zevkle okudum teşekkür ederim.

Çok akıllılar, sizin kedinizin (Tipsiz) bütün özelliklerini taşıyor.

Tipsiz, adı gibi değil çok yakışıklı ; Sağlıkla büyürler İnşallah...

Geçen hafta çalıştığımız arazide mav, mav, mav diye yanıma bir yavru kedi yanaştı, açlıktan kemikleri sayılıyor. Oğluma seslendim, beraberce biraz sevdik, öğlen yemeğimizden kalan kaşar ve salam verdik.

O nasıl yemek, yemek... Hem yiyor, hem de mav, mav, mav diye inliyor.

Tabii ki, fidanlığımızda bu hanım kediye bakmaya kara verdik..

Şimdi iki tane afacanımız oldu...

Deprem dediniz... Yüreğimiz sızladı acılarınızı paylaşıyoruz. Yaralanızın bir an evvel sarılmasını temenni ediyorum. Allah yardımcınız olsun...

emily14
28-12-2011, 12:57
Sayın aygün

Sizin işiniz zor, Mırnağın fotoğraflarını delikanlılara göstermişiniz buluşma zamanınız kısadır diyebilirim.

Zorlukları var tabii ki, ama buna değer...

Evinize neşe gelecektir bu kesinlikle doğrudur.

Hazır kedi fobinizide yenmişken evinizi yeni bir birey için yerini hazırlayın...

Bu fotoğraf sizin için, bu uyku hali ile kendimi zor tutuyorum mınçıklamamak için...

251126

bu nası bişey böyleeee... masallah masallah masallah cooook ama cok tatlı... Allah nazardan saklasın :)

Nuri Murvet
29-12-2011, 19:20
Merhaba sayın emily14

Amin...

Güzel dilekleriniz için teşekkür ederim.

Nuri Murvet
29-12-2011, 19:29
Taktimimdir.

Fidanlığımızda elemanların arasına katılan yeni avcı kızımız...

261798

Eser İlhan
29-12-2011, 19:31
Sayın Eser İlhan

Böyle bir uyku şekli yok...

261440

Nuri Bey,yeni gördüm resmi. Çoookk tatlı kerata. Tam sevmelik ;)

Nuri Murvet
29-12-2011, 19:44
Merhaba sayın Eser İlhan

Size bahsettiğim, yeni yavru kedimiz...

Tam ısırmalık..

Bir geveze zilli sormayın, bütün gün sırnaşıp mav, mav, mav diye peşimizde geziniyor.

mrduran
29-12-2011, 20:30
Merhaba efendim,

Şimdiden senaryoyu görebiliyorum.

''Mırnak Cin ve Taifesi''

İlk yamak ''MavMav'' işe koyuldu.

Senaryo sonunda olaya hanım efendi el koyar ve tüm mobilyalar yenilenir:))).

Sağlıkla kalın inşallah.

Saygılarımla lütfen.

Eser İlhan
29-12-2011, 20:35
Merhaba sayın Eser İlhan

Size bahsettiğim, yeni yavru kedimiz...

Tam ısırmalık..

Bir geveze zilli sormayın, bütün gün sırnaşıp mav, mav, mav diye peşimizde geziniyor.

Bu da çok güzelmiş, çok sevdim :)) Uzun tüylü olacak...

Mete Tiren
29-12-2011, 21:37
Taktimimdir.

Fidanlığımızda elemanların arasına katılan yeni avcı kızımız...

261798

Hocam fidanlığınızın yeni sakinine dikkat edin zira gece gelip ufaklığa sahip çıkmaya çalışabilirim ;)

Keşke yerim olsa diyorum kapının önünde mama diye gözleyen ufaklıklarımıda evde bakabilsem... umarım o günlerde gelecek

Sûz-i Dilârâ
29-12-2011, 22:51
Nuri Bey, dişi kedilerin özelliği herhalde, benim de İncir adlı dişi Van kedim vardı, o da çok çenesizdi :)) Kardeşi Yaban'ın da tam tersine hiç sesi çıkmazdı. Uyku vakitleri geldiğinde Yaban kendini bir köşeye atıp anında uykuya dalarken İncir bir saat yer beğenmez kendini bir o köşeye bir bu köşeye atardı, bir taraftan da miyavlardı:) Sesinden başıma ağrı girerdi bazen :)) Kardeşine sataşırdı, kızdırırdı kardeşi onu dövdüğü zaman da ciyaklardı. Ama o ne güzellikti ya Rabbim :) Şimdi bir de İncir'le Yaban'ın resmini eklemek lâzım.

İlk resimdeki Sütoğlum, ikinci resimdeki beyaz İncir siyah da Yaban :) İncir başını bir yerden sarkıtıp uyumayı severdi, Yaban içinse hiç farketmezdi yeter ki uykusu gelsin.

Nuri Murvet
03-01-2012, 21:42
Merhaba sayın mrduran

Senaryo, sonuç itibari ile beni yakacak gibi...

Sayın Eser İlhan

Evet dediğiniz gibi uzun tüylü olacak, bu kızımız biraz pis gibi, havalar soğuk diye dışarı tuvaletini yapmıyor.

Yaşam alanı du deposunun bulunduğu ardiye, bütün köşeler tuvalet alanı bakalım nasıl alıştıracağız bahçeye....

Sayın metetrn merhaba

Umarım dileğiniz olur...

Dediğiniz gibi, zillinin şeytan çekiciliği var.

Öyle sırnaşık ki yürürken önünüze atlayıp yerlere yatıyor, illaki sevecekmişiz.

Geçen günü önüme atladı, yanlışlıkla üzerine bastım..

İçim eridi..

Bir miyaklama büyük su deposunun arkasına kaçtı, ertesi güne kadar çıkmadı, şimdi bir daha önüme atlayıp yatmıyor.

Cin gibi kerata...

Sayın Sûz-i Dilârâ

Sütoğlunuz, Beyaz İncir ve Yaban harika kedileriniz var.

Bizinkinin uykucu hali Yabana benziyor.

Mırnak sağır olduğundan miyavlamıyor. Duymadığından herhalde içgüdüsel ağlıyor gibi garip miyavluyor, birde uzatıyor tam bir maskara...

Birde Efe, elimi tokat atar gibi yapıyorum, bazende şakaçıktan atıyorumda tokatı... Sen misin atan altalta, üstüste güreş ediyoruz. Bazen fazla kaçırıyor tırnaklarını ellerimi çizik içinde bırakıyor.

Eve ilk giren onunla uğraşıyor.

Evin neşesi oldu, sağolsun...

Nuri Murvet
04-01-2012, 19:05
Mırnak efendi dinleniyor.

262629

malina
05-01-2012, 13:18
262700

Kızımın kedisi :)

Sûz-i Dilârâ
05-01-2012, 15:27
malina, bu artizin ismi var mı? :) O pembecik dudak, pala bıyık, yeşil gözler çok tatlıymış.:)

Nuri Bey, Mırnak efendi oldukça rahat ediyor belli :) Nazan Hanım'dan ne haberler var :)

Benim Tipsiz oğlum geçen geceyi dışarda geçirdi, hava güneşli olunca biraz gezinsin diye dışarı göndermiştim köpeklerden korkmuş, eve gelememiş, geceyi bir cipin altında geçirmiş, sabahleyin aramaya çıktığımda bütün tüyleri kabarık ve sırtının tam ortasında bir çizgi halinde tüyleri dimdik vaziyette buldum, aynı çizgi filmlerdeki gibiydi, yavrucuğum ne kadar korktuysa, bir de hiç kavgacı değildir, köyde sırf diğer kedilerle kavga etmemek için yemeğini onlara bırakırdı.

Nuri Murvet
22-01-2012, 22:44
Merhaba sayın malina

Kızınızın kedisi gerçekten çok güzelmiş... Sağlıklı olarak büyüsün İnşallah...

Merhaba sayın Sûz-i Dilârâ

Biraz geç cevap verebildim, kusuruma bakmayın...

Nazan hanım, uzun süreden beri gidemediği akrabalarına ve İzmir'e on gün misafir oldu...

Nazan hanımın gelişine en çok sevinenlerin başında Mırnak efendi olmuştur, biz iş güç derken yeteri kadar ilgilenmiyoruz.

Şimdi evin paşasının keyfi bir yerinde sormayın..

265396

265397

İşi gücü muzurluk...

Yattığı yere bakarmısınız...!

Nuri Murvet
24-01-2012, 19:04
Mırnak efendi için her yer dinlenme alanı...

Yattığı cam meyveliğin içindeki dekorlar yerde, umurunda değil...

265686

Birde poz veriyor

Sûz-i Dilârâ
02-02-2012, 00:11
Daha önce büyütüp doğaya salmak zorunda kaldığım kedicikler. :( Kendi işlerini görecek çağa geldiklerinde bir kısmı kendisi gitti, diğer kısmını da göndermek zorunda kaldım.
Kedilerin isimlerini kısacık yaşam öykülerini aşağıdaki mesajlarımda anlatmak istiyorum. Olur ya iyilikler çoğalsın, cesaret edemeyenler vardır belki, örnek olur, heveslenilir ve bir iyiliğe vesile olur temennisiyle.

Sûz-i Dilârâ
02-02-2012, 00:13
devam

Sûz-i Dilârâ
02-02-2012, 00:23
206. mesajdaki iki kara kedicik büyüğü Yaban, küçüğü Miniş.

Yaban, sokak kedisi Zarife'nin yavrusu, Miniş'i de çocukların elinden aldım, nerden buldular hangi anneciği ayırdılar yavrusundan bilemiyorum.

Yaban'la Miniş birlikte aynı evin içinde gayet iyi anlaşıyorlardı.

Yaban çok atletik, hareketli, asil ve korkusuz bir kediydi -inanın abartı yok.- :) Tüyleri simsiyah ve çok parlaktı, güneşte pırıl pırıl yanardı.

İpin üstündeki cambaz gibi yuvarlak balkon demirine çıkar, sağa sola döne döne, aşağıdaki çocuklara sevinçten ve şaşkınlıktan çığlıklar attırarak adeta gösteri yapardı.:)

Apartmanın en dışardaki merdiveninden birinci kattaki komşunun balkonuna atlar oradan, giriş kapısının üzerindeki şemsiyeye oradan da hoop bizim balkona atlardı, kapı dururken ikinci kattaki eve balkon kapısından giriş yapardı -atletik dediydim ya işte bundan-. :)

Miniş büyüyene kadar da tam anlamıyla abilik yaptı. Miniş, Yaban'ın tabağından yemeye başladı mı geriye çekilirdi, bazen de Miniş'e fare mualemesi yapar, patisiyle vurur bir o yana bir bu yana atardı. Miniş de bu oyuna bayılırdı, eşyaların arkasına saklanıp Yaban'a pusu kurar sonra paat diye üstüne atlardı. :) Çoğu zaman da birbirlerini yalayıp temizlerlerdi, birbirlerinin başını, kuyruklarını, kulaklarının içine kadar.

Miniş büyüyünce Yaban tam bir asaletle çekildi gitti, bir daha onu asla görmedim.

Sûz-i Dilârâ
02-02-2012, 00:38
Gelelim Hacer'e -Çöpçüler Kralı'ndaki gündelikçi Hacer'e benzettiğim için bu ismi koydum.-

Kızımı bir apartman bahçesinde önüne konmuş kuru ekmekleri kemirirken buldum, kuyruğu kesilmişti -yapana beddua etmek istiyorum ama o kişiden ne farkım kalır diye kendimi tutuyorum, Allah bildiği gibi yapsın.-

Otobüsteydim gözüme çarpınca arabayı durdurup indim, ilk başta benden kaçıp bir araba altına saklandı ama zor bela arabanın altında başına uzanıp okşayınca bana güvendi kaçmadı, ben de aldığım gibi eve.

Önüne konanlara nasıl saldırdığını görünce ağlamıştım. Kemikleri sayılıyordu kızımın. Sonra bir süre evin içinde benden saklandı, sevmeye çalışınca bana tısladı falan ama sonra iyi arkadaş olduk, Üçgen'in bol bol dedikodusunu yaptık onunla.

Bir türlü iyileştiremediğim bir parazit sorunu vardı. Kaç kere Hayvan Hastanesi'ne götürdüm, şurup, iğne kâr etmedi. Dışkısında kurtçuklar olurdu sürekli, sanırım zayıf olmasının sebebi de buydu.

Kesik kuyruğunu, dışarı çıktığım bir sırada ısırıp kanatmış, koltuklara kan bulaştırmış, eve geldiğimde temizlemeye fırsat bulamadan pat diye habersiz misafirler çıkıp gelmedi mi bir de :) Ama hiç utanmadım :) durumu açıkladım, onlar da bizdeyken anlamış gibi yapıp arkamdan bol bol dedikodumu etmişler. :) Anlaşılması kolay bir durum olmadığı için onlara da hak verdim yine de.

Eşimle yaşadığım sorundan dolayı onu üniversite kampüsüne bırakmak zorunda kaldım. Orası araç trafiğine kapalı ve tellerden dolayı köpekler giremiyordu, iki üç tane de restoran vardı yemek bulabilirdi yani.
Ayrılırken en çok üzüldüğüm kedim Hacer oldu. Kesik kuyruğuna bakmak hep içimi sızlatırdı, gözümü sulandırırdı. Farklı bir masumdu o. Şimdi bile çok özlüyorum kızımı.

Sûz-i Dilârâ
02-02-2012, 00:49
Üçüncü resimde çıplak fayansın üzerinde yatan da Üçgen. Hacer'le aynı zamanlarda giriş yaptı eve. Evde aynı anda iki kedi felaket ötesi. Terminatör sayısı ikiye çıkıyor. Kırılmadık, dökülmedik, dağılmadık yer size küsmüş. :)

Üçgen oğlumu da okuldan eve dönerken otobüste görüp indim, ineceğim yere bayağı da mesafe vardı, marketten aldığım küçük kutunun içine koyup kalan mesafeyi yürüdüm. Rastgeldiğim bir balıkçıdan üç-beş hamsi alıp yedirdim, onun da durumu aynı hem yavru hem aç :(

Hacer'den önce bulmuştum onu sanırım. Hacer'i bir süre kabullenmekte zorlandı, koltukların arkasına gizlenerek izliyordu onu :) Sonra sıkı dostlar oldular evi birlikte yıkıp döktüler :)
Hacerim sıkıya gelmezdi, çişi geldiğinde bir iki miyavlar ortalığa bırakırdı. Az mı halı yıkamacıya halılar gitti, kova kova çamaşır suları tüketilmedi bizim evde. :) Hem pasaklı hem yaramaz. :)

Üçgenimi de Hacerimle birlikte kampüse bıraktım, en azından birlikte olmaları tek başına bırakılmalarındaki şaşkınlığı azaltır diye umut etmiştim.

Restorandaki garsona da tembihleyip mama bırakmıştım, sağa sola bırakır mısın diye? Onlar da yeni doğmuş bir yavruyu kanalizasyondan kurtarıp büyüttükleri için beni anlamışlardı. Okulda öğle aralarında koşa koşa sahil kenarına gidip kuzularımı görüyordum, sesimi duyunca koşa koşa geliyorlardı. Herkes yemeğe ben bebeklerimin yanına :)

Sûz-i Dilârâ
02-02-2012, 01:14
206. mesajın 4. ve 5 fotoğrafındaki kediciğin hikâyesini de yazayım kalanına yarın devam ederim. :)

Koltukta yatan iki kediden beyaz olanı meşhur Sütoğlum, onunla ilgili ağaçlar.net'te yeterince yazdığım -hastalığı döneminde özellikle- için tekrar yazmayacağım. Sadece diyeyim ki o hakiki bir Van kedisi ama tekgöz değil. :)

Diğer tekir kedi Remzican o garibimi de çocukların elinden kurtardım, zavallıyı bir kasanın içine koymuşlar, etrafında en az 10 çocuk, iyice de korkutup sindirmişler. Çocuk aklıyla onu eğlendirdiklerini düşünüyorlar, salıncağa koymuşlar sallıyorlar.
Hayvancığı ellerinden aldım, etrafıma toplayıp onlara bir güzel anlattım, hayvanlara nasıl davranılacağını -anladılar mı bilmem ama- o gün bugün onların arasından asistanlarım çıktı :) Sokak köpeklerine yemek vermeye gittiğimde bana yardım ediyorlar. Evlerindeki artık yemekleri annelerine döktürmeyip yavrulara getiriyorlarmış.

Neyse Remzican'ı eve getirdiğimde Sütoğlum onu bir türlü kabullenmedi, denk getirdikçe döverdi, ben de onları evde olmadığım zaman ayrı odalarda tuttum, yanımdayken de izin vermedim.

Bu yavrucuğun sonu hazin oldu, tam büyüdü dediğim bir dönemde okula giderken bir sabah dışarı gönderdim gezsin diye -daha önce de göndermiştim ilk defa olmuyordu- okul dönüşü yol ortasında minik ölü bedeniyle karşılaştım, yanında da bir demir parçası, yığılıp kalacaktım oraya, boğazıma öyle bir yumruk geldi çakıldı, mideme öyle bir sancı saplandı ki anlatamam kaldırıma çökekaldım, farkında bile değildim ama çok ağlamışım eve gelince farkettim. Öldüğünden iyice emin olduktan sonra arka taraftaki tepeye götürüp bir taşın dibine koydum ki elimdeki eşyaları bırakıp gelip gömeyim. Ama fırsat olmadı o akşam öyle bir fırtına çıktı ki bina sallanıyordu, korku filminin içinde gibiydi bütün Toki. Çatılardan garç garç diye çivilerin sökülme sesleri geliyordu, bunu yapan da rüzgârdı. Çatılar tangur tungur yerlere fırlatılıyordu çok güçlü bir el tarafından sanki, sıkıyorsa çık dışarı, bir çatının seni biçmesi işten bile değil.
Sabah kalktığımızda gözlerimize inanamadık, binalarda sağlam tek çatı kalmamış her şey yerlerde, sarı izocam parçaları, tahtalar, çatılar. Arabalar resmen takla atmış, bir binanın çatısı komple kalkıp çocuk parkının üstüne fırlatılmış.

Akşamdan hayvancığın minik bedenini koyduğum yere gittim ama yerinde yeller esiyordu, fırtına almış götürmüş nereye götürmüşse.

ilksenozturk
02-02-2012, 10:22
çok güzel bir örnek oluyorsunuz.
lütfen yazmaya devam edin...

Güzin Çakar
02-02-2012, 11:29
Sevgili Suz-i Dilara,
Remzican'ın hikayesini okurken, benim de boğazımda bir şeyler düğümlendi. Olanlara İlahi Adalet diyesim geliyor (diyemeyeceğimi biliyorum)...Fırtana, onu huzurlu,mutlu olacağı bir yere götürmüştür, merak etmeyiniz...Sımsıcak sevgilerimle...

Charlaux
02-02-2012, 22:55
Ben de kendi kedilerimi anlatıyım ki biraz da sevinelim.Küllü'yle OKS zamanında karşılaştım.O zaman hocaya gidecektim aklımda gitmeden önce fast food yemekte.Babam da dedi ki "Bugün fast food olmaz babaannenden köfte ekmek alırız Fenerbahçe Sahilinde yeriz" Ben de öfleye öfleye kabullenmek zorunda kaldım durumu.Tam yemeğimizi yerken karşımıza russian blue güzelimiz çıktı.Ben babama alalım mı diye sordum o da ister gibi oldu ama bir sorun vardı;evdeki köpeğimiz.Evde ki köpeğim Dodo'nun kedilerle arası hiçbir zaman iyi olmamıştı ve bu yüzden de kedi lafı aramızda geçmezdi;bu yüzden de Küllü'nün eve girme ihtimali çok azdı.Küçüklüğümde bizim evde 2 kedi varmış ama talihsizlikler sonucu kaçmışlar;fakat bizim komşunun kedisi beni hep tırmaladığı için kedilerden de korkuyordum tabi ama güzelliği de içimde bir hoşluk uyandırdı.Neyse derse girdim aklımda o;çıktım aklımda o.Akşam eve gidince anneme anlattık,dil döktük ancak o da Dodo'nun halinden dolayı pek sıcak bakmadı olaya.Ancak genç aklı devreye girdi Yeni yıl sabahı sahilde gezi yapalım bahanesiyle gidildi kedi aileye takdim edildi ve annem de çok sıcak ama temkinli baktı meseleye.Veterinerle konuşuldu sitelerden araştırma yapıldı öğrenildi ki bunları arkadaş etmenin bir yolu var.Buradan da yöntemini yazayım;kediyle köpek ayrı odalarda olacak ve havlularla koku alışverişi olacak.Sonra kedi kucaktayken köpek getirilecek.Sonra ki aşamada kedi bırakılacak ancak hakemlik görevi sürecek ve en nihayetinde de birbirlerine alışacaklar.Yani köpeğim kedilerden nefret ediyor demeyin gelin bir deneyin.

İkincisinin hikayesiyse bir değişik.Bizim kapının önünde annemin beslediği 2 yavru kardeş var ancak birisi maalesef ölüyor.Başta kedilerle alakadar değildim ancak bu kediyi görünce bu kedi bir gün evimize girecek demiştim anneme.Annem de imkanı yok diyordu çünkü 2 kedi 1 köpeğin masrafı da azımsanamayacak derecede fazlaydı;bir de sorunlu dönemleri olmuştu yavrucakların mesele sırf mama değildi anlayacağınız.Neyse bir gün rüyamda Mırnığı büyümüş bir ev kedisi olarak gördüm;anneme anlattım güldü.Sokakta olduğu için o da ölecek diye çok korkuyordum ve günlerden bir gün olan oldu;Mırnığa araba çarptı öldü dedi bir komşu.Ben de başka bir komşuya daha sordum doğru mu diye;meğerse bayılmış çocuklar da ilgileniyor onunla apartmanın bahçesinde.Annemi aradım dedim durum böyle;Mırnığı içeri aldım.Onu götürürken içeri artık o benim kedimdi biliyordum;eve giren çıkamazdı.Ancak ailem iyileşene kadar diyordu fakat ben bir yolunu bulurdum.İçeriye aldım ve çatı katına götürdüm.Bıraktığımda sürtüne sürtüne odayı dolaştı ve mırıldamaya başladı;herhalde o bile anlamıştı geçici olmadığını.Bir taksi çağırdım ve veterinere götürdüm kediyi;fıtık olmuş dinlenmesi lazım dediler.Eve getirildi prensesler gibi bakıldı.Sonrasında işin içine ameliyat girdi ve evin daimi kedisi oldu.Ancak şöyle ilginç bir olay vardı,kendisinin bana olan ilgisi resmen artmıştı.Artık benim yanıma geliniyor bana kurlar yapılıyor ve özellikle hiç susulmuyordu.Ben bunu bana duyduğu minnet olarak algılıyorum ama doğru mudur bilemiyorum.Uzun lafın kısası o bana aşık oldu,ben de ona.Bir tek benim kucağımda oturan,bir tek benim oyunlarıma katlanan,bir tek benim komutlarımı dinleyen ve aynı odada olmadığımızda deli gibi bağıran bir kedi oldu.

Küllü'yle Dodo birbirlerine çok yakın oldular ancak Dodo'nun tavrı evin dışındaki kediler için hep aynıydı.Yeni gelen kedi Mırnığın kızgınlık döneminde Dodo'yla Mırnık arasında yakınlaşmalar başladı ve arkadaş olan Dodo'yla Küllü yerine Dodo-Mırnık ilişkisine tanıklık ettik.Ben bu olayı Muhteşem Yüzyıl'a bağladım ve evin eğlencesi haline geldi.Dodo Kanuni,Küllü terkedilen Mahidevran,Mırnık'sa cin akıllı Hürrem.Ancak tek bir farkı var normal hikayeden;burada Mahidevran mı galip Hürrem mi galip çıkacak bilinmiyor ve izlenmesi daha zevkli bir dizi oluyor;ailede o kadar içselleştirdik ki olayı Küllü'nün adı Küllüdevran Mırnığın bir diğer adı da Mürrem Sultan oldu ;)

Sûz-i Dilârâ
04-02-2012, 00:16
Kediciklerin hikâyelerine devam edeyim dedim ama 207. mesaja eklediğim resimler zaten yukarda anlattığım kedilere ait.

207. mesajda -konuyu takip edenler için- yavru siyah ve beyaz kedilerden siyah olanı Yaban'ın bebekliği, kim derdi bu minicik kara kedi büyüyecek de Yaban gibi bir artis olacak daha o zamandan ağır abiydi ama kardeşi İncir mırıl mırıl kucağımdan ayrılmazdı Yaban odadaki araba lastiğinin içine saklanırdı sevmeyim diye.

Yavru beyaz kedi dediğim gibi İncir, yukarda okuduğunuz gibi Yaban'ın kız kardeşi. Yaban'ın tam tersi. Yani, çenesiz, yalaka, yaramaz, tembel :) Ama güzeller güzeli, tekgöz (bir gözü sarı bir gözü mavi) hakiki bir Van kedisi. Ama işte demiş ya atalarımız "yüzü güzele 40 gün, huyu güzele 40 yıl" İncir'i görenler aşık olup sevmek için saldırıyorlardı ama İncir onları 10 dakikada bıktırıyordu çünkü hiç susmuyor, bir kedi bu kadar mı aralıksız miyavlar, yemek, yatak beğenmez. :) Sanki Firavun'un kedisi hanımefendi, anası sokak kedisi Zarife :)

Gelelim Zarife'ye o 207. mesajda merdivende Yaban'la İncir'in arasındaki büyük beyaz kedi Zarife. Benim sokak güzelim. Acıktığı zaman gelir, binanın etrafında döner, benim yiyecek indirmemi bekler. Yemeğini yedikten sonra da çeker gider. Sütoğlumu gördükten sonra ona aşık olmuştu ayıptır söylemesi, binanın önüne gelir, bizim pencereye bakar, miyavlar Süt'ü çağırırdı, Süt onun sesini duyar duymaz vınn önce pencereye, sonra da kapıya. Birbirlerini ilk gördüklerinde biraz koklaşırlar sonra da Zarife önde Süt arkada Buz Devri 3'teki sincaplar gibi koşuşup dururlar yeşil çimlerin üstünde. :))

Zarife, Yaban'la İncir'in de aralarında olduğu 4 yavru doğurmuş yan binanın bodrumuna, binadakiler de şikâyet edince kapıcı bunları zehir kesiği bir kasım günü kapıya atmış. Okuldan geldiğimde Zarife beni görür görmez miyavlayarak yanıma geldi, yavrum sanki derdini anlatmak istiyor. Doğumdan haberim olmadığı için acıkmış sandım, bekle şimdi geleceğim diye merdiven çıkarken bir baktım balkonun altında siyah minik bir fare (Yaban). Anaaa çantayı kenara bırakıp yanına gittim soğuktan titriyor yavrucak, Zarife de geldi yanına. Diğer yavrulardan haberim olmadığı için onu alıp bizim bodrumdaki odaya götürdüm, buradan öğrendiğim, bal, yumurta sarısı, çok sulandırılmış süt karışımı hazırladım.

Zarife gelmemişti akşam ona da yemek götürmek için çıktım bu arada bodrum ve dış kapıyı açık bıraktım ki yavrusunun yanına gelsin. Dışarı çıktığımda kar tanesi, bembeyaz minik bir tavşan yavrusuna benzeyen İncir'i gördüm. Sonra bir tane daha, bir tane daha. Diğer iki yavru siyah, beyaz ve sarı renklerin karışımıydı, arabaların altına saklanmışlardı bu da çok tehlikeli motor kısmına girerlerse sabah arabalar çalıştığında ölebilirler. Ne yaptım ne ettimse İncir'in haricindeki iki yavruyu alamadım, İncir'i de alıp kardeşinin yanına koydum. Sabah erkenden kalkıp park yerine gittim amacım şoförleri uyarıp arabayı çalıştırmadan motor kısımlarını kontrol ettirmek. Yavrular motor kısımlarında yoktu ama hiçbir yerde de görünmüyorlardı. Onlara ne oldu bilmiyorum.

Zarife bir iki gün içinde bizim bodruma alıştı, yavrularını emzirmek için geldi önce sonra da onların yanında yatmaya. Olaylar ondan sonra başladı, binadaki tip'in teki başlamış şikâyete "kokudan giremiyoruz binaya" diye sürekli yöneticiye telefonlar açıyormuş. Topraklarını bir gün durup ikinci gün mutlaka değiştirdiğim ve ne bana ne de başka komşulara koku gitmediği halde bizimkinde ne burnu varsa artık (!?) ... üstelik evi de 4. katta. Hayvanları o soğuk kış günlerinde sıcak binanın içinde oynaşırken görünce dayanamıyordu herhalde. Ben özellikle bodrum kapısını açık bırakıyordum ki sıkılmasınlar, arada dolaşsınlar diye.

Zarife bazı günler dışarı çıkıp yavrularına yemek getirmeye başladı, içinde azıcık tavuk kalmış dürüm, yarısından çoğu yenmiş sadece sırtında az miktarda eti kalmış kılçıklı bir balık, ağzında uzun uzun sallaya sallaya getirdiği tavuk derisi parçası mönümüzden bir iki örnek doğrusu iştah açıcı. :) Bizim zıpırlar da toklar ya annelerinin getirip de önlerine bıraktığı yemeklerin üstünü kapatıyorlardı -bu kedilerde tokluk veya beğenmeme hareketi-. Emek nedir bilmiyorlar ki nankörler Zarife annecik o yemekleri bulmak için Allah bilir kaç çöplük gezdi gel de anlat:)

İncir'in müşterisi çok çıktı onu sahiplenmek isteyen, ben bakarım diyen ama alan kişi bir hafta sonra bana mızmızlanmaya başladı
-aynı kendisi gibi- kedi çok çenesizmiş:) apartmandaki herkes ondan rahatsızmış vs. Madem bakamayacaksın niye o kadar şiddetle ısrar edip istiyorsun! Bir hafta sonra İncir tekrar evine döndü. Daha sonra Edremit'te bahçeli evde oturan birisi sahiplendi, onun da evinden ertesi gün kaçmış -bana öyle söyledi ama pek inanmadım, satmış olabileceği ihtimali hep daha baskın kafamda- öyle ya da böyle satın alan kişi de herhalde yemek için almamıştır. İnşallah kaçtıysa da satıldıysa da bulunduğu yerde mutludur.

Zarife yavrularını büyüttükten sonra Süt'le beraber ortalıktan kayboldu, bir daha da gelmedi.

Zarife'nin ismi niye Zarife, adından da anlaşılacağı üzere çok güzel, akıllı, zarif, naif bir kedicikti. Ona bu isim çok yakıştırdım.

Sûz-i Dilârâ
04-02-2012, 00:23
Sayın Charlaux, sındırgılı sizlerin hikâyelerinizi de zevkle okudum, elleriniz dert görmesin :)

Sevgili ilksen hanım, gçakar teşekkür ederim, kediciklerimin hayatlarına dinleyerek ortak oldunuz. :)

Sûz-i Dilârâ
06-02-2012, 10:39
Kedi güzeli Tipsiz :)

Lütfen maşallah deyiniz :))

Nuri Murvet
09-04-2012, 20:58
Merhaba sayın Sûz-i Dilârâ

Merhaba sayın ilksenozturk, gçakar

Merhaba sayın Charlaux

Merhaba sayın sındırgılı

Kedilerle anılar yaşanmışlığın, anlamlı, güzel duygularını yansıtıyor. Ne kadar güzel...

Mırnak efendi koca delikanlı oldu...


281442

esk nisagül
10-04-2012, 16:36
Ne kadar güzeller

Güzin Çakar
10-04-2012, 17:27
Sayın Nuri Murvet
Gözlerime inanamadım, ne kadar büyümüş, ne kadar vakur bir duruş öyle.Gören de kedi değil, kral zanneder..

Güzin Çakar
10-04-2012, 17:48
Yazıp yazmamakta çok kararsız kaldım. Bir haftadır keyfim yok. Galiba Kasım ayında ölmek üzere, yüzü gözü enfeksiyon içinde bir kedi yavrusunu komşumun oğlu bana getirmişti. Veterinerimizle beraber çok uğraştık.O da yaşama dört elle sarıldı, ama bir gözü alındı, diğer gözü de ancak ışığı farkedecek kadar çok az görmeye başladı. Adını Gölge koyduk. Geçen hafta minik Gölgemi kaybettim. Mahallemizin köpekleri, mahallemizin kedilerine bir şey yapmıyorlar. Galiba birisi evindeki köpeğini, ihtiyaçlarını gidersin diye gece sokağa salmış. Anlayın işte, moralim çok bozuk...

athena -asena
10-04-2012, 18:32
Benim çakma van kedisi 3 adet yavruladı , onun da yavrusu yakında doğurur , torunu da ondan sonra doğurur. ağustosta da diğer torun doğurur . şuan bahçede 4 adet kedi var yazın sonunda her halde 14 adet kedi olur gibime geliyor.

çisem
10-04-2012, 19:06
Sayın Athena-Asena;
kısırlaştırmanız gerekecek anneyi, aksi taktirde kedi çiftliği kurmanız an meselesi.:)
12 yaşındaki erkek kedimi 3 yaşında (geç) kısırlaştırdım. Sokak kedi nüfusumuz birden yükseldiğini geç farkettim. Biz genelde erkek kedileri kısırlaştırmaktayız belde sakinleri olarak. Ameliyatı en sorunsuz erkek kedilerin kısırlaştırması oluyor çünkü. Koku bırakma olayları da kesiliyor.
Şu günlerde yaşadığım bu konuya örnek ise; 3 tane gözleri yeni açılmış yavrusu olan anne yeniden hamile kaldı şu kızışma mart ayında. 3 yavruyu sürekli bağırdıklarından apartman sakinleri bana getirdi. Apartmanın sığınağına yavrulamış ama içgüdüsel olarak yeni hamileliğine hazırlamakta kendini. Aç yavruları 3 saatte bir damlalıkla beslemekteyim.
Neyse ki arada yavrularının yanına bıraktığım kuru mamayı yemeye geldiği arada az da olsa içgüdüleriyle hareket edip onları yalıyor ve emziriyor. Anne kedinin kendisi de zaten geçen senenin bebek kedisi. Bu da ikinci hamileliği. Bebekleri doğurup yavruların gözleri açılıp, karınları yerden kalktığı an anne kısırlaştırılacak. Yoksa her sene en az 8-10 yavru yapacak 2 doğum toplamında.
Köpek doğumlarını sokak köpeklerinde engelledik ama kedilerin özellikle kızışma aylarında gözden kaçan bu tür doğumlarına hala engel olamamaktayız.
Diyeceğim o ki bir an önce siz de önleminizi alın. Belediye veterinerliklerinde kısırlaştırmalar ücretsiz artık.

Sûz-i Dilârâ
10-04-2012, 19:31
Nihayet bu sayfada buluşabildik :) hepinizi özlemiştim arkadaşlar. :)

Nuri Bey, Mırnak ne tatlı olmuş, bu kedi milletinin yavruluğu ayrı bir tatlı, gençliği ayrı.

Benim Tipsiz oğlum da artık evinin dışında bir sokağın var olduğunu biliyor ve sabah kalkıp yemeğini yer yemez dış kapının önünde miyavlamaya başlıyor. :) Gönderiyorum ama arkasından ayetel kürsi okuyarak başına bir şey gelmesin diye gelene kadar aklım onda. Balkondan çıkıp çıkıp kontrol ediyorum. Nihayet geldiğinde birbirimizi öyle özlemiş oluyoruz ki bir saat kucağımdan inmiyor, koklaşıyoruz kuzucuğumla. :) Sonra acıktığını farkedip kucağımdan iniyor ve buzdolabının önündeki dakikaları başlıyor. Çok seçici, çiğ yumurta, ekmek bile yiyor ama yoğurt, süt sevmiyor. Marketten böbrek, ciğer alıyoruz onun için.

Nuri Murvet
10-04-2012, 20:27
Merhaba

Mırnak, mart ayının etkisinde evin paşası gibi, mav aşağı mav yukarı volta atıp duruyor. Birde sinirli yanlışla dukundumu, hemen savunmaya geçiyor.

Sağır olduğundan miyavlamasıda garip, ağlıyormuş gibi...

Duymuyor ama çok zeki el hareketlerinle anlaşabiliyoruz.

Parmak sallayıp, avuç içini gösterdimi, yanlış bir şey yaptığını anlıyor..

Bu hareketi yapmadığımızda herşey serbesttir, olduğunu biliyor.

Kulakları duymadığından dışarı bırakamıyoruz.

Fidanlıkta bir kedimiz daha var, adı yanlış anlaşılmasın Sibel...

Birde aramıza yeni katılan junior Mex, büyümüyen cins canavar bir bekçi köpeğimiz var.

Hep büyük köpek besledim, zorluklarını bildiğimden bu cins köpeği özellikle beslemek istedim. Isırmasını istemiyorum, havlayarak tehlikeyi haber versin yeter...

Sibel ve Mex beraberce dost olarak fidanlığımızda yaşamasını istediğimden ikisininde kulubelerini aynı yere yaptım...

Şimdi kankiler...

Arasıra mex oyunun dozunu kaçırıyor, o zaman sibelden karşılığını alıyor.

281888

Bütün gün birbirlerini kovalayıp, koşturuyorlar...

281889

Yemek vakti bu arkadaşlık ve dostluk bitiyor...

281890

Canavar bekçi köpeğimiz, Mex

Hülya
10-04-2012, 20:59
Hayatım boyunca hep kedim oldu yanımda.
Çiçeklerim kadar , kedileri de çok seviyorum.4 Yıl önce ,bu iki kardeş evime geldiğinde yeni doğmuşlardı.

281901
Onlar beni, ben de onları çok sevmiştim.


281902

281903
Malesef ,torunum doğacağı zaman uzun süre evde olamayacağım için, onlara yeni bir ev bulmak zorunda kaldım.
Ağlıyarak ayrıldık.Zaman,zaman görmeye gidyordum.Sonra onların da beni unutmadığını, üzüldüğünü fark ettim ve artık gidemiyorum yanlarına.
Yılın uzunca bir zamanı kızımın yanına gittiğim için geri de alamıyorum onları.:(

281904

281905
Sabahları Su içmeye çeşmeye gelirlerdi.

Onları çok özlüyorum.

athena -asena
10-04-2012, 21:53
Sayın Athena-Asena;
kısırlaştırmanız gerekecek anneyi, aksi taktirde kedi çiftliği kurmanız an meselesi.:)
12 yaşındaki erkek kedimi 3 yaşında (geç) kısırlaştırdım. Sokak kedi nüfusumuz birden yükseldiğini geç farkettim. Biz genelde erkek kedileri kısırlaştırmaktayız belde sakinleri olarak. Ameliyatı en sorunsuz erkek kedilerin kısırlaştırması oluyor çünkü. Koku bırakma olayları da kesiliyor.
Şu günlerde yaşadığım bu konuya örnek ise; 3 tane gözleri yeni açılmış yavrusu olan anne yeniden hamile kaldı şu kızışma mart ayında. 3 yavruyu sürekli bağırdıklarından apartman sakinleri bana getirdi. Apartmanın sığınağına yavrulamış ama içgüdüsel olarak yeni hamileliğine hazırlamakta kendini. Aç yavruları 3 saatte bir damlalıkla beslemekteyim.
Neyse ki arada yavrularının yanına bıraktığım kuru mamayı yemeye geldiği arada az da olsa içgüdüleriyle hareket edip onları yalıyor ve emziriyor. Anne kedinin kendisi de zaten geçen senenin bebek kedisi. Bu da ikinci hamileliği. Bebekleri doğurup yavruların gözleri açılıp, karınları yerden kalktığı an anne kısırlaştırılacak. Yoksa her sene en az 8-10 yavru yapacak 2 doğum toplamında.
Köpek doğumlarını sokak köpeklerinde engelledik ama kedilerin özellikle kızışma aylarında gözden kaçan bu tür doğumlarına hala engel olamamaktayız.
Diyeceğim o ki bir an önce siz de önleminizi alın. Belediye veterinerliklerinde kısırlaştırmalar ücretsiz artık.
Sayın çisem ; merhaba, 17 ağustos 1999 depreminden bu yana bahçemde hiç bir zaman kedi eksik olmadı ve hiç birini de kısırlaştırma girişiminde bulunmadım bulunmamda, yeni doğan kedileri eşe dostta dağıtıyorum kalanlar da bahçede kalıyor besliyorum.

Sûz-i Dilârâ
10-04-2012, 22:20
Parmak sallayıp, avuç içini gösterdimi, yanlış bir şey yaptığını anlıyor..

Bu hareketi yapmadığımızda herşey serbesttir, olduğunu biliyor.



Tipsiz yaramazlık yapıp beni kızdırınca ben parmağımı sallayıp "bak ayıp oluyo amaaa" dediğimde elime atlıyor ve ısırmaya çalışıyor :)))

çisem
10-04-2012, 22:52
Sayın Athena-Asena;
Kedi ve köpeklerin kısırlaştırmalarını bir doğum kontrol yöntemi olarak görmekteyim.
Sahiplenilmiş olsalar da üremelerine engel olamayız. Popülasyonun sokaklarda engellenmemesi halinde bu hayvanları sefaletler beklemektedir. Her ev 5 kediyi ya da köpeği sahiplense de bu sayının artmasına engel olunulmaz.
Sokakta 12 yıl önce kızımın çocukların elinden top gibi oynadıkları kedimizi sahiplendik. Annesini daha iki yavrusunu doğurmuşken insanlar korkutmuş, apartman boşluğuna bela almak istemediklerinden taş atarak kovmuşlar. Anne kedi daha karnında doğuramadığı yavrularla saldırıdan kaçarken araba altında kalmış. Göbek bağı üzerindeyken iki kardeşi birden sahiplendik. Biri aynı gün öldü. Hiç annelerini ememediler.
Doğum anında bile bir kadın, bir kediyi engellemekte ve çocuklarının top gibi yavru kedileri birbirlerine atmalarına kayıtsız kalan bu ve buna benzerlerin sokak hayvanlarını sahiplenmesinden asla bahsedemeyiz.
Annesi terk etmiş aç yavruların tüm gece apartmanı uyutmadıklarından şikayet eden ülkemin insanlarının eline bu yavrular zaten düşmesin.

Şimdi 12 yaşına giren kedimizin ve diğer erkek kedilerimizi kısırlaştırmasaydık şu an kedi sayımız, bulunduğum 5 cadde, 20 ye yakın ara sokak gibi bir alanda minimum 50 katı olacaktı. Tahminen 100 kedinin 50 si dişi ve 50 si erkek olsa, çok eşlilik ve çiftleşmeleri de göz önünde bulundurursak, bir kedi ortalama 4 yavru doğursa 100 adet kedimiz birden 200 yavru doğuracaktır. Senede iki kez olduğunu düşünün ve benim kedim 12 yaşında bu kadar yılla hesaplarsanız kısırlaştırma tek çözüm olur.
Konu hayvan hakları ya da onların üreme haklarının ellerinden alınması değil, evcil hayvanların ıslahı ve koruma altına alınmalarıdır. Bana "erkek kedi de kısırlaştırılır mı?" diye soran çok oluyor.
Siz bahçenizdeki kedi sayısının 100-200 olmasını ister misiniz?
Ya da eşinize dostunuza bu sayının ne kadarını dağıtabileceksiniz?
3 saatte bir damlalıkla beslediğim bebeklerimi de yaşları geldiğinde kısırlaştırıcağım.
Benim sahiplendirecek kimsem kalmadı.:)
Bana burada en büyük desteği de ingiliz vatandaşlar vermekte. Herkes kendi sokağındaki sokak hayvanlarından sorumlu bizde. Ama tüm hayvanlar benim kapıma bırakılıyor.
Sizin bahçedeki kedi sayınız kaç bilmiyorum ama ben sayamıyorum bile.
Ev kedisi ya da köpeği ise ticaret amaçlı çok kişi tersine üremelerini sağlarlar.

Konu sokak hayvanları ise onların sayılarının ve sağlıklarının kontrol altında tutulması sorumluluğu biz insanların görevidir.
Konuya bir de bu yönden bakmanızı öneririm.

Güzin Çakar
11-04-2012, 22:28
Sayın Athena-Asena
Bahçenizde kaç tane kedi olduğunu merak ettim. Erkek veya dişi bütün kedileri kısırlaştırmama, çeşitli nedenlerle bazılarını kaybetmeme rağmen kedi sayısının artışına engel olamıyorum. Benim yanımda doğan kedi yok. Kedi yavrularını sahiplendirebilmek bir yana, kedi yavrularını bizim bahçeye atıyorlar. Onların acı içinde yaşamalarını görmektense, doğmamalarını tercih ederim.

athena -asena
11-04-2012, 22:53
Sayın gçakar ; Bahçemde yukarı da yazdığım gibi 4 adet kedi var .biri 3 adet yavruladı diğerleri de yakında yavrular . Kedilerin acı içinde yaşadıklarını nerden biliyorsunuz belki onlar hayatlarından memnundurlar.
Ben herkesin görüşüne saygı duyarım sizin görüşünüz ve Sayın çisem'in görüşleri aynı ama ben farklı düşünüyorum .Kısırlaştırma olayına gelince de o işlere belediyenin **** ilçe tarımın veterinerleri ilçe **** il bazında kendileri yapsınlar. Köpeklere yapıyorlar kedilere de yapsınlar. Saygılar......

Güzin Çakar
11-04-2012, 23:26
Sayın Athena-Asena
4 adet kediniz olduğunu yazmış olduğunuz mesajınız gözümden kaçmış. Kusura bakmayın.Sizinkiler şanslı kediler :) Keşke bizdekiler de öyle olsaydı.

çisem
12-04-2012, 00:20
Kedilerin acı içinde yaşadıklarını ben bizzat görüyorum sayın athena-asena.
Sevimli yavru kedi sahiplenilir biraz sevilir sonra sokağa yollanır.
Açlığa sefalete, kuru ekmeği bile bulamazlar çoğu zaman.
Öyle acı çekerler ki, açlıktan hastalıktan sürekli bağırırlar. İçi dışı parazitle dolup yemek bile yiyemez halde olurlar.
Onları beslemek için restaurant benzeri yerlerden aldığımız yemek artıklarını, ekmek ve pideleri, kasaplardan toplanan kemikleri kaynatıp doyururuz. Önce kediler yer, köpekler bekler.
Sonra köpekler geçer yemeğe. Onlar kaderlerini paylaştıklarından olsa gerek, insanlar gibi anlayışsız ve sabırsız değildirler.

Kiminin gözleri kapanır mikrop kapar, veteriner her dakika gelemez, tedavilerini bizler yaparız.
Birçok hayati aşıları yapılmazsa en başta gençlik hastalığı denilen hastalığa kapılıp acı içinde ölürler.
Kimisinin acısına dayanamazsınız bir insan olarak ötanazi uygulattırırsınız. Buna veterinerlerimiz, "yapılacak birşey yok uyutalım" der. Onların acısını içinizde hissedersiniz. Ölümlerinin kurtuluş olduğunu görürsünüz.
Kimisini araba çarpar ameliyat ettirirsiniz kendi bütçenizden olur çoğu zaman. Belediye herşeyi karşılayamaz.


Bahçemdeki kedilere apartman halkım rahatsız olsa da bu duruma alışmak zorunda kaldılar. Hiç kimse ilgilenmesin acı içinde bu hayvanlar çoğalsın üstüne üstlük ve biz sıcak evlerimizde belediyeciliğin oturmadığı ülkemizde bunlara seyirci kalalım. Toplum olarak herkes birşeyler yapmalı.

Bu bir "görüş" meselesi değil, insan olmanın sorumluluğudur. Biz insanlar doğum kontrolünü kendimize uyguladığımız gibi sokak hayvanlarının doğum kontrolünü de bizler yapmak zorundayız. Yoksa bu hayvanları içgüdülerine bırakırsak yılda iki kez doğum yapacaklar, hiç kimse onlara yetişemeyecektir.

Sokak hayvanlarının kısırlaştırılmalarına karşı çıkma, bu nedenlerden dolayı bir görüşü ifade edemez. Bu hayvanların 12 ay 24 saat her tür bakımını yapabilmek için büyük bütçe gereklidir.
Belediyeler maalesef barınak yatırımı yapmamaktalar.
Biz hayvanseverler olarak mahalleleri paylaşıp belediye ile işbirliği içine giriyoruz.
Belediye bilemez hangi sokakta hangi hayvan ne durumdadır diye.

Konu bahçemize gelen arada sırada doyurduğumuz birkaç hayvan değil ki, sokaklarımızdaki tüm hayvanlardır.
Ben 12 yaşındaki erkek kedimi bahçedeki ya da sokaktaki dişileri hamile bırakmamasını sağlamak için kısırlaştırdım.
Kedimin içgüdüsü doğası gereği üremeye proğramlı. Bu proğramda yapılan değişiklik onların sefaletlerini ve vahşetlerini ortadan kaldırıp, daha uzun yaşamalarını ve kontrol altında tutulmalarını sağlamaktadır.


Kontrolümüz dışı nüfus artışı ise; yazlıkçıların hayvanlarını nasıl olsa bir sene sonraya kadar burada br şekilde bakılır düşüncesiyle terk edilme zamanları eylül-ekim ayıdır bizde.
Biz yukarıda sıraladığım işlemleri yerine getirmezsek sokaktaki kedi ve köpek popülasyonu insan sağlığını da tehdit eder duruma gelecektir.
Belediyelerin park bahçe yapmalarından önce sokak hayvanlarının ıslahını yapmaları zorunlu görevleri arasına alınmalıdır.

aburcuburs
17-04-2012, 11:27
Kedilerden o kadar huylanırdım ki, bir kedi yanıma gelse çığlık çığlıka sandalyenin üstüne sıçrardım

Ayrıca, teyzemde siyam, teyze kızında british short hair, dayımda iran :)) kedileri mevcut :)) evlerine girerken daha sokak kapısındayken " kedi nerede? diyordum."

Annem de bir o kadar kedi sever ama benim yüzümden bu sevgisinden fedakarlık ediyordu. Ben de ne oldu bilemiyorum, aniden tamam kedi alalım ben de alışayım dedim.:rolleyes: niyetim yavru alıp zamanla alışmaktı ama nasip tam bu sırada kuzenimin bir arkadaşı van kedisini vermek istemiş ve ben talip oldum 8-9 aylık. Bir haftadır bizde adı da REİS :))

283891

bizim kedimizi gören diğer dayım da evine keni almayı kabul etti (yengemin uzun zamandır ısrarlarına dayanamadı herhalde:)) )

acaba elinde yavru iran veya van kedisi (gözü farklı olan) olan varsa bizimle paylaşabilir mi? henüz karar veremediler de ne alacaklarına :p

kelebek çalısı
17-04-2012, 16:33
Bir de böyle sokak kedilerini sahiplenen işletmeler var. Kısırlaştırmasını yaptırıp, düzenli periyodlarla aşı ve iç, dış parazitlere karşı kontrollerini takip ediyorlar. Ben gittiğim bu duyarlı işletmede, yaklaşık dört yıldır, boncuğu böyle bakımlı ve mutlu olarak görürüm. Keyfine bakar mısınız? Ye, iç, uyu, sevil. Daha ne olsun :)

Sûz-i Dilârâ
17-04-2012, 16:47
Allah o işletme sahibinin kazancını bol, hayatını huzurlu, mutlu ve hayrını kabul etsin. :) İşte budur insan olmak.

athena -asena
21-04-2012, 18:56
Çakma van kedim yavrularını emziriyor. Bu yabancı yavru kedide bahçede barınmanın yolunun athenedan geçtiğini çok iyi kavramış ve onla çok iyi geçiniyor.

Sûz-i Dilârâ
21-04-2012, 20:41
Kedicik yolunu bulmuş, masalara gidip ısrarla insanlara bakıyor ve onların yemek vermesini bekliyor :))

athena -asena
01-05-2012, 22:09
Yavrular büyüyor

yarenimex
01-05-2012, 23:40
Bu da kısmetini yukarılarda arayanlardan..Yerde kar üstünde ot tohumu veya başka yiyecek kırıntıları arayan serçeleri gözlemek ve avlamak için sık sık tırmandı buraya bu kış..

kelebek çalısı
02-05-2012, 00:35
Kedileri çok severim. Taşındığımızdan bu yana bir çok kediyi sahiplenmeye çalıştım. İçlerinden sadece birini, eve almaya karar verdiğimde henüz altı haftalık bir yavru idi. Ne yazık ki, daha bir yaşını doldurmadan, veterinerde aldığı anestezi yüzünden kaybettim. Bir daha kedi veya köpek anestezisi, böyle operasyonel durumlarla ilgili karar alamam ömrümce.

Artık bahçede bakıyorum sadece, mamalarını yerler, kışın veranda sundurması altında bir yer bulup uyurlar, lokal olan yaraları temizlenir, ve dış parazit ilaçları uygulanır, o kadar. Ben bir daha aynı üzüntüyü yaşamak istemiyorum. Benim yüzümden doğada belki ömrü daha uzun olacak bir canlı idi. Bunu bilememek insanı çok çok üzüyor.

Birinci kedi Can, yabani bir kedi idi, yaklaştırmaz, isterse biraz yanaşır ve miyavlayarak iltifatta bulunurdu. Bir yaz günü, Türkiye' de olduğumuz zamanda, terasta cansız bedenini bir havuz temizleme elemanı bularak, dışarı ağaç altlarına atmış. Bir kaç gün sonra onu olduğu yerden alarak evin tam karşısına zeytin ağacının altına gömerek, mezarını yaptık. Ölümü doğal sebeplerdendi. Yaş ve hastalıklar sanırım.

İkinci kedi Duman, eve aldığım dünyalar güzeli canım kedimdi kendisi. Fazla bahsedemeyeceğim, çünkü çok çok çok üzülüyorum. Sapasağlam kedim, anesteziye kurban oldu.


Üçüncü kedi Azo, yıllarca geldi, gitti, yedi, içti, kendine has karakteri olan başka bir kedi idi. Çok iri cüsseli, anatomisi değişik bir kedi idi. Bu yılbaşı dönmemek üzere kayboldu, gitti.

agozce
02-05-2012, 00:40
.....acaba elinde yavru iran veya van kedisi (gözü farklı olan) olan varsa bizimle paylaşabilir mi? henüz karar veremediler de ne alacaklarına :p

Barınaklarda her türlüsünü bulabilirsiniz.

Barınak adreslerini de Hayvansever Gazetesi - Anasayfa (http://www.hayvansevergazetesi.com/)

kelebek çalısı
02-05-2012, 00:51
Ve Yağmur.

Kendisi komşularımdan birinin baktığı bir kedi idi. Bakımını yaptırıyorlardı. Bir süre sonra, patisinde bir sorun oldu, ne olduğunu bilmiyorum, hayvan patisi sallanarak gezdi durdu, meğer seyahattelermiş, gelince kedinin bacağının kesilmesine karar veren veteriner başarılı bir operasyonla kediyi sağlığına kavuşturdu. İyileşme süreci yaklaşık, altı ay kadar sonra tamamlandı. Sadece eski hızına, çevikliğine sahip olmayan yağmur çok mutlu ve sıradan her kedi gibi yaşamını sürdürürken, bahçeye her gün gelir, yer, uyur, isterse bir kaç gün bizde kalır, sonra giderdi. O da Ocak ayı gibi kayboldu, sanırım onu da kaybettik.

Üç bacağı olmasına rağmen, normal kediden farkı yoktu, 1.5 metre duvara rahatça sıçrayarak çıkabiliyordu. Ne oldu ise sokaklarda oldu işte, ya zehirlediler, ya da ezdiler. Sevgi, ilgi hayvanları mutlu ediyor, ama korumaya yetmiyor. Şu ortamda bile kediler, köpekler zor durumda kalarak, yaşam savaşı verebiliyorsa, şehirlerde olanlar ne yapsın?

Üç bacaklı kedileri sahiplenmekten çekinmeyin. Ben bu kadar yakından gözlemlemiş olmasam, yaşama tutunacağını düşünemezdim bu durumda bir kedinin.

Artık bahçeye gelen kedilere isim koymuyorum, onları severken isimlerini çağırmadan seviyorum. Sonrasında olası bir olumsuz durumda daha az üzüleceğimi düşünerek kendimi kandırıyorum sadece.

Sûz-i Dilârâ
02-05-2012, 07:12
Kedim üç gündür kayıp arkadaşlar. :( Hiç böyle yapmazdı, en azından eve bi' uğrar, yemeğini yer sonra geri giderdi. Öyle korkuyorum ki hayvanın başına bir şey geldi diye. :( Dün çıktım aradım yok.

kelebek çalısı
02-05-2012, 13:34
Kedim üç gündür kayıp arkadaşlar. :( Hiç böyle yapmazdı, en azından eve bi' uğrar, yemeğini yer sonra geri giderdi. Öyle korkuyorum ki hayvanın başına bir şey geldi diye. :( Dün çıktım aradım yok.

Sn. Sûz-i Dilârâ,

kedinize bir an önce kavuşmanızı dilemekten başka elimden bir şey gelmiyor. Üzgünüm çok. Umarım durumu iyidir, ve size geri dönecektir. İyi yönde düşünmeye çalışınız.

İyi haberlerinizi bekliyorum.

Sevgiler.

fahriye07
02-05-2012, 22:35
inşallah en kısa zamanda kavuşursunuz ,bir şey olmamıştır mutlu haberleriniz bekliyorum.

abk
02-05-2012, 23:28
Benim kedimde 3 gün kaybolmuştu. Sonra geldi ama bu kez bir haftalığına gitti. Ve bu böyle devam etti. Sanırım çiftleşme dönemi hala devam ediyor. Artık endişelenmiyorum.

kelebek çalısı
02-05-2012, 23:45
İnsan faktörü yüzünden endişe etmemek zor. Yoksa kediler doğada ayakta kalma konusunda sıkıntı yaşamayan canlılar.

Güzin Çakar
02-05-2012, 23:49
Sevgili Sûz-i Dilârâ
Ne diyeceğimi bilemiyorum. Lütfen üzülmemeye çalışın. Elinizden geleni zaten yapıyorsunuz.Daha fazla yapabileceğiniz bir şey yok. İnşallah geri gelir.

Sûz-i Dilârâ
03-05-2012, 01:12
Birlikte takıldığı kedi arkadaşlarından bir tanesi dün bizim binanın etrafında dolandı, kapıya geldi, içeri aldım yemek verdim sonra gönderdim. Genelde onunla birlikte dolaşırdı ve onu gördüğüm zaman rahatlardım çünkü biliyorum ki oralarda bir yerde ama bu kez sesi çıkmadı. Ve bugün dördüncü akşamı oldu. Çok evcil ve çok çok güzel bir kedi olduğu için acaba kaçırıldı mı diye düşünmeye de başladım.

Gerçi son zamanlarda vaktinin çoğunu dışarıda geçirdiğinden kirden görünmüyordu ama :) sabah çıkıp akşamüstü eve dönüyor ve yemeğini yiyip ertesi günkü maceraları için dinlenmeye çekiliyordu.

Perihan Bayram
03-05-2012, 09:10
Çok üzüldüm,dayanamıyorum hemen ağlıyorum,içim acıyor bu durumlara,zavallım bir kolunu kaybetmişti,şimdide kaybolması çok üzdü beni.