PDA

View Full Version : Kavun




Kedi Tırnağı
30-05-2010, 23:14
Merhaba! Aradım ama forumda kavun ile ilgili herhangi bir başlık yok sanırım. En sevdiğim meyve kavun ve kavun yetiştiriciliğiyle ilgili şimdiden bilgilenmeye çalışıyorum. Bu konuda deneyimi-bilgisi olan arkadaşlar değerli bilgilerini paylaşabilirler mi?
Örneğin, aldığımız kavunun çekirdeklerinden bahçemizde yetiştirebilir miyiz? Ve nasıl? Verimli olur mu?




the_mc
29-10-2010, 16:34
Merhaba! Aradım ama forumda kavun ile ilgili herhangi bir başlık yok sanırım. En sevdiğim meyve kavun ve kavun yetiştiriciliğiyle ilgili şimdiden bilgilenmeye çalışıyorum. Bu konuda deneyimi-bilgisi olan arkadaşlar değerli bilgilerini paylaşabilirler mi?
Örneğin, aldığımız kavunun çekirdeklerinden bahçemizde yetiştirebilir miyiz? Ve nasıl? Verimli olur mu?

aldıgın kavunun içinden cıkan tohumlarla yetiştirebilirsin.

KAVUN TARIMI
Kavun tek yıllık bir bitkidir. Gövdesi tüylü bir bitkidir. Gövdesi tüylü, kolları sarılıcı ve yaprakları 5 lobludur. Kavun bitkisi iki tip çiçeğe sahiptir. Bunlar erkek çiçekler ile dişi çiçekler veya erselik çiçeklerdir. Erkek çiçekler ana kollar üzerinde, dişi veya erselik çiçekler ise yan kollar üzerinde bulunur. Kavunun çiçek tozlarının taşınma sında bal arıları önemli rol oynarlar.

ÇEŞİTLER

Üretilecek olan kavun çeşidi yüksek verimli, hastalıklara ve nakliyeye dayanıklı olmalıdır. GAP Bölgesinde Arava, Polidor ve Galia iri meyveli olarak Yuva kavun çeşitlerinin yetiştiriciliği yapılabilir.

İklim İsteği

Kavun, sıcak ve ılık bir iklim bitkisidir. Uzun yetişme süresi boyunca güneşli, sıcak ve kuru bir hava ile yeterli toprak nemi ister. Nemli bölgelerde mantari hastalıklara yakalanma ihtimali yüksektir. Yetişme devresi içerisinde don tehlikesi olmamalıdır.

Toprak İsteği

Kavun yetiştiriciliğinde ağır killi ve asitli topraklar uygun değildir. PH’sı 6-8 olan su tutma kapasitesi yüksek, drenajı iyi ve hastalıklardan ari olan topraklar uygundur.

YETİŞTİRME TEKNİĞİ

Ekim Nöbeti

Kavun tarımının yoğun olarak yapıldığı yerlerde solgunluk gibi hastalıklardan korunmak için münavebe uygulanma lıdır. Aynı arazide iki yıldan fazla üst üste kavun yetiştiril memelidir. Bölgemizde kavun + pamuk + hububat + 2. ürün veya kavun + pamuk + mercimek + 2. ürün münave besi uygulanabilir.



Toprak Hazırlığı

Kavun yetiştiriciliğinde toprak hazırlığı sonbaharda ilk yağışlardan sonra başlamalıdır. İlk yağışlarda toprak tavda iken sürüm yapılabilir. Derin sürümün arkasından kesekleri parçalamak için kültüvatör, goble-disk veya diskharrow ile ikileme yapılmalıdır.

İkinci toprak işleme dönemi ise Şubat-mart ayları olup toprak tavında kültüvatör ile toprak işlenerek arazi ekim ve dikime hazır hale getirilir. Ekim veya dikimden önce tarlada otlanma görülürse tekrar kültüvatör ile toprak işlemesi yapılabilir.

Ekim veya Dikim

1. Ekim

Kavun yetiştirilecek arazide ekimden önce sıra arası 2 m olacak şekilde karık pulluğu ile karıklar çekilmelidir. Bu karıkların kenarına tek taraflı olarak ve sıra üzeri 75 cm olacak şekilde ocaklara ekim yapılır. Her ocağa 4-5 adet tohum bırakılmalıdır.
Tohumların üzeri 5-6 cm toprakla örtülerek hafifçe bastırılmalıdır. Bölgemizde araziye ekim 20 Nisan-5 Mayıs tarihleri arasında yapılmalıdır.

Tohumlar 5-15 gün içinde çimlenerek toprak yüzeyine çıkarlar. Çıkıştan sonra uygun olan iki adet bitki ocakta bırakılır. Daha sonra bir adet bitki bırakılır.

.2. Fide Yetiştirerek Dikim

Kavun tarımında erkencilik açısından fide ile yetiştiricilik yapılabilir. Bölgemizde fide ile, yetiştiricilik ile, ekim ile, yetiştiricilik arasında 15-20 gün kadar erkencilik sağlanabilir. Fide yetiştiriciliğinde 10x13 cm ebadındaki altı delinmiş plastik torbalar kullanılır. Bu torbalar iyi karıştırılmış harç ile doldurulur. Harç yapmak için hacim olarak 1 ölçü bahçe toprağı, 1 ölçü iyi yanmış ahır gübresi ve 1 ölçü kum iyice karıştırılır.

Harç doldurulmuş olan torbalara kavun tohumları 4-5 cm derinlikte konur. Her torbaya 1-2 adet tohum bırakılır. Bu torbalar seralar ve yüksek tünellere konarak süzgeçli kovalarla sulanır. Bölgemizde tüplere tohum ekimi 5-15 Mart tarihleri arasında yapılmalıdır. Torbalarda yetişen fidelerin zaman zaman yabancı otları alınır ve sulaması yapılır. Normal şartlarda fideler 30-40 gün içinde araziye dikime hazır hale gelir.

Dikime hazır hale gelen fideler kültüvatör ile sürülmüş ve karık pulluğu ile karıkları açılmış olan araziye sıra arası 2 m ve sıra üzeri 75 cm olacak şekilde dikilmelidir. Plastik torbalardan fideler çıkarılırken fide toprağının dağılmamasına özen gösterilmelidir. Dikimden sonra mutlaka can suyu verilmelidir.

Gübreleme

Başarılı bir kavun yetiştirmek için organik maddesi yüksek toprakları sevdiğinden çiftlik gübresi uygulanmalıdır. Çiftlik gübresi sonbaharda derin sürümden sonra dekara 3-4 ton atılarak kültüvatör ile karıştırılmalıdır. Kimyasal gübre olarak 15-18 kg/da N ve 10 kg/da P2O5 verilmelidir. Fosforlu gübrenin tamamı ile azotlu gübrenin yarısı ekim veya dikimden önce atılarak kültüvatörle karıştırılmalıdır. Azotlu gübrenin diğer yarısı ise bitkiler kol atmaya başladığında fidelerden 15-20 cm uzağa bant şeklinde verilmelidir.

Sulama

Kavun fideleri tarlaya şaşırtıldıktan sonra iyi bir can suyu verildiğinde bitkiler uzun süre sulamaya ihtiyaç duymadan gelişme gösterirler. Uygun toprak tavında ekim yapılarak kavun yetiştirilen arazilerde de meyve oluşumuna kadar fazla sulamaya gerek yoktur. Ancak toprakta yeterli nem yoksa aşırı olmamak üzere sulama yapılmalıdır.

Meyve oluşum döneminden sonra sulamalar sıklaştırılmalıdır. Bu devreden itibaren 12-15 günde bir sulama yapılmalıdır. Sulamalarda 0-90 cm toprak derinliği tarla kapasitesine getirilmelidir. Meyve olgunlaşma döneminde sulamalara dikkat edilmelidir. Bitkiler ve meyveler sulama suyuna mümkün olduğu kadar temas ettirilmemelidir. Sulamalarda karık, damla ve yağmurlama yöntemleri kullanılabilir. Sulamalara bitkiler verimden düşmeye başladığında son verilmelidir.


. Bakım

Kavun yetiştiriciliğinde fideler tüplerden çıkışlarından itibaren bakım yapılmalıdır. Tüplerdeki fideler zaman zaman sulanmalı ve yabancı otlar temizlenmelidir.
Fideler tarlaya şaşırtıldıktan sonra yapılacak olan birinci ve ikinci sulamaları takiben çapalama yapılmalı ve yabancı otlar temizlenmelidir. Bitkilerin kolları geliştikten sonra çapa işlemi yapılmamalıdır.

Hastalıkları, Zararlıları ve Mücadelesi

Solgunluk

Tohumun çimlenmesinden itibaren tüm gelişme döneminde görülebilen bu hastalığa çeşitli mantarlar neden olur. Çimlenen tohum toprak yüzeyine çıkmayabilir, çıkan genç fidelerde sararma ve ölüm görülebilir. Fidelerin kök boğazı ve kılcal köklerinde yaralar ve çürümeler meydana getirerek ölüme neden olur.

Bu hastalık gelişme devresinde kol atma, çiçeklenme ve meyve oluşum döneminde de görülebilir bitkinin kol uçlarından başlayarak yaprak ve tüm bitkide çökme meydana getirir. Hastalık bitkilerin kök boğazında açık ve koyu kahverengi yanıklıkla birlikte bazen bu kısımlarda zamklaşma görülür.

Hastalıkla kültürel mücadele olarak hastalıklı bitkiler sökülmeli ve münavebe uygulanmalıdır. Kimyasal mücadelesinde ise bitkiler kol atmaya başladıktan sonra 2 veya 3 defa %0.1 dozda Benomly 50 veya % 0.2 dozda Thiram 80, %0.1 dozda Maneb 80 karışımından dip yıkaması şeklinde her köke 600 ml. İlaçlı su verilmelidir.

Külleme

Bitkilerin özellikle yaşlı yapraklarında parça parça yuvarlak lekeler belirir meydana gelen bu lekeler zamanla birleşerek yaprağı, yaprak sapını ve gövdeyi kaplar. Önce beyaz toz şeklinde görülen bu yerler sonradan koyulaşır ve bitki gelişimini durdurur.

Kimyasal mücadeleye hastalık belirtisi görüldüğünde toz kükürt, ıslanabilir kükürt Benomly, Thiophanate, Carbendazim ihtiva eden ilaçlardan biriyle başlanmalıdır. İlaçlamalar 10 gün arayla 2-5 defa tekrarlanmalıdır. Sistematik ilaçlar ise 20 gün arayla uygulanmalıdır.

Antraknoz

Yapraklarda esmer veya siyah renkte yuvarlağa yakın lekeler halinde belirir. Bu lekeler birleşerek muntazam olmayan şekilde büyür ve yapraklar parçalanarak kurur. Tüm bitkiyi etkilediğinde yaprak sapı ve meyvelerde esmer ve hafif çukurlu lekeler halinde görülür. Meyvelerdeki bu renkler daha sonra kavuniçi rengine dönüşür.

Hastalık görüldüğünde kültürel, tedbir olarak bu bitkiler sökülmelidir. İlaçlı mücadelesi ise hastalık belirtisi görüldüğünde Zıneb veya Maneb’li ilaçlarla yapılır. Tohum ilaçlamasında Thıram veya Mancozeb kullanılır.

Karpuz Mozaik Virüsü

Karpuzlardan yaprak bitleri ile taşınır. Hastalık belirtisi yapraklarda kabarcık şeklinde açık ve koyu yeşil lekeler, kıvrılmalar ile sürgünlerde bodurluk olarak ortaya çıkar. Çiçeklerde kıvrılma ve fonksiyon bozukluğu, meyvelerde ise lekeli şekil bozukluğu şeklinde görülür. Bitkiler hastalığa erken yakalanırsa gelişme durur ve meyve vermez.

Bu hastalıkla mücadele için temiz tohum kullanılmalı ve taşıyıcı yaprak bitleri ile mücadele edilmelidir.

Hıyar Mozaik Virüsü

Kavunda büyük zarar yapan bir hastalıktır. Yapraklar açık yeşil sarı beneklidir. Tüm bitkiyi bodur bırakan bir hastalıktır. Bitkilerin meyve tutumu az ve meyvelerin kalitesi bozuktur.
Hastalığın ilaçlı mücadelesi yoktur. Taşıyıcı olan yaprak bitleri ile mücadele edilmeli sertifikalı tohum kullanılmalıdır.

Tel Kurtları

Tel kurtlarının uzun, parlak, sarı-kahverengi renkli larvaları tohumlara ve genç fidelerin köklerine zarar verir. Köklerin içine girerek galeriler açar ve fidelerin ölümüne neden olur. Tel kurtlarının larvalarına karşı Diazinon, Chlorpryhos veya Endosülfanlı ilaçlardan biri ile ekimden önce toprak ilaçlaması yapılır. Ayrıca Chlorpryhos veya Endosülfanlı ilaçlarda tohum ilaçlaması yapılır.

Yaprak Biti

Bu zararlılar yaprak altlarından sürgün uçlarından ve büyüme konilerinden bitki özsuyunu emerek zarar yaparlar. Yaprakların kıvrılmalarına ve bükülmelerine sebep olurlar. Yaprak bitleriyle ilaçlı mücadele Malathion, Fenitrothion, Endosülfan, Carbarly içeren ilaçlar kullanılır.

Kırmızı Örümcekler

Oval şekilde olan ve zor görülebilen bu zararlılar yapraklardan bitki özsuyunu emerek zarar yapar. Yaprakların alt yüzeyinde ergin, larva pimf ve yumurtaları bir arada bulunur. Zararlıların emdiği yapraklar sararır, kıvrılır ve kururlar. Kırmızı örümceklerde kimyasal mücadele Malathion, Eromophos, Dicofol, Tetradifon, Binapeoryl içeren ilaçlardan biri kullanılır.

Kavun Kızıl Böceği

Bu zararlı 6-7 mm boyunda demir kırmızısı renginde çok hareketli ve uzun bir yapıya sahiptir. Larvaları ince uzun olup büyüdüğünde 10-15 mm boyunda ve sarımsı limon renktedir. Erginleri bitkinin yapraklarında, larvaları ise köklerde zarar yapar.

Kavun kızıl böceğinin erginlerine karşı Carbaryl, Bromopos, Malathion, Diazinon içeren larvalarına karşı Endosülfan içeren ilaçlar kullanılır.

Kavun, Karpuz Telli Böceği

Ergin üstten yarım küre şeklinde görülen kanatlarının üzerinde altışar adet siyah renkte lekeler bulunan ve uğurböceğine benzeyen bir böcektir. Ergin kırmızımsı renkte olup larvaları kavuniçi renginde oval ve geniştir. Larvaların üzeri dikenimsi kıllarla örtülüdür. Erginler kışı yaşadığı bitki artıkları arasında geçirerek Haziran ayında yumurtalarını bitki yapraklarının altına kümeler halinde bırakır. Erginler çiçek, meyve özü ve genç sürgünlerde, larvalar ise yapraklarda zarar yapar.

Kimyasal mücadelesinde Carlbarly, Bromophos, Malathion ve Diazinon içeren ilaçlar kullanılır.

Kavun Sineği

Larva döneminde zarar yapan bir zararlıdır. Larvalar meyvelerin çekirdek evinde tahribat yapar. Larvaların meyve içindeki artık ve pislikleri ile dışarı çıkarken açtıkları deliklerdeki çürümeler meyvelerin kalitesini bozar.

Kavun sineğine karşı birinci ilaçlama meyveler fındık büyüklüğünde iken Carbarly, Fenthion, Diazinon, Malathion ve Endosulfan içeren ilaçlarla yapılır. İkinci ilaçlama birinci ilaçlamadan 15 gün sonra yapılmalıdır.

HASAT, HARMAN VE DEPOLANMASI

Meyveler tam olgunlaşma devresinde hasat edilmelidir. Olgunluğa gelmiş kavunlar saplarında elle koparılmak veya bıçakla kesilmek suretiyle hasat edilirler. Hasat işleri sabah yapılmalı ve küçük yığınlar halinde toplanan kavunlar güneşte fazla bekletilmemelidir. Kavunlar hemen pazara veya depoya sevk edilmelidir. Eğer kavunlar depoda uzun süre saklanacaksa zaman zaman ters çevrilmelidir.

VERİM VE MALİYET
Kuru koşullarda Adıyaman yöresinde ortalama kavun verimi 1.300 kg/da iken sulu koşullarda Harran Ovasında Çukurova Ziraat Fakültesinin yapmış olduğu araştırmada pazarlanabilir verim 2.683 kg/da bulunmuştur.
GAP bölgesinde sulu koşullarda kavun maliyetleri konusunda herhangi bir çalışma yapılmamıştır. Köy Hizmetleri Şanlıurfa Araştırma Enstitüsü tarafından Adıyaman’da yapılan araştırmada kuru koşullarda kavun yetiştiriciliği için 16.15 sa/da insan işgücü ve 1.68 sa/da makine işgücüne ihtiyaç olduğu tespit edilmiştir.

Kaynak:GAP WEB

bagci
22-03-2011, 22:28
Arkadaşlar bu sene iki dönüm kadar çok verimli , çabuk gelişen kavun cinslerinden yetiştirmek istiyorum hangi cins tohum kullanayım lütfen bana yardimcı olurmusunuz
teşekkürler.

dermana
24-03-2011, 21:05
hangisini tercih edersiniz

serkanhoca
24-03-2011, 21:09
Memleketim olması itibariyle Kırkağaç Kavununu tercih ederim. Şu an bile evimizde kavun bulunmakta.

bahtiyar02
24-03-2011, 21:44
Memleketim olması itibariyle Kırkağaç Kavununu tercih ederim. Şu an bile evimizde kavun bulunmakta.
Kırkağaç Kavununu kendinizmi yetiştiriyorsunuz? Saklama koşulları konusunda bilgi verebilirmisiniz?
Saygılar

serkanhoca
25-03-2011, 11:08
Evet kendimiz yetiştiriyoruz ama diğer ekim yapan çiftçiler kadar profesyonel olmadığımız için bazı eksikliklerimiz oluyor. Sizin sormak istedikleriniz hakkında bilgiler internette vardır. Bir inceleyin aklınıza takılan yerleri sorun yardımcı olmaya çalışayım.
Güneş görmeyen yerlerde asılı şekilde tutuyyoruz kavunları. Önceden etrafına ip bağlanarak tutardık. Şİmdilerde küçük patates çuvalları çok işimizi görüyor.
Gene de dediğim gibi aklınızda ne var ne yoksa bana iletin. ELiminden geldiğince dilimin döndüğünce sizi aydınlatmaya çalışayım.

bahtiyar02
25-03-2011, 12:24
Çok teşekkür ederim.
Saygılar

serkanhoca
30-03-2011, 20:32
Başka hiçbir toprak ve iklimde Kırkağaç kavunlarının renginde, kilosunda ve nefasetinde kavun yetişmez. Bu ürünümüz Kırkağaç halkının deyişlerine, şiirlerine, türkülerine, gelenek ve göreneklerine girmiştir. Kavunla ilgili yıllardır duyduğumuz, her hemşerimizin de mutlaka bildiği bir öykü anlatıla gelir. Örneğin, gurbetteki bir hem şehrimizle, Kırkağaç’a gittiğini anlatan kişi arasında şöyle bir söyleşi geçer:
- Kırkağaç’a gittin mi ‘?
- Gittim.
- Kavun yedin mi ?
- Yedim.
- Kabuğunu kaşıkla kazıdın mı?
- Kazımadım.
- 0 zaman sen Kırkağaç’a gitmemişsin arkadaş!

Burada vurgulanmak istenen elbette ki o ünlü Kırkağaç kavununun kabuğuna yakın kısmının ayrı bir lezzette olduğudur. Bu yüzden Kırkağaçlılar bıçakla kesilip dilimlenen kavunun işte o kabuğuna yakın kalan etli kısmını atmaya bir türlü kıyamazlar.

Aşağıdaki öykü de Kırkağaç kavununun kendine has lezzetini anlatan bir başka olgudur:


1861-1862 yıllarında Paris’te büyükelçi olarak bulunan Ahmet Vefik Paşa, diğer yabancı ülke elçilerinin de katıldığı resmi bir yemeğe davet edilir. Yemekler yenilir. Sıra meyve faslına gelince kavun sunulur. Paşa, tabaktaki kabuklu ve uzun dilimler halindeki parçalara bakar. Fransız kavunlarını kendi ülkesinde yedikleri gibi sulu ve yumuşak zannettiği için, gelen çatal ve bıçağı bir kenara koyup, garsondan kaşık ister. Kaşık getirilir, fakat o sert kavunu kaşıkla yemek ne mümkün! Bu arada çatal ve bıçak yerine, kavunu kaşıkla yemeye çalışmasına diğer zevatın alaycı bir gülümsemeyle baktığını görünce, kaşığı bırakıp çatal ve bıçakla birkaç parça yer. Paşa bir süre sonra benzer bir yemeği bu sefer kendi elçiliğinde düzenler. Yine aynı kişileri özellikle davet eder. Ama davet öncesi İstanbul’a bir telgraf çekip Kırkağaç Kavunu istemiş ve siparişi mümkün olan en kısa sürede eline ulaşmıştır. Sıra kavun ikramına gelince, sofra görevlileri önceden tembihli olduklarından paşa dışındaki konukların önüne çatal bıçak konmuştur. Kavunlar geldiğinde paşa kaşığını yumuşak ve sulu kavuna daldırıp kolaylıkla yerken, diğer davetlilerin kavunları çatal ve bıçakla döke saça yemeye çalışmalarını izlemekte ve kıs kıs gülmektedir. Konuklar daha önceki tutumlarını anımsarlar ve Ahmet Vefik Paşa’dan özür dileyerek kaşık isterler (Bu ilginç öykü, 17 Ekim 1953 tarihli Vatan Gazetesi’nin Memleket İlavesi’nde “Çalışan Bir İstihsal Muhiti: Kırkağaç” başlığı ile ve A. Emin Yalman imzasıyla yayınlanmıştır).


Kırkağaç kavununun lezzeti şiirlere bile konu olmuştur. İşte
l950’li yıllarda Kırkağaç Ortaokulu Müdürlüğü yapan, tanınmış şair
Arif Hikmet Par’ın Kırkağaç Kavunu için yazdığı şiir:

Kırkağaç Kavunu
Zeytin yeşili gölge
Çam yeşili hava.
Bol renkli bir güneşle
Yayılır toprağa.
Kırkağaç kavunu bu,
Tadında dilim dilim,
Konuşur memleketim.
Temmuz güneşinde tarla tarla,
Serpilir, büyür, gelişir.
Sonra güz geldi mi vagonlarla
Memleket memleket dolaşır.
Giresun dendi mi akla fındık gelir,
Bursa şeftalidir, Dörtyol portakal.
Manisa üzüm gözlü kızlar gibi,
Akhisar’da tüter bir ince tütün,
Ankara’ nın armudu, Amasya’ nın elması,
Ödemiş’in patatesi, Soma’nın helvası.
Hepsi güzel efendim, hepsi iyi.
Ama Kırkağaç kavunu başkadır başka,
Bal kutusu kardeşim, latilokum.
Bir kavunu, bir fındığı seviyorum.
Sarısı, kanalısı, çitilisi,
Renkten renge girermiş Gelenbelisi.
Yaz geldi mi anam benim,
Her eve ilik bir koku siner,
Kavun kokar ortalıkta, kavun döner.
“Yaylalar içinde Erzurum Yayla,
Şehirler içinde Konya’dır Konya”
Der bir canım türkü.
Ne üzümü öv kardeşim, ne inciri savun,
Meyveler içinde kavundur kavun..

(Ümit Evran ve M.Selçuk Satı'nın ''Geçmiştin Günümüze Kırkağaç'' adlı kitaptan alıntıdır.)

serkanhoca
30-03-2011, 20:40
Kırkağaç Kavunları sonbahara doğru toplandıktan sonra ağaç direklerde güneş görmeyecek şekilde muhafaza edilir. Kış aylarında bile çıkartılarak yenilebilir.

not: Ağustos ayından önce Kırkağaç Kavunu çıkmaz...

pria
09-04-2011, 10:20
Bu kavun bir rekortmen...

Arguvan kavunu, bozulmadan bir yıl saklanabiliyor.

Malatya'nın Arguvan İlçesi'nde kavun yetiştiriciliği yapan Mehmet Işık, bir yıl bozulmadan kalabildiğini belirttiği kavunları, 5. Doğu ve Güneydoğu Anadolu Tarım Teknolojileri Makine Hayvancılık ve Gıda Fuarı'nda tanıttı.

A.A muhabirine, her yıl yaklaşık 250 ton kavun ihraç ettiğini anlatan Mehmet Işık, ''Narmikan Kavunu''nun en önemli özelliğinin bir yıla yakın bir süre saklanabilmesi olduğunu söyledi.

Kavunun adını, Yazıbaşı Köyü'nün eski adı olan ''Narmikan''dan aldığını dile getiren Işık, 20 yıl önce ilk kez yetiştirilen kavunun günümüzde Yazıbaşı Köyü'nün en önemli geçim kaynağı olduğunu kaydetti. Üretici Mehmet Işık, şöyle konuştu:

''Yazıbaşı Köyü'nün en önemli geçim kaynağı haline gelen 'Narmikan' kavunu bir yıla yakın bir süre soğuk hava deposuna ihtiyaç duyulmadan saklanabiliyor. Mevsiminin dışında taze ve tamamen doğal olarak tüketilebilen sayılı ürünlerden biridir. 20 yıl önce yetiştirilmeye başlayan kavun köyümüzle bütünleşti. Bu ürünün tanınması için Malatya merkezdeki Mişmiş Park Fuar Alanı'nda kurulan 5. Doğu ve Güneydoğu Anadolu Tarım Teknolojileri Makine Hayvancılık ve Gıda Fuarı'nda göstermek istedim. Aldığım tepkiler çok iyiydi. Mevsiminde özellikle İstanbul'da çok fazla tüketilen kavunun yeterince tanıtılamadığını da düşünüyorum.'
http://www.gercekgundem.com/?p=363186

SERKANSATI
10-05-2011, 10:26
Başka hiçbir toprak ve iklimde Kırkağaç kavunlarının renginde, kilosunda ve nefasetinde kavun yetişmez. Bu ürünümüz Kırkağaç halkının deyişlerine, şiirlerine, türkülerine, gelenek ve göreneklerine girmiştir. Kavunla ilgili yıllardır duyduğumuz, her hemşerimizin de mutlaka bildiği bir öykü anlatıla gelir. Örneğin, gurbetteki bir hem şehrimizle, Kırkağaç’a gittiğini anlatan kişi arasında şöyle bir söyleşi geçer:
- Kırkağaç’a gittin mi ‘?
- Gittim.
- Kavun yedin mi ?
- Yedim.
- Kabuğunu kaşıkla kazıdın mı?
- Kazımadım.
- 0 zaman sen Kırkağaç’a gitmemişsin arkadaş!

Burada vurgulanmak istenen elbette ki o ünlü Kırkağaç kavununun kabuğuna yakın kısmının ayrı bir lezzette olduğudur. Bu yüzden Kırkağaçlılar bıçakla kesilip dilimlenen kavunun işte o kabuğuna yakın kalan etli kısmını atmaya bir türlü kıyamazlar.

Aşağıdaki öykü de Kırkağaç kavununun kendine has lezzetini anlatan bir başka olgudur:


1861-1862 yıllarında Paris’te büyükelçi olarak bulunan Ahmet Vefik Paşa, diğer yabancı ülke elçilerinin de katıldığı resmi bir yemeğe davet edilir. Yemekler yenilir. Sıra meyve faslına gelince kavun sunulur. Paşa, tabaktaki kabuklu ve uzun dilimler halindeki parçalara bakar. Fransız kavunlarını kendi ülkesinde yedikleri gibi sulu ve yumuşak zannettiği için, gelen çatal ve bıçağı bir kenara koyup, garsondan kaşık ister. Kaşık getirilir, fakat o sert kavunu kaşıkla yemek ne mümkün! Bu arada çatal ve bıçak yerine, kavunu kaşıkla yemeye çalışmasına diğer zevatın alaycı bir gülümsemeyle baktığını görünce, kaşığı bırakıp çatal ve bıçakla birkaç parça yer. Paşa bir süre sonra benzer bir yemeği bu sefer kendi elçiliğinde düzenler. Yine aynı kişileri özellikle davet eder. Ama davet öncesi İstanbul’a bir telgraf çekip Kırkağaç Kavunu istemiş ve siparişi mümkün olan en kısa sürede eline ulaşmıştır. Sıra kavun ikramına gelince, sofra görevlileri önceden tembihli olduklarından paşa dışındaki konukların önüne çatal bıçak konmuştur. Kavunlar geldiğinde paşa kaşığını yumuşak ve sulu kavuna daldırıp kolaylıkla yerken, diğer davetlilerin kavunları çatal ve bıçakla döke saça yemeye çalışmalarını izlemekte ve kıs kıs gülmektedir. Konuklar daha önceki tutumlarını anımsarlar ve Ahmet Vefik Paşa’dan özür dileyerek kaşık isterler (Bu ilginç öykü, 17 Ekim 1953 tarihli Vatan Gazetesi’nin Memleket İlavesi’nde “Çalışan Bir İstihsal Muhiti: Kırkağaç” başlığı ile ve A. Emin Yalman imzasıyla yayınlanmıştır).


Kırkağaç kavununun lezzeti şiirlere bile konu olmuştur. İşte
l950’li yıllarda Kırkağaç Ortaokulu Müdürlüğü yapan, tanınmış şair
Arif Hikmet Par’ın Kırkağaç Kavunu için yazdığı şiir:

Kırkağaç Kavunu
Zeytin yeşili gölge
Çam yeşili hava.
Bol renkli bir güneşle
Yayılır toprağa.
Kırkağaç kavunu bu,
Tadında dilim dilim,
Konuşur memleketim.
Temmuz güneşinde tarla tarla,
Serpilir, büyür, gelişir.
Sonra güz geldi mi vagonlarla
Memleket memleket dolaşır.
Giresun dendi mi akla fındık gelir,
Bursa şeftalidir, Dörtyol portakal.
Manisa üzüm gözlü kızlar gibi,
Akhisar’da tüter bir ince tütün,
Ankara’ nın armudu, Amasya’ nın elması,
Ödemiş’in patatesi, Soma’nın helvası.
Hepsi güzel efendim, hepsi iyi.
Ama Kırkağaç kavunu başkadır başka,
Bal kutusu kardeşim, latilokum.
Bir kavunu, bir fındığı seviyorum.
Sarısı, kanalısı, çitilisi,
Renkten renge girermiş Gelenbelisi.
Yaz geldi mi anam benim,
Her eve ilik bir koku siner,
Kavun kokar ortalıkta, kavun döner.
“Yaylalar içinde Erzurum Yayla,
Şehirler içinde Konya’dır Konya”
Der bir canım türkü.
Ne üzümü öv kardeşim, ne inciri savun,
Meyveler içinde kavundur kavun..

(Ümit Evran ve M.Selçuk Satı'nın ''Geçmiştin Günümüze Kırkağaç'' adlı kitaptan alıntıdır.)

Adaşım,meslektaşım ve hemşerim SERKAN HOCA'ya güzel bilgiler için çok teşekkür ederim.

Talha Ateş
22-11-2011, 14:19
Kırkağaç Kavunları sonbahara doğru toplandıktan sonra ağaç direklerde güneş görmeyecek şekilde muhafaza edilir. Kış aylarında bile çıkartılarak yenilebilir.

not: Ağustos ayından önce Kırkağaç Kavunu çıkmaz...


Selamünaleyküm, Serkan bey fotoğraflarınız Kırkağaç kavununun nasıl depolanıp muhafaza edileceği konusunda çok şey anlatıyor. Bende acizane iki yılda bir tahıldan sonra nadas döneminde kavun ekimi yapıyorum. Ancak amatör olarak....

Önümüzdeki sezon altı-yedi dekar ticari amaçlı yapmayı düşünüyorum fakat ne yazık ki bu güne kadar sadece kendi araştırmam ve büyüklerimin tecrübeleri ile bu işi yapmaya çalıştım. Çok zor oluyor. Bu işten anlayan daha bir ziraat mühendisi ile karşılaşmadım!!!!

En büyük sorunum tohum tedarikim. Siz orjinal tohum satıyor musunuz? Bu kunuda ve yetiştirme konusunda yardımcı olabilirmisiniz?

Talha0632@hotmail.com

Allah'a emanet olun efendim.

hosseda
22-11-2011, 16:04
Hocanın oğlu rakıya pek düşkünmüş. Hoca üzülürmüş ama gencin kalbi kırılacak diye de görmemezlikten gelirmiş eve geç ve içkili gelişlerini.
Oğlan askere gitmiş gelmiş, iş tutmuş ve everme vakti de gelmiş çatmış. İyi de bir kız bulunmuş... Hoca düşünmüş kendi kendine, bu oğlanın rakı içmesine mani olmanın zamanı geldi geçiyor tez vakitte konuşayım.
Münasip bir gün denk getirmiş hoca ve oğluna gel oğlum konuşalım biraz senle demiş. Buyur baba demiş oğlan babasına. Çok severmiş babasını ama içkiyi de çok sevdiğinden babasının üzüldüğünü anlar ama bırakmayı aklına dahi getirmezmiş.
Oğlum artık evleniyorsun, ayrı bir evin olacak. İşin gücün de var, şükür her yönünle hayırlı bir evlatsın ancak kendine çok zarar veren içki alışkanlığını artık bırakmak zorundasın. Aksi halde istemeden de olsa eşini üzersin demiş. Babasını çok seven ve de bu hususta tenkit geleceğini bilen oğlan kızarmış bozarmış sonrada babasına şöyle demiş :
Baba ben rakıyı bırakırım ama tek bir şartım var demiş. Nedir oğlum şartın söyle demiş hoca...Baba benle bir gece rakı içersen ben o içki sofrası sonrası ne dersen yapacağım demiş genç oğlan... Hoca şaşırmış, olurmu oğlum ben harama nasıl yaklaşırım, beni neden günaha sokacaksın demiş ama oğlan Nuh diyor Peygamber demiyormuş... Netice de hoca oğlunu rakıdan kurtarmak için tamam hazırla sofrayı bende içeceğim seninle demiş...
Oğlan en hasından bir Kırkağaç kavunu seçmiş... Ezine peynirini de yanına koymuş ve açmışlar bir 70 lik rakıyı....
Rakı bitmiş bizim baba oğul çakırkeyf olmuş. Oğlan eee baba demiş söyle bakalım ne yapayım ben bırakayımmı bu rakıyı ? Baba düşünmüş düşünmüş ve söylemiş :
" Oğul kavun zamanı rakı serbest, onun dışında içmeyeceksin rakıyı...."

artemisia10
22-11-2011, 17:47
Kavun zamanı gelsin :) ben Balıkesir 'de doğru düzgün kırkağaç kavunu yemedim onu söyleyeyim en güzel kavunu da Ezine yolunda buluyorum orada da aldığım tek yer var. Bir de bu sene bağrıbütün keşfettim gerçi sanırım hibrit tohumdan yetişeni idi benim yediğim ama orjinal bağrıbütün tohumu edinmeyi çok isterim bu sene süper bir kavun.

serkanhoca
22-11-2011, 22:08
yaz kış kavun bulunur buralarda, kavun zamanı geçmeyecek anlaşılan :)

cemo
22-11-2011, 23:24
" Oğul kavun zamanı rakı serbest, onun dışında içmeyeceksin rakıyı...."
Süperrrr.. Daha ne desin hoca:D

agozce
23-11-2011, 01:40
Süperrrr.. Daha ne desin hoca:D

Kavunu 12 saklamanın yolunu oğul mu bulmuş?..::)))

sakdag
23-11-2011, 08:43
Kavun zamanı gelsin :) ben Balıkesir 'de doğru düzgün kırkağaç kavunu yemedim onu söyleyeyim en güzel kavunu da Ezine yolunda buluyorum orada da aldığım tek yer var. Bir de bu sene bağrıbütün keşfettim gerçi sanırım hibrit tohumdan yetişeni idi benim yediğim ama orjinal bağrıbütün tohumu edinmeyi çok isterim bu sene süper bir kavun.



Merhaba Sayın Artemisia, Hem Balıkesirli, hem kavun üreticisi olarak seneye en güzel kırkağaçlardan size hediye göndermek isterim... Bu senenin kavunlarından bizde hoşnut kalmadık doğrusu. Zaten tohumları ektiğimizde 1 ay boyunca topraktan çıkamadı....

hosseda
23-11-2011, 09:29
Asılarak olsada saklanan kavunun, zamanında yenen kavunun yanına pek yaklaşamayacağına inanırım ve kavun saklamam. Hikayedeki babanında verdiği müsaadede kavunun lezzetinin tavan yaptığı yaz sonuna yakın süreyi kastettiğine eminim. Saklama kavunla süreyi uzattıracak baba gözü yok onda.

Kavun kişiliği olan meyvelerden. Yukarıdaki hikaye kavun-peynir-rakı ve hoşsohbet insanlar birlikteliğinin muazzam lezzetinden doğmuştur mutlaka diye düşünüyorum.

Kırkağaç kavunu üstün lezzette bir kavun bu bir gerçek. Ancak Çeşme yarımadasının Çiftlikköy- Ovacık-Nohutalan-Germiyan yörelerinde yetişen kavununun da ondan aşağı kalır lezzeti yoktur. Ancak kavunu seven ve takip eden bir insan olarak onun üstün lezzetinin sadece çok yağışlı geçen ilkbaharları takip eden yazlarda yakalandığına inanıyorum. Sanırım 1998 yılıydı ve yağmur hiç ara vermeden nisan ve mayıs ayında yağmıştı Çeşme taraflarında. O yıl yediğimiz lezzette kavunu maalesef hala denk getiremedim.

artemisia10
23-11-2011, 22:23
Merhaba Sayın Artemisia, Hem Balıkesirli, hem kavun üreticisi olarak seneye en güzel kırkağaçlardan size hediye göndermek isterim... Bu senenin kavunlarından bizde hoşnut kalmadık doğrusu. Zaten tohumları ektiğimizde 1 ay boyunca topraktan çıkamadı....

Çok sevindim bu işe :)) bu sene kavunlar sizden o zaman ben de Çanakkaleden size bağrıbütün kavunu getireceğim....:)

pria
06-08-2013, 17:34
Kızım Ayvalık/Sarımsaklı'dan tatil dönüşü değişik bir kavun türü getirdi bize..

Ayvalık'ta Çıplak Ada'da susuz, kıraç toprakta yetişiyormuş..
Adada kavun karpuzdan başka birşey yetişmiyormuş..Ayvalık'ta bu kavun meşhurmuş..İçine dondurma koyup satıyorlarmış..
Fazla büyük değil..Çok ince kabuklu..Elma soyar gibi soyduk biz de..
İçi kavuniçi renkte..tadı güzel..biraz da aromatik sanki..

İnternette araştırdım..Tunceli'den sürgüne gönderilen bir kürt yuttaşımız tarafından adaya getirilmiş..

http://www.karasaban.net/yaren-mustafa-cundada-dort-cift-kaldik/

Papalina Gazetesi (http://papalinagazetesi.com/?islem=paket/haberP/haber_detay.php&haber_id=23)

Kırkağaç kavununa benzer ama daha farklı bir tür gibi..kabuğu pütürlü değil, düz..

Tam adını bilen varsa lütfen yazsın..
Eğer tohum takasta paylaşılabilecek değerde bir çeşit ise paylaşıma açayım çekirdeklerini..

Muhammet3
06-08-2013, 18:14
Merhabalar,

Tohumdan ürün yetiştirme konusunda çok meraklı ve istekli bir kişiyim.
Sanırım 2012 Yılı Ocak ya da Şubat aylarında bir marketten aldığım bu "Kışlık Kavun" tohumunu artık toprakla buluşturmak istiyorum.

Kullanacağım Malzeme aşağıda görüldüğü üzere yaklaşık 10 cm derinliğinde ve 20 cm genişliğinde bir kase.

Kullanacağım toprak ise hazır aldığım kapalı pakette çiçek toprağı.
Sizce şuan ekimi uygunmudur ve püf noktaları nelerdir.

Teşekkür ederim.



http://r1308.hizliresim.com/1d/6/r6vgp.jpg http://o1308.hizliresim.com/1d/6/r6vhl.jpg

http://r1308.hizliresim.com/1d/6/r6vz0.jpg

http://r1308.hizliresim.com/1d/6/r6v8s.jpg http://o1308.hizliresim.com/1d/6/r6v93.jpg

limon_sever
06-08-2013, 20:02
Merhabalar,

Tohumdan ürün yetiştirme konusunda çok meraklı ve istekli bir kişiyim.
Sanırım 2012 Yılı Ocak ya da Şubat aylarında bir marketten aldığım bu "Kışlık Kavun" tohumunu artık toprakla buluşturmak istiyorum.

Kullanacağım Malzeme aşağıda görüldüğü üzere yaklaşık 10 cm derinliğinde ve 20 cm genişliğinde bir kase.

Kullanacağım toprak ise hazır aldığım kapalı pakette çiçek toprağı.
Sizce şuan ekimi uygunmudur ve püf noktaları nelerdir.

Teşekkür ederim.



http://r1308.hizliresim.com/1d/6/r6vgp.jpg http://o1308.hizliresim.com/1d/6/r6vhl.jpg

http://r1308.hizliresim.com/1d/6/r6vz0.jpg

http://r1308.hizliresim.com/1d/6/r6v8s.jpg http://o1308.hizliresim.com/1d/6/r6v93.jpg

Ambalajın üstünde olgunlaşma süresi 110 gün yazıyor. Yaklaşık 4 ay gibi bir süre. Kasımın ilk haftasında kış gelir. İşte hesap edin. Tohumu çimlendirmek için ideal bir kap ama yetiştirmek için küçük.

Muhammet3
06-08-2013, 21:10
Bu akşam 7 adet tohumu toprakla buluşturdum.
Sizinde belirttiğiniz gibi evet kase biraz ufak, eğer büyüdüğü günü görebilirsem daha büyük bir saksıya transfer ederim.

Acaba oda ısısında mevye verirmi? meyve vereceği dönem kış aylarına geliyor malum sonbahardan sonra güneşi görmek pek mümkün olmuyor.

Şuan ısı 25 ila 30 c arasında değişiyor ama sonbahar ve kış döneminde 20 ila 24 derece arasında olacağını düşünüyorum.

İlk etapta güneş ışınlarına direkt maruz kalmayan bir yerde muhafaza ediyorum dönem dönem direkt güneş gören yere alacağım.

birnefestoprak
14-08-2013, 03:56
Sn pria,
Ben ilgileniyorum. Eger tohumundan paylasabilirseniz sevinirim.

Bildigim kadariyla Erzincan'in meshur Mollakoy Kavunu, Tunceli'de de (saniyorum simdiki adi Aktuluk olan koyde) yetistiriliyor ama sizin gosterdiginiz kavuna benzemiyor. Tunceli'ye ait, kabugu acik sari renkli ve kucuk siyah beneklere sahip bir kavun daha var ama ona da benzemiyor. Her durumda ilginc bir cesit.

Kızım Ayvalık/Sarımsaklı'dan tatil dönüşü değişik bir kavun türü getirdi bize..

Ayvalık'ta Çıplak Ada'da susuz, kıraç toprakta yetişiyormuş..
Adada kavun karpuzdan başka birşey yetişmiyormuş..Ayvalık'ta bu kavun meşhurmuş..İçine dondurma koyup satıyorlarmış..
Fazla büyük değil..Çok ince kabuklu..Elma soyar gibi soyduk biz de..
İçi kavuniçi renkte..tadı güzel..bira da aromatik sanki..

İnternette araştırdım..Tunceli'den sürgüne gönderilen bir kürt yuttaşımız tarafından adaya getirilmiş..

Kırkağaç kavununa benzer ama daha farklı bir tür gibi..kabuğu pütürlü değil, düz..

Tam adını bilen varsa lütfen yazsın..
Eğer tohum takasta paylaşılabilecek değerde bir çeşit ise paylaşıma açayım çekirdeklerini..

pria
15-08-2013, 00:02
Sayın birnefestoprak,

Paylaşıma dahil edeyim bu kavun türünü ama adını ne koysak bilmem ki?

birnefestoprak
15-08-2013, 18:59
Kızım Ayvalık/Sarımsaklı'dan tatil dönüşü değişik bir kavun türü getirdi bize..

Ayvalık'ta Çıplak Ada'da susuz, kıraç toprakta yetişiyormuş..
Adada kavun karpuzdan başka birşey yetişmiyormuş..Ayvalık'ta bu kavun meşhurmuş..İçine dondurma koyup satıyorlarmış..
Fazla büyük değil..Çok ince kabuklu..Elma soyar gibi soyduk biz de..
İçi kavuniçi renkte..tadı güzel..bira da aromatik sanki..


Hikayesini yukarda yaptiginiz gibi aktarabilirseniz, kesin bir bilgiye ulasabilirsem duzeltebiliriz. Ciplak Adalilar, adina ne diyorlar bilmiyorum ama simdilik Tunceli'ye gitmeden Ciplak Ada Kavunu ya da Ciplak Ada'dan gelen kavun derseniz daha saglikli olur. Kizinizin tanidigi varsa, belki onun aracligiyla da ogrenebiliriz.

Sayın birnefestoprak,

Paylaşıma dahil edeyim bu kavun türünü ama adını ne koysak bilmem ki?

pria
16-08-2013, 22:24
Tamam, iyi fikir..
Köyden dönünce tohum takas sayfama ilave ederim..

bahcedenn
31-08-2013, 22:50
Hikayesini yukarda yaptiginiz gibi aktarabilirseniz, kesin bir bilgiye ulasabilirsem duzeltebiliriz. Ciplak Adalilar, adina ne diyorlar bilmiyorum ama simdilik Tunceli'ye gitmeden Ciplak Ada Kavunu ya da Ciplak Ada'dan gelen kavun derseniz daha saglikli olur. Kizinizin tanidigi varsa, belki onun aracligiyla da ogrenebiliriz.

Çıplak Ada'da bir aile dışında kimse yaşamıyormuş. Mübadeleden sonra Türkiye'ye gelen bir çift yaşıyormuş sadece. (Bu pek inandırıcı gelmedi bana. Ya çok yaşlılar ya da bu çiftin evladı babadan kalma işi devam ettiriyor olabilir.) Cunda Adası'ndaki dondurmacılar yörenin meşhur içerisinde dondurma sunulan kavununu mevsiminde bu adadan gelen kavun yetiştiricisinden edindiklerini öğrendim. Ada gerçekten çıplak ada. Şeytan Sofrası'ndan baktığınızda adanın çıplak olduğunu görebilirsiniz. Ada'da sadece bir çift yaşarmış. Ada'da susuz Çıplak Ada Kavununu yetiştirirmiş. Sabahın erken saatlerinde de Cunda Adası'na hasat ürünlerini getirip satarmış. Bölgede kavunun adı Çıplak Ada kavunu olarak geçiyormuş.

Bu arada bölgede Bergama'dan gelip satış yapan seyyar bir kavuncu ise Çıplak Ada Kavunu için yolda görseniz o kadar hoşuna gitmez ki tekmenize bile kıymazsınız ve tekme bile savurmazsınız dedi. Ama tekme bile atmayacağınız kavun bal gibi tatlıdır diye ekledi.

izmir35
26-02-2015, 12:41
Merhaba kırkagac ve düvlek kavunu tohumu aldım, ne zaman çimlendirmeliyim? nelere dikkat etmeliyim? Cimlendikten ne kadar sonra bahçeme ekmeliyim? Küçük bir bahçem var ve burada yetiştirmek istiyorum.İlk kez yetiştiricem bilgilendirirseniz sevinirim.Tesekkürler

serkanhoca
28-02-2015, 22:15
iklime göre değişmekle beraber, nisan-mayıs aylarında ekim yaparsanız yaza ürün alırsınız, eğer sonbaharda ürün almak isterseniz biraz daha geç ekilebilir.

izmir35
01-03-2015, 07:27
teşekkür ederim.

djtunc
06-07-2015, 22:40
koskoca forumda 2 sayfacıkmı kavun konusu var ? bu kavun çekirdeklerimi ekmiştim ben arkadaşlar büyüdü baya boy atıyo kolları çiçekte açmaya başladı. acaba ne zaman kavun verir bilgisi olan varmı ?

oguz006
08-07-2015, 10:26
Kavun Sineği

Larva döneminde zarar yapan bir zararlıdır. Larvalar meyvelerin çekirdek evinde tahribat yapar. Larvaların meyve içindeki artık ve pislikleri ile dışarı çıkarken açtıkları deliklerdeki çürümeler meyvelerin kalitesini bozar.

Kavun sineğine karşı birinci ilaçlama meyveler fındık büyüklüğünde iken Carbarly, Fenthion, Diazinon, Malathion ve Endosulfan içeren ilaçlarla yapılır. İkinci ilaçlama birinci ilaçlamadan 15 gün sonra yapılmalıdır.

Arkadaşlar yukarıda kavun sineğinin zararları ve kimyasal ilaçları yazıyor kimyasal kullanmadan organik ilaçla çözüm bulabilirmiyiz.

aydemiraydın
08-07-2015, 12:33
Kavun Sineği

Larva döneminde zarar yapan bir zararlıdır. Larvalar meyvelerin çekirdek evinde tahribat yapar. Larvaların meyve içindeki artık ve pislikleri ile dışarı çıkarken açtıkları deliklerdeki çürümeler meyvelerin kalitesini bozar.

Kavun sineğine karşı birinci ilaçlama meyveler fındık büyüklüğünde iken Carbarly, Fenthion, Diazinon, Malathion ve Endosulfan içeren ilaçlarla yapılır. İkinci ilaçlama birinci ilaçlamadan 15 gün sonra yapılmalıdır.

Arkadaşlar yukarıda kavun sineğinin zararları ve kimyasal ilaçları yazıyor kimyasal kullanmadan organik ilaçla çözüm bulabilirmiyiz.


yazılan ilaçlar çok eski. hepsi yasaklandı. kavuna kullanılacak en kolay ilaç kükürttür ve sulamadan sakınmaktır.

oguz006
08-07-2015, 16:36
yazılan ilaçlar çok eski. hepsi yasaklandı. kavuna kullanılacak en kolay ilaç kükürttür ve sulamadan sakınmaktır.

Şu an çiçeklenmek üzere köylüler hep ilaç yapıyor, eğer yapmazsak kavun çürüyor diyorlar, bende internetten araştırdım tarife en uygun kavun sineği çıkıyor, geçen sene hiçbir ilaç yapmadım kavunlarımız tarlada çürüdü.

Şimdi bu kavun sineğine karşı kükürt yapsam etkili olurmu, yanlış anlamayın internette böle bir bilgi bulamadım. birde bu işlere acemiyiz yanlış bişey yapmak istemiyorum en az 50 kök kavunum var eğer bunlarda çürürse emeklerimize yazık olacak.

aydemiraydın
08-07-2015, 17:04
Şu an çiçeklenmek üzere köylüler hep ilaç yapıyor, eğer yapmazsak kavun çürüyor diyorlar, bende internetten araştırdım tarife en uygun kavun sineği çıkıyor, geçen sene hiçbir ilaç yapmadım kavunlarımız tarlada çürüdü.

Şimdi bu kavun sineğine karşı kükürt yapsam etkili olurmu, yanlış anlamayın internette böle bir bilgi bulamadım. birde bu işlere acemiyiz yanlış bişey yapmak istemiyorum en az 50 kök kavunum var eğer bunlarda çürürse emeklerimize yazık olacak.


acetamprid kimyasalı ile sulu kükürdü birlikte atın. çok faydasını görürsünüz. tülbentlede toz kükürt atın işinizi görür. ben tarım ilacı,tohum ,gübre satıyorum . kavun ektiğim yer çok rüzgarlı olduğu için pek zararlı ve hastalıklar olmuyor. ovalarda zararlı ve hastalıklar daha fazla oluyor.

Lonicera
08-04-2016, 13:00
Kaç yıldır yana yakıla aradığım Bağrıbütün( Yozgat -Boğazlayan'dan), Topatan ve Hırsız Çalmaz( Balıkesir-Edremit' ten) kavun tohumlarına arkadaşlarım sayesinde nihayet kavuştum ve geçen hafta viyole ekmiştim. Tohumlar taze olunca neredeyse tamamına yakını çimlendi. Özellikle Hırsız çalmaz kavunu için '' lezzet olarak daha iyisi yoktur ona göre'' diye de tembihlendik:))Yozgat' tan gelen arkadaş iki farklı yerli karpuz tohumu da verdi ama isimlerini bilmiyor. Bir tanesine sarı karpuz deyip işin içinden çıktı:))) Bakalım onların çimlenmesi ne zaman olacak?

Dutlubahçe
09-05-2016, 09:24
Kavunda lezzet sorunu

Ben bahçemde değişik yıllarda, değişik kavun çeşitleri yetiştirdim. Kavunlar güzel gelişti ve mahsül verdiler. Ancak meyveler tatsız oldu.

Acaba gübre veya mineral takviyesi ile lezzetli kavunlar yetiştirebilir miyim?

Yardımcı olabilecek arkadaşlara şimdiden teşekkür ederim.

h_dogan
10-05-2016, 15:31
Kavunlar meyve tuttuktan sonra aşırı gübreleme ve sulama meyvelerin lezzetinde yavanlaşmaya neden olabiliyor. Bir de havaların kapalı gitmesi, bulutlu günlerin fazlalığı tatta olumsuz sonuçlar doğurabilir.

Kavunlar meyve tuttuktan sonra potasyum ağırlıklı gübre vermeli sulamayı da azaltmalısınız.

birnefestoprak
12-05-2016, 03:56
Bağrıbütün'ün kabuk desenini tarif ettiler mi? Size gelen kırçıllı mı oluyormuş düz mü?

Kaç yıldır yana yakıla aradığım Bağrıbütün( Yozgat -Boğazlayan'dan), Topatan ve Hırsız Çalmaz( Balıkesir-Edremit' ten) kavun tohumlarına arkadaşlarım sayesinde nihayet kavuştum ve geçen hafta viyole ekmiştim. Tohumlar taze olunca neredeyse tamamına yakını çimlendi. Özellikle Hırsız çalmaz kavunu için '' lezzet olarak daha iyisi yoktur ona göre'' diye de tembihlendik:))Yozgat' tan gelen arkadaş iki farklı yerli karpuz tohumu da verdi ama isimlerini bilmiyor. Bir tanesine sarı karpuz deyip işin içinden çıktı:))) Bakalım onların çimlenmesi ne zaman olacak?

Lonicera
12-05-2016, 05:52
Sn birnefestoprak, meyve şekil, renk, doku vb. hakkında herhangi bir bilgi verilmedi. Meyve tutumu sağlayabilirsem belli olacak artık.

hosseda
12-05-2016, 09:54
Bağrıbütün kavun çekirdeklerini domates çekirdekleriyle birlikte viyollere ekmiş ancak bakmak konusunda sıkıntılarım olduğundan köyde serası olan komşuya bırakmıştım. Geçen hafta sonu ancak alabildim viyolleri ve aynı gün bahçede yer hazırlandı ve olan fideler dikildi. Bunları bir gün içine sığdırmak büyük telaşa ve yorgunluğa neden oldu. Domates biber patlıcanlar dikildi ancak bir viyolde yanyana yeşermiş olan 4 adet benim kokulu kavun diye isimlendirdiğim fideleri ne yaptım farkında değilim. Dikilmediği kesin, bozuk fidelerle atılmamıştır ümidindeyim, vakit kalmadığından dikilemeyen salatalık acur gibi fideleri bir kasaya dizerek komşuya emanet ettim onların yanına koymuşumdur mutlaka diye avunuyorum. Ancak öyle değilse ve bulamazsam bu fideleri ihtiyaten sakladığım çekirdeklerden bu vakitte hangi usulle kavunu üretmem iyi olur ? Gene viyollere mi dikeyim yoksa direkt toprağamı...Toprağa dikilecekse tek çekirdek mi dikmek iyi bir kaçını aynı yere dikip sonra ayıklamak mı?

Dutlubahçe
13-05-2016, 20:50
Kavunlar meyve tuttuktan sonra potasyum ağırlıklı gübre vermeli sulamayı da azaltmalısınız.

Sayın h_dogan bilgilendirmeniz için çok teşekkür ederim. Ancak yine bir sorum olacak, bu kimyasal gübre kullanımı konusunda hiç bir tecrübem yok.

Bahsettiğiniz potasyum ağırlıklı gübre için somut bir isim verebilir misiniz?
Bu gübreyi granül olarak toprağa mı serpeceğiz, suya katıp öyle mi kullanacağız?

Taşlıbahçe
13-05-2016, 21:24
Bağrıbütün kavun çekirdeklerini domates çekirdekleriyle birlikte viyollere ekmiş ancak bakmak konusunda sıkıntılarım olduğundan köyde serası olan komşuya bırakmıştım. Geçen hafta sonu ancak alabildim viyolleri ve aynı gün bahçede yer hazırlandı ve olan fideler dikildi. Bunları bir gün içine sığdırmak büyük telaşa ve yorgunluğa neden oldu. Domates biber patlıcanlar dikildi ancak bir viyolde yanyana yeşermiş olan 4 adet benim kokulu kavun diye isimlendirdiğim fideleri ne yaptım farkında değilim. Dikilmediği kesin, bozuk fidelerle atılmamıştır ümidindeyim, vakit kalmadığından dikilemeyen salatalık acur gibi fideleri bir kasaya dizerek komşuya emanet ettim onların yanına koymuşumdur mutlaka diye avunuyorum. Ancak öyle değilse ve bulamazsam bu fideleri ihtiyaten sakladığım çekirdeklerden bu vakitte hangi usulle kavunu üretmem iyi olur ? Gene viyollere mi dikeyim yoksa direkt toprağamı...Toprağa dikilecekse tek çekirdek mi dikmek iyi bir kaçını aynı yere dikip sonra ayıklamak mı?

İstisna türler varsa da genel olarak kabakgiller toprağa tohum ekme yoluyla daha zahmetsiz yetişebiliyorlar. Viyole ektiğinizde kazık kökün saçaklandığı ve derinlere inme eğiliminin veya yetisinin azaldığına yönelik bilgiler mevcut. İyi bir bakımla, kökler ne kadar zedelense de iyi sonuca ulaşmak tabii ki mümkün ancak ben ocaklara direkt ektiğim kabakgillere can suyundan sonra uzunca bir süre hiç su vermiyorum ki doğal eğilimiyle bitkiyi sağlama almaya çalışan kökler olabildiğince derine çalışsın, sonra işim kolaylaşsın, daha seyrek sulama yapayım, yine de strese girmesinler...

2-3 tohum ekip sonra seyreltirsiniz; tohum çok az ve değerliyse viyollere ekip her daim gözünüz gibi de bakabilirsiniz :) Yine de bir ara öneri: Viyol yerine 10 veya 15 cm'lik bir saksıya ekip ilk gerçek yapraklarla birlikte dikkatlice toprağa şaşırtırsanız daha iyi olur.

hosseda
13-05-2016, 22:13
Teşekkür ederim sn.Taşlıbahçe...Bol miktarda boş 5 lt.lik pet su şişem var, onlara ekeceğim bir kaç tane. Bahçede yer müsait gibi bir kaç çekirdeği de direkt toprağa. Kabakgiller demişsiniz henüz kabak fidem yok, kabak çekirdeklerimi de direkt bahçeye ekeceğim. Şu anda hazırlıklarımı tamamlamaktayım sabah gün ağarsın çıkarım yola...Yarın nasipse dikim işini bitireceğimi umuyorum.

Taşlıbahçe
14-05-2016, 06:57
Teşekkür ederim sn.Taşlıbahçe...Bol miktarda boş 5 lt.lik pet su şişem var, onlara ekeceğim bir kaç tane. Bahçede yer müsait gibi bir kaç çekirdeği de direkt toprağa. Kabakgiller demişsiniz henüz kabak fidem yok, kabak çekirdeklerimi de direkt bahçeye ekeceğim. Şu anda hazırlıklarımı tamamlamaktayım sabah gün ağarsın çıkarım yola...Yarın nasipse dikim işini bitireceğimi umuyorum.

Kabakgiller kabakları, hıyarları, kavunları, karpuzları içine alan aile.

5 lt'lik boş şişelere ektikten sonra toprağa aktaracağınız sırada kökleri zedelememeye dikkat edersiniz, kenarları bombeli olduğundan şişeleri maket bıçağıyla kesip bitkilerin toprağını, köklerini dağıtmadan çıkarmak ta çözüm olabilir. Kolaygelsin...

hosseda
14-05-2016, 21:17
Kavun fidelerimi buldum ve yerlerine dikildiler. Kabakları ise damla sulamanın devreye girmiş olması sebebiyle direkt toprağa ektim. Çekirdekleri nasıl dikeceğimi bilemedim ( sivri taraf mı tombul taraf mı toprağa önce girmeli meselesi) soracak kimse de yoktu, yan olarak koydum geçtim. Sonra kahvede sordum sivri taraf aşağıda olacak dediler, yan da olsa sorun olmazmış.
Fotoğraf çektim fazlaca daha sonra koyarım buraya.

hosseda
15-05-2016, 10:11
Fideler yerlerinde.
Benim damla sulamaya teslim etme dışında seçeneğim yok. Onları lezzetli olmaları için susuz bırakma riskine giremem kaybetmek korkusuyla (geçen yılkiler de devamlı sulandılardı ancak lezzet ve koku mükemmeldi).

hosseda
12-07-2016, 22:23
Bağrıbütün (taşın üzerindeki ufacık yumru) ve Çeşme kavunu kendini gösterdi nihayet.

hosseda
16-07-2016, 10:31
Dünkü durumlar ( arada sadece 8 gün var, bir de keçi gübresi verildi bu arada...)

hosseda
14-08-2016, 13:15
Dün Çeşme kavununu sarardığı için kopardım. Kesince anladım ki daha bir hafta bekleyebilirmiş ama o zamanda tadından yenemeyebilirmiş...Şu haliyle bal gibi ve hoş kokulu sulu bir kavun yedik. Bu kavunu geçen yıl satın aldığım bir kavundan ayırdığım çekirdeklerden ürettim. Bunun tüm çekirdeğini alıkoyuyorum zamanı gelince dağıtıma sokmak için.

Bağrı bütünün en irisinde maalesef alttan çürüme oldu onu attım, diğerleri hala büyümekteler...

hosseda
20-08-2016, 19:53
Dün Bağrıbütün kavunu kopardım. Daha bekleyebilirdim ama alttan karıncalar delmeye başlamışlar kavunu, beklesem içine gireceklermiş. Bu kavunu geçen yıl bahçede ismini bilmeden yetiştirdiğim kokulu kavundan ayırdığım çekirdeklerden ürettim. Kavun aynı kavun değil gibi geldi. Benim bildiğim kavun çok kokuluydu, çok lezzetli ve çok suluydu. Ayrıca çekirdekler gövdeye yapışık haldelerdi ve de olgunlaşınca kendisi saptan ayrılıyordu ancak belki bir hafta daha bekleyebilsem ana kavun özelliklerini ( çekirdek yapısı dışında) görebilecektim. Lezzet olarak sıradan bir kavundan çok iyi gene de.

Bundan sonrakilerde alt çürümesi gibi olumsuzluklar yaşamamak için altlarına toprak yoğurt kabı koydum.

hosseda
21-08-2016, 16:25
Bahçede çekirdekten ürettiğim iki ayrı kavun cinsinde bazı değişiklikler meydana geldi düşüncesindeyim.

Çeşme kavununda daha önce rastlamadığım bağrıbütün kavununa has güzel koku bu gün ikincisini yediğimiz Çeşme kavununda da vardı.

Bağrıbütün kavunda ise gövdeye yapışık çekirdek dokusu yok olmuş aynı Çeşme kavunu görüntüsünde çekirdek gelişimi görülüyor ( üstteki fotoğrafta olduğu gibi).

Kavun fideleri yanyana dikildiler ve dalları birbirine kavuşmuş haldeler. Domateslerde olduğunu burada okuduğum etkileşme kavunlarda da oluyormu acaba. Yani bilmeden Çeşme kavununa Bağrıbütüne ait o güzel kavun kokusunu mu ekledik... Bu oldu ise Çeşme kavununa zarar mı verdim yoksa iyi bir şey mi yapmış oldum ?

hosseda
05-09-2016, 22:36
Bağrıbütünler olgunlaşmaya devam ediyorlar. İki kök kavunda şu anda 8 adet meyve olgunlaşmakta.
Kavunların yanında büyüyen karpuzun tek meyvesini de fotoğrafladım. Olağanüstü bir karpuz çıktı. Çekirdeklerinin tümünü ayırdım paylaşım için, başka karpuz ile uğraşmamak lazım.

hosseda
11-09-2016, 22:35
Bağrıbütün kavun olgunlaşınca sapından kendiliğinden kopuyor. Bu işlem ekteki fotoğraflardan gözle görülebiliyor. Olgun kavunu siz almazsanız yerinden, kavun sap dibinden köpüklenerek kavun ile sapın bağlantısına son veriyor.

hosseda
27-09-2016, 11:40
Bayram tatili sonunda kopardığım Çeşme kavunu olağanüstü güzeldi. Baklava yanında halt etmiş demek abartı olmayacak kadar tatlı-sulu ve yumuşaktı. Bu hafta sonu aynı kökten ve önceki ile yanyana büyümüş olan kavunu aynı olgunlaşmış halde kopardım. Dün akşam kestim ama sanki bu başka bir kavun. Kavun aynı yumuşaklıkta ve sululuğu yerinde ama o baklava gitmiş yerine sıradan bir kavun gelmiş. Ne oldu da bu kavun lezzette öncekini yakalayamadı diye düşününce tek sebep görünüyor: hava durumu.

Kavunun olgunlaşma sürecinde hava değişti, serinleme başladı, yağmur oldu, bulutlanma sebebiyle güneş ile olan irtibatı azaldı.

Olta balıkçılığında ustaya neden balık vurmuyor bu günlerde dediğimizde söylediği tek şey " havadan havadan...." olurdu.

birnefestoprak
27-09-2016, 15:26
Bu kavun size Bağrıbütün adıyla mı verilmişti? Çok büyük ihtimalle değil de onun için soruyorum.

Dün Bağrıbütün kavunu kopardım. Daha bekleyebilirdim ama alttan karıncalar delmeye başlamışlar kavunu, beklesem içine gireceklermiş. Bu kavunu geçen yıl bahçede ismini bilmeden yetiştirdiğim kokulu kavundan ayırdığım çekirdeklerden ürettim. Kavun aynı kavun değil gibi geldi. Benim bildiğim kavun çok kokuluydu, çok lezzetli ve çok suluydu. Ayrıca çekirdekler gövdeye yapışık haldelerdi ve de olgunlaşınca kendisi saptan ayrılıyordu ancak belki bir hafta daha bekleyebilsem ana kavun özelliklerini ( çekirdek yapısı dışında) görebilecektim. Lezzet olarak sıradan bir kavundan çok iyi gene de.

Bundan sonrakilerde alt çürümesi gibi olumsuzluklar yaşamamak için altlarına toprak yoğurt kabı koydum.

hosseda
27-09-2016, 16:57
Son mesajımdaki kavun Çeşme kavunudur ( 54 numaralı mesajda sandalyede fotoğrafı bütün olarak mevcut).
Bağrıbütün dediğim kavun 58 numaralı mesajdaki fotoğraflarda yer alan kavundur.
Alıntıladığınız mesajdaki fotoğrafta yer alan kavunda Çeşme olmalı çünkü dilimleri var. Bağrıbütünde dilim hiç olmadı, o elips görüntüde yeşil olarak gelişip sonradan sararan bir kavun ve büyüklük olarak Çeşme kavundan küçük oldu hep.

hosseda
27-09-2016, 17:44
Hafta sonu çektiğim fotoğrafta her iki kavunda mevcutmuş. Duvar üzerinde soldaki Çeşme ( tadı az diye yazdığım kavun) sağda küçük olan ise Bağrıbütün diye adlandırdığım kavun...
İkinci fotoğraftaki kavun da Bağrıbütün ( kırmızı kabın içindeydi yağmurla su dolmuş kap, oradan alıp yere karton üzerine koydum.).

hosseda
28-09-2016, 09:46
Bir gözlemimi ilave edeyim : Üstteki ikinci resimde yer alan kavunun üstünde ve çevresinde görülen yabani ot nerede çoksa orada kavun çiçek döktü ve meyvesi oldu. En başta bu otları köklüyordum ama ne zaman bu durumu farkettim hiç ellemedim o otları. Kavunmu otu seviyor otmu kavunu bilemedim ama çok sayıda kavun almama yardımcı olduğunu sanıyorum o otların.

birnefestoprak
29-09-2016, 16:24
Bağrıbütün adını siz mi verdiniz? Geleneksel Bağrıbütün'ün tohumları tek bir kitle halinde bütünleşik şekilde çıkmalı.

Hafta sonu çektiğim fotoğrafta her iki kavunda mevcutmuş. Duvar üzerinde soldaki Çeşme ( tadı az diye yazdığım kavun) sağda küçük olan ise Bağrıbütün diye adlandırdığım kavun...
İkinci fotoğraftaki kavun da Bağrıbütün ( kırmızı kabın içindeydi yağmurla su dolmuş kap, oradan alıp yere karton üzerine koydum.).

İsmail Kuzucu
29-09-2016, 16:32
Ananas kavunu değil mi bu çeşit?

hosseda
29-09-2016, 17:47
Bağrıbütün neden dediğimi daha önce yazdım ancak tekrar yazayım ( sanırım geçen seneki tohum paylaşıma ait yazışmalarda önceki yazdıklarım) :

Köyde fide yetiştiren köylüden evvelki yıl aldığım fideler içinde bu kavunda vardı. Kavun büyük bir ayva kadar olduğunda sarararak olgunlaşıyor aynı zamanda da kendiliğinden sapından kopuyordu. Kavunun çekirdekleri tamamen gövdeye yapışık ve bütün halde olduğundan nasıl bir kavun diye düşündürdüydü. Diğer özellikleride, kesildiğinde yaydığı enfes koku ile tadı ve aromasıydı. Ben bu kavuna kokulu kavun adı takarak çekirdeklerini kuruttum. Köylüye sordum nerden bu kavunu buldun diye, net hatırlamadı ancak bir tohum paylaşım etkinliğine gittiydim oradan almış olabilirim dedi, onların geçmişinden gelen bir kavun değilmiş.
Bu yılki paylaşım öncesi Bağrıbütün kavun hakkında bazı bilgiler yazdı üyelerimizden bir arkadaş ben onları okuyunca bu kavunun çekirdeği bende var diye aynı yere yazdım ve benden talep edildi paylaşımda. En büyük işaret kavunun olgunlaşınca kendini toprağa bırakması, başka bir kavunda ben bunu duymadım. Ben de o günden sonra bu kavunu tesadüfen buldum dediğim bu isimle yazdım. Bu kavun bu yıl Çeşme kavunlarla sarmaş dolaş büyüdüler... Tahminim çekirdek yapısında bir tozlaşmayla oluşan değişim yaşadık. Kavunun tadı ve kokusu aynı geçen yılkiyle.
Geçen hafta yeşilden sarıya dönmüş bir tanesini koparıp getirdim balkonda olgunlaşsın diye bekletmekteyim. Küçük bir kavun o, akşam keseceğim bakalım nasıl çıkacak içi...

Hikayesi budur kavunun isminin, yanlış bir yayılmaya meydan vermemek için bundan böyle kokulu kavun deyebilirim eskisi gibi....

hosseda
29-09-2016, 20:12
Bir saat önce kestiğim kavun ( makinamın pili bitmiş cep telefonu ile çektim fotoğrafları).

hosseda
30-09-2016, 09:23
Sn. birnefestoprak, sitede fidan, fide ve bitki üretim kısmında Bağrıbütün kavun adıyla bir konu açılmış 17.04.2009 tarihinde. İlk mesajda yer alan iki fotoğraftan ikinci fotoğraftaki kavunlar Bağrıbütün ise bendekiler de Bağrıbütün. Hiç fark yok aralarında. Ancak ilk fotoğraftaki kavunlar ile ikinci mesajdaki küçük fotodaki kavun Bağrıbütünse o zaman bendekiler başka kavun...
Orayı bulup okuyun lütfen, neden Bağrıbütün dediğimi de oraya yazmışım.

birnefestoprak
30-09-2016, 18:40
Baktım şimdi. Dikkat ederseniz, sizin kavununuz muskmelon (ağ örgülü). Bahsettiğiniz mesajdaki kavunun yüzeyiyse ağ örgülü değil ve benekli. Bağrıbütün olarak bana gelen bir kavunun tohumunu geçen mevsim ektim. Bitkiyi kaybettim dolayısıyla olgunlaşmış hali için birşey söyleyemeyeceğim ama tutan meyvenin yüzeyi bende de benekliydi.

Bir de diğer mesajdaki tohum göbeğine bakın, yekpare duruyor ve tohumların yapıştığı göbek, etli ve sert gözüküyor. Bu ayrıca bence Bağrıbütün Kavunu'nun su oranının görece düşük olduğuna da işaret ediyor.

Sizinki odur diyemem ama bence de Ananas Kavunu'na benziyor. Farklı çeşit bir ağ örgülü kavun da olabilir.

Sn. birnefestoprak, sitede fidan, fide ve bitki üretim kısmında Bağrıbütün kavun adıyla bir konu açılmış 17.04.2009 tarihinde. İlk mesajda yer alan iki fotoğraftan ikinci fotoğraftaki kavunlar Bağrıbütün ise bendekiler de Bağrıbütün. Hiç fark yok aralarında. Ancak ilk fotoğraftaki kavunlar ile ikinci mesajdaki küçük fotodaki kavun Bağrıbütünse o zaman bendekiler başka kavun...
Orayı bulup okuyun lütfen, neden Bağrıbütün dediğimi de oraya yazmışım.

hosseda
30-09-2016, 20:10
Ananas kavunu tanımıyorum ve görsellere baktım bazılarında dış görünüm bizimkiyle aynı. Ancak iç kısım benzemiyor. Ananasın içi yeşil ve Çeşme kavun gibi yumuşak dokulu kavuna benzettim. Bizim kavunun içi (çekirdek çevresi bilhassa) ise koyuya yakın kavuniçi renkte ve dokusu aşırı sert. Bu akşam evdeki son kavunuda kestim. Muhteşem bir koku ve lezzet vardı ama ağızda eriyen bir yumuşaklık yoktu. Hanıma bunu bir hafta daha bekletebilsek iyi olurmuş dedim hatta. Birde ananas acaba olgunlaşınca sapından kendini koyveriyormu yere, onu bilmek lazım. Bizimki olgunlaşınca sapında durmuyor bırakıyor kendini.

Bu yılki çekirdeklerde tozlaşma ile karışıklık olmuş olabilir diyerek, geçen yılki çekirdeklerden az miktarda da olsa bulabilirim, arzu ederseniz size ve diğer arkadaşlara vereyim. İzole edilerek yetişenini görelim nasipse gelecek yaza.

hosseda
01-10-2016, 20:29
Bu gün son kavunu sarardıysa koparırım derken sürpriz yeni ufaklıklarla karşılaştım. Hala yavru dökmeye devam ediyor kavunumuz.
Kendi biten bir diğer Çeşme kavununu asarak kış kavunu yaptım.

Muda
25-01-2019, 17:41
https://www.youtube.com/watch?v=xk7QOqwiZS8

maydemir
06-12-2022, 18:13
727527

727528

727529

Evet, kavun konusuna epeydir paylaşım yapılmamış. Kırkağaç kavunu, ananas kavunu, ve bizim yöremize ait dilimli kavun.
Dilimli kavun aromalı ve çok lezzetlidir. Çocukluğumuzdan bildiğimiz ve aradığımız bir tat.