PDA

View Full Version : Anıt Ağaç Gezileri




malina
30-09-2006, 08:48
Anıt ağaç gezisi


Anıt ağaçlar ihtişamlıdır, her birinin bir hikayesi vardır. Çevrelerindeki diğer ağaçlar zamanla yok olurken, onlar yüzyıllarca yaşayıp, dallanıp budaklanacak kadar şanslıdır. Ama kimse ne kaç yaşında olduklarını, ne de hikayelerini bilir.

Tema Vakfı, 5-8 Ekim 2006 tarihleri arasında düzenleyeceği bir konsept gezi ile bu ağaçları tanıtmayı hedefliyor: Anıt ağaç gezisi. Vakfa bağlı BiyoTemaTur tarafından organize edilen 4 günlük gezi, Adana'dan başlıyor ve Antakya çevresinde yoğunlaşıyor. Bu geziye talep arttıkça turlar da tekrarlanacak.

Gezinin bilimsel rehberliğini, yıllardır bölgede çalışmalar yapan Çukurova Üniversitesi Biyoloji Bölümü Botanik Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Atabay Düzenli ve asistanı Dr. Deniz Karaömerlioğlu yapacak. Anıt ağaç gezisi bir trekking turu değil. Hatta araçla neredeyse her ziyaret noktasının dibine kadar gidiliyor. Bu yüzden genç, yaşlı herkes katılabilir.

Programda birçok esnek nokta bırakılmış. Vakit kaldıkça müze, kilise, cami gibi tarihi mekan ziyaretlerinin de yapılması planlanıyor. Hatta denize girmek için bile zaman bulacaksınız. Yemek seçiminde tercihler mümkün olduğunca yerel mutfaktan yana kullanılmış. Kalınan oteldeki açık büfe kahvaltıda Antakya mutfağından örnekler var.

Prof. Dr. Düzenli; "Doğadan ve ağaçlardan zevk alabilecek, yeni şeyler keşfetmeye meraklı insanlar büyük zevk duyacaklardır" diyor. Düzenli'nin hedefi büyük. Bölgede eko turizmi başlatmak ve yetiştirdiği öğrencilere iş sahası açmak istiyor. Hatta gezinin içeriğini İngilizce ve Fransızca'ya çeviriyorlar ki yabancı turistler de gelebilsin.

Anıt ağaç gezisi 4 gün olarak planlanmış. 5 Ekim akşamı Adana'dan başlıyor, 8 Ekim Pazar günü Adana'ya varışla bitiyor. Saatler THY'nin İstanbul ve Ankara'dan 19.30 ve 19.35'te Adana'ya varan uçuşlarına göre planlanmış. Grup Adana'dan 20.50'de karşılanıyor. Belen'de İskenderun körfezine karşı bir akşam yemeği yeniyor. Antakya Özcihan Otel'e saat 24.00'te varılıyor.

İlk sabahtan itibaren gezi programı oldukça yoğun. Sabah 9'da otelden çıkılıyor. İlk ziyaret edilen anıt ağaç, Yayladağı Eğerci köyündeki çaputlu meşe. Bölgede dilek ağacı olarak kullanılıyor. Halk burada dualar etmiş ve kabul olsun diye ağaca çaputlar bağlamış. Ağaç zamanla uğurlu bir değer kazanmış ve bu nedenle korunmuş. 600 yaşındaki ağacın altında bir de çeşme var.

Buradan Samandağı'ndaki Teknepınarı köyüne hareket ediliyor. Köydeki anıt defne ağaçları görülüyor. Samandağı defne ağaçlarının kimi 40 metreye kadar büyümüş. Korunmalarının en büyük nedeni, halka para getirmeleri. Çünkü yağı ve yaprağı birçok alanda kullanılabiliyor. Defne ziyaretini, defneli sac kavurmalı bir yemek izliyor.

GÖVDESİ KAHVEHANEOLAN ULU ÇINAR

Saat 14.30'da Hıdırbey köyüne varılıyor ve Hıdırbey çınarı görülüyor. Gövdesi öyle büyük ki, bir dönem içi kahvehane ve berber dükkanı olarak kullanılmış. Buradan Samandağ'daki Ziyaret Tepe'ye çıkılıyor. İskenderun Körfezi'ni güzel bir açıdan izleyebiliyorsunuz.

Dursunlu köyündeki anıt ağaç, Dursunlu Çınarı. Köyün tam ortasında kalmış. Bin yaşlarında olduğu tahmin ediliyor. Altında kaynaktan gelen suya ait bir çeşme var.

Akşam otele döndükten sonra, dileyenler için botanik uzmanı rehberler, günün değerlendirmesini yapacak. Yemekler, Harbiye Şelaleleri altında yeniyor. Elbette Antakya mutfağından bir mönü hazırlanmış. Eğer gün içinde uygun vakit kalırsa Antakya müze ve kilisesi de gezilecek.

AMİK OVASI MANZARALI YOL

Gezinin üçüncü günü Dörtyol-Payas'a hareket edilerek başlıyor. Bu oldukça keyifli bir yol, çünkü Amik Ovası ve Belen gündüz gözüyle seyrediliyor. Anadolu'nun en büyük kervansarayının da içinde bulunduğu Sokullu Mehmet Paşa Külliyesi ziyaret ediliyor ve burada bulunan anıt külliye zeytini görülüyor. Bu zeytin ağacının dini bir önemi de var. Külliye inşa edilirken, zamanında tamamı zeytinlik olan arazinin eski halini de hatırlatmak amacıyla bırakılmış. Yaşının 800 ile 1000 arasında olduğu tahmin ediliyor. Sekiz metre yüksekliğinde, çapı 10 metre.

Dörtyol'da bulunan defne yağı fabrikası gezildikten sonra, Arsuz'da Doğu Akdeniz balıklarının yendiği bir öğle yemeği var. Akşam konaklama İssos Otel'de yapılıyor. Öğle saatlerinde deniz için serbest zaman bırakılmış. Dileyen İssos Otel'in önündeki plajdan denize girebilir. Akşam yemeği yine Antakya mutfağının tatlarını taşıyor.

ANIT SARMAŞIK VE SUCUK KEBABI

Son günün programı, yine sabah erken saatte Aladağ'a hareketle başlıyor. Eymir Şelalesi ziyaretini, Ağcakise'deki iki anıt ardıç ve çınarın görülmesi izliyor. Bu ağaçların da 800-1000 yaşlarında olduğu tahmin ediliyor. Yöresel Aladağ sucuk kebabının yendiği öğle yemeğinden sonra anıt hebil sarmaşık ziyaret ediliyor. Bildiğiniz sarmaşık bitkisinin, 15 metre eninde 60 metre yüksekliğinde bir kayayı sarmasıyla oluşmuş. Çok nadir görülebilecek bu sarmaşık, ormanın içinde olmasının ve yanındaki suyun avantajıyla bu güne kadar yaşama şansını elde etmiş.

Son ziyaret noktası, Aladağ meydanında bulunan anıt meşe ve anıt çınar. 16.30'da Adana'ya hareket edildiğinde, yoldaki görüntü gözalıcı olacak. Zaman uygun olursa Adana kebaplı bir akşam yemeği yenecek. Saat 20.00'de Adana Havalimanı'na varılıyor. Buradan 21.15'te Ankara'ya, 22.10'da İstanbul'a THY uçuşları var.

Fiyata uçak dahil değil
675 YTL olan gezi ücretine yemekler, 3 gece 4 gün tam pansiyon konaklama, müze ve ören yeri girişleri dahil. Uçak biletleri fiyata dahil değil. Oruç tutanlar için sahur ve iftar yemeği de verilecek. Bilgi için Tel: (212) 283 78 16/Dahili: 214-152 www.biyotematur.com (http://www.biyotematur.com)

Ayten SERİN

Hürriyet (http://hurarsiv.hurriyet.com.tr/goster/haber.aspx?id=5168110&tarih=2006-09-29)