View Full Version : Adaçayı (Salvia officinalis)
Adaçayı (Salvia officinalis), dişotu ve meryemiye adları ile de tanınır. 30-70 cm boyunda olan bitkinin menekşe renkli çiçekleri halka dizilişlidir. Karşılıklı olan beyaz keçeli yaprakları gümüş gibi parıldar ve acımtırak, ıtırlı bir koku yayarlar. Bahçe adaçayı, güneşli bir yerde yetiştirilmelidir. Don olayına karşı duyarlı olduğu için, kış boyunca çam dalları ile örtülmesi doğru olur. Ülkemizde İzmir bölgesinde bahçe adaçayı yetiştirilmektedir. Bir başka cins olan çayır adaçayı (Salvia pratensis -Salvia tribola), çayırlarda, bayırlarda ve meralarda yetişir. Çevresine ıtırlı hoş bir koku yayan mavi–menekşe renkli çiçeklerin pırıltısı uzaklardan seçilebilir. Çayır Adaçayı (Anadolu adaçayı) batı ve güney-batı Anadolu'da bol olarak yetişmektedir. Anadolu adaçayından "elma yağı" veya "acı elma yağı" denilen yağ da üretilmektedir. Bu tür adaçayı da kimyasal yapı ve tedavi etkisi bakımından tıbbi (bahçe) adaçayına benzemektedir. Fakat burada tanıtmaya çalışacağımız bahçe adaçayı (tıbbi adaçayı) ise, şifalılık bakımından daha etkilidir.
Toplama/Kurutma: Bitki yaprakları çiçeklenme öncesi, Mayıs-haziran aylarında toplanır. Etken maddelerinin doruğa ulaştığı öğlen saatlerinde toplanan yapraklar, gölgeli ve havdar bir yerde kurumaya bırakılır. İyice kuruduktan sonra ince kıyılarak, hava almayan kaplarda saklanır.
Bileşim: Eterli uçucu yağlar, %30 Thujon, %5 Cineol, Linalol, Borneol, Salven, Pinen ve kafur; tanenler, triterpenoitler, flavonlar; Östojen benzeri maddeler; reçineli bileşikler içerir.
Bu bitkinin çiçekleri, gargara ve adaçayı sirkesi yapmak için toplanır (bir avuç çiçek, doğal sirkenin içinde bir süre bekletilir) ve elde edilen sirke, uzunca bir süre hasta yatağından kalkamayan kişilere rahatlatıcı ve canlandırıcı anlamda sürülerek, masaj yapılır. Yapraklar daha çiçeklenme başlamadan, mayıs ve haziranda toplanır. Bitki kuru ve güneşli günler boyunca, eterli yağlar oluşturduktan sonra, yapraklar öğlen güneşinde toplanır ve gölgede kurutulur. Adaçayı, çok eski çağlarda da ünlü bir şifalı bitki olarak tanınırdı. 13. Asırdan kalma bir dizede şöyle deniyor: “Eğer dikmişsen adaçayını bahçeye, ne gerek var ölmeye!"
Adaçayının eski çağlarda da ne büyük bir övgü ile anıldığını, çok eski bir şifalı bitki kitabı şöyle anlatıyor: "Kutsal Meryemana, Bebek İsa ile Herodes’un gazabından kaçmak zorunda kaldığında, kendisini saklamaları için, çayırdaki tüm çiçeklerden yardım istemiş, ama hiçbir çiçek ona yanıt vermemiş. İşte o zaman adaçayı eğilmiş ve Meryemana sığınacak bir yer bulmuş. Onun sık ve koruyucu yapraklarının arasına girerek Herodes’un askerlerinden saklanmış ve askerler onu görmeden geçip gitmişler. Tehlike geçiştirildikten sonra, saklandığı yerden çıkan Meryemana, tatlı sesiyle adaçayına şöyle demiş: Bu andan sonra sonsuza dek insanların en çok sevdiği çiçek sen olacaksın. Seni, insanları tüm hastalıklardan koruyacak kadar güçlü kılıyorum. Bana yaptığın gibi, onları da ölümden kurtar!” İşte o zamandan beri adaçayı, insanları iyileştirmek ve onlara yardım etmek için her yıl yeniden çiçekleniyor.
Adaçayı sıkça içildiğinde tüm bedeni güçlendirir, kalp krizi tehlikesini azaltır ve kötürümlüklerde çok yaralıdır. Gece terlemelerinde ve aşırı terlemelerde, lavanta çiçeğinin yanı sıra, yardımcı olabilecek tek bitkidir. Gece terlemesine neden olan hastalığı iyileştirir ve bu hastalıkla el ele giden aşırı güçsüzlüğe, canlandırıcı etkisi sayesinde son verir. Hastalık sonrası güçsüzlük hallerinde başarıyla kullanılabilir. Pek çok doktorun, adaçayının değerli özelliklerini artık iyice tanımış olduklarını biliyoruz (Referans1: M.Treben). Onu kramplarda, omurilik rahatsızlıklarında, beze hastalıklarında ve organ titrekliklerinde büyük bir başarıyla kullanıyorlar. Yukarda belirtilen hastalıklarda, günde 2 su bardağı çay yudumlanarak içilmelidir. Adaçayı, hasta karaciğeri de çok olumlu etkiler, onunla ilgili tüm rahatsızlıkları giderir ve gazları yok eder. Kan temizleyici etkisi vardır. Solunum organlarını ve mideyi balgamsı salgılardan temizler, iştah açıcıdır. Mideyi ve bağırsakları rahatlatır, gazların dışkılanmasını sağlar. Kramp çözücü etkisi sayesinde, ishalde çok rahatlatıcıdır. Böcek sokmalarında, sokulan bölgeye adaçayı yaprağının tozu uygulanır. Adaçayı, dıştan uygulandığında, yaprağın tozu uygulanır. Adaçayı dıştan uygulandığında (Çalkalama ve Gargara), bademcik iltihabı, boğaz hastalıkları, diş iltihaplanmaları, yutak ve ağız boşluğu iltihaplanmalarında veya ülserlerinde özellikle önerilir. Eğer zamanında adaçayı kullanılmış olsaydı, pek çok çocukta ve yetişkinde bademcik ameliyatına gerek kalmayabilirdi. Bedenimizin polisleri olarak, zehirli maddeleri yakalayan ve zararsız hale getiren bademcikler alındığında, ağızdan giren zararlı maddeler doğruca böbreklere ulaşırlar. Adaçayı, sallanan dişlere, dişeti çekilmesine ve kanamasına karşı da (Çalkalama ve Gargara) başarıyla kullanılabilir veya bitki çayına batırılan pamuk hasta bölgelere uygulanır. Ayrıca dıştan kullanımda da, gargara ve çalkalamaların yanısıra yara kompresi olarak da kullanılabilir. Sinirli ve yorgun olan kişiler ve dölyatağı (rahim) hastalığı çeken kadınlar arada sırada adaçayı oturma banyoları almalıdırlar. Zayıf ve güçsüz çocuklara balla tatlandırılarak içirilir. Bu çay, tahriş kaynaklı öksürüklerde de başarılıdır. Şifalı bitki olarak kullanılmasının yanı sıra, adaçayının çok değerli bir baharat olduğunu ve böylece mutfaklara girdiğini de unutmamak gerekir.
UYARILAR:
Adaçayının aşırı kullanımında kan basıncı (tansiyon) yükselebilir. Dölyatağı (Rahim) kaslarını uyardığı için, gebelik sürecinde kullanılmaz. Annelerin süt üretimini durdurur. Önerilen dozajlara uyulduğunda, bilinen başka bir yan etkisi yoktur.
Kullanım Biçimleri:
Çay hazırlamak: Yarım veya bir tatlı kaşığı dolusu ince kıyılmış kuru yaprak, bir su bardağı dolusu kaynar suyla haşlanır ve üstü kapalı olarak 10 dakika demlendikten sonra süzülür. Günde 2-3 bardak içilir. Taze bitki kullanılması durumunda 4-5 dakika demleme süresi yeterlidir.
Çalkalama/Gargara: 2-3 tatlı kaşığı kurutlmuş ve ince kıyılmış yaprak, 2 bardak soğuk suya eklenir ve ateşe konur. kaynamaya başlayınca ocaktan indirilir ve üstü kapalı olarak 15 dakika demlendikten sonra süzülür. Günde pek çok kere 5-10 dakika süreli gargaralar yapılır.
Tentür Kullanımı: Günde 3 kere, 15-20 damla kadar D2 inceltisindeki tentür, yarım kahve fincanı suya eklenerek alınır. Çay olarak kullanılabildiği her yerde tentür de kullanılabilir.
Karışımlar: Gargaralarda ve çalkalamalarda kekikle, sindirim sorunlarında ise Mayıs papatyası ile eşit oranda karıştırılır.
Adaçayı Sirkesi: Geniş ağızlı bir şişe, çayır adaçayı çiçeği ile doldurulur, çiçeklerin üstüne çıkacak kadar doğal üzüm sirkesi eklenir ve şişe 14 gün güneşte veya sıcak bir ortamda, arada bir çalkalanarak bekletilir ve süzülür.
Oturma banyosu: İki avuç dolusu yaprak soğuk suda gece boyunca bekletilir. Ertesi gün kaynama derecesine kadar ısıtılır, 5-6 dakika demlendikten sonra süzülür ve banyo suyuna eklenir.
Referanslar:
1-"Gesundheit aus der Apotheke Gottes" "Tanrı'nın Eczanesinden Sağlık", Maria Treben,Anahtar Kitaplar Yay., Çev.: N.Eröztürk, 1994
2-Türkiye'de Bitkilerle Tedavi, Prof.Dr. Turhan Baytop, I.U Eczacılık Fak.,1984,İstanbul
3-"Bir Yudum Sağlık", N.Eröztürk,Anahtar Kitaplar,2000
4-"http://www.bitkisel-tedavi.com/adacayi.htm"
Elma Yağı (Acı Elma Yağı):
Anadolu adaçayı (Salvia triloba L.) türünün yapraklı ve çiçekli dallarından su buharı distilasyonu ile elde edilen uçucu yağdır. Ülkemizde özellikle Muğla ve Fethiye bölgelerinde elde edilmektedir. Sarımsı veya renksiz, özel kokulu ve yakıcı lezzetli bir sıvı olup %60 kadar sineol taşımaktadır. Gaz söktürücü, sindirim düzenleyici, ter kesici ve idrar arttırıcı özellikleri vardır. Dahilen küçük miktarlarda (günde 3-5 damla), 1 fincan suya damlatılarak içilir. Yüksek miktarlarda zararlıdır. Haricen yara iyi edici, antiseptik ve karın ağrısına veya gaz söktürmek için kullanılmaktadır.
Bu yağa "Elma Yağı" denmesinin nedeni, bu yağın elde edildiği Salvia triloba türünün bazı dalları üzerinde, küçük bir elmayı andıran, esmer-yeşil renkli mazıların bulunmasıdır. (Referans2: T.Baytop)
Bu kadar faydalı olan bir bitkiyi kullanmaya karar verdim. Yaklaşık 1 aydır elimden geldiğimce düzenli olarak kullanmaya çalışıyorum.
Tabii 2 bardağı aşmamak kaydıyla... :D
Aktardan aldığın için cinsini tam olarak bilmiyorum. Tıbbi olanı en iyisi elbette.
Ciddi ciddi faydalarını görmeye başladım. Gece terlemesini şu an için geçirmiş gibi. Ayrıca susuzluğa da çok iyi geliyor. Ben 1 bardak adaçayı içtikten sonra neredeyse 4-5 saat su içmiyorum. Oysa ben çok su içen birisiydim. Günde 5-6 litre su içerdim.
Bu nedenle yaklaşan Ramazan 'da orucu açtıktan sonra su içmeden adaçayı çayını içmek, yemekten sonra aşırı su içmemize engel olacağı için sağlığımıza önemli katkısı olacaktr.
Adaçayını evde kendim yetiştirmek istedim. Çünkü bakanlığın yasaklılar listesine girmiş. Bir şey yasaklandı ise kesin birşeylere faydalıdır ve büyük şirketlerin zararı vardır. İyice araştırdım. Sonra tohumlarını aramaya başladım. Nihayet Praktiker 'de buldum. 1 Hafta önce ektiğim tohumlar yeşermeye başladı. Resimleri ilerleyen zaman içinde sizlerle paylaşmayı düşünüyorum. Bilmem faydalı olur mu?
Aşağıdaki resim bugün sabah işe gelirken çekildi. Tohumların yeşerdiğini görmek insanı çok mutlu ediyor. İnşaAllah sağlıklı olarak büyütmek de kısmet olur...
http://uk.geocities.com/bb_borsa/Adacayi-22-09-2006-1.gif
Oğuz Sağlam
22-09-2006, 10:38
Bu değerli bilgiler için çok teşekkür ederim.
Çocukluk yazlarımın çoğunu geçirdiğim Burdur'da, çaybahçelerinde ve kahvehanelerde çaydan çok adaçayı içilirdi. Çay o kadar yaygın değildi o zamanlar. Muhtemelen kısmen yörüklüğün ve Toros kokularının içselleştirilmesi için, kısmen de çayın tanınmadığı zamanlardan kalan Akdeniz/Ege alışkanlıklarının bir iz düşümü olarak. Çok, birçok değer gibi orada kaldı. Geçmişte...
http://www.giardinaggio.it/image/giardino/aromatiche/salvia/salvia_officinalisCP.gif
Alıntı: http://www.giardinaggio.it/giardino/aromatiche/salvia/salvia.asp
O zamanlardan kulağımda kalan "adaçayının kırk türü"nün olduğudur. Bunun ne anlama geldiğini bilmiyorum ve bu güne kadar adaçayı diye tattığım bitki iki tür gibi geliyor bana. İlki S. officinalis. İkincisi ise ne olduğunu bilmediğim, yukarı doğru tek sap üzerinde altınoran spiraliyle tırmanan üçgen ve boyuna damarlı çiçek mi yaprak mı anlaşılmayan bir bitki.
S. officinalis'i akşamları severek ve sırf keyif için içiyorum. Bundan sonra faydalarını bilerek içmek aromatik hazzı nasıl değiştirecek bilmiyorum. İnşallah tılsımı kaçmaz. :) .
Saygılarımla,
Daha da bir zevk alarak içeceğinizden eminim.
Ben kendim faydalarını öğrendikten sonra bu tür bitkisel çayları daha bir keyif alarak ve ne içtiğimi ve bana nasıl bir fayda sağladığını bilerek içim rahat bir şekilde içiyorum.
Bir de kendim yetiştirip, kendi ürünümün çayını içersem ayrı bir zevk alacağımdan eminim.
Hem ayrıca Tıbbi olan Salvia Officinalis türünün ekimi ve ticareti yasaklanmış. Belki de şu an son tohumları piyasadan bulabiliriz. Yakında yerli piyasada ne kendisini ne de tohumunu bulabileceğimizi sanmıyorum. Maalesef faydalı olan herşeye yasak geliyor.
Mine Pakkaner
16-10-2006, 20:35
EGE ÜNİVERSİTESİ TARIMSAL UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ
Teknik Bülten
ADAÇAYI YETİŞTİRİCİLİĞİ (http://www.tuam.ege.edu.tr/bulten/adacayifp.htm)
Prof.Dr.Emine BAYRAM Arş.Gör.Çiğdem SÖNMEZ (http://www.tuam.ege.edu.tr/bulten/adacayifp.htm)
E.Ü. Ziraat Fakültesi, Tarla Bitkileri Bölümü
http://www.tuam.ege.edu.tr/bulten/adacayi3.jpg http://www.tuam.ege.edu.tr/bulten/adacayi1.jpg
Giriş
Avrupa’da tıbbi kullanımı resmen kabul edilmiş olan adaçayı, Türkçe Tıbbi adaçayı olarak isimlendirilen Salvia officinalis L. bitkisidir. Butür, Türkiye’de doğal olarak yayılış göstermemektedir. Ülkemizde yetişen adaçayı türleri içerisinde en fazla toplanan ve hem iç tüketimde kullanılıp, hem de ihraç edileni ise; Anadolu adaçayı’ da denilen Salvia fruticosa Mill. türüdür.
Salvia officinalis L. (Tıbbi adaçayı)
Labiatae familyasına dahil olan ve uçucu yağ içeren adaçayı türleri (Salvia spp.) özellikle Akdeniz Bölgesi’nde yaygın durumdadır. Bu cinse dahil olan Salvia officinalis L. (Tıbbi adaçayı) Avrupa’nın güney ve orta kısımları ile Batı Balkanlar’da özellikle Dalmaçya ve Makedonya’da yabani olarak bulunmaktadır. Bu tür Türkiye’de yabani olarak yayılış göstermemektedir. Ancak nadiren park ve bazı bahçelerde yetiştirilmektedir. Son yıllarda Ülkemizde, bazı özel firmalar tarafından tarımına başlanmıştır.
Bu türün özellikle Almanya, Güney Fransa, Macaristan, Rusya ve Amerika’da kültürü yapılmaktadır. Adaçayı çok yıllık, genel olarak 50cm, nadiren de 100cm boyunda, çalımsı basit yapraklı, genellikle morumsu mavi çiçekli bir bitkidir. Hegi’ye göre Salvia officinalis’in birbirinden oldukça farklı en az 3 alt türü vardır.
Bunlar:
S. officinalis spp. minor (GMELIN) GAMS
S. officinalis spp. major (GARSAULT) GAMS
S. officinalis spp. lavandulifolia (VAHL) GAMS’dır.
Drog olarak bitkinin yaprakları (Folia Salviae) kullanılmaktadır. Adaçayı yapraklarının en önemli maddesi uçucu yağı (Oleum Salviae)’dır. Bunun yanında tanen ve acı madde de taşımaktadır.
Yapraklarda uçucu yağ oranı %1-2,5 arasında değişir. Kodekslerde bu oranın en az %1,5 olması istenir. Uçucu yağın bileşimi incelendiğinde esas maddenin α-β Thujon (%35-60) olduğu bunun yanında 1,8-Cineol, Borneol, Campher ve Bornylacetat içerdiği görülmektedir.
Tıbbi adaçayı, ilk çağlardan beri yararlanılan bir tıbbi bitki olup; gıda, eczacılık, parfümeri ve kozmetikte kullanılmaktadır.
Salvia fruticosa Mill. (Anadolu adaçayı)
Türkiye florasında Salvia genusuna ait 87 tür doğal yayılış göstermektedir. Ülkemizde Salviafruticosa Mill. (Anadolu adaçayı) bitkisi Salvia genusunun en önemli türlerinden biridir. Salvia triloba L.’nin sinonimi Salvia fruticosa Mill. olarak tanımlanmaktadır. Salvia fruticosa Mill.’in anavatanı Akdeniz Bölgesi, özellikle Batı ve Güney Anadolu ve Yunanistan olarak belirtilmektedir. Türkiye’de hem iç, hem de dış ticareti yapılan bir bitkidir. Her yıl önemli miktarda drog yaprak ihraç edilmektedir. Ülkemizde Anadolu adaçayı, elma çalpası gibi isimlerle anılmaktadır. Tıbbi adaçayının yerine Ülkemizde bu türün yaprakları (Folia Salviae trilobae) kullanılmaktadır.
Bitki 120cm yüksekliğe kadar erişebilen çalımsı görünüşte ve çok yıllık olup, dalları beyaz renkli tüylerle kaplıdır. Yapraklar saplı, grimsi yeşil renkli, esas yaprakların yanında bir veya iki tarafı az veya çok gelişmiş yan yaprakçık taşımaktadır.
Bitkinin yapraklarından su buharı distilasyonu ile, renksiz veya açık sarı renkli elma yağı (Oleum Salviae trilobae) adı verilen bir uçucu yağ elde edilmektedir. Bu yağın elma yağı olarak isimlendirilmesinin nedeni, bazı bitki dallarının ucunda 2-3cm çapında elmayı andıran yeşilimsi kahverengi mazıların bulunmasıdır.
Bitkinin yaprakları %1-3 oranında uçucu yağ taşımaktadır. Bornova lokasyonunda yetiştirdiğimiz bazı populasyonlara ait tek bitkilerde bu oran %5,5-6’ya kadar çıkmıştır. Alman kodeksinde bitkinin içerdiği en az uçucu yağ oranının %1,8 olduğu belirtilmektedir. Uçucu yağın başlıca bileşenleri, 1,8-Cineol (%40-65), Champer, Borneol, olup, bu türde Thujon (%5)oranı oldukça düşüktür.
Salvia officinalis L. uçucu yağının esas maddesi Thujon olmasına rağmen Salvia fruticosa Mill. uçucu yağının esas maddesini 1,8-Cineol oluşturmaktadır.
Bu bitki gaz söktürücü, midevi idrar artırıcı, balgam söktürücü olarak ve romatizmal ağrılarda kullanılmaktadır. Salvia fruticosa Mill. antimikrobiyal, antihipertensif, kan şekerini düşürücü ve spazmolitik etkisinden dolayı önemlidir.
Dünya’da Salvia fruticosa Mill.’in kültürü üzerinde ilk araştırmalar E.Ü. Ziraat Fakültesi Tarla Bitkileri Bölümü’nde yapılmıştır. Bu çalışmalardan elde edilen sonuçlar yayımlanmıştır. Ayrıca uzun yıllar diğer adaçayı türleri ile de değişik amaçlı kültür çalışmaları yürütülmüştür.
Kültürü
Bornova koşullarında yürütülen araştırmalarda, Tıbbi adaçayı (Salvia officinalis L.) ile Anadolu adaçayı (Salvia fruticosa Mill.) arasında yetiştirme tekniği açısından büyük farkın olmadığı sonucuna varılmıştır. Bu nedenle her iki türün kültürü birlikte ele alınmış farklılıklar ise bitki ismi verilerek belirtilmiştir. Ancak özellikle Salvia triloba’nın soğuklara çok dayanıklı olmadığı ve her iki türün bitki habitusu bakımından farklı olduğu göz önünde bulundurulmalıdır.
İklim ve Toprak İstekleri
Adaçayı sıcağı seven çok yıllık bir bitkidir. Kurak koşullara dayanıklı olmasına rağmen sulu koşullarda daha yüksek verim vermektedir. Özellikle genç gelişme devresinde yüksek oranda rutubete gereksinim duyar. Daha ileri büyüme devrelerinde kuraklığa dayanıklı bir bitkidir. Ege Bölgesi koşullarında kurak yaz dönemlerinde 3-4 defa sulanması uygundur.
Toprak istekleri bakımından özellikle kireçli, kumlu - tınlı toprakları tercih eder. Bornova koşullarında yürütülen denemelerde killi-tınlı ve tınlı bünyeye sahip besin maddelerince zengin topraklarda başarılı bir şekilde üretilebileceği belirlenmiştir.
Adaçayı, besin maddelerince zengin toprakları tercih ettiğinden ekim nöbetinde baklagillerden veya ahır gübresi ile gübrelenmiş bir çapa bitkisinden sonra gelmelidir.
Toprak Hazırlığı
Özenli toprak işlemenin bitki gelişmesi üzerine olumlu etkisi bulunduğundan, toprak ne kadar iyi işlenirse, su ve besin maddelerinden yararlanması o derece yüksek olacaktır.
Amaca uygun toprak işleme, direkt ve indirekt olarak toprak verimliliğini arttırmaktadır. Toprağın işlenmesi yani toprağın devrilmesi, karıştırılması ve kabartılması birinci derecede toprak işleme aletleri ile (pulluk, diskaro vb. ) yapılır. Daha sonra tohum ekiminden veya fide dikiminden önce ikinci derece toprak işleme aletleri ile tohum yatağı hazırlanır. Adaçayı tohumları fazla iri olmadığından tohum yatağının hazırlanmasına özen gösterilmeli, tarlanın tezekli olmaması, toprakla tohumun birbirine iyi temas etmesi sağlanmalıdır.
Üretim Tekniği
Adaçayı hem generatif hem de vejetatif olarak üreyebilen bir bitkidir. Bu özelliği nedeniyle özellikle ıslah çalışmalarında araştırıcılara geniş olanaklar sağlamaktadır. Vejetatif üretiminde, koltuk altı sürgünleri **** yaşlı bitkileri kısımlara ayırmak sureti ile üretim yapılabilir. Ancak geniş alanlarda tarlavari yetiştirmede vejetatif kısımlarla üretim hemen hemen hiç uygulanmaz. Zira çok fazla işgücü ve emek isteyen bir uygulamadır. Ekim zamanı bitki yetiştirmede en önemli faktörlerden biridir. Tohumla üretmede ekim zamanı İlkbahar veya Sonbahardır.
Ege bölgesi koşullarında en uygun ekim zamanı Sonbahar olarak belirlenmiştir. Bornova ekolojik koşullarında Salvia officinalis ile yapılan çalışmada, ekim sonbaharda yapıldığında ilk yıl iki biçim alınırken, ilkbaharda yapılan ekimlerde tek biçim alınmıştır. Ekim doğrudan doğruya tarlaya mibzerle yapılabileceği gibi, tohumların önce özel hazırlanmış fideliklere ekilmesi, buradan elde edilen fidelerin daha sonra tarlaya şaşırtılması şeklinde de uygulanabilir.
Burada yetiştiricinin doğrudan doğruya tarlaya ekim yöntemini mi yoksa şaşırtma yöntemi mi kullanacağına karar vermesi gerekir.
Direk tarlaya ekim mibzerle yapılmakta dekara 2,5 kg tohumluk kullanılmaktadır. Sıra arası mesafe 40cm olarak önerilmektedir. Ancak sıra arası mesafe ekolojik koşullar ve mekanizasyon durumuna göre değişmekte ve verimde önemli değişiklikler olmaktadır.
Bornova koşullarında yürütülen denemelerde 30cm sıra arası mesafede, 60cm sıra arası mesafesine göre daha yüksek verim elde edilmiştir.
Önce yastıklarda yetiştirilen fidelerin daha sonra tarlaya şaşırtılması şeklinde üretim tercih edilecekse 1 dekar alan için yaklaşık 0,2-0,3 kg tohumluk yeterli olmaktadır.
Fidelikler kekik fidesi yetiştirmek için kullanılan yastıklar gibi hazırlanır. Ege bölgesi koşullarında fideliğe en uygun ekim zamanı Kasım - Aralık aylarıdır. Özellikle tohum çimleninceye kadar tohumun bulunduğu topraklı kısmın kurumamasına özen gösterilmelidir. Fideliğin üzeri naylon vb. ile örtülmelidir. Güneşli havalarda zaman zaman naylon örtüyü açarak fideliği havalandırmak gerekir.
Yastıklar dikim zamanından yaklaşık 20-25 gün önce tamamen açılarak fideler dış hava koşullarına alıştırılır.
Fideler 10-15cm boyuna geldiğinde fidelikten sökülerek tarlaya şaşırtılır. En uygun dikim zamanı erken ilkbahardır.
Bakım
Bitkiler hava koşulları uygun olduğu takdirde ekimden yaklaşık 20 gün sonra toprak yüzeyine çıkarlar. Bitkiler 5-7cm büyüklüğe geldiğinde ilk çapa yapılır. İlk yıl bitki gelişmesi yavaş olduğundan çapalama işlemi birkaç defa tekrarlanır. İkinci çapada, adaçayı bitkilerinin kök boğazı doldurulur. Çapalama biraz derin yapılarak toprak her iki sıraya doğru çekilir ve bitki sıraları arasında karıklar oluşturulur. Çapa sayısı yabancı otların gelişme durumuna ve ekolojik koşullara göre değişir. Özellikle ilk yıl bitkiler daha az geliştiği için yabancı ot mücadelesi çok önemlidir. Daha sonraki yıllarda 3 **** 4 defa çapa gerekebilir. Çapalamada sıra arası mesafesi geniş olduğu zaman, traktörle çekilen çapa makineleri kullanılabilir. Son biçimden sonra iyi bir çapa yapılırsa tarla kışa yabancı otlardan arınmış olarak girer.
Adaçayı, vejetasyon süresince sulanmalıdır. Özellikle Anadolu adaçayı kurak aylarda da yaşamını devam ettirebilir. Ancak yüksek verim elde etmek için sulama yapılmalıdır. Böylece bitkinin vejetasyon dönemi birden fazla biçim yapılabilir. Sulama sayısı toprak ve iklim koşullarına bağlıdır. Sulama karık **** damla sulama şeklinde olabilir. Fide dikiminden hemen sonra eğer yağmur yağmazsa yağmurlama sulama olumlu sonuç vermektedir.
Adaçayı çok yıllık bir bitki olması, her yıl birden fazla biçim yapılması ve hasat edilen bitki aksamının çokluğu nedeniyle, topraktan kaldırdığı besin madde miktarı fazladır.
Tıbbi adaçayı ile Bornova koşullarında yapılan N’lu (Azotlu) gübre denemesinde, gübrelemenin verimi önemli ölçüde arttırdığı belirlenmiştir. Özellikle azotlu gübre iki defada uygulanmalıdır. Dekara atılacak toplam gübre ikiye bölünerek; birinci gübreyi ilkbaharda, ikinci gübreyi de ilk hasattan sonra vermek uygundur. Adaçayının kökeni Akdeniz Bölgesi olduğundan, genel olarak kuvvetli soğuklara karşı biraz hassastır. Bu nedenle, özellikle böyle yerlerde potasyum sülfatla gübrelenmelidir. Yine dikimde ve her yıl ilkbaharda fosforlu gübre uygulanmalıdır. Adaçayının fosforlu gübre gereksinimi fazla değildir.
Hasat
Adaçayı çok yıllık bir bitki olup her yıl birkaç kez biçim yapılabilir. İlk dikim yılında fideler tarlaya erken şaşırtılmış ise biçim yapılır. Kaliteli ürün elde etmek için biçim zamanı çok önemlidir. Genel olarak biçim çiçeklenme döneminde yapılmalıdır. Ancak özellikle ilk biçimden sonra çiçeklenme olmayabilir. Bu durumda üretici adaçayının biçim zamanına gelip gelmediğine karar vermelidir ve biçimi yapmalıdır. Biçim yüksekliği 5-10cm’dir. Biçim bağ bıçaklarıyla yapılabileceği gibi biçme makineleri ile de yapılabilir.
Kurutma
Hasat edilen bitkiler çok fazla su içerdiği için, yığın şeklinde bekletilirse kızışma sonucu kalitede önemli kayıplar meydana gelir. Be nedenle hasattan hemen sonra bitkiler kurutma yerine götürülerek serilmelidir. Kurutma doğal koşullarda ****, suni kurutma şeklinde yapılabilir. Doğal koşullarda kurutmada, biçilen adaçayları özel hazırlanan kurutma alanlarına yaklaşık 20cm kalınlığında serilir. Kurutulmak üzere serilen bitkilerin belirli aralıklarla alt üst edilerek kurumaları sağlanır. Yapay kurutmada ise sıcaklığın 35°C’yi geçmemesine özen gösterilmelidir. Biçim zamanına göre değişmekle birlikte, genellikle yaş bitkiden kuru bitki elde edilme oranı 4-5:1’dir.
Verim
Literatürde tıbbi adaçayının kuru herba veriminin 200-300 kg/da, kuru yaprak veriminin de 150-200 kg/da olduğu belirtilmektedir. Ancak Ege bölgesi koşullarında yürüttüğümüz araştırmalarda Salvia officinalis’te (Tıbbi adaçayı) ortalama kuru herba verimi dekara 275-600 kg, kuru yaprak verimi 200-450kg olarak belirlenmiştir. Koşullarımızda tıbbi adaçayı ile Anadolu adaçayı verimlerini karşılaştırdığımızda aralarında büyük fark bulunmadığı belirlenmiştir.
Tohumluk
Tıbbi adaçayı (Salvia officinalis L.) tarımı yapmak isteyen üretici gerekli tohumluk materyali özel tohum firmalarından sağlayabilir. Eğer Anadolu adaçayı (Salvia fruticosa) yetiştirecekse henüz bu bitkide tescilli ve ıslah edilmiş bir çeşit olmadığından üretim doğadan toplanan tohumlarla yapılmaktadır.
Öneriler
Adaçayı tarımında bitkilerin yetiştirileceği alanın fungal hastalıklarla bulaşık olması durumunda, özellikle Anadolu adaçayında büyük kayıplar meydana gelmektedir. Bu nedenle üreticilerin, bitki yetiştirilecek toprak fungal hastalıklarla bulaşık ise, çok dikkatli olmaları gerekmektedir.
Pazarlanması
Son yıllar ortalamasına göre, ülkemizde en fazla dış satımı yapılan tıbbi ve aromatik bitkiler içerisinde adaçayı %3’lük bir pay ile 9. sırada yer almaktadır. İzmir’de birçok firma tarafından adaçayı ticareti yapılmaktadır. Hem yurt içinde tüketilen, hem de yurt dışına ihraç edilen adaçayı büyük oranda doğadan toplanmaktadır. Özel sektör tarafından üretimine yönelik çalışmalar yapılmaktadır.
sukranayalp
19-12-2006, 15:56
Stachys byzantina ile Salvia bitkileri birbirlerine çok benziyor. Koku, renk, yaprak büyüklüğü. Bu konuda ayırtedici özellikleri bilen arkadaşlarımız var mı?
Mahmut Leventoğlu
19-12-2006, 16:19
Sütçüler Akçal Zirvesi yamaçlarında Mentollü bir tür Adaçayı doğal olarak yetişmekte ve Çandır köylüler tarafından toplanıp satılmaktadır. Adaçayının yoğun mentollü bir türü.Uzun dallı küçük yapraklıdır. Rakım 1800 mt.civarında. Zirve ise 2010 metre dir.
Mine Pakkaner
20-12-2006, 01:35
Stachys byzantina'da yapraklar basal rozet yapılıdır. Salvia officinalis'te ise çalı formunda olduğu için yapraklar dalların üzerinde karşılıklı dizilişlidir. Stachys yaprağının üzeri Salvia dan çok daha fazla tüylüdür, kadife gibi, yün gibi tüylüdür. Yapraklar adaçayından daha büyüktür, daha geniştir. Yerel adı kuzu kulağıdır ve gerçekten de kuzu kulağına çok benzer.Ada çayı yaprağının üzeri de tüylüdür ama yaprak daha dokuludur.Sanki pürtüklü bir deri dokusu üzeri tüylerle kaplı gibidir. Yaprak arkasını çevirince damarlar çok barizdir. Kuzu kulağında ise kadife gibi tüylerden damarlar çok seçilmez. Yaprak arkasında adaçayı gibi çok bariz damar dokusu gözlenmez.
Ayrıca adaçayının dalları yaşlandıkça odunsulaşır.Kokusu acı ve keskindir.Kuzu kulağı yer örtücü formdadır. Yani kısaca ikisi birbirine benzememektedir.
Adaçayı yaprağı dokusu
http://www.desert-tropicals.com/Plants/Lamiaceae/Salvia_officinalis2.jpg
Kuzu kulağı yaprağı dokusu
http://www.robsplants.com/images/portrait/StachysByzantina050612c.jpg
Yabancıların yapraklarını yemek yapımında kullandıkları adaçayı daha farklı galiba?
bademagacı
24-04-2008, 20:53
Sütçüler Akçal Zirvesi yamaçlarında Mentollü bir tür Adaçayı doğal olarak yetişmekte ve Çandır köylüler tarafından toplanıp satılmaktadır. Adaçayının yoğun mentollü bir türü.Uzun dallı küçük yapraklıdır. Rakım 1800 mt.civarında. Zirve ise 2010 metre dir.
Sayın Mahmut Leventoğlu
Bahsettiğiniz türü çok merak ettim. Sadece dediğiniz yerde mi bulunur?
Oranın haricinde nereden temin edebiliriz?
Adaçayı içmeye kolay alışamadım.Mucize olduğunu gördükten sonra lezzetli gelmeye başladı.:rolleyes:
denizakvaryumu
19-11-2008, 07:32
Öksürüğe karşı adaçayı!
Önümüzdeli günlerde havaların daha da soğuyacağı düşünülürse, ada çayına olan ihtiyacımız artacak gibi görünüyor.
Prof.Dr. İbrahim Adnan Saraçoğlu
Değerli okuyucu, kış mevsimine yavaş yavaş girmeye başladığımız şu günlerde okul çağındaki çocuklar sık sık farenjit veya bademcik iltihaplanması yaşamaktadırlar. Bademcik iltihabı veya farenjit şikâyetini yıllardır çeken birçok kişi tanıdım. Özellikle okul çağındaki çocuklar bademcik iltihaplanmasından dolayı günlerce yüksek ateşle yatmakta ve okullarından geri kalıyor. Bu durumlarda adaçayı ile yapılan gargara mükemmel bir yardımcıdır. Bademcik ve/veya boğaz iltihabının (farenjit) oluşumuna karşı da gerçek bir koruyucu ve önleyicidir. İlk günlerde gün boyu birkaç defa yapacağınız adaçayı gargarası sizi yeniden dünyaya gelmiş gibi hissettirir. Daha sonraki günlerde haftada birkaç defa bu gargarayı tekrarlamak sizi bademcik ve boğaz enfeksiyonlarına karşı koruyacak.
Doğal bir antibiyotik
Latince adının ilk kelimesi olan “salvia” korumak, korunmak ve muhafaza etmek anlamına geliyor. Adaçayının içerdiği salvin, carnosol asiti ve cirsimaritin antibiyotik özelliği olan etkin maddelerdir. Özellikle salvin ve carnosol asidi, bakterilerde RNA sentezini etkileyerek çoğalmalarını ve rejenerasyonlarını engeller. Adaçayında bulunan önemli bir eterik yağda, içerdiği cineol’dür. Cineol, öksürüğü engelleyici bir maddedir. Kısaca, adaçayı hem doğal bir antibiyotik hem de doğal bir öksürük engelleyicidir.
Adaçayında bulunan doğal antibiyotik özellikli etkin maddeler suda çözünen maddelerdir. Suda çözünme özelliklerinden dolayı, alkolle tentürleri yapılmadan doğrudan sıcak suda demleyerek kullanma imkânı sağlar. Ağız gargaralarının çoğu bir miktar alkol kullanılarak hazırlanmak durumundadır. Çünkü, birçok bitkinin içerdiği doğal antibiyotik özelliği taşıyan etkin maddeler suda çözünmediklerinden, su ile hazırlanmaları durumunda etkili olamamaktadırlar. Adaçayının içerdiği doğal antibiyotik özellikli etkin maddeler suda çok kolay çözünme özelliği gösterdiklerinden, hem yetişkinler hem de çocuklar için, sıcak suda demleyip (kısık ateşte kaynatarak) gargara olarak hazırlanmasına imkân sağlar.
Dikkat
Farenjit ve bademcik problemi olanların sigara ve asitli içeceklerden (kola, soda, maden suyu gibi) özellikle uzak durmaları gerekir. Gargara uygularken bu tür içeceklerden uzak durulmasını öneririm. Bütün bunların paralelinde diş ve ağız temizliğine özen göstermek gerekir. Yemeklerden sonra mutlaka dişlerinizi fırçalayınız. Uygulamada belirtilen gargarayı mutlaka dişlerinizi fırçaladıktan sonra yapınız. Bu noktada, okul çağında çocukları olan anne ve babaların dikkatli olmaları gereken bir konuyu önemle vurgulamak istiyorum; Çocukluk döneminde boğaz iltihabı, boğaz ağrısı bazı ebeveynler tarafından pek fazla önemsenmeyen bir rahatsızlıktır. Basit bir durum gibi görünen boğaz iltihabının ciddi sonuçlar doğurabileceğini gözardı etmeyiniz. Mutlaka hekiminize danışınız.
BİLİYOR MUYDUNUZ?
Antik çağda ve sonraki yüzyıllarda sebze ve tahıl ekilen alanlara adaçayının yaprak ve sapları serpilirdi. Adaçayına parazitler, böcekler yaklaşamaz. O, bir parazit kovucudur (uzaklaştırıcıdır). Tarlalarda ekili mahsullerin aralarına serpilen adaçayının sap ve yaprakları zirai ilaç olarak kullanılmıştır.
GÜNÜN KÜRÜ
Bademcik ve boğaz enfeksiyonlarına karşı da koruyucu
Yaklaşık bir su bardağı (150 ml) klorsuz suda dört-beş gram kurutulmuş adaçayı veya bir tatlı kaşığı taze adaçayı kısık ateşte on dakika demlenir. Günde iki-üç kez gargarası yapılır.
Bademcik veya boğaz iltihabı olanların sabah kalktıklarında ağız kokuları olabilmektedir. Koku dişlerin fırçalanmasından sonra biraz hafifler, kahvaltıdan sonra da tamamen kaybolur. Çünkü gece boyu oluşan iltihap sabah kahvaltısı yapılırken, besinler ile sürüklenerek taşınır. Gün boyu herhangi bir ağız kokusu da çekmezler.
Ancak, gece uykuya geçildiği zaman iltihap oluşumu tekrar başlar. Normalde adaçayı gargarasını hazırlayıp lavabodan eksik etmemeniz gerekir. Her gün ağız temizliğinin ardından bir defa adaçayı gargarasını yapmak ağızdaki bakterilere ve de ağız kokusuna karşı güçlü bir engelleyicidir. Hazırlanan bir bardak adaçayı gargarası 24 saat bozulmadan bekleyebilir.
Hamileliğin ilk üç ayı çok önemlidir. Hekiminize danışmadan ilaç ve tanımadığınız bitkisel tedavi yöntemlerini kullanmayınız. Memleketimizde bitkisel ilaçların yan tesirinin olmadığı genel olarak yaygın bir görüştür. Bu görüş doğru değildir. Bilmediğiniz ve tanımadığınız bitkileri kullanmadan önce mutlaka bu konunun uzmanı olan kişi veya kuruluşlardan bilgi alınız.
Adaçayı, memleketimizde son yıllarda sıkca tüketilmeye başlanmış bitkisel bir çaydır. Ancak hamileliğin ilk üç ayında adaçayının temkinli kullanılması gerekir. Eğer düşük tehlikesi söz konusu ise kesinlikle adaçayından uzak durulması gerekir. Çünkü, adaçayı yaprakları, düşük yapma riskini artıran dört tane madde içermektedir. Hamile olanların hekimlerine danışmadan, kendi başlarına ilaç almaları ve yine kendi başlarına bitkisel tedavi yöntemlerini seçmeleri yanlıştır.
Dikkat: Buradaki bilgilerin herhangi bir hastalığı teşhis amacı kesinlikle yoktur. Bir rahatsızlığınız var ise, mutlaka bir hekime danışınız
http://saglik.milliyet.com.tr/Saglik/HaberDetay.aspx?aType=HaberDetay&ArticleID=1017546&Date=19.11.2008&b=Oksuruge karsi adacayi&ver=05
denizakvaryumu
27-11-2008, 13:07
Bilim adamları Alzheimer için aranan ilacı mutfakta buldu.
Adaçayının alzheimer sendromlarından unutkanlığa karşı etkili olduğu açıklandı.
Şifalı bitkilerle ilgili en eski metinleri inceleyen Britanyalı bilim adamları, adaçayının hafıza üzerinde etkili olduğu sonucuna vardı. Britanya'nın New Castle ve Northumbria Üniversitelerinde yürütülen araştırma için 44 denek seçildi. Deneklerin bir kısmına adaçayı yağı, bir kısmınaysa etkisiz maddeler içeren tabletler verildi. Daha sonra yapılan kelime hatırlama testlerinde adaçayı tableti alanların çok daha başarılı olduğu görüldü.
Araştırma ekibinden Nicola Tildsey, "Bu çalışma, yüzyıllar önce şifalı bitkilerle uğraşanların çalışmalarının ne kadar değerli olduğunu ve bazı hastalıklar için onların söylediklerinin ciddi biçimde ele alınması gerektiğini ortaya koydu" dedi. Adaçayının alzheimer üzerindeki etkileriyle ilgili daha geniş kapsamlı bir araştırma başlatan ekibe ilham verenlerin arasında John Gerard'ın 1597 tarihli kitabı da vardı.
Gerard, adaçayının hafızayı güçlendirip, kafayı çalıştırdığını söylüyordu. Araştırma, İngiliz Şifalı Bitkiler Araştırma Merkezi'nin (MPRC) daha önceki bulgularıyla da uyumlu. MPRC'nin araştırmasında, adaçayının, alzheimer nedeniyle azalan bir beyin kimyasalını koruduğu görülmüştü. Ortalama ömrün artmasıyla yaygınlaşan alzheimer, ilaç endüstrisinin en aktif olduğu alanlardan.
Adaçayının antioksidan ve iltihapları giderici özellikleri de bilimsel araştırma konusu.
Faydası
Adaçayı sıkça içildiğinde tüm bedeni güçlendirir, kalp krizi tehlikesini azaltır ve kötürümlüklerde çok yaralıdır.
Gece terlemelerinde ve aşırı terlemelerde, lavanta çiçeğinin yanı sıra, yardımcı olabilecek tek bitkidir. Gece terlemesine neden olan hastalığı iyileştirir ve bu hastalıkla el ele giden aşırı güçsüzlüğe, canlandırıcı etkisi sayesinde son verir. Hastalık sonrası güçsüzlük hallerinde başarıyla kullanılabilir. Pek çok doktorun, ada çayının değerli özelliklerini artık iyice tanımış olduklarını biliyoruz (Referans1: M.Treben). Onu kramplarda, omurilik rahatsızlıklarında, beze hastalıklarında ve organ titrekliklerinde büyük bir başarıyla kullanıyorlar. Yukarda belirtilen hastalıklarda, günde 2 su bardağı çay yudumlanarak içilmelidir.
Ada çayı, hasta karaciğeri de çok olumlu etkiler, onunla ilgili tüm rahatsızlıkları giderir ve gazları yok eder.
Kan temizleyici etkisi vardır. Solunum organlarını ve mideyi balgamsı salgılardan temizler, iştah açıcıdır.
Mideyi ve bağırsakları rahatlatır, gazların dışkılanmasını sağlar.
Kramp çözücü etkisi sayesinde, ishalde çok rahatlatıcıdır.
Böcek sokmalarında, sokulan bölgeye adaçayı yaprağının tozu uygulanır.
Ada çayı dıştan uygulandığında (Çalkalama ve Gargara), bademcik iltihabı, boğaz hastalıkları, diş iltihaplanmaları, yutak ve ağız boşluğu iltihaplanmalarında veya ülserlerinde özellikle önerilir.
Eğer zamanında adaçayı kullanılmış olsaydı, pek çok çocukta ve yetişkinde bademcik ameliyatına gerek kalmayabilirdi.
Bedenimizin polisleri olarak, zehirli maddeleri yakalayan ve zararsız hale getiren bademcikler alındığında, ağızdan giren zararlı maddeler doğruca böbreklere ulaşırlar.
Ada çayı, sallanan dişlere, dişeti çekilmesine ve kanamasına karşı da (Çalkalama ve Gargara) başarıyla kullanılabilir veya bitki çayına batırılan pamuk hasta bölgelere uygulanır. Ayrıca dıştan kullanımda da, gargara ve çalkalamaların yanısıra yara kompresi olarak da kullanılabilir. Sinirli ve yorgun olan kişiler ve dölyatağı (rahim) hastalığı çeken kadınlar arada sırada ada çayı oturma banyoları almalıdırlar. Zayıf ve güçsüz çocuklara balla tatlandırılarak içirilir. Bu çay, tahriş kaynaklı öksürüklerde de başarılıdır.
http://www.alzheimerpostasi.com/Post.Aspx?l=1&id=22
denizakvaryumu
27-11-2008, 14:18
54038
Yüksük Adaçayı, Fingerhut Salbei, Salvia Sideritis L.
Çiçekli Adaçayı
Ege Adaçayı
Familyası: Ballıbabagillerden, Lippenblüttengewâchse, Lamiaceae (Labiatae)
Drugları: Yüksük Adaçayı otu;Salvia’e Sideritis Herba
Yüksük Adaçayının çayı içilir.
Botanik: Yüksük Adaçayının vatanı Türkiye olup, Türkiye’nin Akdeniz ve Ege Bölgesinde yabani olarak yetişir. Boyu 1 m ye kadar uzanan bitki karşılıklı dallara ayrılır.Her dalın üst kısmında çiçek demetleri oluşur.Ortadaki ana dalda 15-25 çiçek ve yandaki dallarda 10-15 çiçek bulunur.Çiçekleri kavrayan iki kupa yaprağı bir çanak gibi durur.Yetiştirilmesi ve hasadı aynı şekildedir.Tadı güzel olduğundan Antalya ve civarında içilir, fakat fazla incelenmediğinden fazla bilgiye sahip değiliz.
-----------------------
Arkadaşlar bu bitki hakkında daha fazla bilgisi olan var mı?
halilaras
11-01-2009, 01:46
Adaçayını evde büyütebilir miyim?
Evetse, çok yıllık bir bitki midir?
denizakvaryumu
11-01-2009, 18:10
...
Hem ayrıca Tıbbi olan Salvia Officinalis türünün ekimi ve ticareti yasaklanmış. Belki de şu an son tohumları piyasadan bulabiliriz. Yakında yerli piyasada ne kendisini ne de tohumunu bulabileceğimizi sanmıyorum. Maalesef faydalı olan herşeye yasak geliyor.
SO nun ekimi ve ticareti neden yasak anlamadım?
SO nun ekimi ve ticareti neden yasak anlamadım?
Aynı soru işareti bende de oluştu...
izzeterisen
05-03-2009, 17:18
54038
Yüksük Adaçayı, Fingerhut Salbei, Salvia Sideritis L.
Çiçekli Adaçayı
Ege Adaçayı
Familyası: Ballıbabagillerden, Lippenblüttengewâchse, Lamiaceae (Labiatae)
Drugları: Yüksük Adaçayı otu;Salvia’e Sideritis Herba
Yüksük Adaçayının çayı içilir.
Botanik: Yüksük Adaçayının vatanı Türkiye olup, Türkiye’nin Akdeniz ve Ege Bölgesinde yabani olarak yetişir. Boyu 1 m ye kadar uzanan bitki karşılıklı dallara ayrılır.Her dalın üst kısmında çiçek demetleri oluşur.Ortadaki ana dalda 15-25 çiçek ve yandaki dallarda 10-15 çiçek bulunur.Çiçekleri kavrayan iki kupa yaprağı bir çanak gibi durur.Yetiştirilmesi ve hasadı aynı şekildedir.Tadı güzel olduğundan Antalya ve civarında içilir, fakat fazla incelenmediğinden fazla bilgiye sahip değiliz.
-----------------------
Arkadaşlar bu bitki hakkında daha fazla bilgisi olan var mı?
Bu adaçayı hakkında bilgim yok ama çocukluğumdan beri kaynatır içeriz. Pazarda da her zaman bulmak mümkündür. Çok hoş bir içimi vardır. Birkaç dakika kaynatırsanız çayın rengi kırmızıya döner. Daha çok yamaç alanlarda yetişir. Bizim zeytinliğimizde var. Başka yerlerde görmek mümkün değildir. Göcek koylarında dalgaların oluşturduğu yarlarda gördüm ayrıca.
Zeytinci
05-03-2009, 20:34
http://www.florahealth.com/flora/home/usa/healthinformation/encyclopedias/GreekMountainShepherd`sTea
İzmir dağlarının yükseklerinde (doruklarda ki toprak birikintilerinde) mevcuttur.
Zeytinci
06-03-2009, 15:04
Zeytinci,
Trekking falan mı yapıyorsunuz... :) Bitkileri doğal ortamlarında gözlemleyebilmek çok güzel. İzmir de bitki örtüsü bakımından oldukça zengin.
Haklısınız sayın Kaktüs.
Dağların tepesinde çukur tabir edilen 50mt karelik topraklı alanlarda adaçayları (sideritis) doğal ortamında yetişiyor. Bu alanlarda tavşan ve kekliklerin yiyecek aradıkları olur.
İşte burada yetişen adaçaylarının içerisine küme yapar tavşan beklerdik av için. Akşam hava kararır kararmaz yaban tavşanı gelirdi.
Bildiğim ordan gelir, şimdilerde ise karınca bile ezemem. Doğanın tadını çıkarmak gerek.
Geçenlerde bir fidanlıkta değişik yaprak renklerine sahip üç adaçayı gördüm. Biri yeşil biri morumsu diğeri alacalı idi. Bunlar adaçayının değişik kültürleri mi acaba?
denizakvaryumu
20-04-2009, 19:12
Salvia, sabla, şalva; yani "şifa veren"
Anadolu'da çok yaygın yetişen, "yakı sablası" veya "kara şalva" gibi yöresel adları olan Salvia crypthanta adlı endemik adaçayı bitkisinin yapraklarının kaynatılmasıyla Aksaray'ın Nizip yöresinde elde edilen çayı mide ağrısı ve soğuk algınlığı için içilir. (6)
Binlerce yıldan beri Salvia türleri Anadolu'da sağlık kavramı ile özdeşleştirilmişlerdir. Bitkinin bilimsel cins adı olan Salvia Latince bir isim olup anlamı "şifa veren" demektir. Antik Dönem'deki Salvia ismi yukarıdaki endemik bitki isminden de görüleceği gibi Anadolu insanınca hâlâ sabla, şabla ve şalva gibi adlarla devam ettirilmektedir.
Salvia türlerinde olduğu gibi ülkemiz endemik sığırkuyruğu bitkileri açısından da oldukça zengindir. Bu bitkilerden bir bölümü de insanımızca ilaç yapımında kullanılır. Genelde bu bitki türlerine adaçayını andıran isimler verilmezken, dünyada sadece Adana ve Kayseri yöresinde yetişen endemik sığırkuyruğu Verbascum luridiflorum'a bir istisna uygulanarak tıbbi özelliğinden dolayı, yöresel ad olarak "şalba çiçeği" adı verilmiştir. Bu nadir bitkimizin çiçeklerinin kaynatılması suretiyle yapılan çayı taş düşürmek amacıyla kullanılmaktadır. (3)
Adaçayı kadındır; adamı iyi de eder, hasta da
Salvia isminden de görüleceği üzere bu bitki türlerimizin cins ismi kadınsıdır. Binlerce yıldan beri bitkilerden ilaçları damıtan kadınlar olmuş, halk ilaçları da Anadolu kadınları tarafından hazırlanmıştır. Nitekim Hitit uygarlığında sal kadın determinatifidir ve dişiliği işaret eder. Orkide türlerimizden elde edilerek soğuk algınlığına karşı içilen salep içeceği de adlandırmasının kaynağını Eskiçağlardan ve sağaltıcı kadınlardan alır.
Günümüz Anadolu kadınlarınca giyilen "yalvar" giysisinin de kaynağı Türkçe olmayıp tahminimizce binlerce yıl öncesindeki Anadolu dillerine dayanmaktadır. Salvia türlerimizin kadınlarla ilişkisini yine bir başka endemik bitkimizin yöresel isminde görebiliriz: İç Anadolu illerimizde yaygın olarak yetişen Salvia dichoroantha adlı endemik adaçayı türümüze Sivas yöresinde "kızlar yülmesi" denir. Yine başka bir adaçayı olan Salvia virgata'ya Balıkesir yöresinde "Fatma ana otu" denilmektedir. (11)
Anadolu'nun her tarafından her yıl yeni ve lokal endemik adaçayı türleri fışkırmaktadır. İşte size taptaze bir haber; 2009 yılı Şubat ayında yayımlanan bir makalede, Kahramanmaraş'ın Ahır Dağı yöresinin bir köyünde keşfedilen adaçayımızla ilgili bilgiler ülkemize olan sevgimizi ve heyecanımızı bir kat daha arttırmıştır: Hoşgeldin Maraş adaçayı Salvia maraschica, şeref verdin. (22)
Kadınlar, adaçayından yaptıkları ilaçlarla her zaman hastaları tedavi etmezler, bazen de adamı hasta ederler. Günümüz Anadolusu'nun bitirim delikanlıları eğer güzel bir bayana "hastayım sana" diyorsa, şaşırmayın, bu garip deyim delikanlının o kadına âşık olduğunu gösterir. Roma Dönemi'nde aşkından deliye dönen ve garip hareketlerde bulunarak hasta gibi davranan erkeklere salax denirdi. (23)
Bu deyim Rumca'ya saloz olarak geçmiş, günümüz Türkçesi'nin o meşhur kelimesi salak da bu tarihsel süreçten süzülerek gelmiştir. Bu bilgilerden hareketle Salvia türlerinin Anadolu kültürlerinde çok derin etkiler bırakan bitkiler olduğu açıkça görülmektedir.
Kaynak: Bilim ve Gelecek Dergisi
Hasan Torlak, Kültür ve Turizm Bakanlığı (Kırsal Çevre Ormancılık Sorunları Araştırma ve Eğitim Derneği Üyesi)
Forumdan öğrendiğime göre bahçemde bir salvia var.
75901
selamlar,
adaçayı peyzaj uygulamalarında da kullandığımız bir bitki.
Şu aralar üzerindeki çiçekler kurudu, içleri tohum dolu..
ben dallarından toplamaya başladım. Hem tohumları için hem de çayı için. Ancak yazılanlardan okudugum yapraklarının kurutulması gerektiği..
Burda kuru çiçeklerini demledik içtik bile.. esas içilen kısmı hangisi anlamadım.
bir de bu minik tohumlar sonbaharda kapalı ortamda üretiliyor sanırım.?
arnavut biberi
30-09-2009, 21:28
selamlar hepinize,
buradaki değerli arkadaşlarımızın yazılarınıda okuduktan sonra hali hazırda tohumluğumda olan salvia officinale (eczane adaçayını) evde saksımda yetiştirmek üzere çimlendiricem. sanırım bu aralar ekim için uygun bizaman :rolleyes: daha sonrada diğerlerini bahçeme ekerim... ;)
selamlar hepinize,
buradaki değerli arkadaşlarımızın yazılarınıda okuduktan sonra hali hazırda tohumluğumda olan salvia officinale (eczane adaçayını) evde saksımda yetiştirmek üzere çimlendiricem. sanırım bu aralar ekim için uygun bizaman :rolleyes: daha sonrada diğerlerini bahçeme ekerim... ;)
Vallahi bende de eczane adaçayı tohumu var. Ama ne ektiklerim çimlendi nede ılık suda beklettiklerimde bir hareketlilik var. Acaba neyi yanlış yaptım.
Arkadaşlar, adaçayının yetiştirilmesi halen yasak mı acaba?
denizakvaryumu
12-10-2009, 16:21
Sizin yasak diye belirttiğiniz salvia, sanırım;
Salvia divinorum dur.Burda bahsedilen ise Salvia officinalis dir (tıbbi adaçayı)
Salvia divinorum, ballıbabagiller (Lamiaceae) familyasından sarmaşık türü bir bitki.
Salvia divinorum Meksika'nın, Oaxaca Sierra Mazateca bölgesinde doğal olarak bulunan entojenik bir bitkidir.
Bilinç değiştirici özellikleri nedeniyle Mazatec şamanları tarafından iyileştirme ve evreni keşif amaçlı olarak yüzyıllarca kullanılmaktadır.
Kullanım kökeni Aztek yerlilerine ve daha öncesine dek gider.
Salvia divinorum temel etken madde olarak Salvinorin A içerir ve kullanımı dozajına bağlı olarak halüsünasyon görmeye yol açar.
http://tr.wikipedia.org/wiki/Salvia_divinorum
http://sozluk.sourtimes.org/show.asp?t=salvia+divinorum
Adaçayı bitkisi, İstanbul'da kışı saksıda, dışarıda geçirebilir mi? Toprağa geçirmemi mi tavsiye edersiniz?
Bu bahar alıp, büyükçe saksıya dikmiştim ancak oldukça güzel gelişmesine rağmen çiçek açmadı.
Alıntı:
Orjinal Mesaj Sahibi TigerX Mesajı Göster
...
Hem ayrıca Tıbbi olan Salvia Officinalis türünün ekimi ve ticareti yasaklanmış. Belki de şu an son tohumları piyasadan bulabiliriz. Yakında yerli piyasada ne kendisini ne de tohumunu bulabileceğimizi sanmıyorum. Maalesef faydalı olan herşeye yasak geliyor.
SO nun ekimi ve ticareti neden yasak anlamadım?
Burada yasak olarak belirtilen SO değil mi? Akdeniz bölgesinde ticari olarak üretilen hangisi? Ekeceksek, yanlış birşey ekmeyelim :)
siniroluyorum
13-12-2009, 20:58
Adaçayı bitkisi, İstanbul'da kışı saksıda, dışarıda geçirebilir mi? Toprağa geçirmemi mi tavsiye edersiniz?
Bu bahar alıp, büyükçe saksıya dikmiştim ancak oldukça güzel gelişmesine rağmen çiçek açmadı.
Bende iki kök var kışın karda bir dalı kırılmıştı ben de o dalı ilkbaharda tamamen kesip ektim ve tuttu da edirne de yetiştiğine göre isanbulda da yetişir
Geçen yıl bir kök çıkmıştı ben tekrar yeniler diye düşündüm, belki tohumları dökülür dedim ama bu yıl hiç görmedim.
siniroluyorum
15-12-2009, 15:51
Bunlar da benim salvialar.Officinalis sanırım suç işlemiş mi oluyorum bu durumda:D
büyük olanın alt dallarını yükselttim diğeri de doğal haliyle kaldı
Bunlar kül çiçeğine benzer, ben de demleyip içtiğimiz adaçayı zannettim.
siniroluyorum
15-12-2009, 16:16
Olur mu bildiğiniz adaçayı foto biraz bulanık olabilir bu da yaprağı yandan küçük yaprakları var hatta kaç kere kurutup içtim
Bunlar da benim salvialar.Officinalis sanırım suç işlemiş mi oluyorum bu durumda:D
büyük olanın alt dallarını yükselttim diğeri de doğal haliyle kaldı
tohum veriyor mu aktardan sürekli alıyorum ama dalında ilk kez gördüm :)
siniroluyorum
22-12-2009, 15:09
Çiçek açıyor sanırım çiçeğin içinde de tohumları var eğer öyleyse onlar çoktan afiyetle içildi:))
k_donmez
12-02-2010, 15:12
Ankara'da dışarıda ekili 2 tür adaçayım var. İkisi de bu soğukları atlatacak görünüyor. Fakat perişan durumdalar. Bunların yaprakları billdiğimiz adaçayı gibi kurutularak kullanılabilir mi? Kokuları çok güzel.
Bizim piyasadan aldığımız adaçayları kuru çiçek demetleri şeklinde. Taze canlı bitkiden koparılacak yapraklı sürgünlerden yapılacak demleme daha iyi-faydalı olur mu?
Faydasını bilmiyorum ama tazesi aroma olarak daha yoğun ve biraz fazla beklerse çok acı oluyor :)
siniroluyorum
12-02-2010, 21:31
Kurusu için 10dk tazesi için 3-4dk demleme yeterli oluyor.Adaçayı ilkbaharda çiçeklenmeden hasat ediliyor yanılmıyorsam.Bir de sirkesi yapılıyor adaçayının çiçeklerini bir kaba koyup üzerine çıkana kadar üzüm sirkesi koyuyorsunuz 14-15 gün sıcak bir yerde bekletiyorsunuz.Çiçeklerinden de çay yapabilirsiniz bu arada.Ben hasat etmediğim için az çiçek açtı bu sene sanırım...
k_donmez
10-04-2010, 20:00
Yukarıdaki fotoğraflarda pejmürde, ağlamaklı halde görünen adaçayları baharla toparlandı, serpildi, güzelleşti. Ankara'da kışı geçirdi. Yapraklarda enfes bir koku var. Sulayınca da güzel bir koku yayılıyor.
alibabaa
04-05-2010, 11:01
İzmirde dağlarda çıkan ada çayları fotoğrafları iki hafta önce çekmiştim lezzetleri muhteşem :) .
mehmet55
08-06-2010, 23:07
adaçayını çok merak etmiştim bu sene tohumunu buldum çimlendirip bahçeye şaşırttım çok şimdiden çok güzel kokuyor gelişmeleride çok güzel
Kırda dolaşırken rastladığım bitkiyi adaçayı olarak biliyordum.Ateş çiçeği bu diyen arkadaşım oldu.
geniş açıdan bakınca böyle;
Bu bitkiyi tanıyan yok mu? yoksa yanlış yere mi koydum...
Saksının dibine düşen bi ada çayı yaprağının uygun ortam bulup bugün köklendiğini farkettım. Yaprak çeliğinden köklenmesi çok şaşırttı beni. Gelişimini fotoğraflayıp üretim başlığında paylaşacağım.
Faydasını bilmiyorum ama tazesi aroma olarak daha yoğun ve biraz fazla beklerse çok acı oluyor :)
Dr. Ender Saraç, adaçayında doğal östrojene (Kadınlık hormonu) yakın, bileşikler olduğunu hatırlatıp, erkekleri bu çaydan günde 2 fincandan fazla, tüketmemeleri konusunda uyardı. Saraç, yanlış hazırlandığında çayların olumsuz etkisinin ortaya çıkabileceğine dikkat çekerek ‘Adaçayı kaynatılmaz. Haşlama ya da demleme şeklinde hazırlanır. İki, en fazla üç dakika kaynar su içinde kalırsa o zaman yararlı maddelerini verir. Daha fazla kaynatılırsa acı bir tad oluşur. Bu da bitkinin zararlı maddeler verdiğini gösterir. ‘ Saraç, çayların hijyenik ambalajlarda, ruhsatlı olmasına dikkat edilmesi gerektiğini belirterek ‘Bunlara dikkat edilmezse yeterince randıman alınmayabilir, farkında olmadan böcek ilacı bulaşmış, toksitli çaylar içmiş olabilirsiniz’ dedi.
http://webcache.googleusercontent.com/search?q=cache:H_CecUIYpYAJ:www.7gunsaglik.com/dr-ender-saractan-erkeklere-adacayi-uyarisi.html+ada%C3%A7ay%C4%B1+erkeklik+%C3%B6stro jen&cd=1&hl=tr&ct=clnk&gl=tr
Ayrıca:
http://webcache.googleusercontent.com/search?q=cache:O3sZu3zxLFEJ:www.saglikuzerine.com/adacayi.html+ada%C3%A7ay%C4%B1+erkeklik+%C3%B6stro jen&cd=8&hl=tr&ct=clnk&gl=tr
Adaçayı bana iyi şeyler hatırlatmıyo.Annemin ülseri var o sabah adaçayı içmiştik midesi ağrımaya başladı.Hafta sonuydu acile gitmiştik.Ülseri olan arkadaşlar dikkatli olsun yararlı derken hasta olmayın.
Saksının dibine düşen bi ada çayı yaprağının uygun ortam bulup bugün köklendiğini farkettım. Yaprak çeliğinden köklenmesi çok şaşırttı beni. Gelişimini fotoğraflayıp üretim başlığında paylaşacağım.
Adaçayı çok kolay kökleniyor..
Bende 1 ay önce 3 dal ektim site bahçesine..Başladılar yeni sürgünler vermeye..
Yalnız çelikle üretmede dikat edeceğiniz ey şu: Adaçayı dallarından makas ve bıçakla dal kesmeyiniz..dalı gövdeden sıyırınız ve öyle dikiniz..daha kolay kökleniyor öyle yapılınca.
İç anadolu ikliminde nasıl yetişir? Birde bu sene tohumdan eksem olur mu? Yoksa seneyi mi beklemeliyim?
ilksenozturk
26-07-2011, 05:49
burada fotoğraflarını gördüklerimden biraz daha farklı bir adaçayı türü var oturduğum sitede. hatta fotoğrafları görünçe şüpheye düştüm adaçayı olup olmadığı konusunda. diplerinden söktüğüm köklü fideleri saksıya toplu olarak dikmiştim, iki hafta sonra yeni sürgünler vermeye ve saksının boş kalan yerlerini doldurmaya başladılar. bu kadar hız beni şaşırttı.
canannuman
07-04-2012, 23:53
Ben kırmızı çiçekli adaçayından aldım.
fidanlar, çiçek tohumu, sarmaşık tohumu, bonsai, kaktüs tohumu, sebze tohumu, domates, biber, meyve fidesi, şifalı bitkiler, etobur bitki, lale soğanı, nergis soğanı, saksı, plastik saksı (http://www.zengardentr.com/Adacayi-fidesi,LA_560-2.html)
Ancak harika mavi çiçekli sıralı minik minik 1 sap üzeri dizili açmış (çiçek sürgünleride mavimsi ) bir adaçayına benzeyen yapraklı bitki aldım Tabii satıcı bana lavantin dedi alakası yokmuş görsellik için almıştım.
Sonra tesadüf bir yapı markette tıpatıp aynı bitkimin resminden Vilmorinin 2 numaralı serisinde mavi çiçekli adaçayı diye okudum acaba bu canlı mavi çiçekli bitkimin yaprakları aynı diğerleri gibi içilirmi? Hiç yetiştiren oldumu?
canannuman
10-04-2012, 11:09
Vilmorin Transilvanya Adaçayı Çiçeği Çiçek Tohumu - Bahçe - Hepsiburada.com (http://www.hepsiburada.com/Liste/vilmorin-transilvanya-adacayi-cicegi-cicek-tohumu/productDetails.aspx?productId=hrbthbct2104&categoryId=34001994#Gorseller)
Bu resimdekine benziyor acaba bunun yaprakları normal adaçayı gibi kullanılırmı?
http://www.praktiker.com.tr/cicek-sebze-ve-cim-tohumlari/vilmorin-cicek-tohumu-seri-ii-transilvanya-adacayi-cicegi/056085
canannuman
10-04-2012, 11:24
http://www.agaclar.net/forum/tibbi-itri-boyar-aromatik-bitkiler/1923-2.htm#post942658
2. sayfa sonunda.
Bu başlık altında mavi çiçekli bir adaçayı bitkim var. Resimlerini buldum internetten tıpatıp buradaki konuda resimlediğim adaçayı tohumunun üzerindeki resimden. Çiçek hatta çiçek sapları mavimsi.
Adaçayı yapraklarına benziyor. Acaba bu bitkimin yaprakları adaçayı gibi kullanılırmı? Kullanıpta zehirlenmeyeyim. Ama olmuşkende eğer adaçayı ise elimdeki bitkinin hem güzellik hemde faydasından dolayı etrafımdaki insanlarada edindirmek isterim. Ama eksik veya yanlış bilgi yüklemek istemiyorum insanlarada.
Çok kararsız kaldım umarım bu bitkiyi yetiştiren veya ilmini alan biri bana akıl verir. :confused: Teşekkürler.
kelebek çalısı
10-04-2012, 12:17
Adaçayı çiçeklerini kesmeye kıyamıyorum. Mor renkte çiçek açan bitkilere karşı koyamıyorum ben galiba :)
kelebek çalısı
19-04-2012, 23:26
Çiçeklerinin yakından fotoğrafları ve adaçayının minik konuğu.
canannuman
04-05-2012, 10:29
Sizin yasak diye belirttiğiniz salvia, sanırım;
Salvia divinorum dur.Burda bahsedilen ise Salvia officinalis dir (tıbbi adaçayı)
Salvia divinorum, ballıbabagiller (Lamiaceae) familyasından sarmaşık türü bir bitki.
Salvia divinorum Meksika'nın, Oaxaca Sierra Mazateca bölgesinde doğal olarak bulunan entojenik bir bitkidir.
Bilinç değiştirici özellikleri nedeniyle Mazatec şamanları tarafından iyileştirme ve evreni keşif amaçlı olarak yüzyıllarca kullanılmaktadır.
Kullanım kökeni Aztek yerlilerine ve daha öncesine dek gider.
Salvia divinorum temel etken madde olarak Salvinorin A içerir ve kullanımı dozajına bağlı olarak halüsünasyon görmeye yol açar.
Salvia divinorum - Vikipedi (http://tr.wikipedia.org/wiki/Salvia_divinorum)
salvia divinorum - ek_i sözlük (http://sozluk.sourtimes.org/show.asp?t=salvia+divinorum)
Ay Allahım ya bende şok olduydum yasak denince. Oh rahatladım sağolun varolun. 6 çeşit adaçayı edindim. Eğer kuraklığa dayanıklı iseler yaşayacaklar. Çok farklı renkli, veya tipli dokulu yapraklı olanları varmış. Tutarsa buraya resimlerim. Ektiğim anda foto şarjı bittiydi çekemedim nasip olmadı. İnşallah tutarlarsa resim eklemek boynumun borcu olsun.
Bu da benim adaçayım ama kendisi hakkında hiçbir bilgim yok. Kokusu ve çiçekleri beni cezbetti. Kendisinin kokusu ve güzelliği yanında çayını da içmek nasip olur mu acaba.
Şu anda da çayını hazırlayabilirsiniz Adacık..Çiçekleri şimdi tam zamanı,onlar senelerce aynı yerde yayılarak büyüyorlar.Yılda 1-2 defa dibini çapalayıp,tohumlarını da sonbaharda etrafa saçarak o bölgeyi adaçayı bahçesine dönüştürebilirsiniz.
Ben bünyeme dokunduğu için antibiyotik hap kullanamayan birisiyim ve çok sık boğaz enfeksiyonu geçiriyorum, şükür ki 2- 3 yıl önce bu bitkiyle tanıştım ne zaman boğazım kötü olsa gargarasını yapıyorum yarınsı güne iyileşiyor boğazım, benim gibi olanlara ve ilaç kullanmayı sevmeyenlere MUTLAKA tavsiye ederim.
Ayrıca seradan adaçayıda aldım,saksıda duruyor hala nasıl toprak sever güneş ihtiyacı nedir? bilen arkadaşlar yardımcı olursanız eğer bitkimi bahçeye ekmek istiyorum.
Orhan Özbilgiç
19-05-2012, 11:00
Bu da nane!
Salvia microphylla-Saray Nanesi
Yapraklarının kokusu, yapısı aynı.
Ama çiekleri tek farkı.
Birde diğeri kadar yayılıcı değil.
297589
297590
297591
Çok güzel değil mi?
Sevgi Durul
19-05-2012, 11:21
Öğretmenim, ben bitkinizi salvia greggiiye (http://www.agaclar.net/forum/870784-post851.htm) benzettim. Acaba latince adı bu mudur?
Orhan Özbilgiç
19-05-2012, 21:08
Öğretmenim, ben bitkinizi salvia greggiiye (http://www.agaclar.net/forum/870784-post851.htm) benzettim. Acaba latince adı bu mudur?
Sevgili SDurul;
Geçen yıl, fotoğrafını bahçe sayfamda ilk kez yayınladığımda adını bilmiyordum. Sevgili Zeki Yağlı, görünce bir mesajla; ''Bitkinizin adı Salvia microphylla. Yıllar önce Saray nanesi dendiğini duydum.'' demişti. Ben araştırma gereği duymadım. Malum, kendiside, bu konuda engin bir birikime sahiptir.
Güzin Çakar
29-05-2012, 08:23
Sevgili SDurul;
Geçen yıl, fotoğrafını bahçe sayfamda ilk kez yayınladığımda adını bilmiyordum. Sevgili Zeki Yağlı, görünce bir mesajla; ''Bitkinizin adı Salvia microphylla. Yıllar önce Saray nanesi dendiğini duydum.'' demişti. Ben araştırma gereği duymadım. Malum, kendiside, bu konuda engin bir birikime sahiptir.
Hani ilk hatıralarımız kopuk fotoğraf kareleri gibidir ya, bu bitki de benim için onlardan biri. Yıllarca aile büyüklerime anlatamayıp, sonunda kendim bulmuştum. Latincesini Salvia microphylla, Türkçe adını da Osmanlı nanesi olarak biliyorum. Selamlar...
Selçuk Boz
16-10-2012, 16:08
Arkadaşlar, önümüzdeki günlerde Ücretsiz Tohum, Çelik, Fidan vs. Paylaşımı ve Takas - agaclar.net (http://www.agaclar.net/forum/ucretsiz-tohum-celik-fidan-vs-paylasimi-ve-takas/) bölümünde Salvia Officinalis (Tıbbi Adaçayı)tohumu paylaşacağım.
Salvia Officinalis tohumları hazır. Ancak, bu tohumlarla beraber aynı anda Mahonia Aquifolium (Sarı Boya Çalısı) ve Lavandula Angustifolia (Lavanta) tohumlarını da paylaşmayı planlıyorum. Ve lavanta tohumlarını halen topluyorum. Lavantalar da hazır olunca üçünü birden paylaşacağım.
Herkese kolay gelsin.
Selçuk Boz
24-10-2012, 10:03
Bugün itibariyle, Tıbbi Adaçayı bitkisinin tohumlarını Ücretsiz Tohum, Çelik, Fidan vs. Paylaşımı ve Takas - agaclar.net (http://www.agaclar.net/forum/ucretsiz-tohum-celik-fidan-vs-paylasimi-ve-takas/) bölümünde paylaşacağım.
İlgilenenlere duyurulur.
Bu tür de normal adaçayı gibi yemeklerde kullanılabilir mi acaba, biginiz var mı ?
380148
Adaçayım çimlenmeye başlamış, fotoğraflar yarın ;)
Sayın Revnak, merakımı cezbetti. Wikipediada yazdığına göre Carl Linne sınıflandırmaları yaparken aynı bitkiyi Salvia Horminum ve Salvia Viridis diye iki ayrı bitki olarak düşünmüş. Kullanımı konusunda ise biraz aradım taradım ama fazla bilgi yok. Bir forumda fazla aroması olmadığından bahsediliyordu. Bir başka kaynakta ise yaprak ve tohumlarının şarap yapımında kullanıldığı yazıyor. Aynı yerde gargarasının dişetlerine iyi geldiği de yazılmış. Ama yemekte kullanımından bahseden yok. Umarım adaçayınız çabucak büyür, size de mutfakta deney yapma imkanı doğar. Sonuçları yazarsanız başka yerde kolay kolay bulunmayan bir bilgi olur.
Şarapta fermantasyon süreci olduğu için varsa zararlı maddeler o süreçte değişiyor olabilir, belki kesin kanıt gözüyle bakılmasa da gargara olarak kullanıldığına göre insan sağlığına zararlı bir yönü yok demekki.
Eğer diğer adaçayları gibi kokuyorsa önce 1-2 yaprak yerim bakalım bir şey oluyor mu diye, yaşarsam bolonez makarna sosumdaki yeri boyalı adaçayı alır.
*Adaçayı, biberiye, defne, kekik, sosun olmazsa olmazları benim için;)
Boyalı adaçaylarım, daha renkleri yok..
389590
389591
2 defa çelikten adaçayı yetiştirmek istedim ama başarısız oldum.İzmirde tohum konusunda **** çelikten yetiştirme konusunda yardımcı olacak biri varmı?
bahcedenn
05-06-2014, 11:48
Salvia officinalis
Sage (Adaçayı) - Broad Leaf cinsi
9 Nisan'da toprakla buluşan tohumlar 2 hafta sonra çimlenmeye başladılar ve 3. hafta dolduğunda 12 gözlü viyolun 8 gözünün çimlendiği görüldü. Halbuki tohumlar da geçen yaz elime ulaşmış, evvelki senenin hasat edilen tohumlarıydı. Belki de daha eski...
7 Mayıs'taki halleri.
499799
18 Mayıs'ta bu hale gelebildiler. Artık vakti geldi diye düşünerek bir kısmını şaşırttım.
499800
Bunlar da şaşırtılmış halleri. 21 Mayıs.
499801
499802
bahcedenn
05-06-2014, 11:52
Bunlar da 30 Mayıs'taki durumları. Şaşırtılanlar ile şaşırtılmayanlar arasındaki fark görülsün diye aynı karede görüntüledim. Bahçeye alınmaya hazırlar. Yağmurların müsaade etmesini bekliyoruz.
499803
499804
Bu da benim zenfide' den bu yıl edindiğim pino salvia rutilans...
Aslen bitki çaylarını pek sevmem, sırf ananas kokusu çaya da geçiyorsa içmek kolaylaşır ve bu şifalı bitkiden yararlanabilirim mantığı ile aldım. Minik bir fide iken yapraklarını ovaladığımda aldığım ananas kokusu ananasları kıskandıracak cinstendi, büyüdükçe bu koku azaldı, şimdi pek kalmadı, bense hala çay yapmayı denemedim...
Ölümsüzlüğün Sırrına Muktedir Yapraklar: Adaçayı | Mai Mira (http://maimira.com/2008/11/olumsuzlugu-tasiyan-yapraklar-adacayi.html)
eylülbelde
24-03-2015, 12:50
Merhabalar. Adaçaylarının yapraklarının (özellikle tomurcuklanmak üzere olan çiçeklerinin) üzerinde yeşil bitler(sinek de var gibi) var bol miktarda. Arap sabunu ve ılık su karışımını uygulamayı düşünüyorum, önerisi olan var mı ?
Merhabalar. Adaçaylarının yapraklarının (özellikle tomurcuklanmak üzere olan çiçeklerinin) üzerinde yeşil bitler(sinek de var gibi) var bol miktarda. Arap sabunu ve ılık su karışımını uygulamayı düşünüyorum, önerisi olan var mı ?
Birkaç uğur böceği bulabilirseniz onlar da temizler.
Saksıda ise akan musluk altında ellerinizle biraz oğuşturarak bitkiyi zedelemeden yıkarsanız da olur.
Mücevher Çalısı
19-04-2015, 16:33
Binbir çeşit adaçayından biri Salvia viridis. Tıbbi özelliği hakkında pek bilgim yok ama yaprak renkleri çok güzel. Ateş Çiçeği gibi süs bitkisi olarak yetiştiriyorum.
Mücevher Çalısı
19-04-2015, 21:15
Fazla söze gerek yok, kendileri konuşuyor...
Mücevher Çalısı
21-04-2015, 12:59
Kırmızı Adaçayı tohumunu 4-5 sene önce Ateş Çiçeği tohumu diye marketten almıştım. Tohumunu ektikten sonra aylarca ona Ateş Çiçeği diye baktım -yaprak yapısı çok benziyor- :) Çiçeğini açtıktan sonra kendisiyle tanışmış oldum. İlk etapta sinir olmuştum ama sonra onu sevdim. Çok yıllıkmış, çok tohum yaparmış -hatta yayılıcı bir tür, neredeyse her saksımda var-, hiç nazlanmazmış, yaz kış çiçek açarmış. Ateş çiçeğine göre boyu uzun 1 m civarı boylanabiliyor. Kışın torak hizasından 10 cm yukarısını buduyorum ilkbaharda çok daha sağlıklı olarak bana geri dönüyor.
548106
Bu geçen sene tohumlarından çıkan fidan.
Aşağıdakiler kışın budadıklarım. Geçmiş senekiler daha önce çiçekleniyor.
548107
548108
548109
Mücevher Çalısı
23-04-2015, 15:27
548431
548432
Boyalı Adaçayı'nın en güzel zamanı.
Mücevher Çalısı
26-04-2015, 12:43
Geçen sene Vilmorin marka Transilvanya Adaçayı Çiçeği tohumu alıp ekmiştim. Güzel güzel yetişti büyüdü çiçeğini açtı.
Bitki çok yıllık, Haziran gibi çiçeklenip havalar serinleyene kadar geçmiş çiçek saplarını koparınca açmaya devam ediyor. Her minik çiçek 3 gün civarı çiçek sapında duruyor. Çiçeği hafif kokulu, rengi duruşu çok güzel.
Küllenme ve hafif bitlenme sorunu dışında çok nazlı bir bitki değil. Ben küllenen bitkilerle baş edemediğim için elimdeki kök sayısını azalttım.
548844
548845
Yukarıdakiler geçen sene Haziranda açan çiçeği.
Aşağıdaki ise bu seneki hali.
548846
Sayın Mücevher çalısı;
Şifalı olan adaçayı dışında renkli bütün adaçaylarını toplamışsınız. Çiçek renkleri çok güzel. Bende de bir tane tohumdan yetiştirdiğim ve iki çeşit de doğal halde yetişen adaçayı bulunmakta. Adaçayı familyasından olduğum birkaç çeşit daha bulunmakta. Ancak onların ne olduğunu bilemiyorum. Doğal olarak bulunuyorlar. Çektiğim fotoğraflardan bulamaz isem bu yıl resimlerini çekebilirsem ekleyeceğim. Tohumdan yetiştirdiklerimi daha yakına getirdiğim sulayabileceğim için çiçek açacaklarını düşünüyorum. Çiçek açınca da tohumlarını paylaşıma açabileceğim.
Mücevher Çalısı
26-04-2015, 21:48
Haklısınız bi tek şifalısına rast gelmedim :) Aslında bu biraz bilinçli bir seçim. Bu türleri sadece çiçek oldukları için yetiştiriyorum.
Mücevher Çalısı
29-04-2015, 21:44
Saçlarımıza aklar düşmeye başladı...
549596
Mücevher Çalısı
05-05-2015, 19:29
550820
550821
550822
550823
Boyalıları herkese tavsiye edrim. İnsanı mutlu etmesini biliyorlar ;)
550820
550821
550822
550823
Boyalıları herkese tavsiye edrim. İnsanı mutlu etmesini biliyorlar ;)
Boyalıların tohumları bu yıl sizden artık. Maşaallah çok güzel olmuşlar. Şifalı olanların da tohumları olursa onlar da benden.
Mücevher Çalısı
18-05-2015, 15:01
Transilvanya Adaçayı Çiçeği açmaya başladı. Bu sene limon saksısının içinde kendine yer bulabildi, toprağı eski olunca cılız kaldılar -limon da sarardı gitti-.
553643
Yine de çiçeksiz değiller ;)
Mücevher Çalısı
26-05-2015, 17:36
Boyali Adacayinın diğer Adaçaylarından faklı olan kuruyan meyve başağı...
555266
Tohumdan yetiştirdiğim adaçayları. İki yıl çok fazla sulanmayınca çiçek açamadılar. Bu yıl yerlerini değiştirdim. Hepsi çiçeklendiler.
558261
558262
Bir tanesinin rengi diğerleri gibi mor değil pembemsi oldu nedense.
558263
amazonxxxx
02-08-2015, 09:43
selam arkadaşlar,adaçayı zeytinlik arazide yetişirmi acaba, fazla su istemiyen bir tıbbi bitki yetiştirmek istiyorum.adaçayını düşündüm.ömrü ne kadardır.ne dönem ekilir.tohumdan ekmeyi düşünüyorum..5 dönümden ne kadar ürün alırım..tesekkür ederim.
Mücevher Çalısı
23-08-2015, 10:55
572247
Yaz sıcaklarına dayanıklılığı güçlü bir çiçek...
resimsel
23-08-2015, 12:07
Sizin adaçaylarınız çok farklı, ben bahçede bir köşede yarısı toprağa gömülü saksıya ekmiştim tohumları. Emin değildim ,bilmiyordum doğrusu araştırmadımda ama şimdi bu resimleri gördükten sonra daha farklı davranacağım bu kesin:)
Çim alanın yanında 60 cm lik bir toprak alan var ve yazın her gün çimlerle beraber sulanıyor, acaba buraya eksem tohumları nasıl olur?(yarı gölge)
Mücevher Çalısı
23-08-2015, 12:31
Çim alanın yanında 60 cm lik bir toprak alan var ve yazın her gün çimlerle beraber sulanıyor, acaba buraya eksem tohumları nasıl olur?(yarı gölge)
Ben de saksıda yetiştiriyorum. Boyalı Adaçayı tek yıllık, sonbahar ekimi daha uygun. ilkbaharda ekilince çok çabuk tohuma kaçtığı için yaprakları hemen bozuluyor anladığım kadarıyla. Yaprakları renklenmeye başladıktan sonra yarı gölgeyi seviyor.
Şaşırtma yapmadan direk yetiştirileceği toprağa ekilirse gelişimi nasıl olur denemediğim için bilmiyorum. Ben önce torfa, bardaklara ekip orada biraz gelişmelerini bekliyorum. Sonra 6 litrelik saksılara 2-3 adet olacak şekilde şaşırtma ile dikiyorum.
Kırmızı Adaçayı Çiçeği ise çiçek açmaya başladıktan 10-15 gün sonra savurduğu tohumları ile istediğiniz-istemediğiniz her yerden çıkıyorlar. Size istemediklerinizi söküp atmak kalıyor :)
resimsel
23-08-2015, 12:56
Bu arada siz Antalya'dasınız ben Ankara'da iklim malumunuz,sonbahar ekimi için Ankara uygun mudur?
Mücevher Çalısı
23-08-2015, 13:21
İnternetteki bilgilere göre uygun olması gerekir;
Boyalı Adaçayı (USDA Zone): 3-10
Kırmızı Adaçayı (USDA Zone): 7-11.
resimsel
23-08-2015, 13:30
Bu bilgiler ışığında ekim-kasım gibi tohumları ekiyorum.
Çıkmazsa zaten sizden almıştım tohumları,yine müracaat siz olursunuz:)
özellikle kırmızı adaçayı:)
Mücevher Çalısı
23-08-2015, 13:37
Ankara için Kasım geç olabilir. Havanın ısısı 20-25 dereceden düşük olursa tohumlar çimlenmez. Eylül-Ekim belki daha uygundur...
İsmail Kuzucu
14-04-2016, 22:06
Bahçede köyden gelen bir adaçayı var. Bayağı gelişmiş olmasına rağmen ilk defa çiçeklendi. Acaba tohumlarından elde edilen fideler aynı özellikleri taşır mı?
Mücevher Çalısı
14-04-2016, 23:48
Bahçede köyden gelen bir adaçayı var. Bayağı gelişmiş olmasına rağmen ilk defa çiçeklendi. Acaba tohumlarından elde edilen fideler aynı özellikleri taşır mı?
Tıpatıp aynısı olmamakla birlikte genel özellikleri aynı olması gerekir...
Bahçede köyden gelen bir adaçayı var. Bayağı gelişmiş olmasına rağmen ilk defa çiçeklendi. Acaba tohumlarından elde edilen fideler aynı özellikleri taşır mı?
Sayın İsmail Kuzucu;
Köyden gelen bir adaçayı olduğuna göre muhtemel olarak yabanidir. Yabani bitkilerin genleri çok güçlü oluyor. Aynı özellikleri taşıyacaktır. Adaçayı bir süre sonunda yan dallar ile daha güçlü hale gelmekte ve bunlar da köklü olmaktalar. Ben bu yıl tohumdan yetiştirdiğim adaçaylarının üzerine toprak dökerek köklendirmeyi deniyorum. Muhtemelen köklenecekler. Birebir aynı özellikte olacaklar. Siz diğer bitkilere yaptığınız gibi adaçayını da istediğiniz gibi köklendirirsiniz.
Adaçayı yabancı tozlandığı için tohumlardan çıkan bitkilerin tohum alınan bitkiye benzeme olasılığı doğal olarak düşüktür. Çelikle çoğaltarak aynı bireyler elde edebilirsiniz.
Mücevher Çalısı
22-04-2016, 10:58
Adaçayı yabancı tozlandığı için tohumlardan çıkan bitkilerin tohum alınan bitkiye benzeme olasılığı doğal olarak düşüktür. Çelikle çoğaltarak aynı bireyler elde edebilirsiniz.
Adaçaylarının (Salvia sp.) her türü için geçerli mi bu kural?
Benim yetiştirdiğim çiçek formlarındakiler birbirlerini etkilemiyor:confused:
Aslında sormak istediğimi; Sayın "İsmail Kuzucu" geri dönüş yapmadığı için soramadım. Bu köyden gelen Adaçayı'nın türü nedir ve aynı türden başka "Adaçayı" bitkisi yetiştiriyor mu? Eğer yetişitiriyorsa kültivarlar birbirini etkiler fakat tür farklı ise çok da etkileyeceğini sanmıyorum...
Adaçayı çeşitleri
PlantFiles Cultivar FinderSalvias (http://davesgarden.com/guides/pf/finder/index.php?sname=Salvias&skip=&skip=&page=1&s=R&skip=&list=list)
Elza-Ojalvo
29-06-2016, 10:42
Selam ve sevgiler;
Komşum ormandan topladığı ve ada çayı olduğunu söylediği bir bitkiden 1 torba getirdi ve içmemi söyledi. Bildiğim ada çayına hiç benzemiyordu ve içmedim 1 haftadır dolabımda duruyor. Acaba bu gerçekten ada çayı mıdır ve içilen cinste midir? Bilen varsa bilgilendirir misiniz?
Şimdiden teşekkürler
Elza
http://i.hizliresim.com/goY1BR.jpg
http://i.hizliresim.com/Zdzy0a.jpg
http://i.hizliresim.com/o7NM1m.jpg
http://i.hizliresim.com/l1NgVX.jpg
Benim de zaman zaman yabani olarak gördüğüm bir bitki. Burada da adaçayı olarak içiyorlarmış. Asıl latince adını hatırlayamadım. Biraz tohum yapmış durumda. Toplayan kişi gölge bir yere sermiş kurutuyordu.
Bu da bendeki adaçaylarından biri; Ananas adaçayı (Salvia elegans)
DexterMorgan
26-01-2019, 17:22
merhabalar siteye ilk mesajım
adaçayı yetiştiriciliği yapmaya başladım bunu da hidroponik sistemde yapıyorum ama adaçayında büyük bir sorun var ve çözemiyorum. yaprakların üstünde nokta nokta birsürü beyaz leke var. yardımcı olabilirseniz sevinirim.
Fotoğraflar için:
http://www.agaclar.net/forum/topraksiz-tarim/42849.htm
denizayda
14-04-2019, 17:13
Tohumdan adaçayı yetiştirme konusunda bildiğiniz püf noktaları var mı? Geçen yaz Antalya'dayken doğadan adaçayı tohumu toplamıştım. Sonbaharda da ilkbaharda da defalarca denedim (tohumu direkt ekme, suda bekletip ekme, buzdolabında ve buzlukta bekletip ekme yöntemlerini denedim), yalnızca bir tanesi çimlendi. Onu da balkonda tutunca soğuktan öldü :'(
Mehmet06
09-04-2020, 23:19
Adaçayı (Salvia officinalis),
Toplama/Kurutma: Bitki yaprakları çiçeklenme öncesi, Mayıs-haziran aylarında toplanır. Etken maddelerinin doruğa ulaştığı öğlen saatlerinde toplanan yapraklar, gölgeli ve havdar bir yerde kurumaya bırakılır. İyice kuruduktan sonra ince kıyılarak, hava almayan kaplarda saklanır.
Bu bilgi doğru mudur? Akademik kaynaklarda etken maddenin en az olduğu zamanlar öğle vakitleri olduğu belirtiliyor. Hasat için günün en uygun zamanı sabah erkenden ya da akşamüstü yani serin vakitte toplanması gerekiyor.
evandevan5
27-09-2023, 14:12
bende internetten aldım 15tane gelicek yarın . ekiceğim. bakalım hangisi tutacak.
vBulletin® v3.8.5, Copyright ©2000-2025, Jelsoft Enterprises Ltd.