PDA

View Full Version : Sebze üzerine sohbetler




Sayfalar : [1] 2

cemada
16-08-2006, 08:37
Herkese günaydın:)
Her sabah bu topik ile başlamayı alışkanlık haline getireceğim.
Sadece günaydın da diyebilirim, o günkü sebzeler programımızı da söyleyebilirim, sizin programınızı da alabiliriz.

Bu sabah inanılmaz bir keyifle uyandım. Kadıköy'ün en en temiz, en çiçekli, en güzel sokağında, esnaf çay evinin ilk müşterileri kapısının önünde en taze çayı içiyorlar ve ekmek aldıktan sonra oraya uğrayıp bir bardak ta ben içtikten sonra........İyi bir cümle kurdum neme lazım

Gelecek senenin, İstanbul'un en güzel teras balkonu olacağını şimdiden ilan ettiğim terasımda, demlediğim çayımı içerken, minik parsellere böldüm heryeri ve nerelerde hangi sebzeleri yetiştireceğimi, aralarına hangi çiçek saksılarını serpiştireceğimi planladım.

Telefonla sevgilimi uyandırdım ve ona sağlıklı, başarılı bir gün diledim ve bu neşemin kaynağının o olduğunu söyledim. Nadide bir orkide gibi hissetti ve böylesine özel bir insan olmanın mutluluğuyla döndü bana, ışıl ışıldı.

Minyatür bahçemizde lale, nergis, sümbül, bulabilirsek çiğdem, kardelenleri dikmek için yaklaşık üç ayımız var.

Bugün en az 173 kişinin www.sebzeler.org sitesine üye olmasını bekliyorum.
Bugün aybala'nın ve ayaay'ın en az 1000 tane sebze deyimi bulmasını ya da uydurmasını bekliyorum.
Bugün malina'nın, bizim sitede döküp dağıttığımız bir kaç yeri toparlayıp sonra da bizi fırçalamasını bekliyorum

Umut edin, güzel hissedin!

:)




faris
16-08-2006, 09:35
Hakikaten muhteşemsin :)
Üslubun, yazı yazma biçimin, ifade gücün... hepsi değişmiş. Bu pozitif enerjiyi neye borçlusun acaba? Aşk deme sakın :)

Oğuzhan
16-08-2006, 09:45
günaydın

cemada
16-08-2006, 10:04
Günaydınlardan sonra gülümsemeler koyun, sanki o gün, daha taptaze aşık olmuşsunuz gibi başlayın, bir an için kendinizi kandırın, ne kaybederiz ki?
Bir an bile düşünmedi külkedesi bir kabağın altın kupaya dönüşeceğini ama hep umut etti muhteşem sarayının bahçesinde sebze yetiştiren bahçevan prensini

En güzel aşklar topraklı tırnakların ve bezelye toplamaktan yeşeren parmakların gün sonuna hasretiyle sabredenlerin değil midir?

biri yalan söylüyor içimizde ama olsun:)

cemada
17-08-2006, 08:10
günaydın:)

faris
17-08-2006, 08:31
Sana da günaydın :)
Emekli olunca köyde inzivaya çekilip sebze yetiştirmeye karar verdim. Özellikle şu çocukken yediğim pembe, şekilsiz, yamuk yumuk domateslerden...

Pazarda bulamıyorum artık bu domatesleri. Eskiden köylüler getirirdi ve pazarda yolumu uzatarak özellikle bu domatesleri arardım ama şimdi ne kadar uğraşsam bulamıyorum.

Soyu mu tükendi acaba?
Sebzelerin de soyu tükenir mi?

cemada
17-08-2006, 08:43
hmm, bunun nedeni gün tazesi kır papatyasıyla, solup yeniden dirilmiş papatya arasındaki fark gibi bir şey. dur sana açıklayacağım ama önce ruh halimi diğer taraftan oku, az önce yazdıydım.

backyard
17-08-2006, 08:44
ay ben de günaydın demek istedim :)

bizim pazarlarda hala o yamru dometeslerden satılıyor
ama ben daha çok kırmızılarının yanına gidiyorum

cemada
17-08-2006, 08:45
avatarımı nasıl buldun? tam cemada değil mi? o dediğin domateslerden aşırmış, geriye bir şey bırakmamış gibi suçlu:)

backyard
17-08-2006, 08:47
ben canlisini alayim bu tavsanin :P

cemada
17-08-2006, 08:50
taze bir havuca hayır demez, hemen zıplar canlısı:)

cemada
17-08-2006, 08:55
domateslerin şekilleri genelde onların kendi özelliklerinden kaynaklanıyor. mesela anarşist denilen bir çeşit var ki gördüğüm en güzel şekle sahipler. halk arasındaki ismi anarşist. normal tipteki domatesten farklı oldukları için böyle denmiş. bahçede koleksiyon için iyi bir görüntü veriyorlar ama genelde su oranları az olduğu için salçalık olarak üretiliyolar. ithal tabii ama sonra tohumları burada da üretilmiş ve selekte edilmişler.

cemada
17-08-2006, 08:59
kiraz domatesi deniyor bir başka çeşite. konuyu işliyoruz ve balkonda yetiştireceğiz. sanırım cerese bunlar. **** poire. ikisinden birisi. poire minik ve sapsarı ve ampul ya da armut biçiminde olanlar. poire, puar diye okunuyor ve armutta u harfi olduğu için böyle ezberlemiştim. unutmamışsam tabii.

faris
17-08-2006, 09:18
Avatarın çok güzelmiş :)
Baktıkça bakası geliyor insanın. Hele o yanaklarındaki kırmızılık ve hafif mahçubiyet yok mu? Az önce yaramazlık yapmış ve ebeveynlerinin tepkisini bekleyen bir çocuk gibi.

malina
17-08-2006, 10:08
www.pembedomates.com (http://www.pembedomates.com)

cemada
17-08-2006, 17:41
neden pembe demişler anlamadım. yani benim kendime kar tavşanı demem gibi biraz da:)
ama samimi yazılmış ve keyifle okunan bir yer.

denizakvaryumu
17-08-2006, 18:52
neden pembe demişler anlamadım. yani benim kendime kar tavşanı demem gibi biraz da:)
ama samimi yazılmış ve keyifle okunan bir yer.

Bu cins domatesin rengi büyüdükçe pembeleşir ve büyüdükçe yamru yumru bir şekil alır ama tadı da enfestir.

cemada
17-08-2006, 22:36
tammam o halde. fotoğrafların doğru renkle çıkmaması yanılttı beni.

faris
18-08-2006, 07:30
Günaydın herkese :)
Sayın cemada beyefendi yerine, günaydın deme işlevini ben üstleneyim dedim.

www.pembedomates.com (http://www.pembedomates.com) adresi çok işime yaradı. Siteyi şöyle baştan aşağı okuyup, çocukluğumdaki o muhteşem domates lezzetlerini hatırladım. Oradaki insanların genetik yapısı bozulmamış bu domatesleri yaşatmak için nasıl bir örgütlenme içine girdiğini görünce biraz kıskandım doğrusu

faris
18-08-2006, 07:36
Bu domateslerin ticari değeri olmadığı ve pazara gelinceye kadar çabuk yumuşayıp bozulduğu için büyük üreticiler tarafından artık üretilmiyormuş.

Bu nedenle de çok ender bulunuyormuş.

cemada
18-08-2006, 10:57
tünaydın

merak ettim doğrusu bu domatesleri. belki de görmüşümdür daha önce ama hatırlamıyorum. belki tohum edinebiliriz, araştırayım. elinde mevcut varsa olan bir kaç tohum alabilirim.

faris
18-08-2006, 15:45
Avatarının seni biraz çocuksu gösterdiğini kabul ediyorum.
Suç işledikten sonra cezasını bekleyen yaramaz bir çocuk edası var o tavşanda :)

Şöyle ortasında mum yanan, insan suratı gibi oyulmuş bir bal kabağı olsaydı...

Hem sebzelere uygun olurdu, hem de külkedisinin bal kabağı gibi sihirli güçler atfedilirdi.

malina
18-08-2006, 16:13
Bu nasıl oldu? :)

hasan42
18-08-2006, 16:42
:D Tesadüfün böylesine ne denir bilmem!
Bu sabah forum sayfalarını ve tabi ki bu sayfadaki pembe domates konuşmalarını da okuduktan sonra oğlumu doktora götürmek üzere evden çıktım.
Tam kapıda karşı komşum Ahmet Bey ve eşini ellerinde birer kova pembe domatesle kapı önünde dururken gördüm. Onların şaşkın bakışları altında koşup makinayı getirdim ve fotoğraflarını çektim. Tabi epey muhabbetini yaptık pembe domatesin. Siteden ve sizlerden bahsettim onlara. Lezeti için özellikle yetiştiriyorlarmış. Bir kaç domates vaadi aldım onlardan. Henüz gelmediler domateslerim ama akşama bekliyorum! :p

faris
18-08-2006, 17:18
İşte bunlar!
Seyretmek bile insanın iştahını açıyor.
Lezzetinden yenmez bu domatesler.
Teşekkürler hasan42 beyefendi :)

faris
18-08-2006, 17:26
Bu nasıl oldu? :)
Kabağın iki tarafındaki şeytanlar karanlık -bilinemeyen- güçleri, sayın cemada beyefendinin bilinçaltını simgeliyor.

Kabağın kendisi sayın cemada'nın fiziksel manada beynini, kabağın içinden çıkan gülen yüzlü adam ise onun hayata bakışını, enerjisini ve tabii ki aşkını simgeliyor.

Bence tam sayın cemada beyefendiye uygun bir avatar bu :)

aybala
18-08-2006, 23:54
Bizde boş durmadık domates bonsaisi yaptık...;)
Bahçemizden çipil çipil süs domatesleri...

3271

http://www.sebzeler.org/yazi/evde-domates-yetistirmek#yorum-176

cemada
19-08-2006, 00:04
işte kiraz domatesi dediğimiz bu domatesler. ceres yani.
yapraklar hastalıklı. bitkinin sulanması yanlış. bahçe hortumuyla tepeden sulanmış. meyvelere çamur bulaşmış.

aybala, eğer kar tavşanımı vermezlerse geriye, o şişman sincapı benim avatarım yapar mısın n'olurr

aybala
19-08-2006, 00:16
evet tepeden sulanmış
dedem sulamış belli
yaşlı ya eğilemiyor
annem hortumu diplerine bırakır oysa
ama olsun yine de şirinler

olmaz !!
o benim, bana yakışıyor, bana benziyor, hatta birden tekrar onu kullanasım geldi

cemada
19-08-2006, 00:19
tabii ki şirinler. en çok sen şirinsin. bi tanesin.
nooolluuurrrr:(

aybala
19-08-2006, 00:28
ben bu şimdi şirin domateslerin tohumlarını çıkartma peşindeyim...hatırladığım kadarı ile annem bunları carefourdan aldığım süs domateslerinden çoğaltmıştı.
yarın erken kalkıp sabah serinliğinde sulayayım bir güzel
sonra yaban otlarını temizleyeyim
sonra da olgun domatesleri sepete toplayayım
valide gelince şaşırsın

yok sen kabakla devam et
bak herkes beğenmiş
benim tombiliyi bana bırak
hadi domatessss domatessss (şener şen)

cemada
19-08-2006, 00:32
mutlaka ben de istiyorum o tohumlardan. gerçi size öyle bir domates tohumu vereceğim ki, aklınız şaşacak.
bir pembe domatestir gidiyor. bit pazarına nur yağdı sanki.

cemada
19-08-2006, 00:34
unutmadan, bahçedeki en hastalıksız fideyi seç
fidenin en altındaki meyvelerden al tohumları
güneş almayan bir yerde kurut önce
sonra da serin bir yerde sakla ve kesinlikle nem almasınlar

aybala
19-08-2006, 00:48
görev anlaşılmıştır.
bu arada bir de şöyle bir şey buldum.
biber mi domates mi anlayamadım.

3272

yaprakları domates kendisi biber gibi.
olgun meyveler de aynen böyle sarı.
sakın diyorum bunlar bir yaramazlık yapmış olmasın?

malina
19-08-2006, 01:42
kabağın içinden çıkan gülen yüzlü adam

Hayııır, o bir çocuk :)

malina
19-08-2006, 01:44
Armut domatesler onlar, ada dün anlatmıştı :)

faris
19-08-2006, 08:27
Evet, o bir çocuk :)
Bunu gözden kaçırmışım. O halde yeni bir yorum getireyim:

Kabak sayın cemada'nın görünen yüzünü simgeliyor. İki yandaki şeytanlar ona esin veren karanlık güçleri... Kabaktan başını uzatan çocuk ise hayata güzel ve umursamaz bakmaya çalışan, edepsiz yanını...

Bu arada herkese günaydın :)

cemada
19-08-2006, 09:51
günaydın:)

yeminle işte bunlar aybala. bu domatesler. poire. size işte bunların tohumundan dağıtacağım. tohumla uğraşamam derseniz fide yetiştirip vereceğim:)

cemada
19-08-2006, 09:56
armut domateslerin görüntüsü çok farklı ama tadı domatesin aynısı. zaten domates:) meyve büyüklükleri en fazla 4-5 cm. olağanüstüdürler.

o hep anlattığım kentin büyük bahçesinde bunlardan yüzlerce fide yetiştirirdim her yıl. hala devam ediyorlar az da olsa.

uzun yıllar önceydi. 15 yıl falan.
misafirlerimiz vardı evde. sabah bahçeye gittim ve biraz bunlardan, biraz da kiraz domateslerden topladım. tabaklara koyup kahvaltıda servis yaptım.
misafirler gözlerine inanamadı. yemeye cesaret edemediler bir süre. çerez gibiydiler çünkü. tek tek at ağzına kırt pırt ye yani:)

memet
19-08-2006, 10:28
İstanbul da birinin izmir li olduğunu nasıl anlarsınız...
manavdaki kırmızı yuvarlak şeyleri gösterir bu ne dersiniz ..
"ne var onu bilemeyecek....
kime sorsan domat olduğunu bilir .."derse izmir lidir

cemada
19-08-2006, 10:36
bence o kırmızı yuvarlak şeyleri, hayatınızda ilk defa gördüğünüz tropik meyvelermiş gibi bunlar ne? diye sorarsanız manavın cevap vereceğinizi sanmam:)

malina
19-08-2006, 11:30
alıştın mı yeni avatarına? :)

Kar Tavşanı lafını değiştirmeyecek misin? :)

aybala
19-08-2006, 13:03
kar kabaaaa
:D

bu arada o sarı ampul armudu domatesleri bu kadar mı oluyor
şimdi bu halde iken koparıyorum
hazır etraf sakinken bahçeye dalayım
yoksa kolay kolay giremem

bir de kara lahana konusu açmaya çalıştımdı sebzeler.org da
kuyruk muyruk bir şey dedi
anlamadım...açıldı mı yani

cemada
19-08-2006, 13:59
tavşanımı geri istiyorum malinacım. onsuz var olmam mümkün değil.

cemada
19-08-2006, 14:01
kar kabaaaa :D
iki sevgili arkadaş olmamız ne güzel:)

cemada
19-08-2006, 14:21
böylesine iyi arkadaşlıklarda karşılıklı toleranslar daha güçlü oluyor, olmalı da hehe:P

memet
19-08-2006, 16:34
biri izmirli olduğu halde "gelmiyom" demeyebilir.
ama pazarda börülce enginar arayana satıcılar abi sen İzmir lisin değilmi diyorlar.

faris
19-08-2006, 16:50
Sayın cemada beyefendinin, avatarını değiştirmesi için sayın aybala hanımefendiye şirin gözükmek uğruna zorlama bir çaba içine girdiğini hissediyorum nedense...

Toplum arasında buna yağ çekmek de deniyor ama bence buna gerek yok çünkü bal kabağı avatarı sayın cemada'nın kişiliğini çok daha iyi yansıtıyor.

cemada
19-08-2006, 17:59
sevgili farisciğim,
kişiliğimi doğrudan yansıttığını iddia ettiğiniz ve hazır içi de oyulmuşken içine oturmanızın zor olmayacağı o kabağı bırakıp, nane, pazıya ve hatta pembe domateslere gelseniz iyi olur:)

faris
19-08-2006, 18:50
Ben yeni avatarının yansıttığı derin psikoanalitik anlamlarla büyülendim sanırım. Bu yüzden turuncu, yeşil ve mavinin muhteşem bir uyum içinde bütünleştiği bu avatarın etkisinden kurtulamıyorum.

Üstelik, sebzelerin etkili bir yazarı olarak avatarında bir sebze imgesinin bulunması gerekir.

Bu avatar sebzeyi, psikolojiyi, yaratıcılığı, insanın karanlıktaki esin kaynaklarını, çocuksu masumiyeti, şeytani yetenekleri, hepsini birden büyük bir uyum içinde birleştirmiş.

faris
19-08-2006, 19:00
Sayın cemada,
Nane dedin de aklıma geldi: Bulgur pilavına nane eklemeyi hiç denedin mi? Pilav demlenirken üzerine bir çorba kaşığı kadar nane eklersen çok güzel oluyor.

faris
19-08-2006, 19:02
Bir de aklıma gelmişken şunu sorayım: Bulgur, pirinç gibi tahıl kaynaklı bitkiler sebze sayılmaz mı?

memet
19-08-2006, 19:05
sebzeler.org da bulgur pilavı tarifi ekleyeyim

faris
19-08-2006, 19:12
Dumanı tüten bol naneli bulgur pilavı canım istedi şimdi...
Siz tarifini yapın, ben okurum orada. Bakalım nasıl yapıyorsunuz. Merak ettim.

memet
19-08-2006, 19:19
etiketler başlığı altındaki bölümleri açamadım nedense.
cemada farketmeden çimlenen mercimeğin kenarına sıkıştırayım.
o nasılsa salçada da aynı şeyi yaptığım için beni uyarır.o arada sorun çözülürse bulgur başlığı açarım

memet
19-08-2006, 19:30
şimdilik çimlenmiş mercimek başığı altında bulgur tarifi

faris
19-08-2006, 19:36
Çok ilginç bir tarif vermişsiniz. Böylesini hiç denememiştim.

İki şey dikkatimi çekti bu tarifte:
Birincisi güveç tenceresinde yapılıyor olması ve bir de tencereye hiç su konulmayıp bir kilo kadar domatesin kendi suyuyla pişmesi... Bu kadar çok domates koymak beni biraz tereddüte düşürdü doğrusu...

memet
19-08-2006, 19:43
"yanık "değişik bir tadı oluyor.bulgur önceden ıslatıldığı için daha az suyla pişiyor.
kontrollü gidip istiyorsa su eklenebilir ..tarifi de burda yapmadığım için merak edenlerin sebzeler.orga girmesi gerekir.bende aslında yazarken domatesi daha fazlamı koyuyordum diye düşündüm bu arada

faris
19-08-2006, 19:49
İlginç bir tarif ve ben bu tür değişik tadlara meraklıyım biraz. Mutlaka denemem gerekir ama evde yapılabilecek bir şey değil bu...

Köye gidince odun ateşinde bunu yapmak çok keyifli olacak eminim :)

memet
19-08-2006, 19:52
balkon yokmu...ızgara mangalı da yeter.

cemada
19-08-2006, 22:40
Bir de aklıma gelmişken şunu sorayım: Bulgur, pirinç gibi tahıl kaynaklı bitkiler sebze sayılmaz mı?
pirinç tahıl kaynaklı değil, bir tahıldır
bulgur evet, o tahıl kaynaklı -buğday- bir üründür.
pirinç nişastası: tahıl kaynaklı


tahıllar sebze sayılmazlar. sebze olamazlar. var oluşları farklıdır.
tahıllar, sebzeler, meyveler, baklagiller vs... hepsi ayrı özellik gösteren tarımsal (yabani durumdan kültüre alınmış) ürünlerdir.

latin kaynaklı culture, Türkçe'ye kültür olarak girmiştir. Türkçe'de aynı anlamda olan sözcük ise ekindir.
ekin, genellikle buğdaygillere, yani tahıllara verilen isimdir de. tarımsal üretimin var olması ve toplumsal boyutlarının tümüne birden kültür=ekin denmesi tesadüf değildir.

cemada
19-08-2006, 22:51
avatarım, o kabaklı, şeytanlı, çocuklu olan avatarım fazla kozmopolit, toplanmış, bir araya getirilmiş, zorla da olsa bir arada tutulan, ha,zorla olmasa da yine de yan yana ama iğreti duran bir sürü fenomenin bir aradaki mevcudiyeti.
cık, olmaz, hayır, kesinlikle doğru değil
cemada bir bütündür doğru ama, o bir şiirden farklı değildir de.
bir şiir ayrı ayrı lezzetlerin bir aradaki hali değildir.
tıpkı bir türlünün, türlü lezzetinin heryerinde aynı olması gibi.

cemada o şirin bez tavşandır. tamamdır. sadece yüzüne bakınca bile, sadece kolları, ellerinin duruşu bile onun bütün masallarını aynı anda anlatır. yüzde sadece bir tebessüm uyandırır. daha güzel ne olabilir?
kabaklı karmaşa ise anlamsız, bana ait değil, sadece cık

son sözüm, tavşan avatarımı geri istiyorum

arsakay
20-08-2006, 01:19
Hmmm.
İçeride bi tanıdığım var mı diye bakıp çıkiim dedim.
Siz rahatsız olmayın.

Versenize tavşan avatarını, yazıık...

cemada
20-08-2006, 09:57
:) inanmıyorum ya. tavşanım gelmiş ama kabak da gelmiş:)
iyi iyi bu da güzel.
sevgili arsakay da acıdıktan sonra, hani dokunsan ağlayacak durumdaydım :)

biz sebze severler, tavşanlar yani, duygusal ve romantiğizdir. bağlıyızdır sevdiklerimize.

hem ben bir sebze değil, bir sebze severim. o nedenle tavşanım.

cemada
20-08-2006, 10:03
ah malina, bütün bunlar hep senin başının altından çıkıyor. geç dalganı bakalım:)
terastaki saksılarının sayısını yarıya indireceğim gör bak:)

cemada
20-08-2006, 10:05
Hmmm.
İçeride bi tanıdığım var mı diye bakıp çıkiim dedim.
Siz rahatsız olmayın.

Versenize tavşan avatarını, yazıık...
sevgili arsakay,
bizi tanıdıktan saymamışsın:)

cemada
20-08-2006, 10:06
haa günaydın herkese

cemada
20-08-2006, 10:09
şimdi bir soru:
istanbul da,
soğanlı süs bitkilerinin (lale, nergis, sümbül vs vs) soğanlarını nereden edinebilirim?
saksıya dikilmiş halde almak istemiyorum. tabii içinizden dikilmiş olarak bana armağan vermek isteyen olursa o başka.

cemada
20-08-2006, 10:19
balkonda saksı sebzeciliği ve saksı sebzeciliği ve gece keyfi (www.sebzeler.org) konularına geçmemiz için şimdiden hazırlıklara başlamamız gerekiyor.

sebze tohumlarını ekmeye geç şubat ya da mart ayında başlayacağız ama dediğim gibi önce soğanlı süs bitkilerinin soğanları dikilecek kasım ayında.

bu bitkilerin soğanlarının kışı sağlıklı geçirebilmeleri önemli. çünkü bazen soğanlar çürüyebilir. bazen de topraktaki mantarlar, bahar geldiğinde aktif hale gelebilir.
bu nedenle dikkat etmemiz gereken kurallar var.

balkon veya terasınızda ya da minik bahçenizde hangi sebzeleri yetiştireceğinizi şimdiden planlamanız gerekiyor.
bazı sebzeleri, sırf keyif için bir ya da iki kök halinde yetiştireceğiz (yer darlığından), (brüksel lahanası, beyaz lahana, kırmızı lahana gibi yer kaplayanlar)

kolay gelsin.

cemada
20-08-2006, 10:27
lahanalardan örnek verdim ama, onların tohumlarını erken baharda değil, geç baharda ekeceğiz tabii.

Todor
20-08-2006, 23:02
şimdi bir soru:
istanbul da,
soğanlı süs bitkilerinin (lale, nergis, sümbül vs vs) soğanlarını nereden edinebilirim?
saksıya dikilmiş halde almak istemiyorum. tabii içinizden dikilmiş olarak bana armağan vermek isteyen olursa o başka.


Eminönü'nde Mısır Çarşısı'nın orda her çeşit soğan ve yumru bulman mümkün. Hatta çeşitli cinslerden 100 adetlik kutular bile satıyolar. Ben bi kere almıştım, hepsi sağlam çıktı.
Ama şöyle bir uyarıda bulunabilirim, açıkta sattıkları soğan ve yumrular, söyledikleri renk veya cins çıkmayabilir. Misal mor sümbül derler, beyaz çıkar.

cemada
21-08-2006, 07:38
günaydın:)

teşekkürler todor, oraya bakacağım.
yakında manisa dan bir arkadaşım getirecek lale soğanlarından.

malina nın muhteşem bitkilerle dolu terasında eksik olanlar soğanlı bitkilerdi. sonbaharda orayı da hazırlayacağım. haberi yok şimdilik, siz de söylemeyin, sürpriz olsun.
gerçi terasta ne boş yer, ne de boş saksı var. ama geçenlerde saydım, 173.000 kök sardunya var. onların sayısını yüz binlere indirebilirsem saksılarına bunlardan dikebilirim.
:)

cemada
21-08-2006, 07:41
lale, nergis, vs gibi çiçekleri tek tek veya bir kaç tane bir arada olarak yetiştirmek istemiyorum. bence fazla sayıda ve türlerle guırup olarak yetiştirilmeliler.

faris
21-08-2006, 14:43
Daha önceki kabaklı avatar daha iyiydi.

cemada
21-08-2006, 14:50
bunda da kabak var, idare et artık.

arsakay
21-08-2006, 14:57
sevgili arsakay,
bizi tanıdıktan saymamışsın:)

Yok, ondan değil.
Muhabbet koyu olunca böldüm gibi oldu da
kendimi kötü hissettiğim için yani, falan, filan,..

malina nın muhteşem bitkilerle dolu terasında eksik olanlar soğanlı bitkilerdi. sonbaharda orayı da hazırlayacağım. haberi yok şimdilik, siz de söylemeyin, sürpriz olsun.
gerçi terasta ne boş yer, ne de boş saksı var. ama geçenlerde saydım, 173.000 kök sardunya var. onların sayısını yüz binlere indirebilirsem saksılarına bunlardan dikebilirim.

Malina'nın terası kaç dönüm ki... ??? :eek:

Avatar konusu: Yorum yok.

faris
21-08-2006, 14:59
Tavşanın kafasındaki şapkanın kabak olduğu anlaşılmıyor.
Sanki plastikten yapılmış gibi yapay duruyor.

faris
21-08-2006, 15:03
sanırım avatarım nedeniyle pek ciddiye alınmamaya başladım.
Bir insan hem bunu düşünüp, hem de değiştirilen avatarının tekrar değiştirilmesini nasıl ister ey tanrım!

malina
21-08-2006, 15:09
Tavşanın kafasındaki şapkanın kabak olduğu anlaşılmıyor.
Sanki plastikten yapılmış gibi yapay duruyor.

Hay Allahım, sanki tavşan canlı da :)

faris
21-08-2006, 15:13
Ben -herşeye rağmen- tek kişilik oyumu, iki yanında karanlık şeytanlar olan, külkedisinin her an arabaya dönüşebilecek bal kabağından yana kullanıyorum.

malina
21-08-2006, 15:16
O avatarı seçen ben olduğuma göre, oyum belli... Ama mızıldanıp duracaktı tavşan da tavşan diye. Kim çekecek onu :)

Tabii şimdi de seni çekmek var, kabak da kabak diye ! :)

faris
21-08-2006, 15:21
Herkes için en iyisi sayın cemada'yı çekmemek.
Ben tek kişilik oyumdan vazgeçiyorum :)

cemada
21-08-2006, 16:28
Malina'nın terası kaç dönüm ki... ??? :eek:
buraya gecikmeli de olsa geldiğime, bu çocuklarla tanışmaya başladığıma çok memnunum:))

cemada
21-08-2006, 16:30
O avatarı seçen ben olduğuma göre, oyum belli... Ama mızıldanıp duracaktı tavşan da tavşan diye. Kim çekecek onu :)

Tabii şimdi de seni çekmek var, kabak da kabak diye ! :)
neyse, serden de vazgeçmedik, kabağın arasında anlaştık, sorun çözüldü:))

faris
22-08-2006, 11:11
Günün ortasında ve hatta günün ikinci yarısında da günaydın denilebilir bence...

Günaydın sayın cemada beyefendi ve diğer www.sebzeler.org (http://www.sebzeler.org) sakinleri :)

memet
22-08-2006, 12:20
sebzeler.org un sakin olduğu kesin..
bütün bahçıvanlar(bahçevan mı yoksa) gölge bir yerde sanırım

faris
22-08-2006, 17:07
Yahu sayın cemada beyefendiciğim,
Şöyle iyi kafa yapan sebzegillerden bir bitki yok mu?
Hani şu haşhaş, afyon gibisinden...

memet
22-08-2006, 17:15
karabaş otu çayı sedatiftir.

faris
22-08-2006, 18:03
Sedatif kelimesinin anlamına baktım; huzur verici, sakinleştirici anlamına geliyormuş. Bu anlamda ıhlamur çiçekleri de sedatif...

Ama ben rakı, bira vs. türünde sarhoşluk verebilecek, haşhaş, afyon gibi yasadışı olmayan bir madde sormuştum.

En iyisi evde üzüm suyundan şarap yapmayı denemek galiba :)

backyard
22-08-2006, 18:18
ben kara üzümden şarap yapmıştım geçen sene
iki kilodan ancak 1 bardak çıktı
ve ortalama 3 ay bekledim
değdi mi?
ben yaptığım için değdi
ama üzümler kalitesiz olduğu için tadı çok iyi olmadı
ben de sıcak şaraba çevirdim
oldukça keskindi
tavsiye ederim
sıcak şarabın tarifini isteyene veririm tabi içmeye çağrılmam şartıyla :)

memet
22-08-2006, 18:57
karabaşın etkisi belirgin şekilde ıhlamurdan fazladır.
ama güçlü etkisi olup bu işe yarayacak, aynı zamanda da yasak olmayacak bir bitki olabileceğini sanmıyorum.

arsakay
22-08-2006, 19:04
ben kara üzümden şarap yapmıştım geçen sene
iki kilodan ancak 1 bardak çıktı
ve ortalama 3 ay bekledim


Bizim bir yarışmamız vardı.
Eeee neydi, neydi???

backyard
22-08-2006, 19:14
valla daha kaç defa birinci seçilebilirim ki :rolleyes:

Todor
22-08-2006, 19:33
Pasifloranın meyvesi nasıl bir etki yapıyor?
5 tane peşpeşe yesem, küçük yeşil adamlar tavanda kriket oynar mı acaba?

cemada
22-08-2006, 21:39
Ama ben rakı, bira vs. türünde sarhoşluk verebilecek, haşhaş, afyon gibi yasadışı olmayan bir madde sormuştum.
meğer avrupadaymışsın, biz seni türkiye de yaşıyor sanıyorduk:)

cemada
22-08-2006, 21:41
Pasifloranın meyvesi nasıl bir etki yapıyor?
5 tane peşpeşe yesem, küçük yeşil adamlar tavanda kriket oynar mı acaba?
pasiflora bildiğim kadarıyla bitkisel özlü sakinleştirici bir sıvı. yemek için içine ekmek doğramalısın.

hem kriket nasıl oynanır bilmeden, seyri keyif verecek mi bakalım?

faris
22-08-2006, 22:26
meğer avrupadaymışsın, biz seni türkiye de yaşıyor sanıyorduk:)
Valla bravo sayın cemada bey,
Şarlok Holms gibi bir çıkarımda bulundunuz. O mesajdan bu sonucu çıkarmak herkesin harcı değil :)

Todor
22-08-2006, 22:27
pasiflora bildiğim kadarıyla bitkisel özlü sakinleştirici bir sıvı. yemek için içine ekmek doğramalısın.

Pasiflora aynnı adlı sarmaşığın meyvesiymiş. Bende yeni öğrendim

Bu sayfada (http://www.agaclar.net/forum/showthread.php?t=1313&highlight=pasiflora) ayrıntılı bilgi var. Ama şurubuna ekmek doğramakta fena fikir diil tabii :)

memet
22-08-2006, 23:09
eee..bizim komşunun bahçesinde var bundan..
kudret narıda gördüm bugün onda...

cemada
23-08-2006, 00:08
Valla bravo sayın cemada bey,
Şarlok Holms gibi bir çıkarımda bulundunuz. O mesajdan bu sonucu çıkarmak herkesin harcı değil :)
bugün kendimi fazla saf hissediyorum.

pretty woman, alakası yok ama şarkısı dilimden düşmüyor; beyaz kadillak bana mı gelse, beyaz gülleri ben mi alsam, kafam karıştı.
anlayışlı ol yani:)

cemada
23-08-2006, 00:10
Pasiflora aynnı adlı sarmaşığın meyvesiymiş. Bende yeni öğrendim
Ama şurubuna ekmek doğramakta fena fikir diil tabii :)
bazen ben de hata yapıyorum ne varmış yani, şimdi doğru uykuya marş marş!

faris
23-08-2006, 09:42
www.sebzeler.org (http://www.sebzeler.org) sitesinin değerli ve etkili yazarı sayın cemada bey başta olmak üzere, herkese en içten günaydın dileklerimi iletiyorum :)

cemada
23-08-2006, 10:00
günaydın faris:)
bana sadece cemada dersen sevinirim. sıfatları da boşver.

faris
23-08-2006, 10:09
ben kara üzümden şarap yapmıştım geçen sene
iki kilodan ancak 1 bardak çıktı
ve ortalama 3 ay bekledim
değdi mi?

O bir bardak şaraba, büyük bir şişe votka ilave edersem uğraştığıma değer belki :)

cemada
23-08-2006, 10:22
faris, sebzeler konusunda motivasyona ihtiyacım var. bana yardım etmeni rica ediyorum. tetikle arkadaşım tetikle beni.

faris
23-08-2006, 10:36
sayın deme, beyefendi deme, sıfatları boşver diyorsun :)
Nasıl olacak bu motivasyon işi?
Bence motivasyon sözcüğünün gerçek anlamı gaza getirmek, dolduruşa getirmektir.

Kolayca gaza gelen biri olduğunu mu ima ediyorsun? :)

cemada
23-08-2006, 10:45
kolayca demeyelim de, gaz konusunda gönülüyüm daha şık duruyor.
sıfatlarla gaza gelmem zor. onların hepsinden istifa ettim çünkü. geri dönüp orama burama tekrar yapıştırmaya niyetim yok.

sebzeler konusunda masallara ihtiyacım var. masal dediysem, bizim anladığımız gibi... böyle bir çok var ama ben tarama yapıp, ayakları tepede duran masa misali bunların ayaklarını yere bastırmaya çalışıyorum:)

arsakay
23-08-2006, 11:13
faris, sebzeler konusunda motivasyona ihtiyacım var.

Ispanak seni güçlendirir, kabak kalyesi lezzetlidir,
patlıcan salatası harikadır,
Bak sen yemezsen ben yerim. :))))

cemada
23-08-2006, 11:28
Ispanak seni güçlendirir, kabak kalyesi lezzetlidir,
patlıcan salatası harikadır,
Bak sen yemezsen ben yerim. :))))
hmmm evet evet devam. gönüllü ama nazlıyımdır da.
örneğin arsakay, neden gelip sebzelere yazmıyorsun, motivasyonumun nasıl arttığına şahit olursun. bir yaz ben bin yazayım.
aslında faris i de kandırmak gerek; bir çorba tarifi verse, kant, freud, hegel ve marx tan başlar anlatmaya.

memet
23-08-2006, 11:45
bu o mu Yaşam Derslerinde aşktan sözederken hani....

faris
23-08-2006, 22:10
kolayca demeyelim de, gaz konusunda gönülüyüm daha şık duruyor.
sıfatlarla gaza gelmem zor. onların hepsinden istifa ettim çünkü. geri dönüp orama burama tekrar yapıştırmaya niyetim yok.

sebzeler konusunda masallara ihtiyacım var. masal dediysem, bizim anladığımız gibi... böyle bir çok var ama ben tarama yapıp, ayakları tepede duran masa misali bunların ayaklarını yere bastırmaya çalışıyorum:)
Aslında iyi yazıyorsun cemada bey... pardon cemada :)

Hızlı bir tempoda ve aklına geldiği gibi, denetimsiz yazdığında çok ilgi çekici olabiliyor yazdıkların ama sonradan siliyorsun.

YD'de böyle yazıp sildiğin bazı mesajları yakaladım. Onlardaki imge zenginliğini hayranlıkla okurken biraz sonra silindiğini görüyorum. Bence o masal dediğin yazıları önce hızlı ve aklına geldiği gibi yazmalısın , sonra da kontrol edersin.

En çok sevdiğim yazıların sonradan sildiğin yazılar. Bilmeni istedim :)

cemada
23-08-2006, 22:34
aslında bir tür teşhircilik denebilir bu duruma. o sildiğim yazılarımın çoğunu, herkes için değil özellikle bir kişi için yazıyorum -o anda kimse artık o kişi- okuduğundan emin olduğum anda da siliyorum. ha, ona özelden yaz o halde diyebilirsin. olmaz o zaman ama. çünkü bunun altında bir tür teşhir olma, yani birine yazdığım ama muhatap aldığımdan başka herkesin kime yazdığımı merak etme ve benim bundan büyük keyif aldığım duygusu var. artık psikolojide ne denir bilmiyorum, bilsem de umursamıyorum.
ikimizin arasına diğerlerini de sokuyorum yani. izleyici olarak. bir film sahnesi gibi. ikimiz oynuyoruz, diğerleri izliyor. neyse, benim hoşuma gidiyor. sen şimdi tuıtup buna güvensiz kişilik diyebilirsin. yani yazdığın oyuna destek olmaları için, hiç olmazsa gözleriyle katılmaları için diğerlerine ihtiyaç duyuyorsun diyebilirsin. ben de sana haklısın derim. bir tür tarz bu. ben böyle oynuyorum. kurallarım belli. klasik. şablon. her şey için aynı oyunu ama farklı versiyonlarını sür, oyna, rahatla, bitir.

neyse, bütün bunları neden yazdım söyleyeyim. zaten bu forumun ruhuna uygun olmalı yazdıklarımız. ama bu uygun kesinilkle. yarın için türlü yapıyorum. soğan bence en önemli unsuru türlünün. ilk defa farklı bir oranda ve doğrama biçimi deneyeceğim. şablonun dışına çıkacağım yani. ama kekiği mutlaka kullanacağım. neyse, bakalım türlümü beğenecekler mi? beğenirlerse bir daha yapmam. kendi tarzıma kendim alternatif getirmiş olurum ve böyle bir durumu kim sever?
yoruldum

aybala
23-08-2006, 22:49
sebzeler.org moderatörlüğüne
sebzelerden yapılan yüz maskeleri
ve
kara lahana konuları açılmasını rica ediyorum
kendinizden yorulunca açar mısınız ya da yol gösterir misiniz nereye ekleyelim vs..?
;)

backyard
23-08-2006, 22:52
ben de ısrarla bamya tarifini istiyorum
bilmediğimden değil orada dursun
ben yapmayım kıskanırsınız :)

backyard
23-08-2006, 22:54
tamam itiraf ediyorum karnım acıktı

cemada
23-08-2006, 22:55
elbette yaparız.

bu topik aslında küçük bir canlanmaya, motivasyona, ilgili kişileri kazanmak için onları ısıtmaya da yarıyor, küçük eleştirinize katılmakla beraber, bunu da göz ardı etmemenizi rica edeceğim:)

yüz maskeleri konusuna gelince: benim kullandığımda sebze var mı bilmiyorum. guarlain ürünü kullanıyorum.

kara lahana konusunda karadenizli olduğum için iyiyimdir. sarmasıyla mı başlayayım, çorbasıyla mı?

faris
23-08-2006, 22:59
neyse, bakalım türlümü beğenecekler mi? beğenirlerse bir daha yapmam. kendi tarzıma kendim alternatif getirmiş olurum ve böyle bir durumu kim sever?
Bak bu yukarıya rasgele alıntıladığım mesajındaki ilginç olan taraf ne biliyor musun?

Bir anlam seziliyor. Bir şey ifade ettiğine okuyucuyu inandırıyor ve okuyan kişi buna o andaki ruh haline göre gerçekten de bir anlam veriyor. Ama kelimeleri tek tek ele alıp üzerinde soğukkanlı bir inceleme yapıldığında, bu yukarıya alıntıladığım sözlerine bir anlam vermek neredeyse imkansız oluyor. Çok ilginç :)

faris
23-08-2006, 23:04
Şimdi bakalım:
1- Başkaları beğenirse türlü neden bir daha yapılmıyor
2- Bir daha yapılmayan türlü nedeniyle kendi tarzına nasıl kendin alternatif getirmiş oluyorsun
3- Kendi tarzına kendinin alternatif getiriyor olmasını kimin sevdiğini neden soruyorsun?

Beni de kendine benzettin sonunda :)

cemada
23-08-2006, 23:36
:)

Bamya ve karalahana sarması tarifi verdim. Gerçi sen bilir misin çorbasını ama, sarmayı yaparken saplarını atmadım sana bıraktım, onları da çorbaya doğrayıver:)

memet
23-08-2006, 23:39
bende bamya tarif ettim.

cemada
24-08-2006, 00:19
evet, benim etli tarifimden sonra senin bamya kesinlikle etli olmaz. bamyaya yazık edilir! demen çok güzel olmuş:)

cemada
24-08-2006, 00:31
Evet faris,
Yarın için yemekleri yaptım. Bulaşıkları yıkadım. Şimdi sana geliyorum.
Geldim.

Isınma turlarını istediğin kadar uzatabilir, istediğin kadar genişletebilirsin. Ama bu hak sadece sana ait burada. Getireceğin ve tartışacağın konular hepimizin kabulüdür.
Tanımayanlar için söylüyorum, faris, tanımaktan büyük keyif alacağınız bir arkadaştır. Herşey için bir potansiyeldir.
O bir üsluptur, bir tarz, bir klasik, bir pamuklu kaba olamayacak kadar ipekli, tiril tiril, parlak, doğasında var olan, centilmen, rafine olmuş, üst kültür...

memet
24-08-2006, 00:36
evet, benim etli tarifimden sonra senin bamya kesinlikle etli olmaz. bamyaya yazık edilir! demen çok güzel olmuş:)
malesef elimden gelen bir şey yok:rolleyes:
bamya, enginar,bakla bunlara et koymaya kalkarsanız izmirde yandınız.:dilli:

cemada
24-08-2006, 00:41
:)
aslında ben de etsiz yemekleri daha çok seviyorum karadenizli olmama rağmen. ama pişirirken genel beğeniye uymak zorunda kalıyorum.

cemada
24-08-2006, 01:01
Şimdi bakalım:
1- Başkaları beğenirse türlü neden bir daha yapılmıyor
2- Bir daha yapılmayan türlü nedeniyle kendi tarzına nasıl kendin alternatif getirmiş oluyorsun
3- Kendi tarzına kendinin alternatif getiriyor olmasını kimin sevdiğini neden soruyorsun?
Dedim ya biraz değişik ruh hali standartlarım var.
O türlü bir daha yapılmıyor çünkü: Önceki yaptıklarım beğeniliyordu. Türlü denince benim türlüm düşünülürdü. Ben de kendimi ulaşılmaz bir aşçı gibi görüyordum ve bunun sarhoşluğuyla soğanı bile tartıp koyuyordum türlüye ki tadı değişmesin. Evet ya ben iflah olmaz bir muhafazakarmışım, yakaladım kendimi.
Yaptığım yemeklerimi yiyenleri de sarsılmaz kitlem olarak görüyordum aynı zamanda.
Bir gün yanlışlıkla bir şeyleri farklı, eksik ya da fazla koymuşum türlüyü yaparken; Pişerken farkına vardım ama iş işten geçmişti. Bunun korkusuyla kıvranıyor, artık bir sonlu olduğumu düşünüyor, bitip tükeneceğimi daha o zamandan yaşıyordum.
Masayı hazırladım, tabaklara servis yaptım, boynuna kendi ipini geçirip bekleyen mağrur bir kurban gibi mutfakta beklemeye başladım. Bir cellata ihtiyacım yoktu.
Ses gelmiyordu içerden. Eleştiri yoktu. Beğenilmeyen türlünün tabakları fırlatılıp atılmıyordu duvarlara.
Nedir bu dedim ve girdim o büyük, bir ucundan diğerine 250 metre olan, bir oturuşta 1000 kişiye ziyafet çekilen, altın yaldızlı ve gümüş yıldızlı devasa masanın olduğu salona, kimsenin göremediği bir hışımla.
Kral, Ahha! İşte bütün ziyafetlerimin baş kahramanını tanıtayım size soylu şövalyelerim, konuklarım! diyerek ayağa kalktı ve sarmalarla, sırmalarla dolu kolunu omuzuma atarak şerefime kadeh kaldırdı.
Tanrım, yanlışlıkla yaptığım o türlü beğenilmişti.
Tanrım, ben ne yapsam yiyordu bunlar.
Tanrım, aslında seçkin olan ben değildim, büyülü tarifleri olan ben değildim.
Ve Tanrım, en kötüsü, değişmeyeyim diye yırtındığım, tariflerini herkeslerden sakladığım o çileli zamanlarım aklıma geldi ve kralın yanındaki lordun su bardağını da ben alıp kaldırdım herkes gibi, kendime, gülünçlüğüme.

Farisciğim, şimdi, ayıkla bakalım 1, 2, ve 3 numaralı sorularının cevaplarını bunu içinden.

cemada
24-08-2006, 09:45
Günaydın:)

cemada
24-08-2006, 23:15
Kendime imza yaptım ama görünüyor mu bakayım

cemada
24-08-2006, 23:16
hehe:o

cemada
24-08-2006, 23:23
mimiği de sevdim. bandanası kırmızı gerçi, benimki siyah ama olsun.

:o :o :o :o

cemada
24-08-2006, 23:30
Şu yanaklar, patiler ve kulakların pembesi dururken ne yapsın insanlar pembe domatesi yahu?

memet
25-08-2006, 05:55
bamyaya karşı etli saldırıda, cepheden taarruza karşı sessiz kalmış olabilirim belki ama,bugün burayı da erkenden ele geçirdim.

Herkese günaydın

cemada
25-08-2006, 09:26
Günaydın arkadaşlar:)

Senin palamut tarifine karşı kılıç balığı tarifi hazırlıyorum bilesin

aybala
25-08-2006, 11:21
Günaydın 3413

Ay ve tavşan (http://www.agaclar.net/forum/showpost.php?p=16307&postcount=10)

cemada
25-08-2006, 11:31
Hınzır sincap :o
(bu mimiği beğendim. tavşanım gelene kadar bunu kullanacağım. seninkinden daha şirin)

eskimo
26-08-2006, 11:35
gününüz aydın, geceniz yıldızlı olsun :)))

cemada
27-08-2006, 07:09
Günaydın!

cemada
27-08-2006, 07:45
Eksik bir günaydın oldu. Gülümsemesiz günaydın olmaz. Düzelteyim.

:)

arsakay
28-08-2006, 10:52
Tünaydın :)

memet
28-08-2006, 22:09
Sebzeler de yanlış yazımlardan kaynaklanan tekrarlanmış etiketler var onları ne yapacağız?

said_man
29-08-2006, 08:07
Herkese Günaydin :)

cemada
29-08-2006, 08:38
Herkeze Günaydin :)
herkeze mi, herkese mi günaydın küçüğüm?

cemada
29-08-2006, 08:39
herkese günaydın:)

nilgunarpat
29-08-2006, 09:04
Günaydın, ne güzel serinnnn bir sabah..

cemada
29-08-2006, 09:09
Bugün ne yemek yapsak acaba?

said_man
29-08-2006, 09:32
Herkese ya gene yanlış yazmısım chat dili Türkce'yi katlediyor bırakmaya calisiyorum.

cemada
29-08-2006, 09:53
tamam. bak sana bir şey söyleyeyim, dinle ağabeyi.
şimdi, şu herkeze yazdığın yerlere girip, o sözcüğü herkese şeklinde değiştir, yorum yapmadan.

cemada
29-08-2006, 09:54
tek tek kontrol edeceğim hepsini :o

said_man
29-08-2006, 10:14
tamam şimdi düzeltmeye çalışırım :)

cemada
29-08-2006, 10:23
tamam. forumun her yerindeki herkezeleri de :o

said_man
29-08-2006, 11:12
Forumun her yerindeki herkeze leri değiştirdim benim olanları daha bulamadım eğer gozumden kaçmış olan varsa özür dilerim ve bana iletmenizi rica ederim.

cemada
29-08-2006, 11:14
:o

bonzai yetiştirmen, onları sevmen çok hoş. devam et genç dostum.

cengin
29-08-2006, 11:16
Günaydın, biraz geç bir günaydın oldu, sabah site açılmadı. Ben de sebzeler.org için yazı yazdım:)

yazım yanlışları bulaşıcı olabilir mi?:(

cemada
29-08-2006, 11:20
Ben de onları yayına aldım:o

said_man
29-08-2006, 11:38
Teşekkür ederim cemada elimden geldikce bonsailerim ile ilgileniyorum çok hosuma gidiyor daha onceden başlayacaktım ama ne nasil gibi düşüncelerden dolayı başlayamadım ve sonunda bu siteyi buldum. Üye oldum ve burda yapılan hizmet çok fazla herkese teker teker teşekkür ederim.

pene
29-08-2006, 11:47
günaydın..

Ardindan baktim dünyaya
Yesil otlagina günaydinlar kattim
Memenden düstüm avcuna
Kalbimdeki topraklara yattim

çagirdim seni yanima
Hep ama hep çagirdim... Uykularima
Murdem Yas Lahoya, Lahoya
Murdem Yas Lahoya

malina
29-08-2006, 13:28
Ne işimize yaracak bilmem ama konu ilginç geldi :)

Fire oranları 1 (http://www.mukellefgazetesi.com.tr/genel_bilgiler/fireoran1.htm)

Fire oranları 2 (http://www.mukellefgazetesi.com.tr/genel_bilgiler/smmmsorulari/fireoran2.htm)

cemada
02-09-2006, 00:45
İyi geceler arkadaşlar

Sabah benden önce ilk gelene günaydınla başlama görevi veriyorum.

cengin
02-09-2006, 07:16
Günaydın :))

arsakay
02-09-2006, 07:53
Günaydın Cengin, Darkyes :)

cengin
02-09-2006, 07:57
Günaydın:)

DarkYES
02-09-2006, 08:28
Forumun erken gelip geç gidenleri :)

Kahvehanede niye yoksunuz!?!

cemada
02-09-2006, 10:12
günaydına yetiştim:)

arsakay
02-09-2006, 13:13
Bir sorum var.
Böyle sorular sorunca kendimi kötü hissediyorum.
Pilli'ye giriş yaptım ama sebzeler.org görünmüyor.
Eeee??? :(

arsakay
02-09-2006, 13:40
İkinci bir soru!
Sebzeler.org'a girip "giriş" yapmaya çalışıyorum.
"Sizi sebzeler.org'a tanıtıyorum..." yazıyor, yazıyor, yazıyor,...
Sonuç yok. Eeee? :(

memet
02-09-2006, 17:20
ben şimdi açtım herhangi bir sorunla karşılaşmadan sebzelere yönlendirdi..

memet
02-09-2006, 17:22
Benim vejetaryan yazım eski bozuk şekliyle duruyor tekrar düzelteyim mi?
Cemada ne dersin?

cemada
02-09-2006, 20:10
memetciğim,
gerçekten anlamadım bu sorunu. sanırım bir şeylerle oynadılar pilliden, sebzelere de yansıdı.
şimdi saat 21:10 daha yeni geldim ve sebzeleri açmadım.
henüz yazmadıysan ben onları siletim sen yeniden yaz.

cemada
02-09-2006, 20:11
sebzelerde giriş için bir sorun yok arsakay.

memet
03-09-2006, 03:32
sabahın erken saati balıkçılar geri dönmek üzere...
sebzelerdeki yazımı sil ben tekrar ekleyeyim dil felaketi ortadan kalksın..

Darkyes anca uyuyabildi benim çenemden..altı ay çene yapan birini aramaz artık..
herkese günaydın..

cengin
03-09-2006, 07:11
Günaydın:)

cemada
03-09-2006, 11:01
sabahın erken saati balıkçılar geri dönmek üzere...
sebzelerdeki yazımı sil ben tekrar ekleyeyim dil felaketi ortadan kalksın..

Darkyes anca uyuyabildi benim çenemden..altı ay çene yapan birini aramaz artık..
herkese günaydın..
Darky'nin değil senin uykusuz kalman gerekiyordu bence, ama beterin beteri var demek ki:)

Dün akşam sildim yazıyı, sen ekle yeniden bakalım ne olacak.

Günaydın cengin ve herkes :)

cemada
04-09-2006, 08:18
Günaydın herkese

Ey 4 Eylül! Neler getireceksin bugün bize?

arsakay
04-09-2006, 08:36
Günaydın :)

cengin
04-09-2006, 09:43
Günaydın:)

faris
07-09-2006, 11:38
Uzun zamandır alıp başımı balığa gidemedim. Fena halde canım sıkılıyor. En son 4 ay kadar önce, yaklaşık 2 kiloluk bir aynalı sazan çekmiştim. Onunla çektirdiğimiz fotoğrafa bakarak avunuyorum bu günlerde...

Evden kovacaklar diye, eskisi gibi Kırmızı'ya da takılamıyorum üstelik. En son sızıp kaldığımda kanapeyi yakmıştım. Üç gün, ceza olarak hiç kimse konuşmadı benimle...

Günaydın demek de içimden gelmiyor. Yarın olacak ve yeni bir günaydın demek gerekecek... Her gün herkese, günaydın günaydın demek de çok sıkıcı...

Dolapta bir kilo kadar patlıcan var. En iyisi gidip kendime karnıyarık yapayım. Ama mutlaka dana kıyması olmalı içinde, yoksa tadı olmuyor.

faris
07-09-2006, 11:43
En sevdiğim sebzelerin başında patlıcan gelir. Dışarıda bir lokantaya bile gitsem ilk işim "patlıcanlı bir yemek var mı?" diye sormaktır.

Burada yazarken bir taraftan da patlıcanları alacalı olarak soyuyorum mutfakta... Sonra onları az yağlanmış bir tepside, bütün olarak her tarafı hafif sararıncaya kadar kızartacağım. Sonra da fazla yağını alması için kağıt havlunun üzerinde biraz dinlendireceğim.

faris
07-09-2006, 11:51
Nedense patlıcanlı yemek tariflerinde, hafif acımsı tadının kaybolması için, patlıcanların soyulduktan sonra tuzlu suda 15 dakika kadar bekletilmesi gerektiği yazıyor. Ben buna katılımıyorum. Çünkü patlıcanı ne zaman kızartmadan önce tuzlu suda beklettiysem istediğim sonucu alamadım. Hemen her seferinde, patlıcanlar sert kalıyor ve mantarımsı -küflü gibi- bir kokusu oluyor. Bu yüzden artık, patlıcanları tuzlu suda bekletmeden tavaya koyuyorum. Üstelik patlıcan tuzlu suyu emdiği için, kızartırken patlıyor ve etrafa çok fazla yağ sıçratıyor.

faris
07-09-2006, 12:05
Karnıyarık iki şekilde yapılabiliyor; birincisi geniş tabanlı kapaklı bir tencerede ve kısık ateşte ocağın üzerinde , ikincisi fırın tepsisinde ve üzeri kapatılmadan fırında...

memet
07-09-2006, 12:08
bir tür karnı yarık yemeği var..
"Çarık"..etli ve pirinçli iç topan patlıcana doldurulup, köze gömerek pişirilir..

faris
07-09-2006, 12:08
Ben karnıyarık yaparken genellikle fırını tercih ediyorum; çünkü ısının her tarafa dengeli şekilde yayılmasından dolayı daha iyi pişiyor ve patlıcanların dibinin tutması, yapışması tehlikesi azalıyor.

Her iki şekilde de karnıyarık yapmayı denedim ve en iyi sonucu fırında aldım.

faris
07-09-2006, 12:12
bir tür karnı yarık yemeği var..
"Çarık"..etli ve pirinçli iç topan patlıcana doldurulup, köze gömerek pişirilir..

"Çarık" isimli bir patlıcan yemeği duymamıştım. Şu odun ateşinde ve güveçte yapılan bulgur pilavı gibi ilginç bir yemeğe benziyor.

Sizin oralara has yöresel yemekler olmalı bunlar...

memet
07-09-2006, 12:17
Fırsat bulursan Çarık yapmayı dene. Patlıcan közlenmiş gibi oluyor. Çok farklı ve lezzetli, tek sorun yapması ve pişirmesi vakit alan eziyetli bir yemek. istersen tarifini verebilirim

aybala
07-09-2006, 12:48
sebzelerden sorumlu, kabak kabuğu şapkalı kar tavşanı bu konuya ne der bilmiyorum ama içimden bir ses bu tarifleri başka bir konu başlığında yazmanız gerektiğini söylüyor...

cemada
07-09-2006, 19:20
içindeki ses haklı mıncıklık sincap.
siz ikiniz! duydunuz bizi, hemen toparlayıp uygun yere yazın tariflerinizi!

cemada
07-09-2006, 19:23
bu kalp yürek işleri yordu beni de biraz gevşettim dizginleri. bir kendime geleyim yazmayanlara cezadan geçilmeyecek ortalık.

faris
07-09-2006, 22:12
Karnıyarık yapmak için başladım bu sabah. Patlıcanları alaca soydum.
Tavada bütün olarak kızarttım ama sonra patlıcan musakkaya çevirdim işi.
Karnıyarıkla uğraşmak zor geldi. İçinde patlıcan varsa bir şey farketmiyor benim için... Ha karnıyarık ha musakka :)

Topan patlıcanla yapılan şu pirinçli çarık yemeğinin tarifini de öğrenmek isterim elbette.

faris
07-09-2006, 22:16
Bu herbiri orta boy kavun kadar olan şişman patlıcanlara bizim burada tophane patlıcan diyorlar. memet topan demiş. Başka bir adı var mı bu patlıcanların acaba?

Bir kaç kez pazardan alıp kızartma yaptım bu patlıcanları... Normal ince patlıcanlardan daha lezzetli oluyor ve üstelik fazla yağ çekmiyor.

memet
07-09-2006, 22:36
ben sebzeler.org'a tarif edip geleyim

faris
08-09-2006, 09:49
Köze gömülmüş topan patlıcanı dolması veya yerel adıyla çarık...
İnsanın ufkunu açıyor böyle tarifler, beynini temizliyor, tazeleyip yeniden doğuruyor valla :)

Bir tek sana günaydın memet.
Diğerlerine karşı sessizlik hakkımı kullanıyorum :)

Enfantin
26-11-2006, 06:16
Merhabalar;

Bu topigi hayatim boyunca hic bir zaman unutmayacagim. Cunku bu topikte ben o muhtesem domatesi, nasil soyleyim, yani domateslerin domatesini,yani domateslerin en bisini gordum, hatirladim ve iste benim yillardan beri hic unutmadigim domates buydu ve zaten domates budur!
Ben yaklasik 22 yildir yurtdisindayim ve eskiden "pembe domates" mi deniliyordu bunu hic hatirlayamiyorum, ben sadece domatese, domates denildigini hatirliyorum. Burada tanidigim yabancilardan Turkiye'ye gidenlere hep domates yemelerini tavsiye ederdim ki domatesin nasil bir sey oldugunu anlasinlar diye, nasil kokusu oldugunu ve tadininin nasil baska bir tad oldugunu, donduklerinde de sorardim onlara domates yediniz mi diye, onlarda bana " oohh mutfaginiz cok harika, mukemmel!" gibi gereksiz seyler soylemelerinden anlardimki o domatesten yememisler.

Birgun Turkiye'ye gidip gelen arkadaslarimdan birinden bana domates getirmesini rica ettim, arkadas sasirdi ve gulerek, dalgami geciyorsun ya sen dedi, oradaki domateslerle buradaki domatesler ayni, hic bir farki yok ki demisti.
Ilk defa iki yil once Turkiye'ye geldigimde arkadasimin soylediklerinin dogru oldugunu anladim ve cok uzulerek kizkardesime, domatesler ayni avrupadaki domatesler gibi dedim, evet, o eski domateslerdeki tad ve koku yok artik dedi.

Butun bunlari, nasil sevindigimi anlatabilmek icin anlattim. Seneye Turkiye'ye geldigimde, ben Turkiye'yi elek elek ler bulurum artik ben o domateslerin domatesini:-)

Bu topigi acan Sayin Cemada'ya ve bu topikte pembe domatesleri gundeme getiren sayin Vildan hanim'a, o guzel domateslerin fotograflarini koyan Hasan bey'e vede "senin aradigin, unutamadigin domates, iste bu domates" dercesine bu domateslerin tadindan ve kokusundan israrla bahsetmis olmasindan dolayi Faris bey'e sonsuz tesekkurler, iyi ki varsiniz!

Hepinizi saygiyla selamliyorum:-)

memet
26-11-2006, 09:51
pembe domatesin tohumunu paylaşmak için çalışmamız olacaktı . sayende onu da hatırlayalım..

lerdemir
04-12-2006, 20:28
EVVvVveeeettttt....

Hani nerede tohumlardan üç-beş numune? Alalım ki çoğaltalım...

Aynen "mum çiçeği"ndeki gibi, değil mi sevgili memet?


Saygılar

lerdemir
07-12-2006, 23:06
Hanii nerdeeeeee?? Pembe domates tohumu nereden edinilebilir acaba?Bir fikri olan arkadaş yok mu ?

cemada
12-12-2006, 12:39
Vallahi bende hiç yok pembe domates tohumu. Veren olsa da almam zaten. :)

fishbowl
18-12-2006, 09:09
bu forumun amacı nedir, en azından bu konuda bilgi alabilir miyiz lütfen?

Mahmut Leventoğlu
18-12-2006, 09:21
Bu forumun amacı başlangıçta ki gibi GÜNAYDIN idi arkadaşlar kendilerini kaptırmışlar.:(

Oğuzhan
18-12-2006, 09:27
HERKESE GÜNAYDIN
Her gününüz aydınlık olsun.

malina
18-12-2006, 19:02
bu forumun amacı nedir, en azından bu konuda bilgi alabilir miyiz lütfen?

Profilinizi böyle doldurmuşsunuz:

Yer:
istanbul
Meslek:
öğrenci
İlgi alanları:
müzik
Biyografi:
yuh artık

Sizin amacınız ne önce onu söyleseniz?

Mahmut Leventoğlu
19-12-2006, 09:03
Ben soracaktım fakat Malina hızlı davrandı ve iyi yaptı.Genç arkadaşlar sanki okulda birbirleri ile konuştukları gibi kullanmaya çalışıyorlar sitemizi.İyice tanımadan akıllarına estiği gibi davranıyorlar.

Mahmut Leventoğlu
20-12-2006, 08:05
Günaydın arkadaşlar.

Oğuzhan
20-12-2006, 08:52
Günaydın

Mahmut Leventoğlu
20-12-2006, 09:10
Sevgili Elfogi
Kuzu Kokusu et ve tavukta az atınca çok lezzetli oluyor. Kurabiye tarzı yiyeceklerde de kullanıldı inan çok lezzetli oluyor. Değişik bir aroması var.

some_at
20-12-2006, 09:26
Günaydın.

Oğuzhan
20-12-2006, 18:08
Mahmut Abi
Hemen deniyecem.Kurabiyeyi merak ettim.

TaFLaN
21-12-2006, 05:30
Günaydın.

Oğuzhan
21-12-2006, 08:58
Gününüz Aydin Gönlünüz Zengin Olsun

turunç
21-12-2006, 09:51
Günaydın olsun tüm dostlara....

Oğuzhan
22-12-2006, 08:44
Gün Başlıyor.....
Herkese Günaydın.....

Mahmut Leventoğlu
22-12-2006, 08:52
Herkese günaydın. Haftanın bu son gününde kolaylıklar dilerim.

TaFLaN
22-12-2006, 08:52
G ü n a y d ı n

Oğuzhan
22-12-2006, 09:04
Çeşki haftanın son günü olsaydı bu hafta sonu nöbet var....

Ela
26-12-2006, 07:06
Günaydın herkese günaydın Ankara'ya kar yağdı sonunda umarım devamı gelir. Dışarıda harika bir hava var.

Selahattin Yılmaz
26-12-2006, 08:27
Günaydın...

Todor
26-12-2006, 08:31
Günaydın Zerrin Hanım, günaydın Hocam:)
Burada da kar yağışı başladı demin. Tipi şeklinde devam ediyor şu anda.

Oğuzhan
26-12-2006, 08:42
Gününüz aydın olsun...
Kar gibi güzel ak olsun...
Buraya da kar yağdı.En sonunda her taraf bembeyaz...:)

Ela
27-12-2006, 07:08
Bütün canlılara ve de cansızlara günaydın günaydın.Ankara da kar çok az yağdı bayramdan sonra susuz kaldığımızın resmidir.Yağmur duasına mı çıksak ne yapsak:) :)

Oğuzhan
27-12-2006, 08:40
Günaydın
Heryer buz don var .

Mahmut Leventoğlu
28-12-2006, 08:36
Parçalı bulutlu güneşli bir İstanbul dan Günaydın herkese :))

Oğuzhan
28-12-2006, 09:40
Bugün bembeyaz bir gün.Kar atıyor sesssiz sessiz
Bu sessizliği ben bozuyorum...
GÜNAYDINNNNNNNN

Mine Pakkaner
28-12-2006, 10:14
Tüm dostlara günaydın. İzmir'de kar yok, ama ortalık ayaz :)

sukranayalp
28-12-2006, 10:36
İstanbul'dan tünaydın.

Ela
29-12-2006, 07:30
Günaydın tüm ağaç dostlarına ;çok şükür bugün de güzel bir günle uyandık.

Mahmut Leventoğlu
29-12-2006, 08:38
Günaydın arkadaşlar. İstanbulda berrak ,güneşli ,ayaz bir hava var. Herkese işlerinde kolaylıklar dilerim :)

Oğuzhan
29-12-2006, 09:56
Günaydın
Karabük te aynı güneşli bir o kadar da ayaz
Hayırlı işler bol güneşler...:)))

Oğuzhan
30-12-2006, 13:21
Hayırlı Bayramlar
Hayırlı Seneler
Herşey Gönlünüzce Olsun.
Yürekleriniz Neşe ile Dolsun.

Mahmut Leventoğlu
01-01-2007, 10:15
Yeni yılın başlangıcı bu ilk günde bütün Türkiyeye yeşil,aydınlık ve güzel günler dilerim.

TaFLaN
05-01-2007, 07:51
Yağmurlu bir Antalya sabahından hepinize GÜNAYDIN.

Oğuzhan
05-01-2007, 13:31
Herkese Sevgiler Selamlar

Mahmut Leventoğlu
05-01-2007, 14:30
Merhaba dostlar. Dergi mizi okudunuzmu?

Oğuzhan
06-01-2007, 14:39
Güzel bir çalışma olmuş..
Başlangıç için Tebrikler

TaFLaN
07-01-2007, 07:11
Dergi çok güzel olmuş. Güneşli ama soğuk bir Antalya sabahından GÜNAYDIN...

Oğuzhan
08-01-2007, 09:04
Günaydin
Herkese Hayirli Günler
Hayirli Haftalar
Hayirli Işler....

cemada
08-01-2007, 18:57
merhabalar, iyi akşamlar, aman özlemişim burayı:o

Mine Pakkaner
08-01-2007, 21:14
Biz de seni özledik Cemada :)

Todor
08-01-2007, 21:14
Hoş geldin:)

cemada
08-01-2007, 22:46
aslında bir yere gitmedim. neşemi de kaybetmedim. ama sanırım nereye ne yazmam gerektiğini bilemiyorum şu son dönemlerde. kar ülkesinden gelip henüz hiç kar görememenin verdiği bir sıkıntı olmalı. soğuklamaya ihtiyacım var. ben bir ceviz ağacıyım dermişim:)

sebzeler sitesini bekliyorum desem yalan olmaz. malina ne yapıyorsun siteyle ilgili diye ona bir şey sormaya da cesaretim yok:)

kendimi toparlayıp yine şakıyacağım günlerim gelecek. siz günaydınlarınızı eksik etmeyin:)

aybala
08-01-2007, 23:04
Merhaba cemada, hoşgeldiniz.
Kendinizi Yeni gelen arkadaşlar, kendinizi tanıtın... (http://www.agaclar.net/forum/showthread.php?t=2595)başlığında tüm üyelerimize tanıtabilir misiniz?

Ziraat Mühendisleri (ve öğrenciler) (http://www.agaclar.net/forum/showthread.php?p=62479#post62479)başlığında meslektaşlarınızla, İstanbul (http://www.agaclar.net/forum/showthread.php?t=254&page=4)başlığında hemşerilerinizle tanışabilirsiniz. Bilgi ve tecrübelerinizi paylaşırsanız seviniriz. :)


hak etmiyor mu?

Mahmut Leventoğlu
09-01-2007, 09:09
Günaydın sevgili dostlar. Yahu ne güzel kayıplar bir bir ortaya çıkıyor. Cemada hoşgeldin .Nasılsın?

malina
09-01-2007, 10:05
sebzeler sitesini bekliyorum desem yalan olmaz.

Biz de agaclar sitesini bekleseydik iki yıldır bu foruma tek cümle yazmamış olurduk. Sen bilirsin tabii...

Oğuzhan
09-01-2007, 13:27
Tünaydin

cemada
09-01-2007, 13:33
tünaydın mahmut bey, iyiyim teşekkür ederim.

Mahmut Leventoğlu
09-01-2007, 13:36
Sevgili Cemada umarım iyisindir. Aramıza döndün artık sakın kaybolma biryerlere, **** haber ver. Tanıdıkları göremeyince endişeleniyorum. :)

cemada
09-01-2007, 13:39
yahu malina sebzelerle ilgili yazmadığım masal kalmadı. mevcut olanlara zaten bir şeyler yazdım. derli toplu bir site yapacağım bekleyin diyen sensin. ben de sözünü dinledim, fırça çekmenin ne alemi var:)

malina
09-01-2007, 14:57
Site için bekleyin dedim. Foruma uğramaktan vazgeçin demedim. Gördüğün gibi "aman efendim, hoşgeldin"lerle karşılanmaktasın :)

Oğuzhan
10-01-2007, 09:30
Günaydin Tüm Dostalara
Hayir Li Günler
Hayirli Işler

Mahmut Leventoğlu
10-01-2007, 11:30
Günaydın dostlar.Bol kış sebzeli günler dilerim :)

Mahmut Leventoğlu
20-02-2007, 08:27
Günaydın herkese :) Günaydın bile diyemeyenlere de günaydın :)

Oğuzhan
20-02-2007, 08:54
Günaydın....:)

lerdemir
20-02-2007, 08:55
O, diyemeyenler adına da ben demiş olayım bari, "günaydın".:rolleyes:

Mahmut Leventoğlu
20-02-2007, 09:06
Levent hava bugün çok güzel. Acı biber tohumlarım çıkmış ben Fethiye de iken 5-6 cm kadar olmuşlar.Biraz daha büyüsünler onları ayırıp tekrar ait oldukları yere dikeceğim. 4-5 çeşit oldu. Bir kısmını Malina vermişti sağolsun :))