PDA

View Full Version : Kolokas, Gölevez (Colocasia esculenta)




Ali H. ALI
14-08-2006, 13:34
Herkese iyi gunler bu gun bonsaiden değil ama ilginc bir yumru sebze hakkinda bildiklerimi sizlerle paylasmak istedim. Bu yumru sebze Kibrista da bolca tuketiliyor.

Yumru sebzenin ismi 'KOLOKAS' [COLOCASIA esculenta] Ingilizce isimleri TARO,SWAMP TARO, ELEPHANTS EAR. Asya ve pasifik adalarindaki bazi isimleri KOLO, PO, CALLALOO, COCOYAM, DASHEN, TARROve TARROW,

Hindistan ve guney asya yerli bitkisidir. diger ulkelere de cok onceleri yayilmistir . Ornegin Misira 2000 yil once ulastigi daha sonralari da pasifik adalari ve diger ulkelere yayildigi dusunuluyor.[Kibrisa da buyuk bir olasilikla Misirdan gelmis olabilecegini dusunuyorum]

Kolokas, tropikal Afrika, pasifik adalari hint okyanusu kiyilari ve guney Asya ulkelerinde bolca yetisen bir bitkidir.

Hawaide 1778 den onceleri 300 den fazla bilinen cesitleri vardi ancak gunumuzde tahminen 87 cesidi bulunmaktadir.

Hawaide cok yaygin olarak tukedilen kolokasa "CANIN GIDASI" diyorlar. Sindirimi cok kolay ve bir cok vitamin icerdiginden olacak bebeklere verilen ilk kati yiyeceklerdendir [Kibrista bebeklere verilen ilk kati yiyecek değildir]

onemli not: KOLOKAS KESINLIKLE PISIRILMEDEN YENMEMELIDIR. [yumru yaprak saplari veya yaprak]. Pisirilmeden yenirse icerisinde bulunan CALCIUM OXSALITE denen kristalimsi bir madde , bogaz ve agiz icinde yuksek tahris ve yanmalara sebeb olur. Pisirildikten sonra calcium oxalite kirilip deyisime ugradigindan yenmesinde bir sakinca yoktur [Kibrisa giderseniz mutlaka deneyiniz cok lezetli bir tadi var]

Kolokas yari golgeli veya gunesli yerlerde yetisen bir bitkidir. Suyu cok sever. her ay gubrelenirse daha guzel verim alinir. Sunu gubre kullanilirsa yumrularda damarlanma ve pistigi zaman sertce kalmis kisimlar olusabilir. Melbourne da en guzel kolokaslari yetistiren arkadasim Mustafa, koyun gubresi kullaniyor ve kolokaslari sunu gubre kullananlardan daha lezetli oluyor.

Cogalmasi ana yumrulardan ayrilarak alinan yavru yumrularla olur.Yavru yumrular 10-15cm derine ve 60-70cm araliklarla ekilir. Boylari 1.5-2m yukselebilir

Kis sonu sokulup urun alinir ve kis sonu yavru yumrular tekrar dikilir. Yapraklarinin guzelliginden dolayi sus bitkisi olarak da kullanilabilir.




Ali H. ALI
14-08-2006, 13:47
3179
Mustafa arkadasim sokulmeye hazir kolokaslari ile

3180
Kolokaslarin yakindan gorunusu

3181
Sokulmus kolokaslar

3182
Yikanmis ana ve yavru yumrular ana yumrular 1.5-2kg agirligindadir
Bir gun bu yumru sebzeyi mutlaka deneyin.

cemada
14-08-2006, 13:55
bunun bir sebze olacağını hiç düşünmezdim. akdeniz bölgesinde doğal olarak yol kenarlarında bile yetişiyor. kentlerdeki çiçekçilerde ise salon süs bitkisi olarak satılıyor.
gerçekten ilginç.

cemada
14-08-2006, 14:01
.Pisirilmeden yenirse icerisinde bulunan CALCIUM OXSALITE denen kristalimsi bir madde , bogaz ve agiz icinde yuksek tahris ve yanmalara sebeb olur. Pisirildikten sonra calcium oxalite kirilip deyisime ugradigindan yenmesinde bir sakinca yoktur[Kibrisa giderseniz mutlaka deneyiniz cok lezetli bir tadi var]
yenebileceği aklıma gelmediği için, cam seramdaki en sevdiğim bitkilerden birisi olarak yetiştiriyordum. bir gün solan sap ve dallarını kestiğimde elimi sanırım gözüme sürmüşüm; yanma ve yaşarma meydana geldi. demek bu yüzdenmiş.

kürşad
29-10-2006, 18:35
kazdağının diplerinde yetişir mi?
biraz ılıman ve don fazla olmayan bir bölge burası bayramiç.
eger yetişirse KKTC nin her köşesinde bulunur mu?

Ali H. ALI
01-11-2006, 13:28
Iyi gunler Kursat Mevsimi ise yani mahsul sokulmusse KIbrisin hertarafinda bulunabilir, sevilen ve cokca tuketilen bir zebzedir.

Kaldiginiz bolgenin kislari ilik bir iklimse Yetismemesi icin bir neden yok, Once az bir miktarda yetistirmeyi deneyiniz.

Hosca kalin.

olmez
01-11-2006, 13:48
.......................

onemli not: KOLOKAS KESINLIKLE PISIRILMEDEN YENMEMELIDIR. [yumru yaprak saplari veya yaprak]. Pisirilmeden yenirse icerisinde bulunan CALCIUM OXSALITE denen kristalimsi bir madde , bogaz ve agiz icinde yuksek tahris ve yanmalara sebeb olur. Pisirildikten sonra calcium oxalite kirilip deyisime ugradigindan yenmesinde bir sakinca yoktur [Kibrisa giderseniz mutlaka deneyiniz cok lezetli bir tadi var]

.............................



Kalsiyum oksalat kristalleri kum kristalleridir ve büyük ihtimalle bitkinin kendi yapısından değil çıktığı topraktan geliyordur. Bu açıdan yumrunun çok iyi yıkanması gerektiğini unutmamalıyız. Yoksa ileride böbreklerinizde taş problemi yaşayacağınız kesindir. Kum döken bir kişinin idrarında bol miktarda bu kristallerden bulunur ve kişinin kum döktüğüne dair tanı konulmasında önemli bir veridir.

Bunun dışında kolokas gerçekten çok lezzetli. Biz zaman zaman yeme şansı buluyoruz. (Eşim Kıbrıslı da:D )

Saygılarımla

Ali H. ALI
02-11-2006, 14:10
Iyi gunler sayin Olmez,
Mesleginizin bilinci ile Calcium oxalate yi gorunce dogal olarak, uyarmak sorumlulugunu duydunuz.

Calcium oxalite kolakasin kendi yapisinda vardir, topraginda deyildir. Kolokasda mutlaka diger sebzeler gibi yikanim topragi akitilir.Yalniz yumrunun uzerinden kabuklar bicakla soyulduktan sonra, yikanmaz, yikanirsa yemek pistigi zaman hos olmiyan bir goruntu olusur. Bunu onlemek icin yumrunun kabuklari soyulduktan sonra, bir mutfak peskiri ile silinip kurulanir,peskirle tutulup parcalar halinde kesilip oyle pisirilir. kolokas pisirmedeki bu puf noktasini, KIbrista kolokas pisiren herkes bilir.

Pismeden once kolokasin icerisinde olan calcium oxalate yemek piserken cozulup deyisime ugradigi icin artik insan vicuduna bir zarari yoktur. yuzyillardir, pisirilip tuketilen, kimi ulkelerde en degerli besin gozu ile bakilan kolakasin bobreklere veya baska organlara bir zarari olmus olsaydi mutlaka simdiye kadar coktan ogrenilmis olurdu diye dusunuyorum.
Saygilarla.

olmez
03-11-2006, 15:11
Ali Bey uyarım yapıcı yöndedir. Lütfen hemen alınmayın. Kolokas içerisindeki oxalat kristalleri de toprak kaynaklıdır. Bir bitki kendi kendine kum kristali üretemez. Ayrıca bir bitkinin zararı var diye mutlaka ilan edilip yenmesi yasaklanamaz, insanlar da eğer tadını seviyorsa zaten yasağı falan dinlemez. Nasıl ki iyi yıkanmamış ıspanak dediğim gibi böbrek problemlerine yol açsa da insanlar yemekten vazgeçmiyorsa. Aynı kristaller kolokasda olduğu kadar yoğun olmasa da havuç, turp, şalgam, patates gibi toprak altı sebzelerde de vardır. Şimdi böyle diye bunları yemekten vaz mı geçelim.

Dediğim gibi böyle bir uyarıyı yapmama rağmen ben de kolokası çok sever ve fırsat buldukça da yerim.

Sadece tecrübelerimi ve mesleğimden kaynaklanan bilgimi aktararak yardımcı olmaya çalışıyorum.

Saygılarımla.

Ali H. ALI
04-11-2006, 13:36
Iyi gunler sayin olmez, yazdiklariniz yapici yondedir, benim bundan kuskum yoktur ve yazdiklarinizdan alinmadim alinmak icin de bir neden yok, cunku sen de benim gibi bildiklrini deneyimlerini paylasmak istedin, iyi de yaptin paylastigin icin sag ol.

Bir bitki bilimcisi deyilim. Benim yazdiklarim yillarin verdigi deneyim ve gozlemlerden kaynaklaniyor. Kolokasin icerisindeki calcium oxalateyi, mutlaka topraktan ozumleyerek bitki kendi bunyesinde topluyor.
Toprak ne kadar yikansa kolokas pismedigi surece icerisindeki calcium oxalate cozulup degisime ugramiyor. Bu kimyasal yalniz toprakla temas halindeki yumruda deyil ayni zamanda yaprak ve yaprak saplarinda da vardir. yapraklar veya saplari kesildigi zaman kristalimsi bir sivinin kesilen yerlerde olusmaya basladigi gorulur.

Zararli olsa da bu bitkinin yasaklanmasi onun tuketilmesinden vazgecilmiyicegi
varsayiminiza katiliyorum, ornegin sigara ,hayvansal yaglar gibi ama bunlarin en azindan zararlari biliniyor ve kullanimi kisinin tercihine kalmis oluyor.
Benim orda[bir onceki mesajimda] anlatmak istedigim, bu gune kadar, kolokasin pistikten sonra insan sagligina su ve bu sekilde zararlari vardir diye bir bulgunun olmadigidir.

Kolokas yemegini ben de en az sizin kadar severek yiyorum.
sevgi ve saygi ile kaliniz.

eses
07-11-2006, 15:35
geçenlerde ankara sakarya caddesinde meşhur çorumlu eminenin alinin oğlu adlı sebzecide gördüm bu sebzeyi. gölevez diyorlar. kıbrıstan geliyormuş. ancak mersin anamur bozyazı taraflarında halk tarafından patates gibi tüketiliyormuş. bir alayım dedim bir de bilmediğim bir lezzet dedim. ben içinde kuru kırmızı biber (hafif te acı) olan patates yemeğini çok severim. patates gibi mi oluyor pişirilmesi ve yemekleri. yemeğin olup olmadığı nasıl belli oluyor. tadı patatese göre daha şekerli mi. bilgilendirirseniz sevineceğim. saygılarımla

memet
07-11-2006, 15:49
Ali abi pişirirken dikkat edilmesi gerekenleri tarif etmiş.. onlara bir göz atın.
Bir yemeğini pişirin de biz de sizden öğrenelim tadını..Fazla bilen yok sanırım.

kürşad
22-01-2007, 22:12
yemeğin tam tarifini alabilir miyim?
şu ara kargoyla buraya doğru yola çıkmış kolakas ve kohlrabi ler.
eğer ki tarif gelmezse aynı kereviz gibi pişirilmesini deneyeceğiz.
bana kalsa 8-10 hatta 15 tane de süs biberi atardım ya evde herkes yemiyo acı biber.

kohlrabiyi de yeni bir başlık mı açsak acaba?
hem çiğ hem pişmiş tüketiliyormuş.
onu da ing.ce sitelerden öğreneceğiz galiba.
ve iklim olarak da ılıman-soğuk arası bir iklim isteği var sanırım.
http://www.gourmetsleuth.com/bakedcinnamonkohlrabi.htm
şalgamgillerden tatlı, yumuşak (mild) tadda bir sebzeymiş.

bilgekaan
23-01-2007, 07:10
kohlrabinin Türkçesi "Alabaş" .

Ali H. ALI
23-01-2007, 13:23
Herkese iyi gunler, Kursat nihayet kolakasi bulup pisiriyorsun, simdiden afiyet olsun. Ben burda simdi nasil pisirecegini anlatayim daha sonralari evde pisirilecegi zaman resimlerle de "yoresel yemekler bolumunde de anlatirim"

Kolokas yumrularinin kabuklarini soymadan once, varsa uzerindeki topragi su ile akitiniz. Kabuklarini soyduktan sonra onu kesinlikle yikamayiniz, tamiz bir mutfak peskiri ile kurulayip, yine bir elinizle peskirle birlikta kolakasi tutarak, diger elinizle de bir bicak vasitasi ile, kolakas yumrusu uzerinden kucuk, kucuk [kayisi buyuklugunde] parcalar kesin ve bu parcalari bir kab icerisinde tutun.

Bir tencereye koydugunuz sivi yag icerisinde kuzu etlerini[miktari siz belirleyin, etler kolakastan fazla olmasin] kizartiniz, etler kizardiktan sonra daha once parca, parca kestiginiz kolokasi, tenceredeki etler icerisine dokunuz, uzerine irice bir sogan dograyiniz, ekleyceginiz salcayi bir bardak su icerisinde eritip kolokaslarin icerisine ekleyiniz, bir yarim limon suyunu ve tuzunu koyun, uzerine de tencere icerisindekileri ortecek sekilde su ekleyin sonra hafif ateste pisirin.[kaynamaya basladiktan sonra yaklasik 35- 40 dakika] Arzuya gore icerisine tarcin, karabiber ve kereviz[kok kereviz deyil de dal kereviz] eklenebilir. Sanirim siz yemeden once uzerine kirmizi pul biber koyacaksiniz. Tekrar afiyet olsun

Kohlrabi Kibrista tuketilen bir sebze, genelde cig olarak yenir. Kibristaki ismi GULUMRA birde CEHENNEMTOPUZU diyorlar. Zeytin, sicak ekmek ve sarapla cok guzel gider. Hosca kaliniz.

kürşad
08-02-2007, 18:30
kolakas ve kulumbralar geldi.
kulumbrayı soyup cips gibi dilim yaptım birazını da rendeledim.
tadı: turp şalgam lahana karışımı bir şey. alışılmadık birşey ancak çiğ olarak elma gibi yiyebilirsiniz. tanesi 2 ytl miş kıbrısta.

kolakas ise beyaz haşlamalık patates ile kereviz karışımı bir tadı var. patates ağırlıklı. aynı tarifteki gibi pişirdi annem. doğrarken havlu ile tutmak yerine tahtaya yatırıp küp küp doğradı. sanırım süt gibi birşey çıkıyor ve biraz yapışkan. onu engellemek için havlu ile tutuyorlar.
çiğ olarak yenmez yazmışınız ancak ben bir deneyeyim dedim. ufak bir parça ile dudaklarım yapış yapış oldu. bir de yutkunurken yanma yapabilir.
kolakas için tek söyleyebileceğim: ah keşke burada da yetişse.
fiyat: kg 3,5 ytl.
antalya ve civarında ucuz olabilir. zira elma da kıbrısta 3,5 ytl imiş.

denizakvaryumu
29-03-2007, 08:07
Mevlüt ŞEN
Ziraat mühendisi
Gida Yüksek Mühendisi
SİLİFKE

Gölevez
Colocasia esculenta(L.) Schoot, Kolokas, Taro) Bitkisi
ve Kalın Bağırsak Kanseri Hastalığı İlişkisi

Yılanyastığıgiller (Araceae) familyasından olup “kolokas” olarak da bilinir. Yaygın olarak bilinen adı “taro” dur. Dik bir şekilde çıkan uzun yaprak saplarının üzerindeki geniş yapraklarıyla otsu yapıda olan gölevez bir yıllık bir bitkidir. Yaprak sapları, toprak altındaki yumru ve yumrucukların tepesindeki helezonların içinden çıkmaktadır. Gölevezin yaprakları fil kulağı şeklindedir. Botanik açısından yumrular “korm” ve yumrucuklar “kormel” olarak bilinir. Yumrucuklara halk dilinde “fili” adı verilmekte olup bunlardan çoğaltılmaktadır. Yaprakları devetabanı çiçeğinebenzer.

Gölevez, nişastalı bitkiler sınıfından olup yumru gelişimine göre 2 farklı büyük çeşide sahiptir. Bunlardan birisi C.e.var.antiquorum: Bir küçük ana yumru ve etrafında birkaç yumrucuklar. İkincisi ise C.e.var.esculanta: Bir büyük ana yumru ve birkaç yumurucuktan oluşur. Sürekli yağmurların ve yüksek sıcaklığın hakim olduğu tropik bölgelerde gölevez dikimden sonra sulama gerektirmeden kendiliğinden yetişmektedir. Asya'nın güney doğusundan Afrika kıtasına ve Pasifik adalarına kadar üretimi yayılmıştır. Gölevez; Asya, Afrika, Orta Amerika ve Pasifik adalarında yaşayan 400-500 milyon insanın temel gıda kaynağıdır.

Türkiye'de ise Akdeniz bölgesinin İçel ilinin Anamur ve Bozyazı ilçeleri ile Antalya ilinin Alanya ve Gazipaşa ilçelerinin sahil kesimlerinde patatesten daha çok yetiştirilmektedir. Sıcaklığın sıfır derecenin altına düşmediği, rakımın düşük olduğu ova kesiminde ve sulama olanakları uygun arazilerde yetiştirilmektedir. Gölevez yumrusundan patates gibi suda haşlanarak sebze yemekleri veya yağda kızartma şeklinde yemekler yapılmaktadır. Gölevez'in işleme şekli ve yöntemi bilinmediğinden sadece üretildiği yerlerde tüketilmektedir. Yumrudan suda pişme esnasında bamyadaki gibi musilaj madde salgılanmaktadır. Bunu önlemek için pişirme esnasında limon sıkılması gerekir. Bu durumu bilmeyen birisinin pişirdiği gölevez yemeği, yiyenlere nahoş bir tat verir. Ayrıca gölevez yumrusunun kabuğu soyulduktan sonra bıçağı takıp kırarak kopartmak (çentmek) gerekir, bu yemeğin suyunun lezzetli olmasını sağlar.

Tropik ve subtropik ülkelerde gölevez yumrusu; konserve, un, cips, şehriye ve dondurulmuş gıda olarak değerlendirilmektedir. Gölevez yumrusundan; mantı, gıdalara katkı için inze toz, nişasta, zamk, kabuklarından yem ve yapraklarından da sarma yapılmaktadır. Yumru ve yumrucuklar saçak kökler çıkarır, yumru iç rengi çeşitlere bağlı olarak sarı, grimsi mor, parlak sarı, mor benekli ve beyaz olabilir. Gölevez yumrusu sert ve sıkı bir tekstüre sahiptir. Pişmemiş gölevezin yumru, yumrucuk, sap ve yaprakları kalsiyum oksalat kristalleri içerdiğinden buruk tattadır, çiğ halde yenilmez. Pişirerek bu kristalleri eritmek gerekir. Türkiye'de yetiştirilen yumruların dışı kahverengi içi ise beyazdır. Yaprakları ve sapları buharla pişirilerek kaynatılıp turşusu yapılan gölevez bitkisinin değerlendirilmeyen bir kısmı bulunmamaktadır.

İngiltere'de yapılan bir çalışmada 55+2 oC de vakumla kurutulmuş antiquorum çeşidinin yumru bileşiminde kuru madde % 24.50, ham protein % 6.75, Nişasta % 62.44, toplam şeker 5 3.02, ham selüloz % 2.06, ham yağ %0.25, nişasta %49.12, kül % 8.76, kalsiyum 3105 ppm, mağnezyum 2532 ppm ve potasyom 34579 ppm olarakbelirlenmiştir.
Bir adet gölevez yumrusunun ağırlığı 2 kg'a kadara ulaşmaktadır. Nisan ayında dikim yapılıp, 7-8 ay sonra aralık ayında hasat edilmeye başlanıp hasadı kış boyunca devametmektedir.
Gölevez gübreleme denemesi şartlarında yetiştirildiğinde 7000 kg/da'ın üzerinde yumru elde edilmiştir. Patatesin 2,500 kg/da yumru ürün verdiği dikkate alınırsa gölevez yetiştirciliği oldukça karlıdır. Gölevez yetiştiriciliği ile birim alandan yüksek kalori ve protein üretimi sağlanmaktadır. Türkiye'de taban suyu yüksek sulak diye tabir edilen arazilerin alanı 483.210 dekar ve ırmak yatakları 23.250 dekardır. Türkiye'de bu tür arazilerde kültür bitkisi yetiştirilmektedir. Gölevezin özellikle sevdiği bu sulak alanlar değerlendirilebilir. Gölevez bitkisi Türkiye'de yerel tüketimin yanı sıra Kıbrıs ve İngiltere'ye ihraç edilmektedir.

Dünya üzerinde 43 devlette yaygın olarak üretilen gölevezin Dünya üretimi 5.695.000 ton olup Türkiye üretimi ise 1000 tondur. Üretimin % 60'ı Afrika'da, % 32'si Asya'da ve % 8'i ise Pasifik adalarındadır. Bu ülkelerde özel kabuk soyma, kurutma, öğütme, dilimleme, parçalama, presleme ve yıkama makineleri mevcuttur.

Araştırmacı Henderson ve Arkadaşları, Smith ve Arkadaşları, 1982 ve 1985 yıllarında yaptığı araştırmalarda kalınbağırsak kanserinin Güney Pasifik'in Polinezya nüfusunda Avrupa nüfusundan daha az olduğunu tespit etmişlerdir. Bu durumun beslenme farklılığından kaynaklandığına, lifli gıdaların kalınbağırsak kanserine karşı koruyucu olduğuna ve gıda liflerinin kalınbağırsak kanserine karşı koruyuculuğunun farklı olduğuna inanılmaktadır. Avrupa gıda bitkileri çoğunlukla dikotiledon olmasına karşılık Güney Pasifik gıda bitkilerinin çoğunluğu monokotiledon olup gölevez de monokotiledon olduğunu belirlediler. Lahana, patates ve gölevez liflerinin kanserojenik madde oldukça yüksek bulunmuştur. Tüpteki gölevez yumrusu lifinin konsantrasyonu arttırıldıkça adsorbe olan kanserojen madde miktarı artmıştır. Güney Pasifik'in monokotiledon bitkileriyle Avrupa'nın dikotiledon bitkilerinin besin liflerinin kimyasal bileşiminin ve kanserojen maddeleri adsorpsiyon özelliklerinin farklı olduğu tespitedilmiştir.

Netice olarak Güney Pasifik'in Polinezya nüfusunda kalınbağırsak kanseri oranının düşük olmasında gölevezin temel gıda olarak yaygınlığının etkili olduğu sonucuna varılmıştır.100 g. Taze gölevez yumrusu 500-600 kj. Civarında enerji vermektedir. Önemli bir enerji kaynağı olan ve kalınbağırsak kanseri hastalığına karşı koruyucu olmasından dolayı gölevezin üretim ve tüketiminin yaygınlaşması insan saplığı ve Türkiye ekonomisi açısından büyük önem arz etmektedir.

Kaynaklar:
Agbor-Egbe, t., Rickard,J.E. 1990. Evaluation of the chemical composition of fresh and stored edible aroids. J.Sci. FoodAgric.53:487-495.
Anonymous.1986.FAO Production Yearbook 1985. Food and Agriculture Organization,Rome.
Anonymous.1991. Annual Report 1990-1991. Central Tuber Crops Research Institute,Trivananthapuram,Kerala,İndia.
Axtel, B., Adams, L. 1993 Root Crop Processing Intermediate Tec. Publ. London.
Averre, C.W,1967 Malanga Culture in Dade County: Problems and Progress Univ. Flor. Sub-Tropical Expt. Sta., Homestead Mimeograph SUB 67-3.

Ali H. ALI
30-03-2007, 13:11
Denizakvaryumu, kolokas icin yazilmis bilgileri, paylastigin icin tesekurler.
Kolokas hakkinda ogrenecegimiz kim bilir daha ne bilgiler vardir.

ferahzade
26-07-2007, 09:27
Bu bitkiyi de dere kenarlarında, kanal boylarında sıklıkla görmek mümkündür. genelde öbek öbek bulunuyorlar. Anamur'un Abanoz adlı yaylasından dönüşte yol kenarındaki gölevezleri forum için fotoğrafladım. Bu bitkinin köklerinden yemek de yapılıyormuş.

http://img256.imageshack.us/img256/1593/dscf2112jp7.jpg (http://imageshack.us)
Shot with FinePix S9600 (http://profile.imageshack.us/camerabuy.php?model=FinePix+S9600&make=FUJIFILM) at 2007-07-26

ferahzade
26-07-2007, 09:29
http://img263.imageshack.us/img263/4483/dscf2113zg8.jpg (http://imageshack.us)
Shot with FinePix S9600 (http://profile.imageshack.us/camerabuy.php?model=FinePix+S9600&make=FUJIFILM) at 2007-07-26

ferahzade
26-07-2007, 09:33
http://img263.imageshack.us/img263/646/dscf1474qs5.jpg (http://imageshack.us)
Shot with FinePix S9600 (http://profile.imageshack.us/camerabuy.php?model=FinePix+S9600&make=FUJIFILM) at 2007-07-26

sukranayalp
26-07-2007, 10:11
Çok değerli olmasına rağmen ne yazık ki halkımızın pek bilmediği ve ilgilenmediği bu bitkiyi tanıttığınız için teşekkür ederiz.
Besin değeri yüksek olan bu bitkinin köklerinden un elde edilmekte ve batıda bu unlar çocuk mamalarından tutun da makarna yapımına kadar pek çok gıda endüstrisinde önemli bir yere sahiptir.

herbaryum
26-07-2007, 12:33
Türkiye'de doğal olarak bulunmayan bir bitki türü;
Latince ismi Colocasia esculenta
Diğer isimleri: taro, dasheen, elephant ear, cocoyam, eddo, eddoe
Familyası: Araceae

sukranayalp
26-07-2007, 13:19
Akdeniz'e dökülen nehir deltaların etrafındaki daki alüvyal topraklarda (Anamur'da olduğu gibi) doğal olarak yetişmektedir.

Penelophe
07-09-2007, 12:59
Selamlar, gölevezin yurtdışına satışı ya da talepler hakkında bilgisi olan arkadaşlar bana yardımcı olur musunuz?

Plumbago
08-04-2008, 17:09
'Gölevez' keşfedilmeyi bekliyor

Son yıllarda sıklıkla görülen bağırsak kanserine karşı iyi geldiği uzmanlar tarafından da onaylanan gölevez bitkisi, Akdeniz sahillerinde keşfedilmeyi bekliyor.

Tropikal iklim kuşağının hakim olduğu Afrika, Orta Amerika ve Pasifik adalarında yetişen ve 400-500 milyon insanın temel gıda kaynağı haline gelen gölevez bitkisi, Türkiye'de henüz çok fazla tanınmıyor.

Silifke İlçe Tarım Müdürlüğü'nce adaptasyon çalışmaları yapılan gölevez bitkisinin bağırsak kanserine iyi geldiği belirtildi. Gıda Yüksek Mühendisi Mevlüt Şen, gölevez bitkisinin anavatanının, tropikal iklim kuşağının hakim olduğu Afrika, Orta Amerika ve Pasifik adaları olduğunu belirterek, Türkiye'de ise Mersin'in Anamur ve Bozyazı ilçesi ile Antalya'nın Alanya ve Gazipaşa ilçelerinin sahil kesimlerinde yetiştirildiğini söyledi.

Gölevezin uzun saplarının üzerindeki geniş yapraklarıyla dikkati çeken,
nişastalı bitkiler sınıfında yer alan ve potasyum açısından zengin bir bitki olduğuna dikkat çeken Şen, bitkinin Türkiye'de çok fazla tanınmadığını vurguladı. Gölevezin, Asya, Afrika, Orta Amerika ve Pasifik adalarında yaşayan 400-500 milyon insanın temel gıda kaynağı olduğunu ifade eden Şen, bitkinin, sıcaklığın sıfır derecenin altına düşmediği, rakımın düşük olduğu ova kesiminde, sulama olanakları ve taban suyu uygun arazilerde ilkbahar, yaz ve sonbahar mevsiminde yetiştirildiğini kaydetti. Mevlüt Şen, yapılan araştırmalarda Gölevez'in kanserojen maddeyi emme miktarının, çift yapraklı olan patates yumrusu ve lahana yapraklarının hücre zarlarındaki emme miktarından oldukça yüksek bulunduğunun altını çizdi.

Gölevez yumrularının haşlanıp sumak, limon ve tuz ilavesiyle yendiğini anlatan Şen, "Çiğ halde yenmez. Suda pişirilirken bamya gibi musilaj madde salgılamaktadır. Bu salgıyı önlemek için bir miktar limon sıkılmalıdır. Yumrularından da yemek yapılır. Kuru fasulye ve nohut yemekleri gibi isteğe bağlı olarak et ile haşlanarak yemeği yapılmaktadır. Tropik ve subturopik ülkelerde gölevez yumrusu konserve, püre, un, cips, şehriye, ve dondurulmuş gıda olarak değerlendirilmektedir. Gölevez yumrusundan mantı, gıdalara katkı için un, nişasta, kabuklarından yem, yapraklarından da sarma yapılmaktadır. Gölevez yumrusu unu keklere ve ekmeklere katılmakta, güveci, közlemesi, ve yüksük çorbası da yapılmaktadır. Gölevez bitkisi Türkiye'de yerel tüketimin yanı sıra Kıbrıs ve İngiltere'ye ihraç edilmektedir. Dünya
üzerinde 43 devlette yaygın olarak üretilen gölevezin dünya üretimi 5 milyon 695 bin ton olup Türkiye üretimi ise bin tondur" dedi.

Gölevez, yılanlıgiller familyasından olup 'kolokas' olarak da bilinir. Yaygın olarak bilinen adı 'taro'dur. Dik bir şekilde çıkan uzun yaprak saplarının üzerinde geniş yapraklarıyla otsu yapıda olan gölevez, bir yıllık bir bitkidir. Yaprak sapları, toprak altındaki yumru ve yumurcakların tepesindeki helezonların içinden çıkmaktadır. Yumruları silindir ve küre şeklindedir Yumruların etrafını saracak şekilde yanlarından yumrucuklar çıkmaktadır. Gölevezin yaprağı fil kulağı çiçeğinin yapraklarına benzer.
Sürekli yağmurların ve yüksek sıcaklığın hakim olduğu tropik bölgelerde dikimden sonra sulama gerektirmeden kendiliğinden yetişir.




Alıntı (http://www.kenthaber.com/Arsiv/Haberler/2008/Nisan/07/Haber_364019.aspx)

Penelophe
08-04-2008, 17:52
Çok teşekkür ederim Plumbago.:)

venus
08-04-2008, 18:18
Yumru sebzenin ismi 'KOLOKAS' [COLOCASIA esculenta] Ingilizce isimleri TARO,SWAMP TARO, ELEPHANTS EAR. Asya ve pasifik adalarindaki bazi isimleri KOLO, PO, CALLALOO, COCOYAM, DASHEN, TARROve TARROW

Benim merak ettigim sey acaba bu fil kulagı diye yetistirdigimiz bitkinin aynısı mı? cunku ben onu yaprakları icin yetistiriyorum dekoratif diye ancak resimdeki bitkiyle aynı Mugla'da yetisebiliyor da yenildigini bilmiyordum.Ben yıllar once yemistim kuzenim Kıbrıs'lı guzel diye hatırlıyorum cehennem topuzu demisti...Neyse tadına bakmalı mıyım bilmiyorum resmini cekmeye calısırım tabi Mugla'ya donunce suan İstanbul'dayım da ....:)

Penelophe
08-04-2008, 18:30
2 numaralı mesajda fotoğrafları mevcut, karşılaştırma yapabilirsiniz.;)

lola
11-09-2008, 13:11
dogada var olan yok olmaz kalsiyum oksalatta bu tür bitkilerde kristal yapıdadır pişirmeyle yok olmaz ama cözünebilir ısı vede nemden dolayı kalsiyum oksalatın böbrektaşı yapıcı özelliğinden korunmak icin bu sebseyi yoğurtla alınmasında fayda vardır cünkü yogurt bağırsaklarda emilimini azaltır.saygılarımla bilginize sunulur

tolgahann
06-10-2008, 13:41
Gerek görüntüsü olsun gerek tadı olsun ( daha tadına bakamadım ama yazdıklarınızdan bunu anladım) çok güzel bir bitki. Bende de 1 tane var salonumda 25 litrelik saksıda 2 tane yaprağı var.Görenler deve tabanı sanıor bende sesimi çıkartmıyorum :).

kuzeylibey
04-03-2009, 21:29
Mevlüt ŞEN
Ziraat mühendisi
Gida Yüksek Mühendisi
SİLİFKE

Gölevez
Colocasia esculenta(L.) Schoot, Kolokas, Taro) Bitkisi
ve Kalın Bağırsak Kanseri Hastalığı İlişkisi

Yılanyastığıgiller (Araceae) familyasından olup “kolokas” olarak da bilinir. Yaygın olarak bilinen adı “taro” dur. Dik bir şekilde çıkan uzun yaprak saplarının üzerindeki geniş yapraklarıyla otsu yapıda olan gölevez bir yıllık bir bitkidir. Yaprak sapları, toprak altındaki yumru ve yumrucukların tepesindeki helezonların içinden çıkmaktadır. Gölevezin yaprakları fil kulağı şeklindedir. Botanik açısından yumrular “korm” ve yumrucuklar “kormel” olarak bilinir. Yumrucuklara halk dilinde “fili” adı verilmekte olup bunlardan çoğaltılmaktadır. Yaprakları devetabanı çiçeğinebenzer.

Gölevez, nişastalı bitkiler sınıfından olup yumru gelişimine göre 2 farklı büyük çeşide sahiptir. Bunlardan birisi C.e.var.antiquorum: Bir küçük ana yumru ve etrafında birkaç yumrucuklar. İkincisi ise C.e.var.esculanta: Bir büyük ana yumru ve birkaç yumurucuktan oluşur. Sürekli yağmurların ve yüksek sıcaklığın hakim olduğu tropik bölgelerde gölevez dikimden sonra sulama gerektirmeden kendiliğinden yetişmektedir. Asya'nın güney doğusundan Afrika kıtasına ve Pasifik adalarına kadar üretimi yayılmıştır. Gölevez; Asya, Afrika, Orta Amerika ve Pasifik adalarında yaşayan 400-500 milyon insanın temel gıda kaynağıdır.

Türkiye'de ise Akdeniz bölgesinin İçel ilinin Anamur ve Bozyazı ilçeleri ile Antalya ilinin Alanya ve Gazipaşa ilçelerinin sahil kesimlerinde patatesten daha çok yetiştirilmektedir. Sıcaklığın sıfır derecenin altına düşmediği, rakımın düşük olduğu ova kesiminde ve sulama olanakları uygun arazilerde yetiştirilmektedir. Gölevez yumrusundan patates gibi suda haşlanarak sebze yemekleri veya yağda kızartma şeklinde yemekler yapılmaktadır. Gölevez'in işleme şekli ve yöntemi bilinmediğinden sadece üretildiği yerlerde tüketilmektedir. Yumrudan suda pişme esnasında bamyadaki gibi musilaj madde salgılanmaktadır. Bunu önlemek için pişirme esnasında limon sıkılması gerekir. Bu durumu bilmeyen birisinin pişirdiği gölevez yemeği, yiyenlere nahoş bir tat verir. Ayrıca gölevez yumrusunun kabuğu soyulduktan sonra bıçağı takıp kırarak kopartmak (çentmek) gerekir, bu yemeğin suyunun lezzetli olmasını sağlar.

Tropik ve subtropik ülkelerde gölevez yumrusu; konserve, un, cips, şehriye ve dondurulmuş gıda olarak değerlendirilmektedir. Gölevez yumrusundan; mantı, gıdalara katkı için inze toz, nişasta, zamk, kabuklarından yem ve yapraklarından da sarma yapılmaktadır. Yumru ve yumrucuklar saçak kökler çıkarır, yumru iç rengi çeşitlere bağlı olarak sarı, grimsi mor, parlak sarı, mor benekli ve beyaz olabilir. Gölevez yumrusu sert ve sıkı bir tekstüre sahiptir. Pişmemiş gölevezin yumru, yumrucuk, sap ve yaprakları kalsiyum oksalat kristalleri içerdiğinden buruk tattadır, çiğ halde yenilmez. Pişirerek bu kristalleri eritmek gerekir. Türkiye'de yetiştirilen yumruların dışı kahverengi içi ise beyazdır. Yaprakları ve sapları buharla pişirilerek kaynatılıp turşusu yapılan gölevez bitkisinin değerlendirilmeyen bir kısmı bulunmamaktadır.

İngiltere'de yapılan bir çalışmada 55+2 oC de vakumla kurutulmuş antiquorum çeşidinin yumru bileşiminde kuru madde % 24.50, ham protein % 6.75, Nişasta % 62.44, toplam şeker 5 3.02, ham selüloz % 2.06, ham yağ %0.25, nişasta %49.12, kül % 8.76, kalsiyum 3105 ppm, mağnezyum 2532 ppm ve potasyom 34579 ppm olarakbelirlenmiştir.
Bir adet gölevez yumrusunun ağırlığı 2 kg'a kadara ulaşmaktadır. Nisan ayında dikim yapılıp, 7-8 ay sonra aralık ayında hasat edilmeye başlanıp hasadı kış boyunca devametmektedir.
Gölevez gübreleme denemesi şartlarında yetiştirildiğinde 7000 kg/da'ın üzerinde yumru elde edilmiştir. Patatesin 2,500 kg/da yumru ürün verdiği dikkate alınırsa gölevez yetiştirciliği oldukça karlıdır. Gölevez yetiştiriciliği ile birim alandan yüksek kalori ve protein üretimi sağlanmaktadır. Türkiye'de taban suyu yüksek sulak diye tabir edilen arazilerin alanı 483.210 dekar ve ırmak yatakları 23.250 dekardır. Türkiye'de bu tür arazilerde kültür bitkisi yetiştirilmektedir. Gölevezin özellikle sevdiği bu sulak alanlar değerlendirilebilir. Gölevez bitkisi Türkiye'de yerel tüketimin yanı sıra Kıbrıs ve İngiltere'ye ihraç edilmektedir.

Dünya üzerinde 43 devlette yaygın olarak üretilen gölevezin Dünya üretimi 5.695.000 ton olup Türkiye üretimi ise 1000 tondur. Üretimin % 60'ı Afrika'da, % 32'si Asya'da ve % 8'i ise Pasifik adalarındadır. Bu ülkelerde özel kabuk soyma, kurutma, öğütme, dilimleme, parçalama, presleme ve yıkama makineleri mevcuttur.

Araştırmacı Henderson ve Arkadaşları, Smith ve Arkadaşları, 1982 ve 1985 yıllarında yaptığı araştırmalarda kalınbağırsak kanserinin Güney Pasifik'in Polinezya nüfusunda Avrupa nüfusundan daha az olduğunu tespit etmişlerdir. Bu durumun beslenme farklılığından kaynaklandığına, lifli gıdaların kalınbağırsak kanserine karşı koruyucu olduğuna ve gıda liflerinin kalınbağırsak kanserine karşı koruyuculuğunun farklı olduğuna inanılmaktadır. Avrupa gıda bitkileri çoğunlukla dikotiledon olmasına karşılık Güney Pasifik gıda bitkilerinin çoğunluğu monokotiledon olup gölevez de monokotiledon olduğunu belirlediler. Lahana, patates ve gölevez liflerinin kanserojenik madde oldukça yüksek bulunmuştur. Tüpteki gölevez yumrusu lifinin konsantrasyonu arttırıldıkça adsorbe olan kanserojen madde miktarı artmıştır. Güney Pasifik'in monokotiledon bitkileriyle Avrupa'nın dikotiledon bitkilerinin besin liflerinin kimyasal bileşiminin ve kanserojen maddeleri adsorpsiyon özelliklerinin farklı olduğu tespitedilmiştir.

Netice olarak Güney Pasifik'in Polinezya nüfusunda kalınbağırsak kanseri oranının düşük olmasında gölevezin temel gıda olarak yaygınlığının etkili olduğu sonucuna varılmıştır.100 g. Taze gölevez yumrusu 500-600 kj. Civarında enerji vermektedir. Önemli bir enerji kaynağı olan ve kalınbağırsak kanseri hastalığına karşı koruyucu olmasından dolayı gölevezin üretim ve tüketiminin yaygınlaşması insan saplığı ve Türkiye ekonomisi açısından büyük önem arz etmektedir.

Kaynaklar:
Agbor-Egbe, t., Rickard,J.E. 1990. Evaluation of the chemical composition of fresh and stored edible aroids. J.Sci. FoodAgric.53:487-495.
Anonymous.1986.FAO Production Yearbook 1985. Food and Agriculture Organization,Rome.
Anonymous.1991. Annual Report 1990-1991. Central Tuber Crops Research Institute,Trivananthapuram,Kerala,İndia.
Axtel, B., Adams, L. 1993 Root Crop Processing Intermediate Tec. Publ. London.
Averre, C.W,1967 Malanga Culture in Dade County: Problems and Progress Univ. Flor. Sub-Tropical Expt. Sta., Homestead Mimeograph SUB 67-3.

merhaba mevlüt bey
bende kıbrısta 5 yıl kaldım ve kolokası (gölevez)yemek olarak çok sevdim ayrıca eşimde kıbrıslı , kıbrıstan imkan oldukça getirtmeye çalışıyoruz
size sormak istediğim kolokasın (gölevez)sadece çiçek olarak yetişen cinsi varmı yani kökünde yumrusu olmayan ve yenmeyen cinsi varmıdır ?
bu soruyu şunun için sordum marmariste oturuyorum ve komşumun bahçesinde var 5 yaşında olmasına ramen hiç büyümüyor ve yanlarından yavruda yapmıyor kendisine bitkinin kökündeki yumrusunun yendiğini söylediğimde kesinlikle çiçek olduğunu ve yenmeyeceğini iddia ediyor (çiçeği komşumun yavrusuymuş ve yavrusunu yiyemezmiş ):)
selamlar saygılar
ahmet esmek

agozce
04-03-2009, 22:38
Evet var Ahmet bey. Deve tabanı.

Ali H. ALI
06-03-2009, 14:12
Kuzeylibey, komsunuzun cicek olarak yetistirdigi de bir kolakas cesidi. Kibrista da yetistiriliyor ve kolokas cicegi deniyor ve onun yumrularini diger kolakas (Colocasia esculenta) gibi yemiyorlar sus bitkisi olarak yetistiriyorlar.

Bulursam kolokas ciceginin fotografini buraya ekliyecegim.

Asagidaki linkte cesitli kolokas resimlerini gorebilirsiniz.

http://images.google.com.au/images?sourceid=navclient&rlz=1T4ADBR_enAU272AU273&q=COLOCASIA&um=1&ie=UTF-8&ei=eRmxSeG5EoT06QO0w6ztAg&sa=X&oi=image_result_group&resnum=4&ct=title

oppss!
06-09-2009, 14:53
Demek Robinson Cruise'daki taro buymuş:)

mamoru
09-06-2010, 15:59
yukarıdaki bitki tam olarak nerde yetişi yo daha çok bilgi verebilecek olan varmı

nariçi
09-06-2010, 16:27
Mersin - Antalya yolunda seyehat ederken görülebilir. Ben görürdüm adını düşünürdüm. Geçen gün bir arkadaşımız muz fidesiyle birlikte bir de bu bitki fidesinden göntermiş, sağolsun. Kışı nasıl atlatır onu bilemem!

alperfect
26-10-2010, 11:52
bir Anamurlu olarak bilgi verebilirim :)

patates kereviz benzeri kökleri yenir nişastalı bir köktür yemeği tıpkı patates yemeği gibi yapılır ama biraz sulanır bu yüzden limon suyu konarak pişirilir. Köklerinin daha küçük olanları haşlanıp sumak+tuz ikilisiyle güzel bir çerezdir kış akşamlarının patlak dediğimiz patlamış mısır , kavrulmuş fıstık gibi aileyi bir sofraya toplayan öğelerindendir.

çocukken yapraklarını kafamıza şemsiye yapardık bir de okulda saçları kazıtılan çocuklara gölevez kafa derdik.

bu arada özellikle kış mevsiminde yetişir sulak yerlerde kanal boylarında yol kenarlarında (memleketimde yol kenarlarından genellikle yağmur suyu v.s. kaynaklı derecikler aktığı için)
çok çıkar yavru kök yumrularından üretilir ama özellikle geniş alanlarda tarımı yapılmıyor ne yazık

dünyam1
24-08-2011, 23:48
ilk kez kökün yenebileceğini ögrendim

dünyam1
13-02-2012, 23:58
arkadaşlar adanadaki carrefour da sebze reyonunda kulakas adıyla yazılan kökleri satışa sunulmuş ben 2 kök aldım sıf tadına bakmak için , kilosu 2.99 tl ,tadını merak edenler kaçırmayınız:)

agozce
14-02-2012, 00:56
Mevsimi geçti ama...hala satılıyor mu?

Sevgili dünyam1, Pişirirken limon suyu eklemeyi unutmayın...Birde kırarak doğrarsanız daha lezeetli olur.

dünyam1
12-03-2012, 19:59
Sevgili agozce geçen ay aldığım kulakasları dediğiniz gibi yaptım kuşbaşı etli pişirdim tadı güzeldi.
Yine geçen gün 4 kök aldım bu sefer toprakla buluşturdum inşallah yetiştirmeyi başarırım.:D
.

Belladonna
30-03-2012, 14:04
Colocasia esculenta 'Black Magic' adlı bir kolakas çeşidi ile karşılaştım internette ve çok hoşuma gitti. Gölge bahçelerinde yaprak güzelleri ile birlikte çok güzel olabilir. İkinci fotografta C harfi ile işaretlenen bitki kolakas.

dünyam1
24-04-2012, 14:36
Sevgili agozce geçen ay aldığım kulakasları dediğiniz gibi yaptım kuşbaşı etli pişirdim tadı güzeldi.
Yine geçen gün 4 kök aldım bu sefer toprakla buluşturdum inşallah yetiştirmeyi başarırım.:D
.http://i.imgur.com/Cu3DG.jpg
http://i.imgur.com/aTCTr.jpg bugünden itibaren kolakas filiz vermiş, dibine köküne bakayım dedim ,beyaz kökler vermiş,:p ilk kez yetiştirdiğimden sevincik oldum:D

dünyam1
03-05-2012, 15:18
http://i.imgur.com/Wut8B.jpg kolakasın ilk yaprağı:) 2ci yaprağı çıktığın da güzel olacak..

dünyam1
06-08-2012, 16:46
http://i.imgur.com/hM4oI.jpg kolokaslarım büyüdü çoğaldı

dünyam1
06-08-2012, 16:49
http://i.imgur.com/UCM8X.jpg bugünkü hali kökleri merak ediyorum ne zaman hasat etmem gerek ?

madtek_74
20-09-2012, 23:56
ben bu siteye daha yarım saat önce üye oldum. mersin bozyazıdanım. bu sitede colokas dediğniz bitkiye bozyazı ve anamurda gölevez derler. internet üzerinde gölevez araştırması yapıyordum ki ağaçlar net karşıma çıktı. bende hemen üye oldum.

madtek_74
20-09-2012, 23:58
bu ara hemen söyleyeyim bu yıl bende gölevez yetiştiriyorum. 1 dönümden fazla. maşallah boyuma çıktılar.

yetiştirmesi kolaydır. bol bol su ister. birde ilk ekildiğinde tarlada biten yabani otları yolmak gerekiyor

ilk başlarda bizim burada ki adıyla üç 15 dediğimiz 15-15-15 kimyevi gübre verilirse faydalıdır. **** 33 nitrat da olabilir

damk'ı alışanlar için gayet lezzetli bir yemeği vardır. şahsen ben çok severim. internet araştırmam da öğrendim ki şeker oranı neredeyse sıfır'a yakın olduğundan şeker hastalarına herhangi bir zararı olmuyormuş. malum şeker hastaları patates yiyemiyorlar

1 dönümden şu an 1 dönümden fazla ekilmiş gölevezim var. ilgilenen ve merak eden arkadaşlara duyrulur. hatta bugün ikindi yeni suladım. :))

dünyam1
21-09-2012, 21:51
sayın madtek sizin göleve,z yukardaki eklediğimin aynısımı?

Jakin
15-06-2015, 15:24
Çocuklarım yemeğine bayılırlar.. Sn. Ali H. ALI'nin tarifine ek olarak nohutlu pişiririz. Bir de doğrarken keserek değil, bıçağı batırıp kopartarak, küçük yapraklar halinde doğrarız. Böylelikle kendine özgü kokusu daha çok ortaya çıkar. Tıpkı kereviz doğrarken olduğu gibi.

Jezebel
10-11-2015, 21:27
Colocasia esculenta 'Black Magic' edinmiştim.
2 ay oluyor.
Saksı aranjmanının içinde, tradescantia "boğmuş" tabiri caizse.
Nasıl çoğalır bilmiyorum, ayırıp ona da yaşama şansı vereceğim.

blop
09-10-2016, 18:46
Bu bitkinin yumrusu,tohumu veya fidanini temin edebileceğim bir yer bilen var mi?

maskot87
10-10-2016, 12:07
valla ustam sebze olması çok güzel, marketlerde var mı acaba

Jezebel
28-05-2019, 13:54
valla ustam sebze olması çok güzel, marketlerde var mı acaba


Evet var ;)
Ben gördüm, aldım ama yemeğe kıyamadım.




694124




3 tanecik aldım ve ektim, bekliyorum.

Jezebel
08-09-2019, 13:01
En gelişmişi bu



698413



Yavru yaptı mı bilmem

Jezebel
26-05-2020, 15:55
Bu bitki hakkında istilacı diyorlar, USDA Zone 8a - 11 arası yaşarmış.
Kurtulması zormuş.
Tarlaya ektim, söker yeriz, tekrar ekmeye gerek yok demek , işgalciyse kendisi yürür.

zoi moi
26-09-2020, 16:59
Merhaba,
Bu bitkiyi bir fidanlıkta görüp aldım. Boyu yaklaşık 1 metre, fotoğraflarını ekledim. Sanırım süs bitkisi cinsi değil bendeki. Aşağıdaki soruları yanıtlayacak birileri varsa çok mutlu olurum.

1. Sezonluk bir bitkiyse şimdi ben bunu söküp kökünden çoğaltmak zorunda mıyım, böylece kendi haline bırakırsam seneye yine çıkar mı?

2. Güçlenip kendine gelmesi için şu an saksı ve toprağını değiştirmeli miyim?

3. Saksının dibinden çıkan kalın uzantılar kök mü, yoksa onlar da bir filiz mi? Onlara ne yapmak gerekir, ayırmalı mıyım saksıdan yoksa üstünü toprakla mı kaplamalıyım?

Teşekkürler şimdiden.

Muda
26-09-2020, 20:03
Merhaba,
Bu bitkiyi bir fidanlıkta görüp aldım. Boyu yaklaşık 1 metre, fotoğraflarını ekledim. Sanırım süs bitkisi cinsi değil bendeki. Aşağıdaki soruları yanıtlayacak birileri varsa çok mutlu olurum.

1. Sezonluk bir bitkiyse şimdi ben bunu söküp kökünden çoğaltmak zorunda mıyım, böylece kendi haline bırakırsam seneye yine çıkar mı?

2. Güçlenip kendine gelmesi için şu an saksı ve toprağını değiştirmeli miyim?

3. Saksının dibinden çıkan kalın uzantılar kök mü, yoksa onlar da bir filiz mi? Onlara ne yapmak gerekir, ayırmalı mıyım saksıdan yoksa üstünü toprakla mı kaplamalıyım?

Teşekkürler şimdiden.

Sn. zoi moi;

Bitkinizin ismini yanlış yerde sormuş bulunuyorsunuz. Aşağıdaki başlık altında sormanız gerekiyordu.

http://www.agaclar.net/forum/bu-bitkinin-adi-nedir/17088-6.htm

Bitkiniz başlıktaki bitkiye benziyor. Bana göre aşağıdaki bitki olabilir.
Alocasia macrorrhizos (ARACEAE)
Dik Fil Kulağı, Filin Kulağı, Dev Taro, Vahşi Taro,Buda’nın eli, fil kulağı, hibrit filkulağı

Bitkinizin dibindeki kalın uzantılar yeni bir bitki meydana getirmek üzere olan kök sürgünleri. Daha büyük bir saksıya toprağını dökmeden geçirirseniz her bir sürgünden yeni bitkileriniz olacak.

zoi moi
27-09-2020, 15:22
Sn. zoi moi;

Bitkinizin ismini yanlış yerde sormuş bulunuyorsunuz. Aşağıdaki başlık altında sormanız gerekiyordu.

http://www.agaclar.net/forum/bu-bitkinin-adi-nedir/17088-6.htm

Bitkiniz başlıktaki bitkiye benziyor. Bana göre aşağıdaki bitki olabilir.
Alocasia macrorrhizos (ARACEAE)
Dik Fil Kulağı, Filin Kulağı, Dev Taro, Vahşi Taro,Buda’nın eli, fil kulağı, hibrit filkulağı

Bitkinizin dibindeki kalın uzantılar yeni bir bitki meydana getirmek üzere olan kök sürgünleri. Daha büyük bir saksıya toprağını dökmeden geçirirseniz her bir sürgünden yeni bitkileriniz olacak.

Bilgilendirme için teşekkür ederim. Bitkinin adını değil bakımını merak etmiştim. Konu başlığındaki bitkiyle aynı. Açıklamalarınız yardımcı oldu, teşekkürler tekrar.