PDA

View Full Version : Bitkilere Çiçek Açtırma Yöntemleri




Lonicera
23-03-2009, 17:18
Bazı bitkiler stres, çevre şartları, aşırı hızlı büyüme, çeşit özelliği gibi nedenlerle çiçek açmayabilir bu durumu ortadan kaldırmak için bazı işlemler yapılıyor.

Bitkinin gövdesine balta ile gövdeye dik olacak şekilde yaralar açmak bitkiyi çiçek açmaya yöneltir.

Bu yöntem gerçekte kullanılıyor mu?

Bitkinin gövdesi boyunca 1 cm genişliğinde bilezik alma işlemi ile bitkiyi ertesi yıl çiçek açmaya zorlayabilirsiniz. Bu yöntem bildiğim kadarıyla, meyve iriliğini sağlamak için kullanılıyor. Özellikle bağcılıkta.

(Keşke geçen sene ekmiş olduğum plumeria' lardan bir iki tanesinde bu yöntemlerden bir kaçını deneseymişim:(.)

Daha başka değişik yöntemler var mı acaba?

Benim aklıma şimdilik bir iki tane geliyor, bunlardan biri bitkiye göre küçük saksı kullanmak. Diğeri ise Giberellin gibi hormonal uygulamalar.




Kiraz
23-03-2009, 19:23
Ek olarak: Bitkileri, ihtiyacı olan ışığı alabileceği ortamlarda yetiştirmemiz gerekiyor. Güneş isteyen bitkiyi gölgede yetiştirisek genelde çiçek açmaz ya da çok az açar.

ormancık
01-04-2009, 11:49
Arkadaşlar geçen yıl bir tane "Yılbaşı çiçeği" aldım. Çok güzel çiçekleri vardı. Şu an bayram değil seyran değil sadece "1 Nisan" ama inanın o da değil çiçek açmak üzereler.:cool:

Gerçekten şaşırdım.

Adalet Yağcı
01-04-2009, 18:11
Tarif edilen bilgileri fotoğraflayabilseydiniz keşke, örneğin; Bitki çevresinden 1cm. bilezik almak.

eylems
02-04-2009, 05:56
Çocukluğumdan hatırladığım bir ek te benden. Yıllarca meyve vermeyen şeftalinin gövdesine çivi çakmışlardı. O yıl şeftali meyve vermişti bunu yaşayıp görmüştüm.

hizals
02-04-2009, 06:41
Bitkiye çiçek açtırılması meyve vermesini garanti etmez. Çiçeklenme sırasında ve çiçek dökümünden sonra meyve tutumu için gereken uygulamalar ve önlemleri almakta fayda var.

Adalet Yağcı
02-04-2009, 08:16
Bitkiye çiçek açtırılması meyve vermesini garanti etmez. Çiçeklenme sırasında ve çiçek dökümünden sonra meyve tutumu için gereken uygulamalar ve önlemleri almakta fayda var.


Bu önlemler kimyasal değildir umarım, açıklarmısınız, neler yapılabilir?

hizals
02-04-2009, 13:48
Sayın Adalet Yağcı ,
Öncelikle meyve tutumunu etkileyen başlıca etmen tozlayıcı çeşitlerin varlığıdır. Kendine verimli türler dışında tozlayıcı ihtiyacı olan çeşitler varsa bunları tozlayan çeşitlerin yetiştirilmesi en basit önlemdir. Bu işin kültürel kısmına girer diyebiliriz.

Plantasyonunuzu rüzgar yönü ve güneş yönüne göre yapmanız bir başka önlem sayılabilir. Güneş almayan yerlere dikilen bitkiler güneşi görebilme arzusu ile boya gidecek ve ne yazık ki meyve tutumunda sıkıntı olacaktır.

Çiçeklenme dönemi sonrasında hastalık ve zararlılarla mücadelede ise ilk başvuracağınız yöntemler mekanik mücadeledir.

Bunlar yetiştirdiğiniz türe ve risk bulunan zararlıya göre sarı tuzak , mavi leğen vb. önlemler olabilir.

Doğa herşeyi bir mantığa göre yapıyor. Ne ilginçtir ki meyve sinekleri ben düşme döneminde zarar yaratıyor ve sarı tuzaklar konulduğunda sarı renk onları cezbettiği için (üzerine uygulanan bir koku da var) meyveler yerine sarı tuzaklara yapışıyorlar. Bunun size en büyük faydası meyvenizi tehdit edecek zararlı populasyonu var mı yok mu kısmını tespit etmektir. Eğer populasyon az ise sırf tedbir olsun diye ilaç atmaya bile gerek yoktur.

Ancak meyveye zarar verecek düzeyde bir populasyon mevcut ise meyveniz olgunlaşmadan uygulanacak kimyasallar yolu ile hem hasat öncesi dönemi hem de kalıntı riskini ortadan kaldırmış olup kaliteli ve sağlıklı meyvelere sahip olacaksınız.
Zararın ve zararlının doğru zamanda tespiti en önemli faktördür. Ve kimyasallar başvurmanız gereken en son yol olmalıdır.

Adalet Yağcı
02-04-2009, 15:07
Sayın Hizals, aydınlatıcı açıklamanız için çok teşekkür ederim.

Bu güne kadar ağaçlarımda ve meyvelerinde kurtlanma görmedim, ama önerilerinizi dikkate alıp, 'sarı tuzak, mavi leğen' uygulamasını denemek isterim.

Anladığım kadar sarı tuzak bitkiye asılan yapıştırıcı özelliği olan bir malzeme, mavi leğen uygulaması nasıl oluyor, toprak seviyesine mavi leğen konuluyor gibi anladım, ilk defa duyuyorum.
Ben bahçemde kesinlikle kimyasal kullanmıyorum, yaprak bitlerine karşı NeemAzal uyguluyorum, yanmış çiftlik gübresi ve B5A kullanıyorum.

Fakat, karıncalardan çok çekiyorum, her bitkimin yanında yuvaları var, sıcaklar bastığında bahçemi istila ediyorlar.

hizals
02-04-2009, 15:56
Sayın Yağcı ,
Thrips ve Bakla Zınnı dediğimiz zararlılar için mavi leğen yolu ile mekanik mücadele yapmak mümkündür. Bu zararlılar özellikle çiçeklenme döneminde meyve ağaçlarında kaliteyi çok önemli şekilde etkileyen zararlara sebep olmaktadır.
Çiçeklenme döneminde 1 dekar araziye 10 mavi leğen olacak şekilde , leğenlerin içini yarısına kadar su ile doldurup ağaçların dibine yerleştirin. Mavi renk zınnı zararlısını cezbeden renktir. Bu zararlı mavi leğenlere düşecek ve suda boğularak ölecektir. Böylelikle hem bu zararlının olup olmadığını tespit , hem de bu zararlı ile ilaç kullanmadan mücadele etmeyi halletmiş olursunuz. Thrips zararlısı çiçeklerde de çok etkilidir. Zınnı zararlısı arıya benzer o yüzden arıları öldürdüm diye korkmayın :D
Karıncaya gelince evde limon sıkarak mekanik mücadelesini yapsak da bahçede ilaçsız malesef benim bildiğim bir mücadelesi yoktur. Ancak gözle görülen bir istila var ise örneğin çiçek gövdesinde ya da yapraklarında limon sıkarak bir deneme yapabilirsiniz. Ancak bu bitki yüzeyini ne kadar etkiler o da ayrı bir tartışma konusu.

Adalet Yağcı
02-04-2009, 17:46
Sayın Hizals, hemen mavi leğen edineceğim, benim bahçeme bir tane yeterli olur sanırım.

tolgahann
02-04-2009, 21:56
Bu yöntemlere sevgili Adalet Yağcı'nın bitkilerle konuşarak daha doğrusu zavallıyı tehdit ederek çiçek açtırma yöntemini de eklemeliyiz bence.:):)

kgursan
02-04-2009, 22:44
Bitkilerde çiçek açma ve/veya açtırma, tamamen Bitkinin fizyolojisi ile ilgilidir. Bitkilerde fizyolojik faaliyetler; Işık (ışık şiddeti ve gün uzunluğu), Su ve beslenme, sıcaklık gibi etmenlere bağlıdır.

Yukarıda bahsedilen "Bilezik alma " meyve kalitesini artırmak için yapılan bir uygulamadır. Nasıl işler: Bilezik alınan dalın yaprakları besin yapar yapılan besinler soymuk boruları ile köklere taşınırken daldaki bilezik soymuk iletim borularını kestiği için besinler bileziğin önünde birikir, ertesi yıl o daldaki meyveler biriken bu besinleri kullanarak daha kaliteli olur.

Bitkilerde çiçek açtırmada ise ışık ve sıcaklık önemli rol oynar. Örneğin yaz ayları serin geçen yıllarda ve yerlerde Erguvanlar (ertesi yıl) çiçek açmazlar. Meyve ağaçlarında çiçek tomurcukları genelde yaz aylarında oluşur. Çiçek tomurcuğu oluşurken kuraklık vs. stresler tomurcuk oluşumunu olumsuz etkiler.

Diğer taraftan., "Gün uzunluğu" çiçek oluşumunda bazı bitkiler için önemlidir. Kısa gün bitkileri ancak ve sadece kısa günlerde çiçek açar.Örneğin, Kasımpatı. Adı üstünde kasım ayında günler kısa olduğu için açar. Kasımpatını yaz aylarında açtırmak için günleri kısaltmanız gerekir. Ticari olarak bu yaz aylarında akşam 18 den sabah 08 e kadar üzerine siyah örtü örtülerek sağlanır. Tersine olarak ıspanak, ve kıvırcık uzun günlerde çiçek açar. Yani Nisan ayından sonra tohuma kalkar. Bitkilerde bu olayı kontrol eden "Fitotron" denilen bir hormondur.

Bu örneklerin dışında pekçok bitkide ışık ve sıcaklık çiçek açmayı etkiler. Hemen belirteyim, Lisianthuslar fideleri aşırı sıcakta yetiştirilirlerse rozetleşme yapar ve çiçek sapı yapmaz!! Lisianthus fidelerinin gelişme sıcaklığı 15-18 oC olmalıdır.

Passion
02-04-2009, 23:21
Yukarıda bahsedilen "Bilezik alma " meyve kalitesini artırmak için yapılan bir uygulamadır. Nasıl işler: Bilezik alınan dalın yaprakları besin yapar yapılan besinler soymuk boruları ile köklere taşınırken daldaki bilezik soymuk iletim borularını kestiği için besinler bileziğin önünde birikir, ertesi yıl o daldaki meyveler biriken bu besinleri kullanarak daha kaliteli olur.


Sn. Kgursan,
Bu bilezik alma işlemi hem gövdeye hem dallara mı yapılıyor? Gövdenin/dalın tam olarak neresinden yapmak gerekir? Bütün meyve ağaçlarında uygulanabilir mi? Bu konuda daha fazla bilgi verebilirseniz sevinirim. teşekkürler..

kgursan
03-04-2009, 22:14
Sn passion., Normal olarak 1-2 dala uygulanması doğru olur. yoksa tüm dallara ve/veya gövdeye uygulanırsa yapraklardaki besinler köklere gidemeyeceği için kök sistemi zayıflar ve ölebilir.Çok da yaygın bir yöntem olduğunu düşünmüyorum. çünki ağacın kök-dallar arasındaki dengeyi bozuyorsunuz, bir anlamda ağacı zayıflatıyorsunuz.

Adalet Yağcı
03-04-2009, 23:21
Bu yöntemlere sevgili Adalet Yağcı'nın bitkilerle konuşarak daha doğrusu zavallıyı tehdit ederek çiçek açtırma yöntemini de eklemeliyiz bence.:):)

Sevgili Tolgahann, inanın ben ceviz ve narda bu yöntemi deneyerek başarıya ulaştım :D
Şimdi sıra Pulmerialarda, kim bekeleyecek üç koca yıl, elime bir bahçe makası alıp, malum kelimeleri fısıldayacağım kulağına :o

Goncagül
04-04-2009, 19:03
Sevgili Tolgahann, inanın ben ceviz ve narda bu yöntemi deneyerek başarıya ulaştım :D
Şimdi sıra Pulmerialarda, kim bekeleyecek üç koca yıl, elime bir bahçe makası alıp, malum kelimeleri fısıldayacağım kulağına :o

Adalet abla sizin yaptığınız yöntemi geçen yıl bende denedim. 8 yıldır meyve vermeyen, çiçek açmayan satın aldığım 2 aşılı elma fidanıma elime bir bağ makası alıp çevrelerinde dolanarak ya önümüzdeki yıl meyveniz olur **** sizi keser tekrar aşılatırım dedim. İşe yaramış olacak ki bu yıl çiçeği var.

Adalet Yağcı
04-04-2009, 19:30
Sayın Safranbolu78, bence işe yarıyor, çok ilkel de olsa bitkilerin de bir iletişim sistemleri var.

hizals
04-04-2009, 21:41
Aynı şey tohumken oluyor mu? Çimlenin yoksa bir daha dikmem :D

günebakan
04-04-2009, 23:10
Aynı şey tohum içinde oluyor birazcık farkla çimlenin yoksa hepinizi atarım gibi ben Adalet hanıma katılıyorum ******* işe yarıyor:p

hizals
05-04-2009, 00:34
Balkondaki domates ve biberleri sabah biraz haşlayayım o zaman :D

kaktüs
05-04-2009, 23:21
Kendimi elimde makas balta vs kesici aletlerle ağacı tehdit ederken hayal ettim bir an da... :)) Sanırım başka yollara başvurmalı. Komşulardan iyice deli damgası yemesek :)

şimal41
10-04-2009, 23:08
son mesajlarınıza katılıyorum. ölsün diye beklediğim menekşelerim inadına sürekli açtılar ve güzelleştiler. buda onlara evde kalma garantisi verdi..

arada çiçeklerimi böyle korkutuyorum :) tabii bu işlemi evde kimse yokken yapıyorum..

heva
15-04-2009, 21:54
ben de gardenyamın gırtlağına yapışacam
aç yoksa seni bulvarın ortasına atarım
nasıl işe yarar mı

kaktüs
15-04-2009, 22:21
Ben gardenyamı tehdit ettim ama bana mısın demedi. Milim milim büyümeye devam:D

Harun Parlak
16-04-2009, 00:01
Arkadaşlar yukarıda yazılanları. Henüz yeni okudum. Bitkiler veya ağaçlar' a çiçek açtırmak veya meyve verdirmek için bu yöntemlerin hepside geçersiz bana göre.
İnsan' dan yola çıkacak olursak. Sabah erken kalktınız. Pencereyi açıp gün ışığını ve güneşi içeri almayıp güzel birde kahvaltı yapmayıp aç karnına dışarı çıkıp işe gitdiğinizde nekadar verimli olabilirsinizki.
Birde öğle yemeğini iyi yemezseniz akşam yarı tok yatıp sabah aynı şeyleri tekrarlayıp durduğunuzda.
Ancak bitkisel hayat da gibi gidip gelirsiniz.
Ama sabah kalkıp perdelerinizi açıp güzel bir kahvaltı yapıp işe gitdiğinizde verim çok daha iyi olacağı kesindir.
Üzerine güzel birde öğle yemeği yiyeyip işe başladımı iş sizden kaçsın.
Gelelim bitkilere Bitkiler için Fosfor kahvaltı ve güneşe açılan pencere demektir.

Potasyumda etli bir öğlen ve akşam yemeği gibi. İnsanların havada bulunan %74 oranındaki azotu bitkiler ne yazıkki insanlargibi havadan alamıyorlar. Bunu ancak toprakdan kök sistemleri ile alırlar.

Toprak ta da malisef yeterince yok 0.25 gibi bir miktarda onu da ya suni olarak **** organik fosillerle takfiye yapabiliriz. Bunuda günlük sağladığımız zaman bitkilerde bizlere istediğimizi verecektir.
Birde bilahsa meyve ağaçlarında yapılan bir hata aşılama yaparken meyve gözli kalemler yerine kalem alınan ağcın üst tepe sürgünlerinden alınıyor buda meyve verimini uzatıyor.

Halbuki alt ve orta dallarda meyve gözlü kalemler alınsa aşılandığı yıl meyve alınabilir.
Örnek Fıstık çamı normal tohumdan büyütdüğünüzde 10-20 yaşında kozalak vermeye başlar. Ama iki yaşındaki bir.

Fıstık çamı fidaına 30 yaşındaki ağaçdan kozalak gözli kalem aşılayabilirseniz ilk yıl olmaz ise bile ikinci yıl mutlaka Çiçek ve meyve verecektir.

heva
16-04-2009, 18:11
benim gardenyanın keyfi kimsede yok
gübresiymis
limon tuzuymuş
güneş ışığıymış
kestene çürüğü toprağıymış
her şeyini tam yapıyorum
tembel işte
bakalım tehdit ettim onu inşallah açar

COYOTE
16-04-2009, 18:31
Derya Baykal'ın çıkardığı bir dergi vardı orada okumuştum kaktüslerin çiçek açması için ben denedim,bu sene daha önce hiç açmamış olan 4 yıllık kaktüsümde sanırım 30 tane falan tomurcuk var şu an.( kimbilir belki de tesadüf)Ayrıca 7 yıldır bende olan ve hiç açmamış Notocactus warasii de kocaman üç tane çiçek açtı geçen sene, bu sene yine açıyor.

Geleyim sadede saksının dibine önce çakıl, daha sonra cam parçaları daha sonra da kömür koyuluyor 3 kat yani en üste toprak ....
Ben toprağına da biraz kum,biraz perlit koyuyorum.Sonra da kaktüsü dikiyoruz. Hepsi bu.

onem
16-04-2009, 21:54
Agaçlar veya çiçeklerle konuşulabinirmi? Bu konu beni yıllarca düşündürdü. Bazı arkadaşlardan meyve vermeyen meyve ağacına seni bu sene keseceğim dediğiyılın akabinde ağacın çok meyve tuttuğunu söylemesi gibi lafları çok işittim.bu konuda beni bilgilendiren olursa çok sevineceğim.TEŞEKKÜRLER. Ecz.Önem

COYOTE
16-04-2009, 23:39
Sn onem konunun başlarında dediğinizden bahsediyor.:)

atakartal
13-05-2009, 15:08
Benimde bildiğime göre tam kesin bilmiyorum :(

Gün ışığında yaptığı fotosentez sonucu oluşan besini dışında akşamleyinde fotosentez yaptırarak daha fazla besin oluşabilir ve bunun dolayısıyla çiçekler daha iyi büyeyebilir.
Duyduğuma göre normal ışık kaynakları lambalar,spot ışıkları vs. vasıtasıyla fotosentez yaptırılabilinir.
Şahsen mantıklı geliyor bildiğiniz üzere fotosentez için ışık gerekmekte bunuda lambalarla sağlayarak fotosentez yaptırabiliriz fakat ne ben denedim nede başka birinin denediğini gördüm :(

begonvil 14
29-05-2009, 13:26
Arkadaşlar kaktüsleri korkutursak çiçek açar diye okumuştum. Ben benimkini biraz haşladım o hepten korkakmış. Korkudan büzüştü ve küçüldü:))
Bu korkudan sonra hayatta açmaz:))

Lonicera
04-06-2009, 16:27
Bitkiyi olması gerekenden daha küçük bir kapta bulundurmak çiçek ve meyve oluşumuna yönlendiriyor. Aynı bitkiyi daha büyük kaba aldığımızda sadece beden olarak büyüyor. Bu yüzden pek çok serada, küçücük tüpler içerisinde tek tük de olsa meyve veren bitkilere rastlıyoruz.

Şimdi elimde bulunan 4 melissa'yı küçük tüplere aldım. Bakalım durumunda bir değişim olacak mı?

Sergüzen
04-06-2009, 16:54
Nedeni, bitki önce kök gelişimini tamamlıyor, sonra da gövdeyi. Ufak saksıya diktiğinizde kök gelişimi kısa sürede tamamlandığı için gövde gelişimi başlıyor ve bunun sonucunda da çiçek veya meyve veriyor. Toprağa veya geniş bir saksıya diktiğinizde kök gelişimi uzun sürüyor.
Bir de sevgili Selahattin Hocanın Dal-döl-bal tavsiyesi. Yani zamanında azot-fosfor-potasyum ilavesi.

Neslihan Baş
04-06-2009, 17:10
arkadaşlar benim de menekşelerim yeni galiba ben biraz da sabırsızım.çiçek açmalarını bekliyorum saksılar küçük ama tam olarak kök gelişimini tamamladılar mı bilmiyorum.menekşeleri de açtırmak için yemek mi vereyim tehdit mi edeyim :)

anurt
25-06-2009, 17:02
merhaba arkadaşlar.
üç tane biber fidem vardı. epey bekledim. bir sürü yaprak açtılar ama bir türlü çiçeklenmediler. sonra yaprakların tamamı hastalandı. baktım bitki ölüyor, ben de aldım elime makası, "ya yaşarsın, ya ölü" diyip, özür dileye dileye hastalıklı yaprakları (ki tüm yapraklar oluyor) tek tek kırptım. 3 tek sap kaldılar. şimdi ise hepsinin tepesinde toplam 10-12 yaprak var ama hepsinin ortasında 7-8 tomurcuk var. gelip gidip bakıyorum ne zaman açacaklar diye:D. ya makası tehtid gibi algıladılar, ya da çok özür diledim, "bu bizi seviyor" diyip beni üzmediler, bilmiyorum.
her sene reyhan alırım, yapraklarını salataya doğramak için. geçen senekini "amanın canım benim, kocaman ol, seni yiyecem" diye sevdim, çiçek 1 ayda kurudu gitti :(. şimdikilere, onları yiyeceğime dair bir şey söylemiyorum, sadece seviyorum, arada da lazım olduğu kadar yapraklarını kırpıyorum, kocaman oldular. demekki, herşeyi bilmeleri gerekmiyormuş:D .
aynı tip saksı ve aynı toprağa ekili, aynı pencerenin dibinde 4 tane sedum tipi sukulentim vardı. iki tanesi böceklenince onların dibine kükürt attım. kükürtlü olanlar daha hızlı bir şekilde geliştiler ve çiçeklendiler. diğer ikisi ise güdük kaldı :p . deney gruplarına bakarak, anlamadığımbir biçimde, kükürtün bu gruba faydalı olabileceği sonucunu çıkarttım.
bu da annemin tavsiyesi: östrojen içerikli haplar (doğum kontrol hapları) 1 tanesi ezilip 2 lt. suya karıştırılıyor ve çiçek bununla azar azar sulanırsa, çiçeklenirmiş. güdük kalan 2 sukulentimden biri üzerinde deniyorum. henüz bir hareketlilik yok. işe yararsa, bilgilendiririm. ancak nilüferimin kovasının içine bir tableti ezip attım, canavar gibi yaprak veriyor, çiçekden haber yok daha :o.
kıssadan hisse :dilli:

Ali Kaçar
01-07-2009, 19:27
Evet bu tip yöntemler bitkileri erken meyveye geçmesini sağlıyor. Kuraklık, yaralanmalar, kök salımının durması vb. gibi durumlar bitkiyi strese sokabiliyor. Bu olay hormonların etkisiyle oluşan içgüdüsel bir tepki. Bitki bu şekilde yok olacağının farkına varıyor ve çoğalmak için erkenden çiçeklenmeye geçiyor. Bu şekilde erken ve fazla bir çiçeklenme olsa da meyvelerin ve çiçeklerin kalitesinde büyük bir kayıp söz konusu oluyor. Örneğin bakımsız bir çekirdeksiz üzüm veren asmanın çekirdekli üzüm verebilmesi gibi...

Lonicera
01-07-2009, 19:57
Yaklaşık 1 ay önce melissa çeliklerini küçük tüplere aktarmıştım. Bir karış boyları ile tümünde çiçeklenme az miktarda da olsa oluştu ve geçti. Tek sıkıntılı yönü besinlerin düzenli aralıklarla verilmesi gerektiği. Ve küçük hacimli kaplarda besin ve çeşme suyu ile sulama yapıldığında, oluşan tuz oranının bitkiyi olumsuz etkilemesi. Bunu da içinde yağmur suyunun bulunduğu bir kova içerisinde, küvet usulü denilen yöntemle arada bir sulamasını yaparak çözebiliyorum.

nevsune
01-07-2009, 22:33
Bitkiyi olması gerekenden daha küçük bir kapta bulundurmak çiçek ve meyve oluşumuna yönlendiriyor. Aynı bitkiyi daha büyük kaba aldığımızda sadece beden olarak büyüyor. Bu yüzden pek çok serada, küçücük tüpler içerisinde tek tük de olsa meyve veren bitkilere rastlıyoruz.


Bu fikre tamamen katılmaya başladım. Deneyimlerim sonucunda dediklerinizin doğru olduğunun göstergesi öyle çok ki.

Kışın bir limon ve bir kamkat aldım. Kamkatı büyük kovaya diktim. Evde başka büyük saksı olmadığından ve hava kötü diye çıkıp almaya da üşendiğimden limonu küçük saksıya aldım. Sonuç kamkatımı kaybettim, limon çılgın gibi çiçek ve meyve verdi, şimdi iki limon büyütüyor.

Ne zaman küçük bir fideyi büyük saksıya alsam bırakın çiçek meyve, bitkiyi kısa sürede kaybediyorum.

Ali Kaçar
02-07-2009, 20:04
Stres altındaki bitkiler fizyolojik olarak büyüme göstermez. Bir an önce çiçeğe geçip neslini devam ettirmeye çalışır. İyi koşullarda yetiştirilen bir bitki ise fizyolojik olarak gelişimini sürdürür çiçeklenmeye geç geçer. Geççtiği zaman ise fazla çiçek vermez. Örneğin bazen nergisler dikilirken altlarına kremit parçalar konur. Bu sayede bitki derine kök salamaz ve fazla çiçek verir. Ama şunu unutmamak lazım bu tip girişimler bitkiyi her zaman yıpratır.

kızıl_karanfil
05-10-2009, 18:05
Küçük saksılarınızdaki bitkileri elmayla birlikte kapalı bir kutuda 5 gun bekletirseniz bitkiyi çiçek açmaya zorlamış olacasınızdır.yaklaşık 3 haftada bitkinin çiçek açması gerekir.ben bunu ananasta denemiştim ve çiçek açmıştı.

Gardenias
20-11-2017, 21:09
Ananas türü bitkiler, elma veya karpitin sağladığı etilen gazı ile çiçek açıyorlar.

Muda
03-02-2023, 03:37
https://www.youtube.com/watch?v=_inrv4NbQlg