24-10-2009, 18:45 | #1 |
Ağaç Dostu
|
Cacık
Saygıdeğer Celal SUNGUR e-postama adı rakıyla özdeşleşmiş, muhabbeti doyumsuz sevgili Aydın BOYSAN'la yapılan bir söyleşiyi yollamış... Keyifle okudum. Artık öyle ağzıyla içenler azaldı ne yazık ki. Hele rakı sofrası muhabbetini adam gibi yapan da pek yok... Toplam 30 kelimeyle yapılıyor muhabbetler. Zaten eski meyhaneler de yok... Görevim gereği Türkiye'yi çok dolaştığım için her gittiğim yerde çok güzel meyhaneler keşfederdim. Emekliliğime doğru meyhanelerin Anadolu'dan elini ayağını çektiğini farkettim. Aydın BOYSAN'ın da dediği gibi bir iki yüzlülük sahtekarlık sarmış şehirlerimizi. Çünkü tüketilen alkollü içki oranlarında hiç bir yerde azalma yok, tam tersi artış var... Evet neyse; görevli olarak 2-4 ay arası bulunurdum buralarda. Sonuçta gurbettesindir. Hele akşam olmaya görmesin. Ortalık karanlık içinde kalmış, şehir elini ayağını çekmiştir. İşte o anlarda yalnızlığın eline ayağına dolanır, tuhaf bir can sıkıntıss basar içini. Bu durumda yapılacak en iyi şey bir meyhane bulup, iki duble rakı içtikten sonra otelin-misafirhanenin yolunu tutmaktır... İyi de şehire yabancısınız, güzel bir meyhane nasıl bulacaksınız? Bunun iki yolu vardı benim için. Birincisi eşraftan sormak, ikincisi şehri turlarken ne kadar meyhane varsa gözlemlemek... İnanmayacaksınız ama her meyhanenin dışarıya yansıyan bir kişiliği vardı. Şimdi ne o meyhaneler kaldı, ne kişilikleri... Aydın BOYSAN'ın da dediği gibi cacık yapan yok bir kere. Sadece içki verilen yerlerde değil, (bırakın diğer lokantaları) köftecilerde bile yok... O zaman onlara şu nutku çekerim: "Yunanlılar bizim yemeklerimize, tatlılarımıza sahip çıktıklarında kanımıza dokunuyor, ayaklanıyoruz. Cacığa da sahip çıkıyorlar. Onlar Cacığa cacika diyor.Gidin bakın Yunanistan'da cacık yapmayan meyhane, lokanta yoktur. Öyle lafla sahip çıkmayacaksın arkadaş. Yapacaksın... Sen yapmazsan senin cacığın buradan elini ayağını çeker, cacika olarak onlarda kalır... Sen de sade yoğurda kaşık sallarsın...." Bu nutku çektiğim İnegöl yolundaki bir köfteci beni haklı buldu, bundan sonra cacık yapacağına dair söz verdi. Aylar sonra uğradığımda tahmin ettiğiniz gibi gene cacık falan yoktu. Beni hatırladı, "Sizden başka cacık isteyen olmadı ki. Ben de artık yapmıyorum" dedi... Zaten iyi bir cacık nasıl yapılır pek bilen de yok... Evet, o söyleşide Aydın BOYSAN cacık tarifini vermiş ama ben size yine Aydın BOYSAN'ın Sabah Gazetesi yazarlarından Ahmet ÖRS'e vermiş olduğu tarifi vereyim: ".... Yoğurt bir tahta kaşıkla su katılmaksızın çevire çevire iyice karıştırılacak. Karıştırırken yüzde yedi oranında sızma zeytinyağı damla damla yoğurda katılacak. Öyle ki, yağ cacığın üstüne çıkmayıp, tümüyle yoğurda yedirilmiş olacak. Soyulmuş hıyarlar bir yanda dururken diş sarımsaklar bir havanda dövülüp ezilerek sübye kıvamına getirilecek. En önemli nokta, tuzlanan hıyarların asla yan tarafından doğranmaması. Bir elde tutulan hıyar sürekli döndürülürken, öteki eldeki keskin bıçak hıyarın uç tarafına eğimli biçimde girerek çentikler açacak. Öyle ki sürekli döndürülen hıyarda oluşan incecik, uzunca yongalar yoğurdun içine kendiliğinden düşecek. Ayrıca kırmızıbiber, az karabiber harmanlanıp cacığın üzerine serpilecek. Bu nefis karışım sofraya getirilmeden önce üç saat süreyle buzdolabında bekletilecek. Ben denedim, bayıldım...." Ha bu arada cacık ille de yazın yenir diye bir kural yok. kafam esince gece saat kaç olursa olsun üşenmeyip yaparım. Bir dilim taze ekmekle çok güzel gidiyor haberiniz olsun... (Dolabımda her zaman sırf cacık yapmak için özel olarak süzdürdüğüm bir kase yoğurt bulunur. Öneririm) |
24-10-2009, 21:23 | #2 |
Ağaç Dostu
|
Rakı içme özürlü birisi olsam da(çok denedim, sevemedim ama içenlere gıpta ederim) cacığa bayılırım. Ben cacığı meze kıvamında, katı severim. Yazdan ziyade kışın tüketirim. Yukarıdaki tarife tek itirazım; nerede dereotu? Hadi o yok diyelim, ya kuru kekik? O da olmadı kuru nane? Üçünden biri şart. |
03-12-2009, 17:56 | #4 |
Kaybettik, Allah rahmet eylesin
|
Bu cacağı bilen çok azdır Bizim geleneksel cacağımız bir yana ama bu da güzel oluyor denemenizi tavsiye ederim 2 salatalık rendelenir suyu sıkılır .Dereotu ,maydonoz ,nane yıkanır ince doğranır taze soğanlar yeşilleriyle birlikte ince doğranır . İkinci aşamada 1kilo yoğurt bir tülbentle süzülür mümkünse geceden süzmeye başlayınız . Elde ettiğiniz yoğurda 100 gram oda sıcaklığında tereyağ katılır 4-5 diş sarımsak rendelenir yoğurda ilave edilir .Yeşillikler de katılınca iyice karıştırılır. Bu cacağın özelliği ekmek üzerine sürülmesi kanepelerde kullanılması ,en son servis kasesine aldığımızda üzeri kırmızı biber ile süslenir Afiyet olsun Düzenleyen Hhatice : 03-12-2009 saat 17:57 Neden: imla hatası |
|
|