17-04-2005, 20:10 | #1 |
Ağaç Dostu
|
İstanbul toplantısı (Koşuyolu) 27 Nisan 2005
Bu zamana kadar ben de bireysel olarak bir şeyler yapmaya çalıştım. Bu daha çok siteye bilgi ekleme düzeyinde oldu. Eskiden "doğayı sever misin?" " hııı severim." dışında doğa ya da ağaçlar için pek bir şey yapmadım. Bu arada ufakta bir itirafım da var. Bu siteye ağaçlara olan merakımdan değil, arkadaşlar burada neler yapıyor merakıyla geldim. Sonra yapılan şeylere ufak ufak katkıda bulundukça bundan keyif aldım. Bunları yaparken de ağaçlara bir başka gözle bakmaya başladım. Onlar hakkındaki edindiğim ilginç bilgiler, onların varlığının yaşamımızdaki olmazsa olmazlardan olduğunu hatırlattı. Doğada ayakta kalabilmek adına verdikleri sessiz savaşa az da olsa katkıdan bulunabilmenin birine yardım edebilme ile eşdeğerde bir mutluluk olduğunu farkettim. Bu arada ağaçların 200-300-500 hatta 1000 yıl öncesine dayanan varlıkları ile 60-70 yıl yaşayan insanların dünya üzerindeki varlıklarını kıyaslanınca doğanın gerçek sahiplerinin bizden çok onların olduğunu düşündüm. Hatta bazı ağaçların görsel güzelliğini dakikalarca seyredip bunlar üzerine yanımdakilerle konuşup yorumlar yapmaya başladım. Arkadaş sohbetlerine de girdi yani ağaçlar. Sonuçta ağaçların hayatımdaki anlamı artık biraz daha fazla. İstanbul ekibi olarak yaptığımız ilk toplantıda genel olarak yapılması düşünülenleri konuşmuştuk. Fakat site henüz ortada olmadığı için hayali şeyler gibi gelmişti. Ama artık ortada üzerine konuşup, tartışabileceğimiz ve önerilerle geliştirebileceğimiz bir site var. Bu aşamada bize İstanbul'daki arkadaşlarla en kısa zamanda toplanmak düşer derim. |
27-04-2005, 13:56 | #2 |
Ağaç Dostu
|
Agaclar.net İstanbul toplantısının ilk ayağında Eskişehir’den Designum ve İstanbul’dan Aybala Büyükada’yı keşfe çıkarak doğa ile iç içe bir gün geçirdiler. Doğa ile alakalı bir toplantıyı doğada yapmak düşüncesi ile yapılan gezide, yağmur sonrası ıslak yeşillikler arasında gezinirken çekilen fotoğraflar ve yapılan pikniğin güzelliği ile bu düşüncenin doğruluğu kanıtlanmış oluyordu. |
27-04-2005, 13:58 | #3 |
Ağaç Dostu
|
Toplantının ikinci ayağı ise malikanede gerçekleştirildi. Buluşmada sitede yapılmak istenenler ve bu aşamada yaşanılan sorunlar konuşularak görüşler paylaşıldı. Tabii ki pasta eşliğinde. Bu görüşlerden bazıları şunlar; -Yapılması düşünülen ağaç anahtarı hakkında Türkçe kaynakların yetersizliği ve bir uzmanın görüşlerine ihtiyaç duyulmasından dolayı bu konuda yardımcı olabilecek kişilere ulaşılma yollarının bulunması. -İstanbul Orman Mühendisleri Odası ve üniversitelerle irtibata geçilerek işbirliği önerilmesi. -Öğretmenler ve öğrencilerin siteden haberdar edilerek katılımlarının sağlanması. -AtatürkArboretumu, erguvan harekatı başta olmak üzere gezilere katılarak ya da geziler düzenlenerek, katılan ağaç ve doğa ile ilgili kişilere site tanıtımı ve sitede yapılacaklar konusunda bilgi verilmesi. -Anıt ağaçlar konusunda belediyelerin yaptıkları çalışmaların öğrenilmesi. İlçe bazında anıt ağaçların tespiti için çalışmalar yapılıp fotoğraf gezileri düzenlenmesi. |
27-04-2005, 14:00 | #4 |
Ağaç Dostu
|
Toplantının son ayağında sitemizin sembolu olan sakız ağacı ziyaret edildi. Görüntü olarak ilkbaharı sonbahar gibi yaşıyor olmasına rağmen bulunduğu yer ve şekil itibari ile dikkat çekiyordu. Fotoğraf çekimleri sırasında etraftaki ağaç fotoğrafı çeken kişiler ile kurulan diyaloglar ile bu kişiler www.agaclar.net adresinden haberdar edildi. Bu sırada sembol ağacımızın bulunduğu Koşuyolu Öğretmen evindeki yetkililer ile görüşülerek, duyuru panosuna sitemiz hakkında bilgi veren bir afiş konulması hakkında görüşüldü. |
27-04-2005, 16:21 | #7 | |
Ağaç Dostu
|
Alıntı:
Katılımlarla genişlemiş İstanbul grubu üyelerinden bahsediyorum .. |
|
28-04-2005, 10:30 | #8 |
çocuk ağaç
|
2005'in ilk toplantısı
yazmak istediklerimi aybala yazmış zaten! ekleyebileceğim bir kaç şey var ki onlar da duygularım ve üzerinde durmak istediğim birkaç noktadır. öncelikle ağaçların misafirperver dostlarıyla olmak en büyük keyiflerden biriydi.. gelelim ağaçlara ağaçlar birer heykel gibi dururlar sizin geçtiğiniz yerlerde,ama heykelden tek ve en önemli farkları onların da bizler gibi birer canlı olmasıdır.ağaçlarla konuşalım, onların dilnden anlamaya çalışalım.. oturduğumuz yerde onlar için fazla birşey yapamayız..ağaçlara değil,ancak ağaçseverlere yaralı olabiliriz.. hadi kalkalım biraz da ağaçları mutlu edelim.. onlarla konuşalım... bizi bekliyorlar |
|
|