Merhaba;

Bu forumu arastirip bulmamin, ve su anda buraya yaziyor olmamin tek bir nedeni var:

İstanbul avrupa yakasında, Karaköy'deki vapur iskelesine yakın olan meydandaki (söz ettigim bu meydandan tramwaya ve tünele giden alt gecite iniliyor) 2 tane kocaman agac (yanlis hatirlamiyorsam cinar olabilir,cok buyuk agaclar oldugunu hatirliyorum)

birdenbire kesildi...
Ben ise oradan gecerken sok olmaktan baska hicbirsey yapamadım...

Tarih olarak bu 2 kocaman agac kesileli yaklasik 1 ay gecti sanirim...
Bu agacların kesilmesinin nedeni her ne olursa olsun,hicbir sey bu agaclarin kesilmesinde hakli bir bahane olamaz...

Bu agaclar icin hicbirsey yapamadim,ama en azindan onlarin sesi oldum burada...

Hicbirsey onlari geri getiremez...
Ama belki kesilmelerinin hesabını soracak insanlar olur umuduyla yazıyorum buraya...

Bakırköy İncirli Cd. Zümrütevler Sk. Nailbey Ap. önündeki 3 ağaç belediyeden habersiz apartman yönetimi tarafından budandı. Nasıl bir budama olduğu fotografta görülüyor. Amaç belli alt katlara gölge yapan ağacı kurutmak.

Bursa'da oturduğum ev birinci kattaydı. Yolun her iki tarafı ağaçlarla çevrili olduğu için öğleden sonra 15.00 sıralarında lamba yakmak zorunda kalırdım. Ev hep loş idi. Bu da insanın içine karamsarlık duyguları içinde olmasına sebep oluyor.

Şimdi bunları niye anlattığımı merak ediyorsunuzdur. Bu konu başlığıyla ne alakası vardır diye düşünüyorsunuz. Açıklayayım;

Penceremin birkaç metre ötesindeki ağaçlar evin ışığını tamamen kapatıyorlardı. Balkondan **** pencereden gökyüzünü bile göremiyordum ağaçlardan dolayı. Ancak hiçbir zaman ağaçların kesilmesi ya da böyle acımasızca budanmasını değil talep etmek, aklımdan bile geçirmedim.

İşin en iyi tarafı yazın herkes sıcaktan bunalıyorken benim ev öylesine serindi ki yazın kavurucu günlerinde bile ayağımda çorap, sırtımda yeleksiz dolaşamazdım. Hele dışardan içeri girdiğimde buzdolabına girmişim hissi harika olurdu.

O ağacın gölge yaptığı evlerde oturanlar da olumsuzlukları düşüneceklerine sahip oldukları nimetin keyfini çıkarmaya çalışsalardı o ağaçlar hala yemyeşil ve sağlıklı olurlardı.

Ben Bakırköy'deki o ağacın süreceğini ümit ediyorum.
Sert bir budama olmuş, keşke kenardaki yara olmasaydı.

Bir şey yapamamanın acısını iyi bilirim.


Ya buna ne dersiniz?

http://img262.imageshack.us/img262/7...klar016ty1.jpg

Bu ve arkasındaki çınar kaç yaşındadır?

Bilmiyor musunuz?
Zaten ne farkeder ki, artık yoklar.

Burası Tekirdağ'ın Barbaros Beldesine giden yol.
Yolu genişletmek için ağaçları kesmeye başladılar.
TEMA'ya başvurdum, belediyeler yetkili dediler.
Belediye Başkanı ANAP'tan seçilmişti.
Genel merkeze yazıp ağaçları kesiyorlar, bir daha oy alamazsınız dedim.
Cevap bile vermediler..

Sonra böyle oldu.:( :( :(

http://img267.imageshack.us/img267/5...ilennarok6.jpg

O ağaçlar üç tane üçü de böyle.

Beşiktaş'taki çınar
 

Öncelikle merhaba!
Dolmabahçe ve Kabataş'taki korkunç budamalarla ilgili bilgi arayışında bulduğum forumunuza ben de Beşiktaş'ta Akaretler durağının arkasindaki çinara reva görülen budamayı yazacağım. Gelişkin bir kolunu uçuruvermişler. Forumdaki fotoğrafların yaninda ucuz kurtulmuşa benziyor. Fotoğrafı ekliyorum.
Sevgiler.

25.05.2006 tarihinde Malina'nın yolladığı İBB'nin "Avrupa'nin diğer kentlerinde de benzer uygulamalar yapılıyor" yanıtına karşı sorduğu "acaba bu uygulamaları Internette bulabilir miyiz?" sorusuna bir yıl sonra yanıt verebilir miyim yoksa yanıtı buldu mu? Kabataş'ta da yapılan katliam benzeri budama uygulamaları için başvurduğum Park ve Bahçeler Müdürlüğü kendi hazırladığı 3,84 MB'lık pdf dosyasını bana gönderdi. Fotoğraf dışında dosya yükleyebiliyorsak göndermek isterim. İçinde hem İstanbul'daki uygulamalara (!) ilişkin hem de sözü gecen kentlere ilişkin örnekler bulunuyor. Tabii yurtdışındaki örneklerin buradaki uygulamaya benzeyip benzemediği çok su götürür.

Yıldız Parkında bugün, ağaçları nerdeyse dibinden buduyorlar? Ne kadar üzücü? Ne yapabiliriz? :(

Tepki göstermek lazım...
 

Öncelikle tepki göstermek lazım. İnsanda sinir kalmıyor ama arada kesileverecek ağaçları da kurtarmış oluyoruz. Budamayı bilimsel ölçütlere göre yapıyoruz, bunun kanıtı da danışman profesörlerimiz diyorlar :dilli: . Fakat yapılan budamada ağaçlar fütüristik formlar oluşturuyor, bu da yapılan işin yanlış olduğunu gösteriyor. Radikal budama yapmadıklarına yani kesmediklerine şükretmek lazım. Ağaç kesme durumunda ilgili yerin bağlı olduğu Cumhuriyet Savcılığına suç duyurusunda bulunulabilir, cezası 1 yıldan başlıyor.

Bilgili insanların yönetici olması dileğiyle.

Değerli oakland, uzun süredir foruma girmediğim için mesajınızı görmedim, kusura bakmayın. Öncelikle ağacı kimin kestiğini biliyor musunuz? Ağacı yarısına kadar kesmek budama sayılmasa gerektir. Eğer kişiyi biliyorsanız önce İstanbul Büyükşehir Belediyesi Park ve Bahçeler Müdürlüğüne şikayet etmeniz gerekiyor zira ağaç budama işini onlar yapar. Elinizde ağacın kesilmeden önceki ve sonraki fotoğrafı varsa işinize yarayabilir. Cumhuriyet Savcılığına suç duyurusunu ağaçları kesen belediye olduğu için yapmıştım. Sizin durumunuzda önce ilgili Müdürlükle görüşmek faydalı olabilir; İBB'nin web sitesinde ilgili telefonlar ve e-mail adresleri mevcut. Tabii ne kadar ilgilenirler bilmiyorum zira kendileri de ayni şeyi yapıyor. Tabii ki ağacı kestiren kişinin adı ve soyadını vermeniz gerekir yoksa belediye eğer uygun görürse nasıl ceza keser? Apartman yönetimi için de aynı şey geçerli. Karaköy'deki ağaçlarla ilgili olarak size bir yanıt gelmemesinin nedeni, eğer kestiren belediye ise bir sonuç çıkmayacağını düşündüklerinden olabilir çünkü ondan sonrası savcılığa şikayet, şikayet ettiklerinizin memur olması nedeniyle savcılığın öninceleme talebinin valilikçe genellikle reddedilmesi, sizin bu redde İdare mahkemesinde itirazınız vs...
Bilmem açıklayabildim mi?

Sayın Balıkçı,
Sizin doğru tespit yaptığınız o bencil belediyenin partisinin aldiği oylarla ispat edilmiş oldu.
Toplum ve ağaçseverler adına teşekkür ederim.Ama yeterli değil.Her sokakta sizin gibi duyarlı bir vatandaşın olması gerekiyor.Malesef gerçek zenginliğimizin Ülkemizin Florası olduğunu hala anlamayan yöneticiler tarafından yönetiliyoruz.
Daha da kötüsü şu: Orman bakanlığımızın uygulamaları da ormanlarımızı korur nitelikte değil.Köylüye karşı şahin olan Orman İşletmeleri bırakınız koruma ve muhafaza etmeyi,her yerde ormanları katlediyor.Şu anki örnek Çanakkale,Bayramiç de Çan yolunun 20,km sinde Yanıklar Köyü girişi.Orman yetkilileri çapları 70-100 cm olan 25-30 m boyundaki ağaçları kesiyor hem de adına gençleştirme budaması diyerek.
Saygılar.

Oğuz Bey, sizin gençleştirme budaması dediğiniz şey yapılmak zorunda. Çünkü Kızılçam ağacı 60 yaşından sonra büyüme enerjisini kaybeder.Giderek sağlığını kaybeder. Gövdede çürüklükler oluşmaya başlar. O orman kesilerek odunlarının değerlendirilmesi ve yerine genç ormanın kurulması gerekir.

Bu işi doğa kendi kendine de yapar ama çok uzun yıllar alır. Üstelik ağaçların sağlığı bozulduğu için hastalıklara karşı da direncini kaybeder. Böcekler önce sağlığı bozulmuş ağaçlarda etkili olur ve buradan sağlıklı ağaçlara geçerler.

Orada yapılan şey doğanın uzun yıllar boyunca yapabileceği işi hızlandırarak oraya 10 yıl gibi bir sürede yeni orman kurmaktır.

Arapkuyusu Camii
 

Arapkuyusu Camii avlusundaki 45 cm çaplı incir ağacı maalesef geçen sene kurumuş. Dut sağlıklı olarak yerinde duruyor ama dutun birhususiyeti yok. İncir incirler için birhayli büyük ve yaşlıydı.
Bu arada musalla taşının kaidesine dikkatinizi çekerim. birbBizans sutun başlığını musalla taşına kaide yapmışlar. Tarih ve doğa sevdalısı karikatürist Güneri İçoğlu'nun Dumur Detayları köşesine mevzu olabilecek bir manzara.