Yazdığınız mesajı okuyanlar da ortalığı kuş katilleri sarmış sanacak.
Sayfayı az buçuk okumak ve tanımadığınız insanları yargılamak yerine
sayfaları şöyle adamakıllı bir okusaydınız, neden o ağları yaptığımızı öğrenirdiniz.
Balkonlar biz insanoğullarının da yaşam alanıdır. Koşullar ne gerektiriyorsa o yapılır.
O balkonda kaç güvercin doğdu, siz biliyor musunuz? Ve biliyor musunuz her doğan yavru büyüdüğü zaman orayı kendi yuvası yapmaya çalışır. Daha bilmediğiniz çok şey var. İsterseniz bu yazıyı az buçuk değil de yaşananları anlamaya çalışarak okuyun.
Kuşlar 2 metrekarelik balkona yavru yapar, siz çıktığınız anda rahatsız olurlar. Ne yapayım balkonumu kullanmayayım mı? Bir gün eve geldiğinizde minicik cesetlerle karşılaşırsınız. Bir gün kargaların o minicik yavruların karnını deştiğini görürsünüz, yetişememin üzüntüsünü, çaresizliğini yaşarsınız. Balkonunuzu bit basar, nasıl temizleyeceğinizi şaşırırsınız. Öyle çaresiz kalırsınız ki balkonu korumaya almak zorunda kalırsınız. Biliyor musunuz ben bu yüzden çamaşırlarımı evde kurutuyorum. Hapishane gibi ağların içinde yaşamak zorunda kalıyorum. Buna çok mu bayıldığımı sanıyorsunuz.
"Çiçekler yeniden alınırmış". O sizin düşünceniz. Ben bitkilerime de canlı gözüyle bakıyorum, onlara da değer veriyorum. İnsanların yaşamaya hakkı olduğu kadar, kuşların yaşamaya hakkı olduğu kadar, gözüm gibi baktığım o canlı bitkilerimin de yaşamaya hakkı var.
Sizden ricam: az buçuk okumak yerine, haksız yargılama yapmak yerine, zaman bulun da kuşlar için neler yaptığımızı
buralardan da okuyuverin bir zahmet.