View Single Post
Eski 12-04-2007, 18:09   #1
Mine Pakkaner
agaclar.net
 
Mine Pakkaner's Avatar
 
Giriş Tarihi: 06-01-2006
Şehir: İzmir
Mesajlar: 10,707
Kiraz hastalıkları

Yayım Bülteni No: 49 EKİM - 2006



KİRAZ TARIMINDAKİ BİTKİ KORUMA HATALARI VE ÇÖZÜM ÖNERİLERİ

Prof. Dr. Serdar TEZCAN

EgeÜniversitesi Ziraat Fakültesi Bitki Koruma Bölümü


Diğer meyve türlerinin yanı sıra kiraz yetiştiriciliğinde de zaman zaman önemli bitki koruma hataları yapılmaktadır. Bu hatalar her ne kadar kiraz tarımı özelinde bu makalede ele alınmış olsa da, aslında meyveciliğin hemen hemen tüm kültürlerinde yaygın ve sık olarak karşılaşılan genel hatalardır. Bu hataların giderilmesi için yapılması gerekenler aşağıda belirtilmiştir.

a) Bahçe tesis edilecek alan, kiraz yetiştiriciliğine uygun olmalıdır
Kiraz üretiminin yapılacağı alan, toprak özellikleri, yükselti, yöney, coğrafi konum ve iklimsel özellikler yönünden kiraz yetiştiriciliğine uygun olmalıdır. Belirtilen konularda ortaya çıkacak bir olumsuzluğun, sonraki yıllarda kiraz üretiminde ciddi sorunlar yaratabileceği unutulmamalıdır. Örneğin tesisin kurulacağı alanda önceki yıllarda yaşanmış böcek ve nematod kaynaklı zararlı veya hastalık sorunlarıyla ilgili ön bilgilerin iyi derlenmesi ve konu uzmanlarıyla birlikte analizlere dayalı olarak değerlendirilmesi, sonraki yıllarda ortaya çıkabilecek pek çok sorunun önlenmesi açısından büyük öneme sahiptir. Bu nedenle bu konuda gerekli titizlik, işin planlama aşamasından itibaren gösterilmeli ve olası sorunlar giderildikten sonra bahçe tesisine geçilmelidir.

b) Sağlıklı bitkisel üretim materyali seçilmelidir
Kiraz tarımında kullanılan tohum, çöğür, fidan, kalem, aşı gözü gibi üretim materyalinin sağlıklılığı son derece önemli olup, bu konuda üretimin ilk basamağında yapılan hatalar sonraki yıllarda giderilmesi olanaksız sorunlar yaratmaktadır. Bu nedenle sağlıklı ağaçlardan elde edilecek tohumlarla çöğür üretimine geçilmelidir. Bulaşıklığından şüphe edilen ağaçlardan kesinlikle tohum, çelik, aşılama materyali alınmamalı ve üretim sürecinde gerekli testler yapılmalıdır.
Fidan üretiminin yapılacağı fidanlıklar 6968 sayılı yasa ve ilgili yönetmeliklerin gereklerine göre tesis edilmeli; toprak ve bitki analiz ve kontrolleri titizlikle yerine getirilmelidir.

c) Budama ve aşılama aletlerinin temizliğine dikkat edilmelidir
Gerek kiraz anaçlarının aşılanmasında kullanılan aşı bıçakları ve gerekse budama sırasında kullanılan testere ve makaslarla değişik hastalık etmenlerinin, kesilen bitkilerin birinden diğerine bulaştırılması yaygın olarak karşılaşılan bir durumdur. Bu durumda hastalıkla bulaşık bir bitkinin kesilmesiyle alete bulaşan mikroorganizmalar, daha sonra yapılacak kesimlerde çok sayıda sağlıklı bitkiye bulaştırılmaktadır.

Yapılan uygulama bir anacın aşılanması ise, bu durumda elde edilen fidan, hastalıkla bulaşık olarak gelişmeye başlamakta ve çoğu zaman da birkaç yıl sonra kurumaktadır.
Budama sırasında bu konuya dikkat edilmemesi durumunda budamadan beklenen yarar ortadan kalktığı gibi, budama sırasında hastalık etmenleri bitki üzerinde veya bitkiden bitkiye hızla yayılmakta ve istenmeyen durumlar ortaya çıkmaktadır.

Bunu önlemek için ne yapılmalıdır?
Kullanılan aletlerin temizliğinin sağlanması için gerekli miktarda % 10’luk sodyum hipoklorit çözeltisi hazırlanarak aletler bu çözelti içine daldırıldıktan sonra kullanılmalıdır. Pratikte 1 ölçü sodyum hipoklorit yani çamaşır suyu ile 9 ölçü suyun karıştırılmasıyla elde edilen bu karışım, plastik şişe veya kovalar içine konularak aşılama ve budama işlemleri sırasında uygulamayı yapan kişilerce aletler bu karışım içine daldırıldıktan sonra gerekli işlemler yapılır.

d) Yaralar kapatılmalıdır
Aşılama sırasında oluşan yaralar aşı macunuyla kapatılmasına rağmen, budama sırasında oluşan yaralar çoğu zaman kapatılmamakta ve hastalık etmenleri ile zararlı böceklerin bitkiye girişi için açık kapı görevi görmektedir. Bu sakıncanın giderilmesi için öncelikle kalın dallardaki kesimlerin ardından, kesilen kısımların derhal kapatılması gerekir.

Yaralar nasıl kapatılmalıdır?
Yaraların kapatılmasında 750 gr ardıç katranı + 250 gr göztaşı karışımı kullanılmalıdır. Bu amaçla genellikle aktarlardan satın alınabilen ardıç katranı içine 250 gr toz hale getirilerek elenmiş göztaşı eklenmeli ve bir çubukla iyice karıştırıldıktan sonra fırça ile yara dokusunun üzeri bu karışımla kapatılmalıdır.

e) Budama artıkları bahçelerden uzaklaştırılmalıdır
Budama sırasında hastalık ve zararlılarla bulaşık olduğu için ağaçlardan kesilen dalların bahçelerden uzaklaştırılması gerekirken, bu işlemin yapılmadığı ve bahçe içinde ya da bahçe kenarında biriktirildiği, kimi zaman da bahçeler arası sınırları belirleme amacıyla kullanıldığı görülmektedir.

Bazı durumlarda ise artıklar bahçeden uzaklaştırılmakta fakat bu işlem olması gereken zamandan daha sonra gerçekleşmektedir. Bu durumda bulaşık dallarda bulunan zararlı etmenler sağlıklı ağaçlara yayılmakta ve budamadan beklenen yarar azalmaktadır. Bunun için gerekli önlemler alınarak budama artıkları bahçelerden uzaklaştırılmalı ve söz konusu sakıncaların önüne geçilmelidir.

f) Hasat sonrasında ağaç üzerinde meyve bırakılmamalıdır
Kiraz meyvelerinin hasadı genellikle bir veya iki toplamada tamamlanır. Bu işlem sırasında henüz olgunlaşmadığı için hasat edilmeyen meyveler ağaç üzerinde kalır. Çoğunlukla ek işgücünü gerektiren ve daha sonra olgunlaşan çeşitlerin hasadı geldiği için ağaç üzerinde kalmış olan meyveler ya olgun şekilde toplanır **** çoğunlukla unutulur.

İşte dallar üzerinde kalan bu meyveler, başta Kirazsineği olmak üzere arılar ve diğer böcekler için besin kaynağı oluşturmaktadır. Kirazsinekleri bu olgun meyvelere yumurtalarını bırakır. Bu meyvelerin dalında olgunlaşmasının ardından yere dökülmesi ile meyve içinde gelişmiş olan larvalar da yere düşerek toprağa ulaşır ve toprakta tünel açarak içinde pupa durumuna geçer. Ertesi yıla kadar toprakta kalan pupalar açılarak, sonraki yılın Kirazsineği erginlerini oluşturur ve bu biyolojik döngü devam eder. Bu döngüyü engelleme açısından hasat sonrasında ağaç üzerinde meyve bırakılmamasının büyük önemi vardır.

g) Yere dökülen bulaşık meyveler toplanmalıdır
Çatlamış olan veya Monilya ve Botrytis gibi hastalıklar **** Kirazsineği gibi zararlılarla bulaşık meyveler hasat edilen diğer meyvelerle karıştırılmayarak hasadı yapan kişilerce çoğunlukla yere atılır. Hastalık ve zararlılarla bulaşık olan bu meyveler birer enfeksiyon kaynağı olduğundan bunların ayrı kovalar içinde toplanarak bahçe içinde kazılacak 50-60 cm derinlikteki çukurlara gömülmesi ve aynı işlemin yere dökülen diğer meyveler için de yapılması gereklidir. Bu sayede enfeksiyon kaynaklarının kurutulması ve sonraki yıllardaki olası sorunların azaltılması mümkün olur.

h) Sulamaya özen gösterilmelidir
Sulama bitkinin sağlıklı ve güçlü gelişimi açısından çok önemli bir uygulamadır. Sulamanın zamanı, sulama suyu miktarı ve şekli gibi konular bitki koruma açısından da büyük öneme sahiptir. Bu nedenle, toprak ve bitki de dikkate alınarak gereksiz sulamalardan kaçınılmalıdır. Özellikle erken sulamaların Kirazsineği populasyonunu arttırabileceği göz ardı edilmemelidir. Ayrıca nematodlarla ve diğer etmenlerle bulaşık sulama suyunun kullanımının, bu etmenlerin bahçelere bulaştırılmasında büyük rolünün olabileceği dikkate alınmalıdır. Sulamanın yapılmamasının bitkide yaratacağı stresin, Dipkurtları ve Yazıcıböcekler gibi böcek türlerinin zararını arttırabileceği bilinmeli ve olanak varsa sulama uygulamasına geçilmelidir.

i) Tarımsal savaşı bütünleştirici diğer yöntemlere yeterince yer verilmelidir


Kirazda tarımsal savaş denildiğinde akla neredeyse sadece kimyasal savaş gelmektedir. Kimyasal savaşın, yarattığı riskler nedeniyle en son başvurulması gereken bir savaş yöntemi olduğu ortadadır. Bu nedenle son yıllarda diğer yöntemlerin ön plana çıkarılarak uygulanması üzerinde önemle durulmaktadır.

Kiraz tarımında dikkate alınması gereken ve tarımsal savaşı bütünleştirici nitelikteki yöntemler şunlardır:
  • Kirazsineği ile kimyasal savaşa karar vermede ve savaş uygulamalarında sarı yapışkan görsel tuzaklardan yararlanılmalıdır.
Sarı yapışkan görsel tuzaklar özellikle Kirazsineği ile savaşta gittikçe önem kazanan, genellikle 15 X 20 cm boyutlarında, sarı renkli ve her iki yüzü yapışkan madde ile kaplı olan ve ağaçların güneybatı yönünde yaklaşık 150 cm yüksekliğine iple asılabilen tuzaklardır. Bu tuzakların sarı rengi Kirazsineğini cezbederek, tuzaklara yöneltmekte ve erginler yüzeyindeki yapışkan maddeyle temas ederek tuzak üzerinde yapışarak kalmakta ve meyveler üzerine yumurta bırakması önlendiği için kurtsuz meyve üretimi açısından büyük önem taşımaktadır.

Bu tuzaklar meyvelerin olgunlaşma döneminde dekara iki adet olacak şekilde ağaçlar üzerine asıldığında, o bahçede Kirazsineği bulunup bulunmadığını ortaya koymaktadır. Pratikte Kirazsineğinin bolluğuna göre tuzak sayısı ağaç başına 4 ile 7 tuzağa kadar arttırılarak sinekler kitlesel olarak yakalanıp kurtsuz kiraz üretimi sağlanmaktadır. Gerekli durumlarda bu tuzakların etkinliğini arttırmak için amonyum fosfat, amonyum asetat gibi amonyum bileşiklerinden de yararlanılabilir. Organik kiraz üretiminde sarı yapışkan görsel tuzak yönteminin önemi her geçen gün artmaktadır. Eğer gerekiyorsa sarı yapışkan görsel tuzak sayımları dikkate alınarak yönergesinde bulunan ilaçlarla tekniğine göre ilaçlama yapılması da konvansiyonel ve entegre üretim süreçlerinde mümkündür.
  • Yaprakbüken erginlerinin populasyonlarının azaltılmasında besin tuzaklardan yararlanılmalıdır
Kirazın önemli bir zararlısı olan Yaprakbüken, kışı yumurta döneminde geçiren bir türdür. Çiçeklenme döneminde açılan yumurtalardan çıkan larvalar yaprak, çiçek, meyve gibi kısımlarda beslenerek zarar yapar. Yöreden yöreye değişmekle birlikte mayıs ayının ortasından sonra doğada görülmeye başlayan kelebeklerin besin tuzaklarla yakalanması, bunların yumurta bırakmasını engellediğinden, zararlıyı sonraki yıllarda gittikçe azaltmaktadır.

Bu amaçla 1 lt şarap + 250 ml sirke + 250 gr toz şeker ve 9 lt suyun karıştırılması ve bu karışımdan plastik kapların her birine 1 litre konularak ağaçlara asılmasıyla Yaprakbüken kelebeklerinin ve sonraki yıla ulaşacak yumurtaların azaltılması mümkündür.
  • Çiçek zınnı ergin populasyonlarının azaltılmasında mavi renkli küvetlerden yararlanılmalıdır:
Özellikle Mart-Nisan aylarında orman alanlarına yakın bahçelerde zararlı olan Çiçek zınnı ergin populasyonlarını azaltabilmek için mavi renkli küvetler, içine su konularak ağaç sıraları arasına toprak üzerine yerleştirilmeli ve içine düşen Çiçek zınnı erginleri toprakta açılan çukurlara derince gömülmelidir.
  • Manas erginlerinin populasyonunun azaltılmasında ışık tuzaklardan yararlanılmalıdır
Özellikle alüviyal nitelikteki hafif topraklarda bitki köklerini kemirerek zararlı olan manas larvaları, daha sonra pupa ve ardından da ergin olurlar. Yaz aylarında havanın kararmaya başlamasıyla uçuşa geçen erginlerin ışığa yönelme davranışı nedeniyle, ışık tuzaklarla toplanması mümkündür.

Haziran-Eylül aylarındaki dönemde bu amaçla hazırlanan ışık tuzakların, içinde elektrik bulunan bahçelerde kullanılmasıyla manas erginlerinin populasyonunun azaltılmasına çalışılmalı ve yakalanan erginler öldürülerek yumurta bırakımının önüne geçilmelidir.
  • Toprakaltı zararlılarıyla savaşta toprak işleme yönteminden yararlanılmalıdır
Ağaçların köklerinde zararlı olan etmenlerle savaşta toprak işleme büyük öneme sahiptir. Özellikle etmenlerin toprak yüzeyine yakın olduğu dönemde yapılacak toprak işleme ile bu etmenlerin toprak yüzeyine çıkarılarak populasyonlarının doğal düşmanlarının da desteğiyle azaltılması mümkündür. Bu işlemler aynı zamanda bahçelerdeki hastalıklı bitki artıklarıyla yabancı otların populasyonlarının azaltılması yönünden de önemli olduğundan, gerektiği zamanda uygun aletlerle toprak işleme yöntemlerine başvurulmalıdır.
  • Böceklerin elle toplanmasına olabildiğince fazla yer verilmelidir
Özellikle Dipkurtları ve Tekeböcekleri gibi iri böceklerin erginleri ile Yaprakbüken larvalarının elle toplanıp öldürülmesi,butürlerinin populasyonlarının azaltılması bakımından önemlidir. Sıcaklığın düşük olduğu günün erken saatlerinde Dipkurtları ve Tekeböcekleri daha hareketsiz olduklarından, ağaçların kökboğazı ve gövdelerindeki toplama işleminin bu saatlerde yapılması başarıyı arttırmaktadır. Bu yöntem özellikle küçük bahçelerde başarılı sonuçlar vermektedir.
  • Tuzak dallar asılarak zararlıların populasyonlarının azaltılması hedeflenmelidir
Kesilerek ağaçlar üzerine asılan ve zararlılar ile bulaşık olmayan dallar, Yazıcıböcekler veya Ağustosböcekleri için uygun yumurta bırakma yerleri olabilir. Bu nedenle zararlıların doğada bulunuşları da izlenerek Mayıs-Eylül ayları arasındaki dönemde asılan tuzak dallar, yaklaşık 20 gün sonra toplanarak imha edilmeli ve böylece zararlıların populasyonları azaltılmalıdır.
  • Odun dokusu içinde galeri açan böceklerle savaşta tel ile öldürme yöntemine başvurulmalıdır
Ağaçların gövde ve ana dalları içinde galeri açan ve bu sırada doku dışına talaş çıkaran böceklerle savaşta tel ile öldürme yöntemi başarılı sonuçlar vermektedir.

Bu yöntemin uygulanması için talaş çıkışı olan ağaçlar belirlenip, galeri ağızları açıldıktan sonra, ince bir tel galeriye sokularak doku içi zararlının mekaniksel olarak öldürülmesi hedeflenir. Bu işlemde kullanılan telin kalınlığı, uzunluğu, galerinin genişliği ve derinliği gibi özellikler dikkate alınmalı ve daha sonraki günlerde yapılan talaş çıkış kontrolleriyle uygulamanın etkinliği izlenmelidir.
  • Yaprakbüken’in yumurta kümeleri ezilmelidir
Yaprakbüken kelebekleri yumurtalarını çoğunlukla bitkilerin gövde ve kalın dallarına bıraktığından, özellikle kış aylarında yapılacak kontrollerde parazitlenme durumu da gözetilerek bu yumurta kümelerinin ezilmesi, Yaprakbüken populasyonunu azaltıcı etki gösterecektir. Özellikle dar alanlarda bu yöntemin başarılı sonuçlar verdiği gözlenmektedir.
  • Kuşların bahçelerden uzaklaştırılmasında aynalı kürelerden yararlanılmalıdır
Meyvelerle beslenerek zararlı olan kuşların bahçelerden uzaklaştırılmasında, üzerinde küçük aynalar bulunan kürelerin büyük etkisi olduğu son yıllarda gözlenmektedir. Bu nedenle sorun olan yerlerde bahçelere aynalı küreler asılarak kuşlar kaçırılmalıdır.
  • Biyolojik savaş etmenleri korunmalı ve etkinlikleri arttırılmalıdır
Kiraz bahçelerindeki zararlı etmenleri baskı altına alarak kontrol etme gücüne sahip olan doğal düşmanlara gereksiz ve yanlış tarım ilacı uygulamaları ile zarar verilmemeli ve populasyonlarının korunarak etkin olmasına yönelik destekleyici önlemler alınmalıdır. Gerekirse örtüleme ve yeşil gübreleme

amacıyla kullanılan fiğ ve yonca ile diğer bitkilerden bu amaçla yararlanılmalı ve bu sayede birçok doğal düşmanın ergin besinini bulması ve kiraz bahçelerindeki etkinliklerinin arttırılması sağlanmalıdır.
  • Bitki dokularının tozlanmasının önüne geçilmelidir
Kırmızıörümcekler gibi etmenlerin zararı, yaprak ve dalları tozlu olan bahçelerde arttığından tozlanmanın önüne geçilmelidir. Bu amaçla bahçeler çevresindeki yollar asfaltlanarak veya yanık yağ dökülerek tozlanma önlenmeli ya da suyla pulverizasyon uygulaması ile tozlar ve Kırmızıörümcekler yaprak üzerinden yıkanarak doğal düşmanların tekrar etkin olması sağlanmalıdır.

j) Zorunlu durumlarda başvurulan kimyasal savaş, gereği gibi yapılmalıdır
Başarılı bir kimyasal savaş için doğru ilaç, doğru zamanda ve doğru şekilde uygulanmalıdır.







Farklı çeşitlerden bitkilerle tesis edilme zorunluluğu olan kiraz bahçelerinde bu kurallara uyulması bazı zorlukları beraberinde getirir. Örneğin erkenci çeşitlerde zarar yapma riski düşük olan Kirazsineği için, geçci çeşitler risk altında olabilen çeşitlerdir. Bu nedenle bazı konuların dikkatle göz önüne alınmasında yarar vardır. Bunlar:
  • Bitkinin çeşidi
  • Bitkinin fenolojisi
  • Etmenin özellikleri
  • Pestisitin özellikleri
  • Uygulama dozu
  • Uygulama aletinin özellikleri gibi
konulardır. Bu konular dikkatle incelenerek gerekli değerlendirme ve uygulamalar yapılmalıdır.

Uygulamada çevreye en az zararı olacak pestisitlerin seçimine özen gösterilmelidir. Özellikle son yıllarda daha fazla önem kazanan bitkisel kökenli pestisitler ve mikrobiyal preparatlar üzerinde durulmalı ve mutlaka yönergesinde olan preparatlar seçilmelidir.

Mine Pakkaner Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön