View Single Post
Eski 04-04-2012, 01:26   #319
MeTePe
Ağaç Dostu
 
MeTePe's Avatar
 
Giriş Tarihi: 08-03-2012
Şehir: ANKARA
Mesajlar: 209
Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi xenkebikec Mesajı Göster
Nezaketiniz ve düzeltmeniz için teşekkürler Sn. MeTePe.
Düzeltmeniz için ben teşekkür ederim... Bir birinden alakasız, yaklaşık 7-8 forumda aktif üyeliğim var ve genellikle bunlarda hızlı bir tur atıp takip ettiğim konulardaki yeni mesajları okuyorum. Haliyle acele edince bu tür hatalar olabiliyor.

Bu arada yeri gelmişken, GDO'ya karşı olan bir görüşü de aktarmış olalım.

Prof. Dr. A. Çolak: "GDO'lu ürüne ihtiyaç yok"
Alıntı:
.....
TÜRKİYE PAZAR

İhtiyacımız var mı?

Türkiye bir pazardır ve GDO’ lu ürünlere hiç de ihtiyacımız yok. Topraklarımızda yetişebilecek olan bir ürünü dışarıdan satın almamızın bir mantığı olduğunu sanmıyorum. Bu mantık değil, olsa olsa ticari kaygılardır bunlar. Onu da o ticareti yapan ticaret erbabı ve izin verenler düşünsün. Biz bilim adamları halkımıza ne olduğu belli olmayan gıdalar yedirmek istemiyoruz açıkçası. Ama bu tür girişimler itirazlarla karşılanıyor...

GDO'lu ürünleri savunanlar tarım ilacı atılmadan, çevre kimyasallarla kirletilmeden mısır bitkisinin, soyanın zararlısıyla mücadele ediyor. Böylece girdiden tasarruf ediliyor, daha ucuz üretim sağlanıyor çevre kirlenmiyor, toprak kirlenmiyor, su kirlenmiyor. Bunların hepsi doğru. Ama bunun yanı sıra bir takım sıkıntılar da belirmeye başlamış oluyor.
Kaynak: GDO'lu ürüne ihtiyaç yok 26 Mart 2012 Pazartesi 12:14

Sayın Çolak'a katılıyorum. İhtiyacımız yoksa kullanmayalım. Ama itiraz ettiğim bir kısım var. İhtiyacımız yoksa neden ithal ediyoruz.

Ziraatçi olmamakla birlikte özellikle mısırın ülkemizde oldukça verimsiz ve yetersiz olduğu söyleniyor. Mısır, beyaz et üretiminde çok önemli bir ürün. Bugün haberlerde koyunlara patates cipsi yedirildiği, çünkü kuru yemden daha ucuz olduğuna dair haberler vardı. (Şehir efsanesi de olabilir... doğruluğunu bilmiyorum) Ama burada şöyle bir tablo olduğunu da inkar etmek pek gerçekçi olmaz: Tarımsal ürünlerimiz gerek nitelik, gerekse nicelik olarak tüm gereksinimleri karşılamıyor.

Karşı çıktığımız yerde alternatifleri de sunmamız lazım. Kimse kusura bakmasın ama "organik tarımla" bu ülke ihtiyaçlarının karşılanabileceğine kesinlikle inancım yok. Olsaydı zaten çiftçi boşuna ilaçlara, gübrelere, ithal tohumlara bu kadar para vermez, doğal yöntemlerle tarıma devam ederdi.

Ayrıca yazının tümünü okuduğumda dehşete kapıldım. Çünkü, Türkiyenin en büyük üniversitelerinden birinin Ziraat Fak. başındaki kişi tohum geliştiremediklerini, çünkü tohum tescilinin 2,500TL tuttuğunu söylüyor.. Yazı ile İKİBİNBEŞYÜZ TL!!! Terasta maydonoz diktiğim saksılara 1000TL para harcadım ben!

Buna gülünür mü, ağlanır mı bilmiyorum. Tescilli bir tohuma 2500TL ödemekten aciz bir toplum olarak milyar dolarlık GDO'lu tohumlar üstünde tartışma yürütüyoruz. Nasıl iş anlamadım.

MeTePe Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön