View Single Post
Eski 06-03-2012, 17:26   #166
pria
Ağaç Dostu.
 
pria's Avatar
 
Giriş Tarihi: 06-08-2009
Şehir: Çanakkale
Mesajlar: 6,526
1990'lı yıllarda Kayseri-Niğde ve Aksaray'daki odun depolarına 130 kamyon kadar yakacak odun sattım..
Odun sattığım depo sahiplerini o zamanın PTT rehberlerinden buldum ve 1-2 saat postanede sıra bekliyerek telefonda tanıştım..Nerdeee o zamanlar böyle internet..cep telefonları..

Ondan sonra, yüzyüze hiç görmediğim bu odun deposu sahiplerine Çanakkale ve Keşan/Edirne'den 25 kamyon kadar mal gönderdikten sonra hesap görmeye gittim..

Özellikle Kayseri'de odun gönderdiğim kişiler buna hayret ederler ve bana her gelişimde ''abi, bizi hiç görmeden, tanımadan nasıl bu kadar kamyon odunu güvenip te bize gönderdin'' diye takılırlardı..

Önsezim kuvvetli demek ki, ne Kayseri ne Niğde ne de Aksaray'lı odun deposu sahiplerinin en ufak bir yamuğunu görmedim..ahbap olduk zamanla..evlerinde misafir oldum..
Tatlı anılar bunlar..

Gelelim sadede..
Kayseri yöresi kömür yaktığı için tutuşturmalık çam ve ardıç odununu çok severler..özellikle ardıç çıra gibidir..
Antalya Orman İşletmelerinden Kayseri'ye satmak için çook ardıç odunu aradım, ama alıp satmak nasip olmadı..

Yalnız bu Davulga (Kocayemiş) odununu çok sevdirdim Kayseri lahmacun pide salonlarına..
Meşeden daha çok sevdiler Davulga odununu..

Davulga odunlarını o zamanlar yangin çıkan ve kesilen Eceabat-Gelibolu/Çanakkale yörelerindeki Orman İşletmelerinden ihaleyle alıyordum..

Davulga odunu kırmızıdır..alevli..parlak alevli yanar..güzel köz yapar..fazla kül bırakmaz..issiz yanar..bu yüzden çok sevdi Kayseri esnafı bu odunu..''kırmızı odun'' adını taktılar bu odunlara..

Fakat benim açımdan bir sorun vardı..davulga odununu kamyona güzel sardırmazsanız, 1100 kilometrelik Kayseri yolunda başınıza dert olabilir..çünkü istifte pek durmaz..yağ gibi kayarlar..benim için en zor olan husus buydu..

Çok güzel anılarım oldu o yörelerle ilgili..

Özellikle bir keresinde Antalya'ya ardıç odunu ihalelerine girmek için gittiğimde eski garajda tam otobüsten indim..karşıma pat diye bir kazı-kazancı çıktı..ver bir tane dedim..kazıdım..o zamanın 1000 lirası çıktı..pazar günüydü..piyangocuya ver bana 950, 50 de senin olsun dedim..
O parayla indim liman içine..güzel bir ziyafet çektim kendime..
Az para değildi..
Herhalde bugünün birkaç milyarına bedeldi o zamanın bin lirası..İhalelerden ardıç odunu almak nasip olmadı ama bu kazı-kazan parası çok iyi geldi..

İşte böyle..
Hayatımdan davulgalı, kocayemişli renkler, anılar bunlar..

pria Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön