[MKurtoglu]

Bir yılı aşkın süredir kaktüs ve sukulentlerle ilgileniyorum. Apartmanda yaşayanların doğa sevgisi bastırılamaz hale geldiğinde, balkonlarındaki üç beş saksı ile sınırlı mücadele vermeye sevk ediyor.

İlk kaktüsleri edindiğimde derme çatma ahşap raflar oluşturarak işe giriştiğimi hatırlıyorum. Yapı marketlerde rastladığım plastik portatif seralardan edinerek, kaktüs ve sukulentlerime bir adım daha kaliteli ortam yaratmayı sağlamıştım. Gün geçtikçe artan çeşit sebebi ile tek bir portatif seraya da sığamaz oldular. Daha çok rafı olan bir ikinci serayıda edindim. Çevremdeki eş dosttan güzel tepkiler alınca bu iş iyiden iyiye tutku oldu. (Bazı dostlarım bunu çılgınlık olarak düşündüğünün de farkındayım, sevginin önüne geçilemiyor.) Tohumdan yetiştirmek için plastik yetiştirme kapları edindim. Tohumlarda bu ilgiye karşılık verdiler. Ardından çelik alarak çoğaltmada da başarı sağlayınca yer yetmez oldu.

Önümüzdeki hafta iki portatif serayı kaldırarak, kutu profilden, altında tekerlekleri olan büyük bir seraya geçeceğim. Çizimini doğan ihtiyaçlar sebebi ile kendim hazırlayarak, demir doğrama atölyesinde imal edildi. Maliyeti ise hazır portatif seralardan çok yüksek olmadı. Tohum ve çelikten yetiştirdiklerim hariç, yaklaşık 194 adet saksıda gelişip büyümüş kaktüs ve sukulentim var.

Ağaçlar.net 'in sıkı takipçisiyim. Birçok forum üyesini bir yıldır yazıları ve fotografları ile takip ediyorum. Bu işte yalnız olmadığımı hissetmek bana daha çok cesaret verdi. İşin içinden çıkamadığımda paylaştığınız bilgiler sıkıntılarımı çözdü.

Bugünden itibaren seramdaki bitkilerimi sizlerle paylaşmaya karar verdim. Umarım değerli vaktinizi harcamam.

Sevgilerimle,