View Single Post
Eski 16-01-2012, 09:22   #10
Safranlı
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 13-01-2010
Şehir: YALOVA
Mesajlar: 1,281
bu sayfayı açmakla bana çok buyuk ıyılık yapmış oldunuz
sayenızde vefa borcumu kısmen ödedım....
dilerseniz bir seyler yazmaya devam edeyım...

Yukardada anlatım..
elmada her gün iş olurdu
fakat özelıkle son bahardan sonra daha çok ağır işler olurdu
her taraf elma olunca aylarca budama yapılırdı
kasımda başlanan budama işleri bahara kadar bazen bıtmez elmlar çiçek acardı
mecburiyetten 5-10 ağaç üzerınde çiçek varken budanırdı
çünkü yetiştiremezdik
elma şeftali armut her yıl budanırdı
ve hepsının teknıgı ayrıdır
tabı en zoru elmadır...
köyümüzde budama ekıplerı olur herkese sıra verırlerdı
biz bahçemizi kendımız budardık
ama ne budama.....
rahmetlı babamla resmen proje çizerdık
bu yıl meyve çoktu gençleştırme budamsı yapmalıyız
şu dal bir kaç yıl sonra yıpranan ana dalın yerını almalı
şu dal ıkı yıl sonra meyve verıcek bunu komalıyız
şu dal toplamada kolaylık sağlıyor üzerine başması uzanması kolay olur
ona göre budamamlıyız gıbı düşünüp düşünüp budardık
bu arada tabi işler yavaş gidiyor
millet bir gunde dünyanın ağacını budarken
biz en fazla (şaşırmayın)7-8 adat budayabılırdık
ama ağaçlarda çınar gıbıydı
düşünün günde 7 adet budamayla yüzlerce ağaç ne zaman biter...
bu bizim en buyuk problemlerımızden dı
dahası kavgaya sebep olurdu
başta annem hep babama söylenırdı
ağaca altttan bakıp duruyorsunuz kesın gitsin derdi
yani aceleden bitsin isterdi
çünkü iş çoktu
budamadan sonra çırpılarının toplanması
kış gübrelemesı topragın bellenmesı gıbı iş çoktu...
kendı bahçelerımız bittikten sonra
dedemın bahcesıne gecerdık
rahmetlı anneannemle hep kavga vardı...
siz çok yavaş yapıyorsunuz
ağaçalrı çok derın buduyorsunuz
ağaçta dal kalmadı elma az olacak ne yıcez deyıp dururdu
aman o dalı kesme aman onu bırak deyıp dururdu
yerdekı dalları görünce bu koca dalı nasıl kıydınız deyıp dururdu...
ama biz proje yapr gibi budadıgımızdan baharda çiçekleri ve meyveyı görünce tatlıya bağlanırdı
bu anlattıklarım her yılın klasıgıydı
hiç degişmezdi...
eylül ayı gelınce meyveler tam olur günlerce tüccar ile pazarlık yapılırdı
para edıncede yukarıda anlatıgım gıbı dedem mersedesi alıp gelırdı
görüntüyü hayal edin lütfen
foterlı uzun boylu zayıfça temiz giyimli dedem bahçeye mersedesıyle giderdi
anne annem ise sepet sırtında her zaman ..
sepetı mersoya koyup..
bak senı mersedesle bahçeye tasıyorum dıye anne annemı kızdırırdı.....
hikaye gercekten çok
sayenızde buyuklerımıde buradan anıyorum
mekanları cennet olsun......
sevgıler

Safranlı Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön