[gece]

Merhaba, bitkilerin insanı huzura sevkeden o ca'nım sevecenliğini temel alan güzelim forumumuzdaki hararet yüklü, enerjik, yağlı bitkiler ve (bio) enerji konusunu okuyup, buracığa (=konunun dibi!) kadar ulaştığımda naçizane tespit ve fikrimi belirtmek isteğim depreştiğinden klavyemi tıkırdatasım geldi. Buyrun...

biotrader ve Yalnız Çınar arkadaşlarımız aynı düzlemde ve fakat farklı doğrultularda görüşlerini beyan edip, engebeli vat.ha. tepelerine (vaha, yani sitemizdeki sarp ve engebeli noktalar olur bu vat.ha zirveleri!) kadar ulaşmışlar, emek ve düşünce paylaşımlarından ötürü çok teşekkür ediyorum.
Her ikisini de samimi ve gerçekten yüksek amaçlar konusunda idealleri olan kişiler olarak algıladım ben. Ayrıldıkları nokta ise sevgili Yalnız Çınar'ın "kutsal hükümet herşeyi yaptı, tembel halk (özellikle köylüler!!) çalışmıyor!, başlarına geçip gütmek gerek" olarak kabaca ifade edilebilir (özellikle kabaca ifade ediyorum, buradaki kabalık benim kabalığım, karikatürize etmek, vurgulamak için böyle diyorum, sevgili Yalnız Çınar bu ifadeleri kullanmıyor, söylediklerini
basite indirgiyorum ve alınmaması için gerçekten çok rica ediyorum!..).

Sevgili biotrader ise, aynı benim kaba yaklaşımımla diyor ki; "yöneticiler için halk çalışmamalı, aksine yöneticiler halk için çalışmalı, ancak bunu yapmıyor, üç beş çıkar odağının ve kendi minik çıkar gruplarının çıkarını herşeyin üstünde tutuyor, esasen bu çıkar odaklarına hizmet ediyor, halkı kullanıyor ve sömürüyorlar. Sadece bu tercihleri doğru yönde yapsalar, gerisi zaten gelecek sorunlar çalışma ile çözülebilecektir!"

Yani her iki arkadaşımız da niyet ve sonuç (=çalışmak gerektiği) konularında yani başlangıç ve bitiş noktalarında aynı düşünüp, yöntem konusunda farklı yaklaşım sergiliyorlar.

Bu kişisel çıkarımdan sonra şahsen biotrader arkadaşımızın yaklaşımını daha gerçekçi, Yalnız Çınar'ı ise daha duygusal bulduğumu eklemeden edemeyeceğim. Yalnız Çınar, lütfen alınma ama ülkemizde sadece tarım bakanlarının basın önündeki sözleri bile o kadar açık bir üretici karşıtlığı içeriyor ki*, bu ülkede hala bu insanlara (yöneticilere) isyan edilmeyip, her şeye karşın adam yerine konuluyorlarsa, bunun nedeni sadece bu halkın karakterinin büyüklüğüdür diye düşünüyorum.

Negatif değil ama yöneticiler konusunda karamsarım, iyimser olabilmeye ise açım, ancak bunun için en azından bir (sadece 1) örnek istiyorum.
Olmayan üretime ÖTV konmasının "farketmez" sonucuna götürmediğini, "yılanın başını küçükken ezmeye" götürdüğünü düşünüyorum. Bu Engelleme'nin somut örneğini zaten malina, alıntısı ile çok güzel ispatlamış.

Neyse, ben gidip "Gençliğe Hitabe" yi okuyacağım, tüm gençlere ve genç kalanlara da tavsiye ederim, teşekkür eder "sürç i lisan" ettimse, "ben ettim, siz etmeyin!" derim.
Saygılarımla...

gece
"bir gece, ansızın, ya-za-bi-li-riim!..."



*"gözlerini toprak doyursun!" ve bunun gibi bir sürüsü. Birileri bunlara Yunus'un "Söz ola kese savaşı, söz ola kestire ..." sözünü hatırlatsa iyi olacak ya, neyse...