View Single Post
Eski 24-09-2011, 20:22   #1521
mrduran
Ağaç Dostu
 
mrduran's Avatar
 
Giriş Tarihi: 20-08-2011
Şehir: İzmir
Mesajlar: 1,536
Zaman tünelinden geçiyorum (Şahsım olarak-kimse alınmasın);
Ben; Alfred Heilnronn ve Leo Brauner ve Walter Stephan...
Şu ülkeye geldik, dillerimiz, dinlerimiz, ırkımız farklı, lakin ben bilim adamıyım,içim doğa dolu, etrafıma ışık saçıp kaynak olmalıyım. Bu imkan da bana muhterem Atatürk Hazretleri tarafından bahşedilmiş, o zaman Nuri Mürvet gibi mantığımı işleteyim ve '' olmaz diye bir şey yoktur'' deyip bu işe soyunayım. Eh işte bitti şükür. Ben şu kadar tür, şu kadar sayıda bitki ektim. Senin amacın beni aşmak olmalı, ben ''şu kadar adet/tür bitki teslim ettim'' diye de benden sonra gelecek bu nazik Türk' lere söylesem alınırlar. ''Söylemene gerek yok ki hocam. Biz Bilim adamıyız, yapılması gerekeni yaparız zaten'' derler. İyisimi demesem daha iyi.

Ben; Falan filankeş...
Bu bahçede görev verdiler, adı da Botanik Bahçesi imiş. Ne etsem ki, anlamam ben bu işlerden. Zaten bitkiler kendi kendilerine büyürler. Büyüsünler bi bakim.. aaa neden emekli ettiniz beni yav.

Ben;........
Ben böyle teslim aldım. Koruyayım yeter. Hem zaten 1960 ihtilalinde Cumhurbaşkanı'na ve Başbakan'a dış ülkelerden hediye gelip, İzmir Kültürparkına dikilen nadide ağaçları söküp çöplüğe atmadılar mı ? (Çöplükten gizlice ve cesaret ile traktörler ile çalınan o nadide ağaçlardan 2 sini doğa aşığı bir arkadaşımın çiftliğinde gördüm) Neme lazım, otur oturduğun yerde. Salla başını al maaşını. Bilim adamlığı da neymiş bu ülkede. (Bunu söyleyen bir bilim adamı ise, yandı gülüm keten helva).

Ben;.....
Oh be!. Tam mesleğime göre bir yere tayinim çıktı şükür. Doğaya aşığım, bilim adamıyım, atandığım yer süper, nadide vede bildik bitkiler. Ama şunlar çok endemik. Çalınmasınlar sakın. Laboratuvar da doku kültürü ile çoğaltsam olurlar mı ki ?. Çünkü ne kadar çok olurlarsa, insanın içindeki ''yasağa karşı olan meyil'' azalır, hemde endemik türden çıkarabilirim. Herkese veya bu işe gönüllü varlıklı kişilere bu bahçemde dökülen tohumları/söktüğümüz hastalıklı ağaçları (matematik adamıyım ama, ya onlarda yeşerir,sağlıklarına kavuşur ve ürerlerse) versem mi acaba ?(Sayfa: 19, Mesaj: 552, 555). Bakarsın sel olur şu olur, o zaman bendeki eksilenleri o verdiklerimden rica edebilirim. Hem bahçemde, ben neden işçi çalıştırayım ki ?. Ders geçme veya diploma notu vermek gayesi ile gönüllü/gönülsüz şu kadar öğrencim var. Benden öncekiler Soğanlı/rizomlu bitkilerle ilgilenmemişler (sayfa 19,20,21 ve mesaj: 561, 562, 564, 566, 576, 580, 589, 590, 612). Onlara bahçe içinde yer açmak gayesi ile yaptığım Kaya Bahçesindeki kesilen şu ağaç ne acaba, kaç yaşında, kim, neye dikmiş, pek te genç duruyor. Acaba başka bir kişi/bahçeye ya da komşu üniversiteye hediye mı etseydim?. Hediyemi kabul etmeyen üniversiteyi ifşa etsem, yankısı ne olurdu reddeden kurum veya rektör/dekan için ?. İyisimi ben amaçlarım için çalışayım, geride bir şeyler kalsın benden/bilimsel bedenimden. Şu Nuri Bey de, benim gibi kendini adayanlardan, İnternette faydası olur. Gerek seven/bilen/ilk gören yönünden, potansiyel yaratmada, gerek bahçeme (Kuranlardan sonra Bahçem diyebilen 2. nci kişi) fon/katkı/sponsor/Devlet payı/Döner sermaye olarak. Bahçemi geliştiririm, hatta İstanbul'a yakın işlek otoban kenarlarından birinin yanında, Bahçeme bağlı 5,10 hatta 20 bin dönüm yer kopartabilirim. Orada sadece botanik, belkide komşu su ürünleri fakültesi ile birlikte küçük ortak kampüsümüz içinde, ideallerime ulaşabilirim. Hemde orayı söküp, şunu kesmek zorunda kalmam. Böylece bende aşkımı bu doğaseverlerle paylaşır, benden sonra geleceklere örnek olurum. Benden sonra gelene sorsammı ki acaba?. İdealin ne, amacın varmı diye ?. Türk'üz biz, ayıp etmem mi acaba, adam alınır falan. Ne yapayım şimdi acaba,kararsızım.

Sayın Nuri bey; Sizin ve Şahsınızda Sayın Üzen ve Erol Hocamın ve katkısı olan herkesin öpülesi bin kere gereken ellerinizden milyon kere öperim (Aygün hocam da dahil). Lütfen yolunuza devam edin. Sayın Aygün Hocamın, başlarda nazikane dediği o ihmalkarlığı/bırakılmışlığı/terkedilmişliği tekmeleyin, parçalayın o kararlılığınız ile "çalın ulen" deyin lütfen.
İzmir'de yaşamaktansa, İstanbul kedisi mi olsaydım o bahçeniz içinde? (Sadece bahçeniz ama-İstanbul size kalsın)...))
Doğa aşkınız kadar engin olan hoşgörünüz sayesinde uzuncanak yazdım .Kalın sağlıcakla. Özür ve ve saygılarmla lütfen

mrduran Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön