Konu: Phalaenopsis
View Single Post
Eski 16-07-2006, 17:02   #1
praecox
Kaybettik...
 
praecox's Avatar
 
Giriş Tarihi: 12-06-2006
Şehir: İstanbul
Mesajlar: 4,603
Phalaenopsis

Name:  Phalaenopsis.jpg
Views: 54626
Size:  27.6 KB

Phalænopsis

Phalaenopsis güve kelebeğine benzeyen anlamındadır. Adını, yunancadan phalaina = geceleri ışık etrafında görünen bir tür büyük güve kelebeği (ki bundan dolayı Türkçede bu orkideye, hoş bir şeyler çağrıştırmasa da, güve orkidesi de dendiğini duydum) ve opsis …’e benzeyen kelimelerinden alır.

Diğer türlere kıyasla oldukça küçük bir orkide sınıfı olan Phalaenopsis’in tabiyatta takribi 50 kadar tabii formu olmakla birlikde günümüzde 5000’i aşkın hybrid formu türetilmiştir.

Çiçeklerinin renkleri beyaz ve pembe ağırlıklı olup nadiren sarı renkleri de vardır. Ancak tüm çalışmalara rağmen Vanda’da olduğu gibi mavi tonlarda çiçek açanı türetmeye henüz başarılı olunamamıştır.

Çiçeği normal şartlarda aylarca veya en azından ortalama 6 hafta tazeliğini korur. Phalaenopsis yapraklarının arası birkaç cm’den 20-30 cm’e kadar dönüşümlü olarak her iki yana, sonlara doğru genişleyen, yaprakları ile monopodial büyüyen, (yani tekgövde üzerine ve “genelde“ yanlara doğru çatallanmıyan, dallar oluşturmıyan) çiçekleri (hybrdilerde yukarı doğru bağlanmak sureti ile çubuklarla desteklenerek 1 m’eye varmasına rağmen) tabiyatta aşağı doğru salkım halinde sarkan epifit (ağaçların üzerinde kovuklarında ağaçların dal ayrımlarında yetişen; ancak asalak olmıyan) bir orkide türüdür.

Çiçeklerini dökdükten sonra çiçek sapının 2/3 oranına denk gelen gözün 2cm üstünden kesersek bu gözlerden tekrardan bir çiçek filizi vererek tekrardan çiçek açmasını sağlarız. Hangi cevre şartlarında olduğu tam belirlenememekle beraber bu gözlerden en baştakinde yavru bir Phalaenopsis bitkisi de elde etmek mümkündür.

Normal hobi olarak amatörce orkide bakan bitki sevenlerin Phalaenopsislerini TEK çoğaltma yolu bu yavruların kesilerek dikimidir. Bu yavruları anadan ayırmak için ise köklenmelerini beklemek gerek. Bu yavrunun hava köklerinin fazlalaşmasını ve kuvvetlenmelerini bekledikten sonra kesmek ve ayrı bir saksıya ana bitkininkine benzer bir substrat karışımında ve aynı çevre şartlarında (en iyisi hemen yanına koymak) büyütmek gerekir.

Tabiatta, kuzey Avustralya’dan, Yenigine, Filipin’ler, Malezya yarım adasından Hindistan’a, Tayvan, Borneo ve İndonesya adalarını da içeren bir bölgede yetişirler. Bu alan esasen Nepenthes türlerinin büyük bir kısmının da yetiştiği bölgedir. Dolayısıyla iki tür bitki de bir palu- vivar- teraryumda “tabiatıyla” birbirine uymaktadır.

Konuyu fazlaca uzatmadan işin pratiğine geçecek olur isek Phalaenopsis’in bakımı için onun doğal ortamdaki yaşam şartlarına bakmak herzaman faydalı olacaktır.

Bazı bitkiler ortam şartlarında pek de seçici değil iken örneğin Spathiphyllium adlı barış çiçeği diye de tanıdığımız sulak ortamlardan bataklıklarda emers yetişen bir bitki kaloriferli evlerde kuru topraklı saksılara rahatlıkla uyum sağlıyabilirken Orkideler bu gibi yaşam şartları konusunda oldukça hassas olup tepkileri de ani ve radikaldır.

Phalaenopsis doğal ortamında yüksek oranda nemli ve sıcaklığı 26 – 32ºC nadiren de 20ºC nin altına düşen hava şartlarında yaşarlar.

Evimizde bakabileceğimiz Phalaenopsis hybridleri için de, kabaca saksı-toprağı olarak tanımlıyabileceğimiz, ancak gerçek anlamda toprak içermeyen substratlar bakımından da doğal şartları simule edecek katkılardan oluşturmak zorundayız.

Evlerimizi, özelikle kışları, 26 ºC ye kadar ısıtamıyacağımıza göre pencere pervazında bakıcağımız Phalaenopsis’lerimizin de havadaki nem oranını o oranda düşürmemiz gerekmektedir. Ancak bu normal kaloriferli ev ısısını ortalama 21 - 24 ºC aralığında ve % 40 -50 nisbi hava nemi, Phalaenopsisin en dip tahamül sınırı sayabiliriz. Kışları phal. için serin denecek bu ısıda sulama köklerin ıslak kalmaları da asıl sorun yaratan faktörlerdir.

Phalaenopsis saksılarını büyükçe dikdörtken plastik bir leğene hydrokültür granülleri (kilden mamul saksı kırıntısı da uygundur) ile su doludurup üzerine koyacağımız plastikden ızgaralara koymak en idela yöntemdir. Bu sayede saksıların su ile doğrudan teması kesilmiş olup kökler devamlı suda kalmazken bitkinin asıl istediği nemli hava lokal da olsa sağlanacaktır.


Tüm bu faktörler göz önünde bulundurulursa saksı substratı için:
  • % 60’ yıkanmış, dinlendirilmiş, açık havada bekletilmiş, kullanmadan önce de fırında 105 - 120 ºC de 4 saat kadar ısıtarak bir dizi zararlı olabilecek böcek ve larvalarından arındırılmış kısmen sterilize edilmiş fıstık çamı kabuğu;
  • % 20 torf,
  • % 10 ufalanmış mangal kömürü
  • % 10 strafor kırıntısından
mamul bir karışım bize en uygun olanıdır.

Bu substrat karışımı her orkide yetiştiren zaman içinde kendi bulur. Temelde katılan ana komponentler sabit olup bakıcı kendi sulama tarzına göre deneyimleri sonucu (ki bazen bu deneyimler bazen onlarcası bitkinin ölümü ile ağır bedellerele ediniliyor) en uygun olan karışımı kendi bulur kendi belirler.

Ancak bu işe yeni başlıyanların ilk başlarda bu ana karışıma sabit kalmaları acı deneyimleri kısmen önliyeceğinden yeni heveslerinin çabuk kırılmayıp orkide bakımına olan ilgisinin hemen azalmasını da önler.

Haftanın bir gününü sulama günü olarak belirleyip (örneğin ben Pazar sabahlarımı ayırdım) sadece ve sadece bu günü Phalaenopsis’inizi aktif kömürden filitrelediğiniz yağmur suyu ile sulamayı şaşmaz bir prensib edinin.

Sulama için sabah saatleri, hatta saat 10 civarı en uygun zamandır. Özelikle kışları akşam saatlerinde yapılacak sulamanın kökleri gece ıslak kalmalarına yol açacağından (ki köklerin ıslak kalmalarını sorunlarını geçmiş yazılarımda kısaca anlatım gerekse de gelecek yazımda da derinlemesine değinebilirim) geç vakit sulamalardan kaçınmak gerekir.

Ayda bir azot oranı düşük mesela NPK oranı 6:15:10 cıvarı olan ve tarifinin ¼ oranında seyreltilmiş sıvı gübre vermek. Sıvı gübre vereceğiniz haftada önce saksı substratını sulama suyu ile ıslatın gübreli sıvıyı sonra saksıya verin kuru substrata asla gübreleme yapmayın.

Phalaenopsis yaşamı boyunca hep aynı büyüklükdeki saydam plastik saksılarda bakımı yapılabilir bir boy büyüğüne geçildiğine ben şahsen tanık olmadım bir kök olduğu sürece bu büyüklükde bir saksı ona yeterli gelecektir.

En geç iki senede bir substratını yenileyin substrat yenilemenin en uygun zamanı ilkbahar veya yaz başıdır denebilirse de çiçek ve/veya çiçek filiz taşımadığı gerek duyulduğu herhangi diğer uygun bir zamanda bu yapılabilir kanısındayım. (en azından ben böyle yapıyorum)

Phalaenopsis saksı değişimi ise kendi başına bir konu. ölü köklerin kesilmesi eski yapışmış subtrat bileşenlerinin sağlıklı köklerden ayıklanması hatta fazlaca yapışık olanları da iyisimi üzerinde bırakılması, saksı tabanının fındıktan büyük styropor parçaları ile drenajının sağlanması kurumuş yaprakların ve çiçek saplarının dibe yakın kısmından 1-2cm kala kesilmesi ve tüm bu kesiklerin kömür tozu ile bulanarak olası bir hastalık kapma riskinin azaltılması dikkat etmemiz gereken esas noktalardır.

Sularken en dikkat edilecek bir diğer konu ise yapraklarının çıktığı göbeğinde özelikle de kış aylarında su kalmaması hatta mümkünse suyun değmemesi hatta kazara da olası bir ıslatmada ise hemen bir parça ince emici bir tualet kağıdı parçasını parmaklarımızla sivrilterek bu aralığa dikkatlice sokmak sureti ile sıvıyı emdirip kurumasını sağlayın.

Kabaca bakımda dikkat gerektiren konular şimdilik aklıma geldiği kadarı ile bunlardır.

saygılarımla

praecox Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön