Bugün gördüğüm bir bahçedeki renk cümbüşü karşısında eşime arabayı durdurmasını söyledim.
İnanılmaz çekici rengi olan bir çiçek vardı.
Ben diyeyim 50 siz deyin 100 tenekedelerdi. Çok fazla olunca daha güzel görünüyordu. Renk narçiçeği gibi. Uzun okların üzerinde sıralı minik çiçekler vardı. Yüksük otunun okları gibi.
Dayanamayıp çelik istedim. Aslında duydukları bu istekten pek hoşlanmadıkları belliydi ama babaannenin o çiçekler ona soralım dediler. Birazdan gelen babanne o kadar saksıdan kıyıda köşede kalmış bir taneden bir kök almama izin verdi. Şansıma o da ikili bir köktü. Adına "İzmir Oyası" dedi. Ama arama yaptığımda bu isimde bir çiçek bulamadım.
Teyze ufak bir saksı verseydin dedim. Her gören istiyormuş, nasıl yetiştireyim herkese dedi. Yaz kış dışarıdaymış, bütün yaz sürekli çiçek açıyormuş. Kökten sürgün vererek çoğalıyormuş. Neyse ayaküstü sohbet sırasında muhabbeti ilerlettik. O başlangıçtaki asık suratın yerinİ gülen bir yüz aldı. El sallayarak uğurladı.
Bana verdiği kökte çiçek olmadığından çiçeğinin fotoğrafını yükleyemiyorum ama haftasonu tekrar gidip fotoğraflarını çekeceğim. Yapraklarından tanıyan olabilir belki. Yapraklarını böcekler yemiş.
Bu da gövdesi.