Ulupelitte hava istanbula göre yaklaşık 4 derece daha düşük ve yüksekce bir konuma sahip. Ben istanbulda çatalcayı soğuk bilirdim ancak bu bölge catalcadan daha soguk. Ağaçlar nisanın son haftasına kadar yeşillenmeye başlamadılar, ne meyve ağaçları ne de ormandakiler. Hatta bazı yaprak dökmesini beklemedigimiz fidanlarımız bile yapraklarını döktü, bereket şimdi yeniden açıyorlar.
Yazın ise istanbula daha yaklaşıyor hava durumu. Şu an gölgede hemen üşümeye başlıyorsunuz. Eğer bu sene hava gec ısınmadı sayıp her sene bu şekilde gidecek dersek ağustos ayında kiraz yeriz gibime geliyor.
Orman elbette havayı çok değiştiriyor. Nem oranının yüksekligini hemen hissediyorsunuz. orman içinde özellikle geceleri çakalların ve kurtların ulumaları tedirgin edici boyuta ulaşabiliyor. Ormanda yaban domuzuda mevcut. Gecen sene karpuzlarımı geceleri gizlice gelen çakalların yedigini söylemek zorundayım, ayrıca envai cesit böcek mevcut. öyle ki hayatımda hiç görmedigim böcekleri, hatta kocaman örümcekleri görmek beni şoka sokuyor.
cocuklugumda selimpaşadaki yazlığımızda kaplumbagalar ve kırkayaklar görürdük sürekli. Şimdi ise neredeyse hiç kalmadılar. Bu bölgede hiç degilse onları görmek bile insana mutluluk veriyor. Az da olsa sincaplada karşılaşma şansımız oluyor. malasef tarla fareleride dogal yaşamın bir parçası neyseki onlar pek yaklaşmıyorlar köye.
köylülerin odun kesme istikakları var bu yüzden arada bir ormandan elinde baltayla birileri çıkıyor
sevgilerimle...