View Single Post
Eski 11-05-2011, 09:11   #109
Sarıcan
Ağaç Dostu
 
Sarıcan's Avatar
 
Giriş Tarihi: 28-11-2008
Şehir: Küçükyalı-ISTANBUL
Mesajlar: 1,498
Bütün dostlara merhaba,

Benim bahçem ya da tarlam olmadığı için bu sayfalara pek bakamıyorum. Baksam hangi paylaşımımı yazacağım. Ama Selma hanım' ın yaptıklarını görünce yazmamak, yaptıklarınızı görüpte imrenmemek elde değil. Buna bazılarınız organik tarım diyor, bazılarınız doğal tarım diyor ama kim ne derse desin bunun başka bir adı olmalı diye düşünüyorum.

Ben foruma topraksız tarım başlığını okuyarak başlamıştım ve hala da balkonumda su kültüründe denemeler yaparak devam ediyorum. Ama forum sayesinde sizleri ve toprakla uğraşırken neler yaptıklarınızı görerek, en verimli yıllarımı sanayinin zehirli ortamında geçirdiğim ve sağlığımı kaybettiğim için hayıflanmıyor değilim. Zaman zaman da paylaşımlarınızı kıskanarak okuyorum.

Mesela Ömer Bey' in Halil Bey' le dalga geçmesini bile. Keşke benimde Ömer Bey' in dalga geçeceği mis gibi bir taşsız, engebesiz bahçem olsaydı diyorum. Halil Bey' de hayıflanıyor; "Sözde sebze yetiştireceğiz bu yıl üstünde..." diye. Zannederim enzim başlığının bu sayfasını okumayı atlamış. Eloğlu çöl kumunun üzerinde sebze yetiştiriyor. Enzim konusunda herkese ders veren uygulama yaptıran Halil Bey hayıflanıyor.

Topraksız Tarım' a ilgi duyarak başlamış biri olarak "Organik Tarım" tanımlamasına da, uluslararası tekellerin akreditasyon sömürüsüne bağlı sertifikasyon olayına da biraz soğuk bakıyorum. Eğer bu iş sağlık için zorunlu ise kanseri yaşamış biri olarak, bu konudan en fazla benim tedirgin olmam lazım ama aklıma vurduğumda bir türlü ayaklarını yere bastıramıyorum. Tek endişem geleneksel tohumlarımızın kaybolması, Topraksız Tarım' ın F1 hibrit tohumlarla yapılmadığını bilsem hiç bir endişem olmayacak.

Elbette tarım ilaçları ve zehirlerin kullanılmasına karşıyım ama toprağa azot veya potasyum vereceğim diye mutlaka hayvan gübresi aranmasını anlayamıyorum. Toprak analizi yapıldıktan sonra toprağın ihtiyacı kadar Potasyum Nitrat (KNO3) kullanmanın ne sakıncası olabilir. Aslında sizin yaptığınızda tam anlamıyla bu değil zaten. Bu yüzden bu yaptıklarınıza yeni bir tanım bulmak lazım diyorum.

Akıllı Tarım mı denilir, Akılcı Tarm mı denilir ama mutlaka geleneksel tarım tekniklerinin üzerine çıkıldığı için bir farklılığı olmalı diye düşünüyorum. Şu an hepiniz Tarım Mühendisliği yapıyorsunuz ve attığınız her adım bu ülkenin geleceği için tarifi mümkün olmayan bir gelişim. Eğer bir gün bu ülkenin tarımı ayağa kalkacaksa sizin pilot olarak başlattığınız bu çalışmaların ışığı altında olacaktır. Dilerim daha da yaygınlaşır.

Bence bu tip çalışmaları yaparken bahçenizin bir köşesinde de sadece geleneksel tohumdan yapılan topraksız tarımın nasıl sonuç verdiğini denemeniz ve iki metodu karşılaştırmanız iyi olur diye düşünüyorum. Mesela Ayhan Kaptan' ın köşkünde denizin ortasında çilek yetiştirmek gibi. Ya da Halil Bey' in kumlu deyip bir şey yetişirmi diye tereddüt ettiği kumlu topraklarda. Kafanızı karıştırdıysam kusura bakmayın ama benim ülkemin zeki insanları akılla yoğrulmuş her şeyi ülke yararına kullanacaklarına eminim.

Saygılarımla.

Sarıcan Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön