View Single Post
Eski 06-05-2011, 12:13   #4
Barisa
Yeni Üye
 
Barisa's Avatar
 
Giriş Tarihi: 06-05-2011
Şehir: İstanbul
Mesajlar: 19
a) Ses tespiti mikrofonu köpeğin ağzına dayayarak yapılmaz. Şikayetçi olan kişinin evinden, yani başka bir daireden yapılır. Ayrıca tek bir kere köpeğin yüksek sesle "hav" demesi, ölçüm için yeterli değildir. Bu isin usulü, MÜHÜRLÜ bir teyp kullanılarak şikayetçi kişinin evinden en az bir gün boyunca sürekli ölçüm yapılmasıdır. Çünkü gurultu kirliliği, "SÜREKLİ ve belli bir düzeyin üzerinde olduğunun tespiti" demektir. Bu konuda ısrar etme hakkına sahipsiniz.

b) Genel çevrenin ses düzeyini de muhakkak ölçtürüyorsunuz.Eğer genel çevrenin ses düzeyi köpeğinkine çok yakınsa köpeği savunma hakkınız doğuyor. Örneğin genel çevrenin sesi 70 desibel çıktı, köpeğinki 75 çıktıysa şu şekilde bir savunma yapılabilir: 'Arada çok az fark var, veya hiç yok, nasıl oluyor da köpeğin sesi bu genel ses düzeyi içinde rahatsız edici boyutlara ulaşabiliyor?' İsin asli, hemen hemen hiçbir köpek gün boyunca yüksek sesle havlamaz, dolayısıyla hayvanin sesi çoğunlukla cevre ses düzeyinin altında kalır. Rahatsız edici ses siniri, kanunlara göre 120 desibelden baslar, bu da yaklaşık 3-4 otomatik yer kazma aletinin ayni anda çıkardığı sese denk gelir ki hiçbir köpek bu sesi çıkaramaz. Yani kanunlar gereği, gurultu sebebiyle hiçbir köpek evden atılamaz.

c) Diğer bir savunma yöntemi: Eğer apartmanda başka havlayan köpek varsa haliyle köpekler haberleşmek için havlayacaklardır. Bundan doğal birsek yoktur, bu köpeğin içgüdüsel bir davranışıdır. Bu durumda neden benim köpeğim şikayet konusu oluyor da diğeri olmuyor? (Bu savunma tamamen şikayet sahibinin taraflı davrandığının ispatına yönelik kullanılabilir).

d) Köpeğin sesi ciddi boyutlardaysa, ama ses tespiti yapılmamışsa eğer, şikayet sahibinin elinde hiçbir delil yok demektir. O zaman savunmada "Neden ses tespiti yapılmadan şikayet ediyor? Gürültülü olduğu nereden belli?" denilebilir.

(5) Köpek sahibinin kusuru olmadığının ispati da gerekli. Yani köpek sahibi olarak ben köpeğimi balkona mi kıtlıyorum? Ya da aç mi bırakıyorum? Köpeğimin havlaması için herhangi bir neden yaratmadığımı ispat edersem eğer, bu durumda tek ihtimal (köpek temel itaat eğitimi de aldığına göre) bir başkasının köpeğin havlamasına sebep olduğudur. Mesela kapıya vurup taciz ederek (3), veya apartmanda başka köpek varsa (4c). Bu beyanı da veteriner hekim ya da yakın bir komşu rahatlıkla verebilir.

Tandan beyin ısrarla üzerinde durduğu üç nokta:

**Şikayet sahibinin SÜBJEKTİF olduğunun ispatına yönelik her turlu savunma ise yarar.

**Yasal belge olmadan (mahkeme emri) hiç kimsenin eve gelip hayvanin sesini ölçemez. Bunun için de sık ayet sahibinin dava açmış olması gerekir.

**Eğer bilimsel bir ses olcumu yapılmamışsa verilen para cezasının hiçbir anlamı yoktur, tamamen geçersizdir.

Simdi bir de veteriner hekimin (Tandan bey) başından gecen olayı tam olarak anlatalım:

Köpeği çok havladığı için şikayet edilmiş. Ses ölçümcüler gelmiş, hayvanin sesini ağzına mikrofonu dayayarak ölçmüşler (ki bu tamamen yasa dışı, mahkeme emri olmadan kimse evinize girme hakkına sahip değildir, bunu kesinlikle unutmayın!). Hayvan da havlamış tabii garip alete. Tandan Bey hiç sesini çıkarmamış. Ama tutanağa hayvanin sesinin ölçüldüğü mesafeyi (10-20 cm gibi) isletmiş!.. Ayrıca cevre ses düzeyini de oracıkta ölçtürerek tutanağa isletmiş. Daha sonra mahkemede gerektiği gibi olcum yapılmadığını kolayca ispat edebilmiş. Tekrar ölçmeye geldiklerinde ise şikayet sahibinin evine mühürlü teyp koydurup gün boyunca hayvanin sesini ölçtürmüş. Ayrıca yukarıdaki maddelerin de çoğunu yapmış. Ve sonuçta hayvanin gurultu kirliliği yaratmadığı ortaya çıkmış. Davayı kazanmış. Simdi havlayan, ama yeterince yüksek havlamayan, uslu köpeğini istediği gibi apartmanda besleyebilecek.. Apartmandaki herkes köpeği sevdiğinden ve "şikayetçi değilim" dilekçesi verdiğinden asla yönetim planında "köpek beslenemez" diye bir maddeyi imzalamayacaklar.

Barisa Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön