Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi Sarp99
Marmara ile Karadeniz arasında 50 cm kot farkı varmış ve bunun her iki denize de etkisinin ne olabileceğini kestiremiyorlarmış.
|
Tuna'daki gibi bir sistem düşünülüyor diye biliyorum. O zaman 50 cm'lik kot farkı avantaj sağlamayacak mıdır? Her kot farkındaki beklemeler çok sıkıcı ama Boğaza girişteki beklemelere göre daha avantajlı olacağı kesin. Her kış bir kaç gemi beklemedeyken fırtınada karaya oturuyor. Yani bence gemilerin boğazdan geçişleri kadar beklemelerinin de riski var. Kilyos sahilinde dolaşınca yıllardır öylece duran duran hurda yığınları var. Gemi sahibi olan firmaların bu çöplerini toplamaları gerekmiyor mu? Veya para cezası kesilip, devletin bunları toplaması gerekmiyor mu?
Balıklar için yuva amaçlı gemiler batırılıyor. En azından bu gemiler sahilden görülmeyecek suya batacak şekilde açığa çekilemez mi?
Suveyş kanalıyla istilacı balık türlerinin arttığı yazılmış ama orada birbiriyle bağlantısı olmayan iki deniz birleştirilmiş, buradaysa zaten birbiriyle bağlantılı denizler sözkonusu. Bence durum çok farklı.
Bilimin ve teknolojinin çok geliştiğine, santimlik farkların, sorunların vs.. çözüleceğine inanıyorum.
Kim ne derse boğazımızın bize kalması hayaline bayılıyorum.
Bunların amacı gemilerinin geçmesi değil mi? Ha ordan geçmiş ha burdan. Kirli paslı gemileri cânım İstanbulumuzu görmeden geçiversinler. Boğazdan silah yüklü geçemiyorken kanaldan neden geçsin ki? Oradan da izin vermeyiz.
Rant sağlama konusuna gelince... Kanal olsa da olmasa da rant sağlayacak olanlar her zaman işbaşında değiller mi? Neler gördük neler? Çabuk unutuyoruz...