View Single Post
Eski 05-04-2011, 17:28   #349
acemi_caylak
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 29-11-2009
Şehir: İstanbul - Gaziantep
Mesajlar: 1,194
İlkel insan, doğayla barışık yaşıyordu. İlk başlarda sadece avcılık ve toplayıcılıkla yetinirken aynı zamanda doğanın felaketleri karşısında çaresizdi. Ancak zamanla doğayı altetme becerisini kazanmış ve beslenmek için bitkileri kültüre alarak yetiştirmeyi yani tarımı öğrenmiş. Tahıllar (buğday, arpa, çavdar, yulaf) insanoğlunun ilk kültüre aldığı bitkiler ve arkeoloijk buluntular M.Ö. yaklaşık 10.000 yıllarında Mezopotamya bölgesinde tarım yapıldığını ortaya koyuyor. İnsanın evrimi içerisinde bu süre çok uzun olmasa da insanlığın uygarlığa geçişi olarak kabul ediliyor. Daha o zamanlardan ürettiğimiz ekmekler hala beslenmemizde en temel besin maddesi durumunda ve dünyadaki ekilebilir alanların yaklaşık %20′sinde buğday üretimi yapılıyor.

İnsanlığın tarıma geçişiyle birlikte yerleşik yaşama geçişte başlamış oluyor. Yerleşik yaşamla birlikte üretim fazlasını ellerinde bulunduranlar, çalışmadan da geçinebileceği boş zaman bulmuş ve felsefe ve politika yapmaya ve teknoloji ve alet gelişimiyle ilgilenmeye başlamışlar. Böylelikle toplumsal yaşam içerisinde işbölümü ve sınıfların oluşma sürecide başlamış ve birileri sahip olduğu mülkiyet gücü ve silahlar sayesinde, kendilerine tanrı, tanrı kral, tanrının oğlu veya temsilcisi gibi payelerde vermişler. Bunlar ürettikleri silahlarla öncelikle sadece kendi çevrelerindeki toprakları korumayı hedeflese de bu alan zamanla genişlemiş, kendilerine bağlı silahlı birlikler oluşturarak başkalarına ait topraklara da el koymayı da kendilerine hak olarak görmüşler. Toplumsal sistemin özü olarak mal ve toprak sahipliği öne çıkmaya başlamış ve özel mülkiyetin kutsanmasını ve mutlaklığını öne çıkaran hukuksal ve dinsel kurallar oluşturulmuş ve en sonunda bunun üst noktası olan devletler ortaya çıkmış.

Ancak bu süreç aynı zamanda egemen sınıfların ortaya koyduğu kurallara başkaldırıyı içeren, alternatif üretim sistemlerinide gündeme getirmiş. Özellikle sanayi devrimi sonrası bilim ve teknikteki hızlı gelişmeler insanı zamanla ürettiği makinelerin kölesi haline getirmeye başlamış durumda. İnsanlık bu teknolojik gelişmenin sarhoşluğu içinde, içinden geldiği doğal koşulları tümüyle yadsımaya ve sadece metanın egemen olduğu bir dünyaya adım atarken (Hatta Marks haklı olarak bunu insanın kendi doğasına "yabancılaşması" olarak tanımlar.), her zaman bunun karşısında, yeniden doğaya dönüş yolunu arayan ve bunun mücadelesini veren alternatif akımlar, doğayla barışık farklı üretim tekniklerini gündeme getirmişler.

İşin daha ayrıntısı Mikrobiyoloji ve Toprak konusunun sınırlarını aştığı için şimdilik burada keselim ve bu arayışların sonucu ortaya çıkan ve organik tarım, ekolojik tarım, doğal tarım, biyolojik tarım vb. olarak adlandırılan akımların başlangıcı sayılan 1920'li yıllarda Rudolf Steiner tarafından formüle edilen bir kompost yapım tekniğini anlatalım.

İşin içine fazlasıyla astroloji ve mistisizm katan (insanın doğaya dönüş özleminden olsa gerek), Organik Tarım’ın kurucularından sayılan ve Biyo-Dinamik (BD) çiftçiliğin temellerini atan Avusturyalı filozof ve bilim adamı Rudolf Steiner’in bir kompost reçetesi var. Dünya’da Organik Tarımın, 1920 yıllarda yıllarda Steiner’in biyo-dinamik çiftçiliği ile başladığı genel kabul görmektedir. Bunu takiben, 1930 ve 40’larda İsviçre’de Hans Müller tarafından, İngiltere’de Eve Alfour ve Albert Howard, Japonya’da Masanobu Fukuoka tarafından geliştirildiği bilinmektedir.

Stenier’in,

BD500 – Boynuz Gübresi
BD501 – Boynuz Silisi
BD502- Civanperçemi çiçeği (Achillea millefolium)
BD503 - Papatya çiçekleri (Chamomilla officinalis)
BD504 –Isırgan otu
BD505 - Meşe kabuğu
BD506 - Karahindiba çiçeği (Taraxacum officinale)
BD507 - Kediotu çiçekleri (Valeriana officinalis)
BD508 – Atkuyruğu bitkisi çayı


şeklinde çeşitli reçeteleri var. Bunlardan 500-507' yi içeren ürünlerin hepsinin belirli oranda komposta karıştırılması gerekiyormuş. 508 ise tek başına yaprakların spreylenmesinde kullanılıyor. Hatta Amerika’da ilk kompost aşılayıcı ürün, Steiner ile birlikte çalışan Dr. Ehrenfried Pfeiffer’ ın önderlik ettiği çalışmalardan esinlenilerek BD Compost Starter® ticari adıyla piyasaya sürülmüş.

Aşağıda BD500’ ün tarifini vereceğim. Fırsat bulursam diğerlerini de çeviririm. İnternette bu konuda o kadar mistisizm kokan döküman var ki daha önce bir mesajımda söz ettiğim gibi boynuzların toprağa gömülme zamanının gün dönümü (23 Eylül) ve çıkarılma zamanının İsa’nın göğe yükselişine denk getirilmesi gibi konuya oldukça mistisizm katan reçetelere de rastlayabilirsiniz. Ancak hala Rudolf Steiner’in izinden giden Biodynamic Farming and Gardening Association (Biyodinamik Tarım ve Bahçecilik Derneği) gibi kar amacı gütmeyen kurumlarda var.

BD500 - İnek Boynuzu Gübresi

Karanlık ve Serin

Kök Gelişimi için yararlı + Toprak düzenleyici

Eylül – Kasım arası gömülür, Şubat – Mart arası çıkarılır.

Bu dönem aralığı, dünyanın nefes aldığı ve kozmik dünya güçlerinin en aktif olduğu kış dönemidir.

Malzemeler
İnek boynuzları, taze inek (sığır olmasın diye uyarı var) gübresi.

Hazırlık Süreci

1- Gübre toplama öncesi iki gün boyunca inek yüksek kaliteli gıda (iyi yeşil yem ve daha az protein içeren yapay yem) ile beslenir.
2- Yarım metre derinliğinde çukur kazılır. Çukur sel götüren bir bölgeden ve ağaçların kök sisteminden uzak bir noktaya kazılmalıdır. Çukurun dibine %50 toprak, %50 iyi bir kompost karışımı seriniz. Çünkü boynuzlu gübre gömüldüğü toprağın özelliklerini alır. Bu yüzden kaliteli toprak şarttır.
3- İnek boynuzlarını toplayınız.
4- Gübreyi hazırlayınız. (boynuz büyüklüğüne bağlı olarak ortalama 50 - 150 gr gübre)
5- Eylül-Kasım ayları arasında inek boynuzlarını inek gübresi ile doldurun
6- Boynuzları aşağıdaki resimdeki gibi çukura yerleştirin.

Name:  horn1.jpg
Views: 7310
Size:  55.1 KB

7- Bounuzların üzerini toprakla kapatın. Eğer toprak yeterince zengin değilse boynuzların üzerini de %50 kompost, %50 toprak karışımı ile kapatınız.
8- Boynuzlu gübre 4-6 ay arasında toprak altında beklemelidir.
9- Kompost çukurunuzu nemli ve yaklaşık 20 ⁰C sıcaklık civarında tutunuz. Eğer sıcak günlerde çok ısınan bir bölgede ise gölgelik yapmakta fayda var.
10- 4 ay sonra fermentasyon bitmiş mi bir kontrol ediniz. Kontrol için bir boynuzu çıkararak inceleyiniz. Eğer yeşil inek gübresi kahverangileşmeye başlamış ve toprak kokusu hakimse kompostunuz kullanıma hazır demektir. Eğer kullanmayacaksınız uzun süre toprak altında kalmasında sakınca yoktur. Kullanacağınız zaman çıkarabilirsiniz.

Uygulama

Hazırlamış olduğunuz kompostu, dönüme 10 gr kompost, 6 litre yağmur suyu denk gelecek şekilde bir kovada 1 saat boyunca sürekli havalandırarak karıştırınız.
Öğleden sonra veya akşam üzeri tam güneş batmadan önce yapraklara veya toprağa spreyleyerek uygulayınız.


Düzenleyen acemi_caylak : 06-04-2011 saat 06:40
acemi_caylak Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön