View Single Post
Eski 13-02-2011, 20:06   #14
mumunal
Ağaçsever
 
mumunal's Avatar
 
Giriş Tarihi: 10-10-2009
Şehir: izmir
Mesajlar: 70
Ozon Nedir?

Normalde soluduğumuz 2 atomlu oksijenden farklı olarak ozon, üç atomlu oksijen halkasıdır. Etrafımızdaki oksijen, atmosferin üst tabakasına çıktığında ve güneşin ultraviyole ışınına maruz bırakıldığında, oksijen doğal olarak ozona dönüşür. Tamamen oksijenden oluştuğu için ozon bazen aktif oksijen olarak da adlandırılır.

Ozon ( O3 ) oksijenin modifikasyonu, stabil olmayan, bir gazdır. Ozon molekülü, oksijen atomundan oluşur ve simetrik açılıdır. -112 0C de koyu mavi bir sıvı olup, -215 0C de ise siyah-mavi renkte kristalleşir.

Teknolojik olarak ozon, dielektrikum (yalıtkan) vasıtasıyla birbirinden ayrılmış olan iki elektrot arasındaki gaz ortamında elektron boşalmasıyla elde edilir. Elektrotlar arasında, en az 50 Hz. frekanstaki alternatif akım uygulanır.

Ozonun kuvvetli elektrofilik (elektron seven) yapısı, ozonu pek çok organik ve organometalik fonksiyon gruplarıyla reaksiyon vermesini sağlar. Ozon reaksiyonlarının çoğu karbon-karbon çift bağının parçalanması esasına dayanır.

Ozonun inorganik kimyası, periodik sistemin diğer üyelerine benzer. Ozonun 2.09 V potansiyel oksidasyon özelliği vardır. Ozon, kalsiyum ve sodyum gibi metal iyonlarla reaksiyon vermez. Bunun yanısıra, flor hariç halide serisinin bütün elementleriyle reaksiyon verir. Flor ile reaksiyon vermemesinin sebebi ise florun oksidasyon potansiyeli ozondan yüksek tek element olmasıdır.

Alkali metal iyonları ozon ile reaksiyona girmezler. Çünkü bunların sadece bir oksidasyon durumları vardır. Geçiş elementleri ozon ile en yüksek oksidasyon seviyelerine okside olurlar. Bu durumdaki metallerin suda erime kabiliyetleri, düşük oksidasyon seviyesinde olduklarından daha azdır. Ozonun bu özelliği, sanayide sulardaki demir ve manganı en düşük seviyelere indirmede sıkça kullanılır.

Ozonun çeşitli organik azot bileşikleriyle reaksiyonu genel olarak çok komplekstir. Proteinlerin içerdiği bir çok esansiyel amino asitler, oda derecesinde sulu solüsyonlarında ozon ile okside olurlar.

Ozonun koku eşiği şahıslara göre değişmekle birlikte havada, metreküpte 0.01 ppm miktarı bir çok kimse tarafından hissedilmektedir. Bu oran, 0.04 ppm/Nm3 olduğunda, herkes tarafından hissedilebilir, ancak insanları rahatsız etmez.

Ozonun etkilerinden sözederken kullanılan "artık ozon", suya ilave edilen ozon miktarından, suyun tükettiği ozon miktarı çıkarıldığında bulunan miktardır. Suyun tükettiği ozon miktarı, suda ozon ile reaksiyona girecek maddelerin varlığına bağlı olarak değişmektedir. Bu hesaplamalar yapılırken, ozon gazının suda çözünürlüğü ve suda çözülemeyen ozonun bir kısmının dışarı atıldığı dikkate alınmalıdır.

Kaynak

mumunal Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön